Öncelikle yeni işimin yoğunluğundan blogla fazla ilgilenip uzun yazılar yazamıyorum bu aralar. Bazı şeyler oturduktan sonra inşallah daha da eğileceğim sayfaya. Bu sezon ligin saha içinde yaşanılanlarla konuşulması en büyük arzum. Takımlar fena transferler yapmıyorlar. Son olarak Fenerbahçe'nin aldığı iki Brezilyalı'nın tadından yenmez. Daum bu iki isme de 11'inde mutlaka yer vermeli. Bu durumda Roberto Carlos ya da Deivid'den birine kulübe yolu gözükür. Varsın gözüksün de. Neyse konuyu dağıtmayalım, Fenerbahçe'ye hayırlı olsun, umarım "güzel oyunumuz" futbol adına, rekabet adına önemli katkılar yaparlar. Gelelim postun başlığıyla ilgili konuya. Biliyorsunuz Galatasaray yönetimi son dönemde bir gelenek başlattı. Yeni transferlerine imza attırırken o mevkinin eski futbolcularından biri de törende hazır bulunuyor. Yani Alfredo Di Stefano'nun değişik versiyonları diyebiliriz. Güzel bir uygulama, sağolsunlar böylece hem bu isimleri bir kez daha bize hatırlatıyor hem de onları unutmadığını gösteriyor GS yönetimi. Hatırlayınız, Gökhan Zan'ın törenine Galatasaray'ın eski defans oyuncularından Öner Kılıç da katılmıştı. Yine Keita'nın imza töreninde de eski sağ açıklardan Yılmaz Gökdel hazır bulunmuştu. Ve sıra şimdi başka bir isimde, tek seçici Coşkun Özarı ağabeyimizde. Aldığım haberlere göre Galatasaray yönetiminden birileri Silivri'de yazlığında olan Coşkun Özarı'yı aramış ve "Yeni transferimizin imza töreninde sizi de Florya'da görmek istiyoruz" demiş. Edindiğim istihbarat şu an itibariyle sadece bu. Özarı'nın imza törenine katılacağı futbolcu kim ve bu tören ne zaman gerçekleştirilecek bilmiyorum. Tek bildiğim GS yönetiminin yine bu transferi sır gibi sakladığı. Ama biz şimdi gelin biraz beyin jimnastiği yapalım. Özarı 1953 yılında başladığı Galatasaray kariyerinde defansta oynamış ve hem sarı kırmızıların hem de milli takım defansının 13 yıl boyunca belkemiği olmuş. Şimdi bu bilgiden yola çıkarak Galatasaray'ın önümüzdeki günlerde bir defans oyuncusuyla sözleşme imzalayacağını söyleyebiliriz. Ama savunmanın göbeğine transfer yapacaklarını açıkçası sanmıyorum. Servet, Gökhan Zan, Emre Güngör ve Aşık o bölgeyi dolduruyorlar. Ayrıca şöyle bir bilgi de var, Özarı Galatasaray'ın İstanbul ligi şampiyonu olduğu 1954-55, 1955-56, 1957-58 yıllarında orta sahanın ya da savunmanın sağında da görev yapmış. Bu bilgiden yola çıkarsak eğer, bence savunmanın sağını dikkate almalıyız ki, bu durumda pek güven vermeyen Uğur ve Sabri'nin yerine GS yönetiminin bir sağ bek transferi yapabileceğini de düşünebiliriz. Eğer bu bölgeye transfer düşünüyorlarsa iyi de ediyorlar. Uğur ve Sabri'ye tüm sezon boyunca bel bağlanmamalı. Bakalım gelecek günler neler gösterecek? Adım Hıdır elimden gelen budur. Edindiğim bir cümleden yaptığım çıkarımlar şu an için bunlar. Gazetecilik dediğin de nedir ki zaten?! Hem de böyle ketum bir Galatasaray yönetimi varken...
Bunlarda sıktı aslında ama taraftarlıkmıdır nedir insanın inanası geliyo.Doğrumudur yanlısmıdır bilinmez ama zayıf noktam
Bunlara inanmayacaksın, en iyisi bu. Günü geldiğinde resmi site açıklıyor zaten.
Gerçi benim de böyle haberlere inanasım gelmiyor değil...
Ali Okancı adlı bi Spor Muhabirine aitmiş blog yeni öğrendim
Bu millet ne Aliler gördü. Boşver, inanma sen...
Sağ bek olur bencede olmalı zaten. Bi sağ bek bi forvet arkası süper olur. Sabriye güvenirsek işimiz yaş. Uğurun bu sezon As çıkacak duruma geleceğini sanmıyorum..
Bence sağ bek yerine -ki sağ bek bile kesin değil- savunmanın ortasına bir oyuncu daha alınmalı. Topu oyuna sokabilen, savunmanın tabiri caizse "Beyni" diyebileceğimiz bir kaliteli oyuncu alınmalı bence.
Aslında takımın tamamlanması için 3 transfere ihtiyaç var
Bir sağ bek , bir stoper ve ortasahanın ortasında oynayabilecek bir ofansif ortasaha