check-in personelinden tavsiyeler... (18. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Tuni.

Merhaba,
Adana Havaalnından uçağa bineceğim zaman sırt çantamda pekmez (sıvı) olduğu için bagaja kabul etmediler. Atmamı istediler. Kontuardaki kadın uçağa kabul edemeyiz dedi. Kabine değil bagaja vermek istememe rağmen kabul etmediler.

Böyle bir keyfi uygulama hakları var mı?

quote:

Orijinalden alıntı: dexumt

bugün anadolu jette 40 kg fazla bagaja 200 lira ödedim bundan sonra kargolarım ürünümü önceden...

quote:

Orijinalden alıntı: Razer

quote: Orijinalden alıntı: Tuni. Merhaba, Adana Havaalnından uçağa bineceğim zaman sırt çantamda pekmez (sıvı) olduğu için bagaja kabul etmediler. Atmamı istediler. Kontuardaki kadın uçağa kabul edemeyiz dedi. Kabine değil bagaja vermek istememe rağmen kabul etmediler. Böyle bir keyfi uygulama hakları var mı?

Hocam yaptıkları uygulama keyfi değil.
Böyle bir hakları kesinlikle var. Uçak altına verdiğiniz bavullarda akışkan herhangi bir şey olmamalı. Zeytinyağı, bal vs. gibi. Özellikle alkol hiç olmamalı.

Bunun nedeni ise şudur;
Bavulların uçak altına yerleştirilmesi esnasında, ayrıca uçağın iniş ve kalkışında oluşan sarsıntılar neticesinde, bavulun içindeki sıvı, yolcunun her ne kadar "çok iyi paketledim abi açılmaz valla bak" demesine rağmen açılma ihtimali vardır. Böyle bir durumda o sıvının diğer bavullara bulaşması neticesinde havayolu firması diğer bavul sahiplerine bavulun ücretini ödemek durumunda kalabilmektedir. Ayrıca en önemli nokta, sıvılar uçağın herhangi bir elektronik aksamına sızar ve kablolarda temassızlık yaparsa havada, neler olabileceğini az çok tahmin edersiniz.

1 yolcunun tahinli pekmez sevdası yüzünden 208 yolcunun hayatı riske edilmez. Olay bundan ibaret.

quote:

Orijinalden alıntı: Tuni.

quote: Orijinalden alıntı: Razer quote: Orijinalden alıntı: Tuni. Merhaba, Adana Havaalnından uçağa bineceğim zaman sırt çantamda pekmez (sıvı) olduğu için bagaja kabul etmediler. Atmamı istediler. Kontuardaki kadın uçağa kabul edemeyiz dedi. Kabine değil bagaja vermek istememe rağmen kabul etmediler. Böyle bir keyfi uygulama hakları var mı? Hocam yaptıkları uygulama keyfi değil. Böyle bir hakları kesinlikle var. Uçak altına verdiğiniz bavullarda akışkan herhangi bir şey olmamalı. Zeytinyağı, bal vs. gibi. Özellikle alkol hiç olmamalı. Bunun nedeni ise şudur; Bavulların uçak altına yerleştirilmesi esnasında, ayrıca uçağın iniş ve kalkışında oluşan sarsıntılar neticesinde, bavulun içindeki sıvı, yolcunun her ne kadar "çok iyi paketledim abi açılmaz valla bak" demesine rağmen açılma ihtimali vardır. Böyle bir durumda o sıvının diğer bavullara bulaşması neticesinde havayolu firması diğer bavul sahiplerine bavulun ücretini ödemek durumunda kalabilmektedir. Ayrıca en önemli nokta, sıvılar uçağın herhangi bir elektronik aksamına sızar ve kablolarda temassızlık yaparsa havada, neler olabileceğini az çok tahmin edersiniz. 1 yolcunun tahinli pekmez sevdası yüzünden 208 yolcunun hayatı riske edilmez. Olay bundan ibaret.

Dediklerine katılmıyorum. O zaman baştan uçak altına kesinlikle sıvı alımıyacak diye uyarı yapmaları gerekiyor. Ama öyle bir uyarı yazısı herhangi birşey yok..

Uçak mühendisi değilim ama 100 yıldır uçak üretilen bir bilgi birikiminde uçağın kargo kısmını bu kadar nazik üreteceklerini zannetmiyorum.

http://www.dhmi.gov.tr/DHMIPage.aspx?mnuID=45#.WGVSzVOLSCg

Bu linki incelemeni rica ediyorum.

Altında koskoca yazmışkar

''Uçakaltı bagajında sıvıların taşınması ile ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur. Havayolu şirketinin ve gümrük mevzuatının müsaade ettiği miktardaki sıvılar uçakaltı bagajında taşınmaya devam edilebilecektir.''

quote:

Orijinalden alıntı: Razer

quote: Orijinalden alıntı: Tuni. quote: Orijinalden alıntı: Razer quote: Orijinalden alıntı: Tuni. Merhaba, Adana Havaalnından uçağa bineceğim zaman sırt çantamda pekmez (sıvı) olduğu için bagaja kabul etmediler. Atmamı istediler. Kontuardaki kadın uçağa kabul edemeyiz dedi. Kabine değil bagaja vermek istememe rağmen kabul etmediler. Böyle bir keyfi uygulama hakları var mı? Hocam yaptıkları uygulama keyfi değil. Böyle bir hakları kesinlikle var. Uçak altına verdiğiniz bavullarda akışkan herhangi bir şey olmamalı. Zeytinyağı, bal vs. gibi. Özellikle alkol hiç olmamalı. Bunun nedeni ise şudur; Bavulların uçak altına yerleştirilmesi esnasında, ayrıca uçağın iniş ve kalkışında oluşan sarsıntılar neticesinde, bavulun içindeki sıvı, yolcunun her ne kadar "çok iyi paketledim abi açılmaz valla bak" demesine rağmen açılma ihtimali vardır. Böyle bir durumda o sıvının diğer bavullara bulaşması neticesinde havayolu firması diğer bavul sahiplerine bavulun ücretini ödemek durumunda kalabilmektedir. Ayrıca en önemli nokta, sıvılar uçağın herhangi bir elektronik aksamına sızar ve kablolarda temassızlık yaparsa havada, neler olabileceğini az çok tahmin edersiniz. 1 yolcunun tahinli pekmez sevdası yüzünden 208 yolcunun hayatı riske edilmez. Olay bundan ibaret. Dediklerine katılmıyorum. O zaman baştan uçak altına kesinlikle sıvı alımıyacak diye uyarı yapmaları gerekiyor. Ama öyle bir uyarı yazısı herhangi birşey yok.. Uçak mühendisi değilim ama 100 yıldır uçak üretilen bir bilgi birikiminde uçağın kargo kısmını bu kadar nazik üreteceklerini zannetmiyorum. http://www.dhmi.gov.tr/DHMIPage.aspx?mnuID=45#.WGVSzVOLSCg Bu linki incelemeni rica ediyorum. Altında koskoca yazmışkar ''Uçakaltı bagajında sıvıların taşınması ile ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur. Havayolu şirketinin ve gümrük mevzuatının müsaade ettiği miktardaki sıvılar uçakaltı bagajında taşınmaya devam edilebilecektir.''

Kısıtlama olmaması konusunda DHMi ne diyorsa odur. Fakat;
Bu tanım ucu açık bırakılmış ve karar havayolu firmalarının kendi yönetim kurulunda aldıkları kararlara bağlanmıştır. Tıpkı her havayolunun farklı bagaj ağırlıklarını kabul etmesi gibi, veya bazı havayolları evcil hayvan taşınmasını kabul ederken, diğerlerinin etmemesi gibi.
Şahsi kanaatim bu yönde. Ama net bir bilgi edinmek isterseniz bunu DHMİ'ye mesaj atarak sorabilirsiniz. Benim yazılarım sadece kendi tahminlerimden oluşuyor.

quote:

Orijinalden alıntı: Tuni.

quote: Orijinalden alıntı: Razer quote: Orijinalden alıntı: Tuni. quote: Orijinalden alıntı: Razer quote: Orijinalden alıntı: Tuni. Merhaba, Adana Havaalnından uçağa bineceğim zaman sırt çantamda pekmez (sıvı) olduğu için bagaja kabul etmediler. Atmamı istediler. Kontuardaki kadın uçağa kabul edemeyiz dedi. Kabine değil bagaja vermek istememe rağmen kabul etmediler. Böyle bir keyfi uygulama hakları var mı? Hocam yaptıkları uygulama keyfi değil. Böyle bir hakları kesinlikle var. Uçak altına verdiğiniz bavullarda akışkan herhangi bir şey olmamalı. Zeytinyağı, bal vs. gibi. Özellikle alkol hiç olmamalı. Bunun nedeni ise şudur; Bavulların uçak altına yerleştirilmesi esnasında, ayrıca uçağın iniş ve kalkışında oluşan sarsıntılar neticesinde, bavulun içindeki sıvı, yolcunun her ne kadar "çok iyi paketledim abi açılmaz valla bak" demesine rağmen açılma ihtimali vardır. Böyle bir durumda o sıvının diğer bavullara bulaşması neticesinde havayolu firması diğer bavul sahiplerine bavulun ücretini ödemek durumunda kalabilmektedir. Ayrıca en önemli nokta, sıvılar uçağın herhangi bir elektronik aksamına sızar ve kablolarda temassızlık yaparsa havada, neler olabileceğini az çok tahmin edersiniz. 1 yolcunun tahinli pekmez sevdası yüzünden 208 yolcunun hayatı riske edilmez. Olay bundan ibaret. Dediklerine katılmıyorum. O zaman baştan uçak altına kesinlikle sıvı alımıyacak diye uyarı yapmaları gerekiyor. Ama öyle bir uyarı yazısı herhangi birşey yok.. Uçak mühendisi değilim ama 100 yıldır uçak üretilen bir bilgi birikiminde uçağın kargo kısmını bu kadar nazik üreteceklerini zannetmiyorum. http://www.dhmi.gov.tr/DHMIPage.aspx?mnuID=45#.WGVSzVOLSCg Bu linki incelemeni rica ediyorum. Altında koskoca yazmışkar ''Uçakaltı bagajında sıvıların taşınması ile ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur. Havayolu şirketinin ve gümrük mevzuatının müsaade ettiği miktardaki sıvılar uçakaltı bagajında taşınmaya devam edilebilecektir.'' Kısıtlama olmaması konusunda DHMi ne diyorsa odur. Fakat; Bu tanım ucu açık bırakılmış ve karar havayolu firmalarının kendi yönetim kurulunda aldıkları kararlara bağlanmıştır. Tıpkı her havayolunun farklı bagaj ağırlıklarını kabul etmesi gibi, veya bazı havayolları evcil hayvan taşınmasını kabul ederken, diğerlerinin etmemesi gibi. Şahsi kanaatim bu yönde. Ama net bir bilgi edinmek isterseniz bunu DHMİ'ye mesaj atarak sorabilirsiniz. Benim yazılarım sadece kendi tahminlerimden oluşuyor.

Konuyu sikayetvar.com dan şikayet etmiştim. bana bu mesajı sunexpress yazdı...



Sayın Karahasanoğlu,www.sikayetvar.com adresine yazmış olduğunuz şikayetiniz tarafımıza ulaşmıştır.

Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu’nca alınan karar gereği tüm iç ve dış hat uçuşlarda sıvı kısıtlaması uygulaması 01 Nisan 2012 tarihi itibari ile (Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı için 01 mart 2012) başlatılmıştır. Taşınacak sıvılar, jöleler, aerosol ve spreyler en fazla 100 mililitre hacimli kutu, şişe veya benzeri bir kap içerisinde bir litrelik plastik torba içine konulmalıdır. Uygulamanın detaylarını aşağıdaki link üzerinden kontrol edebilirsiniz.http://www.dhmi.gov.tr/DHMIPage.aspx?mnuID=45#.UpWezeLpw_o

Bu uygulama firmamızın bir uygulaması olmayıp tamamen tüm havayollarında ve havalimanlarında uygulanan bir güvenlik tedbiridir.

Kuralların uygulanmış olmasının şikayetinize sebebiyet vermiş olmasından dolayı üzgün olduğumuzu belirtir, konuyla ilgili anlayış göstereceğinizi ümit ederiz.


Saygılarımızla,


Yani kısacası kendi diyor ki;
dhmi ne derse onu uygularız al kanunu burda incele diyor. inceleyince bagaja sıvı verebiliriz diyor. uçağa bagaj alamazsınız. kuralı uygalamışlar üzgübüz diyor. iyi de ben bagajı yanıma almıyacaktım. uçağın altına verecektim. ama adanada ki chekin görevlisi kabul etmegi. yani burda keyfi bir uygulama var.


ben şikayet vara bu mesajı yazmıştım


10.11.2013 tarihinde Adana'dan İzmir'e 22:15 uçağı ile yolculuk yaptım. Bagaj kısmına 800 gr. pekmez olduğu için bagajımı kontuarda kabul etmeyip pekmezi atmam söylendi. Sunexpress'in kendi internet sitesinde böyle bir kısıtlamadan bahsedilmiyor. Ama uygulamaya gelince keyfi uygulama yapıyorlar.

Bu adresten kontrol edebilirsinizhttp://www.sunexpress.com/tr/bagaj/bagajda-kisitlamalar


işin garibi kendi sitelerinde sıkıntı yok da diyor...

bilmiyom derdimi anlata bildim mi?

konu 1 yolcunun tahinli pekmez sevmesi değil. konu checkin personelinin keyfi uygulaması.

quote:

Orijinalden alıntı: winwin35

Başınızdan geçen olayı dikkatlice okudum, ve başınızdan geçen olayın peşini bırakmamakta takdire şayan.

Ancak burada keyfi bir uygulama söz konusu değil. Burada açıkça olan durum şu; havalimanlarında bavullar sadece girişte güvenlik uygulamasından ötürü x-ray cihazından geçiyor ve orada ki güvenlikten kasıt uçuş güvenliği değil, emniyetten ötürü. Eğer x-ray'i her check-in görevlisinin yanına koysalar inanın onlar da almaz ama bu sefer check-in işlemini uzatacağından yolcu uçağı kaçıracak, yada iç hatlarda 1 dış hatlarda 2 saat olan alana gelme süresi 3-4 saate çıkacak.

uçuş ve valiz güvenliği çerçevesinde hiç bir hava yolu uçağa sıvı almak istemez. Zira akışkan madde oldukları için sızıntı ihtimali göz önünde bulundurularak her ne kadar korunaklı olduğu iddia edilse de; su yolunu bulur sözünden yola çıkarak risk oluşturduğu için hava yolları uçağa, uçak altına bile almak istemez.

Belirttiğim gibi ilk tehdit unsuru uçak ve uçuş güvenliği. Valizde başlayan sızıntı valizin dışına oradan da uçağın teknik aksamına zarar verecek bir noktaya ulaşır ve olası bir arıza / kaza buna bağlı sebebpten oluşmuşsa, burada oklar ilk olarak, uçuşun yer hizmetlerini gerçekleştiren personele yöneltilir(kayıtlarla bu personele ulaşmak zor da değil). Uçağa sokulan sıvıyı fark edemediği, göz yumduğu için suçlu bulunur.

Kaza senaryosunu bir yana bırakalım. O pekmez akar, bir başka yolcunun(yolcuların) valizine bulaşır, kirlenir. Öyle ya valizler bizim yukarıda olduğu gibi koltuklar üzerinde yada her biri ayrı bölmelerde durmuyor. O yolcu gider hava yolunu şikayet eder, haklı olarak kazanır, firma hem prestij kaybetmiş, hemde zedelenen prestijini düzeltmek adına valizi kirlenen yolcuya bedava bilet vs. gibi ucu maddi duruma dayanan ve zarar olarak görülecek bir uygulamaya gider. Peki bunun faturası kime çıkar; sizin keyfi uygulama yapıyor dediğiniz personele. O yüzden keyfi bir durum yok bana göre.

Size şöyle söyleyeyim, çalıştığım turizm firması olarak yaz sezonu yurt dışı turlarda THY ile charter anlaşması yapıyoruz. Yani özetle uçak sadece bizim firmanın yolcusuna özel kalkıyor, içerideki herkes tur yolcusu. THY ile anlaşma yaparken, o sözleşme içerisinde bagajlarla ilgili tam 14 madde var ve adamlara ya bunlar bilet yolcusu değil tur yolcusu, bilet değil sözleşme ile tur satın alıyorlar, 1 hafta yurt dışında kalacaklar, şampuanı, parfümü/deosu; lens kullananın solüsyonu, free shop'tan alışverişi, vs side vesairesi var diyoruz. Uçağa ödediğimiz para tonla, ama bu konuda hava yolu net. Tarifeli uçuş olmadığı için ve bir nevi özel yolcu olmadığından, bagaj bilgilendirmeleri yükümlülükleri operatöre aittir, olacak maddi manevi zarar, operatörce karşılanır. Bizim satışçılar, turu sattıktan sonra bagajla ilgili bilgilendirme yapıyor, (1 uçakta 160 kişi var) ayrıca hava limanında check-in işlemlerinde yönlendirme için gittiklerinde kontuarda sırası gelen her yolcuya sıvı varmı diye sorup var olanların muhafaza durumunu kontrol ettirip, iyi muhafaza etmemiş olanları o konuda uyarıyorlar, yada valizlerini strech filme sardırıyorlar.

Kendi başımdan geçeni anlatayım, JFK'den İstanbul'a gelirken yeni aldığım zippo çakmağı cebimde unutmuştum, öttü. görevli uçağa alamam dedi, bende anlayış gösterip, bunu burada bırakmam valizimi geri çağırttırıp içine koyacağımı söyledim. Yanıcı madde alamam dedi, gözünün önünde zippoyu açtım, vidasını söküp çakmak taşını aldım, pamuklarını çıkarıp sigara paketinin jelatinin içine koydum, görevliye şimdi alabilirsin yanıcı özelliği kalmadı dedim. onaylayıp, valizin içine koyabileceğini söyledi bende öyle getirdim.

Yani özetle sizi anlayabiliyorum ama sizde hava yolu gibi, en ufak bir ihmalkarlığın maddi manevi büyük zararlara yol açan ve çalışanların da üzerinde büyük sorumluluklar taşıyan bir sektörün işçileri olduğunu anlayın lütfen. Yapılan yorumlardan 1inde 1 yolcunun tahinli pekmez sevdası yüzünden 208 yolcunun hayatı riske edilmez. Olay bundan ibaret. sözünün altında yatan anlam bu. ve işin aslı o 208 kişi arasında sizde varsınız.

quote:

Orijinalden alıntı: Tuni.

quote: Orijinalden alıntı: winwin35 Başınızdan geçen olayı dikkatlice okudum, ve başınızdan geçen olayın peşini bırakmamakta takdire şayan. Ancak burada keyfi bir uygulama söz konusu değil. Burada açıkça olan durum şu; havalimanlarında bavullar sadece girişte güvenlik uygulamasından ötürü x-ray cihazından geçiyor ve orada ki güvenlikten kasıt uçuş güvenliği değil, emniyetten ötürü. Eğer x-ray'i her check-in görevlisinin yanına koysalar inanın onlar da almaz ama bu sefer check-in işlemini uzatacağından yolcu uçağı kaçıracak, yada iç hatlarda 1 dış hatlarda 2 saat olan alana gelme süresi 3-4 saate çıkacak. uçuş ve valiz güvenliği çerçevesinde hiç bir hava yolu uçağa sıvı almak istemez. Zira akışkan madde oldukları için sızıntı ihtimali göz önünde bulundurularak her ne kadar korunaklı olduğu iddia edilse de; su yolunu bulur sözünden yola çıkarak risk oluşturduğu için hava yolları uçağa, uçak altına bile almak istemez. Belirttiğim gibi ilk tehdit unsuru uçak ve uçuş güvenliği. Valizde başlayan sızıntı valizin dışına oradan da uçağın teknik aksamına zarar verecek bir noktaya ulaşır ve olası bir arıza / kaza buna bağlı sebebpten oluşmuşsa, burada oklar ilk olarak, uçuşun yer hizmetlerini gerçekleştiren personele yöneltilir(kayıtlarla bu personele ulaşmak zor da değil). Uçağa sokulan sıvıyı fark edemediği, göz yumduğu için suçlu bulunur. Kaza senaryosunu bir yana bırakalım. O pekmez akar, bir başka yolcunun(yolcuların) valizine bulaşır, kirlenir. Öyle ya valizler bizim yukarıda olduğu gibi koltuklar üzerinde yada her biri ayrı bölmelerde durmuyor. O yolcu gider hava yolunu şikayet eder, haklı olarak kazanır, firma hem prestij kaybetmiş, hemde zedelenen prestijini düzeltmek adına valizi kirlenen yolcuya bedava bilet vs. gibi ucu maddi duruma dayanan ve zarar olarak görülecek bir uygulamaya gider. Peki bunun faturası kime çıkar; sizin keyfi uygulama yapıyor dediğiniz personele. O yüzden keyfi bir durum yok bana göre. Size şöyle söyleyeyim, çalıştığım turizm firması olarak yaz sezonu yurt dışı turlarda THY ile charter anlaşması yapıyoruz. Yani özetle uçak sadece bizim firmanın yolcusuna özel kalkıyor, içerideki herkes tur yolcusu. THY ile anlaşma yaparken, o sözleşme içerisinde bagajlarla ilgili tam 14 madde var ve adamlara ya bunlar bilet yolcusu değil tur yolcusu, bilet değil sözleşme ile tur satın alıyorlar, 1 hafta yurt dışında kalacaklar, şampuanı, parfümü/deosu; lens kullananın solüsyonu, free shop'tan alışverişi, vs side vesairesi var diyoruz. Uçağa ödediğimiz para tonla, ama bu konuda hava yolu net. Tarifeli uçuş olmadığı için ve bir nevi özel yolcu olmadığından, bagaj bilgilendirmeleri yükümlülükleri operatöre aittir, olacak maddi manevi zarar, operatörce karşılanır. Bizim satışçılar, turu sattıktan sonra bagajla ilgili bilgilendirme yapıyor, (1 uçakta 160 kişi var) ayrıca hava limanında check-in işlemlerinde yönlendirme için gittiklerinde kontuarda sırası gelen her yolcuya sıvı varmı diye sorup var olanların muhafaza durumunu kontrol ettirip, iyi muhafaza etmemiş olanları o konuda uyarıyorlar, yada valizlerini strech filme sardırıyorlar. Kendi başımdan geçeni anlatayım, JFK'den İstanbul'a gelirken yeni aldığım zippo çakmağı cebimde unutmuştum, öttü. görevli uçağa alamam dedi, bende anlayış gösterip, bunu burada bırakmam valizimi geri çağırttırıp içine koyacağımı söyledim. Yanıcı madde alamam dedi, gözünün önünde zippoyu açtım, vidasını söküp çakmak taşını aldım, pamuklarını çıkarıp sigara paketinin jelatinin içine koydum, görevliye şimdi alabilirsin yanıcı özelliği kalmadı dedim. onaylayıp, valizin içine koyabileceğini söyledi bende öyle getirdim. Yani özetle sizi anlayabiliyorum ama sizde hava yolu gibi, en ufak bir ihmalkarlığın maddi manevi büyük zararlara yol açan ve çalışanların da üzerinde büyük sorumluluklar taşıyan bir sektörün işçileri olduğunu anlayın lütfen. Yapılan yorumlardan 1inde 1 yolcunun tahinli pekmez sevdası yüzünden 208 yolcunun hayatı riske edilmez. Olay bundan ibaret. sözünün altında yatan anlam bu. ve işin aslı o 208 kişi arasında sizde varsınız.

Söylediklerinizde haklısınız. Bunları bende biliyorum. Ama konu bu değil neden anlamıyorsunuz?
Konu sunecpress in kendi sitesinde, o sıvıyı bagaja vermem gerek yazıyor. O zaman yazma kardeşim, sıvı bagaja dahi veremezsiniz de. Ama demiyor. bagaja verebilirsin diyor. Sonra chekin personeli kabul etmiyor. Bu nasıl bir mantıktır.
Kaldı ki DHMİ nin de kendi resmi sitesinde o pekmezi bagaja VEREBİLİRSİN diyor. Ama chekin görevlisi pekmezin nasıl sarılmış nasıl bir kutu güvenli mi kırılabilcek mi hiç bir şeye bakmadan hayır almıyorum demesi.

Yanı diyorsunuz ki şirketler uçak altına bile almak istemez. İstemez ne demek. Kanun kanundun. Ya alacak ya almıyacak. Ve bunu duyuracak.

Yani bu şey gibi oluyor. ne kadar az bagaj alırsa uçak o kadar az yakar. e o zaman ya normalde 15 kg hakkınız var ama biz 10 kg alıyoruz. e sitenizde 15 yazıyor. ama işte ne kadar hafif olursa o kadar güvenli kaha kolay kalkıyor uçak gibi bi bahane uydurursa?

sonuçta bir maduriyet var. ve burda javayolu ve yer hizmetleri hatalı. benim o pekmez çok önemli değil. ama başksı iin önemli olabilir.

neyse zaten havayalu da kabul etmedi hatasını. adamları şikayet ediyom adamlar eşyayı kabine sokmak istediğimi zannediyor.