BÜYÜYEN ARAÇ BOYUTLARI

quote:

Orijinalden alıntı: ykaya1983

Gidişat onu gösteriyor.

quote:

Orijinalden alıntı: cobra41

benim de cevabını gerçekten merak ettiğim sorulardan biri

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: cobra41

benim de cevabını gerçekten merak ettiğim sorulardan biri

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: RaptorFX

Araçlar çoğalıyor, park yerleri azalıyor, caddeler daha fazla araç ve insanla doluyor ama araç boyutları da büyüyor. E200 le bir haftadır geziyoruz yok arkadaş gezilmez istanbulda e200le falan. Hele ki fatihin arka sokaklarında mümkün değil. İlerde alırsam şimdiki megane HB boyunda ama yerden daha yüksek bir araç alacağım. Suzuki jipleri hariç yok sanırım o boyutta bir araç.

quote:

Orijinalden alıntı: RaptorFX

Araçlar çoğalıyor, park yerleri azalıyor, caddeler daha fazla araç ve insanla doluyor ama araç boyutları da büyüyor. E200 le bir haftadır geziyoruz yok arkadaş gezilmez istanbulda e200le falan. Hele ki fatihin arka sokaklarında mümkün değil. İlerde alırsam şimdiki megane HB boyunda ama yerden daha yüksek bir araç alacağım. Suzuki jipleri hariç yok sanırım o boyutta bir araç.

quote:

Orijinalden alıntı: Michael Wittmann

quote: Orijinalden alıntı: RaptorFX Araçlar çoğalıyor, park yerleri azalıyor, caddeler daha fazla araç ve insanla doluyor ama araç boyutları da büyüyor. E200 le bir haftadır geziyoruz yok arkadaş gezilmez istanbulda e200le falan. Hele ki fatihin arka sokaklarında mümkün değil. İlerde alırsam şimdiki megane HB boyunda ama yerden daha yüksek bir araç alacağım. Suzuki jipleri hariç yok sanırım o boyutta bir araç.

derdin o olsun e 200le gezip şikayet eden nadir insanlardansın

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Michael Wittmann

quote: Orijinalden alıntı: RaptorFX Araçlar çoğalıyor, park yerleri azalıyor, caddeler daha fazla araç ve insanla doluyor ama araç boyutları da büyüyor. E200 le bir haftadır geziyoruz yok arkadaş gezilmez istanbulda e200le falan. Hele ki fatihin arka sokaklarında mümkün değil. İlerde alırsam şimdiki megane HB boyunda ama yerden daha yüksek bir araç alacağım. Suzuki jipleri hariç yok sanırım o boyutta bir araç.

derdin o olsun e 200le gezip şikayet eden nadir insanlardansın

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: onr4249

Bugün İsg den Kadıköy tarafına gelirken serviste aynı şeyi düşündüm.

Şu anki moda bu.Yani şimdi insanlar şimdi büyüyen genişleyen kalıbını belli eden arabalardan hoşlanıyor.Yani moda bu.Bir yerden sonra iş tersine dönüp araba boyutları küçülmeye başlarsa şaşırmayın.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: onr4249

Bugün İsg den Kadıköy tarafına gelirken serviste aynı şeyi düşündüm.

Şu anki moda bu.Yani şimdi insanlar şimdi büyüyen genişleyen kalıbını belli eden arabalardan hoşlanıyor.Yani moda bu.Bir yerden sonra iş tersine dönüp araba boyutları küçülmeye başlarsa şaşırmayın.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Fleetwood1991

Normaldir. Bu büyüme "evresi" bir müddet daha devam edip, "pik" noktaya ulaştıktan sonra tekrar "downsizing" olacaktır.

Petrol krizi öncesinde, "Full Size" dana kasa Amerikanlar bunun çok büyük bir örneği.

Dünya'da üretilmiş en büyük otomobiller, bir bakıma bunlardır.

Gerçektende, Cadillac Fleetwood Limousine'nin karşısına, bu gün Rolls-Royce Phantom, S600 Long, Maybach 62S dahi çıkarsanız onlar kadar büyük değildir belkide.

Hem uzunluk hemde genişlik olarak, o Amerikan otomobilleri devasa idi.

Tabi bu arabaların motorlarıda dev gibiydi. Eldorado'da 8200cc'ye kadar motor hacimleri görüldü.

Bu gün Abd'de , ne kadar büyük arabalar nede bu kadar büyük motor hacimleri "binek" arabalarda var.

Yanlız, bunların haricinde birde işin teknik boyutu var tabi. Otomobillerin iç mekanlarına bakarsanız, aslında pek bir büyüme olmuyor. Özellikle 90'lardan sonra olan "şişme" hareketi, büyük oranda şaselerin daha "kalın" saçlardan üretilmesi. Yanlız burada benim kastettiğim, "Tampon'un , kaputun sert" olması değil, "esas yaşam alanının" çok sağlam malzemelerden üretilmesi ve kalın saçlardan üretilmesi. Tamponlar belki plastik ama, sürücü kabinleri oldukça sağlam. Buda araçların "şişmesine" sebep oldu belki ama iç mekan genişlikleri çok değişmedi.

Motor güçleri arttı günümüzdeki araçlarda, ancak performans pek değişmedi, bu artan saç kalınlıklarından ötürü.

Eskiden 1500 kg çok ciddi bir rakamdı. Şimdi bazı Hb araçların bu değerlere "çekinmeden" ulaştıklarını görebiliyoruz.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: newmonarch

Normaldir. Bu büyüme "evresi" bir müddet daha devam edip, "pik" noktaya ulaştıktan sonra tekrar "downsizing" olacaktır.

Petrol krizi öncesinde, "Full Size" dana kasa Amerikanlar bunun çok büyük bir örneği.

Dünya'da üretilmiş en büyük otomobiller, bir bakıma bunlardır.

Gerçektende, Cadillac Fleetwood Limousine'nin karşısına, bu gün Rolls-Royce Phantom, S600 Long, Maybach 62S dahi çıkarsanız onlar kadar büyük değildir belkide.

Hem uzunluk hemde genişlik olarak, o Amerikan otomobilleri devasa idi.

Tabi bu arabaların motorlarıda dev gibiydi. Eldorado'da 8200cc'ye kadar motor hacimleri görüldü.

Bu gün Abd'de , ne kadar büyük arabalar nede bu kadar büyük motor hacimleri "binek" arabalarda var.

Yanlız, bunların haricinde birde işin teknik boyutu var tabi. Otomobillerin iç mekanlarına bakarsanız, aslında pek bir büyüme olmuyor. Özellikle 90'lardan sonra olan "şişme" hareketi, büyük oranda şaselerin daha "kalın" saçlardan üretilmesi. Yanlız burada benim kastettiğim, "Tampon'un , kaputun sert" olması değil, "esas yaşam alanının" çok sağlam malzemelerden üretilmesi ve kalın saçlardan üretilmesi. Tamponlar belki plastik ama, sürücü kabinleri oldukça sağlam. Buda araçların "şişmesine" sebep oldu belki ama iç mekan genişlikleri çok değişmedi.

Motor güçleri arttı günümüzdeki araçlarda, ancak performans pek değişmedi, bu artan saç kalınlıklarından ötürü.

Eskiden 1500 kg çok ciddi bir rakamdı. Şimdi bazı Hb araçların bu değerlere "çekinmeden" ulaştıklarını görebiliyoruz.

quote:

Orijinalden alıntı: werus

quote: Orijinalden alıntı: newmonarch Normaldir. Bu büyüme "evresi" bir müddet daha devam edip, "pik" noktaya ulaştıktan sonra tekrar "downsizing" olacaktır. Petrol krizi öncesinde, "Full Size" dana kasa Amerikanlar bunun çok büyük bir örneği. Dünya'da üretilmiş en büyük otomobiller, bir bakıma bunlardır. Gerçektende, Cadillac Fleetwood Limousine'nin karşısına, bu gün Rolls-Royce Phantom, S600 Long, Maybach 62S dahi çıkarsanız onlar kadar büyük değildir belkide. Hem uzunluk hemde genişlik olarak, o Amerikan otomobilleri devasa idi. Tabi bu arabaların motorlarıda dev gibiydi. Eldorado'da 8200cc'ye kadar motor hacimleri görüldü. Bu gün Abd'de , ne kadar büyük arabalar nede bu kadar büyük motor hacimleri "binek" arabalarda var. Yanlız, bunların haricinde birde işin teknik boyutu var tabi. Otomobillerin iç mekanlarına bakarsanız, aslında pek bir büyüme olmuyor. Özellikle 90'lardan sonra olan "şişme" hareketi, büyük oranda şaselerin daha "kalın" saçlardan üretilmesi. Yanlız burada benim kastettiğim, "Tampon'un , kaputun sert" olması değil, "esas yaşam alanının" çok sağlam malzemelerden üretilmesi ve kalın saçlardan üretilmesi. Tamponlar belki plastik ama, sürücü kabinleri oldukça sağlam. Buda araçların "şişmesine" sebep oldu belki ama iç mekan genişlikleri çok değişmedi. Motor güçleri arttı günümüzdeki araçlarda, ancak performans pek değişmedi, bu artan saç kalınlıklarından ötürü. Eskiden 1500 kg çok ciddi bir rakamdı. Şimdi bazı Hb araçların bu değerlere "çekinmeden" ulaştıklarını görebiliyoruz.

+1 güzel tespitler...

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: werus

quote: Orijinalden alıntı: newmonarch Normaldir. Bu büyüme "evresi" bir müddet daha devam edip, "pik" noktaya ulaştıktan sonra tekrar "downsizing" olacaktır. Petrol krizi öncesinde, "Full Size" dana kasa Amerikanlar bunun çok büyük bir örneği. Dünya'da üretilmiş en büyük otomobiller, bir bakıma bunlardır. Gerçektende, Cadillac Fleetwood Limousine'nin karşısına, bu gün Rolls-Royce Phantom, S600 Long, Maybach 62S dahi çıkarsanız onlar kadar büyük değildir belkide. Hem uzunluk hemde genişlik olarak, o Amerikan otomobilleri devasa idi. Tabi bu arabaların motorlarıda dev gibiydi. Eldorado'da 8200cc'ye kadar motor hacimleri görüldü. Bu gün Abd'de , ne kadar büyük arabalar nede bu kadar büyük motor hacimleri "binek" arabalarda var. Yanlız, bunların haricinde birde işin teknik boyutu var tabi. Otomobillerin iç mekanlarına bakarsanız, aslında pek bir büyüme olmuyor. Özellikle 90'lardan sonra olan "şişme" hareketi, büyük oranda şaselerin daha "kalın" saçlardan üretilmesi. Yanlız burada benim kastettiğim, "Tampon'un , kaputun sert" olması değil, "esas yaşam alanının" çok sağlam malzemelerden üretilmesi ve kalın saçlardan üretilmesi. Tamponlar belki plastik ama, sürücü kabinleri oldukça sağlam. Buda araçların "şişmesine" sebep oldu belki ama iç mekan genişlikleri çok değişmedi. Motor güçleri arttı günümüzdeki araçlarda, ancak performans pek değişmedi, bu artan saç kalınlıklarından ötürü. Eskiden 1500 kg çok ciddi bir rakamdı. Şimdi bazı Hb araçların bu değerlere "çekinmeden" ulaştıklarını görebiliyoruz.

+1 güzel tespitler...

Alıntıları Göster

quote:


Eskiden 1500 kg çok ciddi bir rakamdı. Şimdi bazı Hb araçların bu değerlere "çekinmeden" ulaştıklarını görebiliyoruz.

quote:

Orijinalden alıntı: Kalsiyum 17

quote: Eskiden 1500 kg çok ciddi bir rakamdı. Şimdi bazı Hb araçların bu değerlere "çekinmeden" ulaştıklarını görebiliyoruz.

21. yüz yılın en büyük aptallığı olabilir bu tabi, giderek ağırlaşan otomobiller.

otomobillerde güvenlikten ve yakıt tasarrufundan bu kadar çok bahsettiğimiz bu zamanlarda, iki kavramla da çatışan bir özellik daha fazla ağırlık.

ağır otomobillerin daha güvenli olduğu kocaman bir illüzyon. üstelik bencil ve budalaca bir illüzyon. ağır otomobillerin daha güvenli olduğu fikri, karşısındaki araca daha çok zarar vermelerine dayandırılmakta. çarptığı aracın da daha ağır olacağını düşünemeyen bir budala için çok mantıklı olurdu.

gelişen malzeme bilimi ve de teknik, özellikle bireysel otomobillerin çok daha hafif olmasını sağlayabilirdi.
otoyollarda ortalama 1,5 tonluk gülleler yerine ortalama 750 kg hatta belki daha da hafif bireysel otomobiller dolaşsaydı bunun tasarruf ve güvenlik adına getirileri, birkaç saniye duran otomobili stop ettirmek gibi ufak ayrıntılardan çok daha pratik ve rasyonel olurdu.

en son tartıldığımda yaklaşık 70 kg olduğumu hatırlıyorum, cebimdeki anahtar ise sanırım 1600 kg !


Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: newmonarch

@ Can Bora,

Evet , bütün araçlar güvenli hale geldiği için araç-araca çarpışmalarda pek bir şey farketmeyebilir belki ( genede daha avantajlıdır 2 çürük arabanın çarpışmasından ), ancak duvara yada başka bir yere çarpma söz konusu ise günümüz araçları daha avantajlı.

Birde, çarptığı yayaya zarar vermemek için "aktif kaput" sistemleri ( Kaput olduğu yerden 3-5 cm fırlıyor yukarı doğru, yayanın güvenliği için *) , "adaptive cruise control" sistemleri yaygınlaştı. ( Otomatik fren vs. )

Ancak tabi, bu sektörde "fiyat/fayda" endekside önem taşıyor! Yani 1500 kg'lik araba 750 kg olarak üretilir, ancak nasıl üretilir mevcut teknoloji ile? Yada üretilse bile maliyet ne olacaktır? Komple karbonfiberden üretilmiş B-C-D sınıfı bir aracın maliyeti şimdikinin 2 katı olursa, kaç kişi bunları alabilir?
Bu sistemde "maliyet" her zaman önemlidir. Sistemden kastım kapitalizm. Çünkü bu sistem, temellerini "ekonomik çarklar" olarak belirlemiştir. Fiyat/fayda oranı yakalanamaz ise, satışlar baltalanır ve ekonomik durgunluk yaşanır.

Bu durgunlukta direk, kişilerin "boğazına" yansıyor. Yani otomobilde kaybettiğimiz canı, soframızda tekrar kazanıyoruz belkide...

quote:

Orijinalden alıntı: tarikkeskin

quote: Orijinalden alıntı: newmonarch @ Can Bora, Evet , bütün araçlar güvenli hale geldiği için araç-araca çarpışmalarda pek bir şey farketmeyebilir belki ( genede daha avantajlıdır 2 çürük arabanın çarpışmasından ), ancak duvara yada başka bir yere çarpma söz konusu ise günümüz araçları daha avantajlı. Birde, çarptığı yayaya zarar vermemek için "aktif kaput" sistemleri ( Kaput olduğu yerden 3-5 cm fırlıyor yukarı doğru, yayanın güvenliği için *) , "adaptive cruise control" sistemleri yaygınlaştı. ( Otomatik fren vs. ) Ancak tabi, bu sektörde "fiyat/fayda" endekside önem taşıyor! Yani 1500 kg'lik araba 750 kg olarak üretilir, ancak nasıl üretilir mevcut teknoloji ile? Yada üretilse bile maliyet ne olacaktır? Komple karbonfiberden üretilmiş B-C-D sınıfı bir aracın maliyeti şimdikinin 2 katı olursa, kaç kişi bunları alabilir? Bu sistemde "maliyet" her zaman önemlidir. Sistemden kastım kapitalizm. Çünkü bu sistem, temellerini "ekonomik çarklar" olarak belirlemiştir. Fiyat/fayda oranı yakalanamaz ise, satışlar baltalanır ve ekonomik durgunluk yaşanır. Bu durgunlukta direk, kişilerin "boğazına" yansıyor. Yani otomobilde kaybettiğimiz canı, soframızda tekrar kazanıyoruz belkide...

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: MINERVAL

Aynı şeyi bugün düşünmüştüm , şuanki C segmenti arabalar sırf bu yüzden çok çirkin görünüyorlar megane 3 ,astra,civic hb vs sanki içine hava basıp şişirmişler gibi görünüyor.Bmw ile mercedes ise bu modaya pek ayak uydurmadı tabi onlarında boyutları büyüdü ama yinede bir c serisi 3 serisi passatin,c5in yaninda ufak kalıyor.