Şimdi Ara

bu öğütler yüzyılar öncesinden geldi (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
248
Cevap
2
Favori
8.658
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Míkrop

    hamdım, piştim, yandım.

    ben hala hamım ...hala pişmekteki acıyı kaldırmadım...inşallah pişer sonra yanarım...
  • Âşıklara her nefeste bir yanış var. Yıkık köyden haraç, âşar alınmaz.

    Hatalı söz söylerse bile ona hatalı deme. Kanına bulanıp şehit olursa yıkamaya kalkışma.

    Şehitlere kan, sudan yeğdir. Bu yanlış sözde yüzlerce doğrudan yeğ!
    Kabenin içinde kıbleden eser yoktur, dalgıcın ayağında dolak olmazsa ne gam!

    Yürü, sarhoşlardan kılavuzluk arama. Elbisesi paramparça olana yamadan bahsetme.

    Aşk şeriatı, bütün dinlerden ayrıdır. Âşıkların şeriatı da Allah’tır, mezhebi de.

    Lâlin, lâl olduğunu ispat eden bir damgası olmasa da ne çıkar? Aşk, gam denizinde gamlanmaz ki!


    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF
  • Bir rahata kavuşurum ümidiyle nereye kaçsan orada önüne bir âfet çıkar.

    Âfetsiz, felaketsiz hiçbir köşe yoktur.

    Allah'ın halvet yerinden başka hiçbir yerde dinlenmek, rahata kavuşmak mümkün değildir.

    Kurtulmaya hiçbir çare olmayan bu dünya zindanının ayakbastı parası alınmayan, hapishane dayağı atılmayan bir bucağı yoktur.

    Vallahi fare deliğine girsen yine bir kedi pençeliye çatarsın.

    Ademoğlu, hayalle gelişir.

    Hayalleri güzelse onunla rahatlaşır.

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF
  • İnsan dış görünüşle insan olsaydı Hz. Muhammed (a.s.)’le Ebu Cehil bir olurdu.

    Ruhu, nur denizine gark olmuş kimseye, çirkin sûretin ne zararı olabilir?

    Addan ve harften geçmek istersen, hemen kendini kendinden tamamıyla arıt!

    Kabuklardan kurtulmayan iç, ne illetten kurtulur, ne doktordan fayda görür.

    Testinin şekliyle ne vakte dek oyalanıp duracaksın? Testinin nakşından geç, ırmağa, suya yürü!

    Şekli-sûreti gördün, ama mânadan gâfilsin. Akıllıysan sedefteki inciyi bul!

    Âlemdeki bu sedefe benzeyen kalıpların hepsi, can denizinden diridir.

    Fakat her sedefte inci bulunmaz. Gözünü aç da her birinin gönlüne, içine bak!

    Onda ne var, bunda ne var? Onu anla! Çünkü o değerli inci nâdir bulunur.

    İnsanların ihtilâfı isimlerden meydana gelir; mânaya ulaşan ise esenliğe kavuşur.

    Bu sûret kadehlerinden pek sarhoş olma ki, put yapıcı ve puta tapıcı olmayasın.

    Ey zâhirperest! Git, mâna elde etmeye çalış. Çünkü mâna, sûret tenine kanattır.

    Bil ki zâhirî sûret yok olur gider, fakat mâna âlemi ebedîdir, kalır.

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF

    Vakitler aşk ola...:)




  • Peygamber Efendimize, Ehl-i Beytine, Ashab-ı Kirama, Evliyalara, Alimlere, Velilere, Ariflere, Salihlere ve mü'minlere selâm ve bereket olsun...

    Hayat kısa, amaç belli. Yolcu yolunda gerek, gereğini yerine getirmek gerek!...
  • Aşkı meydandadır da maşuku gizli. Zahiri sevgili de, cihanda o gizli maşukun bir imtihanından ibaret. Bunu bırak, surette olan aşklar mutlaka surete ve güzel kadına değildir. İster bu cihanın aşkı olsun ister o cihanın aşkı . Hakiki maşukta suret yoktur. Hakikaten surete aşıksan sevgili ölünce onu niye terk ediyorsun?

    Sureti yine yerinde, bu terk ediş neden? Aşık iyice ara, maşukun kim? Sevgili hisle idrak edilseydi her hisle idrak edilene aşık olurdum. Vefa, aşkı artıyorsa,suret nasıl olur da vefayı değiştirir? Güneşin ziyası duvara vurdu, duvar kendinden olmayan bir parlaklık, bir ziya elde etti.

    Ey temiz ve saf kişi neden bir kerpice gönül veriyorsun?

    Ebedi olan bir aslı iste. Ey kendi aklına aşık olan ve kendisine surette tapanlardan üstün gören! Hissine hakim olan, akıl ziyasıdır. Bunu, bakırının üstündeki altın bil. İnsanlardaki güzellik, altın yaldızdır. Öyle olmasaydı nasıl olurdu da sevgilin kart bir eşek haline gelirdi? Melek gibiyken Şeytana döndü ya.

    Elbette çünkü o güzellik ona ariyetti. O güzelliği yavaş ,yavaş alıyor, taze fidan gitgide kuruyor. Var, “Yaşattıkça kuvvetlerini azaltır” ayetini oku da gönül iste, kemiğe gönül verme. Çünkü o gönül güzelliği, baki güzelliktir. O güzellik devleti, Abıhayata sakidir. Esasen abıhayat da kendisidir, saki de kendisi, sarhoş da.

    Tılsımın bozuldu mu üçü birleşir. Fakat bu birliği kıyas yoluyla bilemezsin. Kulluk et ey kendini bilmez, saçma sapan söylenme. Senin mana sandığın surettir, eğretidir. Sen kendince övünüp seviniyorsun! Mana odur ki seni senden alır; suretten müstağni kalır. Seni kör ve sağır eden, insanı, surete bir kat daha aşık eyleyen, mana olamaz. Köre nasip olan, ancak gam arttıran hayallerdir.

    Gözün nasibi bu fani hayallerden ibarettir. Körler, Kuran’ın harflerini ezberlemişlerdir. Eşeği görmezler de semeri dövüp dururlar! Gözün açıksa kaçan eşeği gör; ey puta tapan, niceye dek semercilik?! Eşeğin oldukça semer de mutlaka az çok gelir. Eşeğin sırtı hem dükkandır, hem mal, hem mal kazanılacak yer.

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF




  • ""Bana; "Gönlüm senden bıktı, usandı." demiştin.

    Ben de o dünyada her şeyden bıktım da, senin arzundan başka bir şey istemiyorum.

    İşte ben de oturdum, bekliyorum.



    Canıma, beni özlediğine dair bir haber gelinceye kadar bekleyeceğim :"""

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF
  • Diken içindeler,
    ama gül gibiler.
    Hapisteler,
    ama şarap gibiler.
    Balçık içindeler,
    ama gönül gibiler.
    Gece içindeler,
    ama sabah gibiler.

    Sen onların şarabını bir iç de gör:
    Nasıl birdenbire ferah olur, aydınlanır yüreğin,
    birdenbire nasıl unutulur her şey,
    nasıl birdenbire gözlerinin içi güler.

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF
  • Evin içinde olan aşıklar, sevgilinin yüzünün mumuna pervanedirler.

    Ey gönül! Senden hoşlanana git ki belalardan seni korusun.

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF
    (c.II/2600)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Tarum

    Evin içinde olan aşıklar, sevgilinin yüzünün mumuna pervanedirler.

    Ey gönül! Senden hoşlanana git ki belalardan seni korusun.

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - MESNEVİ ŞERİF
    (c.II/2600)


  • Gönül, buğday tanesi gibidir, biz de değirmen gibiyiz. Değirmen hiç niçin döndüğünü bilir mi?

    Beden de değirmen taşı gibi, düşüncelerimiz de onu döndüren suya benzer Taş der ki: "Bu dönme işini su bilir."

    Su da;"Bu işi ancak değirmenci bilir." der. Çünkü bu suyu değirmene akıtan odur.

    Değirmencide der ki: "Ey ekmek yiyen kişi, şu değirmen dönmeseydi kim ekmekçi olurdu?"

    Macera bu, hikaye uzar gider. Sus, sen bu işi Hakk'a sor da cevabını gönlünde ara!


    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - DİVAN-I KEBİR (c.I, 181)
  • Sebebi gören gerçekten de surette, şekilde kalır. Sebebi yaratanı gören mana nurunu görür.

    Suret ehli bir boncuk arzusu ile can verirler. Mana denizinin ehli ise incileri bile değersiz görürler.


    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - DİVAN-I KEBİR
  • Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkin yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı... Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı...
    Hz. Mevlana(k.s.)
  • Kırılmış, ikiyüz parça olmuş zavallı bir gönlü yapmak, tamir etmek, Cenab-ı Hakk'ın nazarında hacdan da, umreden de değerlidir!

    Hakk'ın defineleri, harap gönüldedir! Harabelerde, pek çok defineler gömülüdür!

    Mutlu olmak, manen yükselmek istiyorsan, gönüller almaya, gurur ve kibiri bırakmaya bak!

    Kazandığın gönüllerin yardımı seninle beraber olursa, kalbinden hikmet kaynaklan fışkırır, akar!

    Dilinden sel gibi ab-ı hayat akar; nefesin, Hz. İsa'nın nefesi gibi, hastalıklara deva olur!

    İki dünya da, bir gönül için yaratılmıştır; "Sen olmasaydın, bu kainatı yaratmazdım!" hadîsinin manasını düşün!

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - DİVAN-I KEBİR
  • okunu attımı ölüm siperler hep boşuna
    o şatafatlar,altınlar,gümüşler boşuna
    gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü
    tek güzellik iyilik başka düşler boşuna
  • Ey gönül, sakın gama kendinde yol verme, kendini kedere kaptırma. Cihanda, ruhen sana yakın olmıyanların, nâ mahremlerin sohbetine katılma. Madem ki, kuru ekmekte, tereyi yeter buluyor; bunlarla kanaat ediyorsun, el âlemin mağrur bakışlarına, bıyık bükmelerine zerre kadar değer verme.

    MEVLANA-RUBAİLER
  • Hekime gittim, sordum: Aşk hastalığına tutulmuş zavallıya ne buyursun? Ey keskin görüşlü üstad! Bana dedi ki: sıfatlarından geç, varlığını yok et! Yani neyin varsa hepsini dışarı at. İyice bir sarhoş olayım diye yâre uğradım. Çekil kapımdan dedi. Şimdi sarhoşluk zamanı mı? Hayır, aç kapıyı; ben sarhoş değilim dedim. Öyleyse git dedi, Madem ki kendindesin, varlığından geçmemişsin demektir.

    HZ.MEVLÂNÂ (K.S) - RUBAİLER
  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.