Şimdi Ara

BOŞ VİTESTE GİTMEK (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
106
Cevap
1
Favori
9.585
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Vezir hocam, Ben bahsettin test olayını gözlem şeklinde önceden beri ara sıra yapıyorum.Düz yolda olay tamamen anlattıgın gibi.Yalnız benim dikkatimi çekti,yokuşyukarı bile,tabii cok yuksek meyil degil,araba 1. veya hatta bazen 2.vitesteyken belli hızda çekişe devam ediyor.Hatta bazen yolda set olan bir yerde,şimdi burda stop eder diyorum.Onu bile aşıp rampa yukarı yola devam ediyor.Buarada araçta turbolu.
    Motora zarar verir diye bu olayı rampada nadiren denemiş oluyorum tabi ki.
    Hayırlı günler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi opxito -- 1 Ağustos 2008; 12:35:48 >
  • optiko ,

    aracın stop etme durumuna geldiğinde sarsıntı sensorü dervreye girerek titreşim giderene kadar gaz verdiği için bu durumu yaşıyorsundur.yani nesil araçların çoğunda benzer kontrol sistemleri vardır.

    Eski araçlarda rölanti sabit bir devire ayarlanır araç böyle tümseklerde falan şgazı iyi ayarlayamazsanız stop ederdi. Ama şimdikiECU sistemi motorun sarsıntısını gçzleyerek gerektiğinde zengin karşiım yaparak gaz verebiliyor ve devir yükseliyor .burada ince bir nokta var devir yükseliyorda siz neden göremiyorsunuz.

    nedeni aracın viteste olmasından dolayıdır.Gazın verildiğini hissettiğiniz an hemen debriyaja basarsanız devirin aniden artığını göreceksiniz.Bu zengin karışım araç viteste iken devir kritik bir devire ve motor titreşime gecince gaz vererek durumu kurtarmaya programlanmıştır. Devir sabit kalıyor gibi görünsede gaz verildiği için araç yavaçlama eyleminden hızlanma eylemine dönmekte ve sonra bunu devir ibresinin kıpırdanışında hissetmektesiniz.

    yani öyle muazzam bir an var ki araç ivmelenmeye başladığını hissedersiniz ama devir daha yükselmemiştir.İş bu araçların işletim sisteminde gaz verme ve de kesme yani cut off vardır diyebiliriz.




  • evet arkadaşlar ,

    otomatik vites D ye alma konumu ile ilgili olarak meteg arkadaşımızdan yardım istemişdim, bana gönderdiği cevabı aynen dokunmadan yayınlıyorum.

    Kaynak : meteg

    otomatik vites adından da anlaşılacağı gibi sizin vitesi D konumuna getirmenizden sonra gerekli devir ve motor yüklerinde değişimi otomatik olarak yukarı ve aşağı yapar ve bunu mümkün olan en uygun konumlarda yapar. otomatik şanzımanda "N" konumu genelde üç şekilde kullanılır daha doğrusu tavsiye edilen kullanım şekilleri ilk olarak aracı çalıştırmak için (el freni çekilmek kaydıyla) diğeri ise sıkışık trafikte belli bir süre 1 dakika ve üzeri sürelerde kutuyu ve motoru yormamak ve aşırı ısınmasına ve de parçaların prematüre deformasyonuna engel olmak için son kullanım şekli ise otomatik vitesli araçların motorlarının herhangi bir sebepten dolayı çalışmaması nedeniyle 30 km hızı geçmemek ve 20 km mesafeyi geçmeyen durumlarda çekilmeleri içindir. birçok kişi otomatik araçlarda eğer hareket halinde iken vitesi N konumuna alırsa aracın ekonomi yapacağını sanmaktadır ama bu tamamen yanlış bir düşüncedir. çünkü şanzıman içerisinde bir dahili yağ pompası bulunur bu pompa sadece araç yüklü iken yani D 3 2 gibi konumlarda faaldıir eğer siz aracınızı hareket halind iken N ye alırsanız bir anda yağ dolaşımı durabilir ve oluşacak aşırı ısı ve aşınma neticesinde vites kutusu arızalanacaktır diyelim ki aracınızı N konumuna alıp bayır aşağı saldınız aracını hızı arttıkça vites kutusu içi ısı, deformasyon ve aşınma had safhaya ulaşacaktır. yani uzun lafın kısası vites kutusunun sağlıklı çalışmasının yolu motorun sürekli vites kutusuna bağlı(yükte) olmasına bağlıdır. N konumunun tasarımı yüksüz kullanım yani adı üstünde boş kullanım içindir eğer aracınızı çalıştırırken N ye alırsanız bir sorun yok, sıkışık trafikte N ye alırsanız sorun yok, ama araç hareket halinde olduğu müddetçe N konumunun kullanımı ilk olarak bantları, dana sonra spragları ve en nihayetinde de tork konvertörünü(klasik tip kutularda vardır) bozacaktır bunun sebebi N konumunda konvetör motora bağlı olmaz ve boşa döner yani araç atalet kuvvetiyle hareket eder ve konvertör de motor bağlı olmadığı için yağsız kalır.. yağsız kalma durumunun izahı gayet açıktır mutlak olarak kutunun zarar görmesi. otomatik vites kutusunda ekonomi yapmak isteyenlere önerim D konumunda yokuşa aşağı aracı salmaları ve vites kutusunun bir süre sonra motor frenini devreye sokmasını beklemeleridir bazı araçlarda D konumunda yokuş aşağı giderken aracın hızı motor frenine rağmen artma eğiliminde olur ve vites kutusu bu defa bu duruma engel olmak için otomatik olarak bir alt vitese iner yani araç 5 ileri otomatik ise 4 e 4 ileri se 3 e iner ve aracın motor freni tam kapasite olur ve hızlanma meğili engellenir bu konumda ekomomi maksimumdadır..




  • bahsed,len sprag hakkında nasıl birşey olduğunu merak edenler için link de koymayı ihmal etmeyelim,

    EĞİTİM ŞART

    http://www.ringspanncorp.com/spragprods.html

    Firmadan firmaya maksimum tork değişse de birbirine karşılık gelen numaralar için iyi bir referansdır.

    http://www.ringspanncorp.com/r/f/MetricInterchange.pdf



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vezir -- 4 Ağustos 2008; 9:04:20 >




  • öncelikle vezir ve meteg arkadaşımıza teşekkür ederim ben almak istediğim aydınlatıcı bilgiyi aldım.

    ben arabayı alalı 15 ay oldu ve 25 bin km yol yaptım. inanın her yokuşta ve her duraklamada arabamı d konumundan n konumuna aldım ve şimdiye kadar bir problemle karşılaşmadım. ama bu sorun çıkmayacağı anlamına gelmiyor demekki her an bi sorun çıkabilirmiş ve bundan sonra sadece durma sırasında boşa alıcam..
  • Sevgili arkadaşlarım,

    Gerçi diğer arkadaşlarımız ayrıntılı olarak açıklamış. İfade ettiklerine tamamen katılıyorum.

    Yokuş aşağı inerken

    Araç viteste ise yer çekiminden ve aşağıya doğru iniş hareketinden tekerlekler aracın ağırlığına göre de hızlanarak sırası ile

    a. lastik-jant-takrik mili-(diferansiyel)-(kardan mili)-vites kutusu-kavrama-krank mili-biyel kolu-piston aracılığı ile silindirlere aşağıdan
    b. lastik-jant-takrik mili-(diferansiyel)-(kardan mili)-vites kutusu-kavrama-krank mili-zincir/kayış-eksantrik mili/milleri-valfler aracılığıyla üstten
    c. lastik-jant-takrik mili-(diferansiyel)-(kardan mili)-vites kutusu-kavrama-krank mili-kayış aracılığıyla da şarz dinamosu ve klima kompresörüne

    basınç uygulamakta, buna da "KOMPRESYON" denmekte, halk arasında da "MOTOR FRENİ" olarak adlandırılmaktadır. Gaz pedalına basılmadığından yakıt pompası (dizel-benzin-LPG) besleme yapması gerektiğine dair herhangi bir sinyal almamakta ve besleme yapmamaktadır. Bu husus esasen tüm araçlarda geçerlidir. Karbüratörlü araçlarda da eksantrik milinden güç alan yakıt pompası motor çalıştıkça daima yakıt pompalamakta ama karbüratörde hava besleme boğazına püskürtülmeyen fazla yakıt benzin deposuna geri gönderilmektedir. Yani 1978 model Şahin'le Pozantı yokuşundan aşağı viteste inerseniz benzin durmadan pompalanır ama depoya geri gider. 2008 model Passat TSI'yle viteste inerseniz benzin pompası devrede olur ancak yakıt çekmez.

    Bir defa bir yokuşu ÇIKTIĞINIZ vitesle İNMENİZ gerekiyor (3'se 3, 4'se 4, 2'yse 2 mesela). Vitese takmadan yokuş aşağı inerseniz, dostlarım, sırası ile sadece lastik-jant-takrik mili-(diferansiyel)-(kardan mili)-vites kutusu hareket eder, kavrama volan dişlisine bağlı olduğundan dönmez, motor rölantide çalışır ve 800 d/d hızla döner, yakıt tüketir, klima açıksa daha fazla tüketir.

    Bu nedenle, dostlarım, hem motor freni nedeni ile, hem aracınızın disk/kampana fren balatalarının ömrüünü uztmak için, hem yakıt tasarrufu sağlamak için YOKUŞLARDA İNERKEN ve ayrıca ayrıca ayrıca (!) düz yolda (şehiriçinde kırmızıya yaklaşırken) yavaşlamanız gerekiyorsa vites küçülterek motor freni yapınız, boşa almayınız. İYİ ŞÖFOR ÇOK FRENE BASMAZ. Motor freni kullanır. Boşa almak cüzdanı da boşaltır çünkü boşta rölantıde çalışır araba.

    YOL BİLGİSAYARIN ANLIK YAKIT TÜKETİMİNİ ÖLÇMESİ olayına gelince: Yol bilgisayarı aracın her yerindeki sensörlerden gelen bilgileri toplayarak ve analiz ederek şoföre bazı fikirler verir. Anlık yakıt tüketimi yol bilgisayarının benzin pompasından gelen basınç ve yakıt akış sinyallerini aracın hızına ve motor devrine bağlı olarak EKSTRAPOLASYON yöntemi ile (temel verileri kullanarak bilgiyi arttırma yoluna gitmek) o andaki yakıt ile aracın 100 kilometreye ne kadar yakıt tükettiği veya 1 litre benzinle kaç kilometre gidebileceğini, katedebileceğini hesaplamakta ve ekranda göstermektedir. FIAT'larda (eşimde Grande Punto var, ondan biliyorum) belli bir değerin altı gösterilememektedir (2.0 l/100 km) ancak VW'lerde 0.1 l/100 km dahi ayrıntılı olarak ifade edilmekte, Passat'a mesela en üst sınır 49.9 l/100 km'dir.

    Umarım herkesi ve hepinizi yeterince aydınlatmışımdır.

    Selamlar ve sevgiler,

    Taner Göde




  • Bu güzel ve ayrıntılı bilgi için biz sana teşekkür ederiz Taner abi.
  • taner bey ,

    karbüratorlü araçlarda yazınızdan viteste inişte tüketim olmaz gibi bir sonuç çıkıyor, yanlış mı anladım acaba.
  • @tanergode çok teşekkürler, ayrıntılı anlatım için...

    Enjeksiyonluyu biliyordum ama karbüratörlünün de boşta inerken daha fazla yakacağını şimdi öğrendim...

    Ne bileyim motor bağırınca sanki insana çok yakıyormuş gibi geliyor...

    Işıklarda motor freni ile yavaşlamak hep daha fazla yakacağım gibi hissettirirdi, yanılıyormuş meğerse... Tekrar teşekkürler...
  • Tabiyatıyla az yakar... gaza basmadığın için.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Şahbaba

    Tabiyatıyla az yakar... gaza basmadığın için.




    Ben nası düşünemedim bunu...

    Halbuki boşta inerken dipgaz yaparım hep...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: pirekare


    quote:

    Orjinalden alıntı: Şahbaba

    Tabiyatıyla az yakar... gaza basmadığın için.




    Ben nası düşünemedim bunu...

    Halbuki boşta inerken dipgaz yaparım hep...






  • Çok güzel bilgiler vermişsiniz, fakat kafama birşey takıldı;

    Örnekle açıklamak gerekirse, benim sürekli gittiğim bir yol var, bilenler bilir Hacıosman yokuşundan Sarıyere yeni altgeçit yapılan yol.

    Ben o altgeçite inerken boşa atıyorum araba kendi ataletiyle altgeçitten yokuş yukarı boş viteste gidebiliyor. Sonra bir daha aşağı doğru bir yokuş başlıyor. Bu sayede Sarıyer'e kadar boşta gidebiliyorum.

    Ben buraları kompresyonla gitseydim, araç o yokuşta iyice yavaşlamazmıydı? Tekrar gaza basmam gerekmezmiydi?

    Demek istediğim, boşa takınca alınabilen yol daha fazla. Motor freniyle inerken daha sonra tekrar gaza basmamız lazım. Fakat boşta inerken arabanın kazandığı hızla o gaza basarak gidilebilen yerleri hiç gaz vermeden gidebiliyoruz.

    Pek anlatamadım ama sanırım ne demek istediğimi anladınız.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    taner bey ,

    karbüratorlü araçlarda yazınızdan viteste inişte tüketim olmaz gibi bir sonuç çıkıyor, yanlış mı anladım acaba.


    Evet, karbüratörlü araçlarda gaz pedalı doğrudan gaz kelebeğine gaz halatı denilen bir kabloyla bağlı. Gaza basmadığınız zaman kelebek kabalı kalacak. Eskiden gaz halatı sadece kelebeğe bağlıydı ama son çıkan modellerde daha yüksek performans için kelebek ayrıca yay ve kollarla boğaza yakıt püskürten memelere de bağlı olduğundan enjeksiyon devri öncesi en gelişmiş karbüratörlü sistemler motorlarda turbo ve bazen de kompresörle birlikte yüksek güç üretebiliyordu, fakat ucuz otomobillerde tek veya çok noktadan enjeksiyon maliyetli sistemler gerektirdiğinden son ana kadar karbüratör kullanılmaya devam etmiştir. Basit bir sistemdir ama daima daha fazla yakar çünkü kayıplar fazladır. En son ve en ünlü KARBÜRATÖR'lü araba LAMBORGHINI COUNTACH LP500 V12 5167 CC ve 6 ADET WEBER FALLSTROMDOPPELVERGASER (Weber Dikey Akışlı Çiftli Karbüratör) yani her silindire 1 besleme boğazı gidiyordu. Enjeksiyon sistemleri Formula 1'den normal otomobillere uygulanan ilk teknolojik devrimlerden birisidir.

    Ayrıca okulda öğretilenlerde karbüratörlerde rölantı, kapış, hızlanma gibi devrelerin de bulunduğu ancak Avrupa'da 1990'lı yıllardandan sonra karbüratörlü araç üretilmezken ülkemizde 2000'li yılların içine kadar üretimi Bursa'da (!) devam etmiştir. Weber ve Solex en ünlü üreticileridir.

    Zaten anahtarına veya jantına ya da lastiğine ŞAHİN'le yarış yapanlar da özellikle karbüratörlü motora sahip olan eski modelleri seçiyorlar, çünkü memesini bir tornavida ile sökebiliyor, yerine daha büyük deliğe sahip (ve böylece daha fazla benzin püskürten ve daha fazla güç elde eden) meme takabiliyorlar, çünkü bir Şahin'e turbo, kompresör veya benzeri, güç arttırıcı başka bir müdahalede bulunması mümkün olmuyor.

    Özetle, karbüratörlü araçta da gaza basmadığınız sürece karbüratör boğazından (ventüri) benzin akıtılmaz, motora benzin gitmez, boşta inerseniz motor rölantide çalışır ama yavaşlamak için sizin frene basmanız gerekir, o da fren balatalarını aşındırır.

    Yol kenarında buna ait uyarı levhaları da vardır.

    - AĞIR TAŞITLAR SAĞDAN GİDİNİZ
    - YAVAŞ
    - KÜÇÜK VİTESTE İNİNİZ

    Yokuşlarda ve inişlerde aracı asla zorlamayın dostlarım. Motorun yokuşta bayılması ayıp birşey değil, dağ başında (Kandil Sırtı- Rakım 1340, Kardeş Gediği- Rakım 1400, Cankurtaran- Rakım 1600, Bolu Dağı- Rakım 1420) su kaynatmak mı daha iyi yoksa vites düşürmek mi? Bazı şoförler suçu motorda buluyor ama adamın aklına vites küçültmek gelmiyor. Bu kinetik kanunu, yokuşta tork uygulama mesafesi (kolun döndürme noktasına olan mesafe) kısalıyor ve mecburen vites küçülüyor.

    1990 Model CORVETTE ZR-1'de 6 vites vardı ve 6. vitesin aktarma oranı 0,50 (!!!) idi yani bu 4. vitestdekinden (1,00) 1 kat fazla demekti ama özellikle bu vites düz uzun Amerikan yolları için seçilmişti.

    Selamlar ve sevgilerle,

    Taner Göde

     BOŞ VİTESTE GİTMEK
     BOŞ VİTESTE GİTMEK
     BOŞ VİTESTE GİTMEK
     BOŞ VİTESTE GİTMEK
     BOŞ VİTESTE GİTMEK
     BOŞ VİTESTE GİTMEK
     BOŞ VİTESTE GİTMEK



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Taner Göde -- 6 Ağustos 2008; 17:21:15 >




  • peki yokuş aşagı devirin yükselmesi ile ve motorda oluşan vakum nedeniyle gaz kelebeğinin tam kapalı olması mümkün müdür.

    Bu durum ne solexde ne de weber de olabilir çünkü böyle bir düzenekleri yoktur.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: [dodo]

    Çok güzel bilgiler vermişsiniz, fakat kafama birşey takıldı; Örnekle açıklamak gerekirse, benim sürekli gittiğim bir yol var, bilenler bilir Hacıosman yokuşundan Sarıyere yeni altgeçit yapılan yol. Ben o altgeçite inerken boşa atıyorum araba kendi ataletiyle altgeçitten yokuş yukarı boş viteste gidebiliyor. Sonra bir daha aşağı doğru bir yokuş başlıyor. Bu sayede Sarıyer'e kadar boşta gidebiliyorum. Ben buraları kompresyonla gitseydim, araç o yokuşta iyice yavaşlamazmıydı? Tekrar gaza basmam gerekmez miydi? Demek istediğim, boşa takınca alınabilen yol daha fazla. Motor freniyle inerken daha sonra tekrar gaza basmamız lazım. Fakat boşta inerken arabanın kazandığı hızla o gaza basarak gidilebilen yerleri hiç gaz vermeden gidebiliyoruz.
    Pek anlatamadım ama sanırım ne demek istediğimi anladınız.



    Hayır, sizi gayet iyi anladım. Olayı ayrıntılı açıkladınız. Canlandırınca anlaşılıyor. Uzun inişlerde motor freni yapmanızda fayda var, böylece

    1. Yakıt tüketmemiş olursunuz
    2. Fren balatalarınız aşınmaz
    3. Klima ve şarz dinamosu "bedavadan" çalışır
    4. Araç kendi hızını bulur ve fazla hızlanmaz

    Ancak sizin anlattığınız durum kısa sayıalbilecek ve önünüzü görebildiğiniz bir iniş aşağı ve yokuş yukarı durumu, yani "kâse" dediğimiz sistem. Kâsenin bir kenarında bırakacağınız küre kendi ataletiyle (yer çekimi x yol x hızlanma) karşı taraftaki kenarın biraz altına kadar gidecek sonra geri dönecek ama git gide daha az yol katedecek çünkü sürtünmeden ötürü bu kendisini frenleyecek.

    Dediğniz iniş aşağı ve yokuş yukarı durumunda motor rölantide çalışmaya devam edecek. Motor freni yaparsanız inişin bittiği yerdeki hızınız motor freni yapmadığınız zamanki hızınıdan elbette daha küçük olacak ama siz önünüzü görebildiğiniz için ve önünüze aniden araç çıkmayacağını varsayarsak menfaatinize olan bu yerçekimi fırsatından faydalanmak tabi ki daha mantıklı. Ama verdiğiniz örnek bir istisna, her yerde bu tür olanaklar ve yollar bulunmuyor.

    Yine de iniş aşağı motor freninden vazgeçmeyin. Hibrid bir aracınız olsaydı TOYOTAS PRIUS veya LEXUS modelleri gibi iniş aşağılarda aküleriniz şarzdan bayram ederdi...

    Selamlar,

    Taner Göde




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    peki yokuş aşagı devirin yükselmesi ile ve motorda oluşan vakum nedeniyle gaz kelebeğinin tam kapalı olması mümkün müdür. Bu durum ne solexde ne de weber de olabilir çünkü böyle bir düzenekleri yoktur.


    Sayın vezir,

    Viteste yokuş aşağı giderken gaz pedalına basmamak gaz kelebeğinin gaz pedalı halatındaki yay vasıtasıyla kapalı kalmasına neden olur, fakat motordaki kompresyon (silindirlerdeki pistonların yukarı ve aşağı hareketiyle dışarıdan hava emmeleri, bunu sıkıştırmaları [kompresyon], eksoz vasıtasıyla dışarıya tahliye etmeleri) sebebi ile gaz kelebeği açılacaktır, buna şüphe yok ve bu engellenemez zaten yoksa motorda bir alt basınç oluşur ve motor içine doğru patlar (implode), ne var ki özellikle gaz pedalı halatındaki yayın gaz kelebeğinin belirli bir miktar açılmasına izin vermesi neticesinde karbüratör boğazından yakıt akmayacak, yakıt pompasının sevk ettiği miktar depoya geri dönecektir ve kapalı bir devridaim gerçekleşecektir. Viteste inerken, karbüratörlü veya enjeksiyonlu araçlarda, gaza bastığınızda aracın buna aniden tepki vermesi ve hızlanması de bu nedendendir.

    Motorlu araçlardaki tüm düzenekler azami yakıt tasarrufu sağlamaya yöneliktir. Bununla birlikte sayısız başka yönetmeliklere de uymaları beklenmekte, bu konuda ülkemizin Avrupa Birliği standardlarına tabi olmayı seçmesi bizler için çok olumlu bir gelişmedir.

    Saygılarımla,

    Taner Göde




  • tanergode, çok değerli bilgiler vermişsin teşekkür ederim. benim aracım otomatik ve zaten araç "d" konumundayken belli bir gaz verme ve o viteste ileri gitme isteği oluyor. anlattıklarını otomatik şanzıman içinde yorumlayabilirmisin.
    selamlar
  • taner bey ,

    Bilginize saygım sonsuz ancak maalesef sizinle aynı fikirde değilim.Mecburen açık olan gaz kelebeği nedeniyle (zaten hava geçisi için açık olması bir gerekliliktir) istemesenizde şamandıradaki benzinden bir miktar venturi etkisi ile yakıt silindirlere gitmektedir.Bu nedenledir ki efsane olmuş boşa atma geleceği 60lı 70 yıllarda sık sık kullnılmıştır.

    Çok iyi bileceğiniz gibi karburatorde yakıt verme sistemi kapış pompası sistemi dışında tamamen atmosferik basınç farknın venturi de bernauli prensipleri ile oluşmasıyla silindirlere yakıt gönderilmektedir.yani demek istediğim veya vurgulamaya ç.alıştığım nokta gaza hiç basmasanız bile küçük bir miktar basmışınız gibi gaz kelebeği açık olacaktır ve şamandıradan benzin eksilecektir.Bu karburator sistemin doğal bir sonucudur .


    saygılarımla,

    quote:

    Orjinalden alıntı: tanergode

    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir

    peki yokuş aşagı devirin yükselmesi ile ve motorda oluşan vakum nedeniyle gaz kelebeğinin tam kapalı olması mümkün müdür. Bu durum ne solexde ne de weber de olabilir çünkü böyle bir düzenekleri yoktur.


    Sayın vezir,

    Viteste yokuş aşağı giderken gaz pedalına basmamak gaz kelebeğinin gaz pedalı halatındaki yay vasıtasıyla kapalı kalmasına neden olur, fakat motordaki kompresyon (silindirlerdeki pistonların yukarı ve aşağı hareketiyle dışarıdan hava emmeleri, bunu sıkıştırmaları [kompresyon], eksoz vasıtasıyla dışarıya tahliye etmeleri) sebebi ile gaz kelebeği açılacaktır, buna şüphe yok ve bu engellenemez zaten yoksa motorda bir alt basınç oluşur ve motor içine doğru patlar (implode), ne var ki özellikle gaz pedalı halatındaki yayın gaz kelebeğinin belirli bir miktar açılmasına izin vermesi neticesinde karbüratör boğazından yakıt akmayacak, yakıt pompasının sevk ettiği miktar depoya geri dönecektir ve kapalı bir devridaim gerçekleşecektir. Viteste inerken, karbüratörlü veya enjeksiyonlu araçlarda, gaza bastığınızda aracın buna aniden tepki vermesi ve hızlanması de bu nedendendir.

    Motorlu araçlardaki tüm düzenekler azami yakıt tasarrufu sağlamaya yöneliktir. Bununla birlikte sayısız başka yönetmeliklere de uymaları beklenmekte, bu konuda ülkemizin Avrupa Birliği standardlarına tabi olmayı seçmesi bizler için çok olumlu bir gelişmedir.

    Saygılarımla,

    Taner Göde




  • quote:

    Orjinalden alıntı: bossbee

    Vitesi boşa atarak ekonmi yapacağını zannedenler kendini kandırır. Hiç bir faydası yoktur. Zararlarını söyleyeyim;

    1. Diyelim ki boşta yokuş aşağı iniyorsunuz. Aniden karşınıza bir araba veya bir insan çıktığını düşünün; Duramazsınız. Aniden bütün yükü frenlere verdiğiniz için, frenlerinizi de patlatabilirsiniz. O zaman Allah'a emanetsiniz.

    2. Ya da motorunuzun stop ettiğini düşünün. Ben düşünemiyorum. Yeni arabaların hepsinde en azından direksiyon ve frenler hidrolik. Diğer aksaamı saymıyorum. Direksiyonun kilitlenmesi, frenlerin şişmesi sonucu nereye gireceğiniz belli olmaz.

    Vitesi giderken boşa alırsanız devir saatine bi bakın. Rölantide yaklaşık 900 devirde çalışan motor 1100-1200 devire çıkar. Bu nasıl tasarruf? Aracın gazına basmadığınız sürece arabanın viteste olması ya da boşta olması arasındaki sarfiyat farkını hissedemezsiniz. Ben biliyorum, aracı 4000-5000 devirde kullanıp, gereksiz yere gaza basan arkadaşlar inişte arabayı boşa alarak tasarruf ettiklerini iddia ediyorlar. Az akıllı olun ya.

    diyelimkiyle işler olmuyor boss , 10 yıldır kullanıyorum dik yokuslarda vitesde gidiyorum gaza basmadan cünkü tüketim sıfır oluyor , bama vitesde motor freni oldugu için arac yavaşlıyor , o yüzden bazen boşa da atıyorum , bütün yük frene biner freniz patlar o olur bu olur varsayımlarla yorum yapılmaz 4 tane disk var aracta ani fren le patlıyacaksa emin ol vitesdede patlar , cünkü motor freninin frenlemeye etkisi %10 , arac stop ederse sağlıklı bir arac rolantide stop etmez , ayrıca stop etcek arac emin ol vitesdede eder arkadasımın escort unda oldugu gibi ,

    en önemlisi millet in akıllı olup olmadıgını gösteren bir akıl ölcer sistemi geliştirmişin aşk ölcer gibi , bu araad boşta yol pc si 1 litre gösteriyo , rolantide calısan motor yük binmedigi için cok az yakar vitesde 2000 devirde 10 yakıyosa senin gibi varsayalım boşta 1 yakar , buda az yakmaktır

    bunlar doğan sahin brodway gibi araclar için yamıyorum bunuda not düşem




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.