Şimdi Ara

bolunmus yollarda hiz siniri 110 km/saat oluyor (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
150
Cevap
0
Favori
9.161
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj


  • hemen bir ilavede benden gelsin ozaman. misal istanbul trabzon arası 1100 km yaklaşık, bu yolu 90 ile gelecek sabır kimsede yok, bu bir gerçek. hız limitini 110 yapsanız ve %10 ile 121 olsa işte ozaman kimsenin 120 nin üzerine çıkacagını sanmıyorum. emin olabilirsin ki hız sınırı 90 olan yolda bir gözünle radar tabelası arayıp bir gözünle yola bakarak 100 ile araç kullanmak, hız sınırının 110 olduğu yerde tamamen yola konsantre olmuş bir şekilde 115 ile araç kullanmaktan kat kat tehlikeli, en azından benim düşüncem bu



    Size katılmıyorum. Bu durumda da insanlar biz gözü radar tabelasında, bir gözü de hız göstergesinde 120 km hız ile diken üstünde gidecek.

    90 lı yıllarda 2.0 lt hacmindeki motorlar ortalama 120 hp civarındaydı ve dönemine göre çok hızlıydılar. Şimdilerde ise 1.6 lt hacim araçlar ortalama 120 hp gücündeler ve o yılların 2.0 lt hacmindeki araçlardan daha hızlılar.

    Bir 10 yıl sonra 110 km hız sınırına alışacak insanlar ve 110 km hız bu günün 90 km hızından farklı olmayacak insanların gözünde. Ve diyecekler ki: "110-120 ile yol bitmiyor yaw. Polisler de çok zalim yaw 121 le ceza yazıyorlar. Bu kadar da olmaz ki yaw."




  • quote:

    Orijinalden alıntı: derememo

    benim sistemimde radar korkusu olmayacak.
    her 3 km de 1 tane radar cihazı olacak.
    tüm türkiyedeki karayollarına her 3 km de 1 tane radar cihazı olacak.
    binlerce radar cihazı, yollarda 24 saat çalışacak.
    yani şöför bilecekki, 99 u geçtiği anda ceza gelcek.
    hemde ist dan trabzona kadar 10-20 tane ceza yiyecek.
    kimse 90 ı geçmez.
    hız sabitleyicisi olan ayarlar 95 e,
    olmayan da ayağını ayarlar 90 a.
    efendi efendi gider herkes.
    hiç bir tane de kaza olmaz.(büyük konuşmayı sevmem, elbet kaza olacak, ama olanlarda maddi hasarlı kazalar olacak.
    katliamlar olmayacak)
    trafik kazasında ölmek kadar aptalca ve aşşağılık verici bir ölüm olamaz. engellenebilir bir sebebten ölmek çok aptalca.
    insan kanserden ölür, cinayete kurbangider....vs binlerce haklı ölüm sebebi olur ama, trafik kazasında ölmek çok aptalca)
    ve buna alışırlar.
    insanoğlunun adaptasyon yeteneği vardır.
    kurallara koşullara alışır, uyar. yeterki o kurallar uygulansın.



    şimdi orda dur kardeş...

    olaya hep tek taraflı bakmayacaksın.

    devlet keser değilki hep kendine yontsun.

    eğer 1100 km gidecek adamı 10 kere radara sokabilecek alt yapıyı yapacaksan o adamın 10 kere radara girmesini engelleyecek yolu+kabul edilebilir hız sınırını da yapacaksın.

    ne demek şimdi bu? senin dediğin gibi(imkansız ötesi ama herneyse, hadi oldu diyelim) her 3 km de radar koyacaksan, kusura bakma ama edirneden artvine kadar yapacaksın otobanı, koyacaksın 120 hız sınırını, 132 yi geçenin çekeceksin ipini. yok eğer benim dediğim gibi alt yapıyı verip sınırı ona göre uydurup denetlemeyi de ona göre yapmak yerine, yol yapmaz, limitleri 1960 lara göre ayarlar, üstüne üstlük her köşe başına radar koyarsan, buna adı "halkın can güvenliğini saglamak" değil, "devletin kasasını doldurmak" olur. bunu da kimse yemez.

    hem yol yapma, hemde istanbul trabzon arasında 366 tane radar koy. o kadar uzun boylu değil.

    realistik olmak lazım

    http://www.trafficengland.com/map.aspx?long0=-403.4613960041688&lat0=3276.6173111324606&long1=173.3223076995351&lat1=3027.4688365561897

    bu linkte gördüğün üzere(mavi çift çizgili yollar motorways olarak geçer) ingilterenin bir ucundan diğer ucuna giden birisi motorwaysden hemen hemen hiç çıkmadan 70 mph yani 112 km/s,%10 toleransla beraber 120 km/h ile gidebilir. bizde ise sen düşün artık..

    yani öyle koydum gitti demekle olmuyor, öncesini yapmak lazım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: @levent@

    quote:



    hemen bir ilavede benden gelsin ozaman. misal istanbul trabzon arası 1100 km yaklaşık, bu yolu 90 ile gelecek sabır kimsede yok, bu bir gerçek. hız limitini 110 yapsanız ve %10 ile 121 olsa işte ozaman kimsenin 120 nin üzerine çıkacagını sanmıyorum. emin olabilirsin ki hız sınırı 90 olan yolda bir gözünle radar tabelası arayıp bir gözünle yola bakarak 100 ile araç kullanmak, hız sınırının 110 olduğu yerde tamamen yola konsantre olmuş bir şekilde 115 ile araç kullanmaktan kat kat tehlikeli, en azından benim düşüncem bu



    Size katılmıyorum. Bu durumda da insanlar biz gözü radar tabelasında, bir gözü de hız göstergesinde 120 km hız ile diken üstünde gidecek.

    90 lı yıllarda 2.0 lt hacmindeki motorlar ortalama 120 hp civarındaydı ve dönemine göre çok hızlıydılar. Şimdilerde ise 1.6 lt hacim araçlar ortalama 120 hp gücündeler ve o yılların 2.0 lt hacmindeki araçlardan daha hızlılar.

    Bir 10 yıl sonra 110 km hız sınırına alışacak insanlar ve 110 km hız bu günün 90 km hızından farklı olmayacak insanların gözünde. Ve diyecekler ki: "110-120 ile yol bitmiyor yaw. Polisler de çok zalim yaw 121 le ceza yazıyorlar. Bu kadar da olmaz ki yaw."



    güzel bir noktaya temas ettin..tebrikler. bu noktayı daha önceki bir mesajımda da açıklamıştım. hatta bulabilirsem koyayım

    buldum..

    quote:

    Orijinalden alıntı: alikum

    çok güzel bir konu olmuş gerçekten...boşyere kıdem vermemişler belli

    şimdi bu konuda iki temel nokta var...daha doğrusu terazinin iki kefesi

    birinci nokta insanları hiçbirzaman mevcut ile yetinemeyeceği gerçeğidir. bugün karayollarında hız limiti 90 km dir, siz bunu 100 yaparsanız yarın 110 olsun derler. 110 yaparsanız, az geldi 120 olsun derler..bunun bir sonu yok..limitleri kaldırmaya kadar gider ki olayın bir sonraki boyutu diğer kuralları iptal etmeye gider. insanlar artık ne gerek var kırmızı ışığa, alkol limitleri artsın demeye başlar ki, taviz tavizi doğurur mantığıyla bakarsak tünelin sonu yok.

    ikinci temel nokta ise yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurularak mevcut kanunların-yönetmeliklerin tekrar gözden geçirilip revize edilmesi..1950-60-70 lerdeki durumla şu andaki durum ne kadar örtüşüyor? o tarihlerde belli temel dayanaklara göre hazılanmış kanunlar bugün hala geçerliliğini sürdürüyormu?..yoksa o tarihten bugüne kadar yaşanmış olan yol kalitesi,araç güvenliği gibi konulardaki gelişmeler yüzünden artık bu kurallar-kanunlar yapılırken dayandığı noktalardan çok mu geride kaldılar?...

    şimdi bu argümanın sonu yok...sürücülere bıraksanız bir kaç aklı başında kişi dışında çoğu "boşver limiti, aracına/kendine güvenen istediği hızda gitsin" der..yasakoyucu tarafa bakarsanız da mevcut 90 km nin bile gereginden fazla bir sürat olduğunu idda eder...

    şimdi biraz daha açalım...

    trafik te bir sistemdir ve birbirine bağımlı veya bağımsız bir çok değişkene sahiptir...ve bütün bu değişkenlerin analitik, sosyal, psikolojik olarak değerlendirilip yönetilmesi gerekmektedir her sistemdeki gibi...yani birinci temel noktada bahsettiğimiz limit yok-kural yok-vahsi batı burası-altta kalanın canı çıksın mantalitesi sürdürülebilir değildir.yani bu durumu insanların insiyatifine bırakmamamız gereki ki dünyanın hiçbir yerinde de böyle yapılmamıştır..yani yasa koyucuların bu konuda yapılanlar doğru. ama ne kadar(geliceğiz o "ama" bölümüne..)

    peki yasa koyucuların 1950 lerin değişkenlerini kullanarak yaptığı analizler sonucunda ortaya çıkan limitler ne kadar gerçekçidir? ozamanın bölünmemiş tek gidiş tek geliş yollarında 90 ile giderken maruz kaldığımız risk ile şimdi kullandığımız ve 3 şerit gidiş-3 şerit geliş bölünmüş yollarda maruz kaldığımız risk aynımıdır?..o zamanlarda 90 km ile yapılan kazalarda yaşanan ölüm-sakat kalma oranları ile günümüzdeki araçlarla yaptığımız kazalardaki ölüm-sakat kalma oranları aynımıdır? o zamanlarda 90 ile giden bir aracın teknik bir hatadan, yol kusurundan, tabelalandırma hatasından dolayı sahip olduğu kaza yapma oranı ile bugünkü araçların teknik bir hata, yol kusuru veya tabelalandırma hatasından yaptığı kaza oranı aynımıdır? (burayada geleceğiz...)

    hatta yol meselesinde yaptığımız geçmiş-bugün açılımının yanında bölünmüş-bölünmemiş açılımı da yaparsak , bölünmemiş yollardaki riskler ile bölünmüş yollardaki riskler aynımıdır?


    şimdi bunları bir kenara bırakalım ve douglas mcgregora geçelim...

    işletme veya yönetim okuyan herkez adını en az bir kere duymuştur bi adamın..uzatmayalım kısaca bahsedelim..douglas mcgregor denilen adam mit sloan da yönetim profesörlüğü yapmış ve the human side of enterprise isimli dilimizde işletmenin insan boyutu, şirketlerin insan boyutu..vs isimleriyle çevrilmiş kitabın yazarı olan neo-klasikci bir adam..aslında bizim konumuzla çok yakından alakalı değil ama sahip olduğu x-y teoremi konumuzla çok büyük benzerlik gösteriyor.

    şimdi mcgregorun senaryosuna göre x ve y olarak adlandırdığı 2 grup çalışanı ele almış ve varsayımlarda bulunmuştur

    x teorisi ve varsayımlarına göre insan çalışmayı sevmez, tembeldir, verilen işi yapmamak veya en az yapmak için elinden geleni yapar..vs ve bu gruptaki insanları yönetmek için ödül, motivasyon, kontrol gibi mekanizmalar yerine ceza mekanizmasına ihtiyaç duyulduğunu anlatır.

    y teorisi ve varsayımlarında ise insanların çalışmayı, yemek yemek, dinlenmek, eğlenmek kadar çok sevdiğini ve çalışmayı başlı başına bir öz-tatmin kaynağı olarka görebileceklerini, bu sebepten dolayı çalışanların sürekli olarak cezalandırılması yerine ödül, motive ve kontrol edilmesi gerektiğini anlatır..

    kendisine sorarsak organizasyonlarda(sistemlerde de diyebiliriz) performansın artması için ödül, yetki ve sorumluluk devri, motivasyon ve iletişim gibi mekanizmaların çalıştırılması gerektiğine inanır...

    peki...şu anda üniversitede okumayan ve kendi işi veya başka bir işte düzenli olarak çalışan arkadaşlar...sizce bu teorilerin hangisi doğrudur?..

    insan x midir yoksa y mi?

    şimdi ilk kısımda anlattığımzı olayla ikinci kısımda anlattığımız mcgregor hikayesini birleştirelim...

    sizce trafikte ki sürücülerin büyük bir bölümü x midir y midir?

    yani sürücüleri herzaman kaza bela çıkaran ve en kötü, en katı şekilde cezalandırılması, adeta nefes aldırılmaması gereken insanlar olarak mı görmeliyiz yoksa sürücüleri motive edersek, uyarı lehalarını artırırsak, yolları güzelleştirirsek, araçları emniyetli bir hale getirirsek onlar kendi kendine düzgün ve güvenli araç süren bir hale dönüşecek insanlar olarak mı görmeliyiz?

    her iki sorununda cevabını vereyim...çalışan arkadaşların büyük bir çoğununda bildiği/gördüğü üzere insan ne x dir nede y...yani insanlar herzaman için motivasyon, ödüllendirme...gibi olumlu mekanizmaların yanında ceza gibi olmusuz mekanizmalara da baş vurularak yönetilmelidir.

    konumuza dönersek...yani insanların keyfi fikirlerine göre hız sınırı da artırılmamalıdır, aynı zamanda insanlar sürekli olarak kaza yapacak varlıklar olarak nitelendirilip "90 bile çok ne 100 ü ulan" da denmemelidir. uygun ortamda uygun kurallar kanunlar yönetmelikler uygulanmalıdır....

    bölünmüş yolda "nasıl olsa onlar akıllı, yolun tehlikeli olduğunu bilirler ona göre giderler" de denmemelidir, 3 şeritli bölünmüş yolda "50 sene önce durumlar bunu gerektiriyordu, ama olsun bunlar yine eşşek, boşve gitsinler 90 la, işleri ne" de denmemelidir. kontrol dahilinde, uygun-akılcı-kabuledilebilir limitler konmalıdır.

    yazıya extra bir sonuç gerekmiyor sanırım




    http://forum.donanimhaber.com/m_36874796/mpage_1/f_/key_peltzman//tm.htm konu da bu..gerçekten güzel bir konu olmuştu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi alikum -- 5 Nisan 2010; 17:18:04 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brkcad34

    Aynen denildiği gibi, İstanbul - Trabzon arası 1100 km ve Samsun'dan sonrası özellikle geniş, otoban gibi yol. O yolu kimse 80'i bırak 90'ı geçmeden gitmez. Kimse bana kurallardan bahsetmesin. TEM yoluna çıkınca solu kapatıp vızır vızır 200 basanlar DH üyesi değil galiba. Veya TEM harici yollarda 150 ile gidenler. Evet, TEM'de 140'dan aşağı gitmem. Üstüne de çıkarım. TEM harici yollar da ise 110-120'den aşağı gitmem. Üstüne de çıktığım olur. Ayrıca, kaza demek illa ki yüksek sürat ile olacak değil. 80 ile de olur 180 ile de. Kazanın tek nedeni arabasını iyi tanımayan, viraja nasıl gireceğini bilmeyen, karşıdan geleni göre göre hatalı sollama yapan dikkatsiz sürücülerdir. Yoksa hız sınırı ile bunun bence bir ilgisi yok. Tabi yol vardır 100 ile gidilecek, tutup 100 ile gidilecek yolda 150 ile giden kazaya giden adamdır.

    kaza bilerek yapılan bir şey değildir... Ne kadar yavaş gidersek tepkilerimiz ve kurtulma olasılığımız artar... Aracı tanımanın pek alakası yok bence..
    maalesef ülkenin yol standartları belli sadece tecrübeli aklı başında insanlar kullanmıyor trafikte... tem de karşınıza her an için büyük baş hayvan çıkabiliyor...
    yada parçalanmış kamyon lastiği , tahta sebze kasası v.s.

    aracı ne kadar iyi tanısak ta maalesef fren mesafesini kısaltamıyoruz. normal yollarda 110-120 den aşşağı gitmem temde de 140 dan aşağı gitmem demek bence hem siz hemde diğer insanlar açısından risk...Herhalde bir süper spor araç kullanmıyorsunuz?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whisper911


    quote:

    Orijinalden alıntı: brkcad34

    Aynen denildiği gibi, İstanbul - Trabzon arası 1100 km ve Samsun'dan sonrası özellikle geniş, otoban gibi yol. O yolu kimse 80'i bırak 90'ı geçmeden gitmez. Kimse bana kurallardan bahsetmesin. TEM yoluna çıkınca solu kapatıp vızır vızır 200 basanlar DH üyesi değil galiba. Veya TEM harici yollarda 150 ile gidenler. Evet, TEM'de 140'dan aşağı gitmem. Üstüne de çıkarım. TEM harici yollar da ise 110-120'den aşağı gitmem. Üstüne de çıktığım olur. Ayrıca, kaza demek illa ki yüksek sürat ile olacak değil. 80 ile de olur 180 ile de. Kazanın tek nedeni arabasını iyi tanımayan, viraja nasıl gireceğini bilmeyen, karşıdan geleni göre göre hatalı sollama yapan dikkatsiz sürücülerdir. Yoksa hız sınırı ile bunun bence bir ilgisi yok. Tabi yol vardır 100 ile gidilecek, tutup 100 ile gidilecek yolda 150 ile giden kazaya giden adamdır.

    kaza bilerek yapılan bir şey değildir... Ne kadar yavaş gidersek tepkilerimiz ve kurtulma olasılığımız artar... Aracı tanımanın pek alakası yok bence..
    maalesef ülkenin yol standartları belli sadece tecrübeli aklı başında insanlar kullanmıyor trafikte... tem de karşınıza her an için büyük baş hayvan çıkabiliyor...
    yada parçalanmış kamyon lastiği , tahta sebze kasası v.s.

    aracı ne kadar iyi tanısak ta maalesef fren mesafesini kısaltamıyoruz. normal yollarda 110-120 den aşşağı gitmem temde de 140 dan aşağı gitmem demek bence hem siz hemde diğer insanlar açısından risk...Herhalde bir süper spor araç kullanmıyorsunuz?



    Ben eğer bu dediğim hızlarda risk isem, TEM'de solu kapatıp vızır vızır 200 gidenler, o 120 ile gittiğim bölünmüş yolda 150 ile gidenler risk değil öylemi? Arabamda ABS yok mesela. Ama kaygan zeminde nasıl fren yapacağımı biliyorum. Altımdakinin kaç HP güç ve tork'a sahip ve son hızının ne olduğu ve en ideal hızın hangi hız olduğunu biliyorum. Günümüz arabaları son teknoloji. 1.4 motorlardan 170 HP güç üretiliyor. Allah aşkına 170 Hp'lik bir arabaya sahip veya 200 HP'lik bir arabaya sahip hangi adam 90'ı geçmeden tıngırı mıngır 1100 km yol gider? BEN GİDERİM DİYENE KIZMAYIN AMA İNANMAM!!!!!!!. 75 HP ile ben gitmiyorum. Kusura bakmayın ama şu forumda bir Allah'ın kulunun 1000 km'lik yolda hız sınırına uyduğunu, onu geçtim 2. Boğaz Köprüsü yolunda hatta 1. Boğaz Köprüsü yolunda bile uyduğunu sanmıyorum. Bir uyar, iki uyar ama üçüncü de basar. O yüzden çıkıp buraya yok 90 şöyle yok 110 böyle demenin anlamı yok. Adamın altında Corvette Z06 olacak 90'a sabitleyecek. Geçin bunları.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 5 Nisan 2010; 18:06:01 >




  • 1-) Ben onlar risk değil demedim ki onlar daha büyük risk..

    2-) Benim aracım 150 bg. Abs var 4 disk fren ve uzun yolda oldukça stabil . Yapılış amacı nispeten uzun yol aracı denebilir....
    Ancak ben limitörü 110 a ayarlarım 110 a geldiğim anda öter araç çoğu zaman 100 civarı giderim yolda (110 olur -90 olur)

    otobanda da 130 çok müsait se 140 civarı giderim.... İstesem bende gidemezmiyim 140 dan aşağı düşmeyerek ?
    ama risk hem ailemin hemde çevremdeki insanları riske atmam..

    Ben hız kuralları mükemmel çok ideal demiyorum... Ama sizde kalkıp da aracımı tanıyorum 120 den aşağı gitmem otobanda 140 dan aşağı düşmem demenin risk olmadığını söylemeyin lütfen.... 140 km hızla giderken kaç metrede durmayı planlıyorsunuz?

    yaptığınız mantıkla sizde 170 bg araç olsa 200 le vızır vızır gidenlerden biri olacaksınız? Abs olucak Esp olucak 4 disk fren çok daha stabil ve iyi gidicek...Tanıyorum aracımı deyim bastırıcaksınız gaza. yanlış mıyım ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Whisper911 -- 5 Nisan 2010; 18:33:43 >




  • Hayatın kendisi risk ancak onu yaşayabildik den sonra
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brkcad34

    Evegt Whisper 911 öyle bir arabam olsa yaparım. Ben değil herkes yapar. İçimizde var, insanın doğasında var yasakları delmek. Ha yaptığım 140 veya 120 neyse güvenli demiyorum. Riskli tabi, o riski göze alıyorum. Ama hayatın kendisi tam anlamıyla risk değil mi?


    Bir şey var sandım da okuyorum. Felsefe yapmışsın kendince. Asilik ruhumuzda var, hayat zaten risk... vesaire.

    Sınırlar gayet yerindeydi. Milli felaketimizin boyutları büyüyecek, başka bir şey olmayacak.

    Demiryolunun üvey evlattan sayıldığı bir ülkede karayolu hız limitlerinin artırılıp artırılmamasını tartışmak normal ama bir yandan da iç burkucu. Malum, hızlı tren diye milleti uyuttular. Toplasan 1-1,5 saatlik bir hat. Konvansiyonel hatlarda 120-150 kilometre hızlarla ilerleyebilen bir demiryolu ağı olsaydı, bu saçmalıklarla uğraşmamıza gerek kalmayacaktı. Emeklemeyi öğrenemeyen bebek, koşu antrenmanı yapıyor; 250 kilometre hızla Ankara'dan Eskişehir'e tabak yetiştiriyoruz.

    Birileri de çıkıp demiyor; "Tüm dünya demiryolu için kendini paralarken, bizim paralar neden ne idüğü belirsiz bir duble yol sistemi için çarçur ediliyor?" diye.

    Aferin size. Verin gazı.




  • vur gaza osman aga
  • bütün şirketler özelleşirken tcdd neden özelleşmedi?

    En azından belediye yönetimine verilseydi şimdi çok farklı olabilirdi....
    Bugün babam haydarpaşadan idealtepe ye 3 tane tren değiştirmek zorunda kaldı. Ne bir düzen var nede bakım..
    Tcdd Devletin çiftliğidir.. Muhtemelen en verimsiz, başıboş kurumudur. Önce var olan hatların iyileştirmesi gerekirken arkadaşımızın dediği gibi koşmaya başladılar...
    kaç kişi öldü son dönemlerde tren kazalarında.. Hiç bir zaman zamanında varan bir tren görmedim ... İstanbul konya arasında kemiksiz 3-5 saat rötar yapıyor....

    Yapılan çalışmaları kötülemiyorum ancak çok daha öncelikli şeylerin olduğunu düşünüyorum.... Madem bu kadar özelleştirme hastasılar önce tcdd özelleşsin...
    şehir hatları ido ya devredildikten sonra kendinden geçti... Hizmet çok iyi bir oranda düzeldi.. İdo şuanda çok güzel çalışıyor. Yeni gemiler alınıyor v.s. (gerçi oda yılsonuna kadar özelleşecekmiş inş fiyatlar uçmaz ve kalite düşmez)

    Umarım kısa sürede tcdd çiftlik olmaktan çıkar aklı başında bir kuruma v.s. devredilir.




  • dış güçlerin baskısı yüzünden TCDD gelişmiyor.
    içimizdeki hainler kasten raylı sistemleri geliştirmiyor.
    çünkü karayolu demek, bizi dışa bağımlı hale getiren en önemli silah demek.
    gavurlar bu silahı bize vermezler. kullandırmazlar.
    demiryolları geliştirilse idi, kendi ülkemizin teknolojisi ile(elverdiği ölçüde) vagon yapar, lokomotif yapardık.
    rayların demiri kendi ülkemden çıkardı.
    elektriği kendi ülkemden üretirdik.
    kendi işçimizi çalıştırırdk.
    yani gerek her türlü malzeme, teknoloji ve işgücü ülkemden karşılanırdı.
    buda bizi bağımsız ve özgür bir ülke kılardı.
    ama karayolu ile dışa bağımlı, gavurların kölesi oluyoruz.
    otoyollara döşene asfalt petrol den yapılıyor.
    ülkemizde petrol çıkıyormu= hayır!'
    yani yabancının petrolü ile asfalt düşeyeceğiz.
    üzernde yabancıların yaptıkları arabalar alacağız.
    o arabaların içine gene bizi dışa bağımlı yapan benzini, gene dışardan alacağız.
    araçlar kaza yaptığında yada hasarlandığında gene yabancıların yedek parçasını kullanacağız.
    yani raylı sistem ile karayolu arasında ülkemizi batıran devasa bir fark var.
    şahsen benim her 3 km ye radar cihazı projem,mevcut sisteme yeni bir ekleme yapmadan yapılabilecek bir yöntem.
    şimdi kurallardan bahsetmeyin diyen arkadaşlar var.
    kurallar kim uyuyorki diyenler var.
    kimse 90 basmaz diyenler var.
    şimdi bu diyenlerin haklı olduklarını ben trafik kazalarından ve ölenlerden biliyorum zaten.
    yaw biz bu yüzden böyleyiz.
    kurallar uymadığımız için
    bu kadar basit.
    kurallara uyamdıkçada ölmeye dewam edeceğiz.
    yok arabamı tanırım, yok iyi şöförüm.
    boş laflar bunlar.
    böyle diyenlere ben sadece "--henüz vaden dolmamış" diyorum.
    araban ne kadar da iyi olsa, yollar ne kadar da iyi olsa, sen basit bir insansın.
    refleks hızın belli.
    yorulma kapasiten belli.
    görüş uzaklığın görüş açın belli.
    o yüzden aslolan araç yada yol değil, insan faktörüdür.
    o yüzden, çoğu koşulda, hız felakettir.




  • geç bile kalınmış karar. uzun yol yapanlar bilir. ayrıca bu uygun şartlarda max. hız sınırı.
    kimse kimseyi o hızlarda gitmeye zorlamıyor. sen istersen sağdan 50 ile gidersin. benim yol uzun.
  • Bu yorumum derememeo isimli arkadaşa;

    Her hızlı giden veya her 90'ı geçen kaza yapacak diye bir kural mı var? Ne yani insan yavaş giderken kaza yapmaz mı? Ayrıcana şu sigaraların üzerinde "bilmem kaç numaralı kanun uyarınca sigara sağlığa zararlıdır" yazar. Kanuna gerek yok, sigara gerçekten ciğerlere zararlı. Alkol mesela, insan sağlığına zararlı. İçinizde mutlaka ikisini olsun veya ikisinden birini kullanan vardır. Ben kullanmadım 35 yıldır ve kullanmayı da düşünmüyorum. Bu nedenle çıkıp burada yok 90 dır yok 80 dir kural diyene inanmıyorum. Kimsenin de uyduğunu görmüyorum. Yasakları delmek, anlık da olsa o hızı yapmak içimizde var çünkü. Çıkıp da lütfen kimse bana bunun savunmasını yapıp YOKTUR demesin. Bakın, söylüyorum. Daha güçlü bir arabam olsa son hızını da denerim. Ve ister 90 hız sınırı olsun ister 110 sınırı olsun. 1000 km boyunca buna kimsenin uyacağına sanmıyorum. Her yaz tatile giderken evden çıkmadan önce annem der ki 90'ı geçmeyelim der. Ama yola çıktıktan sonra başta annem der geç artık şu önde ki arabayı diye. 140 çok da korkulacak bir hız değil bence. 120 de değil. Yollar bana göre bu hızları kaldıracak genişlikte. Ama yol vardır, 100'den fazla gitmek mümkün değil hatta bırak 100'ü 80 bile geçilmez. Onun da bilincindeyim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 6 Nisan 2010; 12:18:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brkcad34

    Bu yorumum derememeo isimli arkadaşa;
    Ve ister 90 hız sınırı olsun ister 110 sınırı olsun. 1000 km boyunca buna kimsenin uyacağına sanmıyorum.


    derememeo lafım sana değil, şahsi algılama

    brkcad34..
    anlatamazsın..yılda 3000 bilemedin 5000 km araç kullanan adama tek kontak 1000 km araç kullanmanın ne demek olduğunu anlatamazsın...

    bende her sefer evden çıkarken bu sefer 99 u geçmeyeceğim diye kendime söz veririm. ama en fazla 1 saat bilemedin 2 saat sonra yanımda oturana "sen sağı takip et ben basıyorum" derim. bunuda açıkyüreklilikle söylüyorum. tahmin ediyorum şimdi hemen "aaaa yazıklar olsun, trafik canavarına bak utanmadan söylüyor" diyenler çıkacaktır. çıksın umrumda değil. 30 yaşındayım daha hayatında 90 km yi geçmemiş bir adam bile tanımadım, bırakın adamı, bayan bile tanımadım. demekki hepsi forumda toplanmış,ilginç.

    en son istanbula giderken çıktım yola taktım cc'yi 99 a 2 saat sonra yanımda oturan arkadaşa döndüm "bu böyle olmayacak sen tabela gözetle ben gidiyorum" dedim. sonra yerine göre 70-80, yerine göre 130-140, otobanda 160-180 bastım geldim. aynı yolu geri dönerken gece gizli buz vardı çerkeşten sonra, 91 bile basmadım.

    ha ülkemiz hız sınırlarının artması için yeterli donanıma sahipmi, teknik olarak "çoğunlukla evet", ama "sol şerit babamın malı, ister 90 la giderim ister 60 la, arkamdan gelen umrumda değil "mantalitesine sahip şöförlerimiz oldukça, bize 90 bile fazla açık konuşayım. çünkü bu mantaliteye sahip söför müsveddeleri oldukça 110 km lik hız sınırında ya ölürüz ya öldürürüz. bunun çözümü için arkadan çarpanın her zaman hatalı olduğunu belirten maddenin değiştirilmesi ve bu mantaliteye sahip arkadaşlarında elinin taşın altına girmesini sağlayacak sekilde düzenlenmesi gerekmektedir..




  • Ağzına sağlık alikum. Bende bunu anlatmaya çalışıyorum. Ve bende benzinim bitene kadar tek kontak gidiyorum. Uzun yolda menzilim 750 km. ve durmadan gidiyorum. Belki on yıl sonra 45 yaşımda olunca 350 km de bir durup öyle gideceğim, belki yine durmadan gideceğim, orasını bilemem. Ama dediğin gibi tüm 90'ı geçmeyenler buraya toplanmış demek. Varsın trafik canavarı desinler 140 ve 120 ile gittiğimi söylediğim halde, ben öyle olmadığımı bildikten sonra çok önemli değil. Hava güzel, güneşli. Kuralcı arkadaşlar çıkıp TEM yoluna bir baksınlar varmı kurallara uyan?
    Aynen dediğin gibi otoban da adam hız sınırı ne de olsa 110 deyip solu kapayacak ve önü boş bile olsa çekip sağa yol vermeyecek. Böyle tipler yok değil var. Sonra sağından geçince trafik canavarı olacaksın, ama o masum, seni sinir edecek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brkcad34 -- 6 Nisan 2010; 12:47:55 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alikum

    anlatamazsın..yılda 3000 bilemedin 5000 km araç kullanan adama tek kontak 1000 km araç kullanmanın ne demek olduğunu anlatamazsın...



    Normaldir.Forumda sağdan soldan duydukları ile birçok yorum yapan var. Hayatında uzun yolu bırak şehir dışına araç kullanmamış kişilerde yorum yapıyor.Hee deyip geçmek lazım.

    Birde konuya tren girmiş.Her konuya birşeyler sokanlar var.Bende karıştırayım bari, üç tarafımız denizlerle çevrili.Niye gemi seyahatimiz yeterince değil? Gemi üretecek teknolojimiz hali hazırda var? Neden gemilerden bu kadar korkuluyor? Cumhuriyet zamanında neden gemilere önem verilmedi? Neden gemi ile gitmiyoruz...




  • otomobille ilgili kaza testleri ve fren mesafeleri hakkında nispeten bilgiye sahip arkadaşlarmızın hızı savnmaları beni üzdü. Üstelik bu savunmayı tek kontakta 750-1000 km yapmak gibi tamamen insan fizyolojisine aykırı bir yanlışla desteklemeleri üzüntümü arttırdı.. Senede 20 bin civarı uzun yol yapan biri olarak cok hatalı davrandıgınızı düşünüyorum. Kurallar çiğnenmek için vardır mantığıyla daha çok vatandaşınızı yitiririz...

    Ey değerli arkadaşlarım. Bahsettiğiniz 180 160 vb aracı ANLIK denediğiniz bir anda kontrolünüzü kaybederek karşı şeride geçip bir ailenin ölümüne sebebiyet verirseniz hala gelip burda yazabilecekmisiniz?..

    (hız sınırları doğrultusunda benimde şikayetlerim var hatta bakanlığa mail atıp burada tartışmaya açmıştım.) Ancak sizin bahsettiğiniz hız ve şaşırtıcı savunmanız üzücü..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whisper911

    otomobille ilgili kaza testleri ve fren mesafeleri hakkında nispeten bilgiye sahip arkadaşlarmızın hızı savnmaları beni üzdü. Üstelik bu savunmayı tek kontakta 750-1000 km yapmak gibi tamamen insan fizyolojisine aykırı bir yanlışla desteklemeleri üzüntümü arttırdı.. Senede 20 bin civarı uzun yol yapan biri olarak cok hatalı davrandıgınızı düşünüyorum. Kurallar çiğnenmek için vardır mantığıyla daha çok vatandaşınızı yitiririz...

    Ey değerli arkadaşlarım. Bahsettiğiniz 180 160 vb aracı ANLIK denediğiniz bir anda kontrolünüzü kaybederek karşı şeride geçip bir ailenin ölümüne sebebiyet verirseniz hala gelip burda yazabilecekmisiniz?..

    (hız sınırları doğrultusunda benimde şikayetlerim var hatta bakanlığa mail atıp burada tartışmaya açmıştım.) Ancak sizin bahsettiğiniz hız ve şaşırtıcı savunmanız üzücü..


    bak whisper911 kardeş..olay hızı savunmak değil, olay hala ve hala 1950 lerde kalan mantaliteyle hareket etmek. bugün Türkiye cumhuriyetinin her yerinde(otobanlar hariç) hız limiti 90 km/s ile sınırlandırılmış. sorun bu

    bak bilirmisin bilmem, ama karadenize gelenler bilir. önceden bolaman virajları vardı, orduda, perşembe fatsa arası, Türkiye cumhuyiyetinin en kötü yolları sıralamasını yapsan ilk üçe kafadan girer. bozuk, düşük satıhlı tek geliş tek gidiş yollar, biri bitmeden biri başlayan virajlar..vs vs, neler neler. o yoldaki hız sınırı 90 km idi. şimdi karadeniz sahil yolu yapıldı, ordu perşembeden sonra direk fatsaya kadar çiftşerit bölünmüş yollar yapıldı, asfalt kalitesi olarak eski bolaman yoluna 15, viraj azlığı olarak 25, tehlike azlığı olarak 55 çeker. bu yolda da hız sınırı 90.

    aynı şekilde giresun tirebolu-gümüşhane yolundan gittin mi hiç bilmem, igrenç ötesi bir yoldur, yanlış tabelalandırmalar, bozuk satıhlar, düşük satıhlar, bol bol virajlar, bolaman yoluna rakip bir yol kısacası. o yolda da hız sınırı 90.

    şimdi burada bir yanlışlık var. bu saydığım yolların teknik alt yapısı birbirinden o kadar ayrı yollar ki anlatamam. eğer bolaman yolunda ve gümüşhane yolunda hız sınırı 90 ise karadeniz sahil yolu, abartısız söylüyorum, şerit ihlali yapmayan şöförlerle çok rahat bir şekilde 130 gibi bir hızı kaldırır. yok eğer karadeniz sahil yolu için 90 km lik bir hız sınırı ideal ise diğer saydığım yollarda hız sınırının çok acil 60 km ye inmesi gerekir.

    işte sorunun temelinde bu yatıyor. her yola aynı hız limitlerini uygulamanın mantığı yok.

    ayrıca yanında babası varken tek kontak 1000 km gitmek sigara içen bir insan için imkansız, o konuda rahat ol, en az 5 kontak




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whisper911

    otomobille ilgili kaza testleri ve fren mesafeleri hakkında nispeten bilgiye sahip arkadaşlarmızın hızı savnmaları beni üzdü. Üstelik bu savunmayı tek kontakta 750-1000 km yapmak gibi tamamen insan fizyolojisine aykırı bir yanlışla desteklemeleri üzüntümü arttırdı.. Senede 20 bin civarı uzun yol yapan biri olarak cok hatalı davrandıgınızı düşünüyorum. Kurallar çiğnenmek için vardır mantığıyla daha çok vatandaşınızı yitiririz...

    Ey değerli arkadaşlarım. Bahsettiğiniz 180 160 vb aracı ANLIK denediğiniz bir anda kontrolünüzü kaybederek karşı şeride geçip bir ailenin ölümüne sebebiyet verirseniz hala gelip burda yazabilecekmisiniz?..

    (hız sınırları doğrultusunda benimde şikayetlerim var hatta bakanlığa mail atıp burada tartışmaya açmıştım.) Ancak sizin bahsettiğiniz hız ve şaşırtıcı savunmanız üzücü..


    allah aşkına bölünmüş yollarda 110km hız sınırı nedir ki karşı çıkıyorsunuz? sokak arası değil ki bu.
    senin mantığınla arabalar 50km ile gitsin hiç kimse ölmesin.
    vallahi anlamıyorum ve merak ediyorum 90 ile gitmek size hızlı mı geliyor? şahsen ben 120 km üzerine çıktığım zaman hızlı gittiğimi anlıyorum.
    zaten günümüz teknolojisinde 100 km hıza ne zaman çıktığımızı bile anlamıyoruz.




  • şimdi ben ateşli bir şekilde hız karşıtıyım.
    saygımı bozmadan elimden geldiğimce fikrimi savunuyorum.
    verdiğiniz sevyeli cevaplardan dolayı teşekkür ederim.
    hızlı gitmek mevzusundan dewam edersek.
    TR de ve bu forumda 90 ı geçmeyen insanlar var(birisi ben, ve ismini bilmediğim birkaç kişi daha 90 ı geçmiyor),
    sayıları azdır ama,
    hız yapanların yanında devede kulak misali kalır.
    şimdi bir sürü insanın hız yapması, olanı meşru yada doğru kılmıyor.
    diyorum ya,
    hızlı gidip de kazaya sebeb olanlar yüzünden binlerce insan ölüyor.
    sadece hızdan mı oluyor?
    diğer kural ihlalleri de var ama en yaygın kural ihlali hızlı gitmek o yüzden hızın üzerinde bu kadar duruyorum.
    her bayram 100 insan ölüyor.
    şimdi bunlar afedersiniz
    salak larmı?
    aptallar mı?
    körler mi?
    canlarına mı susamışlar?
    hayır.
    kötü şöförler mi?
    yollardan dolayı mı?
    kısmen evet.
    ama özü:
    bunlar kural ihlali yapmış senin-benim gibi kişiler.
    ve ööööölüyorlar.
    yawaş giden kaza yapmazmı?
    elbet yapar 1 numaralı örneği ben.
    şehir içinde % 100 kusurlu idim,
    aracım pert oluyordu.
    ama yawaş hızlarda meydana gelen kazalarda ölüm olmaz, olsada çok çok az olur.
    ortada binlerce kişinin öldüğü gerçeği var, kurallar var,
    ama öte yandan alışılagemişliğiniz var.
    ve bana alışılagelmişliğinizi savunuyorsunuz.
    neyse.
    ben seçimle başa gelsem ve benim sistemimi getirirsem,
    TR de trafik kazasından ölüm oranı çok çok düşer.
    ve uymam diyenler.
    altınızda ferrari de olsa, otoyolda da olsa inan bana benim sistemimde uyarsın kurallara.
    haa, noolur.
    4 yıl sonra seçimle beni uzaklaştırırsın
    sonra tekrar gazına basarsın.
    eski hızını ve ölüm oranını yakalarsın.
    saygılarıma, hoşkalın.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.