Şimdi Ara

BMW 3 serisi (F30) (1849. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
12 Misafir (2 Mobil) - 10 Masaüstü2 Mobil
5 sn
70.606
Cevap
498
Favori
4.609.583
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
39 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 18471848184918501851
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kkurt2002

    Selam herkese,
    Son zamanlarda kafama takılan bir kknu olmaya başladı... Direct injection olan tüm araçlarda benzinli/dizel farketmiyor ve tüm markalarda görülen Carbon birikme sorunu...

    Bilgisi olmayanlar için kısa bir açıklama yapmak isterim, çünkü internette baya bir araştırdım ve youtubeda 10larca video izledim...

    Emme manifoldu ( air intake manifold), EGR valfi ( exhaust gas recirculation valve), yakıt enjektörleri ( fuel injectors )... Buralar araçtan araca ve kullanımdan kullanıma değişmekle beraber zamanla etrafında katman olarak yanmayayan yağ yakıt buharı vb elementleri karbonlaşarak biriktiği, aynen soba borularındaki gibi kurum ve zift şeklinde yapıştığı bölgeler...

    Yaklaşık 40k mile (65k km) ile 70k mile (110k km) arasında birikiyor... Doğal olarak yakıt tüketimini arttırma ve performansta düşme yaşanmasına yol açıyor... Motor yeterli havayı alamıyor, yanma verimsizleşiyor...

    Asıl sorun şu ki internette ayrı 2 görüş var... Temizlenmesi gerektiği ve tamamen gereksiz olduğu... Çünkü temizleme işlemi sırasında yararlı kurumşarın da temizlenndiğini ve kılcal çatlakların daha da büyüdüğünü, daha fazla yağ yakma be enjektörlerde işeme yapmasına sebep olduğu ile ilgili görüşler mevcut...

    Temizlenmesi gerektiğini düşünenler ise yine kendi içlerinde fikir ayrılığına düşmüş durumdalar... Bazıları bu parçaların tamamen sökülerek manual yöntem dedikleri, direk kurumun temizlenerek fırça ve bazı kimyasallarla parça parça temizlenmesi gerektiğini savunuyor... Bazıları ise carbon clean cihazları ya da yakıt deposuna konuşan kuvvetli temizleyicilerle temizlemeyi öneriyor... Ama mantık olarak carbon clean cihazları veya yakıt deposuna konulan yakıt ilavelerinde sorun şu... Siz hiç bir parçayı sökmüyorsunuz bu kimyasallar bu kurumları carbon artıklarını çözüyor, peki bunlar nereden atılıyor sizce ??? Tabiki eksozdan... Zaten 10 larca uygulama videosunda eksozdan beyaz bir duman halinde atıldığı ve bunun normal olduğu anlatılıyor... Peki eksozdan çıkmadan önce nerelerde geçiyor??? DPF ( dizel partikül filtresi) diesel particule filter ve katalitik konvertör ( catalitic converter) bu sefer de buralardan geçerken buralarda tıkanma yapması olası ve bu sefer katalitik konvertörde sorun yapma olasılığından bahsediliyor ki, katalitik konvertör çok pahallı deniliyor... Ya da bozulmadan önce bı sefer de dpf ve katalitik konvertörün de temizlenmesi gibi ekstra bir işlem çıkıyor karşımıza...

    Lütfen fikri ve bilgisi olan otomobil severler bu konudaki tecrübe ve bilgilerini paylaşırlarsa çok sevinirim...

    Özellikle tecrübe ve bilgisine güvendiğim mtutun hocam sizden yorumlar bekliyorum.

    Herkese saygılar...

    Edit : Değinmeyi unuttuğum 2 husus... Birincisi sökülmeden yapılan temizlemede ayrıca kurumların turbo içine de karışarak turboda da sorun yarattığı ki turbo da eklenince çıkan masrafı düşünün...

    İkincisi ise sakin ve düşük devirde araba kullananlarda bu carbon birikme probleminin daha erken olması, daha düşük kilometrelerde görülmesi... Yapılan sökümlerde incelemelerde görülmüş ki GTI olan araçlarda bunları kullanan kullanıcılar daha performanslı kullandıkları için daha geç birikme olmuş ama her türlü oluyor yani kaçınılmaz...

    çok güzel sorular...
    daha dün bi würth enjektör temizleyici uygulaması yaptım.
    bence kimyasallarla temizlik ve devirli kullanmanın motora katkısı var.

    yapışma dediğiniz şeyin gerçekleşebilmesi için partiküllerin marjinasyonu (çepere yaklaşması gerekir) akışkanlar mekaniği alan arkadaşlar daha iyi bilir ama benim bildiğim kadarıyla ne kadar hızlı akarsa bu marjinasyon o kadar az olur.

    yine de oluşan hafif kalıntıların, kimyasallarla temizlenmesi sorunu çözer.
    _____________________________
    Price is what you pay, value is what you get.




  • wapcep_scrol W kullanıcısına yanıt
    ben de bakmaya basladim ama sadece lastik almak yetmiyor okudugum kadariyla, jant da almak gerekiyor, run flat lastiklerin cikarilip takilmasi lastiklere zarar veriyor diye yazilmis, ne kadar dogru bilemiyorum. replika jant ne kadar saglikli onu da bilmiyorum, bugune kadar hic orjinal jant disinda jant takmadim araclarima.

    kis kampanyasinda 4 jant + lastik yaklasik 4000 lira tutuyor..
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Toxicated

    Mobildeyim kusura bakmayın. Benim aracım 22 binde 40 bin km de olan araca da 130bin tl civari para isteyen var 15 bin km de ki araca da ben benim aracımın değerini merak ediyorum.

    Estafurullah kusura bakmayın denilecek bişey değil, sadece ironi yaptım biraz elime fırsat geçince.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • sinnan S kullanıcısına yanıt
    Bence normal fiyat. Tek tek alsanız daha pahalı olur. Eskiden bu kadar iyi kampanya yapmıyorlardı galiba talep arttı kullanıcılar tarafından.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Karbon birikme sorununun aslında direk enjeksiyonla ilgisi yok. Ama yanma odasına direk yakıt enjekte etmesinden dolayı, enjektör memelerinin kurum birikmesinden daha çabuk etkilenmesi sonucu doğuyor.

    Kurum birikme aslında her makine için doğal sonuç. Bunun 2 sebebi var, verimsiz yanma ve dizel motorlarda yakıt cinsinden ve yanma şeklinden kaynaklı problemler. Bu sebeple bu sorunun en çok turbo dizel makinaları rahatsız ettiğini söyleyebiliriz.
    Daha sonra turbo benzinliler ve en az etkilenen ise atmosferik benzinliler olarak sayılabilir.

    Bu problem çok ciddi sıkıntı olmaya ekjektörlü yakıt besleme sistemleri ile başladı. Hatta 90'lı yıllarda yakıt besleme sistemlerinde çok erken sorunlara sebep olduğundan ultrasonik enjektör temizleme sistemleri modası başlamıştı, ben de üzerine bir hayli çalışmıştım...

    Kurumlaşma aslında silindir içinde, yanma odasının her yerinde derece derece mümkündür ama en çok enjeksiyon sistemleri ve sübaplarda meydana gelir ve en büyük problemlere de bunlar sebep olur.

    Her zaman şunu söylemeye çalışırım ki, problemle başetmenin en doğru yolu, problemin ortaya çıkmasına engel olmaktır. Aşağıda daha önce başka bir forumda yazdığım bir yazıdan alıntı yapmak istiyorum,

    '1- Benzini veya motorini gerçekten emin olduğunuz istasyondan alın. Yeni basılmış veya çok beklemiş depodan almayın. Aracınıza yakıtı çok hızlı şekilde bastırmayın. Bu şekilde yapmak zorunda olan çok yoğun istasyonları seçmeyin. Pompacı ile dost olun, arada sırada bir küçük hediye ile samimiyeti arttırın. Sizi çok iyi şekilde yönlendirecektir. Deponuzda yakıtı çeyrek altına indirmeyin, ışık asla yaktırmayın.

    2- Aracınızın yağını erken değiştirin ve her değişimde mutlaka eski yağın alt tapa açılarak tamamen boşaltıldığından ve yağ filtresinin de değiştiğinden emin olun. Aracınızda mutlaka doğru yağ ve yağ filtresi kullanıldığından emin olun.

    3- Mutlaka aracınızın hava filtresini de erken değiştirin. Tazyikli hava ile hava filtresi temizliğine itibar etmeyin.

    4- Bujilerinizi mutlaka zamanında değiştirin ve hatta mümkünse biraz erken değiştirin.

    5- Aracınızı soğuk havalarda sık kullandıysanız, genellikle kısa mesafe kullanıyorsanız, çok dur/kalk trafiğe denk geldiyseniz, geliyorsanız, üşenmeyin zaman zaman açık trafikte biraz kullanın bu sürüş esnasında da biraz devirli kullanın. Maksimum devir demiyorum, her zaman kullandığınızdan daha devirli kullanın. Örneğin otomatikse aracınız 100 km/h ile giderken diyelim 2.500 devir çeviriyor, siz manuele alın ve bir düşük viteste 3.500 devir ile gidin bir süre. Çok değil birkaç dakika...

    6- Akü ve alternatörünüzün şarj kapasitelerini sürekli kontrol ettirin.

    7- Bunların dışında herhangi bir üretici tarafından tavsiye edilmeyen bir madde, katkı vb. bence kullanmayın.

    Otomobillerde de durum insanlardaki gibidir. Uzun ömür ve bu ömrü sağlık ile yaşamak ne yediğinizle alakalıdır.

    Otomobilinizin motorunun içine giden ve orada yanan şeylerin temizliği, doğruluğu, üreticinin dizaynındaki speklere uygunluğu çok önemlidir. Sadece bu da değil, bunların içeride mümkün olan en temiz şekilde, en artıksız yanmaları da çok önemlidir.

    Bu sebeple benzin(motorin), hava çok temiz ve doğru olmalı. Bizim ülkemiz gibi havası çok tozlu ve kirli bir ülkede hava filtresi de en az motor yağı kadar önemlidir. Motor yağı motoru temizleyen, soğutan, sürtünmeyi azaltan en önemli elemandır. Motor yağı yanma artığı karbonları da kendi içinde hapsederek motoru temiz tutar. Hakeza yağ filtresi de yağı belli büyüklükteki partiküllerden temizler. Ancak yağ içindeki bu maddeler arttıkça, hem yağlama, hem soğutma özelliğini yitirmeye başlar. Ne kadar erken değişim, o kadar temiz motor, o kadar doğru ısıda çalışan motor!

    Yine olabildiğince az artık ile yanma da çok önemli. Bu sebeple ateşlemede görev alan bujilerin tam zamanında ve sağlıklı ateşlemesi lazım.

    Motorlar soğuk çalışma, kısa mesafe kullanımı, sürekli rölantide çalışma esnasında en fazla artık üretirler. Zaman zaman araçların devirli kullanımı, motorun hem belli ısıya ulaşmasını ve pistonların belli hıza ve sürtünmeye ulaşarak motor içini temizlenmesine de hizmet eder. Bu benzinli motorlar açısından. Dizel motorlarda ayrıca DPF filtresinin rejenerasyonunu sağlayarak, motorun normal çalışmasına yardımcı olur. Burada tekraren motorun maksimum devirlerde çalışmasından bahsetmiyorum, orta devirler yeterli olacaktır. '
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sinnan

    ben de bakmaya basladim ama sadece lastik almak yetmiyor okudugum kadariyla, jant da almak gerekiyor, run flat lastiklerin cikarilip takilmasi lastiklere zarar veriyor diye yazilmis, ne kadar dogru bilemiyorum. replika jant ne kadar saglikli onu da bilmiyorum, bugune kadar hic orjinal jant disinda jant takmadim araclarima.

    kis kampanyasinda 4 jant + lastik yaklasik 4000 lira tutuyor..

    Bu run flat-jant muhabbeti her sene dönüyor. Arkadaşlar run flat'lerin sökülüp takılması zarar falan vermiyor, kaç kere söküp taktım. Ama tabi ki 2. bir jant iyi olur, içiniz rahat etsin istiyorsanız piyasada 16 inch jantlar çok ucuz, alın bir takım hem nisbeten ince lastiklerin karda çekişi daha iyidir. Ama 3 ay o görüntüye tahammül edeceksiniz artık. Onun haricinde replicadan uzak durun derim, zaten 16" jant bile en iyi replicadan daha iyi görünür.
    _____________________________




  • Yani kısaca demek istediğim; bu problemin kaynağı olan verimsiz yanma konusu olduğundan hareketle, aracı bilinçli kullanmak ve doğru bakım prosedürü takip etmek gereklidir.
    Gerçekte bu forumda çok emek harcana yazılar yazmayı sevmiyorum, çünkü sayfalar arasında heba olup, gidiyor. Ama hatırlar mısınız veya okudunuz mu? bilmiyorum, sayfalar önce dizel makinalar ve çevre gerçeği ile ilgili bir yazı yazmıştım.
    Bu yazıda da dizel makine kullanımının ve bakımının zor olduğunu ve bu makinanın seçiminin 2.el gibi yapay kriterlerle değil, bilinçli yapılması gerektiğini söylemiştim. Çok fazla açmak istemediğim bu cümlelerimin özü şuydu;
    - Dizel makine tercihi için rotanızın ve kullanım tarzınızın uygun olması gerekir.
    - Yakıtın çok ama çok temiz, kaliteli ve motorunuzun EUR standardına uygun olduğu kesin olarak ve sürekli bilinmeli.
    - Bakım periyotları ülkemiz şartları, kullanım şartları ve yakıt şartlarına göre adapte edilmeli ve üreticinin ticari kaygılarla ve teoride mükemmel şartları baz alarak (bu ülkemizde hiçbir zaman mümkün değil) belirlediği periyodik bakım aralıkları kısaltılmalı.
    - Kullanımımızda üşenmeden bazı makine dostu bakımları da uygulamalıyız. En iyi bakım, sürüş esnasında yapılan bakımdır!

    Sektörde dediğiniz gibi bu tartışmalı bir konudur. Ama genel olarak durum şudur;

    - Bu kimyasal temizlik işlemleri yetkili servis bakım prosedürlerinde yoktur. Sadece problem varsa bazı ustalar sözlü olarak tavsiyede bulunabilir.
    - Bazı ustalar buna kesin karşı olmakla birlikte, şöyle bir genel kanı vardır. Motor yaşlanmadan, kurum problemi büyümeden dizel makinalarda carbon clean gibi uygulamalar periyodik olarak yapılabilir. Yanlış hatırlamıyorsam otomobil dergilerinden birinin sorun/cevaplayalım kısmında bir usta 40 bin km de bir tavsiye ediyordu.
    Ancak yine genel kanı olarak, eğer hiç yapılmadıysa yaşlı motorlarda bunun yapılmasının bazı yan efektleri olabileceği şeklindedir. Olabilir de ama uzun uzun bunun sebeplerine girmek istemiyorum.

    Benim görüşüme göre ise; sebebinin verimsiz ve/veya hatalı yanma olduğu bilinen bu problemin baştan en geç ortaya çıkacağı şekilde hareket tarzı belirlemek en doğru yaklaşımdır.
    Otomobil firmalarının araç satışlarında bakım periyotlarının uzunluğu da çok rol oynadığı için, sektörde çok uzun bakım aralığı belirlemek gibi bir moda başladı. Bakım periyotları da genellikle bu konulardan anlamayan müşteriler tarafından yağ servisi olarak anlaşılıyor.
    Halbuki kullanım klavuzu okunduğunda yağ değişimi aralığı için kullanım tarzından, ülke ve yakıt şartlarından kaynaklı birçok değişkenin sorumluluğunun kullanıcıya bırakıldığı görülecektir.
    Yukarıdaki yazımı sizinle paylaşmamın sebebi de budur. Aracımızı satın aldığımızdan itibaren, verimsiz yanmaya sebep olan kullanım, bakım, yakıt ve sarf malzeme seçimlerinden kaynaklı hataları yapmamak, motorumuzun bu problemi çok uzun kilometreler yaşamamasını sağlar.
    Benim için en doğrusu budur. Yoksa sizin de vurguladığınız gibi, yapılan kimyasal karbon (kurum) temizleme işlemlerinde, bazı diğer aksamın zarar görmesi ihtimali de her zaman mevcut olabilir. Önemli olan motoru bu seviyeye getirmemek ve motorda biriken kurumun yaşı ile doğal miktarda kalmasını sağlamaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mtutun -- 12 Ekim 2015; 11:13:52 >
    _____________________________




  • dr.trust kullanıcısına yanıt
    Teoride doğru ama kullanılan kimyasalın veya yanma esnasında ortaya çıkan enerjinin motorun içerisinde ve motor çıkışından sonra emisyon donanımında kullanılan çok sayıda değişik materyal ile uyumu konusunda aslında sorulan soru...
    _____________________________
  • elfmariachi E kullanıcısına yanıt
    Dakota suni deri oldugu bilgisi dogru değildir. Eski e90 ımda kullanmıştım. 40.ci yıl ile sportline arasında bence en fazla 15.000 kadar fark olmalıydı:)
    _____________________________
    2014 320d teknoplus 2013 Citröen C4 eHDI exclusive
  • dryavuzaydin kullanıcısına yanıt
    pardon dakota konusu açıklığa kavuşmuş gereksiz mesaj için özür dilerim:)
    _____________________________
    2014 320d teknoplus 2013 Citröen C4 eHDI exclusive
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ridleyscott

    Bu arada Eylül satışlarında mercedes c , 3 katı neredeyse bmw nin. Adamların neden tutuştuğu belli.

    C serisi ilk satış başladığında ciddi teslimat sorunu vardı. Hatta aylık bazda satışlarda 400-396-403 gibi kotasının sınırlı olduğu çok açık Seçik belli bir durum vardı.

    Kota sorunu kalkar kalkmaz 3 serisi satışlarını geçti zaten. Şu an yıllık bazda önde ve muhtemelen böyle bitirecekler.

    Ayrıca 3 serisine 116 lık dizel motoru hiç koymasa daha iyi olur. Güçlü dizel geleceği beklentisi ile araç almayanları da direk c serisine yönlendirir bu hareket.

    Bana da borusan artik tutustu gibi geliyor o yuzden 0,59 luk kampanyayi cikarttilar ekim ayi icerisin de. Gayet guzel bi kampanya 120bini 136 bin olarak oduyorsun 36 ay vade.(88 bini de 100bin olarak) Yada bana mi guzel geldi bilemedim :) nakit para yatirmamak acisindan daha ihtiyacim olmamasina ragmen almak istiyorum zevk icin.


    Ama kampanyayi niye bir ayla sinirli tuttukar anlamadim. Denilene gore 40. Yil editionlar da sinirli sayi da uretimdi bi kac aya biticekti halen devam ediyor satislar masallah o yuzden de beklemisken madem o kdr yil sonunu beklesem mi daha guzel kampanyalar cikar belki satis rakamlarini tutturmak icin filan?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SEZzZER_TR -- 12 Ekim 2015; 11:30:30 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Hyundai ix35 2.0 CRDi 4x4 Style Plus ///\\\iPAD Air 2 64 GB Gold ///\\\ iPHONE 7 Plüs 128GB Mat Siyah ///\\\ ASUS N550JV 4. Nesil Intel® Core ///\\\




  • Turbo için ayrı bir pasaj açıp, başka bir yazımdan aşağıya alıntı yapmak isterim;

    Turbo makinaların ömrünün atmosferikler ile benzer olabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi elzemdir;

    - Motor start edilir edilmez yürünmemeli ve kısa bir süre durduğu yerde ısıtılmalı. Motor gerçek çalışma ısısına gelmeden asla orta devirlerin üzerine çıkılmamalı.
    - Motor yağı seviyesi sıklıkla kontrol edilmeli ve gerekiyorsa tamamlanmalı.
    - Yağ ve yağ filtresi servisi, atmosferik motorlara göre yarı sürede yapılmalı. Örneğin atmosferik araçlar için 15.000 km süre öngörülmüşse, turbo makinalar için 7.500 km olarak yapılmalı. Eğer araç yoğunlukla yük altında ve performanslı kullanılıyorsa, daha da erkene çekilmeli.
    - Araç hiç bir zaman durur durmaz stop edilmemeli. Mutlaka rölantide bir 30 sn bekledikten sonra stop edilmeli. Eğer motor sıkıştırılarak kullanıldıysa bu süreyi daha da uzatmakta fayda var.
    - Her zaman üreticinin önerdiği yağ ve diğer malzemeler kullanılmalı ve mutlaka güvenilir, temiz ve kaliteli yakıt alınmalıdır.

    Yukarıda yazdığım şeylerin birçoğu atmosferik motorlar için de geçerlidir. Ancak turbo makinaların bu konulara hassasiyeti çok daha fazladır. Yanlış kullanımlarda öncelikle turbo ünitesinin ve sonra da motorun kendisine kadar hasarlamak mümkün olabilir. Neden?

    Çünkü turbo ünitesi motorun kendisinden çok daha fazla devir çevirir. Turbonun kapasitesine göre değişmekle beraber, siz 3-4.000 devir çevirirken motorda, turbo 100.000 devirin üzerinde dönmektedir. Motor gibi su soğutma sistemine de sahip değildir. Turbo ünitesinin hem yağlaması, hem de soğutması motor yağı tarafından yapılır.
    Aracı çalıştırır çalıştırmaz sıkıştırmamak ve motorun ve yağın bir süre ısınmasına, incelmesine ve turboyu tam yağlama özelliklerine gelmesine izin vermek gerekir. (özellikle soğuk havalarda) Yine motoru hemen kapatmamak gerekir. Çünkü motor rölantiye indiğinde turbo halen yüksek devirlerde dönmektedir. Motoru kapattığınızda, turboyu da yağlamasız bir şekilde durana kadar dönmek durumunda bırakırsınız.
    Turbo doğal olarak motorun kendisinden daha yüksek ısılara ulaşır. Hele de sıkıştırıyorsanız, yani maksimum performansta kullanıyorsanız. Bu durumda bir süre içinde turbo ünitesi korlaşmaya bile başlayabilir. Unutmayınız motor yağının özelliğini kaybetmesinin en önemli etkenlerinden birisi, yağın ömrü boyunca ne kadar ısıyı absorbe etmeye maruz bırakılmasıdır. Turbo makinalarda, yağın atmosferiklerden teoride daha çok eksilmesi (turbo sıcaklığı altında meydana gelen yanma) ve özelliğini daha hızlı kaybetmesi doğal ve teknolojinin gereğidir. Bu sebeple turbo makinalarda daha sıklıkla yağ seviyesi kontrolü ve yağ/yağ filtresi değişimini tavsiye ederim. Her ne kadar turbo makinalar için özel yağlar kullanılsa da, bunu kesinlikle tavsiye ederim.

    Diğer bir detay ise, turbo ünitesi çok hassas balansta çok yüksek devir atan bir ünitedir. Dönmek için tahriği ise atılan egzoz gazlarından almaktadır. Doğal olarak verimsiz yanmaya ve daha kirli egzoz emisyonlarına sebep olan her durum, turbo ünitesinin pallerinde kurum birikmesine ve balansının bozularak dağılmasına sebep olabilir zaman içerisinde. Bundan dolayı, turbo üniteler kaliteli yakıta ve tam ve eksiksiz bakım yapılmasına daha hassastır.

    Size ilginç bir şey daha söylemeliyim. Peki 1.6 turbo makinanın üretilmesi, 2.0 atmosferik makine üretilmesinden daha pahalıysa ve gerçek hayat tüketimleri de daha yüksek ise, neden Avrupa'da trend downsizing olarak gelişti?

    Bunun sebebi, bizim gibi taş devrinden kalma vergi sistemi uygulayan ülkelerin, düşük hacimli motorları teşvik etmesi ve insanların halen güçlü, performanslı araç talebinin de devam etmesi. Aynı zamanda Avrupa'nın vergi sistemini NEDC adlı emisyon sürüş testlerine dayandırması ve bu testlerin kağıt üstünde, turbonun devreye genellikle girmediği, gerçekçi olmayan sürüş çevrimleri ile küçük ama turbo üniteleri ödüllendirmesi.

    Turbo üniteleri gerçekten çok kontrollü kullanıldığında tüketimde çok iyi sonuçlar veriyor ama gerçek hayat kullanımlarında mümkün değil. Bu sebeple yoğunlukla 1.6 altındaki turboların, 2.0 modern atmosferiklerden daha fazla tükettiği yorum ve eleştirilerini duyuyoruz piyasadan.

    Burada Mazda diğerlerinden sıyrılıyor. Turbo kullanmak yerine, atmosferik makinayı, şanzımanı, şasiyi, yani her şeyi revize ve modernize ederek kullanıyor. Avrupa dışındaki pazarlarda günümüze kadar ne dizel ünitelerin ne de küçük turbo benzinlilerin yaygınlaşamadığını görüyoruz. Bunun çeşitli sebepleri var ama burada konuyu daha fazla uzatmayayım.

    Gerçekte 1.4 veya 1.6 turbo üniteleri kıyaslamamız gereken (tüketim ve performans anlamında) Mazda 2.0 Skyactiv ünitedir. Ancak ülkemizin vergi sistemi ne yazık ki buna izin vermiyor. Bu sebeple 1.5 Skyactiv ünite ile kıyaslıyoruz. Bu durumda 1.5 Skyactiv ünite performans bazında mağlup olacaktır, tüketim anlamında kazanacaktır.


    Turbo makinaları seçen arkadaşlarımı da, atmosferik motoru seçen arkadaşlarımı da asla eleştirmem. Sonuçta bende bir atmosferik ve bir turbo araç var. Herkesin tercihlerine, beğenilerine saygı duymak lazım. Burada anlattıklarımı sadece tekniği ifade etmek için yazdım
    _____________________________




  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    Mitsubishi cleartech motorlar yakıt konusunda başarılı diğer atmosferik japonlardan. Space star kendi sınıfında rakipsizdir yani 1.2 3silindir 80hp şehir içi 5lt tüketim değeri var. Ne 1.0 ecoboast fiesta ne opel nede polo tsi de yok bu değerler suv Asx kulanmadığım için onu bilmiyorum ama onda da diğer suvlara göre fark vardır muhakkak ve lancer kullananlarda da pek yakıt şikayeti duymadım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    İnsanlar kağıt para gibidir, içinde Atatürk yoksa sahtedir!!!
  • Hafta sonu arkadaşın 320d ile benim 320i ED kıyaslayalım dedik pistte. Launch Control iki araçta da yok. Kalkışlarda çok kısa bir süreliğine 320i önde çıkıyor. Bunda sanırım 320d'nin yüksek torktan dolayı spine fazla düşmesinin payı var. 190-210 aralığına kadar 320d ağır fark attı. Fakat 220+ üzerinde tekrar 320i öne geçiyor. Bu da sanırım dizelin yüksek devir çevirememesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
    _____________________________
  • mtutun M kullanıcısına yanıt
    Emeğinize sağlık...
    _____________________________
  • Orjinal M3 jant aldim 18 inch.Lastiği bi kac kisinin tavsiyesiyle bridgestone aldim ama lanet ettim.Kici basi ayri oynuyo arabanin.Bi daha ki takim icin arastirma yaptim michelin pilot 3 mukemmel lastik.biraz tuzludur hizli aşinir ama gercekten mukemmel..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kağıt üzerinde 3.20d ile 3.20i arasında 0-100 için yalnızca 0.1 saniye fark var dizel lehine. Fakat 0-100 değil de 60-160 testi yapsanız muhtemelen dizel daha farklı öne geçer.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    From each according to his ability; to each according to his need.
  • 32.adam kullanıcısına yanıt
    Mazda forumunda yazdığım bir yazıdan alıntı yaptığım için yazıda Mazda modelleri geçiyor. Yazının ana konusu karbon birikimi ve turbo makine kullanım prensipleri. Markaların motorları arasında herhangi bir kıyaslama yapmak değildi amacım...
    _____________________________
  • Teşekkür ederim.
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackyTurtle

    Hafta sonu arkadaşın 320d ile benim 320i ED kıyaslayalım dedik pistte. Launch Control iki araçta da yok. Kalkışlarda çok kısa bir süreliğine 320i önde çıkıyor. Bunda sanırım 320d'nin yüksek torktan dolayı spine fazla düşmesinin payı var. 190-210 aralığına kadar 320d ağır fark attı. Fakat 220+ üzerinde tekrar 320i öne geçiyor. Bu da sanırım dizelin yüksek devir çevirememesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.

    ilginçmiş.
    Biz daha önce 2 litre 184 hp lik 320i ile denemiştik. 230 a kadar yan yana gidiyordu arabalar. 170 hp lik ied nin sona doğru hem yediği farkı kapaması hem geçmesi enteresan.
    _____________________________




  • 
Sayfa: önceki 18471848184918501851
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.