Şimdi Ara

Bir Kara deliğe yıldız düşerse ne olur? İşte video

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
14
Cevap
0
Favori
632
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bir Kara deliğe yıldız düşerse ne olur? İşte video
    Bir yıldızı kara deliğe atarsanız ne olur? Bir kara delik ile bir yıldızı karşı karşıya getirmek, bilim kurgu filmlerine konu olabilecek türden bir senaryo gibi görünebilir. Ancak, bilim insanları gelişmiş süper bilgisayar modelleri sayesinde bu tür olayları simüle edebiliyor. Bu simülasyonlar, kara deliklerin bir yıldızı nasıl parçalayıp yuttuğunu gözlemlememize olanak tanıyor. İşte bu olaylar "gelgit bozulma olayı" (TDE, tidal disruption event) olarak adlandırılıyor ve bilim insanlarının kara deliklerin çevresinde neler olup bittiğini anlamalarına yardımcı oluyor.



    Kara deliğe yıldız fırlatmak





    Monash Üniversitesi'nden Danel Price liderliğindeki bir araştırma ekibi, bir kara deliğe yıldız fırlatıldığında neler olduğunu inceleyen bir simülasyon gerçekleştirdi. Sonuç mu? Her şey oldukça karmaşık hale geliyor. Price'ın belirttiği gibi, kara delikler aslında çok fazla madde tüketemiyor. Yıldızın büyük bir kısmı kara deliğin çekim gücüne kapılarak çevresinde dönmeye başlıyor, ancak bir kısmı şiddetli patlamalarla geri püskürtülüyor. Öte yandan parçalanma sırasında kara deliğin malzeme tarafından boğulduğu bulundu. Bu eski bir fikir olsa da ilk defa simüle edilerek nasıl gerçekleştiği görüldü.



    Simülasyonlar, yıldızın kara deliğe yaklaşırken uzayıp incelmesi ve sonunda bir "spagettileşme" süreciyle plazmaya dönüşmesi gibi etkileyici olayları ortaya koyuyor. Bu süreçte, yıldızdan geriye kalan materyal, kara deliğin etrafında birikerek bir yığılma diski oluşturuyor. Bu diskten yayılan güçlü elektromanyetik emisyonlar, astronomların bu tür olayları gözlemlemelerine olanak tanıyor. Yığılma diskine biriken yıldız ise yavaş yavaş kara delik tarafından tüketiliyor. Ekip TDE sırasında oluşan yıldız enkazının kara deliğin etrafında saniyede 10.000-20.000 kilometre hızla hareket ettiğini keşfetti; bu, ışık hızının yüzde 7’si anlamına geliyor.



    Bir Kara deliğe yıldız düşerse ne olur? İşte video
    Ancak, simülasyonların gösterdiği bir başka ilginç sonuç da, bu olayların beklendiği kadar parlak olmaması ve daha düşük sıcaklıkta ışık yayması. Bunun sebebi, kara deliğin etrafını saran gaz ve toz bulutlarının enerjiyi yeniden işlemesi ve optik dalga boylarında yayılması.



    Ayrıca Bkz.Süper kütleli kara deliklerin galaksiler üzerindeki etkisi keşfedildi



    Price ve ekibinin yaptığı bu araştırma, kara deliklerin yıldızları nasıl "yuttuğuna" dair yeni bir bakış açısı sunuyor ve gelecekte yapılacak gözlemler için önemli ipuçları veriyor. Özellikle Vera Rubin Gözlemevi'nin önümüzdeki on yıl içinde binlerce geçici olay gözlemesi bekleniyor ve bu tür simülasyonlar, bu olayları daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.



    Bu arada TDE'ler (gelgit bozulma olayları), bir yıldızın süper kütleli bir kara deliğe fazla yaklaşması sonucu meydana gelmekte. Bu durum, büyük galaksilerin merkezlerinde bulunan süper kütleli kara deliklerin etrafında gerçekleşiyor. Yıldızlar, galaksiler içinde hareket ederken diğer yıldızların yerçekimsel etkisiyle yörüngelerinde küçük sapmalar yaşayabilirler. Bu sapmalar, nadiren de olsa yıldızları kara deliklere doğru yönlendirebilir. Genellikle, bir galakside her 100,000 yılda bir kez bir yıldızın bu şekilde kara deliğe doğru sürüklenip parçalandığı tahmin ediliyor.




    Kaynak:https://www.space.com/black-holes-devoured-stars-messy-simulation?
    Kaynak:https://iopscience.iop.org/article/10.3847/2041-8213/ad6862/pdf







  • Karadeliği rölativite kuramı çerçevesinde aşırı eğrilmiş uzay ya da uzay zaman fenomeni olarak tanımlayan da var; aşırı kompakt - esasında en temel kuramsal boyutuyla içine girilmez veya herhangi bir boşluk barındırmayan - bir obje olarak da. Ama bence karadelik denklemlere yekpare tekillik olarak yansıyan ekstrem bir nesne. Ve aşırı seviyede kızıla kayma etkisinden dolayı bu nesneyi görmüyoruz. Etrafındakilere nazarla görüyoruz. Yine de gene teoride bir karadeliği Hawking Radyasyonu parıldamasıyla "görmek" mümkün. Pratikte tepe noktası astronomik bir karadeliğin boyutuyla doğru orantılı olup kızıla kaymaya da eşlik eden devasa dalga boyu nedeniyle ilgili - kara cisim - radyasyon spektrumunu göremiyoruz. Bir de olay ufkunda - Schwarzschild yarıçapında - kaçış hızının ışık hızına ulaşması muhabbeti mevcut. Bu ilgili hudut ister Newtonyan modellerdeki, erken genel görelilik çözümlerindeki ve bazı kuramsal ve astrofizik yorumlardaki gibi bir fiziksel yüzey olsun; ister çağdaş görelilik kuramındaki gibi herkesin bildiği şekilde tekillik olarak görünen noktasal bir merkeze açılan uzay zaman şelalesi veya girdabı olsun, dışardan gelen ışığı alıkoyuyor. Bunu yaparken bir yandan vakumdaki pozitif ve negatif enerji frekans modlarını gravitasyonla dağıtarak hemen yakınındaki vakum üzerinden ideal kara cisim ışıması tarzında radyasyon - termal ışıma - yayıyor (bu popüler bilimde sık sık biraz yanlış şekilde sanal parçacık sanal anti parçacık çiftlerinin ayrışması olarak lanse edilen orijinal Hawking radyasyon yorumu).


    Esasında karadeliğin olabilecek en nesne gibi olan nesne olduğunu söyleyebiliriz. Yalnızca verilmiş nitelikler - soğurma, ışıma, gravitasyonal gelgit vs - ekstrem seviyedeler. Evrendeki diğer olgularınkine nazarla bildiğimiz en uç noktalardalar: Çevreye nazarla karanlık görüntüyü verecek kadar kızıla kaymış veya yıldızlara gelgit uygulayıp parçalayacak kadar devasa kütleçekim gelgitli. Madde ve enerjinin sonsuz ezilme veya bakış açısına göre sonsuz serbest düşüş haline geçmiş bu denli yoğun bir konsantrasyonundan, önündeki dengeleyici engelleri artık bir noktadan sonra bilmediğimiz / çöküşü dengeleyici somut bir mekanizma ortaya koyamadığımız gravitasyonal çöküş halinden açıkçası başka bir şey beklenemez. Burada fiziksel bir olgu gibi durmayıp sonsuzlukların devreye girdiği matematiksel bir artifakt gibi duran tekilliğin - singularity - formasyonunu ne resolve ediyor ve hangi fiziksel süreç ya da fiziksel rejim aslında fizik biliminin ölümü anlamına gelen tekilliğin yerini alıyor; henüz tam anlamıyla çözebilmiş değiliz. Ama bu fizik rejiminin Heisenberg'in kuantum belirsizliğiyle çok güçlü bir ilişkisi olduğunu düşünüyorum. Hatta gravitasyonal çökme/ezilme halindeki bir cisim "karadelikleştikçe" gravitasyonal etkiyle vuku bulan kızıla kayma - devasalaşan dalga boyunda eşlikçi parçacık lokazisyonunun kaybolması - belki bu kuantum belirsizliğin dışsal gözlemciye yansıyan bir ifadesi şeklinde okunabilir. Karadeliği yalnızca uzay zamanı aşırı bükerek ışığı alıkoyduğu, gelecekte durdurduğu için değil; fevkalade belirsiz bir kuantum obje olduğu için de göremiyoruz (yüksek düzeydeki kuantum belirsizliğinden dolayı "karartı" olarak görüyoruz).

    Dünya'nın bir karadelik olduğunu hayal edelim.

    Karadeliklerin olay ufkuna giren hiçbir şey çıkamaz, ışık bile.

    Dünya'nın olay ufkunu atmosfer olduğunu varsayalım.

    Işık bile atmosferden kaçamadığı için doğal olarak Dünya'nın atmosferi ve onun ardındaki yeryüzünü yani Dünya'nın kendisini de göremezdik.

    Ancak atmosferin dışında Dünya'nın yörüngesinde dolaşan her bir cismi görebilirdik. Özellikle de Ay'ı.

    Ay'ın hareketlerinden dolayı orada görünmeyen bir cisim olduğunu anlardık. Olay bu.

    Ayrıca karadeliğin yörüngesinde dönen bir cisim hemen içeri düşmez. Bazen yüz milyonlarca yıl veya milyar yıl sürebilir. Tıpkı Güneş'in etrafındaki gezegenler gibi.

  • Aklıma gelen deli sorular. Işığın cisme çarptıktan sonra gözümüzde bıraktığı etkiye renk diyoruz haliyle nesneyi de ışığın nesneye çarptıktan sonra nesnenin görünürlüğü sağlanmış oluyor eeee kara delik bir nesne değil ışığıda yutuyorsa ışık gözümüze gelmiyorsa o görüntü neden ve nasıl oluşuyor ? Biz nasıl görüyoruz peki ?

  • blackkugu61 B kullanıcısına yanıt
    Selamlar sorunuzun cevabı şu şekilde:

    Bizim gördüğümüz yalnızca karadeliğin 'olay ufku'na kadar olan alanda kendine doğru çektiği ışık. Olay ufkunun iç kısmında, yani kabaca tam orta olarak tarif edebileceğimiz yer muhakkak simsiyah bir kısım olarak kalıyor biliyorsunuz, işte orayı da göremiyoruz zaten. Işık sizin de söylediğiniz gibi olay ufku sonrasında kayboluyor, onun için orası simsiyah.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • blackkugu61 B kullanıcısına yanıt

    Dünya'nın bir karadelik olduğunu hayal edelim.

    Karadeliklerin olay ufkuna giren hiçbir şey çıkamaz, ışık bile.

    Dünya'nın olay ufkunu atmosfer olduğunu varsayalım.

    Işık bile atmosferden kaçamadığı için doğal olarak Dünya'nın atmosferi ve onun ardındaki yeryüzünü yani Dünya'nın kendisini de göremezdik.

    Ancak atmosferin dışında Dünya'nın yörüngesinde dolaşan her bir cismi görebilirdik. Özellikle de Ay'ı.

    Ay'ın hareketlerinden dolayı orada görünmeyen bir cisim olduğunu anlardık. Olay bu.

    Ayrıca karadeliğin yörüngesinde dönen bir cisim hemen içeri düşmez. Bazen yüz milyonlarca yıl veya milyar yıl sürebilir. Tıpkı Güneş'in etrafındaki gezegenler gibi.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • blackkugu61 B kullanıcısına yanıt

    Karadeliği rölativite kuramı çerçevesinde aşırı eğrilmiş uzay ya da uzay zaman fenomeni olarak tanımlayan da var; aşırı kompakt - esasında en temel kuramsal boyutuyla içine girilmez veya herhangi bir boşluk barındırmayan - bir obje olarak da. Ama bence karadelik denklemlere yekpare tekillik olarak yansıyan ekstrem bir nesne. Ve aşırı seviyede kızıla kayma etkisinden dolayı bu nesneyi görmüyoruz. Etrafındakilere nazarla görüyoruz. Yine de gene teoride bir karadeliği Hawking Radyasyonu parıldamasıyla "görmek" mümkün. Pratikte tepe noktası astronomik bir karadeliğin boyutuyla doğru orantılı olup kızıla kaymaya da eşlik eden devasa dalga boyu nedeniyle ilgili - kara cisim - radyasyon spektrumunu göremiyoruz. Bir de olay ufkunda - Schwarzschild yarıçapında - kaçış hızının ışık hızına ulaşması muhabbeti mevcut. Bu ilgili hudut ister Newtonyan modellerdeki, erken genel görelilik çözümlerindeki ve bazı kuramsal ve astrofizik yorumlardaki gibi bir fiziksel yüzey olsun; ister çağdaş görelilik kuramındaki gibi herkesin bildiği şekilde tekillik olarak görünen noktasal bir merkeze açılan uzay zaman şelalesi veya girdabı olsun, dışardan gelen ışığı alıkoyuyor. Bunu yaparken bir yandan vakumdaki pozitif ve negatif enerji frekans modlarını gravitasyonla dağıtarak hemen yakınındaki vakum üzerinden ideal kara cisim ışıması tarzında radyasyon - termal ışıma - yayıyor (bu popüler bilimde sık sık biraz yanlış şekilde sanal parçacık sanal anti parçacık çiftlerinin ayrışması olarak lanse edilen orijinal Hawking radyasyon yorumu).


    Esasında karadeliğin olabilecek en nesne gibi olan nesne olduğunu söyleyebiliriz. Yalnızca verilmiş nitelikler - soğurma, ışıma, gravitasyonal gelgit vs - ekstrem seviyedeler. Evrendeki diğer olgularınkine nazarla bildiğimiz en uç noktalardalar: Çevreye nazarla karanlık görüntüyü verecek kadar kızıla kaymış veya yıldızlara gelgit uygulayıp parçalayacak kadar devasa kütleçekim gelgitli. Madde ve enerjinin sonsuz ezilme veya bakış açısına göre sonsuz serbest düşüş haline geçmiş bu denli yoğun bir konsantrasyonundan, önündeki dengeleyici engelleri artık bir noktadan sonra bilmediğimiz / çöküşü dengeleyici somut bir mekanizma ortaya koyamadığımız gravitasyonal çöküş halinden açıkçası başka bir şey beklenemez. Burada fiziksel bir olgu gibi durmayıp sonsuzlukların devreye girdiği matematiksel bir artifakt gibi duran tekilliğin - singularity - formasyonunu ne resolve ediyor ve hangi fiziksel süreç ya da fiziksel rejim aslında fizik biliminin ölümü anlamına gelen tekilliğin yerini alıyor; henüz tam anlamıyla çözebilmiş değiliz. Ama bu fizik rejiminin Heisenberg'in kuantum belirsizliğiyle çok güçlü bir ilişkisi olduğunu düşünüyorum. Hatta gravitasyonal çökme/ezilme halindeki bir cisim "karadelikleştikçe" gravitasyonal etkiyle vuku bulan kızıla kayma - devasalaşan dalga boyunda eşlikçi parçacık lokazisyonunun kaybolması - belki bu kuantum belirsizliğin dışsal gözlemciye yansıyan bir ifadesi şeklinde okunabilir. Karadeliği yalnızca uzay zamanı aşırı bükerek ışığı alıkoyduğu, gelecekte durdurduğu için değil; fevkalade belirsiz bir kuantum obje olduğu için de göremiyoruz (yüksek düzeydeki kuantum belirsizliğinden dolayı "karartı" olarak görüyoruz).

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Bu seferde ışık hızından daha hızlısı karadelik vakumu desek yeri değil mi ? örneğin karadeliklerin bir girdap olduğunu düşünün ışığında bir motorlu tekne tam gazla kaçmaya çalışıyorsun ama nafile senide içine çekiyor. Bu çekimi hesaplayarak hızı tespit edemediler mi ? neticede çıkılabilecek hız sınırı şuan ışık hızından ötesi yok gibi , Evren gerçekten çok gizemi içinde barındırıyor. Acaba evreni %100 anlayıp çözümlesek insanlık için acaba ne yararı olacak yada zararı. Koskoca bir dünyaya sığamadık evrene de sığacağımıza şüpheliyim :)))))


    Herkese bilgi içni tşkler.

  • Umit_22 kullanıcısına yanıt

    Alıntı

    metni:
    Ay'ın hareketlerinden dolayı orada görünmeyen bir cisim olduğunu anlardık. Olay bu.


    Bir Kara deliğe yıldız düşerse ne olur? İşte videoEuropean Southern Observatory (ESO)youtube
    ESO’s exquisitely sensitive GRAVITY instrument has added further evidence to the long-standing assumption that a supermassive black hole lurks in the centre of the Milky Way. New observations show clumps of gas swirling around at about 30% of the speed of light on a circular orbit just outside a four million solar mass black hole — the first time material has been observed orbiting close to the point of no return, and the most detailed observations yet of material orbiting this close to a black hole. This video starts with a wide view of the Milky Way and then zooms into a visualization of data from simulations of orbital motions of gas swirling around at about 30% of the speed of light on a circular orbit around the supermassive black hole Sagittarius A*. More information and download options: http://www.eso.org/public/videos/eso1835c/ Credit: ESO/Gravity Consortium/L. Calçada/N. Risinger (skysurvey.org). Music: Johan B. Monell
    https://www.youtube.com/watch?si=7T0va-LLo22rorX6&v=DRCD-zx5QFA&feature=youtu.be

    Aynen ifade ettiğiniz gibi karadelikler her şeyi yutan kozmik süpürgeler, hatta ötesinde karanlık bir çukur-vari uzay delikleri dahi değiller. Gerçekten bu konuda çok yanlış bir imge var. Bilakis etraflarındaki etkileştikleri materyalle beraber en parlak (bknz: kuasarlar) ve ayrıca en çok sayıda en stabil yörüngelere vücut veren astronomik cisimler olabilirler. Bu mesajı okumanızı tavsiye ederim:


    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/158952687


    Astronomik açıdan bir karadeliği - karadelik karakteristikleri bir tarafa - gravitasyonal etki üreten sıradan bir nesne olarak görmek en doğru olan tutumdur. Gelgit bozulmasına prensipte nötron yıldızları gibi başka aşırı yoğun masif nesneler de yol açabilir. Bir nötron yıldızının yüzeyine ışınlanabilseydik anında gelgit bozunmasına uğrardık (bknz: spagettileşme). Bu karadeliğe has bir nitelik değil veya diğer deyişle bir karadeliğin tanımlayıcı, bir karadeliği bir nötron yıldızı ya da beyaz cüceden ayırt edecek şekilde karadelik yapan özelliği değil. Haberde bahsedilen gelgit bozunma olayı (TDE) yıldızlara ve süper masif galaktik çekirdeklere ilişkin olup belirli bir elektromanyetik iz bırakan spesifik bir astronomik hadise dizisini anlatıyor ama esasında aşırı masif veya aşırı yoğun herhangi bir verilmiş objenin gelgit kuvvetler üreterek yol açabileceği bir fiziksel sürecin ifadesi. Bahsettiğim nötron yıldızının yüzeyinin yakınındaki bir nesnenin spagettileşmesi senaryosundaki gibi.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Supermassive olması da şart değil. Galaksinin merkezi ve kimi başkaları öyledir de.

  • Umit_22 kullanıcısına yanıt
    Küçük cisimlerin kendisi düşse de, içeri düşmesi gözlemlenmez, ışığı olay ufkundan kaybolmaz. Zaman genişlemesi ile ilgili.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi justbejust -- 23 Ağustos 2024; 10:51:40 >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    En küçüklerinden karadelik ile en büyüklerinden bir yıldız birbirlerinin dibinde oluverirlerse ne olur?

  • X-ışını çifti (X-ray Binary). Yıldızdan koparılan, sıkıştırılan, sürtünen ve ısınan materyal karadelikte akresyon olarak biriktikçe oldukça yoğun biçimde X-ışınları yayıyor (gravitasyonal potansiyel enerjinin x-ray spektrumunda elektromanyetik radyasyona translasyonu). Bu fenomenin en ünlü adayı Kuğu Takımyıldızı'ndaki Cygnus X-1 isimli yoğun X-ışını kaynağı. X-ışını çiftleri - stellar -karadeliklerin varlıklarının bir kanıtı ve ayrıca orada bulunduklarını anlamının bir yoludur. Gene de nötron yıldızı gibi başka bir egzotik kompakt masif obje de eşlikçi yıldızından akresyon materyali toplayıp X-ray binaries'e vücut verebilir. Araştırmacılar bunları ayırt edebilmek ve alt sınıflarda gruplandırabilmek için ışın kaynağının özellikleri hakkında veri toplayıp bu verileri işleyerek ilgili fenomenleri daha yakından inceliyorlar.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Hani o video? Ben video göremiyorum

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.