Şimdi Ara

Bir elmaya değişilen cennet fikri (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
120
Cevap
1
Favori
1.969
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: baymühendis

    Adem'in elmaların en güzeline, şarap akan ırmaklara, göğüsleri yeni tomurcuklanmış hurilere vs. ev sahipliği eden bir cennet hayatına; kesinkes yasaklandığı için cezbeden (benzersiz de olmayan) bir elmayı tercih etmesi ne kadar tutarlıdır? Sorun cennette midir? Ademde mi?

    Sorun kimde olursa olsun, ademoğluna sonsuz huzur vaadeden bir cennet fikrinin, aynı beşeri arzulara sahip bir insan tarafından bizzat terkedilmesi cennetin kusursuzluğunu sorgulatmaz mıdır?

    Örnek üzerinden, cennetin dahi tatmin edemeyeceği ruhlar olduğuna kesin olarak ulaşıyoruz.

    Siz ne düşünüyorsunuz?


    soru sormadan fikir üretmeden önce HİKAYEYİ DOĞRU ÖĞRENİP ANLA .. mihendis cocuk .....

    iyi oku anlamaya çalış ve düşün ...


    ademin yediği ağaç elma agacı degildi . ya ne ağacıydı şeceratil huld -----------> hayat ağacı

    sence nie bu agactan tattılar ? cünkü ÖLMEK İSTEMİYORUZ HAYAT SAHİBİ OLMAK YAŞIYOR OLMAK ÇOK BÜYÜK BİR NİMET MANYAK BİŞE ..

    ARCTİC BÖLGEDE hayat agacını bulsaydın ondan yediğinde ömrün 100 yıl daha uzayacak olsaydı ne yapardın ? ben yemem diyen yalancıdır

    adem babamızın hatasıda bu minval üzere ELMA dan cennetin güzelliğinden kocaman gözlü memeli hurilerden DAHA DERİN BİR KONU .. BU derinliğede herkes inemiyor yani de bu kadan sığ düşünülmez ama

    olum öldükten sonra ademin cenneti hurisi elması neye yarar

    anladın !!!!




  • Bana konuyu bilmiyorsun derken yarattığın tutarsızlığı bir görsen keşke.

    Sana göre;
    1- Allah'ın Hz. Adem'i yaratmadan önce, yeryüzüne göndereceği kesindi.
    2- Hz. Adem yaratıldıktan sonra cennete yerleştirildi.
    3- Hz. Adem elmayı yemesi durumunda ceza olarak yeryüzüne gönderilecekti.
    4- Hz. Adem elmayı yedi ve yeryüzüne indirildi.

    Adem'in elmayı yememe şansı yokmuş, sana göre.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • kawasakizx6r K kullanıcısına yanıt
    Hoşgeldin cadence reyiz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kawasakizx6r K kullanıcısına yanıt
    İnilemeyen bir derinlikten felsefi münakaşa olmaz. Dolayısıyla, gidin camilerde anlatın bu anlamsız hikayeleri. Burada tartışmaya açık konular konuşuluyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Örnek üzerinden, cennetin dahi tatmin edemeyeceği ruhlar olduğuna kesin olarak ulaşıyoruz



    doğru

    bu ruhları da tatmin eden başka bir mekan ortam var bu sebeple hell derin çukur türkçesi

    cenneti istemeyene bu dünyayı diğer tarafa tercih edene cehennem var .

    sistem o kadar mikemmel ki hiç bir eksik yok
  • baymühendis kullanıcısına yanıt
    sana göre diyerek sıraladıgın maddelerin hiç biri ne KATILMIYORUM . bu maddeler senin yanlış tesbitlerin

    verdiğim örneği bile anlamadın cünkü .. bu sebeple yazılı iletişimi pek sewmiyorum aslında sözlü dil daha güçlü bir iletişim aracı .. neyse

    adem zaten dünyada yaratıldı topraktan cennette aclığın susuzluğun güneşten yanmanın kavrulmanın olmadıgı agaclarla örtülü bahçe yani cennet bu dünyadaydı zaten .. yeryüzünün cennetinde doğduk ... sonradan arabistan çöllerine ceza olarak gönderildik

    secim yapma şansımız var herkesin var ve adem babamızında vardı .. yaşam ağacına veya hayat ağacına dokunmayabilirdik .




  • kawasakizx6r K kullanıcısına yanıt
    Onlar benim görüşlerim değil, bana "sen konuyu bilmiyorsun" diyen arkadaşın görüşleri.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • baymühendis kullanıcısına yanıt
    sen okudugunu anlamayan birisin sana ne desem boş ...
  • kawasakizx6r K kullanıcısına yanıt
    Bu Türkçe ile, zaten öyle gözüküyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    göğüsleri yeni tomurcuklanmış

    Cennetle ilgili tasvirlerde en cok bu noktaya hastayim. Burasi gelsin diye bekliyorum. Ne bileyim iri gogus olabilirdi, dik gogus olabilirdi. Yok, yeni tomurcuklanmis. Bir de körpe olması gerekiyor. Barely legal diyor yani.
    https://www.youtube.com/watch?v=4pXfHLUlZf4












    Asagilara bir yerlere konu ile ilgili bir sey yazayim da, sonra konudan bagimsiz ( her lafi dine ceken kitle baskasinin konudan bagimsiz bir sey soylemesine cok icerleniyor, sanki kendileri bir sekilde dinle bagdastirmanin 3500 tane yolunu bulamayacaklarmis gibi ) konustun demesinler. Allah Adem'e boyle bir sinav yapmayi uygun gormustur. O da tomurcuk yerine elmayi tercih ederek yanlis cevabi vermistir. Buradaki mantik hatasi "Adem nasil boyle bir sey yapar" degildir, zira insan rasyonel bir yaratik degildir. Buradaki mantik hatasi bir diger arkadasin yukarida belirttigi gibi, yanlis cevap verecek sekilde tasarladigi bir canliyi ona yanlis cevabi verdirtecek sinava sokup, bu yanlis cevaplar icin ozel tasarladigi cehenneme gonderecek bir varligin var olmasi ve yarattiklarini annenin cocugunu sevdiginden cok sevmesidir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Önce hangi dinden bahsettiğini belirt Hz.Adem ve yasaklı meyve tüm semavi dinlerde mevcut.Mantıksızlık diz boyu

    Söz konusu İslamsa

    1-Elma değil üstte söylediğim gibi yasaklı meyve olarak geçer.Bizanstan kaptığımız mit ve geleneklerle hareketle bir çok insanın aklına elma olarak yer etmesine rağmen buğdaylık iddaasına girenler dahi vardır

    (bkz:ekmek kültü)
    (bkz:şeytanın melek olduğu inancı)
    (bkz:fallen angel)
    (bkz:luciferyanizm)

    Sonuçta tıpkı Kadir Gecesinin vakti gibi muallak konulardan.En sağlıklısı agnostik kalmak

    2-Tipik çarpıtmalardan olan huri özünde havariden gelir.Yani arkadaş demektir.Cinsel anlamda düşünmeniz renginizi belli ediyor söyleyeyim.Göğsü tomurcuklanma meselesi de aynı şekilde.Mushafa tıpkı habibim gibi sonradan geçmiş bidatlardan

    Edit:Sorunun cevabına gelirsek

    Yürüttüğün mantıkla kusursuz olana iman etmeyen bir sürü kişi var.Mademki o kadar kusursuz herkesin koşulsuz şartsız tanıması gerekmez mi sorusunu sorarak aslında Tanrı'nın mükemmel olmadığından inkara kadar bir sürü yere çekmeye zemin hazırlarsın

    Mükemmel olanı olmayanlar anlayacak,benimseyecek diye bir kaide yok.Nitekim kusurluyu kusurlu yapanda kaotik çelişik yapısıdır.Anlayacağın mantıksızlık yoktur mantıksızlığın mantığı vardır.Ayrıca yasağın dayanılmaz çekiciliğini yani insan kimyası faktörünü de araya katınca gayet normal.İnsan batiniliğin vücuda yansımasıdır.Zahiri her ne varsa batiniliğe kaydıran fitrenin ta kendisini teşkil eder

    Ayrıca cennetin mükemmel olduğu kanısına nerden vardın ? Mükemmellikten kastın nedir ? Cennetin tatmin edemeyeceği savını öne sürmüşsün fakat Elmayı(ya da bilinmeyen mevyevi) cennet kapsamına sokmamak ne kadar doğru ? Metafor değil sonucunu nasıl çıkardın ? gibi hususları açıklamayacak bir sürü açık pencere oluşmasına vesile edinmişsin

    Bu hadiseden tek vardığım sonuç insanın irrasyonalliğidir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 16 Nisan 2016; 8:29:34 >




  • Bu hikayenin mecazi bir anlamı olduğuna inanıyorum cennet gibi kavrayamayacağımız bir mekanın hikayesi başka nasıl nakledilebilir ki. Orası ile dünyayı birbirine karıştırmak basit düşünmeye alıştığımız için kaynaklanır. Elbette dünyada bir mekandır ancak arada çok fark vardır. Dünya beden için cisim içindir ahiret ise bilinç için ruh içindir. Dünyada yaşanılan en güzel duygular hissiyatlar ahiretten gelen bir kokudur kesinlikle dünyaya ait değildir ama biz dünyaya ait olduğu yanılgısına kapılarak dünyanın bize yeteceğini zannediyoruz. Halbuki bu bir cahilliktir bilgisizliktir, cennetten geleni dünyada ki ile karıştırıp ahireti görmezden geliyoruz birde üstüne cennet yok diyoruz. Bizler için sözlerin zaten tek başına bir anlamı olamaz hiçbir zaman yaşadıklarımız farkına vardıklarımız bu sözlerin anlam bulmasını sağlar, sözlerin bize göre bir eksikliği var ise bu sözün arkasında ki manayı hissedemediğimiz den dolayıdır. Dünya sandığınız dünya olsaydı emin olun bir dakika bile yaşamak istemezdiniz kendinizi yok ederdiniz bu bilgiye sahip misiniz? Bir şey anlamak için bir yere gitmek gerekmez çünkü mekanlar zaten iç içedir odak noktan neyse onu ziyadesiyle yaşarsın.

    Mesnevide kuran tefsiri yapılmaktadır, Mevlana hakikatı çoğu zaman olduğu gibi anlatır buna rağmen kaç yüz sene sonra okumamıza rağmen anlayabiliyor musun? Zaten anlayamadığınız için zor geldiği için yok sayıyorsunuz bu hayal masal diyorsunuz halbuki dünyada yaşadığınız matrix hayalin kendisidir. Ahiret ile bu dünya terazinin 2 kolu gibidir hangisinde ağırlığın var ise diğerinde daha az gelir ağırlığın. Mevlana bunu şöyle açıklıyor parmağını gözüne yaklaştırıp bakarsan uzak olanı göremezsin netliği kaybolur uzak olana bakarsan yakını göremezsin ve aynı anda ikisini görmek mümkün olmaz. Bu yüzden müslümanlar dünya ilminde geride kalıyorlar, sizde bu ilimde ileri olabilirsiniz ama hangisi daha çok işine yarayacak bunun ilmine sahip değilsin.

    Mesnevi den biraz alıntı yaptım oku bakalım ne zaman yazılmış ta, aradan ne kadar geçmiş anla bakalım. Kur-an'ın dönemi geçmiş deniliyor ne anladıkta bu bilgileri aştık geçtik. Mesele ne kadar bir süre geçtiği değil bilincinin nerede olduğudur bu yüzden 10.000 sene geçse bile bir önemi olmayabilir.


    Dilden, sınıklıktan arınan göze... söylenen nakledile gelen sözden görülen, bilinen hakikate yüz binlerce yıllık yol var desem yine de az söylemiş olurum!
    Fakat kendine gel, sakın gökyüzünün nurundan ümit kesme... Allah dilerse o nur, bir anda sana erişi verir!
    Mesela yıldızların madenlere yüzlerce tesiri vardır... Allah kudreti onu, madenlere her an ulaştırmadadır.

    Gökyüzünde bir yıldız olan güneş, karanlıkları giderir... Allah güneşi ise Allah sıfatlarında daimidir.
    Ey yardım isteyen, güneşin tesiri, beş yüzyıllık yola olan gökten yeryüzüne geliverdi ya!
    Zuhale üç yüz bin beş yüz yıllık, hatta daha da nice fazla bir yol var... fakat tesiri, anbean görünüp durmada!
    Dilerse Allah, güneş doğunca gölgenin dürülüp kaybolduğu gibi onun da tesirini dürer kaybeder... güneşe karşı gölgenin ne değeri olabilir?
    Yıldız gibi tertemiz ruhlar, gökyüzündeki yıldızlara feyiz verir, yardım eder!

    Görünüşte o yıldızlar, bizim varlığımıza, sağlığımıza sebeptir ama hakikatte bizim batınımız, bizim iç yüzümüz, gökyüzünün durmasına, varlığına sebeptir!
    Hûkemâ, insan küçük âlemdir derler, fakat Allah hakîmleri insan büyük âlemdir demişlerdir. Çünkü hûkemânın bilgisi, insanın sûretine aittir, bu hakîmlerin bilgisiyse hakikâtte insanın hakikâtine ulaşmıştır.
    Sûrette sen küçük bir âlemsin ama hakikatte en büyük âlem sensin.
    Görünüşde dal, meyvanın aslıdır; fakat hakikatte dal meyva için var olmuştur.
    Meyva elde etmeğe bir meyli, meyva vermeğe bir ümidi olmasaydı hiç bahçıvan, ağaç diker miydi?
    Şu halde meyva, görünüşte ağaçtan doğmuştur ama hakikatte ağaç, meyvadan vücut bulmuştur.
    Mustafa, onun için ”Âdem’le bütün peygamberler, benim ardımda ve sancağımın altındadır” dedi.
    O hünerler sahibi, onun için “ Biz, sonda gelen, fakat en ileri giden ve ödölü alanlarız ” buyurdu.
    Sûret bakımından ben Âdem’den doğmuşum ama hakikatte onun atasının, atasıyım ben!
    Melekler, bana secde ettiler... Âdem, benim ardımdan yürüdü, yedinci kat göğün üstüne çıktı!
    Hakikatte babam, benden doğdu... ağaç, meyvadan vücud buldu.

    İlk düşünce, iş âleminde son olarak zuhûr etti. Hele vasfa mazhâr olan düşünce!
    Hâsılı bir an içinde gökten nice kervanlar gelmekte, göğe nice kervanlar gitmektedir!
    Bu yol, bu kervana uzun gelmez... ova, üstün gelen kişiye geniş gelir mi hiç ?
    Gönül, her an kâbeye gitmekte... benden de Allah lûtfuyla gönlün tabiatına bürünmekte!
    Bu uzunluk, kısalık, bedene göredir...Allah’nın bulunduğu yerde uzunun, kısanın lâfı mı olur ?

    Allah, cismi tebdil etti mi gayrı fersaha bile bakmadan yürür gider!
    Ey yiğit lâfı bırak gayrı! Şimdi yüzlerce ümit var, hemen adım ata gör!
    Gözünü bir yumdun mu bakarsın ki gemide oturmuşsun, uyuyorsun...öyle olduğu halde yol almadasın!
    ”Ümmetim, Nuh gemisine benzer... o gemiye giren kurtuldu, girmeyen boğuldu gitti” hadîsinin tefsîri Peygamber, bunun için “ Ben; zemâne tufanına gemi gibiyim;
    Biz ve ashabım, Nuh’un gemisine benzeriz. Kim bu gemiye el atar, kim bu gemiye girerse kurtulur “ buyurdu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kawasakizx6r

    sana göre diyerek sıraladıgın maddelerin hiç biri ne KATILMIYORUM . bu maddeler senin yanlış tesbitlerin

    verdiğim örneği bile anlamadın cünkü .. bu sebeple yazılı iletişimi pek sewmiyorum aslında sözlü dil daha güçlü bir iletişim aracı .. neyse

    adem zaten dünyada yaratıldı topraktan cennette aclığın susuzluğun güneşten yanmanın kavrulmanın olmadıgı agaclarla örtülü bahçe yani cennet bu dünyadaydı zaten .. yeryüzünün cennetinde doğduk ... sonradan arabistan çöllerine ceza olarak gönderildik

    secim yapma şansımız var herkesin var ve adem babamızında vardı .. yaşam ağacına veya hayat ağacına dokunmayabilirdik .



    1- Adem topraktan (çamurlu bir toprak)tan yaratıldı. Toprak dünyaya ait bir şey olduğu için dünyada yaratıldığı anlaşılabiliyor. Burada hem fikiriz.

    2- "cennette aclığın susuzluğun güneşten yanmanın kavrulmanın olmadıgı agaclarla örtülü bahçe yani cennet bu dünyadaydı zaten" şimdi hacı cennet zaten bu dünyada idi diyorsun, yani hala bu dünyada bir yerlerde olduğu anlamına geliyor bu söylediğin. Bu mantığa bakarsak Miraç hadisesinde bir mantıksızlık ortaya çıkıyor. Miraca çıktıktan sonra cennet ve cehennemi de ziyaret ettiği yazılıdır her yerde. Tabiri caizse Hz.Muhammed Miraç'a göğe yükselerek çıkmadığı mantığı ortaya çıkıyor. (yok cennet Hz.Adem zamanında bu dünyada idi sonra taşındı gibi bir şey söylemezsin umarım).

    3- Yer yüzünün cennetinde doğduk demişsin, bu durumda aklıma 2 cennetin var olduğu fikri geliyor. 1.ci si Allah katındaki cennet, diğeri de bu dünyadaki bahsettiğin cennet. (Yahudilerin inancındaki "ADEN" dir diyebiliriz değil mi?) sence burada bir çarpıklık olmadı mı? (şahsen 2 tane cennet olduğunu hiç duymamıştım,"yer yüzünün cenneti" kelimesi çoğul bir anlam taşıdığından belki de 2 den fazla cennet olduğu anlamı bile çıkarabilirim) Bu durum da 2.ci madde ile çelişiyor.

    4-" sonradan arabistan çöllerine ceza olarak gönderildik" Neden Arabistan çölleri? Bu konuyu açar mısın? Çöl deyince akla gelen "sıcak" tabiri caizse Cehennem gibi sıcak bir ortam gelir. Yoksa bahsedilen cehennem dünya üzerindeki çöller miydi? (cennet dünyada ise cehennem de öyle olmalı değil mi?)

    5- Yaşam ağacı konusunu İslam'da Tuba olarak bilinir ama o konuda senin bahsettiğin şey gibi değildir. Meyvesi ölümsüzlük ya da +100 yıl vermez, sadece meyvesinin bitmediği söylenir.
    Senin bahsettiğin ağaç Yahudilikte Ets Hayim olarak geçen Yaşam Ağacının hikayesidir. Meyvesinin ölümsüzlük sağladığına inanılmaktadır.


    Dostum senin yorumlarını analize yaparken kafam bir oraya bir buraya gidip geldi. Bir tutam İslam'dan bir tutam Yahudilikten bilgileri harmanlayıp ortaya değişik tarzda bir yorum çıkarmışsın. Kim bilir belki de ben yanlış analiz ettim. Yazdığım 5 maddeyi açıklarsan sevinirim.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • herşeyi direkt algılamak yanlış olur
    cenneti zamanın ilerisinde bir mekan olarak kabul etmeli
    elmayı ise yasak olan her hangi bir unsur kabul etmeli

    şeytan ademi bu elmayı yersen ölümsüz olursun diye kandırdığına göre cennette bile ilerleyen bir zaman var
    peki ölüm olmayan cennette adem ölümü nerden biliyor
    çünkü kuranda allah ademe eşyanın adını öğretti der
    yani geçmiş ve geleceğe dair bilgi ölüm dahil
    yani adem cennette bile olsa ölümlüydü bedeni bir varlık olmasından ötürü

    bu mantığa göre ölümlü bir varlığın cennette durması mümkün değil
    adem er geç cennetten ölerek mahrum kalacağını biliyordu bu yüzden ebedi olma arzusu vardı

    kuranda adem elmayı yedikten sonra yaptığının karşılığı olarak onu aşağıların aşağısına indirdik der yani yeryüzüne
    ben bu aşağıların aşağısı tanımlamasını zamanın ilerisinde olan cennetten zamanın başlangıcı olan yeryüzüne gönderilmek olarak düşünüyorum
    ademin cezası zamanla ilerleyen teknolojiden mahrum kalmaktı
    ama o bu cezayı aklını kullarak kendi teknolojisini üreterek yendi




  • Elma yalnızca bir semboldür, işlenen suç elmayla sembolleştirilmiştir. Kur'an'dan anlaşıldığı kadarıyla ya cinsel ilişki ya da anal cinsel ilişki sebebiyle cezalandırıldılar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • A t g s. Dört ana bileşik var.
    Adenin
    Timin
    Guanin
    Sitozin
    Urasil

    Şimdi bu bileşenlerin dna ve rna da olduğu söyleniyor. Bunlara ademin, şitin,israilin,tinin,gunun denseydi ne olabilirdi?

    Dna rna ikilisindeki insanın ozu kavramında adem şit israil tin(ahlak) gun(ol) gibi kavramların mumkun olduğunu gorurduk.

    Peki bu kabul dahi insanı yuceltmekten ote bir kabul değildi desek şimdi bu işi din mi yapıyor yoksa bilim mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: paardon

    Elma yalnızca bir semboldür, işlenen suç elmayla sembolleştirilmiştir. Kur'an'dan anlaşıldığı kadarıyla ya cinsel ilişki ya da anal cinsel ilişki sebebiyle cezalandırıldılar.


    iyi de yarattığı tüm memeli hayvanların %2'si eşcinsel o zaman en büyük suçlu kendisi oluyor. ama gergedanı ördeği falan da cehenneme atacaksa orası ayrı
  • baymühendis kullanıcısına yanıt
    iyi de bunları sen uydurmuşsun :)
    bir defa meyve değil ,ağaçtan söz edilir
    rivayete göre şeytan o ağacın ölümsüzlük ağacı olduğunu ve o nedenle Allah'ın size yasakladığını söyleyerek kandırıyor
    tabi böyle olmamış da olabilir
    lakin bir şekilde meraklarının kurbanı olmuşlar ,malum insan çok meraklı bir yaratıktır
    Huri ise o zamanlarda yok ,kıyamette yaratılacak
    birde şu Huri olayını artık bir öğrenseniz iyi olacak
    gelen giden Hurileri kadın olarak anlatıyor ve sanki bol miktarda kadın verilecek gibi saçmalıyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: paardon

    Elma yalnızca bir semboldür, işlenen suç elmayla sembolleştirilmiştir. Kur'an'dan anlaşıldığı kadarıyla ya cinsel ilişki ya da anal cinsel ilişki sebebiyle cezalandırıldılar.


    Kuran'da öyle bir şey anlatılmıyor
    kaynak göster ?
  • Cennette elma ağaç falan yoktur fiziksel olmayan alemde bunlarda olmaz, fiziksel bir cennet olsaydı o halde cenneti dünyada yaşardık cennete neden gereksinim duyalım zaten dünyada bir cennet sayılır kıymet bilene bilmeyene de cehennem. Bir biçim ve şekil yoktur cinsellikten bahsedilemez zaten ruhların bir cinsiyeti olmaz. Burada yasaklanan şey doğrusunu Allah bilir ağaç bir çokluğu simgeliyor bir arada olan ruhları temsil ediyor, soy ağacı demez miyiz biz buna. Tabii ki cennette soy ağacı olmaz cinsellik doğurganlık olmadığı için bu yüzden dünya var ya zaten. Bu birliktelik yaklaşık düzeydeki bilinçlerin birliğidir, herkes herkesle kaşık atamaz orada bir beraberlik olsa da bu süreklilik arz etmez misafirlik şeklinde olabilir, ziyaret edersin sonra tekrar bulunduğun makama layık olduğun düzeye varırsın. Bu yüzden dünyada bölük bölük yaşamıyor muyuz, senden gelene sen gibi sahip çıkıyorsun hele başkasından gelene de senden gibi sahip çıkta görelim. Bunun böyle olması gerekiyor bu şekilde bir düzen tayin edilmiş, düzenin kendisi gerçeğin kendisinden doğmuş yoksa bu bir kural gibi bir şey değil. Cismani dünyevi olmayanı siz tutun şekillendirmeye kalkın sonrada mantığınıza uydurup izahını yapmaya çalışın, 4 boyutlu bir evrenin bile hesabını yapmaya çalışsak bunu başaramayız kaldı ki cennetten bahsediyoruz kalkıp dünya ile kıyaslıyorsunuz yani sizin cennetiniz bu kadar basit ise o halde hiç cennete gitmeyin kalın bu dünyada boşa yolculuk yapmayın. Kuran da işte bu yüzden bu şekilde anlatılıyor anlamayan zaten anlamaz anlayanlara da çağrışım yapabilir diye hikaye ediliyor. Zor olanı basitleştirmeye basit olanı da zorlaştırmaya çalışıyorsunuz. İnsan alacağı hazların yaşayacağı mutluluğu düşünürken bunu tek başına yapamaz tek başına düşünemez, mutlu olmak için şuna sahip olmalıyım der bunu almalıyım şunu yapmalıyım şuraya gitmeliyim bunun gibi bahaneler üretir. Buna ihtiyacı yoktur elbette ve işte cennet böyle bir yer bir araca ihtiyaç yoktur mutluluk özgürlüğün kendisidir, özgürlük mutluluk demektir sonuna kadar. Dünyada bahanelerin araçların olması ise sonsuz olana insanların hazırlanması içindir, sonsuz olan kolay bir mesele değildir gideyim sonsuzluğu yaşayayım diyemezsin. Desem ki size güneşe bakabildiğiniz kadar bakın faydalanın ama olacağı sizde biliyorsunuz gözleriniz kamaşır göremez olursunuz kör dahi olabilirsiniz. E ışık aynı zamanda kör yaparmış değil mi, bilinciniz hazır değilse cennetin parlaklığı da bu bilinci açmaz daha beter kapanmasına sebep olur bundan dolayı da zaten mucize görmeniz mümkün değil gösteren olursa bilinciniz kendisini korumaya almak için kapatır, göreyim inanayım derken zarara uğrarsınız. İşte mucize budur yoksa biz zaten mucizelerden doğduk. Adem içinde yasak olan olsa olsa peygamberimiz olabilir. Alllah Adem'e madem ona ulaşmak istiyorsun önce bunu hak etmelisin dedi ve dünyaya gönderdi kendisini geliştirmesi için, yoksa cezalandırıldı dünyaya gönderildi olamaz böyle bir şey. Dünyada herkes haddini biliyor değil mi hiç mi çağrışım yapmıyor kafanızda, hadi abinizle babanızla bir büyüğünüzle senli benli konuşun bakalım siz mi onun seviyesine çıkarsınız o mu sizin seviyenize iner. Dünyadaki bu şeylerde işte bundan dolayı gereklidir bir baba çocuğuna ne kadar yakın olursa olsun bir sınır çizer değil mi, bir arkadaşınız dostunuz ne kadar cana yakın olsa da bir saygı sınırınız olur değil mi peki olmadığı zaman ne olur. Yaşayarak zaten neyin ne olduğunu, neden böyle olması gerektiğini bilmediğimiz halde öğreniyoruz, bilmeye gerek kalmıyor. İnanıyorsanız çok sorgulamayın anlamıyorsanız işleri zorlaştırmanın bir gereği var mı inanmayan da zaten bırakın konuşsun ne hakkında konuştuğunu bilmeden konuşur işte. Atıp tutmak kolay zarar edende kendine eder.




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.