Şimdi Ara

binmek için alın (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
45
Cevap
0
Favori
1.454
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
18 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: volkman

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wugott

    Şahsi fikrime göre bir aracın satışının kolay olmasını istemekte ne 1-2 yıl içinde değiştirme amacı, ne tüketim çılgınlığının etkisi var. Bence bu tamamen mevcut düzende bazı model/markaların kişiye çok fazla para kaybettirmesi ile alakalı. Sonuçta kimse göz göre göre para kaybetmek istemez. Mevcut düzenin de değişmesi pek mümkün görünmediğinden insanların araç alırken ''acaba ilerde satarken ne kadar zarara uğrarım'' veya ''ne kadar zorlanırım'' gibi sorular sormasından daha doğal bir şey olamaz. Maddi durumu elverişli olan bir kişinin/ailenin de 5-6 yıllık dilimler sonunda araç değiştirmek istemesi de yadırganamaz. Sonuçta çoğu aile mevcut aracınının satımından gelen paranın üzerine koyarak yeni araç alıyor. Ayrıca şöyle bir algı da çok yanlış; ikinci eli olmadığı için alınmayan araçlar çok kaliteli, tutan araçlar uyduruk. O araçlar uyduruk olsaydı, yedek parçası kolay bulunur olmasaydı, tüketimi iyi olmasaydı, alana istediğini vermeseydi neden tutulsun?

    Madem böyle düşünüyorsunuz, yedek parçasının kolay bulunabilmesi dışında, hangi kritere uyuyor şahinler? Ben kalite, tüketim, güvenlik gibi unsurları bulamadım da.... Evet, kimse para kaybetmek istemez, haklısınız. Ancak tutulan araçlar da kaliteli, donanımlı olduğundan değil, para ettiğinden tutuluyor. Amaaaa...... Allah göstermesin olası bir kazada bu unsurlar çok önemli. O zaman parayla bir derdiniz kalmayacak. Hele ki aileniz de içinde olursa.... Bu paha biçilemez. Kısacası herşey para değil.... Parayı zor da olsa, kolay da olsa yine kazanırsınız. Ama hayat 1 adet verilmiştir her insana ve harcadınız mı, dönüşü yok!

    Siz Şahin diyerek olayı çok başka bir boyuta çektiniz, zira şahin tercih eden kişinin zaten çok fazla seçeneği yok demektir maddi açıdan.

    Tam olarak sizin dediğiniz sebeptendir ki boş bir VW dolu -atıyorum tamamen- Dacia'dan daha çok tutuluyor. Ben bunu anlatmaya çalışmıştım. Bir tarafta arabanın kendisinin kaliteli, konforlu, güvenli olduğuna yönelik sağlam bir inanç varken -ki boş bir inanç değil kabul edersiniz tahmin ederim- diğer tarafta donanımı dolu ama ''Acaba?'' uyandıran bir araç. (Tekrar ediyorum markaları tamamen genel kanılar ışığında ÖRNEK olarak verdim) Eh haliyle bu görüşler 0 araçta geçerli olduğu gibi 2. el araçta da geçerli oluyor. Böylelikle 0'ı tutan aracın ikinci eli de tutuyor ve 0 araç alırken bu da etkili bir kriter oluyor. Benim anlatmaya çalıştığım tamamen buydu ve -kendim donanımlı araç olsun diye düşünmeme rağmen (açtığım konu var, bakılabilir)- bu sebeple insanların satışı düşünerek hareket etmesinin anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum.

    Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim bazı markaların ülkede verdikleri hizmet kalitesi ile -yedek parça pahalılığı, yedek parça bulunma zorluğu, servis kalitesi, muhattap bulmada zorluk- bu durumu değiştirmek adına hiçbir çalışmalarının olmadığını görebiliyoruz. Dolu, dizaynı güzel araç yapmak ile iş bitmiyor ne yazık ki.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Wugott -- 4 Eylül 2014; 13:29:42 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wugott

    quote:

    Orijinalden alıntı: volkman

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wugott

    Şahsi fikrime göre bir aracın satışının kolay olmasını istemekte ne 1-2 yıl içinde değiştirme amacı, ne tüketim çılgınlığının etkisi var. Bence bu tamamen mevcut düzende bazı model/markaların kişiye çok fazla para kaybettirmesi ile alakalı. Sonuçta kimse göz göre göre para kaybetmek istemez. Mevcut düzenin de değişmesi pek mümkün görünmediğinden insanların araç alırken ''acaba ilerde satarken ne kadar zarara uğrarım'' veya ''ne kadar zorlanırım'' gibi sorular sormasından daha doğal bir şey olamaz. Maddi durumu elverişli olan bir kişinin/ailenin de 5-6 yıllık dilimler sonunda araç değiştirmek istemesi de yadırganamaz. Sonuçta çoğu aile mevcut aracınının satımından gelen paranın üzerine koyarak yeni araç alıyor. Ayrıca şöyle bir algı da çok yanlış; ikinci eli olmadığı için alınmayan araçlar çok kaliteli, tutan araçlar uyduruk. O araçlar uyduruk olsaydı, yedek parçası kolay bulunur olmasaydı, tüketimi iyi olmasaydı, alana istediğini vermeseydi neden tutulsun?

    Madem böyle düşünüyorsunuz, yedek parçasının kolay bulunabilmesi dışında, hangi kritere uyuyor şahinler? Ben kalite, tüketim, güvenlik gibi unsurları bulamadım da.... Evet, kimse para kaybetmek istemez, haklısınız. Ancak tutulan araçlar da kaliteli, donanımlı olduğundan değil, para ettiğinden tutuluyor. Amaaaa...... Allah göstermesin olası bir kazada bu unsurlar çok önemli. O zaman parayla bir derdiniz kalmayacak. Hele ki aileniz de içinde olursa.... Bu paha biçilemez. Kısacası herşey para değil.... Parayı zor da olsa, kolay da olsa yine kazanırsınız. Ama hayat 1 adet verilmiştir her insana ve harcadınız mı, dönüşü yok!

    Siz Şahin diyerek olayı çok başka bir boyuta çektiniz, zira şahin tercih eden kişinin zaten çok fazla seçeneği yok demektir maddi açıdan.

    Tam olarak sizin dediğiniz sebeptendir ki boş bir VW dolu -atıyorum tamamen- Dacia'dan daha çok tutuluyor. Ben bunu anlatmaya çalışmıştım. Bir tarafta arabanın kendisinin kaliteli, konforlu, güvenli olduğuna yönelik sağlam bir inanç varken -ki boş bir inanç değil kabul edersiniz tahmin ederim- diğer tarafta donanımı dolu ama ''Acaba?'' uyandıran bir araç. (Tekrar ediyorum markaları tamamen genel kanılar ışığında ÖRNEK olarak verdim) Eh haliyle bu görüşler 0 araçta geçerli olduğu gibi 2. el araçta da geçerli oluyor. Böylelikle 0'ı tutan aracın ikinci eli de tutuyor ve 0 araç alırken bu da etkili bir kriter oluyor. Benim anlatmaya çalıştığım tamamen buydu ve -kendim donanımlı araç olsun diye düşünmeme rağmen (açtığım konu var, bakılabilir)- bu sebeple insanların satışı düşünerek hareket etmesinin anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum.

    Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim bazı markaların ülkede verdikleri hizmet kalitesi ile -yedek parça pahalılığı, yedek parça bulunma zorluğu, servis kalitesi, muhattap bulmada zorluk- bu durumu değiştirmek adına hiçbir çalışmalarının olmadığını görebiliyoruz. Dolu, dizaynı güzel araç yapmak ile iş bitmiyor ne yazık ki.

    Ben şahin diyerek genel bir örnek verdim. Ancak madem markalara giriyoruz, o zaman şöyle söyleyim. Geçen sene ESP bile olmayan bir polo ile i20 yi kıyasladığımızda, polo daha fazla tutuyor. Kişisel olarak da düşüncem vw in kaliteli malzeme kullanmadığıdır. 2005 ten itibaren Almanyanın ucuz olsun, kalitesiz olsun mantığında üretim hedefleri doğrultusunda, vw in kaliteli olduğunu da düşünmüyorum. Donanımdan kastımız konfor ise bunlar kişisel tercihlerdir. Ancak güvenlik donanımları olmazsa olmazdır gözümde. Boş bir polo ile i20 kıyasladığımda, i20 tercih ederim ki, arada öyle devasa farklar olduğunu düşünmüyorum.

    Bazı markaların ülkede verdikleri hizmet kalitesi olarak da, ben Hyundainin daha kaliteli hizmet verdiği düşüncesindeyim. Cihanair nick li bir arkadaş vardı, bilmem hatırlar mısınız? Serviste tek şekerli çay muhabbetini hatırlıyorum. vw showrooma bile girip, otopark ücretinden bahseden arkadaşlar oldu. Yedek parça pahalılığında, parça bulundurmada da her konuda kimse vw eline su dökemez. Dediğiniz kıstasların tam tersidir. Ama çok mu satıyor? Evet! Öyleyse mesele sadece 2. inci elde para yapması ve ilk mesajımda söylediklerim geçerli. Hayatımı parayla ölçmem.




  • volkman kullanıcısına yanıt
    Bu tartışmayı uzatma niyetinde değilim kişisel tercihler tartışmaya açık bir konu değildir, siz de haklısınız ben de.

    Ne VW aracım oldu, ne de almaya niyetim var şu ara ancak Avrupa'da 2014 ilk yarı ve 2013 ilk yarı satış rakamları sırasıyla; 830.148 - 808.666 ile birinci sırada yer alan bir firmaya bu kadar yüklenmek, gözlemlerim sonucunda iç mekan malzeme kalitesini çok beğendiğimi belirtmeliyim, özellikle malzeme kalitesi yönünden yüklenmek bana biraz eleştiri amaçlı değil de saldırı amaçlı gibi geliyor. Tekrar tekrar belirtmem gerekir ki konunun VW ile hiçbir alakası yoktur, sizin de dediğiniz gibi örnektir, sadece söylemlerinize cevap vermek amaçlı yazmış bulunuyorum. Amacım ne VW savunmak ne de herkes VW alsın, gerisi boştur demek.

    İyi günler dilerim.
  • Yok yok, bence iyi birşey bu. Halk ne yapıyor? Gidiyor çok alıp satılan arabaları alıyor. Bende gidip arada kalmış mükemmel arabaları alıp keyif yapıyorum. Mesela hedefimde 2013 Avensis ya da Alfa 159 var. Millet hep passat ya da full jetta alıyor o sınıfta. Böylece avensisin, 159' un piyasası düşüyor. Böylece bizde polo,fiesta parasına adam gibi arabalara binebilme imkanına kavuşuyoruz fena mı? :)
  • Wugott kullanıcısına yanıt
    olay nasıl oldu da yine malum markaya geldi her neyse çok satmak iy olmak anlamına gelmez dostum marka taraftarlıgı da yapmıyoruz sadece daha almadan satılan arabanın amacını çözmeye çalışıyoruz biraz keyif yapmak için araba alınsın diyoruz
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.