Bilkent Hukuk Hakkındaki Sorularınızı Yanıtlayabilirim (2. sayfa)

Ge100 ve turk101in ders saati yok, ondan mi bahsediyorsunuz?

Olabiliyor ama 100e yakin eng sinifi oluyor zaten, hepsini beraber eklerseniz site otomatik hallediyor onu

Çeka'yı sadece yeni kullanıcılar ciddiye alıyor sanırım  

Merhaba, öncelikle vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Aklımda olan birkaç soruyu buraya yazmak istiyorum, cevaplarsanız sevinirim. Eğer sorularım çok zamanınızı alacaksa cevaplamamanızı anlayışla karşılarım.

1. Hem Bilkent Üniversitesi hem de hukuk lisansı, üniversiteye gelmeden önceki beklentilerinizi karşıladı mı? Tahmin ettiğinizden daha iyi veya daha kötü herhangi bir durumla karşılaştınız mı?
2. Akademide kalmayı düşünen birisi için Bilkent Üniversitesinin avantajlarını ve dezavantajlarını kendi gözlemlerinize dayanarak söyleyebilir misiniz?
3. Bilkent Üniversitesinin ortamı hakkında neler söyleyebilirsiniz? 
4. Bilkent Üniversitesindeki bir öğrencinin aylık harcaması ortalama ne kadar olabilir? (Böyle bir soru sormak istemezdim ama her geçen gün kötüye giden bir ortamda sormak zorunda kaldım.)
5. Konudaki başka bir soruya verdiğiniz yanıtta Bilkent Felsefeyi kendi adınıza tercih edilebilir bir bölüm olarak düşündüğünüzü gördüm. Bilkent Felsefe hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Bilkent'in dişi profili fena değil hocam ama erkek profili bi tık zayıf kalıyor. Benim okuduğum dönemde herkes çatır çatır sevişiyordu ama o konuda çok rahatlar her geçen gün daha da rahatlıyorlar.

Birinci Soru: İlk olarak üniversite ve programdan beklentilerimi anlatacağım, sonrasında beklentiler gerçeklerle uyuşuyor mu ona bakacağım. Benim Bilkent'ten beklentim kampüs içinde yaşam olanağı (Sadece yurtlardan bahsetmiyorum, kampüsten hiç çıkmayarak hayatımı idame ettirebiliyor muyum bunu soruyorum.), özellikle hukuk ve sosyal bilimler alanında geniş ve çok dilli kütüphane ve de burs olanaklarıydı. Aktif kulüpler ve iyi bir sosyal hayat imkanının olacağını da varsayıyordum. Bazı olumsuz beklentilerim de vardı. Bilkent'teki kitlenin Galatasaray'a kıyasla akademik açıdan daha zayıf olabileceğini düşünüyordum. Bu hocalara ve derslere yansıyabilir mi gibi bir korku vardı bende.

Hukuk programından beklentilerim ise birçok seçmeli ders alabilmekti, kamu hukukunu sevdiğimi zaten biliyordum.

Bilkent Üniversitesinin olanakları beni tatmin etti, herhangi bir ekonomik sıkıntı olmadan üniversite okuyabilmek psikolojik ve akademik açıdan çok büyük bir lüks. Kütüphane ve kampüs de çok güzel, o konuda bir sıkıntım yok Ankara'ya biraz uzak olmasının dışında. Ortam konusunda (ki bu üçüncü sorunuza da yanıt olacak) yanıldığımı kabul etmem lazım. Evet insanların ekonomik durumu oldukça iyi, eğer lisede orta-üst sınıfa mensup kişilerden arkadaşlarım olmasaydı çok garipserdim bu durumu kesinlikle. Fakat bu kitle de genel olarak çalışkanlıktan pek ödün vermiyor gördüğüm kadarıyla. Birkaç tane "zengin bebe" diyeceğiniz insan görebilirsiniz, fakat bu kişiler hem çoğunluk değil hem de istemiyorsanız bu kişilerle takılmıyorsunuz, çok geniş bir öğrenci kitlesi var çünkü buranın. Ben çalışkan olduğumu düşünüyorum, şu an fakültedeki sıralamam 10, dönem birincimiz geçen döneme kadar burssuz birisiydi. Bunun birkaç sebebi var sanıyorum: ilk olarak Bilkent üniversitesi 40 tane ilk 1000'den insan alıyor zaten, diğerleri ise zaten ekonomik durumlarının farkında olup YKS'ye çok çalışmayan kitle oluyor. Bazıları ise IB'den geliyor ki IB'den gelenlerin akademik kabiliyetlerini sorgulamaya hiç gerek yok.

Benim ilgilendiğim kamu hukuku hukukun çok küçük bir parçasıymış. Birinci sınıfta anayasa hukuku, ikinci sınıfta ise idareler sonrasında neredeyse hiçbir kamu hukuk dersi kalmıyor. Bilkent hukuk zaten özel hukuka yönelmiş bir bölüm, uluslararası bürolara avukat yetiştirme fabrikası gibi bir şey neredeyse. Bu sebeple özel hukuka en azından tolere etmek lazım, ben edebildiğimden bir sıkıntı yok fakat siz de kamu hukukunu düşünüyorsanız benim gibi bu noktaya bir göz gezdirin derim.

Hukuk bir sosyal bilim. Bu açıdan siyaset bilimi, felsefe, sosyoloji gibi derslerin hukuk eğitimi için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bilkent'te hukuk felsefesi yahut sosyolojisi gibi dersler zorunlu değil, bu biraz sıkıntılı gelebilir fakat Bilkent sosyal ve siyasi felsefe, ayrıca kültür, medeniyetler ve düşünceler dersiyle bu durumu kurtarıyor bence. Ek ders alma olanağınız var, ben geri bırakmasam felsefeye giriş alacaktım bu dönem. Siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, felsefe gibi bölümlerde yan dal imkanı mevcut. Bilkent, yan dal ve çift ana dal konusunda Koç'taki esneklikle yarışamıyor fakat Galatasaray kadar katı değil.

Sosyal ve siyasi felsefe dersinin linkini buraya bırakıyorum:

web4.bilkent.edu.tr

Social and Political Philosophy I & II – PHIL243/244

https://web4.bilkent.edu.tr/phileng/

Bilkent hukukta İngilizce dersler var. Uluslararası hukuk dersleri, PHIL 243&244, alabileceğiniz İngilizce seçmeli dersler derken müfredattaki İngilizce ders oranı %30'a yaklaşıyor. İngilizce akademi için zorunluluk.

İkinci Soru: Akademisyenlik için en önemli unsurlardan birisi kütüphane. Bilkent Üniversitesi, Türkiye'nin en büyük akademik kütüphanesine sahip, eğer hukuktan sosyal bilimler alanına kaymak istiyorsanız en prime kaynağa her zaman iki kilometre yakınlıkta olacaksınız. Türk hukuku alanında kütüphane beni biraz hayal kırıklığına uğrattı açıkçası, ihtiyaçlarımı karşılıyor ama çok daha geniş olmasını beklerdim. Fakat uluslararası hukuk (daha doğrusu İngilizce hukuk kaynakları) açısından oldukça kapsamlı bir kataloğu var. İstediğiniz kitapları da getirtebiliyorsunuz. Birçok databasee kayıtlı kütüphane, makalelere genel olarak oradan bakacaksınız. Kütüphane konusunda pek bir sıkıntınız olmaz diye düşünüyorum.

Sınıftaki öğrenci sayısı ve kendinizi hocalara gösterebilmek önemlidir. Hukuk derslerinde öğrenci sayısı hoca ve derse bağlı olarak çok fazla değişiyor. Bu dönem aldığım derslerdeki öğrenci sayılarını yazayım:

İdare hukuku 40 (Geçen dönem 30)

Borçlar Hukuku 50 (Geçen dönem 30)

Ceza Hukuku 30

Sosyal ve Siyasi Felsefe 20

Anglo-Amerikan Hukukuna Giriş 100

Seçmeli dersler genel olarak az öğrenciyle işlenir. Bu sebeple e o derslerde hocaya kendinizi tanıtabilmek mümkün. Benim en mutlu olduğum konu ise seçmeli derslerin bir kısmında vize final sistemi yerine bir makale yazmanız. Ben geçen dönem eşitlik hukuku dersi aldım, bu dersin final ödevi için 10 sayfalık benim seçtiğim bir konuda makale yazdım. "Legal Analysis and Writing" dersini alan bir arkadaşım da son ödevi olarak bir makale yazacak, Avrupa hukuku ve göç hukuku derslerinde de böyle ödevler söz konusu. Yani yazı yazmak için size çok fazla olanak verilecek. Akademik araştırma dersi de söz konusu olduğundan ilk yıl (İngilizce) bence akademisyenlik konusunda iyi bir temel veriyor Bilkent.

İstatistikleri konuşursak Bilkent hukukun alanında yetkinlik analizi raporlarında hem hacim hem de kalite anlamında en üst seviyede olduğunu görüyoruz. Koç kalite anlamında biraz daha üstte. O açıdan hocaların yetkinliği anlamında bir sıkıntı çekeceğinizi düşünmüyorum.

Ben özellikle genç hocaları çok yardımsever buldum, kesinlikle Galatasaray ve Koç'ta da böyledir ama.

Şimdi gelelim Bilkent'in akademisyenlik için olumsuz yanlarına. Her ders için iki yahut üç hoca var, genel olarak da çok fazla hocası olan bir bölüm değil Bilkent hukuk. Bu hocaların bazıları ise çok yaşlı. Yaşlı hocalara yaklaşabilmek, kendinizi onlara tanıtabilmek zaten pek mümkün değil. E bazı hocalar da ancak misafir olduğundan bazı alanlar için referans mektubu alabilmektir, o alanda nasıl ilerleneceğine dair tavsiye alabilmektir imkansız neredeyse. Mesela ceza hukuku böyle.

Bilkent hukuk özel hukuka yönelmiş bir bölüm. Kamu hukuku alanındaki seçmeli dersler daha azdır, uluslararası tahkim gibi dersler zorunludur. Eğer kamu hukukunu düşünüyorsanız Koç ve Galatasaray'a bakmak daha iyi bir fikir olabilir.

Üçüncü Soru: Birinci soruda açıklamıştım, ortam kötü değil. Spesifik kötü örnekler var fakat istediğiniz her türlü kişiyi bulabiliyorsunuz, hem fakültede hem de üniversitede. Sıralamalara baktığımızda Koç'un ortamı biraz daha kötü, Galatasaray'ın ortamı biraz daha iyi dememiz yanlış olmaz gibi. Ama sırf ortama bakıp Koç'u es geçmek yahut Galatasaray'ı öncelemek mantıklı değil kanımca, çünkü o kadar önemli olduğunu sanmıyorum ben bu olayın.

Dördüncü Soru: Ben banka hesabıma hiç bakmayarak, istediğim her şeyi alarak ve genel olarak dışardan yemek yiyerek yaşıyorum. Böyle bir yaşamla aylık 3000 TL harcıyorum. Oda arkadaşım ise benden biraz daha dikkatli bu konuda, 2000 lira harcıyor aylık, fakat onun da bazı pahalı kalemleri var gördüğüm kadarıyla. Eğer Coffee Break gibi yerlere pek uğramazsanız, yemekhaneyi de etkin şekilde kullanırsanız 1600-2000 liraya geçinirsiniz diye düşünüyorum en kötü. Bilkent zaten 1600 TL burs veriyor.

Beşinci Soru: Benim felsefe bölümü ile olan alakam PHIL 243, 244 derslerinden; Meteksan'daki felsefe kitaplarını karıştırmamdan ve de Bilkent Felsefe bölümünü internetten araştırmamdan kaynaklanıyor. İçerden herhangi bir şey söyleyemem o yüzden. Fakat gördüğüm kadarıyla Türkiye'de felsefe bölümleri arasındaki en güçlü akademik kadro burada (Yetkinlik analizlerinde her zaman en önde.), özellikle analitik felsefeye odaklanmış bir bölüm olarak da Türkiye'deki diğer felsefe bölümlerinden ayrışıyor. Ayrıca son iki dönemindeki tez projesi yüksek lisans ve doktora için çok yarar sağlar kanımca/yarar sağladığını duyuyorum.

PHIL-243/244 aldınız diye tahmin ediyorum. Felsefeye giriş dersini sanırım Tufan Kıymaz veriyor. PHIL-243/244 derslerini kendisinden aldım ve kesinlikle ondan ders almanızı tavsiye ederim, çok şey katacaktır. Benim geliştiğimi en çok hissettiğim zamanlar onun derslerinde oldu. Felsefe öğretimi konusunda ayrıca bir eğitimi olduğu için mi bilmem çok şey katıyor. Daha çok ahlak felsefesi bağlamında işler derslerini ve ayrıca analitik ekolün ben felsefe öğretiminde çok yararlı araçlar sunduğunu düşünüyorum, o açıdan da artısı var. felsefeye giriş'i alın derim o yüzden :)

John da iyidir :) kontrol ettim de 5-6 sene önce vermiş dediğiniz dersi. şu sıralar hep ingilizce dersi vermiş yakın zamanda açmaz gibi. gerçi ilker aytürk'ten nationalism dersini alıyorum o da 8-9 seneden sonra ilk kez açmış belli olmaz yani.

o dersi daha yeni keşfettim. daha önce dikkat etmemiştim, biraz baktım iyi duruyor ama içeriği nedir siz daha iyi bilirsiniz benden arkadaşınız alıyormuş. ama almayı düşünüyorum şu anlık, makale yazma durumu falan varmış sanırım onda da.

Bilkent değilde savcılık hakimlik sınavı hakkımda sorum vardı bilginiz varsa. Çok torpil dönüyor diye duydum bu sınavda doğru mu sırf bu yüzden tm seçmemiştim 10. sınıfta

Bilkent Hukukun büyük ölçüde beklentilerinizi karşılamasına sevindim. Araştırmalarımdan yola çıkarak öğrenci ortamının klasikleşmiş özel lise/özel üniversite şeklinde olmadığını düşünüyordum, büyük ölçüde düşündüğüm gibi olması beni mutlu etti. İlgi alanınız olan kamu hukukunun istediğiniz yoğunlukta olmamasına üzüldüm, fakat üstesinden gelebileceğinizi düşünüyorum.

Bilkent Üniversitesinin hazırlık eğitiminin çok iyi olduğunu okumuştum, bunun yanında akademide kalmayı düşünen birisi için lisans eğitimi sırasında da sık sık makale yazmak ve bunlara geri bildirim almak oldukça güzel olmalı.

Ayrıca Bilkent Üniversitesinin kapsamlı burs gibi bir imkân sunması çölde bir vaha gibi. Bahsettiğiniz giderleri şu an için büyük oranda karşılayabilirim gibi duruyor, içe dönük birisi olmam bu konuda işe yarayacak galiba.

Bu arada PHIL243/244’ün içeriğini ve işleniş şeklini çok beğendim, felsefe okumalarıma başladıktan sonra ileride kendi kendime üzerinde uğraşmak istediğim Yale Üniversitesinin açık dersi olan PLSC 114’le benzerlikler gösteriyor. İncelemek isteyebilirsiniz diye düşünerek aşağıya linkini bırakıyorum.

PLSC114

Son olarak size ne kadar teşekkür etsem az kalır, düşündüğüm birçok parçanın yerine oturmasına oldukça yardımcı oldunuz. Tekrardan size teşekkür ederim, yazınızı tamamlamanızı dört gözle bekliyorum.

Benzerlik gösteriyor denemez direkt aynısı. Bilkent’in ithal ettiği bir model o. Amerika’nın iyi okullarının hepsinde var. İyi ki de ithal edilmiş.

Kendim deneyimlemediğim için benzerlik konusunda kesin konuşmak istememiştim. Sizin gibi deneyimlemiş birinin teyit etmesi benim açımdan iyi oldu, teşekkür ederim. Keşke ülkemizdeki üniversiteler kaliteli olan her şeyi bünyelerinde barındırabilse.