Merhabalar, Bu forumda durumumu paylaşarak sizlerden fikir ve yol gösterme talebinde bulunmak istedim. Anlatacaklarım kişisel ve karmaşık olduğu için her detayı veremesem de, içinde bulunduğum çıkmazı ve aradığım çözümleri ana hatlarıyla ifade etmeye çalışacağım. Konuyu yapay zeka ile temize çekip söylediklerim konusunda bağlamdan kopmamasını istedim. O şekilde yazdım. Yıllardır süregelen ve oldukça zorlayıcı bir aile ortamında büyüdüm; narsistik kişilik bozukluğu belirtileri gösterdiğini düşündüğüm bir anne ve sorumluluklarından kaçan bir baba ile yaşadığım bu süreçte, kendimi sürekli baskı altında hissettim. Zaman zaman tansiyonun yükseldiği, ne yazık ki bizim için neredeyse sıradanlaşan tatsız olaylar da yaşandı, ancak polise intikal edecek boyutta değildi. Şu an 34 yaşındayım ve bu geçmişin psikolojim üzerinde yarattığı baskı, zincirleme sağlık sorunlarına yol açtı. Geçmişte bir psikiyatrist tarafından konulan tek net teşhis öfke kontrol sorunum olduğu yönündeydi. Ancak zamanla, içinde bulunduğum durumla senkronize olarak dikkat eksikliği, sabırsızlık, tahammülsüzlük, erteleme alışkanlığı ve bir nevi biriktirme eğilimi gibi özellikler de geliştirdiğimi düşünüyorum – bunlar resmi teşhis değil, kendi gözlemlerim. Birçok konuyu erteleyip biriktirmeme rağmen, içimdeki potansiyeli gerçekleştirme inancımı hiç kaybetmedim ve bu inanç devam ediyor. Belki de bu zorlu süreç, bazı şeyleri tekrar tekrar yaşayarak öğrenmemi sağladı ve farklı bir bakış açısı kazandırdı. Ailemle ilgili olarak, annemin beni gerçekten sevip saydığına dair bir inancım kalmadı. Babamın ise sorumluluk alıp "iyi bir baba" rolünü üstleneceğine dair umudum tamamen tükendi. Onların geçmişteki yaşanmışlıklarına empati kurmaya çalışsam da, sürekli onları anlayan, onlara ebeveynlik yapan taraf olmaktan artık yoruldum. Artık bu toksik ilişkiden kurtulmak istiyorum ve asıl sorum da bu noktada başlıyor: Anne ve babamla olan hukuki bağımı nasıl sonlandırabilirim? Onları yasal olarak reddetme gibi bir hakkım var mı? Bu konudaki yasal haklarımı öğrenmek istiyorum. Lütfen durumumu hafife almayın veya beni yargılamayın; burada her şeyi anlatmam mümkün değil, ancak bu durumdan çıkmak için ciddi bir arayış içindeyim. Bu süreçte ilk olarak ne yapmalıyım? Barodan ücretsiz avukatlık hizmeti talep edebilir miyim? CİMER'e mi yazmalıyım? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na mı başvurmalıyım? Destek hatlarını arayarak durumu anlatmak bir çözüm sunar mı? Onlardan aldığım soyadını taşımaktan büyük rahatsızlık duyuyorum ve herhangi bir başarımın bu soyadıyla anılmasını istemiyorum. İmkanım olsa onları reddetmek isterdim. Bu konuda hukuki bilgisi olan veya yol gösterebilecek birileri varsa, desteğe gerçekten çok ihtiyacım var. Şu anda çalışmıyorum ve çoğunlukla odamdan çıkmıyorum. Kendime olan inancım sürse de, maddi gücüm yok ve etrafımda güvenebileceğim kimse de bulunmuyor. Akrabalarımla olan ilişkilerim de oldukça mesafeli ve samimiyetsiz; onlardan anlayış görmediğimi hissediyorum. Eğitimsiz ve destekleyici olmayan bir aile çevresinden gelmenin zorluklarını yaşıyorum. Hayatımdaki olumsuz örneklerden – nasıl anne, baba, abi, abla, kuzen olunmaması gerektiği gibi – dersler çıkardım. Amacım onları suçlamak değil ve burada tüm detayları veremediğim için yanlış bir "aile düşmanı" portresi çizmek istemiyorum. Belki de onların bu davranışları olmasaydı, ben de hayata farklı bakan, belki daha serseri veya amaçsız biri olabilirdim. Ancak artık alttan alacak gücüm kalmadı ve tükendim. Grafik tasarım, video montaj, prodüksiyon, Photoshop ve özellikle 3ds Max ile mimari modelleme gibi işlere büyük ilgi duyuyorum ve bu alanlarda çalışmak istiyorum. Freelancer çalışma modelini benimsiyorum. Geleneksel iş hayatı – özel sektör, şirketler, emeklilik sistemi – bana hiç sıcak gelmiyor. Bağımsızlığıma düşkün olduğum için torpille bir yerlere girmeyi veya birinin emri altında çalışmayı kabul edemiyorum. Eğitim süreçlerinde de genellikle pasif anlatımdan, yani interaktif olmayan, soru-cevapsız, hikayeleştirmesiz derslerden sıkılıyorum ve kendi kendime araştırıp öğrenirken çok yoruluyorum. Entelektüel sohbetler edebileceğim, sadece kişisel çıkarlar için değil, gerçekten vefalı dostluklar kurabileceğim bir ortamım hiç olmadı ve olacağına dair de inancım zayıf. Maddi gücüm olmadığından, adımı ve soyadımı değiştirmek için ilk adımı nasıl atabilirim? Sigortam olmadığı için psikiyatriste gitmek de şu an için zor. Ancak durumumun ciddiyetinin anlaşılması ve bir çıkış yolu bulabilmem için birilerine ulaşmam gerekiyor. Kendi odamda, sessiz bir ortamda sevdiğim işlerle uğraştığımda – grafik, 3D modelleme, okuma gibi – mutlu oluyorum. Ancak aile ortamına döndüğümde tüm motivasyonum kayboluyor, konsantre olamıyorum ve öğrenme sürecim, örneğin 3ds Max öğrenme çabam, yarıda kalıyor. Bu yazdıklarım bir trol konusu değildir. Kimsenin beni tanımadığı bir platformda içimi dökmek ve çözüm aramak istedim. Farklı bakış açılarına, tavsiyelere ve yol göstericiliğe gerçekten ihtiyacım var. Umarım yanlış anlaşılmamışımdır. Durumum gerçekten can sıkıcı ve bir çıkış yolu arıyorum. İlkokul mezunuyum, 34 yaşındayım ve Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde yaşıyorum. İş bulmak için başka bir yere gitsem bile kalacak yer, masraflar ve güvence sorunları nedeniyle bu adımı atamıyorum. Geçmişte inşaat ve dekorasyon işlerinde çalıştım ama artık hem fiziksel gücüm yetmiyor – kalp ritim bozukluğu, geçirilmiş pektus ekskavatum ve sindaktili operasyonları gibi sağlık sorunlarım var – hem de bu işleri sevmiyorum. Ailedeki akraba evliliği ihtimalini de düşündüğümde, genel sağlık durumumun biraz hassas olduğunu söyleyebilirim. Zihinsel bir sorunum olmasa da, psikolojik olarak yeniden yapılanmaya ihtiyacım olduğunun farkındayım. Anlatacak çok şey var ama yazıya dökmek bile zor geliyor. Psikologlara maddi imkanım olsa bile güvenmekte zorlanıyorum. Bu karmaşık durumda bana yol gösterebilecek, özellikle hukuki süreçler (aileyle bağı kesme, isim/soyisim değişikliği) ve destek mekanizmaları (baro, sosyal hizmetler vb.) hakkında bilgi verebilecek veya farklı bir bakış açısı sunabilecek herkese şimdiden teşekkür ederim. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Logikos -- 13 Nisan 2025; 23:28:1 > |
Bıktım bu ailede olmaktan! Çıkmam lazım herşeylerinden!



-
-
Kimilerinin 18-20 yaşında istediği şeyi siz 34 yaşında istiyorsunuz. Üstelik lise mezunu bile değilsiniz. Nasıl bir geçmişiniz var, okuldan neden mahrum kaldınız? Çalışmanız mı gerekiyordu? Bir mesleğiniz yok mu? Kendi mağaranıza çoktan çıkmış olmalıydınız...
Anladığım kadarıyla ailenize olan nefret ilkokul mezunu olmanızla da ilgili...
Belki de birçok şeye daha yeni başlamanız gerekiyordur... Biraz geçmişten bahsedin niye böyle oldu?
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Neyine güveniyorsun da bir de çıkıp Geleneksel iş hayatı ve hiyerarşi bana göre değil. diyebiliyorsun. Böyle dersen, sen daha çok sürünürsün. En kısa zamanda gir bi işe çalış, cebin para gördükçe psikolojik olarak yavaş yavaş taşlar yerine oturacaktır zamanla.
Ayrıca ilerde ailen vefat ettiğinde kafanı da taşlara çok vurursun, o yüzden reddetme meddetme olaylarına hiç girme...
-
Herkes gibi düşünemiyorum, çünkü birçok şeyi kendi istediğim gibi yapma eğilimindeyim. Bu durum, anaya babaya basit bir asilik değil. Yıllar içinde maruz kaldığım ayrımcılık, sevgisizlik, anlayışsızlık ve narsistik bir yapı, birçok şeyi beğenmeme ve beni bir türlü bırakmayan takıntılarım nedeniyle, zincirleme bir reaksiyonla farklı, belki de bazılarına göre 'değişik' birine dönüştüm.
Örneğin, her gün odama girerken, çıkarken, su veya tuvalet ihtiyacı için dışarı çıktığımda sürekli odamı kilitlerim. Çünkü alanıma zerre saygıları olmadığını, habersizce girip özel alanımı ihlal edeceklerini biliyorum. Bu durum bile zamanla obsesif-kompulsif bir davranışa dönüşmüş olabilir. Ortaokul mezunuyum; çünkü okul yıllarımda sessizdim ve bir şeylerin yolunda gitmediğini erken fark etmiştim. Çocukluğun en kritik yaşlarında almam veya kurmam gereken o önemli sevgi bağını ve terk edilmeme güvencesini hissedemediğim için bu hale geldim. Okulda öğretmenlerin benim için "Aslında istediği zaman yapıyor ama çok küfür ediyor" dediğini hatırlıyorum. Okuldan uzaklaşmamın temelinde, bilinçaltımda yatan o sahipsizlik, bir yere ait olamama hissi ve maddi imkansızlıklar yatıyor. Okuldaki diğer çocuklar annelerinden babalarından istediklerini alabildiklerini gördüğümde, ben evde benzer bir talepte bulununca bu ihtiyacımı karşılama duygusunu bana hiç yaşatmadılar. Hatta traş olmadığım için okuldan gönderildiğimde bile, babam "Neden traşını olmadın?" diyerek beni eski tip makinelerle, adeta eşek traşı yapar gibi traş ederdi ve ben ağlamaktan okula gidemezdim.
Yıllardır ne düzgün çalışabildim ne de insanlara normal gözle bakabildim. Kendimi sürekli insanlara bir şeyler açıklama, anlatma çabası içinde bulmamın sebebi, belki de yine bilinçaltımda yatan kimsenin beni dinlemediği hissiydi. Bu şekilde bu yaşa geldim. Dün ne yaptığımı sorsanız hatırlamıyorum, adeta bir ruh gibi hissediyorum. Bu durumdan, kendi 'mağaramdan' çıkamamamın sebebi ise hiçbir işi tam olarak benimseyememem, çalışıp biriktirdiğim paranın sürekli elimden alınması ve kimseye güvenemediğim için bir türlü çekip gidememem oldu. Hep "Ailem böyleyse, başkaları neden iyi olsun ki?" diye düşündüm ve maalesef bu düşüncemi çalıştığım yerlerdeki insanlarda da tecrübe ettim; onlar da bana kimsesiz, önemsiz biri gibi davrandılar.
2021'de bir olayla kendime geldim diyebilirim. Hiç alakam olmayan bir durumda polisle karşı karşıya kaldım, büyük bir krize girdim, öfke patlaması yaşayarak evde ne var ne yok kırdım, bileklerimi kestim. Sonunda annem "Beni öldürmek istedi" diyerek iftira attı ve ben yine buraya, onun o kasvetli tavırlarının ortasına döndüm. Babam zaten ruh gibi, ağzından lokmasını alacak kadar pasif bir insan. Annem bile onu köpek kadar saymıyor ve ben onu korumaya çalıştıkça hastanelik oluyorum, sinir katsayım artıyor. Babam ise sürekli sitem ediyor, "Ben kime ne yaptım?" der gibi davranıyor. O da annesi babası tarafından değer görmeden büyüdü belki ama benim suçum ne? Hala televizyona boş boş bakar; biz içeride birbirimizi bıçaklasak, kavga etsek, birbirimizi yesek, onun tek tepkisi "Çekilin televizyonun önünden, derdiniz ne!" olur. Şaka değil, vallahi buradan şuraya gitmek nasip olmasın ki durum tam olarak böyle. Tek taraflı salladığımı düşünmeyin!
-
Dekareme, içinde bulunduğum durumu anlatıyorum.
Ne yapayım, çıkış yolu göster; senin için bir iş ne demek oluyor?
Mutlu olmadığım konusu da var. Patronlardan tut mezuniyet veya insanlara bakış açısından da tut ne gibi davranıldığını da anlatır mısın bana?
Tembel bir insan değilim!
-
Nasıl ki çok soğuk bir ortami sağlıklı düşünmeye engel ise, parasızlıkta moralmen kendini iyi hissetmeye ve sakinleşmeye engel. İlk iş, kafanı meşgul edecek ve cebinin para görmesini sağlayacak bir iş bulman.. Fabrika ortamı olabilir mesela.. Önce cebin bi para görsün, ondan kafayı geleneksel iş ve hiyerarşiye takarsın.. ona sıra daha çooook var...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dekareme -- 13 Nisan 2025; 23:17:19 > -
"Burada BAT, yani American British Tobacco diye bilinen bir fabrika var. Açıkçası, bu fabrikanın dışında 'adam gibi' diyebileceğim başka bir fabrika sayamam. BAT'ta da durum şöyleymiş: Genellikle 5-6 aylık sözleşmeler yapıyorlar, sonra da sanki kıdem tazminatı gibi ödeme hakları doğmasın diye işten çıkarıyorlarmış. Bilenler bilir. Zaten oldukça toksik ve yorucu tiplerin olduğu, yönetiminin de sürekli değiştiği bir ortamdan bahsediliyor. Sürekli bir iş olması benim için önemli tabii ki, yoksa sırf denemek için çok başvuru yaptım ama bir kere bile geri dönüş alamadım.
Samsun sanayi bölgesinde de evet, birçok fabrika var. Samsun merkeze yakın olsam iş seçeneklerim inan ki artardı. Ancak 19 Mayıs'tan merkeze gidip gelmek hem yol hem de metro gibi ulaşım imkanlarının olmaması nedeniyle benim için büyük sıkıntı. Maddi olarak da o tür işlerin ne kadar maaş vereceği meçhul ve muhtemelen bu miktar beni tatmin etmeyecek.
Ama en azından Samsun merkezde 1+0 bir ev tutup, oralarda geçici bir süre, dediğiniz gibi Samsun içinde çalışmayı düşünebilirdim.
Fakat bu konuyu da henüz çözemedim. Ben şu an Samsun'un 19 Mayıs ilçesindeyim. Burası o kadar küçük bir ilçe ki, zaten köy gibi bir yer; buradaki tanıdık insanları, hatta Engiz'den insanları bile görmek istemiyorum.
Bana bu konuda seçenekler sunabilir misiniz hocam? Başka neler olabilir mesela?
Yoksa verdiğiniz her görüş benim için değerli; amacım zorluk çıkarmak değil.
Biraz esnek olmam gerekse de, canım acıya acıya da olsa bir çözüm bulmak için buraya konu açtım."
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Logikos -- 13 Nisan 2025; 23:27:15 >
-
Aklıma yatılı iş ilanları geliyor. Bu şekilde konaklama ulaşım sorunu bir çırpıda çözülmüş olur aslında...
-
Otel gibi yerler mi mesela?
Detay verebilir misin?
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X