Şimdi Ara

Bazı insanlar niçin ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
0
Favori
971
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bazı insanlar niçin bayanlara yalakalık düzeyinde ilgi gösterme gereksinimi hissediyor ( gerçek hayatta değer verilmeyecek bir kişi belki de hak etmediği değeri görüyor, bay - bayan fark etmez ) bir de tartışırken karşısındakini rencide etme yolunu tercih ediyor?

    Durduk yere gerginlik yaratmalar ya da muhatap kabul edilmemelerine rağmen seviyesizce sırnaşmalar.
    Aklı başında, olgun diye nitelendirilen insanların yalakalık sıfatında tavırları. . .

    Haddini hukukunu bilmesi gerekirken âdemoğlunun bu bağnazlığı niçin?

    Peki yanlış olan yalakalık yaptığının farkında olmasına rağmen ağzından damlayan sulardan bir haber olanlar mı yoksa kendisine gerçekten hak etmediği bir değeri gösteren insanların palavralarını gerçek gibi kabul edip bir afra tafra takınan sahtekâr zihniyetler mi?

    Doğru biliyorsam lanse edebilirim. Karşımdaki benim kadar biliyorsa istişare de edebiliriz. Ama iki düşünüp bir konuşmak varken konuştuktan sonra düşünmek niçin?

    Gerçekten büyük bir dengesizlik söz konusu, insanlar birbirini merdiven gibi görüyorlar. Kimi basarak yükselmeye uğraşıyor kimi ise ( siz anlamışsınızdır. ). . .

    Saygıdan noksan insanlarla çepeçevre dünyamız. Avrupai yaşam dedikleri bu mu?

    Arz talep meselesi olsa gerek. Kimisi abartılmayı kimisi de abartmayı istiyor.


    Ben toplumumuzdaki değişime dikkat çekmek istedim sadece. Eminim siz de bu tarz davranışlara denk gelmişsinizdir.

    Saygılarımla.

    Konu, Kültür ile ilişkilendirilemezse taşınabilir ya da kilitlenebilir.





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 19 Temmuz 2006; 19:43:42 >







  • bazı insanların niçin hangi şekillere girdikleri neden sizi bu kadar sıkıntıya soktu? yazınızda hep niçin ler var hiç bir çözüm önerisi yok. bir başkası da daha önce bir terminalde yatıp kalkan evsiz vatandaşlardan iğrendiğini yazmıştı burada. ben de ona "iğreneceğine onlar için bir şeyler yapmaya çalışsaydın" demiştim. size de gözünüzü insanların bu olumsuzluklarına dikeceğinize onları bu olumsuzluklardan kurtaracak çareler aramanızı tavsiye ediyorum.

    kendi insanını bu şekilde yerden yere vuranlara çok kızıyorum. bu şekilde nereye varılabilir ki? cami imamı dayanmayan camiler bilirim. her gelen imam cemaatın eleştirilerine kurban gider yerine yenisi gelir o da aynı akibete uğrar. şimdi denilebilir ki "ne yani, olumsuzlukları vurgulamayalım mı?" vurgulayın ama çözüm önerileri ile birlikte vurgulayın. "bunlardan tiksiniyorum" tarzı ile bir yerlere varılamaz.

    "eminim siz de bu tarz davranışlara denk gelmişsinizdir" diyorsunuz ya, emin olunuz ki hafsalanızın alamayacağı tiplerle ve davranışlarla her gün karşılaşıyoruz ama onları bu şekilde yazmak yerine, yerinde kendilerine "böyle yapma" diye ikaz ediyoruz. korkmuyoruz çekinmiyoruz kime ne söylenmesi gerekiyorsa yüzlerine söylüyoruz ister anlıyor isterse anlamıyor. ama kuru kuruya ona yalaka, buna sahtekar etiketi yapıştırmıyoruz.

    toplumdaki değişimin neyine dikkat çekeceksin ki, toplumdaki değişikliğin sebebi sensin, benim, o. başkası değil. kendimizi değiştiren bizleriz. birbirimizi ikaz etmek diye bir kültürümüz vardı bizim onu kaybettik. yerine de birbirimizi ikaz etmeden birbirimizin ayıplarını sayıp dökmek diye bir kültür geliştirdik.

    kaç kere çevrenizde gördüğünüz yanlışları "ne yapıyorsun, bu yaptığın yanlıştır" diye ikaz ettiniz? bizim insanımız bunu yapmaz. ama gider arkadaşlarının yanına "yahu adam şöyle şöyle yapıyor, ayıptır günahtır kardeşim" diye söylenir.

    sorunlar söylemekle çözülür söylenmekle değil.




  • Yaptığı hareketin sebebini ya da nedenini anlamlandıramadığım bir insana benim önerilerim ya da temennilerim sadece konuya post modern yaklaşmak adına bence sağlıklı olmaz.

    Ben niçinleri soruyorum. Şayet niçinlere yanıt verebilirsek / alabilirsek karşımızdakini anlayabiliriz.

    Anlayabilirsek de dayatma yerine onu da bu gelişim sürecine dâhil ederek değişmesini sağlayabiliriz.
    Eğitim istendik yönde olabildiği gibi bu istendik yönün gidişatına da bağlıdır.

    Samimiyetinize inanıyorum ve de samimice dile getiriyorum karşımdaki insanı anlamlandırmayı başardığım zaman ben dilini kullanarak durumu izah ediyorum.

    Uyarılarda bulunmuyor değilim ama sadece uyarıda bulunmak bir kalıba o insanları uydurmaya çalışmak değil midir?
    Hâlbuki onu anlayarak onun da bizi anlamasını sağlamak daha hoş olmaz mı?

    Kaç kere ikaz ettiğimi saymadım zaten sadece ikaz edildiği için geçerli değişiklik sağlanamıyor olunamaz mı?




  • yani sen aslında küçük bir deliği misal vererek sistemdeki bütün patlaklıkları göstermek istemişsin. sorun insanlardaki erdemlilik anlayışının değişmesinden kaynaklanıyor. Erdem, insanlara hayatın her anında gidilecek yoları gösterir ama birieri o yolları şu bu diyerek kapatırsa veya yerine başka yollar koymaya çalışırsa( ki durum şu anda tam bu) olacağıda budur.

    düşünün 100 yıl önce bu kadar yalakalık varmıydı. insanlar bu kadar sapmışlarmıydı.

    bence erdemlilik olayını çok iyi incelemeli ve onu yeniden hayatlarımıza sokmalıyız.

    bana sorarsanız düşüncem şudur. ERDEMLİLİK=İSLAM
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf

    Bazı insanlar niçin bayanlara yalakalık düzeyinde ilgi gösterme gereksinimi hissediyor ( gerçek hayatta değer verilmeyecek bir kişi belki de hakketmediği değeri görüyor, bay – bayan fark etmez ) bir de tartışırken karşısındakini rencide etme yolunu tercih ediyor?
    Durduk yere gerginlik yaratmalar ya da muhatap kabul edilmemelerine rağmen seviyesizce sırnaşmalar.
    Aklı başında, olgun diye nitelendirilen insanların yalakalık sıfatında tavırları. . .

    Peki yanlış olan yalakalık yaptığının farkında olmasına rağmen ağzından damlayan sulardan bir haber olanlar mı yoksa kendisine gerçekten hakketmediği bir değeri gösteren insanların palavralarını gerçek gibi kabul edip bir afra tafra takınan sahtekâr zihniyetler mi?
    Doğru biliyorsam lanse edebilirim. Karşımdaki benim kadar biliyorsa istişare de edebiliriz. Ama iki düşünüp bir konuşmak varken konuştuktan sonra düşünmek niçin?

    Gerçekten büyük bir dengesizlik söz konusu. İnsanlar birbirini merdiven gibi görüyorlar. Kimi basarak yükselmeye uğraşıyor kimi ise ( siz anlamışsınızdır. ). . .




    o tür insanlar ne de çok değil mi?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    bazı insanların niçin hangi şekillere girdikleri neden sizi bu kadar sıkıntıya soktu?


    Beni, sizi ya da bir başkasını sıkıntıya sokmuyorsa, rahatsızlık vermiyorsa, gerçek sıkıntı işte o zaman gerçekten başını almış gitmiş demektir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf


    quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    bazı insanların niçin hangi şekillere girdikleri neden sizi bu kadar sıkıntıya soktu?


    Beni, sizi ya da bir başkasını sıkıntıya sokmuyorsa, rahatsızlık vermiyorsa, gerçek sıkıntı işte o zaman gerçekten başını almış gitmiş demektir.

    tamam da, ben devamında söyledim eğer bir sıkıntı veriyorsa ve sadece ayıplamakla iktifa ediliyorsa bana göre de asıl sıkıntı o zaman başlamıştır. zaten toplum böyle bozulur. kusurlar ikaz edilmez ayıplanır. arkasından ayıplamak ise asla bir çözüm yolu değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi C4 -- 24 Haziran 2006; 18:41:33 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4
    tamam da, ben devamında söyledim eğer bir sıkıntı veriyorsa ve sadece ayıplamakla iktifa ediliyorsa bana göre de asıl sıkıntı o zaman başlamıştır. zaten toplum böyle bozulur. kusurlar ikaz edilmez ayıplanır. arkasından ayıplamak ise asla bir çözüm yolu değildir.

    Bu hususta hemfikiriz.

    Öncelikle kişiler hakkında değil olaylar ve de durumlar hakkında araştırmalarda bulunmak, bu araştırmalarla ilişkili olarak yorum yapmak ve de konuşmak kesinlikle doğru olan bence.

    Çözüm yoksa dediğiniz gibi peynir gemisinin yürütülebilme uğraşı değildir. Sonuçta lafla da olmuyor değil mi?

    Öncelikle nedeninin anlaşılması sağlıklı çözümler üretilebilmesi ve de paylaşılabilmesi açısından daha sağlıklı olmaz mı?

    Söz konusu insanlar az zamanda çok şey elde etmek istedikleri için mi yoksa muhtelif etkenlerden farkında olmadan etkilenebildikleri için mi ya da bilerek ve de isteyerek sadece elde etmek istedikleri değerlere kavuşmak için mi böyle bir yol izliyorlar bunu öğrenmek, öğrenmeye anlamaya çalışmak da ilk adım sayılmaz mı? Kimisiyse ne yaptığının farkında bile değil zaten.




  • @mimayınkaf;

    Öncelikle yanlış anlamamanız dileğiyle açtığınız konuya ve size saygı duyduğumu belirtmek isterim.
    Ancak, yukarıda bahsettiğiniz insanlar ve eleştirdiğiniz davranışları, her toplumda her zaman olmuş ve olacak olan davranışlardır. Yukarıda bahsi geçen konulardaki olumsuzlukların ne eğitimle ne de toplumun uyarı ve baskılarıyla düzeltilecek hiç bir tarafı yok. Bunlar tamamen kişinin karaterine kazınmış olan özellikleridir. Dolayısıyla, rahatsızlık duyduğunuz bu konularda insanları eleştirmek ve hatta @C4'ün dediği gibi onları rehabilite etmeye çalışmanın hiç bir manası yoktur diye düşünüyorum. Bu tür insanlar ve davranış şekilleri her zaman vardı ve hep varolacaktır. Yani kısaca, bu konuda hem sizin hem de @C4'ün feveranlarının boşuna olduğunu düşünüyorum.


    @firkete;
    quote:

    düşünün 100 yıl önce bu kadar yalakalık varmıydı. insanlar bu kadar sapmışlarmıydı.


    Ne alakası var?!
    Bu tamamen kişinin karakter yapısıyla ilgili bir şey. Bu gün olduğu gibi 100 yıl önce de 1000 yıl önce de dalkavukluk, yalancılık, v.s. vardı ve 1000 yıl sonra da olacak. Aynı şekilde sapkınlık, insanın olduğu her yerde ve her zaman olacaktır. Bunun zamanla ne alakası var?


    quote:

    bana sorarsanız düşüncem şudur. ERDEMLİLİK=İSLAM

    Nasıl tespitler bunlar yahu?!




  • quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    Yukarıda bahsi geçen konulardaki olumsuzlukların ne eğitimle ne de toplumun uyarı ve baskılarıyla düzeltilecek hiç bir tarafı yok. Bunlar tamamen kişinin karaterine kazınmış olan özellikleridir.



    atıyorum, tramvayda yada otobüste yaşlıları omuzlayarak yer kapmaya çalışmak yada araba kullanırken en küçük olumsuzlukta diğer sürücülere ağza alınmayacak küfürleri savurmak karakteristik özellikler olabilir mi?

    zannedersem bu gibi tipler meydanı boş bularak azıtanlardır. eğer bu gibi hareketleri yaptıkları zaman önce ana-babaları daha sonra da diğer insanlar tarafından ikaz edilselerdi hareketlerine bir çeki düzen verirlerdi. gönülden olmasa bile mecburen

    ama neme lazımcı bir toplum içerisinde meydanı boş bulan bu kişiler her türlü şekle girebiliyorlar. işte burada senin dediğin gündeme geliyor. eğer insanın karakteri-mayası her ne ise güzelse kimsenin ikaz etmesine gerek kalmaz zaten ondan yanlış hareketler zuhur etmez. ama herkes böyle olmadığı için ben gene insanlar her fırsatta birbirlerini ikaz etmelidirler diye düşünüyorum.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    @mimayınkaf;

    Öncelikle yanlış anlamamanız dileğiyle açtığınız konuya ve size saygı duyduğumu belirtmek isterim.
    Ancak, yukarıda bahsettiğiniz insanlar ve eleştirdiğiniz davranışları, her toplumda her zaman olmuş ve olacak olan davranışlardır. Yukarıda bahsi geçen konulardaki olumsuzlukların ne eğitimle ne de toplumun uyarı ve baskılarıyla düzeltilecek hiç bir tarafı yok. Bunlar tamamen kişinin karaterine kazınmış olan özellikleridir. Dolayısıyla, rahatsızlık duyduğunuz bu konularda insanları eleştirmek ve hatta @C4'ün dediği gibi onları rehabilite etmeye çalışmanın hiç bir manası yoktur diye düşünüyorum. Bu tür insanlar ve davranış şekilleri her zaman vardı ve hep varolacaktır. Yani kısaca, bu konuda hem sizin hem de @C4'ün feveranlarının boşuna olduğunu düşünüyorum.


    @firkete;
    quote:

    düşünün 100 yıl önce bu kadar yalakalık varmıydı. insanlar bu kadar sapmışlarmıydı.


    Ne alakası var?!
    Bu tamamen kişinin karakter yapısıyla ilgili bir şey. Bu gün olduğu gibi 100 yıl önce de 1000 yıl önce de dalkavukluk, yalancılık, v.s. vardı ve 1000 yıl sonra da olacak. Aynı şekilde sapkınlık, insanın olduğu her yerde ve her zaman olacaktır. Bunun zamanla ne alakası var?


    quote:

    bana sorarsanız düşüncem şudur. ERDEMLİLİK=İSLAM

    Nasıl tespitler bunlar yahu?!



    Kesinlikle doğru tespitler eğer Türk Milleti İslama tam anlamıyla bağlı kalsaydı bu sorunlar zaten çıkmayacaktı...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: _XeXation_


    quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    @mimayınkaf;

    Öncelikle yanlış anlamamanız dileğiyle açtığınız konuya ve size saygı duyduğumu belirtmek isterim.
    Ancak, yukarıda bahsettiğiniz insanlar ve eleştirdiğiniz davranışları, her toplumda her zaman olmuş ve olacak olan davranışlardır. Yukarıda bahsi geçen konulardaki olumsuzlukların ne eğitimle ne de toplumun uyarı ve baskılarıyla düzeltilecek hiç bir tarafı yok. Bunlar tamamen kişinin karaterine kazınmış olan özellikleridir. Dolayısıyla, rahatsızlık duyduğunuz bu konularda insanları eleştirmek ve hatta @C4'ün dediği gibi onları rehabilite etmeye çalışmanın hiç bir manası yoktur diye düşünüyorum. Bu tür insanlar ve davranış şekilleri her zaman vardı ve hep varolacaktır. Yani kısaca, bu konuda hem sizin hem de @C4'ün feveranlarının boşuna olduğunu düşünüyorum.


    @firkete;
    quote:

    düşünün 100 yıl önce bu kadar yalakalık varmıydı. insanlar bu kadar sapmışlarmıydı.


    Ne alakası var?!
    Bu tamamen kişinin karakter yapısıyla ilgili bir şey. Bu gün olduğu gibi 100 yıl önce de 1000 yıl önce de dalkavukluk, yalancılık, v.s. vardı ve 1000 yıl sonra da olacak. Aynı şekilde sapkınlık, insanın olduğu her yerde ve her zaman olacaktır. Bunun zamanla ne alakası var?


    quote:

    bana sorarsanız düşüncem şudur. ERDEMLİLİK=İSLAM

    Nasıl tespitler bunlar yahu?!



    Kesinlikle doğru tespitler eğer Türk Milleti İslama tam anlamıyla bağlı kalsaydı bu sorunlar zaten çıkmayacaktı...


    bir bakıma doğru, ama din kısmen bi yere kadar, bence en önemlisi ailedeki eğitim, bazı şeyleri sonradan din ile frenlenebilir ama içinde o duygu ve davranışlar değişmemiştir, bu sadece kontrol mekanizmasıdır.




  • sayın eddie

    erdemilik üzerine olarak dörüşümü kısmende olsa desteklemiş çoğunluğun ise ail içindeki eğitimde olduğunu belirmişsiniz. Burda anlayamadığım olaya şu. Aile neye göre eğitim verecek. Ailenin eğitimi islami eğitim dışında başlıbaşına bir eğitimmi. bence değil. İslam ana unsur diğer eğitim modelleri, aile okul, arkadaş çevresiü toplu vb. onun altında kalanlardır.

    Dediğiniz gibi din kontrol mekanizmasıdır. Hedefte budur zaten bir anlamda. Ancak bütün bunlara rağmen insanlar nefislerine uyuyor da yanlışlar yapıyorsa o zaman denilecek bir laf yoktur.

    İslam dediğiniz gibi bir kontrol mekanizmasıdır. İslama karşı girişilen bu saldırıların temelinde yatan hedef te bu dur zaten. Yani insanların kontrol mekanizmalarını kırarak her türlü nefsani arzularını yerine getirmesini sağlamaktır.

    siz ne dersiniz başarıyorlarmı.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _XeXation_

    Kesinlikle doğru tespitler eğer Türk Milleti İslama tam anlamıyla bağlı kalsaydı bu sorunlar zaten çıkmayacaktı...


    İslam iyiyi, doğruyu, güzel ahlakı emrediyor da diğer dinler "yalan söyleyin, dalkavukluk yapın, ahlaksız olun, v.s. diyor" diyorsanız söyleyecek sözüm yok.
    Demek istediğim; hiç bir din kötüyü emretmez. Bahsedilen olumsuz tavır ve davranışların düzeltilmesi için dünyadaki milyarlarca insanın aile içi ve yakın çeresinden çok küçük yaşlardan itibaren aldığı eğitime ve hatta insanların karakterlerine direkt müdahale etmeniz gerekmektedir. Bunun da pratikte mümkün olamayacağını düşünürsek, bahsettiğiniz olumsuzluklar hep var olacaktır.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: C4

    quote:

    Orjinalden alıntı: redstorm

    Yukarıda bahsi geçen konulardaki olumsuzlukların ne eğitimle ne de toplumun uyarı ve baskılarıyla düzeltilecek hiç bir tarafı yok. Bunlar tamamen kişinin karaterine kazınmış olan özellikleridir.



    atıyorum, tramvayda yada otobüste yaşlıları omuzlayarak yer kapmaya çalışmak yada araba kullanırken en küçük olumsuzlukta diğer sürücülere ağza alınmayacak küfürleri savurmak karakteristik özellikler olabilir mi?



    Tabii ki omuz atmanın karakter özelliği olduğunu söylemiyorum. Ancak, aile içi eğitimde toplum içindeki davranışlar konusunda hassas olunması gerekliliğine yer verilmemiş ise bu o kişinin zaman içinde oturacak olan karakterine yansıyacak ve saygı kavramının altının yeterince dolu olmamasına meydan verecektir. Karakterden kastım buydu.




  • Neden bazı şeyleri,bazı davranışları,inanmayla,dinle,inanışlarla doğru orantılı olarak kabul ediyoruz bunu anlıyamıyorum,benim hiç bir dinsel inanışa inancım yokken,ben buna rağmen iyi bir insan olmayı,hem kendime,hem aileme,hem benimle beraber etkileşimde bulunan çevremdeki bütün insanlara karşı bir sorumluluk olarak taşıyorsam,inanalar iyi insandır,islamı kabul edenler doğru insandır,o dini bu dini kabul edenler doğru yoldadır gibi önermeleri kabul ettirmek düşüncesi neden kaynaklanıyor.Benim yaşantımda doğru şeyler yapmadığıma mı inanılıyor mesala bir inanmayan olarak,kendime ve çevremdiki insanlara doğru ,faydalı,yararlı bir insan olmadığıma mı inanılıyor,bütün bunların aksi beni kötü bir insanmı yapıyor acaba,belki inananlara göre evet öyle olabilir,bunu hiç yadırgamıyorum,ama bir insanı iyi veya kötü yapan,davranışlarının iyi veya kötü olmasını sağlayan tek neden inançlı olması veya olmaması mıdır acaba.İnançlı birisi değilim ama İNSANA ve yaşıyan tüm CANLILARA karşı inançlıyım,aynı soydan olsamda farklı soydan olsakta,farklı durumlar söz konusu olsada,yaşayan canlıya yaşamını sürdürdüğü,nefes aldığı bir canlı olarak saygı duyarım,aynı kendim gibi,aynı bir bitki gibi,aynı bir karınca gibi,aynı bir doğanın kendisine verdikleriyle yetinmeye çalışan vede ayakta kalıp yaşamaya çalışan diğer bütün canlılar gibi.İşte bizleri iyi veya kötü yapan,davranışlarımızın iyi veya güzel ahlaklı olmasını,veya kötü vede çirkin ahlaklı olmasını sağlayan değerler,kendimizi nekadar bencil varlıklar olarak gördüğümüz,ne kadar kendimizi beğenmiş olduğumuz,ne kadar kendimize vede çevramizdekilere saygı duyduğumuz vede değer verdiğimiz belirler.Ben kendi nefes alışıma değer vermezsem,kendime sayı duymazsam yaşayan başka canlılara ne kadar değer verebilirim veya saygı duyabiliri ki.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rashamon -- 26 Haziran 2006; 13:25:35 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    Neden bazı şeyleri,bazı davranışları,inanmayla,dinle,inanışlarla doğru orantılı olarak kabul ediyoruz bunu anlıyamıyorum,benim hiç bir dinsel inanışa inancım yokken,ben buna rağmen iyi bir insan olmayı,hem kendime,hem aileme,hem benimle beraber etkileşimde bulunan çevremdeki bütün insanlara karşı bir sorumluluk olarak taşıyorsam,inanalar iyi insandır,islamı kabul edenler doğru insandır,o dini bu dini kabul edenler doğru yoldadır gibi önermeleri kabul ettirmek düşüncesi neden kaynaklanıyor.Benim yaşantımda doğru şeyler yapmadığıma mı inanılıyor mesala bir inanmayan olarak,kendime ve çevremdiki insanlara doğru ,faydalı,yararlı bir insan olmadığıma mı inanılıyor,bütün bunların aksi beni kötü bir insanmı yapıyor acaba,belki sizlere göre evet öyle olabilir,bunu hiç yadırgamıyorum,ama bir insanı iyi veya kötü yapan,davranışlarının iyi veya kötü olmasını sağlayan tek neden inançlı olması veya olmaması mıdır acaba.İnançlı birisi değilim ama İNSANA ve yaşıyan tüm CANLILARA karşı inançlıyım,aynı soydan olsamda farklı soydan olsakta,farklı durumlar söz konusu olsada,yaşayan canlıya yaşamını sürdürdüğü,nefes aldığı bir canlı olarak saygı duyarım,aynı kendim gibi,aynı bir bitki gibi,aynı bir karınca gibi,aynı bir doğanın kendisine verdikleriyle yetinmeye çalışan vede ayakta kalıp yaşamaya çalışan diğer bütün canlılar gibi.İşte bizleri iyi veya kötü yapan,davranışlarımızın iyi veya güzel ahlaklı olmasını,veya kötü vede çirkin ahlaklı olmasını sağlayan değerler,kendimizi nekadar bencil varlıklar olarak gördüğümüz,ne kadar kendimizi beğenmiş olduğumuz,ne kadar kendimize vede çevramizdekilere saygı duyduğumuz vede değer verdiğimiz belirler.Ben kendi nefes alışıma değer vermezsem,kendime sayı duymazsam yaşayan başka canlılara ne kadar değer verebilirim veya saygı duyabiliri ki.


    vay canına! bu forumda şu ana kadar "erdemlilik=islam, iyi insan olmak müslüman olmaktan geçer" tarzı söylemlere karşılık olarak verilmiş en güzel cevap buydu arkadaşım teşekkürler

    büyüttüğüm kısımdaki soruna cevabım da yukarıdaki önermeleri yapan insanların inanılmaz bir şartlandırılmışlıkla tek doğru düşüncenin kendi düşünceleri olduğunu sanmalarında, dar görüşlü olmalarında; dini iyi ve birleştirici olması gereken bir olgu değil de, kendilerinden olmayan herkesi düşman bellemelerini sağlayan bir şeymiş gibi görmelerinde yatıyor...




  • @rashamona katılmamak mümkün değil.

    Bu tür konular söz konusu olunca eleştiri bireyelere ve grup ismi verilecek olan aynı zihniyetteki bireylere aittir.

    Düşünüyorumda; bütün dünya istisnasız müslümanım ben diyen bireylerden ibaret olsaydı ya da ben türküm diyen bireylerden oluşsaydı farklımı olacaktı.
    Kardeş kardeşle anlaşamazken karakter olarak ayrışırken bunu %100 inanca, ırka örf ve adetlere dayandırmak yanlıştır. Olumlu anlamda inanç yada külütürün dozu elbette faydalı yola gitmede etkendir ancak başlı başına çözüm değilidr.

    Zaten bu yüzden yazılı kanunlar vardır hukuk vardır.

    Bence dünyada artık insanlar saflara ayrıştırılırken modası geçmiş şeyler yerine;

    Karakter ayrışması ve kültür seviyesi ayrılıkçılığı daha mantıklı olur gibime geliyor.

    Saflara ayırma meraklılarına bir öneri sadece



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Drazy -- 26 Haziran 2006; 13:34:28 >




  • iyide kardeş sana bişey diyen olmamış sanki.
    niye alındın ki?
    ayrıca yaşanılanlar,davranışlar dinle inanışlarla doğru orantılıdır.
    çünkü din insanın yaşama şeklidir.
    fakat kimse inancı olmayan birisine sen kötüsün demez.
    derse de o insanın kişiliğinde problem vardır.
    quote:

    Orjinalden alıntı: rashamon

    Neden bazı şeyleri,bazı davranışları,inanmayla,dinle,inanışlarla doğru orantılı olarak kabul ediyoruz bunu anlıyamıyorum,benim hiç bir dinsel inanışa inancım yokken,ben buna rağmen iyi bir insan olmayı,hem kendime,hem aileme,hem benimle beraber etkileşimde bulunan çevremdeki bütün insanlara karşı bir sorumluluk olarak taşıyorsam,inanalar iyi insandır,islamı kabul edenler doğru insandır,o dini bu dini kabul edenler doğru yoldadır gibi önermeleri kabul ettirmek düşüncesi neden kaynaklanıyor.Benim yaşantımda doğru şeyler yapmadığıma mı inanılıyor mesala bir inanmayan olarak,kendime ve çevremdiki insanlara doğru ,faydalı,yararlı bir insan olmadığıma mı inanılıyor,bütün bunların aksi beni kötü bir insanmı yapıyor acaba,belki inananlara göre evet öyle olabilir,bunu hiç yadırgamıyorum,ama bir insanı iyi veya kötü yapan,davranışlarının iyi veya kötü olmasını sağlayan tek neden inançlı olması veya olmaması mıdır acaba.İnançlı birisi değilim ama İNSANA ve yaşıyan tüm CANLILARA karşı inançlıyım,aynı soydan olsamda farklı soydan olsakta,farklı durumlar söz konusu olsada,yaşayan canlıya yaşamını sürdürdüğü,nefes aldığı bir canlı olarak saygı duyarım,aynı kendim gibi,aynı bir bitki gibi,aynı bir karınca gibi,aynı bir doğanın kendisine verdikleriyle yetinmeye çalışan vede ayakta kalıp yaşamaya çalışan diğer bütün canlılar gibi.İşte bizleri iyi veya kötü yapan,davranışlarımızın iyi veya güzel ahlaklı olmasını,veya kötü vede çirkin ahlaklı olmasını sağlayan değerler,kendimizi nekadar bencil varlıklar olarak gördüğümüz,ne kadar kendimizi beğenmiş olduğumuz,ne kadar kendimize vede çevramizdekilere saygı duyduğumuz vede değer verdiğimiz belirler.Ben kendi nefes alışıma değer vermezsem,kendime sayı duymazsam yaşayan başka canlılara ne kadar değer verebilirim veya saygı duyabiliri ki.




  • BENCE YANLIŞ DÜŞÜNÜYORSUNUZ ARKADAŞLAR.. GÜNÜMÜZDE KIZLAR YALAKALIK YAPIYOR ERKEKLERE.. TABİ SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ ERKEKLERDE VAR FAKAT GÜNÜMÜZ KIZLARI KENDİNİ AĞIRDAN ALMAK YERİNE ERKEKLERE YILIŞIYOR.






  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.