Şimdi Ara

BAŞIMIZI ELLERİMİZİN ARASINA ALIP DÜŞÜNELİM...NE YAPABİLİRİZ? NE YAPMALIYIZ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
19
Cevap
0
Favori
696
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Asagidaki mektubun yazari bir öğretmen... Ancak, adını ve nerede çal
    ıştığını gizlemek zorunda kalmiş; tahmin edebileceğiniz nedenlerle...
    Mektup, aşağıdaki haliyle bir üniversitemizin "Öğretmenler Günü" toplant
    ısında da okunmus, gözyaşlarıyla...


    Merhaba!

    Istanbul'da bir lisede ögretmenlik yapiyorum.
    Çalistigim okul,
    çogunlugu Anadolu'nun en ücra köylerinden gelip yerlesen
    (yerlesemeyen) insanlarin oturdugu bir çevrede.
    Etrafimiz gecekondu mahalleri. Gecekondu olmayan yerlerde de derme çatma
    binalar var.
    Istanbul'un pek çok yerinde artik görmeye alistigimiz bir manzara var
    aslinda burada da. Sözünü ettigim yerlesim yerinin
    5 dakikalik mesafesinde modern bir alisveris merkezi var!
    Atardamarin hemen
    üzerinde bu okul.


    BUNLARIN HEPSI GERÇEK:

    *Biliyor musunuz, bu yil lise1. sinifta okuma yazma bilmeyen bir ögrenci
    var.

    *Biliyor musunuz, bir ögrenci okula "satir"
    getirmekten uzaklastirma
    cezasi aldi.

    *Biliyor musunuz, iki hafta önce okulun önünde çikan bir kavgada bir
    ögrencimin boynu döner biçagi ile kesildi; 28 dikis atildi.
    (Çok sükür sah damarina gelmedi)

    *Biliyor musunuz, bu çevrede kimse kisin aksam besten sonra sokakta yalniz
    yürümüyor.

    *Biliyor musunuz, geçtigimiz hafta, bebek bekleyen müdür yardimcimiz bir
    ögrenci tarafindan karni tekmelenmekle tehdit edildi.

    *Biliyor musunuz, disaridan elini kolunu sallaya sallaya giren bir adam,
    kendisini disari çikarmaya çalisan kat nöbetçisi bayan ögretmeni biçakla
    tehdit etti.

    *Biliyor musunuz, derste sikinti yarattigi için ögretmeni tarafindan
    cezalandirilan ögrencinin asiret olan ailesi okulu basti.

    *Biliyor musunuz, bir ögretmenimiz sinifta biraktigi ögrenciden tehdit
    telefonlari aldi.

    *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %86'si sigara içiyor.

    *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %42'si hap kullaniyor.

    *Biliyor musunuz, okulun etrafinda hap satanlari, okulun içinde hap
    kullananlari polis biliyor.

    *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %23'ü ensest iliski magduru.

    *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil bir kiz ögrencimizin babasi
    çocugundan(ögrencimizden) dayak yedigi için okula sigindi.

    *Biliyor musunuz, yalnizca koridorda birbirlerine çarptiklari için kavgaya
    tutusan iki kiz ögrencinin aileleri okulun önünde birbirlerine yumruk
    yumruga saldirdilar.

    *Biliyor musunuz, bazi kiz ögrenciler 100 kontör karsiliginda minibüs
    soförlerine, hali saha sahiplerine kendilerini

    kullandirtiyorlar (cinsel anlamda)

    *Biliyor musunuz, bu yil bir erkek ögrenci, bir kiz ögrencinin kendisine
    cinsel tacizde bulundugunu söyleyerek sikayette bulundu.

    *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil bir anne, kizinin saçinin boyali olmasi
    üzerine okula çagirildiginda, kizini okula koca bulmak için gönderdigini
    bu nedenle de süslenmesi gerektigini söyledi.

    *Biliyor musunuz, velilerin %42'si kayittan sonra bir daha okula
    ugramiyor.

    *Biliyor musunuz, maddi yetersizlikten dolayi üç, dört aile bir oda-bir
    salon bir evi paylasiyorlar.(Sayilari azimsanamayacak
    ölçüde.)

    *Biliyor musunuz, her ay ögretmenler aramizda para toplayip bir ögrenciye
    bot, palto veya okul araç gereçleri aliyoruz.

    *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil cuma okul kapanisi töreninde bayginlik
    geçiren bir ögrencinin iki gündür hiçbir sey yemedigini ögreniyoruz.

    *Biliyor musunuz, ögrencilerin çogunun hayatinda kan davasi, intihar,
    bosanma, dayak, kaçma, kaçirilma, hapis gibi hikayeler var.
    (Ailelerinde yasanmis)

    *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil iki gün boyunca evine gitmeyen bir
    ögrenciyi velisi gelip okulda ariyor. (Kizin biriyle kaçtigi anlasiliyor
    daha sonra.)

    *Biliyor musunuz, annesi babasi ayri veya bosanmis olan ögrencilerin çogu
    uzak akrabalarin yaninda kaliyor. Anne ya da baba almak istemiyorlar veya
    üvey anne babalar istemiyor.

    *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil sorun çikardigi için müdür tarafindan
    tartaklanan bir ögrenci mahalleden topladigi tanidiklariyla müdürün
    odasini basip tehditler savurdu.

    *Biliyor musunuz, veliler toplantilara "ocakta yemeklerini birakarak",
    ayakkabilarinin topuguna basarak, mantolarini omuzlarina atarak
    geliyorlar.

    *Biliyor musunuz, velilerin büyük bir çogunlugu ögretmene nasil hitap
    edilecegini bilmiyor. (Güzelim, hanim kizim, sen, hocaaaaa,
    ablasi!?)

    *Biliyor musunuz, sakalli, salvarli, cüppeli bir veli toplantilara gelip
    yalnizca erkek ögretmenlerle görüsüyor!

    *Biliyor musunuz, geçtigimiz yil 1000 ögrenci kapasitesi olan okulda
    kütüphaneye üye olanlarin sayisi 7(yedi)'ydi.

    *Biliyor musunuz, ögrenci tanima formlarindaki "Çaldiginiz müzik
    alet(ler)i" bölümüne radyo, teyp, walkmen yazan azimsanamayacak sayida
    ögrenci var.

    *Biliyor musunuz, ögrencilerin azimsanamayacak bir bölümü dogum
    tarihlerinin gün ve ay kisimlarini dogru yaziyorlar ancak yil bölümüne
    2004 yaziyorlar!

    *Biliyor musunuz, lise birinci sinif ögrencilerim "Soru isareti nerede
    kullanilir?" soruma yanit veremediler.

    *Biliyor musunuz, *10 lisesine kayit yaptiran bu ögrenciler çarpim
    tablosunu bilmiyorlar; 10 ve katlari ile çarpma ya da bölme islemi
    yaparken bile hesap makinesi kullaniyorlar.
    (Geçtigimiz ay sinirden
    gözlerine kan oturmus bir halde siniftan çikan matematik ögretmenimiz
    koltuga çökerken ögrencilere bir ders boyunca 300'ü 2'ye böldüremedigini
    anlatti.)

    *Biliyor musunuz, maddi durumu iyi olan sayili ögrencilerden birinin
    velisi, geçtigimiz yil akan damimizi onardi.
    (Notlarinin hemen hepsi
    zayif olan ögrencinin sinif geçmesi sartiyla!)

    *Biliyor musunuz, ögrencilerimizin %60'i sagliksiz beslenmeden dolayi
    hasta (aralarinda dispanserlik olanlar var) ancak ögrencilerimizin
    %90'inda cep telefonu var. (Cep telefonlari son model, bazilari kamerali)

    Ben bu okulda 3 yildir ögretmenlik yapmaya çalisiyorum. Bu olaylara
    alismamak için, artik alisip bunlari neredeyse dogal karsilayan yillarin
    ögretmenleri gibi olmamak için ugrasiyorum.
    Biliyorum ki
    eger alisirsam gelecege dair hiçbir umudum kalmayacak.
    Her gün
    büyük bir çaresizlik ve endiseyle "Acaba bugün ne olacak?" diye basliyorum
    isime. Olaysiz geçen günler Allah'in nimeti! Biliyor musunuz, sinifta
    gezinerek ders anlatirken Atatürk'ün gözleriyle karsilasmamaya
    çalisiyorum, kafami kaldirip resmine bakamiyorum.
    Basimin üzerinden "Ey Türk Gençligi!" diye bagirdikça utancimdan
    omuzlarima gömülüyorum. Biliyor musunuz, 10 Kasim'larda, 29 Ekim'lerde
    siirler okunurken, marsimizi dinlerken agladigimda herkes günün anlamina
    agladigimi saniyor; oysa çaresizlige agliyorum.
    Muhtaç oldugu kudretin dolastigi asil kani uyusturucuyla zehirleyen
    ögrencilerimi kurtaramiyorum. Ögrenmeye direnen, kendini kapatan
    ögrencilerime Istiklal Marsi'nin anlamini bile
    ögretemiyorum.

    Daha da yazacaktim ancak yazdikça yüregim agirlasiyor.


    Sevgi ve saygilarimla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tasarimci -- 25 Ocak 2006 15:45:57 >







  • Malesef herseyin başı eğitim ama malesef durumumuz çok kötü ne yapmalı ne yapmalı diye düşünürken çaresizlik içinde dönüp dönüp dolaşıyorum.O kadar çok olumsuz şey var ki hayatımızda ve bunların sebebinin eğitimsizlik cahiliik olduğunu bilmek ve eğitim sisteminin çok yanlış olduğunu hatta insanlarımızın malesef ve malesef ki gercek kişiliklerinde bulunmayıp ortalıkta bir terör örgütü üyesi fgibi gezmesi durumun içler acısı oldugunu gosterıyo.
    Yazıda Atatürk'ün resmine bakamadığını söylemesi beni de baya hüzünlendirdi.Tarih kitaplarından okuduğumuz savaşlar savaşlarda yaşanan anları okumak eskilerrdeki Türklerin ne kadar daha olgun düşünür olduğunu ve günümüzdeki böyle insanları parmakla gösterıyo olmamaız benı de çok üzüyor.

    Bne ülkemi çok seviyorum gercekten cennetten bir köşe ama içinde yaşayan insanalarımız o cenneti cehennem yapıyorlar ve bunun 2 büyük sebebi var eğitimsizlik(cahillik) ve maddi yetersizlik.bu durum nasıl çözülür bunu tek bir insan nasıl başarabilirki.Toplumca bilinçlendirilmeli ve yaralarımızı sarmalıyız.Ama işte en yetkili kişisinden en yetkisiz kişisine kadar insanlarımız fesatlaşmıs para için herşeyi yapmış ve yapıyor dıurumdayken soruYorum NASIL?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GORGEOUS -- 25 Ocak 2006 16:07:16 >




  • yazık be yazıklar olsun Ulu Önderimiz Atatürk'ün hayal ettiği Türk Gençliği bu muydu yazıklar olsun baştakilere. Olanlara bu kadar kayıtsız kalınmaz ya uyuşturucu kullananlar nasıl yakalanmıyor. hayret valla yazıklar olsun.
  • maalesef herşeyin başı eğitim değil ekonomi. bütün bu yazılanlar eğitim sisteminin bozukluğundan değil ekenomik sorunlardan kaynaklanıyor. bu çocuklara üzülüyorum ve bunları gördükçe daha çok çalışmak geliyor içimden. çünkü biliyorum ki ben daha çok çalışırsam bu ülke daha iyi yerlere gelecek ve biliyorum ki o zaman bu çocuklarda daha iyi şartlarda yaşayacaklar ve onlarda çok çalışacaklar. bu sorunların tek çözümü çok ama çok çalışmaktan geçiyor. diğer milletlerle aramızda oluşan 400 yıllık bir farkı kapatmaya çalışıyoruz. son 80 yılda çok yol aldık ama daha gitmemiz gereken çok yol da var.

    ne yapabiliriz? ne yapmalıyız?

    daha çok çalışabiliriz... daha çok çaşılmalıyız...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: nx_7010

    maalesef herşeyin başı eğitim değil ekonomi. bütün bu yazılanlar eğitim sisteminin bozukluğundan değil ekenomik sorunlardan kaynaklanıyor. bu çocuklara üzülüyorum ve bunları gördükçe daha çok çalışmak geliyor içimden. çünkü biliyorum ki ben daha çok çalışırsam bu ülke daha iyi yerlere gelecek ve biliyorum ki o zaman bu çocuklarda daha iyi şartlarda yaşayacaklar ve onlarda çok çalışacaklar. bu sorunların tek çözümü çok ama çok çalışmaktan geçiyor. diğer milletlerle aramızda oluşan 400 yıllık bir farkı kapatmaya çalışıyoruz. son 80 yılda çok yol aldık ama daha gitmemiz gereken çok yol da var.

    ne yapabiliriz? ne yapmalıyız?

    daha çok çalışabiliriz... daha çok çaşılmalıyız...

    Eğitim olmandan asla.."Alimin uykusu cahilin ibadetinden hayırlıdır"."İlim çinde de olsa gidip alınız" buyuruyor Peygamberimiz (SAV).
    Ekonominin etkisi inkar edilemez. Ama zenginler bilgilidir, cahil değildir diyebilirmiyiz. Bence hayır. İnsan zengin de olabilir, fakir de olabilir. Ama asla cahil olmamalı.
    Mesela yukardaki okulu basan kişiler. Günün birinde zengin olsalar. Bu sefer okulu basmazlar. Ya ne yaparlar? Araya birini koyarlar. Olmadı nazikçe(!) uyarırlar...vs. Ne değişir? hiçbirşey.
    Kafanın değişmesi lazım. Bu da cehaleti kaldırmakla olur. Yoksa bir kişinin trigonometriyi çok iyi bilmesi onu cehaletten kurtarmaz. Eğitime bu açıdan bakmalıyız diye düşünüyorum.




  • tasarimci

    benim burada bahsettiğimi tamamen yanlış anlamışsın. ben kişisel zenginlikten bahsetmiyorum, devletin ekonomik gücünden bahsediyorum. eğer devletin ekonomisi güçlü olursa asgari ücretten tut öğretmenine polisine verdiği maaş yükselir, insanların alım gücü artar, polis suçluları yakalar, öğretmende öğrencisini eğitir. bu ülke çok saygıdeğer öğretmenlerle dolu. çok zor şartlar altında görev yapan niceleri var. ama devletimiz yeterince güçlü değil ve bu insanlar ay sonunu nasıl getireceklerini düşünüyorlar. böyle eğitim olmaz. öğretmenin aklı boş olacakki işine konsantre olsun, verimli bir bilgi aktarımı yapabilsin. öğrencinin ailesi ona iyi bakabiliyor olsun ki o da kendini dersine, ilime verebilsin. bunu sağlaması gerekenlerde bizleriz. o öğrencilerin şu anda bunu yapma şansı yok, biz çalışan kitle olarak bunu yapmalıyız ve onlarada gelecek nesiller için çok çalışmaları gerektiğini mutlaka öğretmeliyiz.

    her şeyin başı ekonomi diyorum yine. kişisel zenginlik değil. toplum refahı için güçlü bir devlet.

    şimdi bu noktada bazı arkadaşlar diyebilirlerki amerika da para var ama genede berbat bir gençlik var, eğitim sistemleri bizden daha iyi ama uyuşturucu, seks ticareti gırla. o zaman bende derim ki biz amerikalı değiliz, Türk'üz. bizim özdeğerlerimiz güçlü bir ekonomi ile birleşirse o zaman çok güzel günleri görebiliriz. ama elbette herşeyin başı yine çalışmaktan geçiyor.

    almanya ve japonya ikinci dünya savaşı bittiğinde neredeyse sıfırı tüketmişlerdi. ama bakın şimdi ne haldeler. bizde Kurtuluş Savaşında neredeyse sıfırı tükettik. ama onlar bizden 40 yıl daha hızlı toparlandılar çünkü teknolojiye önem veriyorlar.

    ekonomi - eğitim - bilim. bu sıra ile sorunlarımızı çözmeliyiz yoksa bir 100 yıl sonra yeni bir Kurtuluş Savaşı mücadelesi vermek zorunda kalırız.




  • OKUDUKLARIMA INANAMIYORUM İNANMAK İSTEMIYORUM.EVET HERSEYIN BASI EKONOMI BU KONUDA BI TEZ HAZIRLAMISTIM ÜNV.EĞITIM VE EKONOMİ İLİŞKİSİ.EĞİTİM ,HEM KALKINMANIN NEDENİ ,HEMDE SONUCUDUR.İNSANIN CEŞİTLİ ETKINLIKLERDE BULUNABILMESI İÇİN ÖNCE SAĞLILKLI OLMASI,BESLENME,BARINMA,ÇEVRE KOSULLARINI GELİŞTİRMEK LAZIM.
  • bunlarin nerdeyse hepsi türkiyenin baskentinin merkezindeki okullardada oluo



    ayrica "sorunlu insan yoktur sorunlu aile wardir "

    alinti

    duydugum bi hikayeyi anlatmak istiyorum


    bir kadinin bi papagani warmıs. kadin papagani veterinere götürmüs. veterinere papaganin öksürdügünü sölemis ama bütün tedaviler sonucunda papaganda sorun cıkmamıs ama kadin eminmis papaganda kesin bi sorun war diomus we 10 veterinere götürmüs 10 uda papaganin hic bisiyi olmadigini sölemis en son veteriner kadinina kendisinin doktora gitmesini istemiş we kadinda verem warmıs meger kadin geceleri öksürürmüs we papaganda bunu taklit edermiş



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi wiseacre002 -- 25 Ocak 2006 19:06:22 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: wiseacre002

    bunlarin nerdeyse hepsi türkiyenin baskentinin merkezindeki okullardada oluo



    ayrica "sorunlu insan yoktur sorunlu aile wardir "

    alinti

    duydugum bi hikayeyi anlatmak istiyorum


    bir kadinin bi papagani warmıs. kadin papagani veterinere götürmüs. veterinere papaganin öksürdügünü sölemis ama bütün tedaviler sonucunda papaganda sorun cıkmamıs ama kadin eminmis papaganda kesin bi sorun war diomus we 10 veterinere götürmüs 10 uda papaganin hic bisiyi olmadigini sölemis en son veteriner kadinina kendisinin doktora gitmesini istemiş we kadinda verem warmıs meger kadin geceleri öksürürmüs we papaganda bunu taklit edermiş




    Dediklerinden öğrencilerin taklit ederek davrandıklarını demek istediğini anlıyorum..Peki burdaki kadın rolunde kimleri uygun buluyorsun...




  • ben o yazdigim öyküde herseyin ailede bittigini desteklemeye calistim
  • quote:

    Orjinalden alıntı: wiseacre002

    ben o yazdigim öyküde herseyin ailede bittigini desteklemeye calistim

    Katılıyorum. Demek ki aileleri eğitmek lazım önce....Ama bu günün çocukları yarının aileleri
    İşin içiden çıkmak zor....ama bir şeyler değişmeli, birşeyler yapılmalı....
    mesela insanları kitap okumaya teşvik güzel bir başlangış olur diye düşünüyorum. Okumayan bir toplumuz malum.
    Televizyon denen aptal kutusunun hayatımızı büyük oranda yönlendirdiğini düşünüyorum. Çocuklar "sihirli annem"i örnek alıyor...Gençler "kurtlar vadisi"ne özenerek mafya olmayı, kendilerine ait birtakım doğrular kabul edip, bu doğruların uğrunda kabakuvvet kullanmayı bir meziyet, üstünlük telakki ediyor...Gerçekten beyaz perde olanların orda kalması gerektiğine toplum olarak inanmamız lazım diye düşünüyorum..Kitap okuma bunu sağlamakata bence en önemli araç...




  • bu ne biçim okulll laa vietnam dan beter alalaallaaa
  • upppp
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ghostly

    bu ne biçim okulll laa vietnam dan beter alalaallaaa

    Bu belki üç bir örnek ama, çoğu okulda öğrenciler bu tipte bir eğilim var...
    Malum, medya da buna özendiriyor...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tasarimci -- 26 Ocak 2006 11:39:38 >
  • Herkes okusun herkes görsün !

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sonunu düşünen gahraman olamaz örtmenim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nipalensis

    sonunu düşünen gahraman olamaz örtmenim

    Öğrencisine geldi :D

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yav he he

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.