Şimdi Ara

Bakın çok ilginç birşey yapacağız..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12
Cevap
0
Favori
782
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Üçgen biçimde birbirimize takacağız.



  • Konuya girmeden önce tahmin etmiştim hatta ben yazıcaktım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: S_P_A_R_R_O_W

    Üçgen biçimde birbirimize takacağız.

     Bakın çok ilginç birşey yapacağız..

    Mağara, kaya içine veya yamaca doğru uzanan geniş kovuk. Yeraltı sularının tesiriyle, yer içinde meydana gelen büyük oyuklar şeklinde olanlarına yeraltı mağarası denir. Eğer su içinde teşekkül ederlerse, sualtı mağarası adını alırlar. Mağaralar görev ve yapılarına göre " düden" veya "obruk" diye tarif edilir.

    Yerüstü sularının kalker tabakalarına girişi ile yeraltında akarsular hasıl olur. Bu suların kayaları eritip aşındırması sonucu, yeraltı dehlizleri meydana gelir. Zamanla suların çekilmesi ile, genişlikleri yüzlerce metreyi bulan, uzunlukları ise kilometre ile ifade edilen mağaralar teşekkül eder.

    Kayaların sertleşmesi esnasında meydana gelirse bunlara birinci grup mağaralar denir: Volkanik mağaralar, lav tüpleri, lav mağaraları, mercan mağaraları bu tip mağaralardır. Kayaların mekanik ve kimyasal aşınması sonucunda meydana gelirse bunlara da ikinci grup mağaralar ismi verilir: Erime mağaraları, deniz mağaraları, rüzgar mağaraları, kaya sığınakları, çöküntü mağaraları, buzul mağaraları, tektonik mağaraları ise bu gruba girmektedir.

    Türkiye, arazi yapıs?? itibariyle küçüklü büyüklü birçok mağaraya sahiptir. Antalya bölgesinde Beldibi, Beltaşı, Karan Damlataş mağaraları, Kars, Hakkari ve Burdur'da İnsuyu, Silifke yakınlarında Cennet ve Narlıkaya mağaraları, Elazığ (Harput, Keban), İstanbul (Yarımburgaz) bölgelerinin mağaraları önem arz eder.

    Dünyada bilinen belli başlı mağaralar şunlardır: ABD'de Mammoth ve Carisbard mağaraları, bunlar 100 ve 50 km uzunluğundadır. İsviçre'de 62 km uzunluğunda Höll-Loch (Cehennem Ağzı) Mağarası, Avusturya'da 40 km uzunluğunda Eisriesen-Weit Mağarası, Fransa'da 17 km'lik Glaz Mağarası, Yugoslavya'da 20 km'lik Postoyna Mağarası.

    Mağaralarda, arazi yapısına göre uçurumlar da bulunur. Fransa'daki Glaz Mağarasında 600 m'lik düzey farkı bulunmaktadır. Belçika'da Han Mağarasında Dome adlı oda 150 m uzunluğunda ve 129 m yüksekliğindedir.

    Duvarlardaki kalker birikintilerinden, tabii süs olan, dikit ve sarkıtlar meydana gelir. Bu mağaralardan bir kısmı, turistleri çekmek için ıslah edilmektedir. Havalandırma ve elektrik tesisleri kurulmakta, hatta küçük elektrikli trenler dahi işletilmektedir.

    Bazı mağaralar insanlar tarafından sun'i olarak yapılabilmektedir. Mesela; İstanbul surları inşa edilirken ihtiyaç duyulan taş ve kireçlerin yeraltından çıkartılması sonucu Yarımburgaz mağaralarının meydana geldiği, nitekim bunların Yarımburgaz'dan başlayarak sur içine kadar uzandığı bazı tarihçiler tarafından ifade edilmektedir.

    Mağaralarda araştırma yapılmasının teşvik edilmesi sonucu, “mağara ilmi” denen bir ilim dalı vücuda gelmiştir. Bu sahada, Avusturyalı Schidt, Müller, Hanke, Fransız Edward Alfred Martel, Cezayirli A. Belin isim yapmışlardır. İlim adamları, mağara hayvan ve bitkilerini, NBC silahlarına karşı mağaralardan faydalanma yollarını, soğuk hava deposu, santral, fabrika kurulabilme imkanlarını, yeraltı geçidi olarak kullanabilme durumlarını, sel baskınlarının mağaralara aktarılması imkanlarını, elektrik enerjisi üretimi gayesiyle yeraltı sularının toplanması konularında araştırmalar yapmakta ve araştırma sonuçlarının tatbik edilmesine çalışılmaktadır.

    Yapılan araştırma ve kazılarda, mağara duvarlarında motif ve resimlerin bulunması, mağaraların yüzyıllarca insan ve hayvan barınağı olarak kullanıldığını delilli olarak değerlendirmektedir.

    Kaynak: Rehber Ansiklopedisi




  • 3. benim böylece nitelikli bir konu olacak ortada ben varım hangı ortaysa.
  • niye özellikle üçgen? niye kare değil ?

    pis illiminatici
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Strahd von Zarovich

    quote:

    Orijinalden alıntı: S_P_A_R_R_O_W

    Üçgen biçimde birbirimize takacağız.

     Bakın çok ilginç birşey yapacağız..

    Mağara, kaya içine veya yamaca doğru uzanan geniş kovuk. Yeraltı sularının tesiriyle, yer içinde meydana gelen büyük oyuklar şeklinde olanlarına yeraltı mağarası denir. Eğer su içinde teşekkül ederlerse, sualtı mağarası adını alırlar. Mağaralar görev ve yapılarına göre " düden" veya "obruk" diye tarif edilir.

    Yerüstü sularının kalker tabakalarına girişi ile yeraltında akarsular hasıl olur. Bu suların kayaları eritip aşındırması sonucu, yeraltı dehlizleri meydana gelir. Zamanla suların çekilmesi ile, genişlikleri yüzlerce metreyi bulan, uzunlukları ise kilometre ile ifade edilen mağaralar teşekkül eder.

    Kayaların sertleşmesi esnasında meydana gelirse bunlara birinci grup mağaralar denir: Volkanik mağaralar, lav tüpleri, lav mağaraları, mercan mağaraları bu tip mağaralardır. Kayaların mekanik ve kimyasal aşınması sonucunda meydana gelirse bunlara da ikinci grup mağaralar ismi verilir: Erime mağaraları, deniz mağaraları, rüzgar mağaraları, kaya sığınakları, çöküntü mağaraları, buzul mağaraları, tektonik mağaraları ise bu gruba girmektedir.

    Türkiye, arazi yapıs?? itibariyle küçüklü büyüklü birçok mağaraya sahiptir. Antalya bölgesinde Beldibi, Beltaşı, Karan Damlataş mağaraları, Kars, Hakkari ve Burdur'da İnsuyu, Silifke yakınlarında Cennet ve Narlıkaya mağaraları, Elazığ (Harput, Keban), İstanbul (Yarımburgaz) bölgelerinin mağaraları önem arz eder.

    Dünyada bilinen belli başlı mağaralar şunlardır: ABD'de Mammoth ve Carisbard mağaraları, bunlar 100 ve 50 km uzunluğundadır. İsviçre'de 62 km uzunluğunda Höll-Loch (Cehennem Ağzı) Mağarası, Avusturya'da 40 km uzunluğunda Eisriesen-Weit Mağarası, Fransa'da 17 km'lik Glaz Mağarası, Yugoslavya'da 20 km'lik Postoyna Mağarası.

    Mağaralarda, arazi yapısına göre uçurumlar da bulunur. Fransa'daki Glaz Mağarasında 600 m'lik düzey farkı bulunmaktadır. Belçika'da Han Mağarasında Dome adlı oda 150 m uzunluğunda ve 129 m yüksekliğindedir.

    Duvarlardaki kalker birikintilerinden, tabii süs olan, dikit ve sarkıtlar meydana gelir. Bu mağaralardan bir kısmı, turistleri çekmek için ıslah edilmektedir. Havalandırma ve elektrik tesisleri kurulmakta, hatta küçük elektrikli trenler dahi işletilmektedir.

    Bazı mağaralar insanlar tarafından sun'i olarak yapılabilmektedir. Mesela; İstanbul surları inşa edilirken ihtiyaç duyulan taş ve kireçlerin yeraltından çıkartılması sonucu Yarımburgaz mağaralarının meydana geldiği, nitekim bunların Yarımburgaz'dan başlayarak sur içine kadar uzandığı bazı tarihçiler tarafından ifade edilmektedir.

    Mağaralarda araştırma yapılmasının teşvik edilmesi sonucu, “mağara ilmi” denen bir ilim dalı vücuda gelmiştir. Bu sahada, Avusturyalı Schidt, Müller, Hanke, Fransız Edward Alfred Martel, Cezayirli A. Belin isim yapmışlardır. İlim adamları, mağara hayvan ve bitkilerini, NBC silahlarına karşı mağaralardan faydalanma yollarını, soğuk hava deposu, santral, fabrika kurulabilme imkanlarını, yeraltı geçidi olarak kullanabilme durumlarını, sel baskınlarının mağaralara aktarılması imkanlarını, elektrik enerjisi üretimi gayesiyle yeraltı sularının toplanması konularında araştırmalar yapmakta ve araştırma sonuçlarının tatbik edilmesine çalışılmaktadır.

    Yapılan araştırma ve kazılarda, mağara duvarlarında motif ve resimlerin bulunması, mağaraların yüzyıllarca insan ve hayvan barınağı olarak kullanıldığını delilli olarak değerlendirmektedir.

    Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

    O yazıyı kim okuyacak ...... .....




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Çok hoş bir şarkı değil mi
    8 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: S_P_A_R_R_O_W

    quote:

    Orijinalden alıntı: Strahd von Zarovich

    quote:

    Orijinalden alıntı: S_P_A_R_R_O_W

    Üçgen biçimde birbirimize takacağız.

     Bakın çok ilginç birşey yapacağız..

    Mağara, kaya içine veya yamaca doğru uzanan geniş kovuk. Yeraltı sularının tesiriyle, yer içinde meydana gelen büyük oyuklar şeklinde olanlarına yeraltı mağarası denir. Eğer su içinde teşekkül ederlerse, sualtı mağarası adını alırlar. Mağaralar görev ve yapılarına göre " düden" veya "obruk" diye tarif edilir.

    Yerüstü sularının kalker tabakalarına girişi ile yeraltında akarsular hasıl olur. Bu suların kayaları eritip aşındırması sonucu, yeraltı dehlizleri meydana gelir. Zamanla suların çekilmesi ile, genişlikleri yüzlerce metreyi bulan, uzunlukları ise kilometre ile ifade edilen mağaralar teşekkül eder.

    Kayaların sertleşmesi esnasında meydana gelirse bunlara birinci grup mağaralar denir: Volkanik mağaralar, lav tüpleri, lav mağaraları, mercan mağaraları bu tip mağaralardır. Kayaların mekanik ve kimyasal aşınması sonucunda meydana gelirse bunlara da ikinci grup mağaralar ismi verilir: Erime mağaraları, deniz mağaraları, rüzgar mağaraları, kaya sığınakları, çöküntü mağaraları, buzul mağaraları, tektonik mağaraları ise bu gruba girmektedir.

    Türkiye, arazi yapıs?? itibariyle küçüklü büyüklü birçok mağaraya sahiptir. Antalya bölgesinde Beldibi, Beltaşı, Karan Damlataş mağaraları, Kars, Hakkari ve Burdur'da İnsuyu, Silifke yakınlarında Cennet ve Narlıkaya mağaraları, Elazığ (Harput, Keban), İstanbul (Yarımburgaz) bölgelerinin mağaraları önem arz eder.

    Dünyada bilinen belli başlı mağaralar şunlardır: ABD'de Mammoth ve Carisbard mağaraları, bunlar 100 ve 50 km uzunluğundadır. İsviçre'de 62 km uzunluğunda Höll-Loch (Cehennem Ağzı) Mağarası, Avusturya'da 40 km uzunluğunda Eisriesen-Weit Mağarası, Fransa'da 17 km'lik Glaz Mağarası, Yugoslavya'da 20 km'lik Postoyna Mağarası.

    Mağaralarda, arazi yapısına göre uçurumlar da bulunur. Fransa'daki Glaz Mağarasında 600 m'lik düzey farkı bulunmaktadır. Belçika'da Han Mağarasında Dome adlı oda 150 m uzunluğunda ve 129 m yüksekliğindedir.

    Duvarlardaki kalker birikintilerinden, tabii süs olan, dikit ve sarkıtlar meydana gelir. Bu mağaralardan bir kısmı, turistleri çekmek için ıslah edilmektedir. Havalandırma ve elektrik tesisleri kurulmakta, hatta küçük elektrikli trenler dahi işletilmektedir.

    Bazı mağaralar insanlar tarafından sun'i olarak yapılabilmektedir. Mesela; İstanbul surları inşa edilirken ihtiyaç duyulan taş ve kireçlerin yeraltından çıkartılması sonucu Yarımburgaz mağaralarının meydana geldiği, nitekim bunların Yarımburgaz'dan başlayarak sur içine kadar uzandığı bazı tarihçiler tarafından ifade edilmektedir.

    Mağaralarda araştırma yapılmasının teşvik edilmesi sonucu, “mağara ilmi” denen bir ilim dalı vücuda gelmiştir. Bu sahada, Avusturyalı Schidt, Müller, Hanke, Fransız Edward Alfred Martel, Cezayirli A. Belin isim yapmışlardır. İlim adamları, mağara hayvan ve bitkilerini, NBC silahlarına karşı mağaralardan faydalanma yollarını, soğuk hava deposu, santral, fabrika kurulabilme imkanlarını, yeraltı geçidi olarak kullanabilme durumlarını, sel baskınlarının mağaralara aktarılması imkanlarını, elektrik enerjisi üretimi gayesiyle yeraltı sularının toplanması konularında araştırmalar yapmakta ve araştırma sonuçlarının tatbik edilmesine çalışılmaktadır.

    Yapılan araştırma ve kazılarda, mağara duvarlarında motif ve resimlerin bulunması, mağaraların yüzyıllarca insan ve hayvan barınağı olarak kullanıldığını delilli olarak değerlendirmektedir.

    Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

    O yazıyı kim okuyacak ...... .....

    Kendi habitatın olduğundan biliyorsundur, okuma



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alien Walker -- 7 Eylül 2012; 3:03:35 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Amedra



    slm qnq
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Strahd von Zarovich

    quote:

    Orijinalden alıntı: S_P_A_R_R_O_W

    quote:

    Orijinalden alıntı: Strahd von Zarovich

    quote:

    Orijinalden alıntı: S_P_A_R_R_O_W

    Üçgen biçimde birbirimize takacağız.

     Bakın çok ilginç birşey yapacağız..

    Mağara, kaya içine veya yamaca doğru uzanan geniş kovuk. Yeraltı sularının tesiriyle, yer içinde meydana gelen büyük oyuklar şeklinde olanlarına yeraltı mağarası denir. Eğer su içinde teşekkül ederlerse, sualtı mağarası adını alırlar. Mağaralar görev ve yapılarına göre " düden" veya "obruk" diye tarif edilir.

    Yerüstü sularının kalker tabakalarına girişi ile yeraltında akarsular hasıl olur. Bu suların kayaları eritip aşındırması sonucu, yeraltı dehlizleri meydana gelir. Zamanla suların çekilmesi ile, genişlikleri yüzlerce metreyi bulan, uzunlukları ise kilometre ile ifade edilen mağaralar teşekkül eder.

    Kayaların sertleşmesi esnasında meydana gelirse bunlara birinci grup mağaralar denir: Volkanik mağaralar, lav tüpleri, lav mağaraları, mercan mağaraları bu tip mağaralardır. Kayaların mekanik ve kimyasal aşınması sonucunda meydana gelirse bunlara da ikinci grup mağaralar ismi verilir: Erime mağaraları, deniz mağaraları, rüzgar mağaraları, kaya sığınakları, çöküntü mağaraları, buzul mağaraları, tektonik mağaraları ise bu gruba girmektedir.

    Türkiye, arazi yapıs?? itibariyle küçüklü büyüklü birçok mağaraya sahiptir. Antalya bölgesinde Beldibi, Beltaşı, Karan Damlataş mağaraları, Kars, Hakkari ve Burdur'da İnsuyu, Silifke yakınlarında Cennet ve Narlıkaya mağaraları, Elazığ (Harput, Keban), İstanbul (Yarımburgaz) bölgelerinin mağaraları önem arz eder.

    Dünyada bilinen belli başlı mağaralar şunlardır: ABD'de Mammoth ve Carisbard mağaraları, bunlar 100 ve 50 km uzunluğundadır. İsviçre'de 62 km uzunluğunda Höll-Loch (Cehennem Ağzı) Mağarası, Avusturya'da 40 km uzunluğunda Eisriesen-Weit Mağarası, Fransa'da 17 km'lik Glaz Mağarası, Yugoslavya'da 20 km'lik Postoyna Mağarası.

    Mağaralarda, arazi yapısına göre uçurumlar da bulunur. Fransa'daki Glaz Mağarasında 600 m'lik düzey farkı bulunmaktadır. Belçika'da Han Mağarasında Dome adlı oda 150 m uzunluğunda ve 129 m yüksekliğindedir.

    Duvarlardaki kalker birikintilerinden, tabii süs olan, dikit ve sarkıtlar meydana gelir. Bu mağaralardan bir kısmı, turistleri çekmek için ıslah edilmektedir. Havalandırma ve elektrik tesisleri kurulmakta, hatta küçük elektrikli trenler dahi işletilmektedir.

    Bazı mağaralar insanlar tarafından sun'i olarak yapılabilmektedir. Mesela; İstanbul surları inşa edilirken ihtiyaç duyulan taş ve kireçlerin yeraltından çıkartılması sonucu Yarımburgaz mağaralarının meydana geldiği, nitekim bunların Yarımburgaz'dan başlayarak sur içine kadar uzandığı bazı tarihçiler tarafından ifade edilmektedir.

    Mağaralarda araştırma yapılmasının teşvik edilmesi sonucu, “mağara ilmi” denen bir ilim dalı vücuda gelmiştir. Bu sahada, Avusturyalı Schidt, Müller, Hanke, Fransız Edward Alfred Martel, Cezayirli A. Belin isim yapmışlardır. İlim adamları, mağara hayvan ve bitkilerini, NBC silahlarına karşı mağaralardan faydalanma yollarını, soğuk hava deposu, santral, fabrika kurulabilme imkanlarını, yeraltı geçidi olarak kullanabilme durumlarını, sel baskınlarının mağaralara aktarılması imkanlarını, elektrik enerjisi üretimi gayesiyle yeraltı sularının toplanması konularında araştırmalar yapmakta ve araştırma sonuçlarının tatbik edilmesine çalışılmaktadır.

    Yapılan araştırma ve kazılarda, mağara duvarlarında motif ve resimlerin bulunması, mağaraların yüzyıllarca insan ve hayvan barınağı olarak kullanıldığını delilli olarak değerlendirmektedir.

    Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

    O yazıyı kim okuyacak ...... .....

    Kendi habitatın olduğundan biliyorsundur, okuma

    />




  • Bari birkaç kişi daha toplayıp piramit şeklinde taksaydı.Belki illuminati meşhur ederdi.

    Not:
    ####-^
    ##--/__\
    ##- -<•>
    #- /_____\



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Cefakar. -- 28 Aralık 2012; 0:25:03 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.