Ayasofya'da İmamdan Atatürk'e Beddua; Zalim ve Kafirdir (7. sayfa)

Senin gibi çakma milliyetçi trolü bloklamıycamda kimi blokluycam? Saatlerdir kimin ağzından köpükler çıkıyor görüyorum. Boş yapma kripto bak işine...

1930 yıllarında yazılan tarih kitapları bugün okutulan tarih kitaplarından daha tarafsız ve bilimseldir.İster kabul edin ister etmeyin Türklerin büyük bir çoğunluğu araplar tarafından kesilerek,kız çocukları cariye yapılarak,köleleştirilerek zorla müslümanlaştırıldılar.Curcan ve Talkanda on binlerce Türk araplar tarafından vahşice katledildi,müslüman öncesi Türk kültürüne ait ne var ne yoksa arap orduları tarafından 'ganimet' olarak görülüp yağmalandı,yakıldı ve yıkıldı.1930'larda bunlar anlatıldığı için zorunuza gidiyor olabilir ama gerçek budur.Bugünün resmi İslam tarihinde bu katilamların anlatıldığını göremezsiniz.Neden acaba?Neden bu katliamlar gizleniyor?

Dahası bir tarih kitabı üstelik bilimsel sınırlar içerisinde hazırlanan bir tarih kitabında dinler tarihi 'dini inanç' çerçevesinde anlatılmaz,anlatılamaz.Ayrıca o dönemin din tarihleri bölümünde sadece İslam değil diğer tüm dinlerde aynı bilimsel üslupla kaleme alınıp yazılmıştır.İslam peygamberine söylenen ifadelerin aynıları hrıstiyan ve musevilik dinlerine mensup peygamberler içinde kullanılmıştır.Yani İslam bilimsel şekilde ele alınıp hrıstiyanlık ve yahudilik kendi inançları çerçevesinde anlatılmamıştır.Tüm dinlerin tarihi o dönemin ''tarih kitapların''da bilimsel olarak ele alınıp anlatılmıştır,taraf tutulmamıştır.Olması gerekende budur.Bir din veya bir mezhep yüceltilmemiş,dinler tarihi bir bütün olarak bilimsel olarak ele alınıp anlatılmıştır.

Ayrıca bu bilimsel üslup sadece bilimsel temelli kitaplarda kullanılmış o dönem hazırlanan ve diyanet tarafından bastırılan İslamı anlatan kitaplarda,ilmihallerde islami bir dil kullanılmıştır.Bu kitaplarda Atatürk'ün bilgisi dahilinde hazırlanıp basılmıştır.Dahası Atatürk döneminde bu millet ilk defa kutsal kitabını kendi diliyle okuyup anlayabilmiş,ibadete kendi diliyle çağrılmıştır.Atatürk halkı dinsizleştirmemiş,dine müdahale etmemiş sadece onu gericilik ve bağnazlık çukurundan çıkarmaya çalışmıştır.Yaşanılan budur.

Son olarak;

1)Atatürk döneminde minarelerden ezan okunmuş mudur?Evet okunmuştur.1923-1934 tarihleri arasında arapça olarak 1934-1938 tarihleri arasında ise Türkçe olarak okunmuştur.Türkçe okunurken 'En büyük tanrı değildir' mi denmiştir?'Muhammed onun peygamberi değildir'mi denmiştir?Aksine 'Tanrı büyüktür' ve 'Muhammed onun elçisidir' sözleri beş vakit Türkiye'de yankılanmıştır.

2)Atatürk döneminde kuran okunmuş mudur?Evet okunmuştur.Hem camilerde hem de evlerde arapçası ve Türkçesi okunmuştur.Sadece gizlice yapılan

toplantılara müsamaha gösterilmemiştir.

3)Atatürk döneminde beş vakit namaz kılınmış mıdır?Evet kılınmıştır.Namaz vakitleri değiştirilmemiş,rekat sayılarıyla vs oynanmamıştır.Camiye girmek isteyenler kapı dışarı edilmemiştir.Evinde namaz kılanlar baskına uğramamıştır.Cenaze namazları da kılınmıştır.Kısacası hiçbir ibadet engellenmemiştir.

4)Atatürk döneminde oruç tutulmuş mudur?Evet tutulmuştur.İftarlar ve sahurlar yapılmış mıdır?Evet yapılmıştır.Oruçlar 30 günden 10 güne

indirilmemiş ya da 30 günden 50 güne çıkartılmamıştır.İftarlar öğlen vakti veya ikindide değil akşam vaktinde açılmıştır.Kimse oruç tutuyor diye eziyet veya

baskı görmemiştir.

5)Atatürk döneminde dini bayramlar kutlanıyor muydu?Evet kutlanıyordu.Kurban bayramında kurban kesimi engelleniyor muydu?Hayır engellenmiyordu.Şeker bayramı da kutlanıyordu.

6)Atatürk döneminde kandiller ve özel dini günlerde camilerde mevlitler okunabiliyor muydu?Evet okunabiliyordu.

7)Atatürk döneminde hacca gitmek mümkün müydü?Evet mümkündü.Hacca gitmek isteyen gidebiliyor,gidene de 'neden gittin' denmiyordu.

Peki o halde neye dayanarak 'Atatürk milleti dinsizleştirmeye çalıştı'','Hedef islamı yok etmekti' vs diyebiliyorsunuz?Asıl bu dönemde Türkiye'de dinsizlik artmıştır.Buyur size yakın bir kaynaktan vereyim;https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/rasim-bolbol/imam-hatipli-deist-basortulu-ateist-mi-23725.html

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/abdurrahman-dilipak/deizm-pozitivizmin-cocugu-mu-35547.html

Ayrıca Atatürk Osmanlı'nın son dönemlerinde yetişmiş büyük bir asker ve devlet adamıdır.Osmanlının çöküşünde birçok başarılı Paşa'da yetişmiştir.Ancak hiçbiri Atatürk kadar başarılı değildir.Dahası deha değildir.Hepside bunun farkındadır.O nedenle Atatürk milli mücadeleyi başlattığında yurdun genelindeki tüm komutanlar ona itaat etmiştir.Onu liderleri olarak görmüşler ve onun emirlerini uygulamışlardır.Dahası Atatürk 9 Temmuz 1919'da askerlikten istifa ettiğinde hiçbir resmi görevi kalmamıştı.Üstüne Padişah ve onun hükümeti o sıralar Erzurumda bulunan 15.Kolordu komutanı Kazım Karabekir Paşa'dan Atatürk'ü tutuklamasını ve İstanbul'a geri göndermesini emretmişlerdi.Ancak o bizzat Padişahın vermiş olduğu tutuklama emrine uymamış ve askerlikten istifa eden o esnada hiçbir resmi görevi olmayan Atatürk'e bağlılık bildirerek Padişahın dahası halifenin emrini çiğnemiştir.

Dahası milli mücadeleye katılan askerlerin tamamı 'din devleti devam etsin' diye değil milliyetçi duygularla bu mücadeleye katılmıştır.Şeriat isteyenler,padişahlık ve hilafet isteyenler Milli Mücadelenin karşısında yer almış,Padişahın kurup desteklediği hilafet ordularında ve kuvay-ı inzibatlarda yer almıştır.Anadolunun dört bir yanında şeriatçılar ondan fazla iç isyan çıkarmıştır.Yani öyle 'Milli mücadele şeriatı isteyen halk tarafından yapıldı Atatürk daha sonra onlara ihanet etti' gibi bir durum efsaneden başka birşey değildir.Milli Mücadele milliyetçi,laik ve aydın Türk subaylarının ve onlara inanan halkın katılımıyla yapıldı.Bunun karşısında olanlar ise dinci ayaklanmalarda,hilafet ordularında ve kuvay-ı inzibatların tarafında yer aldı...

Evet,bu ülke Atatürk olmaksızın yine bağımsız olabilirdi.Ancak bugünkü anlamda Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet olmazdı.Bugünkü arap ülkelerine benzer bir ülke olur çıkardık.Türkiye'yi Türkiye yapan Atatürk ve onun sağlığında yapılan inkılaplardır.Eğer o ve inkılapları olmasaydı bugün Türkiye bir Afganistan,bir Pakistan,bir İran,bir Suriye,bir Irak,bir Mısır olabilirdi...Eğer bugün Türkiye gerek insan hakları olsun,gerek hukuku olsun,gerek demokrasisi olsun tüm İslam ülkelerinden ilerideyse bu Atatürk'ün eseridir.

İster kabul edin ister etmeyin.Gerçek bu...

1.dünya savaşında haçlı ordusuna yenilmişsin hemde büyük bir yenilgi az buz değil osmanlı nalları dikmiş.

cumhuriyet ilk dönemlerinde hristiyan dünyasına batıya jest olsun diye yapılmıştır, ozamanki savaşlarda ana fikir daha fazla diniydi herkes dini ve ulusu için savaşıyordu.

islamcı yobaz kafaları sevmediğim gibi kemalist yobazlarıda sevmem sanki çok büyük zaferle çıktında savaşlardan he he Atatürk suçlu diyecem,tekrar kilise yapılmadığına çan takılmadığına dua etsinler baskıyla o bile olurdu,Atatürk orta yolu buldu zekice bir adımdı.

Ha tekrar cami yapılmasıda açık bir güç elde etme, gövde gösterisidir oda bir gerçek onuda muhalif trolleri kabul etmeli, ülke ekonomik yara aldı ama bağımsız(batı sömürgesi olmayan) politika üretme olarak şu an cumhuriyet tarihinin en iyisi.

''ama bağımsız(batı sömürgesi olmayan) politika üretme olarak şu an cunmhuriyet tarihinin en iyisi.''

Yahu kerimjem gece gece espri yapma, uyku açma allasen. 

sırf bu mahlukatlar için cehennemde özel bir yer olacağına inanıyorum

Bu metin Atatürk’e mi ait emin misin?

gayet oyle işinize gelmiyor o ayrı abd kalk dese kalkan otur dese oturan bir Türkiye yok artık sizde farkındasınızda ah şu şerbetli ideolojiler. 

Doğru. Böyle olmasaydı forumda kerimcem isimli üyeler akp en refah, refahlık=ülkeyi satmak şeklinde yazılar yazardı. Ama neyseki senin gibi tamamen objektif, hiç ideolojik düşüncesi olmayan, hep tutarlı ve samimi olan bir üye var. 

Allah senin belanı versin imam efendi.

Siyasal islamcıların ne hırsız , soysuz , onursuz , hainler oldukları iyice ortaya çıktı , tek kurtuluşları kin ve nefret.İt ürür , kervan yürür.

Kerimcem'in yurt dışına kaçış planları ve önerdiği ülkeler...  

Abd'ye kaçan teyze kızı ve eşi...

Ulan ne adamsın ya hayatın tam bir csb  

teyze kızı ağır kemalist karı koca yine tuzağa düştün ha şunuda yazıyım burdaki refahları 10+ kat daha iyiydi dublex sivri ada manzaralı evde kalırken teksasda 60 m2 kümesteler şu an. camdan otlayan inek çekiyorlar 

sizin gibi siyasi kafayla gittiler zaten rte var diye yoksa ikisininde burda maaşları yüksekti tuzu kuruydu.

Çok bi seversin ya Cumhurbaşkanını... Bırak bu işleri 2k23  

Ayasofya'nın camiden müzeye çevrilmesini o dönem Türkiye'nin güçsüzlüğüne bağlayanından tut bunu hrıstiyanlara yaranmak maksadıyla olduğunu iddia eden klasik siyasal islamcılar vardır.Hatta bazıları hızını alamayıp Türkiye'nin Ayasofya'yı yeniden cami yaparak tekrar büyük devlet olduğunu Dünya'ya ilan ettiğini söyleyenlerde olmuştur.Ancak bunlar tek kelimeyle 'saçmalık'tır.En son geçenlerde birisi Amerikalı yatırımcıları ülkemize çekmek için bir toplantı yapmıştı.Biz şimdi Ayasofyayı açarak Dünya'ya ayar verdiysek neden Amerikalı yatırımcıları ülkemize çekmek için uğraşıyoruz?Dahası ülkemize turist gelsin diye kendi halkımızı aşağlıyacak şekilde 'turistlerle temas kuracak her Türk vatandaşı aşılı olacak' diyoruz?Hani Ayasofyayı açarak Dünya'ya ayar vermiştik?Demek ki büyük güç olmak Ayasofyayı yeniden cami yapmakla olmuyormuş değil mi?

Atatürk Ayasofya'yı camiden müzeye çevirmiştir zira bu yerin tarihi yapısından dolayı 'müze olarak' tüm Dünya insanlığının ortak yapısı olarak görülmesini istemiştir.Ayrıca yeni Türkiye'nin din temelli olmadığını,laik ve çağdaş bir ülke olduğunu Anadoluda müslümanlık öncesi tarihide sahiplenen bir anlayışta olduğunu göstermek istemiştir.Bu durum 1934'ten 2020'ye kadar devam etmiştir ve Dünyanın takdirini kazanmıştır.Ancak 2020'de yeniden cami olmasıyla beraber bu yapı sadece müslümanlara ve özellikle Sünni mezhebine bağlı olanlara ait bir yer olmuştur.Yani küresel özelliğini yitirmiş ve Türkiye'ye karşı önyargıları arttırmıştır.Türkiye 'güçlü' olduğunu göstermemiş aksine bir asır geriye gittiğini göstermiştir.

Dahası Cumhuriyet devrinde ibadethaneden müzeye çevrilen tek yerde Ayasofya olmamıştır.Trabzonda bulunan Sümele Manastırı 1923 yılına kadar açık kalmış ancak bu tarihten sonra bölgede bulunan Rum nüfusun Lozan anlaşması çerçevesinde mübadele kapsamıyla Yunanistana gönderilmesiyle beraber kapatılmıştır.Daha sonra ise müzeye çevrilmiştir.Söz konusu yerin müzelik statüsünün zarar görmesi ise 2010 yılında olmuş ve 2010 yılından itibaren Ortodoks kilisesinin burada her yıl ayinler yapmasına izin verilmiştir.Şimdi asıl sorulması gereken soru şudur;Rumların olmadığı,ortodoks hrıstiyanların olmadığı bir yerde müzeye çevrilen bir manastır tekrar neden ibadete açılır?Neden hrıstiyanların burada her yıl ayin yapmasına izin verilir?Sadece meraktan soruyorum...

Bir başka hrıstiyanlara ait yer ise Akdamar kilisesidir.Bu kilise D.Anadoluda Ermeni nüfusunun azalması üzerine 1917 yılında kapatılmıştır.Kapatılan bu kilise 2005 yılında bizzat devlet tarafından tamiratı yapılmış ve 2007'de müze olarak tekrar açılmıştır.Müze olmasından birkaç yıl sonra ise 2010 yılından itibaren Ermenilerin her yıl burada ayin yapmasına izin verilmiştir.Şimdi hrıstiyan nüfusun neredeyse hiç olmadığı ve 1917'de kapatılan bir kilise neden tamir edilir ve tekrar her yıl bir kereliğine olsa da ibadete açılır?Hayır yani sadece meraktan soruyorum...