Şimdi Ara

Ateist İçin Kötülük Nedir? Neden Vardır? (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
114
Cevap
1
Favori
3.699
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Konu ile alakası ne?

    İzlemedim belki izlerim bu hafta da spoiler niye veriyon? Küfür ederim bak hiç sevmem spoiler verenleri
  • WILDBOYS kullanıcısına yanıt
    Unflushable diye bir tabir var sen ondansın galiba

    Ben bu fıkranın imamlı versiyonunu dinlemiştim, Hristiyan versiyonunun sonu farklı imiş, ateist versiyonunda ne oluyor acaba sonu mutlu son oluyor mu bari
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Spoiler sayılmaz ama yinede editledim İnançsız birinin kötülük yapmama sebebi empati.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Seni köftehor seni

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Editlediğin için teşekkürler, aklıma ne geldi GOT 7. sezon tüm bölümler bitince izleyecem dediydim, bir arkadaş da aynen benim gibi davrandı ama dediki hiç olmadık yerde futbol programından spoiler ı yedim, ertesi gün aslen İstanbul'da yaşıyor olan çocukluk arkadaşım evlenmek(aile rızası için düğün) için geldi en az 2-3 senedir görmüyordum açıkçası, oturuyoz sohbet ediyoruz topluca, bu muhabbeti yaptı yine diğer arkadaş dedi ulen hiç ummadığım yerden spoiler yedim falan ve bu evlenecek olan da bana spoiler ı verdi Dedi şunu mu diyon. Hay senin ...... Ejderhanın göz rengi durumunun sebebi diyim anlarsın izlemişsen. İyi küfür ettiydim bölümleri izlerken.

    Hee şimdi birkaç bölüm sonra bu olacak demekki şeklinde izlemek hiç sarmıyor özetle.

    --

    Ben konuyu evrimin hangi aşamasında ilk kötülük oldu ve neden kötüyüz DNA'sal olarak; ateist bakış açısına göre fikirler almak istedim diye açtım. Tanrı yoksa da kötülük var bu düzende neticede.


    Empati veya başka birşey için inanç gerekmiyor. Empati yapamam ben pek mesela duygu pek besleyemem çünkü ama eskiden beri kötülük yapmadım kolay kolay kimseye. Bu karakter meselesidir benim için. Kendine yapılmasını istemediğin davranışı başkasına yapmama felsefesidir, benim konumla alakalı değil yani söylediğin.

    Bir sürü Müslüman katil varken bir sürü iyiliksever ateist var bu dünyada, ben ateistleri kötü olarak algılamıyorum, kaldıki sınıfına göre taraf tutan insanları da sevmedim hiç bir zaman, bu sebepten hep bertaraf oldum.




  • WILDBOYS kullanıcısına yanıt
    Yok ben senin için demiştim ancak fıkralarda mutlu son görebilirsin çünkü

    Ben bu tarz fıkraları aptalca bulurum komik bile değildir gözümde. Özellikle kadınları aşağılayan ve erkeklerin cinsel dürtüsünün fazlalığını normalleştiren tarzdan fıkralar bunlar.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Filmde hem kötülüğün sebebi (kapitalizm) hem de kötülük neden yapılmamalı (empati) ikisi de var



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 24 Nisan 2020; 21:30:15 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    The platform filmini izle. İnançsız birinin kötülük yapmama sebebi empati. Bugün ben sana kötülük yaparsam yarın sen bana yapacaksın ya da sevdiklerime.
    nickin gibi dimi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: speedyDNA

    nickin gibi dimi

    Alıntıları Göster
    Anlamadım
  • ... şimdi?
  • Pişmemiş yumurta sendromu ve doğum sonrası komplikasyon. Bu iki kavram çok iyi anlaşılmak zorunda. Yoksa kötülüğün tanımını ve özellikle ateist için tanımını yapamayız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Biz evrimin kötü olduğunu bas bas bağırmaya devam edeceğiz

    Evrim kötü bilim iyidir

    Evrim bilime zıttır ve terbiye edilmesi gerekir
  • Sperm gibi Bi tavır fikir ve akımları da içerirse bu pişmemiş yumurta dır.

    Sperm anneyi bacıyı tanımaz döller. Ula bu 5. Çocuk olacak ben ettim sen etme dersin dinlemez. İleride ceninin beyni oksijensiz kalıp sakat olacaktır bana ne der.

    Ateisti testi ideologu VS si de aynen böyle davranıp artık sadece sperm değil spermi yımırtasın yiğidim dediğinde höö diye Bi ses vermişse buna fikriyatın yobazı değil(yobaz yaboz Bi kuş türüdür) hala mı pişmedin kanki denir. Bu şahsiyet insanımsı kılığında dolaşabilir ancak halen aynen iade kuralı gereği geldiği yere iadesi gerekir ki buna mevlevilik öğretilsin. Piştim ve yandım diyebilesin. Binaenaleyh ne olursan ol gel denmiş.

    .......

    Bu zat pişerse doğum sonrası komplikasyonu ve onun adı evrim değil panpayı da idrak edebilir. Temel şart yürüyen yımırtamsı olmamak hali.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 1 Mayıs 2020; 3:0:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sevmek iyidir..Birseyi sevdiginizde vucudunuzda buna tepki verir ve bu size iyi gelir..Sizi iyi geldigi icin sevmek iyidir..Ama ben mesela kop3klerin havlamalarindan rahatsiz oluyorum..Simdi kop3kleri sevsem bu benim icin hicte iyi olmayacak..Eger onkari sevmessem havlamalarinida duymam ve boylece rahatsiz olmam bu bana iyi gelir..O halde bir neden varsa birsey size gore ya iyidir ya da kötu.Ticaret gibi eger kopekleri sevmessem karsiliginda rahatsiz olmam ve bu benim icin iyi..Ama nedensiz bir sekilde sevmek, bir hesap icinde olmamak karsilik beklememek sanirim sadece iyidir..Toplumda insanlar gibi bazi degerlere ve isteklere sahip, toplumumuzun degerlerine gore olaylar ya iyi olur ya da kotu...Cinayet kotudur hirsizlik da kotudur..Bu topluma gore degerlerimize ve toplum ahlakina gore kotudur..Ama belkide cinayet ve hirsizlik yapan kisi icin iyidir altinda oturttugu bir neden olabilir..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Kötülük tıpkı ekonomideki değer gibi mutlak olarak hesaplanabilir bir nosyon değil. Birisinin kötülüğü bir başkasının iyiliği oluyor, mesele tamamını veya olabildiğince çok kişinin iyiliğini ortaya koyan ortak bir zemin uydurmak. Bu bağlamda gümüş ve altın ilkeleri savunuyorum: Kimse öldürülmek istemez, kimse soyulmak istemez, kimse işkence görmek istemez - o halde hiç kimse öldürmemeli, soygun yapmamalı vs - şeklinde uzatabiliyorum.

    Tanrı nosyonu kötülük problemine kendine has bir sorun katıyor: Euthyphro ikilemi. Tanrıdan bağımsız iyilik ve kötülük varsa Tanrının mutlak iyilik ve kötülük arasında bir tercih şansı yok, tanımsal - iyicil - sonsuz güçte iradesi mutlak kötülüğü yapamaması veya mutlak kötülüğün yapılmasını ahlaki olarak emredememesiyle kısıtlanıyor. Tanrı eğer neyin iyi neyin kötü olduğunu kendisi emrediyorsa, o zaman iyilik ve kötülük tamamen keyfi oluyor.
    Teistik meta etik teoriler ahlâka dair iki kavramı açıklamak üzere inşâ edilir: iyi yahut değer kuramı ve deontik yükümlülükler. Euthyphron ikilemi ilahi buyruk teorisini (Divine Command Theory) iyi ya da değer kuramı olduğunu düşünen teistlere yapılan bir eleştiri. Divine Command Theory bir deontic obligation kuramıdır. Bir iyi yahut değer kuramı değildir. Yani divine command theory, ahlâki sorumlulukların Tanrı'nın emirlerinden, iradesinden kaynaklandığını öğretir. Bir kuramın ilahi buyruk kuramı olarak adlandırılmayı hak etmesi için, araçsal yahut ahlâki olmayan içsel iyilikleri, hatta ahlâki iyiyi BİLE Tanrı'nın iradesinde temellendirmesi gerekmez!

    Sonuç itibariyle temel ayrımları tam olarak kavrayamamışsın. Euthyphron ikilemi amatörce bir argümandan fazlası değil. İlahi buyruk kuramı (DTC) üzerine sağlıklı bir şekilde konuşabilmek için söz konusu literatürde Robert Merrihew Adams okuması yapmak elzemdir. 



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 13 Mayıs 2020; 16:1:4 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bence ateizm ve ateistler gereğinden fazla önemseniyor.
    Peynire ineğe tapanlar bana göre ateistlerden daha değerli, en azından kendine faydalı olan birşeye karşı ritüel yapıyorlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-596C9B846

    Teistik meta etik teoriler ahlâka dair iki kavramı açıklamak üzere inşâ edilir: iyi yahut değer kuramı ve deontik yükümlülükler. Euthyphron ikilemi ilahi buyruk teorisini (Divine Command Theory) iyi ya da değer kuramı olduğunu düşünen teistlere yapılan bir eleştiri. Divine Command Theory bir deontic obligation kuramıdır. Bir iyi yahut değer kuramı değildir. Yani divine command theory, ahlâki sorumlulukların Tanrı'nın emirlerinden, iradesinden kaynaklandığını öğretir. Bir kuramın ilahi buyruk kuramı olarak adlandırılmayı hak etmesi için, araçsal yahut ahlâki olmayan içsel iyilikleri, hatta ahlâki iyiyi BİLE Tanrı'nın iradesinde temellendirmesi gerekmez!

    Sonuç itibariyle temel ayrımları tam olarak kavrayamamışsın. Euthyphron ikilemi amatörce bir argümandan fazlası değil. İlahi buyruk kuramı (DTC) üzerine sağlıklı bir şekilde konuşabilmek için söz konusu literatürde Robert Merrihew Adams okuması yapmak elzemdir. 

    Alıntıları Göster
    Rölatif iyi ve kötüden ziyade tanrıyı daha çok araçsal ya da değil hatta ahlaki ya da değil mutlak iyi ve kötüyle bağlantılı algıladığım için bu sonuca ulaşıyorum. Yaptığım tek şey iyilik ve kötülüğün bağımsızlığı veya belirleyiciliği yaklaşımında deontiyi tanrıya uygulamak ve omnipotent / iyicil tanımlı varlığı arasında bir çelişki oluşturmak iyilik ve kötülüğün bağımlılığı ve tanrının belirleyiciliği durumunda iyilik ve kötülüğün tek kaynağının tanrının salt buyruğu (buyruk => keyfilik) olduğunu vurgulamak. Sonuçta evreni yaratan tanrı. Buyruk illa ki ahlaki olmak zorunda değil. Ama değer kuramında bir yeri olmak, ve bence oradan buradan mutlak iyiye, hak olana çıkmak zorunda. Literatür eksiğim varsa affola bir din felsefesi uzmanı veya teolog değilim. Aksine baya popüler düşünen, kendisine Hıristiyan diyen ama din veya felsefe literatürünün ürünlerini bilmeyen bir Amerikalı gibi yazdım. Genel izleyici kitlesi olarak kafamda böylesi insanlara hitap etmek vardı. Yani açıkça popüler ve amatörce yaklaştığımı kabul ediyorum. Birinci dereceden ilgilendiğim hatta hoşuma giden mevzular bile değil bunlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 13 Mayıs 2020; 16:10:56 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nat Alianovna

    Rölatif iyi ve kötüden ziyade tanrıyı daha çok araçsal ya da değil hatta ahlaki ya da değil mutlak iyi ve kötüyle bağlantılı algıladığım için bu sonuca ulaşıyorum. Yaptığım tek şey iyilik ve kötülüğün bağımsızlığı veya belirleyiciliği yaklaşımında deontiyi tanrıya uygulamak ve omnipotent / iyicil tanımlı varlığı arasında bir çelişki oluşturmak iyilik ve kötülüğün bağımlılığı ve tanrının belirleyiciliği durumunda iyilik ve kötülüğün tek kaynağının tanrının salt buyruğu (buyruk => keyfilik) olduğunu vurgulamak. Sonuçta evreni yaratan tanrı. Buyruk illa ki ahlaki olmak zorunda değil. Ama değer kuramında bir yeri olmak, ve bence oradan buradan mutlak iyiye, hak olana çıkmak zorunda. Literatür eksiğim varsa affola bir din felsefesi uzmanı veya teolog değilim. Aksine baya popüler düşünen, kendisine Hıristiyan diyen ama din veya felsefe literatürünün ürünlerini bilmeyen bir Amerikalı gibi yazdım. Genel izleyici kitlesi olarak kafamda böylesi insanlara hitap etmek vardı. Yani açıkça popüler ve amatörce yaklaştığımı kabul ediyorum. Birinci dereceden ilgilendiğim hatta hoşuma giden mevzular bile değil bunlar.

    Alıntıları Göster
    “ Rölatif iyi ve kötüden ziyade tanrıyı daha çok araçsal ya da değil hatta ahlaki ya da değil mutlak iyi ve kötüyle bağlantılı algıladığım için bu sonuca ulaşıyorum. Yaptığım tek şey iyilik ve kötülüğün bağımsızlığı veya belirleyiciliği yaklaşımında deontiyi tanrıya uygulamak ve omnipotent / iyicil tanımlı varlığı arasında bir çelişki oluşturmak iyilik ve kötülüğün bağımlılığı ve tanrının belirleyiciliği durumunda iyilik ve kötülüğün tek kaynağının tanrının salt buyruğu (buyruk => keyfilik) olduğunu vurgulamak.“

    Anlıyorum fakat üstte belirttiğim gibi Divine Command Theory bu tür bir iddia içermiyor. DCT sadece deontik yükümlülüklerimizi açıklayan bir teori. Sen DCT’nin iyi yahut değer kuramı olduğunu düşünerek yapıyorsun bu eleştiriyi. Üstte bunu anlatmaya çalışıyorum. Senin itirazın Ockhamlı William gibi DCT’yi bir tür iyilik yahut değer kuramı olarak anlayan kişiler için geçerli sadece.

    Ancak ikilemden farklı olarak keyfilik itirazı adında bir itiraz var. Bu itirazın ikilemden farkı: Tanrı’nın deontik yükümlülüklerimizi keyfi olarak belirlediği. Bu tür bir argüman ikilemden daha ciddiye alınır seviyede. Lakin o bile amatör işi. Ama konumuz bu olmadığı için oraya girmeyeyim şimdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 13 Mayıs 2020; 16:49:29 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ateist felsefecilere sormuşlar mı benim sorduğum soruyu?

    Tanrı yok diyorsunuz o zaman kötülüğün sebebi ateist zaman sürecinde nasıl oluşmuştur? Evrimsel süreçte ve tanrının olmadığı bir durumda aslanın ceylanı öldürmesi kötülük sayılıyor mu? Sayılmıyorsa neden sayılmıyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    Ateist felsefecilere sormuşlar mı benim sorduğum soruyu?

    Tanrı yok diyorsunuz o zaman kötülüğün sebebi ateist zaman sürecinde nasıl oluşmuştur? Evrimsel süreçte ve tanrının olmadığı bir durumda aslanın ceylanı öldürmesi kötülük sayılıyor mu? Sayılmıyorsa neden sayılmıyor?
    Bu sorunun anlamlı olduğunu düşünmüyorum yani ateistler ve teistler açısından fark yaratacak bir soru değil bu. Teizm ile kötülükler arasındaki problem kötülüklerin neyden kaynaklandığı değil, Tanrı’nın kötülüklere neden izin verdiğiyle ilgili. Ateizm ve teizm için kötülük aynı iki kategoriden kaynaklanır:

    1)Doğal Kötülükler: Doğa yasaları veya ahlâki fail olmayan varlıklar tarafından ortaya konulmuş kötülükler. Deprem ve sel doğa yasaları sonucu meydana gelmiş bir kötülük iken, aslanın ceylanı yemesi ahlâki fail olmayan varlık tarafından ortaya konan bir kötülük biçimidir.

    2)Ahlâki Kötülükler: Özgür iradeli ahlâki fail olan kişilerce ortaya konulmuş kötülükler. Bir babanın bebeğine işkence etmesi gibi.

    Dediğim gibi kötülüklerin kaynağını sormak farklı, Tanrı’nın kötülüklere neden izin verdiğini sormak farklı. Tanrı neden kötülüğe izin veriyor sorusu çok çetrefilli. Ona burada girmem mümkün değil. Bir sürü teodise ve şu an gözde olan şüpheci teizm yaklaşımı mevcut. Şuraya yönlendireyim:https://plato.stanford.edu/entries/skeptical-theism/

    Hatta yeni ateistlerin en yaygın argümanı da kötülük probleminin bir versiyonudur. Örneğin İslam’a yaygın yapılan itirazlardan; hırsızların elinin kesilmesi, kadın dövmenin serbest olması vb. içeriklerle ahlâken kusursuz bir Tanrı arasında bir gerilim olduğunu söyleyen bir versiyon diyebiliriz. Klasik kötülük probleminden farklı olarak kutsal kitaplardan çıkarılan ilahi buyruk kuramı devreye giriyor burada. Başarılı buluyor musun dersen net bir şekilde hayır derim. Hatta İslam’da mürtedin katlini reddetmek için iyi gerekçelerimiz olmasa bile-ki bence yok ama bunu tartışmak istemiyorum- mürted katletmek bir sorun değil bence. Dikkat et mürtedi öldürmek ahlaken doğrudur demiyorum, bu İslam için sorun değildir diyorum. Buradan İslam’ı ya da herhangi bir dini eleştirmek güçlü bir argüman değil. Neden değil orası uzun konu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 13 Mayıs 2020; 18:47:5 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.