Şimdi Ara

Atatürk' ün Türk İnsanına 'Öğretilmeyen' Bazı Özdeyişleri

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
103
Cevap
0
Favori
25.065
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ATATÜRK'ÜN GÖRMEZDEN GELİNEN VE TÜRK İNSANINA ÖĞRETİLMEK İSTENMEYEN BAZI ÖZDEYİŞLERİ:


    --"Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle
    öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır.
    Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde
    kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının
    tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu
    bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne aleme yeni
    ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek."



    --"Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir
    müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu
    sahne 7 bin senelik, en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın
    rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın
    yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden,
    yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra
    onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Bir
    gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk
    oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan
    güneştir.

    Tanrı nasip eder, ömrüm vefa ederse; Musul, Kerkük ve Adaları geri
    alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine
    katacağım !

    Türkiye Türklerindir!

    İstanbul'da çıkan bir gazeteyi Kaşgar'da ki Türk de anlayacaktır."

    Kanını taşıyandan başkasına inanma!

    Birgün, ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı
    alsınlar, yapıversinler.


    Hayattaki yegane üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu
    tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar
    çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok
    iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."



    Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz.
    Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri
    ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet
    de o kadar kuvvetli olur

    Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek
    olaganüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir

    Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan günestir


    Ülkeniz sizindir, Türklerindir. Bu ülke, tarihte Türk tü bugün de
    Türk tür ve sonsuza dek Türk olarak yasayakcaktir


    Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu
    ne olursa olsun, en evvel, herşeyden evvel Türkiye'nin istikbaline,
    kendi benligine, millî an'anelerine düşman olan bütün unsurlarla
    mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir

    Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur!

    Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde
    kuvvet bulacaktır.

    Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. Türk
    milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe
    konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluğuna
    bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz."

    Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. Kurtuluş Savaşı'nda benim
    de milletime ettiğim birtakım hizmetler olmuştur zannederim. Fakat,
    bunlardan, hiçbirini kendime maletmedim. Yapılanın hepsi milletin
    eseridir dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Mazide sayısız
    medeniyet kurmuş bir ırkın ve milletin çocukları olduğumuzu ispat
    etmek için, yapmamız lazım gelen şeylerin hepsini yaptığımızı ileri
    süremeyiz. Bugüne ve yarına bırakılmış daha birçok büyük işlerimiz
    vardır. İlmi araştırmalar da bunlar arasındadır. Benim arkadaşlarıma
    tavsiyem şudur: Şahsınız için değil fakat mensup olduğumuz millet
    için elbirliği ile çalışalım. Çalışmaların en büyüğü budur."

    Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük ve şümullü medeniyetlere de
    sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana
    bildirmek bizler için bir borçtur.

    Bütün dünya bilmeli ki; karşımızda böyle bir düşman oldukça onu
    affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düşmana merhamet, aciz
    ve zaaftır; bu insaniyet göstermek değil, insanlık hassasının yok
    olduğunu ilan eylemektir.

    Yurttaşlarım! Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en
    büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye
    Cumhuriyeti'dir.

    Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır.

    Türk Milleti yüzyıllardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli
    yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlatlarından
    ibarettir. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve
    yaşamayacaktır.

    Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost olmayalım. Böylelerine
    karşı...'Türk'üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!' diyelim.


    Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki ASİL kanda mevcuttur....


    Atatürk Samsun'a gitmek için yola çıktığında İngilizler Anadolu'ya silah, cephane vs. götürülmesini engellemek amacıyla gemiyi kontrole gelmişlerdi. Ardından gemi düşman zırhlılarının arasından geçerek yola çıkmıştı. İşte bu sırada Hikmet Gerçekçi'nin anılarından öğrendiğimize göre Atatürk şöyle demişti:

    "Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetlerine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde. Bunlar hürriyet uğrunda ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz Anadolu'ya ne silah, ne cephane götürüyoruz. Biz ideali, imanı götürüyoruz!"


    Türk milleti kurtuluş savaşından beri, hattâ bu savaşa atılırken bile mahkûm milletlerin hürriyet ve bağımsızlık dâvalariyle ilgilenmeyi, o dâvalara yardım etmeyi benimsemiştir. Böyle olunca kendi soydaşlarının hürriyet ve bağımsızlıklarına kayıtsız davranması elbette uygun görülemez. Fakat milliyet dâvası şuursuz ve ölçüsüz bir dâva şeklinde mütalâa ve müdafaa edilmemelidir. Milliyet dâvası siyasî bir mücadele konusu olmadan önce şuurlu bir ülkü meselesidir. Şuurlu ülkü demek, müsbet ilme, ilmî usullere dayandırılmış bir hedef ve gaye demektir. O halde propagandalarda müsbet usullere müracaat etmek şarttır. Hareketlerin imkân sınırları ve sıraları mutlaka hesaba katılmalıdır. Türkiye dışında kalmış olan Türkler, ilkin kültür meseleleriyle ilgilenmelidirler. Nitekim biz Türklük dâvasını böyle bir müsbet ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz.


    Tarihi, vukuat, hâdisat ve müşahadat hep insanlar ve milletler arasında, hep milletin hâkim olduğunu göstermiştir. Milliyet prensibi aleyhindeki büyük mikyasta fiilî tecrübelere rağmen, yine milliyet hissinin öldürülemediği ve gene kuvvetle yaşadığı görülmektedir. Tarih, bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez.
    Temmuz 1919


    Milletin varlığını devam ettirmek için fertleri arasında düşündüğü müşterek bağ, asırlardan beri gelen şekil ve mahiyetini değiştirmiş, yani millet, dinî ve mezhebî bağlar yerine Türk milliyeti bağı ile fertlerini toplamıştır.
    Kasım 1925


    Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.
    1930


    Türk milletinin kuruluşunda etkili olduğu görülen tabiî gerçekler şunlardır: a) Siyasî varlıkta birlik. B) Dil birliği. C) Yurt birliği. D) Irk ve menşe birliği. E) Tarihî karabet. F) Ahlâkî karabet.


    "Mazinin kararsız, çürümüş zihniyeti ölmüştür. Bütün dünya bilmelidir ki, Türk milleti hakkını, haysiyetini, şerefini tanıtmağa kadirdir. Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vücut olarak ayağa kalkar. Haysiyetinin bir zerresine, vatanın bir avuç toprağına vuku bulacak tecavüzün bütün mevcudiyetine vurulmuş darbe olacağını artık Türk milletinin farketmediğini sanmak hatadır."


    Türkiye'de Yahudiler aleyhine hareketler olduğu sıralarda Atatürk Çanakkale'ye gelir. Kalabalığın arasından bir yahudi sıyrılarak: "Paşam, bizi kovuyorlar, biz ne yapacağız?" der. Bunun üzerine Atatürk yahudiye kim olduğunu sorar ve cevabını alır.
    -Sizi kim kovuyor? der, polis mi, asker mi hükümet mi?
    Yahudi şaşırır:
    -Hayır, halk kovuyor!
    Bunun üzerine Atatürk şu üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken sözünü söyler:
    -Halk isterse beni de kovar!
    Ve uzaklaşır..


    "Biz Balkanları niçin kaybettik biliyor musunuz? Bunun tek bir sebebi vardır. Bu da Slav araştırma cemiyetlerinin kurduğu Dil Kurumlarıdır, bizim içimizde yaşayan insanların millî tarihlerini yazıp millî şuurlarını uyandırdığı zaman biz Balkanlarda Trakya hudutlarına çekildik."

    ATATÜRK, 1933


    VATAN TOPRAĞI KUTSALDIR
    KADERİNE TERKEDİLEMEZ!!!!!!!

    ATATÜRK


    YÜKSEL TÜRK! SENİN İÇİN YÜKSEKLİĞİN HUDUDU YOKTUR!"

    ATATÜRK



    Arzumuz dışarıda bağımsızlık, içeride kayıtsız ve şartsız millî egemenliği korumadan ibarettir. Millî egemenliğimizin hattâ bir zerresini bozmak niyetinde bulunanların kafalarını parçalayacağınızdan eminim."

    ATATÜRK (1923)

    (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri II, sayfa: 71-72)



    Milli sınırlarımızın güneyde Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi içine alacak sekilde son bulduğunu" ifade etmis ve el yazısıyla "alacağım" diyerek Kerkük, Musul ve Süleymaniye'yi göstermistir.

    ***
    ...Milli arazimizden en ufak bir parçasını bizden koparmaya çalışmak pek haksız bir hareket olur. Buna kat'yen müsade etmeyiz.

    ...Efendiler, arazi meselesi ve hudut meselesi Misak-i Milli'nin malim-i aliniz birinci maddesinin daireyi şümulüdür, Misak-i Milli şu hat bu hat diye hiçbir vakit hudut çizmemiştir, o hududu çizen şey milletin menfaati ve heyeti celilenin isabetli kararıdır. Musul meselesinin hallini muharebeye girmemek için bir sonraki talik etmek demek ondan sarfi nazar etmek demek değildir. Belki bunun istihsali için daha kuvvetli olabileceğimiz bir zaman intizardır. Bugün sulh yaparız, bir ay sonra iki ay sonra Musul meselesini haletmek için kıyam ederiz.

    (TBMM Gizli Celse Zabitlari,cilt 3/27 Subat 1922)

    -- Özetle Atatürk'ün üzerinde durdugu Kerkük'ün bir Türk toprağı olduğu, vazgeçmenin mümkün olmadığıdır. Askeri olarak güçlü bir zamanımızda mutlaka alınacağını işaret etmiştir. Misak-ı Milli hudutlarını da millet menfaatlerinin çizdigini belirtmiştir.

    ***

    1933 yılında, Amerikalı General McArthur'un "Sizin Türkiye'nin geleceği hakkında tasavvurlarınız nedir?" sorusuna, Büyük Önder Atatürk, "Allah, nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya'yı Türkiye hudutları içine katacağım" cevabını verir.

    ***

    ...İzmir'de 30 Ocak 1923'te basın mensuplarına beyanat veren M. Kemal Paşa görüşlerini kesin ifadelerle dile getirir:

    "Musul vilayeti, Türkiye Devleti'nin milli sınırları içindedir. Buraları anavatandan koparıp şuna buna hediye etmek hakkı kimseye ait olamaz. Cemiyet-i Akvam ile bu meselenin münasebeti yoktur!"



    Türk Milleti yüzyıllardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlatlarından ibarettir. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır."

    GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, 21 Haziran 1922


    "Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür."

    ATATÜRK, Ekim 1933



    ''Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. Fakat yarın ne olacağını bugünden kimse kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir...

    Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprülerini sağlam tutarak. Dil bir köprüdür. İnanç bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde birleşmeliyiz. Onların (Dış Türkler'in) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli...''

    29 EKİM 1933
    Mustafa Kemal ATATÜRK



    Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve TÜRK MİLLİYETÇİSİYİZ, Cumhuriyetimizin dayanağı TÜRK topluluğudur.Bu topluluğun fertleri ne kadar TÜRK Kültürüyle dolu olursa o topluluğa dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.Bu memleket tarihte TÜRK'tü,halde de TÜRK ve ebediyen de TÜRK olarak yaşayacaktır.

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK



    Atatürk'ün Adana Türkocağı'nda Çiftçiler tarafından verilen ziyafette yaptığı 20 Mart 1923 Salı tarihli konuşmadan bir alıntı yapalım*:

    "Milletleri yükselten bu hususa bir âmil daha ilâve edelim: Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalı. Bu alelâde bir intikam değil, hayatına, istikbaline, refahına düşman olanların zararlarını dermeyi hedef tutan bir intikamdır."

    "Bütün dünya bilmeli ki karşımızda böyle bir düşman oldukça onu affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düşmana merhamet aciz ve zaaftır; bu insaniyet göstermek değil, insanlık hassasının yok olduğunu ilân eylemektir."

    *Sadi Borak, Atatürk ve Edebiyat, s.153'ten naklen "Atatürk Adana Türkocağı'nda" Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi, Şubat 2003-194, s.23



    Millî egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun."

    Mustafa Kemal ATATÜRK


    ATATÜRK'ÜN YAZDIĞI ŞİİR

    HAKİKAT NEREDE?

    Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
    Tuna ezelden Türk diyarıdır.
    Bilinen tarihler söylememiş bunu
    Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
    Dinleyin sesini doğan tarihin,
    Aydınlıkta karaltı, karatıda şafak
    Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

    Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
    Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
    Doğudan çıkan biz
    Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
    Türk sadece bir milletin adı değil,
    Türk bütün adamların birliğidir.
    Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
    Ey yığın yığın insan gafletleri
    Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
    Hakikat nerede?

    Mustafa Kemal
    Sinop, 25 Kânunu Evvel 321


    ASYA için, AVRUPA için bizim kanunumuz aynıdır: TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZI KORUMAK!.. HER ŞEYİ TÜRK CEPHESİNDEN DEĞERLENDİRMEK!.. Bu, GERÇEKÇİ GÖRÜŞ'tür. (1921)

    BU MEMLEKET tarihte TÜRK'TÜ, halen de TÜRK'TÜR, ve ebediyyen TÜRK KALACAKTIR! (16.3.23 Adana)

    TÜRK MİLLETİ!.. Sen ANADOLU denilen yurda sonradan gelme değil; ilk yerleşip medeniyet kuranların çocuklarısın!..

    Milletim TÜRK, vatanım TÜRKİYE, ülküm TÜRKLÜK'tür!..

    Asla şüphem yoktur ki, TÜRKLÜĞÜN unutulmuş BÜYÜK MEDENİ VASFI ve MEDENİ KAABİLİYETİ âtinin yükselen medeniyet ufkunda bir GÜNEŞ GİBİ DOĞACAKTIR!.. (3) Bu söylediklerim hakikat olduğu gün, senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: BENİ HATIRLAYINIZ!.. (29.10.33)


    Bugün Sovyet Rusya dostumuzdur, komşumuzdur. Bu dostluğa ihtiyacımız var... Fakat yarın ne olacağını kimse kestiremez... Tıpkı OSMANLI İmparatorluğu gibi parçalanabilir... Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler ellerinden kaçabilirler... Dünya yeniden bir dengeye ulaşır.

    - O zaman TÜRKİYE ne yapacağını bilmelidir!..

    - Bugün bizim bu dostumuzun yönetiminde DİL bir, İNANÇ bir, ÖZ BİR KARDEŞLERİMİZ VARDIR... ONLARA SAHİP ÇIKMAYA, onları arkalamaya HAZIR OLMALIYIZ!..

    - Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lâzımdır.

    - Milletler buna nasıl hazırlanır?.. MANEVİ KÖPRÜLER'i sağlam tutarak!.. DİL bir köprüdür, İNANÇ bir köprüdür, TARİH bir KÖPRÜDÜR!..

    -
    30 Ağustos 1922 tarihli Fransız Le Figaro gazetesinde ise Atatürk’ün şu ifadelerine vurgu yapılıyor:

    “Avrupa’da, İstanbul ve Meriç’e kadar Batı Trakya, Asya’da Anadolu, Musul arazisi ve Irak’ın kuzeyi. Arkada kalan ve sırf Türk olan her yeri isteriz. Bunları kurtarmaya azmettik ve kurtaracağız.”



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Serdengeçti -- 25 Temmuz 2005, 11:58:13 >









  • acaba bu yazılanları öğrenmemizi engelleyen ,bir döneme damgasını vurmuş dünün Amerikan mandacısı ve Kürt asıllı PAŞA larımız mı ?????




  • Ağzına sağlık abi...
  • Bazıları gözüme çarptı ki Atatürk'ün diyeceğini hiç sanmıyorum..

    Gene de, paylaştığın için sağol..
  • Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmustur.
    Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa´dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa´dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi.



    Halbuki, hangi istiklal vardır ki,

    ecnebilerin nasihatlariyle,

    ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?

    Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.



    Gazi Mustafa Kemal
    6 Mart 1922
    Turkiye Buyuk Millet Meclisi
  • Daha bizim bilmediğimiz niceleri vardır belki de
  • hocam çok sağolasın...

    işte atatürk bu...

    asırların çürümüş osmanlı devşirme sisteminin bize unutturduğu atatürk bu işte...

    bu yazdıklarını kopyalayıp her yere yazacağım artık...



    neden yalan söylüyorlar neden atatürkü çarpıtıyorlar... neden onun kurduğu türkiye cumhuriyetini osmanlı cumhuriyetine
    çeviriyorlar... çünkü asırların çürümüşlüğü kolay kolay temizlenemiyor da ondan...

    osmanlıdan kalan türkü uyutma milliyetsizleştirme sömürme ve düşmanlarına kolay hedef haline getirme geleneği hala
    devam ediyor.. her millet milliyetçiliğini etnik milliyeçilik olarak kabul eder ve bunu kendine kalkan yapıp düşman milletlerin
    silahlarından kendini korur... türkün kendini korumak için bir milliyetçilik kalkanı yok... bize hala zorla kültür milliyetçiliği
    dayatılıyor... biz hala düşmanlarımızın gözünde etnik bilinçsiz savunmasız enayi ve kolay hedefiz...

    bu yazdıklarını kimse bilmiyor senin de dediğin gibi...

    ama atatürkün bir laf arasında söylediği "ne mutlu türküm diyene" sloganından yine soysuz osmanlının soysuz devşirme
    sisteminini çıkartıp bunu atatürke yamıyorlar... diyorlarki "türküm" diyen herkes türk olurmuş... işte atatürkde böyle demiş...

    oysa o lafı 10. yıl konuşmasında son söz olarak kullanmıştı ve anlamıda "ne mutlu biz türklere" şeklindeydi...
    şimdi ise buna dayanarak bu ülkedeki herkesi türk olmaya davet etmek için bahane yapılıyor... oysa böyle demekle türk olunmaz
    yalnızca "soysuz" olunur... bu şekilde milliyet değiştirmiş insanlarmı türk olacakda bu vatan için savaşacak canını verecek...

    bu soysuzlarmı bu vatanı koruyacak... bunları tükleştirmeye kalkmak hem türklerin içine bir sürü soysuz sokarak bizi içten
    vurmalarını kolaylaştırıyor hemde türklerin etnik bilincini yok ederek bizi düşmanlarımıza kolay hedef haline getiriyor...

    üstelik birde bu hem türkleri hemde türk olmayanları soysuzlaştırıcı mantığa bir utanmadan atatürkü alet ediyorlar...

    iyi be böyle iki laf söylemekle milliyet değiştirmek mümkün oluyorsa yarın cephede kafamıza bombalar yağmaya başladığı zaman
    biz hepimizde iki laf söyleyip milliyet değiştirelim ve düşmanın tarafına geçelim ... madem öyle oluyormuş bu ayıp değil o zaman...

    vatan hainliği denen kavramda artık ortadan kalkmış olur o zaman...

    eh iyi öyleyse mademki bu kadar kolaymış soyuna ihanet etmek... hemde atatürkde böyle demişmiş...
    o zaman askerde ne demeye bizi onun emanetini korumak için hemde seve-seve canımızı vereceğimize yemin ettiriyorlar...

    inan bütün hayatım boyunca içimi yaralayan bir konuya dikkat çektin...

    senin ellerinide ayaklarına öperim çok sağolasın...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barsgan -- 27 Nisan 2005, 14:22:13 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Yüce insan ,vallahi Türk olarak doğman mucize senin...
  • Arkadaşlar bu sözlerin hepsi gerçek, çeşitli dönemler de dikkat çeken sözlerin derlenmiş hali. Söylev de bundan çok daha fazlasını bulursunuz. Herkes Atatürk' ün işine gelen sözlerini slogan yapıyor. Bazıları da kimsenin işine gelmediği için unutuluyor, bunların hepsini birşeleştirmeden Atatürk' ün gerçek manada kim olduğunu pek anlaşılamaz.

    barsgan ne yaptın sen ya. Estagfurullah kardeş, bunları bilip, yayalım istiyorum sadece.
  • Yazı için çok saol...!

    Kim öğretmiomuş bunları merak etttim şimdi...?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: egepcmarket

    Yazı için çok saol...!

    Kim öğretmiomuş bunları merak etttim şimdi...?



    Ne yaptıysak kendi kendimize yaptık. Bir milletin ideallerini kaybetmesi kadar kötü başka bir şey var mı acaba?
  • 31 Temmuz 1932' de Türkiye güzeli Keriman Halis' in, Belçika' da yapılan yarışmada dünya güzeli seçilmesi üzerine Atatürk O'na "Ece" ünvanını verir ve Türk kadınına şöyle seslenir:
    "Şunu ilave edeyim ki! Türk ırkının dünyanın en güzel ırkı olduğunu tarihten bildiğim için, Türk kızlarından birisinin dünya güzeli seçilmiş olmasını çok tabii buldum. Fakat Türk gençlerine bu münasebetle şunu hatırlatmayı da lüzumlu görürüm: Övünç duyduğumuz tabii güzelliğinizi fenni tarzda muhafaza etmesini biliniz ve bu yolda uyanık olunuz ve bu gelişmelerin aralıksız gerçekleşmesini ihmal etmeyiniz. Bununla beraber, asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, analarınızın ve atalarınızın oldukları gibi, yüksek kültürde ve yüksek faziletle dünya birinciliğini elde tutmaktır."
    Emekli Amiral Çetinkaya Apatay
    Atatürk Türkiye'sinin Türk Kadını'na Kazancı


    Bizim TÜRK milletimiz eski ve şerefli bir millettir... Zaten Orta Asya'nın Altay yaylasında
    yetiştiği için, kartalların meziyetlerini daha gençliğinde kazanmıştır... Ta uzaklardan görür!..
    Hızlı bir uçuşu vardır ve bu ruhu barındıracak kadar kuvvetli bir beden sahibidir...
    Zaten maddi olsun, dımaği olsun, HİÇ BİR SIKICI HUDUT İÇİNDE DURMAZ!..


    YALNIZCA SINIRLARI SAVUNMAKLA VATAN SAVUNULMAZ VATANIN TÜMÜ SAVUNMA ALANIDIR ATIIGIMIZ HER ADIMDA ICERDE DISARDA TÜRK SOYLU OLMAYAN TÜRK GIBI YASAMAYAN HERKES TÜRKÜN DÜSMANIDIR GÖRÜLDÜGÜ YERDE EZILMESI YOK EDILMESI GEREKIR


    BİZİM İKİ ÜLKÜMÜZ VARDIR. İÇTEKİ ÜLKÜMÜZ ÇAĞDAŞ UYGARLIKLARI AŞMAK, DIŞTAKİ ÜLKÜMÜZ İSE DÜNYADAKİ TÜRKLERİN BİRLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR!


    ULUĞ BAŞBUĞ ATATÜRK'ün bugüne dek Türk Milleti'nden hep saklanılmış olan çok önemli bir sözü
    "Karlı Tanrı Dağları'nın önünde elinde meşale tutan bir Bozkurt olsun, bu meşale Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ifadesi olsun. Ergenekon'dan çıkmamızda kılavuz olan Bozkurt, Türklüğün Anadolu topraklarındaki yeni devletinin kuruluşunu ifade etsin."


    BU MEMLEKET tarihte TÜRK'TÜ, halen de TÜRK'TÜR, ve ebediyyen TÜRK KALACAKTIR!

    Milletim Türk, Vatanım Türkiye, Ülküm Türklüktür.

    Efendiler, muhterem milletime tavsiye ederim ki; sinesinden yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanlarında ve vicdanlarındaki asil cevheri tahlil etmek dikkatinden bir an bile feragat etmesinler.

    Buraya konduğumuzdan beri ne olduğumuzu anlatmaya çalıştık ve anlatıp duruyoruz ki; Türkeli büyüktür ve yeryüzünde yalnız o büyüktür. Her yeri Türk’tür ve her yeri aydınlatan Türk’ün yüzüdür.

    Dünya yüzünde, Türk Milleti’nden daha büyük, ondan daha eski bir yurt, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir.

    Türk çocuklarında kabiliyet her milletinkinden üstündür. Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki başarıları meydana çıktıkça, büsbütün Türk çocukları kendileri için lâzım gelen hamle kaynağını o tarihte bulabileceklerdir. Bu tarihten Türk çocukları bağımsızlık fikrini kazanacaklar, o büyük başarıları düşünecekler, harikalar yaratan adamları öğrenecekler, kendilerinin aynı kandan olduklarını düşünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eğmeyeceklerdir.

    Türk milleti kurtuluş savaşından beri, hattâ bu savaşa atılırken bile mahkûm milletlerin hürriyet ve bağımsızlık dâvalariyle ilgilenmeyi, o dâvalara yardım etmeyi benimsemiştir. Böyle olunca kendi soydaşlarının hürriyet ve bağımsızlıklarına kayıtsız davranması elbette uygun görülemez. Fakat milliyet dâvası şuursuz ve ölçüsüz bir dâva şeklinde mütalâa ve müdafaa edilmemelidir. Milliyet dâvası siyasî bir mücadele konusu olmadan önce şuurlu bir ülkü meselesidir. Şuurlu ülkü demek, müsbet ilme, ilmî usullere dayandırılmış bir hedef ve gaye demektir. O halde propagandalarda müsbet usullere müracaat etmek şarttır. Hareketlerin imkân sınırları ve sıraları mutlaka hesaba katılmalıdır. Türkiye dışında kalmış olan Türkler, ilkin kültür meseleleriyle ilgilenmelidirler. Nitekim biz Türklük dâvasını böyle bir müsbet ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz.

    Bir Türk dünyaya bedeldir.



    Kurtuluş Savaşı yıllarında, Gazi Mustafa Kemal Paşa emrindeki Anadolu Tarsus Grup Kumandanlığı'nı meydana getiren müfrezelerin adları aşağıdadır. Adlarına dikkat ediniz:

    Göktürk Müfrezesi

    Tozkoparan Müfrezesi

    Demirbaş Müfrezesi

    Bozkurt Müfrezesi

    Gökbayrak Müfrezesi

    Çeliktaş Müfrezesi

    Selçuk Müfrezesi

    Kayıhan Müfrezesi

    Tarsus Müfrezesi


    --- ----- ------ ------ ----- ----- ---- ---

    Atam!.. İman ettim artık ben buna :
    Irkımın en üstün ırk olduğuna ;
    Türklüğe atılan zorlu kurşuna,
    Nasip olsun beni yere sermek!...

    TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN




  • vaktim yok fazla yazamayacağım.. nutkun çoğunu okduum için biliyorum sayılır yazılanları..

    bu satırları sizlerin safında yer aldığımız dost düşman görsün diye eklemek geldi içimden.. Serdengeçti ellerine sağlık.. Kür Şad seninde...

  • Kür şad
  • Gururlandım ve duygulandım
  • [Deleted by Admins]
  • Atatürk'ün daha çooook görmezden gelinen ve saklı tutulan sözleri var.
  • [Deleted by Admins]
  • quote:

    Orjinalden alıntı: İnternettin_Hoca

    Atatürk'ün daha çooook görmezden gelinen ve saklı tutulan sözleri var.


    Evet, lütfen bildiklerimizi paylaşalım.
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.