Astra 1.3 CDTI Kullanan Var mı? | DonanımHaber Forum

Astra 1.3 CDTI Kullanan Var mı? - Sayfa 5

alpican · 2005-11-15T10:52:09.0000000+03:00

Arkadaslar merhaba, yakın zamanda bu aracı almayı dusunuyorum, kullanan arkadaslar var mı? internette arastırdım ama herhangi bir sikayet veya öneri bulamadım. Trafikte bir sürü görüyorum ama yorum bulamıyorum bu aracla ilgili. Benim korkum motoruyla ilgili; 1.3 bu aracı kaldırabilir mi? Kullanan veya konu hakkında bilgisi olanların yorumlarını bekliyorum. Herkese tesekkurler...

_____________________________

~SERKAN~

Binbaşı

1253 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

Slazer

Binbaşı

1196 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

sucker love is heaven sent
you pucker up, our passion's spent
my hearts a tart, your body's rent
my body's broken, yours is spent

_____________________________

Opel'in Allah belasını versin!

General motor Türkiye'ye en son çekmiş olduğum mail ve hâlâ bi karşılık gelmedi.

Alacak olan varsa almasın, benim başım yandı, sizin başınızda yanmasın...

Öncelikle iyi günler. Ben 3 Ekim 2005 tarihinde Ankara’da ki Opel Bayilerinden birisi olan Opis’ten 2006 model Opel Astra-H 1.3 CDTI Enjoy donanımlı bir otomobil satın aldım. Aldığım günden yaklaşık 1 hafta sonra kaliteli euro dizel kullanmama ve araçta bulunan kızdırma ışığının sönmesini bekleyip de marşa basmama rağmen arabam sabahları ilk marşta çalışmamaya başladı. Buna moralim çok bozulmuştu, fakat gün içerisinde ki diğer çalışmalarında normal olarak tek marşta çalışıyordu, öyle ki sabahları hava soğuk da olmuyordu o ilk zamanlarda. Bunun üzerine arabayı aldığım bayi olan Opis’e gittim ve serviste kayıt açtırdım, bu beni çok şaşırtmıştı, “0” km.de bir arabayı daha haftası bile dolmadan servise götürmüştüm.

Ben Ankara’da bir üniversitede elektrik-elektronik mühendisliği 3.sınıf öğrencisiyim, servise gittiğim o gün derslerime girmeyip de gitmiştim, hatta size şöyle şöyleyim, okulum ile, gitmiş olduğum servisin arasında bulunan mesafe yaklaşık 50 km., oturduğum evle de yaklaşık olarak o mesafede ve benim arabam olmadığı zaman üniversiteye ulaşım sağlamam çok zor. Bana o gün serviste, arabamın o gece orada kalması gerektiğini sabah bir de kendilerinin çalıştırıp deneyeceğini söylediler.

Ben sıkıntılı bir halde, gayet üzgün bir şekilde o gün oradan ayrıldım, yine çok zor şartlar altında evime ulaşım sağladığım o günün ertesi günü, üniversiteye gidemeyip tekrar Opis’e gittim. Oraya gittiğimde bana söyledikleri söz, “arabanızda bir versiyon eksikliği gördük ve bu versiyonu yükledik, bundan sonra sorununuz düzelecektir.” oldu. Ben büyük bir neşe ile arabama binip evime geldim, gerçekten çok mutlu olmuştum o gün. Sabah okuluma gitmek üzere arabama binip çalıştırdığımda yine aynı problemle karşı karşıya geldim, bu sefer çok moralim bozulmuştu. Arabamı zar zor çalıştırıp yine okula gidemeden doğru servise gittim, çünkü bu büyük bir problem veya onun habercisi olabilirdi, bir yandan giremeyip kaçırdığım dersler, diğer yandan ise daha “0” olarak aldığım arabanın bu halde olması beni manevi olarak çok etkiledi ve halen de etkilemektedir.

Servise girdiğimde yine o masumca gülen yüzler bana çevrilmişti. Sorunu sormalarına gerek yoktu, sadece “yine mi çalışmadı” dediler, bende “evet” dedim. Ustalardan birisi “biz arabayı sabah denedik düzgün çalışıyordu” dedi, inanamadım, sanki ben yalan söylüyordum! O akşam arabanın yine orda kalmasına ve sabah bu sefer benimle birlikte arabanın çalıştırılmasına karar verdik. Ben allak bullak olmuştum, sabah sınavım olduğu için okula gitmek durumunda kaldım ve sınavımdan çıkıp diğer derslerime giremeden Opis’e gittim. Ustalardan birisi direksiyona geçti bende yanında idim. Kontağı açtı ve ısıtma bujileri söndükten sonra marşa bastı, araba size gönderdiğim videolardaki gibi sarsıldı ve çalışmadı, sonra bir daha denedi ve bu sefer çalıştırdı. Ben bir an sevindim, en azından hatayı kanıtlamış oldum diye, fakat usta benle dalga geçer gibi bu çok normal bu araba böyle çalışır dedi.Bu olayların olduğu zamanlarda hava 15-20 derece arasında idi. Çok sinirlendim, Opis’te satış ile ilgilenen bir tanıdığım vardı, alırken tanışmıştık, hemşerim diye ona aktardım durumu, o da işin içine girince biraz daha hassas davranmaya başladılar. Daha sonra servis müdürleri geldi ve bana bu olayın çok normal olduğunu, arabayı böyle kullanmam gerektiğini ve bunu hiç kafama takmamam gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine İstanbul yolu üzerinde ve bana uzaklığı yaklaşık 70 km. olan Opan isimli bayiinize gittim, orada da durumu anlattım ve yine ilk başa döndük. Arabamı oraya bırakıp o 70 km.lik yolu 4 farklı ulaşım aracı değiştirerek geri dönmek zorunda kaldım ve tabi ertesi sabah yine aynı eziyeti çekerek oraya gittim. Tabi bu zaman aralığında tüm derslerimden geri kaldım. Sabah Opan’daki usta ile birlikte çalıştırdık arabayı, bir kez marşa bastı ve çalışmayınca “evet kesinlikle problem var” dedi, yine sevinmiştim. Sonra bana tek tek şunları saydı: “Arabanızı buraya bırakacaksınız, biz önce gerekli incelemeleri yapacağız, sonra deponuz sökülecek, önce orası kontrol edilecek, daha sonra tek tek diğer arızalı olabilecek parçalara bakacağız,ben şimdi bunları size uzun uzun anlatamam. Fakat şöyle bir sorun var, şuan servisimiz çok kalabalık, şimdilerde bakamayız, ama siz bırakın önümüz bayram (Ramazan Bayramı), bayram dan sonra 30-35 gün bir zaman aralığında biz size bir cevap veririz.”

Size daha öncede belirttiğim gibi arabamın olmaması benim hayatımın durması gibi bir şey Ankara’da. Bunun üzerine kendilerine rica ettim “şuan bıraksam bana 4-5 gün içinde bir şey söyleyebilir misiniz?” diye fakat “imkansız” yanıtını aldım. Oradan da umutsuz bir şekilde ayrıldıktan sonra tek şansım kalmıştı o da 3. ve en son bayii olan opal’e gitmek. Oraya gittiğimde yine ilk başa dönmüştük, araba gece orada kalacaktı. Fakat bu sefer bırakmak istemedim, çünkü ertesi gün sınavım vardı. Evime döndüm, ertesi sabah yine aynı sorunla karşılaştım. Giderek artıyordu sanki, daha önce iki marşta çalışan araba artık üç marşta çalışmaya başlamıştı. Manevi olarak yıkılmış bir şekilde girdiğim o sınavdan da kötü bir vaziyette çıkıp tekrar Opis’e gittim. Bu sefer yakıtı bahane ettiler, halbuki benim aldığım bütün euro dizellerin faturası var. Bana zaten alırken söylediler yalnızca euro dizel kullanın diye ve ben bunun üzerine hep euro dizel aldım. Önceleri hep opetten aldım, bir kez totalden, bir kez de petrol ofisinden aldıktan sonra tekrar opetten almaya başladım, kendileri, ben ne kadar ısrar etsem de Opel’in ürettiği araçlara uygun yakıtı sağlayabilecek bir firma ismini bana önermemekte kararlıydılar. Halbuki tüm araba üreticileri mutlaka, anlaşmalı oldukları bir petrol şirketini müşterilerine önerirler. Bunun üzerine bana yakıt katkısı önerdiler ve, “bu katkıyı koyalım bugün gez dolaş baya bir km. yap o iyice karışsın yarın tekrar dene, eğer bir problem çıkmazsa anla ki problem aldığın yakıtta dediler.” Yani hatayı kendi başıma -deneme yanılma yolu- ile bulmalıydım. Bunun üzerine yine bir umut ile Opis’in aksesuar bölümünden benim için yüksek olan bir mevla karşılığında yakıt katkısı satın aldım ve bu yakıt katkısı kendileri tarafından arabamın yakıt deposuna koyuldu. Oradan ayrıldım ve dedikleri gibi km. yapmak için oradan oraya gereksiz yere gezdim durdum o akşam. O gece çok umutlu idim, sabah arabanın sorunsuz çalışacağından. Fakat sabah yine aynı problemle karşılaştım ve yine Opise gittim. Artık ne onlar beni görmekten hoşnut oluyorlardı ne de ben onları görmekten. Yine aynı karşılama olmuştu, ilgisiz bakışlar, sıkıntılı yüzler ve alakasız davranışlar…

Dedim ki, “ne oluyor? Ben bir hata mı yaptım, araba alırken gelip opel’i tercih etmem ve sizden almam bir hata mı acaba?” Bunun üzerine Opisin servis şefi olan beyefendi yine kendisine yakışır bir şekilde karşılığını verdi: “Bakın beyefendi, şurada bir araba var ve sizinkinin aynısı onunda problemi aynı ama o 8-9 marşta da çalışmıyor ve biz bir aydır bunun nedenini araştırıyoruz ve hala bulamadık. Sizin ki hiç olmazsa havalar soğukken çalışmıyor ve en fazla 3 marşta çalıştırabiliyorsunuz.”dedi. Ne diyeceğimi şaşırmıştım, hayatımda ilk defa, bu kadar basite alındığıma ve hakkımın bu denli yenmesine şahit olmuştum. Bunun üzerine aramızda küçük bir tartışma yaşandı ve arabanın o akşam da orada kalmasına karar verildi. Hava 10 derece civarlarında idi, yine zor koşullar içerisinde evime ulaştım ve sabah tekrar gittim, bu sefer arabayı 2-3 kez ısıttı, kontağı açtı kapattı ve bu işlemleri tekrarladıktan sonra marşa bastı ve ilk marşta çalıştıramadı, ikinci marşta anında çalıştı. Arabanın başında 2-3 kişi vardı hepsi bir ağızdan beni razı edebilmek için bu olayın çok normal olduğunu söylemeye başladılar. O gün ustadan yeni bir şey öğrenmiştim ve bunu dışarıda başkalarına söylediğimde bana çok gülmüşlerdi. Usta marşa basıp, elimi hiç çekmememi söylemişti. Arabanın normal çalışma süresinin 6-7 saniye olduğunu söyleyen usta marş motoruna 6-7 saniye boyunca elimi çekmeden basmaya devam etmemi ve havaya göre 2-3 kez kızdırma yapmamı ve bunun sonucunda arabanın problemsiz çalışacağını söylemişti. Ama ben ikna olmamıştım. Arabayı hiç yerinden oynatmadan yine bırakıp eve geldim ve ertesi gün sabahın erken saatlerinde tekrar Opis’e gittim. Dedikleri gibi 3 kez kızdırma yapıp (hava 15 derece olduğu halde) uzun süreli marşa bastığımızda 6-7 saniye de çalışmasa da 8-10 saniye arasında çalıştı. Bir an çok mutlu olmuştum. Hemen herkesi (ailemi ve bazı arkadaşlarımı) arayıp durumun düzeldiğini haber verdim. Bu arabanın bu şekilde çalıştığını, kuralının bu olduğunu, her arabanın farklı bir teknolojisinin olduğunu söyledim onlara. Yoksa bende mi artık kendi kendimi kandırmaya başlamıştım bilmiyorum ama en azından mutlu idim o anlık da olsa. Okuduğum okulda araba sayısı çok fazla ve yüzlerce dizel araba var ve aralarında bu denli sorunlu olan tek dizel araba benim arabam, herkes dizel arabanın kızdırma bujisi olduğu için daha çabuk çalışması gerektiğini savunurken ben onlara muhalefet olmaya başladım, yani demek istediğim psikolojik olarak çok yıprandım.
Ekim ayının son günleri idi ve ben Aralık ayının ortalarına kadar bir daha servise gitmedim, sabahları 2-3 kez kızdırma yaparak ve marşa uzun basarak arabamı çalıştırıyordum, en azından içimdeki o huzursuzluğu, geceleri kafama takılıp beni uyutmayan o sıkıntıyı 15 günlükte olsa uzaklaştırmıştım beynimden. Fakat hâlâ arabamda bir problemin var olduğundan ve düzeltilmesine kadar geçecek olan sürenin benim üzerimde maddi ve manevi bir takım zararlara yol açacağından emindim, bu yüzden arada bir yolum düştüğünde, çok canım sıkıldığında veya sormak istediğim bir şeyler olduğunda gidip Opal’e danışıyordum. Orada hiç olmazsa bir umut veriyorlardı bir sorun varsa ve düzeltilemezse arabanın değiştirilmesi için Opel’e yazı yazabileceklerini söylüyorlardı.

Defalarca gidip geldiğim bu servis trafiğinden ve rahat sayılabilecek bir zaman geçirdiğim o 15 günlük aradan sonra, anlatmış olduğum bu problem daha da büyük boyutlarda tekrarlamaya başladı.

Havaların iyice soğuması ve karın da yağması ile artık ben neredeyse arabayı hiç çalıştıramaz hale geldim, artık ne 3 kızdırma, ne 4, ne de 5 kızdırma yetiyor, üstüne üstük birde marşa defalarca basmak zorunda kalıyorum ki çalışsın diye. Bazen 8 bazen, 10 saniye tutuyorum elimi fakat nafile, böyle olduğu halde 4. marşta çalıştırabiliyorum arabayı. Tüm bunlar size göndermiş olduğum mail’in içerisinde ki video görüntülerinde var. Yani daha günün ilk saatlerine stres ile başlıyorum Opel yüzünden, her sabah 5 dakikadan daha da fazla zamanımı arabayı çalıştırmak için harcıyorum.

Artık olaylar giderek kötüleşmeye başlayınca dün Opise tekrar gittim ve bu sefer bize o arabayı satan satış sorumlusu hanımefendinin yanına gidip, ondan bir yardım istedim ve birlikte Opis Servis müdürünün yanına gittik. Aynı odada servis müdürü, servis şefi, satış sorumlusu ve bir usta ile birlikte oturduk uzun uzun bu problem hakkında konuştuk. Ben böyle bir şey hayatımda görmedim, orası bir servis, yani problemlerin çözümleneceği bir yerken oradaki insanlar benim bu arabayı böyle kabullenmem için beni razı etmeye çalıştılar. Hiçbirisinin ağzından “şöyle yapabiliriz” , “şu şekilde çözüm bulabiliriz” diye bir kelime çıkmadı. Bunun yerine hafif tebessüm ederek benim çaresizliğimi seyretmeyi tercih ettiler.

Daha sonra ben, ısrarla ısıtma bujilerinin sökülüp kontrol edilmesini istedim ve zorda olsa kabul edip baktılar, fakat çalışıyordu. Daha sonra servis müdürü bana açık açık, “tamam bu bir problem, kabul ediyoruz. Fakat şuan için yapabileceğimiz hiç bir şey yok, biz de bilmiyoruz, çözümü yok. Sen şimdi gideceksin ve hiç dert etmeden bu arabayı bu şekilde kullanacaksın, bunun bir zararı yok, arabana hiç bir şey olmaz. Zaten 2 ay sonra yaz gelir ve problem kalkar nasıl olsa garantisi 2 yıl o zamana kadar bir çözüm bulunur bizde seni ararız.” dedi. Ve ardından bana 3 ayrı video seyrettirdi, aynı motor aynı araba ve problem aynı, “araştırıyoruz, boş durmuyoruz, Almanya’dan bize teknik bir açıklama yapıldığında biz size ulaşacağız” dedi. Bana daha önce bundan hiç bahsetmemişlerdi, aksine bunun normal olduğunu ileri sürmüşlerdi, fakat aynı model aynı marka arabanın tek kızdırmada ve tek marşta çalıştığını ve bu arabanın sahibinin de arkadaşım olduğunu söylediğimde bana bu açıklamayı yapma gereği duydular. Bu olanların ardından bende iki gün üst üste yalnızca sabahları yaşadığım bu olayı video’ya çekmeye karar verdim. Sonuç olarak arabamın şasi numarasını ve plakamı alıp, bana bir çay ısmarladıktan sonra beni uğurladılar. Ve onlar arayana kadar bir daha servise gitmemem içinde benden söz aldılar.

Şimdi lütfen bana bir açıklama yapabilir misiniz? Ben size, Opel marka, “0”km bir araba aldıktan sonra yaklaşık 3 aydır yaşamakta olduğum maddi ve manevi sıkıntılarımı bu 4 sayfada anlatabildiğim kadar anlatmaya çalıştım. Ben bu güne kadar Opel’i hep sağlamlığı, üstün teknolojisi, kalitesi ve çalışan servis elemanları ile tanımıştım ki yanıldığımı düşünmeye başladım. Nerede ne zaman bir otomobil konusu açılsa hep avantajlarından ve kalitesinden bahsettiğim bu firma şimdi bana bunları yaşatıyor. Burada benim bir hatam var mı? Ben bu arabayı almadan önce hiçbir otomobil firmasının show-room’una gidip bakmadım ki, 2006 da çoğu otomobil firmaları yeni kasa araçlar üretti. Ben kimsenin söylediklerine kulak asmadım ve hattâ bazı araba alacak arkadaşlarımı dahi Opel’e ben yönlendirmiş oldum. Fakat tüm bunlara rağmen, almış olduğum bu otomobil benim psikolojik olarak yıpranmama ve maddi açıdan da zarara uğramama neden oldu. Tüm bu olanların sonunda ben yine de ilgili olan herhangi bir mahkemeye veya tüketici haklarına, Opel’in aleyhine olabilecek herhangi bir davada bulunmadım. Size atmış olduğum bu mail artık benim gelebileceğim son noktadır, yani Opel’e yaklaşabilmek için atmış olduğum son adımdır. Opel müşteri hizmetleri olarak, size göndermiş olduğum bu e-mail’de yer alan ve firmanızdan dolayı kaynaklanan bu problemimin çözümü için gerekli ilgi ve alakayı göstermenizi ve en kısa zamanda bana bir çözüm önerisinde bulunmanızı sizden rica ediyorum. Teşekkür ederim…

_____________________________

Opel Astra G
Renault Clio 1.6 RXT

_____________________________

Opel Astra G
Renault Clio 1.6 RXT

_____________________________

m.i.s

_____________________________

alsidoga

_____________________________

&&S@N@L P!L0T F@N CLUB&&

fiesta1903

Binbaşı

1774 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

DH HYUNDAİ ERA TAKIMI
2008 HYUNDAI ERA 1.4 SELECT KUM BEJİ

serrikoc

Binbaşı

1097 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

toksin

Binbaşı

1156 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

alsidoga

Yavuz

Yarbay

3852 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

İnandığı gibi yaşamayan, yaşadığına inanır.

Caraudiohifi

Yarbay

2339 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

instagram: @caraudiohifi - Samsung Note20Ultra- Apple Macbook Pro 2018 13' 512gb - Tp-Link Archer ax20 wifi6
Seat Toledo 2014 1.6tdi Dsg Nardo Grey - Otomobil ses sistemim 4way Active Audiophile Sound System
MINI COOPER S R56 N14
REDWOOD LOUNGE-174HP

Yavuz

Yarbay

3852 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

_____________________________

İnandığı gibi yaşamayan, yaşadığına inanır.

Astra 1.3 CDTI Kullanan Var mı? (5. sayfa)