Şimdi Ara

Aşk Tesadüfleri Sever {2011} (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
135
Cevap
0
Favori
7.288
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: suzi dilara

    Filmi henüz izlemedim
    dün gişede Eyvah eyvah 2 den yana kullandım öncelik hakkımı
    bu film haftaya kaldı


    erkekler yandınızzz
    Issız Adam´ın etkileri yeni geçmişti ki bu kez de bu filmle kafanız ütülenecek + şişecek yazık.gif







    Issız Adam kadar bayıksa hakikatten yandık.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881


    quote:

    Orijinalden alıntı: suzi dilara

    Filmi henüz izlemedim
    dün gişede Eyvah eyvah 2 den yana kullandım öncelik hakkımı
    bu film haftaya kaldı


    erkekler yandınızzz
    Issız Adam´ın etkileri yeni geçmişti ki bu kez de bu filmle kafanız ütülenecek + şişecek yazık.gif







    Issız Adam kadar bayıksa hakikatten yandık.

    Yok hocam bu kesinlikle daha iyi



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jackson -- 11 Şubat 2011; 23:19:00 >




  • Gittim bugün izledim.

    Overrated bir film. Beklediğim gibi değildi. Yer yer duygulanıyorsun fakat anlatılan kadar olduğunu düşünmüyorum. Filme kötü demek de acımasızca olur. Oyunculuklar gayet iyiydi, sıkılmadan da izledim. Ama dediğim gibi beklentilerimin altında kaldı.
  • Güzel bir filmdi.İzlenir.Sonu biraz zorlama gibi geldi bana.8/10 puanım.Sonu değişik bir şey olsaydı 8,5 alabilirdi benden.
  • Dün akşam izledim.
    Maalesef izledim diyebilirim. Çok beklentim yoktu ama bu kadar sıradan, sıkıcı, kötü bir şey beklemiyordum. 35 sene önceki sıradan bir Türk filminden zerre farkı yoktu.
    Utanmasam Böcek Yapım'dan bilet ücretimi isteyecektim mail atarak. Garip olan bu kadar sıradan, berbat bir filmin nasıl bu kadar övüldüğü.
    Yazık...
  • AŞK TESADÜFLERİ SEVER



    Aşk tesadüfleri sever mi sevmez mi bilmiyorum ama halkın bu filmi çok sevdiğini gözüm kapalı söyleyebilirim. Ömer Faruk Sorak hem erkeklerin hem de kadınların severek, duygulanarak izleyeceği bir filme imza atmış, tebrikler kendisine.


    Her şey 1977 yılında bir araba kazasıyla başladı. Özgür Dünya’ya gelirken Deniz’in de gelmesine-sonraları ögreniyoruz ki ''yaşamasına''- bir nevi katkıda bulundu ve kaderler zincirine ilk halkayı geçirdi. Daha filmin başlarından ‘’Yok artık tesadüfe bak’’ nidaları atılır oldu ki bu daha sadece başlangıçtı.



    İstanbul-Ankara arası gidip gelen flashbacklerle ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş bir film ile karşı karşıyayız. Filmde hiç açık bırakılmış kapı yoktu, akıllarda soru işareti bırakan sahneler yoktu. Bu da senaryonun ne kadar özenle işlendiğinin bir kanıtı. Yukardan çekilmiş ve renklendirilmiş Ankara sokakları da bir o kadar başarılıydı . Filmin müzikleri özenle seçilmiş ve seyirciye harika sahneler eşliğinde sunulmuş.



    Kızların zaten yakından tanıdığı ve hayranlık duyduğu Mehmet Günsür oyunculuk olarak çok başarılıydı , ama onun yanında pek de tanınmayan bir oyuncu olan Belçim Bilgin Erdoğan güzelliğinin yanında filmde beklediğimden iyi bir oyunculuk sergiledi. Altan Erkekli ise yine tecrübesini konuşturmuş. ’’Hadi film yapalım’’ diyerek gönülleri fetheden küçük kızın ve ‘’Ele güne karşı yapayalnız’’ şarkısıyla yerinde duramayan zıpır çocuğun oyunculuğuna da bayıldım.



    Filmin asıl can alıcı noktası ise Ö.Faruk Sorak’ın film içerisine gerçek hayattan kesitler koymasıydı. Nedir o kesitler ? Burak ve Deniz’in ayrılık sahnesinden örnek vermek gerekirse; Kendisini seven , zengin sevgilisi Burak’a ‘’En son ne zaman bana dokunduğunda için bir hoş oldu, sadece ben varım diye gözüne güzel görünen bir yer oldu mu ? ‘’ gibilerinden klasik sorularla kız milletinin ne kadar doyumsuz olduğunu gözler önüne serdiği, hatta daha bir sahne öncesine kadar Özgür’ün yatağına girip sevgilisini aldatan kızımız ‘’Onunla yattın mı ‘’ sorusuna karşılık ‘’ Bu nasıl soru, sen beni ne sanıyorsun ‘’ diyerek yine kız milletinin nasıl üste çıktığını apaçık gösterdiği için teşekkür ederiz sayın Sorak’a. Ha bir de Deniz’i dolduruşa getiren biricik arkadaşını da es geçmemek lazım.



    Bir erkek olarak erkeklerin filmde en çok nerelerde duygulandığını az-çok tahmin edebiliyorum. Özgür’ün babasıyla tartışıp evi terk etmesi, ve yıllar sonra babasının doldurduğu kaseti dinlerken ki halleri, Deniz’e evlilik teklifi yapmak üzereyken ayrılık haberiyle şoke olan Burak’ın üzüntüsü bize göre en can alıcı sahnelerdi. Kızlara göre ise Özgür’ün Deniz’e ithafen söylediği ‘’Eylül Akşamı’’ şarkısı, ardından banktaki konuşmaları, Turgut-Foto dükkanında hazine kutusunu geri alması(Orda gider gibi yapıp birden sarılması Issız Adam filminden çalıntı olmuş) ve sonunda ciddi anlamda kalbini vermesi. Evet mecazi anlamda falan değil ciddi ciddi kalbini verdi kızcağız.



    Film ; ‘’Türk gibi başla İngiliz gibi bitir’’ felsefesini gütmüş. Filmin sonunda yine bir kaza oluyor. Artık bu kaza tesadüfün son halkası mı yoksa Burak’ın tutan bedduası mı bilemiyoruz. Ve bu kazayla 25-30 yıl öncesinde Deniz’in hayatını kurtaran Özgür şimdi Deniz’in kalbiyle yaşamaya devam ediyor.



    Son olarak diyeceğim şey şu; Bu filme gidin. Her kesimde insanın severek izleyeceği içerisinde aşk, aile hayatı gibi unsurları barındıran sürpriz sonlu güzel bir film olmuş.



    Artık hayata daha farklı bakın, dergi kapaklarını daha iyi inceleyip billboard’larda resminizi arayın. Belki de aşk gerçekten tesadüfleri seviyordur :)



    O.Ü.





    Dip not: Filme çalıntı demek yanlış olur. Tamam Cesaretin Var mı Aşk’a filminin birebir kopyası gibi duruyor ve içinde Notebook’dan Issız Adam’dan sahneler var gibi. Ama Ömer Faruk Sorak bunları çok güzel harmanlayıp kendine özgü bir şeyler katmış ve içine hiç erotizm koymadan anne-babaların bile severek izleyebileceği Türk kültürünü yansıtan çok başarılı bir yapım çıkartmıştır ortaya.






    Filmden çıkınca bunları karalamısım. Ama buraya şunları da eklemek lazım. Bilmiyorum aşk acısı çektigimden midir nedir bana Burak'ın durumu ve kızın tavırları çok koydu. Yukarda da belirttim bu kızlar hep böyle degil midir ? Yani 2 gitar dıngırdat,2 bakış at,serseri bir hayat tarzın olsun hemen herkesi bırakıp kapında yatarlar. Bunları gaza getiren bir de arkadasları olur. Böyle kızlar grup da yapsalar ''iliskiye girdiniz mi,seni öptü mü'' soruları karsısında namuslu ayagına yatıp üste çıkarlar. Sen de ''lan acaba günahını mı aldım '' diye vicdan azabı çekersin. Neyse bu kısmı geçelim. Gelelim diger kısma;

    Tesadüfün m.kunun( ADMİN BİLİYORUM BANA BAN VERMEYE MERAKLISIN AMA BU KELİMEYİ DAHA FAZLA DEGİSTİREMEM,ÜZGÜNÜM) çıktıgı bölüme. Yahu bu kadar tesadüf koyulursa insanlar da filmden sogur. Hele o son sahnede Burak'ın Özgür'ü alıp hasteneye götürmesi de ne oluyo.

    Bunların dışında yine eglenceli,güzel bir filmdi. 8/10 diyorum. (Baba-Ogul kavgalarında çok etkilendim kesin 9/10 bu dedim,sonu kurtarmadı)

    Not: Cidden o baba-ogul sahneleri neydi öyle ya. Altan Erkekli



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi K.B.V. -- 18 Şubat 2011; 0:53:00 >




  • bütünleme cıkışı kızlı erkekli olarak gitmeye karar verdik;ben ret yanıtı verdigim halde
    neyse söylene söylene girdim filme.cünkü ask filmlerinde nefret eden bir insan olarak önyargılıydım.
    neyse filmin ilk 20 dakkası olarak puanım 4'tü fakat ilk yarının sonu ve filmi komple ele alırsak puanım minimum olarak 8 diyebilirim..

    gerçekten film güzel olmuş arkadaşlar.gereksiz vıcık vıcık aşk sahneleri olsun,gişe yapmak namına cesur! sevişme sahneleri falan yoktu.
    ömer faruk sorak diyorum başka da bişey demiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Le petit prince

    Hitap ettiği kitle belli ve kısıtlı.

    Bu tür filmleri sevmem. Seven insanları da yanıma pek yaklaştırmam. Umarım gişesi az olur.



    izlemeden neden yorum yapıyorsun petibörcüm.
    senin gibi film eleştirmeni bu hatayı yapmamalı..


    ayrıca bu film aşk filmi demek biraz insafsızlık olur direk dram sınıfına girer.
    tesadüf olayına gelince zorlama tesadüfler yoktu acıkcası ''yani ne alaka lan '' dedigimiz bir sahne göremedim ben.makul düzey de olabilecek tesadüfler sadece...

    ek olarak bu filme sevgilisi yada sevgili adayıyla gitmk geleceginizi zedeleyebilir.cünkü kızların nasıl bir karaktere sahip oldugunu çıplak şekilde göstermektedir.
    yan etki yapabilir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi oktayd -- 14 Şubat 2011; 14:44:08 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Le petit prince

    Hitap ettiği kitle belli ve kısıtlı.

    Bu tür filmleri sevmem. Seven insanları da yanıma pek yaklaştırmam. Umarım gişesi az olur.



    Lale gibi davranan biri çıkıyor muhakkak.
  • Yalnız buradan senaristlere seslenmek istiyorum;

    Birbirine kur yapan iki insanın aynı anda lafa başlayıp sonra kikirdeyerek ''eeehehhhhe sen söyle, yok yaaasen söyle eheeehemehe'' fingirdemeleri romantik de değil komik de.
    Şu sıralar Ezel dizisinde var bu sıkıcı diyaloglar, gerçekten romantik değil.
  • Bu filmde en çok altan erkeklinin oyunculuğuna bayıldım adam rolü yaşıyor resmen Kavga sırasında ve kasedi dinlerken baya bi ağlattı beni
  • Bugün bu filme gittim, iğrenç bir filmdi.
    Ama bizim halkımız bunu beğenir. Çünkü aşk, kadın erkek dedimi biter olay onlar için, birazcık duygusal ekranlar tamam.
    Şimdi biraz okudum yazılanları, neresini bu kadar beğenmişler anlamıyorum.
    Kurgudaki geçmişe dönüşte önce zamanla büyüyor sonra bir anıda tekrar ilk baştaki zamanlarına dönüyor, alakasız bir geri dönüştü çok amatörce geldi bana, filmdeki bayan arkadaş günümüzdeki gençliğin yaptığını artık sıradan birşeymiş gibi görüyor sanırım, bunların filmlerde bu kadar basit olarak işlenmesi topluma empoze oluyor aslında ama bunu düşünen yok. Kadını geçtim, bir erkek olarak başka erkek arkadaşı olan biriyle nasıl yatabilir bir erkek anlamış değilim. Kadın kadındır meraklıdır filmde gösteriyor bunu daha küçücük yaşta merakla başlar sonra ilerde böyle olur. Ama erkek böyle bir durumda olmamalıydı.

    Kısaca aldatmanın olduğu bir filmde romantizimden bahsedilemez bana göre. Çok aptalcaydı. Ama kimse bu yöne dikkat etmemiştir buna eminim.
    Babasına yaptığıda çok aptalcaydı, ikinci defa giderken;bana o kapıdan çıkarsan benim için yoksun dedin ben unutmadım diyor. Denyo öyle olsa gar da bayıldıktan sonra hastanede yanında baban olurmuydu.

    Ben filmi izlerken bazı sahnelere sinirlendim o yüzden beğenmedim.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Cro-X

    Bu filmde en çok altan erkeklinin oyunculuğuna bayıldım adam rolü yaşıyor resmen Kavga sırasında ve kasedi dinlerken baya bi ağlattı beni





    Altan Erkekli rol için iyi seçim ama asıl olan birşey var ki insanın içinde hapsettiği duygulardır bunlar, anne baba sevgisi, ister istemez duygulandırır.
    Benim garibime filmi izlerken babasına gıcık olan arkadaşımın ağladığını görmemdi. Duygusallıktan mı yoksa filmdeki kendinimi buldu onu bilemem tabi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Commander -- 15 Şubat 2011; 1:06:57 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Commander

    Bugün bu filme gittim, iğrenç bir filmdi.
    Ama bizim halkımız bunu beğenir. Çünkü aşk, kadın erkek dedimi biter olay onlar için, birazcık duygusal ekranlar tamam.
    Şimdi biraz okudum yazılanları, neresini bu kadar beğenmişler anlamıyorum.
    Kurgudaki geçmişe dönüşte önce zamanla büyüyor sonra bir anıda tekrar ilk baştaki zamanlarına dönüyor, alakasız bir geri dönüştü çok amatörce geldi bana, filmdeki bayan arkadaş günümüzdeki gençliğin yaptığını artık sıradan birşeymiş gibi görüyor sanırım, bunların filmlerde bu kadar basit olarak işlenmesi topluma empoze oluyor aslında ama bunu düşünen yok. Kadını geçtim, bir erkek olarak başka erkek arkadaşı olan biriyle nasıl yatabilir bir erkek anlamış değilim. Kadın kadındır meraklıdır filmde gösteriyor bunu daha küçücük yaşta merakla başlar sonra ilerde böyle olur. Ama erkek böyle bir durumda olmamalıydı.

    Kısaca aldatmanın olduğu bir filmde romantizimden bahsedilemez bana göre. Çok aptalcaydı. Ama kimse bu yöne dikkat etmemiştir buna eminim.
    Babasına yaptığıda çok aptalcaydı, ikinci defa giderken;bana o kapıdan çıkarsan benim için yoksun dedin ben unutmadım diyor. Denyo öyle olsa gar da bayıldıktan sonra hastanede yanında baban olurmuydu.

    Ben filmi izlerken bazı sahnelere sinirlendim o yüzden beğenmedim.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Cro-X

    Bu filmde en çok altan erkeklinin oyunculuğuna bayıldım adam rolü yaşıyor resmen Kavga sırasında ve kasedi dinlerken baya bi ağlattı beni





    Altan Erkekli rol için iyi seçim ama asıl olan birşey var ki insanın içinde hapsettiği duygulardır bunlar, anne baba sevgisi, ister istemez duygulandırır.
    Benim garibime filmi izlerken babasına gıcık olan arkadaşımın ağladığını görmemdi. Duygusallıktan mı yoksa filmdeki kendinimi buldu onu bilemem tabi.


    Tamamen katılıyorum senaryo konusunda çok eksik vardı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Commander

    Bugün bu filme gittim, iğrenç bir filmdi.
    Ama bizim halkımız bunu beğenir. Çünkü aşk, kadın erkek dedimi biter olay onlar için, birazcık duygusal ekranlar tamam.
    Şimdi biraz okudum yazılanları, neresini bu kadar beğenmişler anlamıyorum.
    Kurgudaki geçmişe dönüşte önce zamanla büyüyor sonra bir anıda tekrar ilk baştaki zamanlarına dönüyor, alakasız bir geri dönüştü çok amatörce geldi bana, filmdeki bayan arkadaş günümüzdeki gençliğin yaptığını artık sıradan birşeymiş gibi görüyor sanırım, bunların filmlerde bu kadar basit olarak işlenmesi topluma empoze oluyor aslında ama bunu düşünen yok. Kadını geçtim, bir erkek olarak başka erkek arkadaşı olan biriyle nasıl yatabilir bir erkek anlamış değilim. Kadın kadındır meraklıdır filmde gösteriyor bunu daha küçücük yaşta merakla başlar sonra ilerde böyle olur. Ama erkek böyle bir durumda olmamalıydı.

    Kısaca aldatmanın olduğu bir filmde romantizimden bahsedilemez bana göre. Çok aptalcaydı. Ama kimse bu yöne dikkat etmemiştir buna eminim.
    Babasına yaptığıda çok aptalcaydı, ikinci defa giderken;bana o kapıdan çıkarsan benim için yoksun dedin ben unutmadım diyor. Denyo öyle olsa gar da bayıldıktan sonra hastanede yanında baban olurmuydu.

    Ben filmi izlerken bazı sahnelere sinirlendim o yüzden beğenmedim.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Cro-X

    Bu filmde en çok altan erkeklinin oyunculuğuna bayıldım adam rolü yaşıyor resmen Kavga sırasında ve kasedi dinlerken baya bi ağlattı beni





    Altan Erkekli rol için iyi seçim ama asıl olan birşey var ki insanın içinde hapsettiği duygulardır bunlar, anne baba sevgisi, ister istemez duygulandırır.
    Benim garibime filmi izlerken babasına gıcık olan arkadaşımın ağladığını görmemdi. Duygusallıktan mı yoksa filmdeki kendinimi buldu onu bilemem tabi.



    Böcek Yapım'la iletişime geçsek de bilet paramızı geri mi istesek?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Commander

    Bugün bu filme gittim, iğrenç bir filmdi.
    Ama bizim halkımız bunu beğenir. Çünkü aşk, kadın erkek dedimi biter olay onlar için, birazcık duygusal ekranlar tamam.
    Şimdi biraz okudum yazılanları, neresini bu kadar beğenmişler anlamıyorum.
    Kurgudaki geçmişe dönüşte önce zamanla büyüyor sonra bir anıda tekrar ilk baştaki zamanlarına dönüyor, alakasız bir geri dönüştü çok amatörce geldi bana, filmdeki bayan arkadaş günümüzdeki gençliğin yaptığını artık sıradan birşeymiş gibi görüyor sanırım, bunların filmlerde bu kadar basit olarak işlenmesi topluma empoze oluyor aslında ama bunu düşünen yok. Kadını geçtim, bir erkek olarak başka erkek arkadaşı olan biriyle nasıl yatabilir bir erkek anlamış değilim. Kadın kadındır meraklıdır filmde gösteriyor bunu daha küçücük yaşta merakla başlar sonra ilerde böyle olur. Ama erkek böyle bir durumda olmamalıydı.

    Kısaca aldatmanın olduğu bir filmde romantizimden bahsedilemez bana göre. Çok aptalcaydı. Ama kimse bu yöne dikkat etmemiştir buna eminim.
    Babasına yaptığıda çok aptalcaydı, ikinci defa giderken;bana o kapıdan çıkarsan benim için yoksun dedin ben unutmadım diyor. Denyo öyle olsa gar da bayıldıktan sonra hastanede yanında baban olurmuydu.

    Ben filmi izlerken bazı sahnelere sinirlendim o yüzden beğenmedim.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Cro-X

    Bu filmde en çok altan erkeklinin oyunculuğuna bayıldım adam rolü yaşıyor resmen Kavga sırasında ve kasedi dinlerken baya bi ağlattı beni





    Altan Erkekli rol için iyi seçim ama asıl olan birşey var ki insanın içinde hapsettiği duygulardır bunlar, anne baba sevgisi, ister istemez duygulandırır.
    Benim garibime filmi izlerken babasına gıcık olan arkadaşımın ağladığını görmemdi. Duygusallıktan mı yoksa filmdeki kendinimi buldu onu bilemem tabi.


    Öncelikle forumlarda bir film hakkında film içeriğiyle ilgili yazı yazacaksanız SPOILER kullanmak zorundasınızdır izlemeyenler rahatsız olmasın film zevki harcanmasın diye.

    Ayrıca filmi izlemedim ama yorumlarınızı istemeden okudum anlattığınız birçok şey gerçek hayatta olan şeyler benim etrafımda çok kız arkım vardı erkek arkadaşının aldattığını bile bile hala aşık olan sürünen.Bunlar hayatta olan durumlar reaksiyonunuzun sebebinin bu denli yüksek olmasını anlayamadım çünkü filmi henüz izlemedim..

    Gelgelelim ki filmi siz beğenmediniz diye başkalarının zevkine suç bulmakda manidar ve kırıcıdır söyledikleriniz kurgu,çekim açıları ve bu tarz teknik konularla tamamen ilgili olsa yakışık alabilir ama zevk-renk muhabbetine gelince orda durmak gerekir...

    Umarım beni yanlış anlamazsınız ben sadece dışardan bir çift gözüm(sağ gözüm bozulmuş dün öğrendim hüzünlüyüm..)




  • @sendenbenden
    Filmi önce izle, ondan sonra sen de şaşıracaksın. Bu kadar sıradan, klişe bir filmin bu denli reklamı yapılınca emin ol insanlar ister istemez beğenmek zorunda hissediyorlar. Ciddi anlamda söylüyorum sürü psikolojisi bu. Kimseye koyun demiyorum ama genelin ''güzel'' dediği bir şeye insanlar nedense aksi bir fikir söylemekten kaçınıyor.
    Aşk Tesadüfleri Sever reklamı çok iyi yapılmış bir balondur maalesef.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: maviyolcu


    quote:

    Orijinalden alıntı: dodgé


    quote:

    Orijinalden alıntı: onur*

    Tanıdığım bütün kızlar deli oldu.Sebebi büyük ihtimalle Mehmet Günsur'dur.
    Bence güzel bir filme benziyor aslında izlemek lazım fırsat bulunca.



    Bu adamda Johnny Depp özentiliği var gibi geliyor bana.

    Biraz var
     Aşk Tesadüfleri Sever {2011}





    Adam kanırtmış...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Commander

    Bugün bu filme gittim, iğrenç bir filmdi.

    Ama bizim halkımız bunu beğenir. Çünkü aşk, kadın erkek dedimi biter olay onlar için, birazcık duygusal ekranlar tamam.
    Şimdi biraz okudum yazılanları, neresini bu kadar beğenmişler anlamıyorum.
    Kurgudaki geçmişe dönüşte önce zamanla büyüyor sonra bir anıda tekrar ilk baştaki zamanlarına dönüyor, alakasız bir geri dönüştü çok amatörce geldi bana, filmdeki bayan arkadaş günümüzdeki gençliğin yaptığını artık sıradan birşeymiş gibi görüyor sanırım, bunların filmlerde bu kadar basit olarak işlenmesi topluma empoze oluyor aslında ama bunu düşünen yok. Kadını geçtim, bir erkek olarak başka erkek arkadaşı olan biriyle nasıl yatabilir bir erkek anlamış değilim. Kadın kadındır meraklıdır filmde gösteriyor bunu daha küçücük yaşta merakla başlar sonra ilerde böyle olur. Ama erkek böyle bir durumda olmamalıydı.

    Kısaca aldatmanın olduğu bir filmde romantizimden bahsedilemez bana göre. Çok aptalcaydı. Ama kimse bu yöne dikkat etmemiştir buna eminim.
    Babasına yaptığıda çok aptalcaydı, ikinci defa giderken;bana o kapıdan çıkarsan benim için yoksun dedin ben unutmadım diyor. Denyo öyle olsa gar da bayıldıktan sonra hastanede yanında baban olurmuydu.


    Ben filmi izlerken bazı sahnelere sinirlendim o yüzden beğenmedim.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Cro-X

    Bu filmde en çok altan erkeklinin oyunculuğuna bayıldım adam rolü yaşıyor resmen Kavga sırasında ve kasedi dinlerken baya bi ağlattı beni





    Altan Erkekli rol için iyi seçim ama asıl olan birşey var ki insanın içinde hapsettiği duygulardır bunlar, anne baba sevgisi, ister istemez duygulandırır.
    Benim garibime filmi izlerken babasına gıcık olan arkadaşımın ağladığını görmemdi. Duygusallıktan mı yoksa filmdeki kendinimi buldu onu bilemem tabi.



    ciddi olarak soruyorum yaşını ögrenebilir miyim ?
    ya sen filmin ne oldugunu bilmiyorsun yada bize şaka yapıyorsun!(baba-ogul yorumu)

    ben de aşk meşk filmlerinden nefret eden bir insanım ama bu filmi aşk filmi olarak görmemekteyim.
    bildigin dram filmi yapmışlar resmen.ayrıca hangi sahne de insanlar aglamış cok merak ediyorum.

    Ve ilk kez bi aşk! temalı film de cinsellik görmedim.bu yüzden ömer faruk sorak'ı tebrik ediyorum.
    ayrıca filmi resmen anlatmışsın aferin.




  • @oktayd ben de sabırla bekledim ama ağlanacak, etkili tek bir sahne göremedim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    @oktayd ben de sabırla bekledim ama ağlanacak, etkili tek bir sahne göremedim.


    yok be hocam öyle aglanacak bilmem ne yapılacak bi sahne.baba ogul sahnesi biraz duygusaldı gerçekten o kadar.

    he kız milleti aglar ama ''ay ne romantik ay tesadüfe bak ay kalbini verdi falan diye(film cıkışı kızların tepkisi)'' ama aldatan kadını görmezler!öteki adamın hayallerinin yıkıldıgını görmez.!

    filmin müzik secimleri sahane gerçekten özellikle şebnem ferah ve demir demirkanın parcaları süper




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.