Arabamı köpek ısırdı (2. sayfa)

Kardeş olayı görmedin, emin ol ben köpek seven biri olarak ve köpeklerden korkmayan biri olarak ilk defa korktum. Böyle bişiy görmedim at kadar arabanın dışında olsam emin ol beni öldürene kadar bırakmazdı. Arabaya durduk yere bunu yapan bi çocugu mocugu öldürür imkanı yok kurtulamaz böyle bi hayvanın sokakta bası bos gezmesine ben izin vermem arabaya böyle yapan insana napmaz ya gebericek yada barınagamı alınıyor dağ başınamı bırakılıyor belediye yapıcak ben vurmaktan yanayım

katır kutur nasıl ısıryor görücektin ben lastiğie diş geçirip yolda bırakmasından korktum durduk yere basıma bela acıcaktı ugraş dur neyseki kasko ile görüştüm mini hasarsızlıgın tamamımı kullanılarak yaptırılıcak

ama insanın telafisi yok ne maddi ne manevi dilerim kimseye zarar vermeden uzaklaşırşar

Cenesi o kadar büyükki alt dişleride davlumbaza girmiş orayı gece çekememiştim şimdi servise götürünce gördüm gerçekten bunu sert plastiğe yapan insana ne yapmaz

Demir diye mi yırtılmadı acaba benim sert plastiği delmiş şerefsiz içi görünüyor tamponun

Arabanın peşinden koşarlarsa ani fren yapıp, köpekleri önüme alıp direkt üzerlerine sürüp ben başlıyorum kovalamaya :D

tamponu sökmüşlerdi bi ara habere çıkmıştı

WeblogVideoyoutube

Sakarya'da, Modern Sanayii'nde sürüler halinde dolaşan sokak köpekleri bir otomobilin tamponunu parçaladı. Otomotiv tamirciliği yapan Cem Acar güvenlik kameralarını incelediğinde köpeklerin otomobilin tamponunu parçaladığını görünce şaşırdı. Sakarya Modern Sanayii'nde otomotiv tamirciliği yapan Cem Acar sabah işyerine geldiğinde yeni aldığı 2014 model otomobilinin ön tamponunun parçalanmış halde buldu. Olayın ilk olarak bir hırsızlık olduğunu düşünen Cem Acar, polise haber verdi. Ancak, polisler güvenlik kamerası görüntülerinin izlediğinde gerçek ortaya çıktı. Görüntülerde sürü halinde dolaşan sokak köpeklerinin park halindeki otomobilin tamponunu parçaladığı görüldü. Cem Acar güvenlik kameralarını inceleyince sokak köpeklerinin otomobilinin tamponunu parçaladığını gördüğünü belirterek, "Akşam otomobilimi dükkanın önüne park edip, farklı bir arabayla eve gittim. Sabah geldiğimde bir baktım otomobilin ön tarafı darmadağın olmuş. Biz ilk esnada hırsızlık zannettiğimiz için polise haber verdik. Polisler ile birlikte kamera görüntülerine baktık. Ondan sonra olayın nasıl olduğu ortaya çıktı. Gece sokak köpekleri otomobilin tamponlarını parçalamış. Herkes şaşırdı çünkü enteresan bir olay. Bir tanesi gözcülük yapıyor, bir tanesi elebaşı, 8 tane köpek var" dedi. Aracının tamiri için yaklaşık 5 bin lira masraf yaptığını söyleyen Cem Acar, "Herkes kedi olduğu için parçalamışlardır dedi. Fakat görüntülerde kedi gözükmüyor. Böyle bir şok yaşadık. Yaklaşık 5 bin lira gibi masraf oldu. Polisler bize esprili bir şekilde 'şikayetçi misiniz?' diye sordu. 'Şikayetçi olsam ne olacak ki, köpekleri mi şikayet edeceğim' dedim" diye konuştu. Cumhuriyet Gazetesi

https://www.youtube.com/watch?v=43MNcJXZib8

yetişemeyecekleri hızda ara gaz vererek ilerleyin.

dilleri dışarıda kalana dek peşinizden gelip şehir değiştiriyor mahluklar.

kardeş umarım coluguna cocuguna veya sana köpek saldırmaz da o an keşke silahım olsaydı da kendimi, yakınlarımı savunsaydım demezsin. gerçi sizin gibiler köpek saldırsa köpeğe "dur polis cagırcam" falan der. biz de hayvan seviyoruz da kendi canımızı malımızı korumak ayrı hayvan sevmek ayrı. hayvan zarar vermeye başlamışsa orada o hayvana sevgi biter. gereği yapılır

Birkaç sene önce yine Seat Leon'un parçalarının köpekler tarafından çalınıp götürüldüğü videoyu izlemiştim, o aklıma geldi. Geçmiş olsun

Geçmiş olsun dostum

şu it sorunun ciddi ciddi çözülmesi lazım

köpek konusu çok hassas bir süreç. topluca telef edilmeleri gaddarca ama öylece başıboş bırakılmaları da insanlar için çok tehlikeli. çok ciddi proje oluşturulup barınak + kısırlaştırmaya gidilmesi gerekiyor. zaman içinde barınaktaki yükler azalaktır ancak kontrol şart. ülkede herşey kim kime dum duma

2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı hayvanları koruma yasası aslında batılı örneklerinden kopya edilmiş uygulanırsa etkin olacak bir yasaydı. Batıda yaygın olarak uygulanan TNR yöntemini benimsiyordu. Öte yandan yasanın çok bariz bir yanlışı vardı. Neredeyse sokak hayvanları ile ilgili tüm sorumluluğu belediyelere yüklüyordu. Belediyelerin hepsine barınak açma zorunluluğu getiriyordu, yakalama, kısırlaştırma, aşılama, rehabilitasyon yükü hep belediyelerin üzerindeydi. Oysa belediyelerin bu işin altından kalkacak bütçesi yoktu. Motivasyonu da yoktu. Nitekim yasa çıkalı 18 yıl olmuş, 18 yılda 1300 belediyeden sadece 200 tanesi barınak açmış, çoğu da feci durumda.

İlk yıllar göstermelik olarak bazı sokak köpekleri yakalandı, kısırlaştırıldı, aşılandı, kulağına küpe takılıp yasanın öngördüğü şekilde alındığı yere bırakıldı.

Ama sonra belediyeler bu işi layıkıyla yapabilmek için yeterli bütçenin kendilerinde olmadığını fark ettiler ve salıverdiler. Devlet de her zamanki gibi belediyeleri denetlemedi.

Oysa çözüm için ilk adım atılmış, kapsamlı bir yasa çıkarılmıştı ama bu da Türk işine dönmekte gecikmedi. Sorun yasa eksikliği değildi, sorun Türk zihniyeti ve denetim eksikliğiydi.

Devlet belediyelere bütçe vermedi, devlet belediyeleri denetlemedi. Belediyeler de bu işin ucunu bıraktı, sokak hayvanlarıyla ilgilenmez oldu ve hayvanlar giderek çoğaldı.

Bir köpeğin sokakta ortalama ömrü 3 yıldır. Bugün bir seferberlik ilan edip tüm dişi köpekleri kısırlaştırsanız, bu sorun 3 yılda medeni bir şekilde kendiliğinden çözülürdü. Ama gerek hükümet, gerek belediyeler sanki sorunun daha da büyümesini bekliyorlar.

Bu yıl (2021) dünyada ABD'den sonra en çok yardım yapan ülke olmuşuz. Kriz zamanı onca cari açık varken 8 milyar dolar çeşitli ülkelere yardım etmişiz. Şu 8 milyar doların 100'de 1'i sokak hayvanı sorununa harcansa, sorun büyük ölçüde çözülürdü. Devletteki israf had safhada, vergilerimiz hayasızca çarçur ediliyor kimse umursamıyor ama köpek sorununu çözmek için bütçeden para ayrılsın desen bir çok insan olmaz diyor.

Hem sorundan şikayet edip hem de bu iş için kaynak ayrılmasına karşı çıkmak büyük bir tutarsızlık.

Cidden bu köpek sorunu aşırı can sıkmaya basladı. Geçende evime girecem 3 tanesi yatmış kapımın önüne.. Bekliyorum kalkmıyorlar içeri gireyim. Hışt falan yaptım biri başladı hırlamaya saldırsalar ne yapacaz 3 köpek karşısında bilmiyorum. 15 dakika bekledim kalkmalarını.

Dün bir arkadaşım bize geldi, geçenlerde Kuzey Marmara Otoyolu'nda 100-120km/h hızla giderken köpeğe çarpmış. Kaçamadım da, sol köşeden girdim maalesef dedi.

Arabanın sol tarafı dağılmış, aracın hasarına bakınca ucuz atlatmış dedim.

O şoku atlatıp arabayı sağa çekene kadar, arkadan gelenler trafiği durdurmuşlar, köpeği kenara atmışlar.

Sonrasında bir kadın durmuş, siz iyi misiniz, köpek yaşıyor mu, yaşıyorsa şuraya haber verebilirsiniz, arayamıyorsanız ben arayayım falan filan diye baya yardımcı olmuş.

Sonra bir kadın daha durmuş. İnmiş arkadaşın üzerine yürümüş. Neden durmadın diyormuş, sorunlu  

Arkadaş da "nasıl durayım, çarptığım yerde mi durayım, 100-120km/h hızla gidiyorum, nasıl durayım" demiş. Kadın iyice dellenmiş, işte yok duracaksın da, dikkatli gideceksin de... Öldü işte aradın mı şurayı bilmemne.. Hayır demiş aramadım, neden aramadın? Yahu hanımefendi bi arabanıza binin gidin, ben hala şoktayım, sizden önce duran hanımefendi aradı o yüzden aramıyorum bi yeri, birazdan Jandarma gelecek zaten demiş sinirlenip bağırarak. Kadın öyle binip gitmiş. Yoksa beni tırmalayacaktı orada diyor  

Jandarma gelmiş rapor vs tutulmuş, zaten demiş bu yolu yapanın kusuru demiş Jandarma, buralarda tel örgü vesaire olması gerekiyordu ki, hayvan, insan, hiç bişey geçemesin bu tarafa diye...

Şu kazayı TEM'de yapsam herhalde zincirleme kaza olmuştu diyordu.

Dedim ki hayvana çarpmamak için trafikte garip garip hareketler yapmayacaksın, gerekiyorsa, kaçamıyorsan vuracaksın.

Bunu bir defa daha başka yerde yazdım, yine üşüştüler, vay sen her gördüğün hayvanı eziyor musun falan diye...

Ciddi ciddi bu sorunun çözülmesi lazım. Ama öncesinde bu konuda "sorunlu" insanların da sorununun çözülmesi lazım sanıyorum.

Bir araba için bir canlı.

O canlı dediğin şeyin faydasından daha çok zararı var.

Ayrıca o canlıdan milyarlarca var.

Fakat o arabayı alabilmek için senelerce kredi ödüyor, milletin ağız kokusunu çekiyor, kendini parçalıyorsun.

EVET ARABA, MOTOSİKLET, İNSAN İTTEN DAHA DEĞERLİ.

Ayrıca, Megane 4 olsa bunlar olmazdı dimi hocam?