Şimdi Ara

araba mı ev mi? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
113
Cevap
1
Favori
5.176
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    Tabi ki öncelikle EV, konut, daire, villa, müstakil, münferit, müşterek, villa, dubleks, tripleks, apartman, toplu/TOKİ vb. gerek, ondan sonra otomobile gelir sıra. ESAS kural budur, OLMASI gereken de, HEDEF de, AMAÇ da budur.

    Fakat her zaman bu olmayabilir, gerçekleştirilemeyebilir.

    Bu ikamet ettiğiniz yere, yaptığınız işe, aylık gelirinize, kullandığınız akla, dinlediğiniz insanlara, yaşınıza, beden bütünlüğünüze ve akli melikelerinize de bağlıdır. Çünkü az çok geleceği tahmin edebilir, 75.000 veya 300.000 TL'lik bir dairenin parasının ömür boyu çalışmaktan, aileden kalan/kalacak olan mirastan, eşnizin varlığından gibi maddi kriterleri hespalayarak tahmin edebilirsiniz.

    Hiçbir zaman bir daire sahibi olamayacağınızı düşünüyorsanız da bu demek değildir ki hayatınızı farklı bir şekilde idame ettirmek zorundasınız. Kazandığınız para ancak boğaz tokluğuna, üst/baş, gaz/su/elektrik ve çocukların devlet okulu masraflarına yetiyor, nadiren de bir maddi parasal enjeksiyon alıyorsanız hayatınızı kirada da geçirebilirsiniz. Bu durumda gelirinizin yine yer ve mevkiiye bağlı olarak yarısı ile yarısından fazlasını kiraya vereceğiniz malumunüzdür. Bu belki hep böyle devam edecek, hiçbir zaman tapu sahibi olamayacak ama kiracı sıfatı ile hareket ederek yine de başınızı sokabileceğiniz bir dört duvarınız olacak, kullanım hakkı size ama mülkiyet hakkı başkasına ait olsa da.

    Bu şekilde yaşayanlar çok...

    Hep kirada olup bir otomobil sahibi olmamak da yasak olmadığına göre, bu şekilde yaşamaya mecbur olanlar kadar bu şekilde yaşamayı tercih edenler de olduğundan kirada/başkasının evinde ikamet edip bir evin 1/4 ile 1/2 ve hatta 1/1 değeri kadar kıymete haiz motörlü araç sahibi olanlar var toplumumuzda. Uzağa bakmanıza gerek yok, forumumuzda olduğundan da eminim, neticede bu şekilde yaşamak bazıları için zorunluluk olduğu kadar bazıları için de çözüm. Bir daireye vereceği paranın 10'da, 15'te veya 20'de 1'i ile kiraya çıkıp kalanı ile sermayeye yapıp ticarete atılan kadar eş/dost/akrabadan borçlanarak evlenen ve zar zor bir daireye çıkan birisi 20 yıllık yerli bir araç alıp LPG de kullanarak günlük şahsi, ailevi ve mesleki ihtiyaçlarını giderebilir.

    Evet, ESAS AMAÇ EV ama bu amaca giden yolda çok kavşak ve viraj var ve bazen herkes bu yolda tutunamıyor, şerit değiştirenler kadar hedefi tam ortadan vuranlar da oluyor. Toplumdaki bireyler ne kadar çeşitli ise bu uğurda güdülen amaçlar ve elde edilen sonuçlar da bir o kadar çeşitlidir. Sonuçların hepsi de kabul edilebilir çözümlerdir, herkesin hayatı eşsiz, çünkü herkes eşsiz. Bize saygı göstermek, biat etmek düşer.

    Saygılarımla,

    Taner Göde

    Taner hocam yazılarınızı gerçekten beğenerek okuyorum. Fikirlerinizede katılmamak mümkün değil.
    7 aylık evliyim eşim ve ben bir kamu bankasında çalışıyoruz. 40.000tl gibi düğünden kalanlar ve sonrasında biriktirdiğimiz paramız var, Allah nasip ederse bebekte bekliyoruz. Şunu çok iyi biliyorumki ev şart, bebek geliyor arabada şart kafam bazen gidip geliyor havalar ısınıyor piknikler geziler .. vs bazen diyorum ne işin var şimdiden evle yaşın genç ilerde alırsın, al bir 1.6 comfort jetta veya astra 1.3 cdti sedan, biraz keyfine bak hayatını yaşa. Sonra kütahya gibi bir yerde 100 m2 ev için ev sahibinin hesabına 525 tl havale yaptıktan sonra hiç bir araba isteği kalmıyor insanın içinde. Evlere bakıyorum. (Memleket kayseri inşallah 2 yıla kadar tayin isteyip gitmeyi düşünüyorum). Mevkii ve plan itibariyle orta halli sıfır daireler 140000 tl. 100.000tl kredi gerçekten ciddi bir rakam, 0,79 faiz oranıyla 100000 tl yi 1293*120 =155000 tl geri ödüyorsunuz.Aylık ortalama artışlarıda katarak 600*120=72000 10 yılda ödediğiniz kira, aslında kredi için ödediğiniz faiz ve anaparanın bir kısmını kiradan çıkarıyorsunuz kredi ile ev almak gerçekten çok mantıklı. her gün en az bir kişiyi ev sahibi yapıyoruz bazen 10 kişiyi, aynı zamanda araba sahibide yapıyoruz ama ev alanların mutluluğu ayrı oluyor hele muvafakat vermeye gelen eşlerin sevincini görmelesiniz.
    En iyisi ev almak sonra önüne bir araba.
    Rabbim herkesin gönlüne göre versin
    Sagılarımla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rafii -- 28 Mart 2011; 0:56:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lacano

    Ben 500 lirayı örnek için söyledim, ayrıca reklamlardaki kadar kolay . Benim sevdiğim bir abim aldı hemde hiç peşinat vermeden, aylıkta 800-900 lira gibi bir rakam veriyor 15.000 tl peşinat verseydi muhtemelen taksitleri 700 lira civar bir şey olurdu...



    Piyasadaki en düşük konut kredisi faiziyle hesaplarsak 900 lirayı 20 yıl öderse toplamda 200.000 liradan fazla ödeme yapmış oluyor.. Bankanın buna karşılık şu an vereceği kredi 90.000 civarı..

    90.000 liralık bir evin kirası da bugün 450-500 lirayı geçmez..

    Üzgünüm, yine kira öder gibi olmuyor.. Abiniz her ay çift kira ödüyor şu an..
    Oysa ki 450 TL kira verip kalan 450 TLyi her ay faize yatırsa 20 yıl değil belki 12-13 yılda aynı daireyi alacak..




  • Herkesde aynı soru evmi arabamı?İlk bi arabayı alıp,sonra kredi filan bi şekilde ev alınmalı.Arabasız yaşamak zor oldu,çogugu olan aileler bütün bi hafta çalışıyorlar bi pazar keyif yapsınlar.Ev için çekilen krediler cok uzun vadeli oldugu için,çekilen kredi bitene kadar araba gibi yüksek maliyetli birşey almak kolay gözükmüyor.İlk başta nakit para şeklinde bir araba,sonrasında kredi yardımıyla bir ev(kira öder gibi)en iyi budur.Zor bir durum olursa araba satılarak,para ihtiyacıda karşılanır.Herkesin düşüncesi farklı olabilir arkadaşlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: djoz


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lacano

    Ben 500 lirayı örnek için söyledim, ayrıca reklamlardaki kadar kolay . Benim sevdiğim bir abim aldı hemde hiç peşinat vermeden, aylıkta 800-900 lira gibi bir rakam veriyor 15.000 tl peşinat verseydi muhtemelen taksitleri 700 lira civar bir şey olurdu...



    Piyasadaki en düşük konut kredisi faiziyle hesaplarsak 900 lirayı 20 yıl öderse toplamda 200.000 liradan fazla ödeme yapmış oluyor.. Bankanın buna karşılık şu an vereceği kredi 90.000 civarı..

    90.000 liralık bir evin kirası da bugün 450-500 lirayı geçmez..

    Üzgünüm, yine kira öder gibi olmuyor.. Abiniz her ay çift kira ödüyor şu an..
    Oysa ki 450 TL kira verip kalan 450 TLyi her ay faize yatırsa 20 yıl değil belki 12-13 yılda aynı daireyi alacak..


    Mantıksız.

    Neden mi?

    Şuan 90bin tl ye aldığın evi 7 yıl sonra 90bin tl ye alamıyacaksın.

    Ayrıca bu yıl 450tl olan kira seneye 490 - 530- 570 - 610 vs vs artıyor.

    Ama kredi ödediğin para hep aynı.

    Yanlış anlaşılmasın krediye teşvik etmiyorum.




  • valla dostum benim babamın yaptığı iş en güzeli adamın sabit bir geliri var.orda burda arsa alıyor.yaza mesele bi arsaya 8 daire dikecek.tanesini 70.000 den verse baya para yapar
  • arada benimde kafa gidiyor ev almaya.satayım arabanın birini,birikimler şunlar bunlar toplayıp birazda kredi çekip gireyim şu işe diyorum.ama borçlanmak,borçlandıgın dönemde her türlü olumsuz gelişmeye karşı

    (hastalık,iş sorunları v.b.) dayanıksız olmak çok mantıklı gelmiyor.veriyorum kiramı paşalar gibi,hayat standardımı düşürmüyorum,para harcarken acaba demiyorum,ufak ufakta atıyorum kenara,zamanı gelince

    evde olur inşallah



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CuCuK -- 28 Mart 2011; 3:06:01 >
  • Bu iş görecelidir. Yani kimisi devlet memurudur 1.500-2.000 lira maaş alıyordur bir sıkıntısı olmaz. Kimisi 3.000-4.000 alıyordur evide alır arabayıda. Yada evi kirada olup araçta alabilir. Hiç bir sıkıntısını çekmez. Ama öte yandan babasının kendisine almış olduğu eve rağmen asgari ücretle çalışıp (650 lira) ve 2 çocuğu olmasına rağmen hala geçinemeyenler var. Bırakın araç almayı bisitlet bile alamayacak konumdadırlar.

    Ankara- Çukurambar semtini bilenler bilir. Bakanların, vekillerin oturduğu bir semttir. Ev kiraları 1.500 liradan başlar 2.500 liraya kadar çıkar. Şimdi 2.500 lira kira veren bir insan bilmiyormuki bankadan kredi ile ev almanın daha avantajlı olacağını?


    Mademki ev almakta sıkıntı yaşıyorum diyenler var. 500-700 arası kira ödüyorsunuz vadedelim. Ufak bir peşinatla, kredi ile ev alınabilir. Sonuçta evsiz kalacak haliniz yokya? İlla başınızı sokacak bir yer olacaktır. Verdiğiniz kirayı aynen bankaya verirsiniz. Artık 15 yılmı ödenir 20 yılmı ödenir bilinmez ancak ileride olurda eline bir miktar para geçerse bunun bir kısmını bankaya verip borcu azaltabilirler. Böyle bir riske girerken devlet memuru değilse, ilerde ne olur diyede düşünmek lazım.




  • önce ev sonra araba...
  • Ev ailenin yuvasıdırAraba ise lükstür hele TR gibi bir ülkede. Hele bu benzin fiyatıyla arabayı aldığında ödediğin ÖTV ile KDV ile
  • Sanki ev almayıp 520d ye biniyoruz.Ben Passat'ı satıp üstüne 150 bin lira kredi çeksem şu an oturduğum evi anca satın alabilirim.

    Ne yapayım yani 600 lira kira verip oturduğum evi almak için arabayı satıp geri ödemesi 2000X120 şeklinde olan borca mı gireyim?Sanki biz kiracılar salağız bankadan kredi çekip kira öder gibi ev almayı bilmiyoruz.
  • Normal gelir seviyesi için konuşuyorum.

    Ev yokken ikinci el 13-16 bin TL civarında, tutulan, kolay satılabilen bir araba almayı mantıksız bulmuyorum. Arabaya hem çok para verilmemiş olur, hem de gerektiğinde tekrar kolayca paraya dönüştürülür.

    Ama ev yokken 55-60 bin'e sıfır km araba almayı hiç mantıklı bulmuyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yenerz

    bu konu hakkında yüzlerce yazı yazıldı.
    çoğunu okuduk. yorumlar yaptık.

    genel olarak ev de karar kıldık.

    bir de şu mantıkla bakmak nasıl olurdu acaba?

    gittin bir ev kiraladın aylık kaç lira?
    araç kiraladın aylığı kaç lira?

    tabi ki de araç kiraları çok çok daha fazla.

    tamam ev değer kaybetmez sürekli bakımı yakıtı kaskosu vergisi ıvırı zıvırı olmaz.

    ancak bir ev alabilmek için elindeki avucundaki ne varsa vermek hata uğruna arabadan bile vazgeçmek?
    işte ben burada takıldım.
    yaklaşık 6 ay önce genel kanıya uyup elde nee varsa ayrıca araba dahil (3 ay önce)eve verdim. yetmedi üstüne birde kallavi bi kredi
    önümüzdeki 10 yılı bağladık. 4 duvar bi tavana.
    artık vazgeçme durumu da malesef yok.

    arkadaşlardan araba istemeye utanır oldum.
    taksi parası vermekten gına geldi.

    siz siz olun paranız varsa araba alın. gezin dolaşın.
    bu dünyaya bir daha mı geleceğiz.

    bu yazdıklarımda da gerçekten samimiyim..

    dostum Allah kolaylık versin. ancak kira vermektense taksi parası vermek daha iyi değil mi?




  • Bencede ev daha iyi evi aldıktan sonra arabayı zaten alırsın ve şuan Türkiyede bu pek mümkün degil
  • Aramızda olacağını pek sanmıyorum, daha doğrusu böyle bir "insan tipinin" forumlara girip buradan bilgi mahiyetinde fikir alacağını pek düşünmüyorum ama benim kadar sizler de mutlaka ama mutlaka etrafınızda, yakın veya uzak çevrenizde görmüşsünüzdür, karşılaşmışsınızdır, ya da tanıdığınız birkaç kişi bu sınıfa sokabileceksinizdir...

    [ - ASALAKLAR - ]


    Özellikleri:

    1. MAL EDİNMEZ, PARA KOKLATMAZ
    2. İHTİYACI OLANI ÇEVRESİNDEN ALIR
    3. TEMBELDİR, ÇALIŞMAZ, YATAR DURUR
    4. EKMEK ELDEN SU GÖLDEN YAŞAR
    5. KİRAYA ÇIKAR, KİRA ÖDEMEZ
    6. ARABA ÖDÜNÇ ALIR, GERİ VERMEZ
    7. DAYAK YEMEKTEN HİÇ ÇEKİNMEZ
    8. YÜZSÜZDÜR, ÇOK NAMUSSUZDUR
    9. BAŞKASININ PARASINI HARCAR
    0. BAŞI SIKIŞINCA ORTAMI TERK EDER

    Bu şekilde çok sayıda insan tanıyorum, ama kendi çevremden değil, müşterilerimden. Annesinin emekli maaşını elinden alıp onu evinde barındıran, karısını annesine hizmetçi yapan, kıraathaneye takılan, iş aramayan, iş verilince yapmayan, bütün gün yan gelip yatan, kira ödememek için yaşlı annesinin yanına taşınan, kayınbiraderinin arabasını 2 günlüğüne ödünç alıp 2 ay sonra bile hala geri vermeyen, annesinin banka maaş kartını kendi banka kredi kartı gibi kullanan, doktor yerine eczaneye gidip ilaç adını öğrendikten sonra sağdan ve soldan isteyen, haftada 1 banyo bile yapmayan ve ayda 1 ancak traş olan, tamamen ASALAK gibi yaşayan tipler var. Mal ve Mülk onlar için geçersizdir, değersizdir, pazara akşam saatinde gider, ezik domatesi ve ıskarta patatesi ucuza almak için, söz verir, sözünü tutmaz, en büyük gider kalemi kendisinin bile olmayan arabanın yakıtı, onu da tanıdıkları kazıklayarak yaptığı işlerden arta kalan parayla öder, bol ganyan ve iddaa oynan ama tutturamaz, çünkü kendisini bir baltaya sap olamamıştır ki bir işe dikiş tuttursun.

    Bu tipler askerden geldikten sonra hemen evlenme arzusu ile yanıp tutuşurlar, tüm masrafı anne/baba ve kardeşlerine yıkar, ceplerinden 1 TL bile çıkmaz, bahşişi bile kardeşlerine ödetirler, anayasaları "et tırnaktan ayrılmaz" derler, düğün ve toplantıları bedava yemek yeme fırsatı olarak görür ve böyle merasimlerden hiç eksik olmazlar. Ölene kadar ev almaz, birikim yapmaz, elektrik-su-telefon-emlak vergisi gibi giderleri hiç ödemez, af çıksa bile ödemez, hiçbir yerde kaydı olmaz, ne emekliliği olur, ne sigortası, boş yaşar, boş konuşur, boş tencereden çok ses çıkar misali ne yazık ki bu şekilde yaşayanlar da çığ gibi çoğalmıştır.




  • Önce bir reklam görürsün,
    Arabayı hayal edersin,
    Ailene dil dökersin,
    Zar zor ikna edersin,
    İlgi çekersin,
    HEVESİN KAÇAR!

    Bir reklam görürsün,
    Arabayı hayal edersin,
    Parayı ayarlarsın,
    Arabayı alırsın,
    İlgi çekersin,
    Çok geçmeden HEVESİN KAÇAR!

    Bir reklam görürsün,
    Arabayı hayal edersin,
    Çok çalışırsın,
    Arabayı alırsın,
    İlgi çekersin,
    Koşturduğuna değmeden
    HEVESİN KAÇAR!

    Sonra bir Dacia görürsün,
    Çok beğenirsin,
    Kolay ulaşırsın,
    Zor vazgeçersin!!!


    Demekki Sonuç heves sonunda kaçıyor...
    o yüzden Ev alma imakanı oluşup almamak var bide,ev alma imkanı olmayıp almaya uğraşmak var..

    birde ihtiyaçlar sınırsızdır.
    ihtyaçlar karşılandıkça arzusu azalan ve artan tipleri vardır...
    bu arabadada böyle evdede böyle..

    2+1 almak varken 90-100 liraya 3+1 olsun olmuşken fayanslar şöyle olsun pencereler fransız stili,balkon geniş,ankastre mutfak,olsun..gibiiii...

    arabada sunroof olsun abs asr olsun bilmem aliminyum alaşım olsun...
    ama öyle yada böyle başını sokacak-içinde huzurla vakit geçirebileceğin evin olması gibi bir şey olması şart...oda paraya bakıyor...ne kadar ekmek o kadar köfte




  • Abiler ve arkadaşlar, herşey bütçeye göre lakin o bütçeyi fazla zorlamamak lazım. İyi bi evde oturacağız diye hayatımızın 20 yılı köpek gibi çalışacağımıza sevdiğim işi yaparım kirada otururum. Aynı konu araba içinde geçerli, fazla sorun çıkarmayan & az yakan bir araç işimizi görür. Bence esas lezzet hayattan keyif almakta.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yenerz

    bu konu hakkında yüzlerce yazı yazıldı.
    çoğunu okuduk. yorumlar yaptık.

    genel olarak ev de karar kıldık.

    bir de şu mantıkla bakmak nasıl olurdu acaba?

    gittin bir ev kiraladın aylık kaç lira?
    araç kiraladın aylığı kaç lira?

    tabi ki de araç kiraları çok çok daha fazla.

    tamam ev değer kaybetmez sürekli bakımı yakıtı kaskosu vergisi ıvırı zıvırı olmaz.

    ancak bir ev alabilmek için elindeki avucundaki ne varsa vermek hata uğruna arabadan bile vazgeçmek?
    işte ben burada takıldım.
    yaklaşık 6 ay önce genel kanıya uyup elde nee varsa ayrıca araba dahil (3 ay önce)eve verdim. yetmedi üstüne birde kallavi bi kredi
    önümüzdeki 10 yılı bağladık. 4 duvar bi tavana.
    artık vazgeçme durumu da malesef yok.

    arkadaşlardan araba istemeye utanır oldum.
    taksi parası vermekten gına geldi.

    siz siz olun paranız varsa araba alın. gezin dolaşın.
    bu dünyaya bir daha mı geleceğiz.

    bu yazdıklarımda da gerçekten samimiyim..

    TABİKİ EV NEDENN Mİ ÇÜNKÜ İHTİYAÇ OLUNCA BİR EV 2 ARABA ALIR AMA ASLA ARABA EV ALAMAZ :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    Aramızda olacağını pek sanmıyorum, daha doğrusu böyle bir "insan tipinin" forumlara girip buradan bilgi mahiyetinde fikir alacağını pek düşünmüyorum ama benim kadar sizler de mutlaka ama mutlaka etrafınızda, yakın veya uzak çevrenizde görmüşsünüzdür, karşılaşmışsınızdır, ya da tanıdığınız birkaç kişi bu sınıfa sokabileceksinizdir...

    [ - ASALAKLAR - ]


    Özellikleri:

    1. MAL EDİNMEZ, PARA KOKLATMAZ
    2. İHTİYACI OLANI ÇEVRESİNDEN ALIR
    3. TEMBELDİR, ÇALIŞMAZ, YATAR DURUR
    4. EKMEK ELDEN SU GÖLDEN YAŞAR
    5. KİRAYA ÇIKAR, KİRA ÖDEMEZ
    6. ARABA ÖDÜNÇ ALIR, GERİ VERMEZ
    7. DAYAK YEMEKTEN HİÇ ÇEKİNMEZ
    8. YÜZSÜZDÜR, ÇOK NAMUSSUZDUR
    9. BAŞKASININ PARASINI HARCAR
    0. BAŞI SIKIŞINCA ORTAMI TERK EDER

    Bu şekilde çok sayıda insan tanıyorum, ama kendi çevremden değil, müşterilerimden. Annesinin emekli maaşını elinden alıp onu evinde barındıran, karısını annesine hizmetçi yapan, kıraathaneye takılan, iş aramayan, iş verilince yapmayan, bütün gün yan gelip yatan, kira ödememek için yaşlı annesinin yanına taşınan, kayınbiraderinin arabasını 2 günlüğüne ödünç alıp 2 ay sonra bile hala geri vermeyen, annesinin banka maaş kartını kendi banka kredi kartı gibi kullanan, doktor yerine eczaneye gidip ilaç adını öğrendikten sonra sağdan ve soldan isteyen, haftada 1 banyo bile yapmayan ve ayda 1 ancak traş olan, tamamen ASALAK gibi yaşayan tipler var. Mal ve Mülk onlar için geçersizdir, değersizdir, pazara akşam saatinde gider, ezik domatesi ve ıskarta patatesi ucuza almak için, söz verir, sözünü tutmaz, en büyük gider kalemi kendisinin bile olmayan arabanın yakıtı, onu da tanıdıkları kazıklayarak yaptığı işlerden arta kalan parayla öder, bol ganyan ve iddaa oynan ama tutturamaz, çünkü kendisini bir baltaya sap olamamıştır ki bir işe dikiş tuttursun.

    Bu tipler askerden geldikten sonra hemen evlenme arzusu ile yanıp tutuşurlar, tüm masrafı anne/baba ve kardeşlerine yıkar, ceplerinden 1 TL bile çıkmaz, bahşişi bile kardeşlerine ödetirler, anayasaları "et tırnaktan ayrılmaz" derler, düğün ve toplantıları bedava yemek yeme fırsatı olarak görür ve böyle merasimlerden hiç eksik olmazlar. Ölene kadar ev almaz, birikim yapmaz, elektrik-su-telefon-emlak vergisi gibi giderleri hiç ödemez, af çıksa bile ödemez, hiçbir yerde kaydı olmaz, ne emekliliği olur, ne sigortası, boş yaşar, boş konuşur, boş tencereden çok ses çıkar misali ne yazık ki bu şekilde yaşayanlar da çığ gibi çoğalmıştır.


    Aha! Taner Bey benim kuzeni tanıyor galiba.
    Adamı Tofaş'a işe soktuk bıraktı, beyaz eşya dükkanına girdi, bıraktı. Daha sayamayacağım kadar böyle iş. Askerliği en kebap yere çıktı , 3 senede anca bitirdi.
    Ama işin garip yanı geçenlerde TOKİ'den daireye girmiş.
    Neyse memlekete tayin çıksın da ev işine bakarız. Şimdilik lojmana devam.




  • Çok güzel yorumlar gelmiş. Ben ve yakın bir arkadaşım bu zor kararı aynı zamanlarda vermek zorunda kaldık.

    Ben tercihimi kredi çekip ev almaktan yana kullandım o kredi çekip araba almaktan yana kullandı.

    Şimdi ikimize de sorarsan ikimizde pişman değiliz. Ama dışarıdan gözlemleyen birisi benim daha doğru yaptığımı düşünebilir. Bunu en iyi zaman gösterecek.

    Eğer ben kendim bütçeme göre keyifli bir hayat sürdürmeye devam edebilirsem kendimi daha doğru yaptığımı düşünüyorum.

    Bu arada şu anda 400 lira kirada oturuyordum. Şu anda toplam faiz oranımı aya bölersek aylık 350 liraya kendi evime kiraya çıktım. Üstünede 800 lira civarında bir birikim yapıyor oluyorum. Kısmetse çocuk okula başladığında bitiricez.
  • Bence de ev almak tabiki.! Mesela şöyle düşünelim. 100000 TL paramız var. Siz o paranın hepsine arabamı alırdınız yoksa dairemi. Araba aldığımızı varsayarsak 5 sene geçti üstünden arabanın fiyatı yarıya düşecek artı birde vergi kasko yakıt servis masrafları vs vs.paramız düşecekmi 50 bine. Ev aldığımızı varsayarsak hem kira getirisi alırız yada kiradan kurtuluruz hemde evin değeri 5 senede artacaktır. Boşuna eğer kiradaysak ev sahibinin ağız kokusunu çekmeyiz değilmi? Her yıl kira kontratıyla uğraşmayız.
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.