Şimdi Ara

Apple bir amerikan firmasıymış. Herkes bilgilensin istedim

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
5
Cevap
0
Favori
189
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bahsettiğim konuyla ilgili olarak müşteri temsilcisi beni ingilizce menülü ve açıklama metnini ingilizce yazmam gereken Apple sitesine yönlendirdi. Ayrıntılı açıklamayı yapabilecek kadar iyi ingilizcem olmadığını söyledim. Sitelerinde neden Apple Türkiye'ye ait bir e-posta adresi olmadığını sordum. Meğer Apple bir amerikan firmasıymış ve sebep buymuş.

    Buraya da yazdım ki, bu özel bilgi sadece bende gizli kalmasın ve herkes aydınlansın.


    Not: Apple sanırım müşteri memnuniyeti konusunda artık yeterince masraf yapmıyor. Müşterilerini küçümseyen bir ruh haline girmeye başlamışlar diye anlaşılıyor. Yazmaya kalksam daha epeyce malzeme var.



  • Sorununuz neydi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hakan Akkır

    Sorununuz neydi?

    Geçen sene görüştüğüm elemanlarının cümlesini esas alarak, ilgili Apple Türkiye departmanlarının e-posta iletişim bilgisini talep etmiştim. Sonuçta tutarlılık önemli. (Fakat birkaç çalışandan tasarruf etmek istiyorlar sanırım ve sitelerinde Apple Türkiye için e-posta adresleri yok.) Sonuç olarak bu defa görüştüğüm elemanları samimi de değildi, yeterlikli de değildi. Bu da konunun gereksiz uzamasına neden oldu. Ayrıntılarına girmek çok uzun sürer.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mobidik -- 21 Kasım 2017; 15:2:11 >
  • Apple Watch ile ilgili 'teknik' bir sorunum olmuştu. Apple tr hattında bir arkadaş ile yaklaşık 40dk boyunca konusmustum. Çok ilgili yaklaşmıştı fakat bir çözüm bulamamıştı. Kendisi İngilteredeki teknik mühendis ekibine durumu bildireceğini, sonucunda da beni bildireceğini iletmişti. Nitekim öyle de oldu. Hem arayarak hem de Apple Tr mail adresiyle tekrar dönüş yaptı. Sorunum çözülmedi orası ayrı

    Durumunuzu bilmiyorum fakat başka bir yetkili ile görüşme şansınız varsa bir de öyle deneyin derim.
  • Aslında ilk andan beri yetkili birim iletişim bilgisi istedim. Verilmedi. Bu konuya hakim olabilecek birilerine aktarabilirsiniz en azından dedim. Laflar çevrildi.

    Yeri gelince ingilizceniz sular seller gibi olmadığı için, hatalıymışsınız gibi, küçük düştüğünüzü hissetmenizi sağlayacak cümleler kuruyorlar. Bakın diyor ilgili linkte (name yazan yeri kastediyor) "isim gireceksiniz. Sonra e-mail gireceksiniz". :D (Sonrasında) "Peki açıklama yazan yere ayrıntıları nasıl gireceğim" diyorum. (mealen) "Onu kendi cümlelerinizle gireceksiniz" diyor. :D

    Memnuniyetsizliğim ortaya çıkınca, "sizi memnun etmek isterim" şeklinde en başa sardırıldı konu. Yani arayanın sabrı sınanarak usandırılıyor ve görüşme sonlandırılmak istenirmiş gibi yapılmıyor asla. Bu bir taktiksel yöntem olarak sanırım tüm çalışanlara öğretilmiş. Sonuca bağlamayacaklarsa da görüşmeyi sonlandırmayıp, sizi memnun etmek istediklerine inandırmaya çalışıyorlar. Memnun etmeye istekli izlenim yaratmaya çalışıp, sabır gösteriyor ama çözüm sunmuyorlar.

    Bu sadece arayanın psikolojisine yönelik taktiksel bir görüşme. Elden gelen standart bir durum varsa hallederler o ayrı. Ama ayrıntı içeren konulardaki yardım istekleri gerçek samimiyet barındırmıyor. Arayanın sabrını sınayarak yoruyorlar ve pes ettiriyorlar. Yeri gelip duygu sömürüsü yapıyorlar "kusura bakmayın bu kadar uzun anlattım" diyerek mesela Siz burada ister istemez alttan alıyorsunuz. Samimi olduklarına inanan aldanıyor. Sanıyor ki gerçekten yardım edilmeye çalışıldı. Halbuki sadece sabır sınanarak, ve psikolojik tekniklerle müşteri yıldırıldı.

    Hatta tam alttan aldığınız bir noktada "memnun kaldınız mı" türü bir soru ile karşılaşıyorsunuz. Memnuniyetsizlik belliyse, görüşmeyi sürdürmeye devam ediliyor. Bir önceki cümlede alttan aldığınız için, bu soru karşısında iyi niyetli olunduğuna inanıp (her şeye ve çözümsüzlüğe rağmen) memnunsunuz derseniz de ertesi gün gönderilen ankette ve hatta bir ortamda başkalarına görüşünüzü belirtirken dahi memnunsunuz demelisiniz (kendi kafanızda) çünkü zaman ayırarak sizinle ilgilendiler şeklinde düşünmeniz sağlanıyor.

    Klasik iki yüzlü amerikan taktikselliği bu konuya da işlemiş. Zaman ayırıyorlar ama çözüm üretmede samimiyet var mı? Maalesef çok tartışmalı.

    Demek buna hazırlıklı olarak, uykumuzu alıp, yemeğimizi yiyip, önümüzdeki 18 saat yılmadan görüşme yapmayı göze alarak falan aramalı ki taktikleri zamanla çöksün.

    (Bir üstteki arkadaşın çözümsüz konusu da bu anlatımıma uygun diye anladım.)




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.