Şimdi Ara

Ani Frende Abs' den Önceki Kademe

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
1.933
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Geçenlerde iki defa, aynı hızlarda seyir halindeyken ani frenleme yapmak durumunda kaldım. Birinde var gücümle frene bastığımda, abs devreye girip taka taka sesiyle hiç durmayacakmış gibi hissettirdi. Bir diğer durumda ise dip fren noktasına hemen gelmeyip, sona doğru kademeli kuvvet uyguladığımda abs devreye girmedi ancak, daha fazla öne yığılmayla daha çabuk durdu. İki durumda da dip noktaya geldim ancak ikincisinde ilkinden daha yavaş.

    Ani frenlemede fren pedalına uygulanan kuvveti 1 ile 5 arasında derecelendirirsek:

    1 ..... 5 çabuk kilitlenme (abs), daha uzun durma mesafesi
    1 .....4..5 kilitlenme yok, öne yığılma, daha kısa durma mesafesi

    Tam anlatamadım ancak, ikinci durumda fren pedalı sertleşene kadar ilkindeki gibi kuvvet uygulayıp; dip noktaya daha yumuşak bir bitiriş daha çabuk durma sağlıyor. Tecrübe eden oldu mu, bana mı öyle geldi? Mevcut durum böyleyse, abs/bas (fren yardım sistemi) neden buna göre dizayn edilmiyor?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi stasi -- 27 Ekim 2016; 22:56:10 >







  • abs en kısa mesafede durma garantisi vermiyor


    abs kaymama garantisi veriyor :)

    abs ile fren mesafesi uzuyor -

    yani senin dediğine göre

    5 şiddetinde abs açılıyor 60 metrede duruyorsun.

    4 şiddetinde basıyorsun frene 45 metrede duruyorsun - bu kadar basit
  • bugün yokuş aşağı hafif yağmur yağmış bir yolda ışıklara doğru ilerlerken frene basmamla abs nin devreye girmesi bir oldu. araba gram yavaşlamadı frenden çekip tekrar yavaşça basıp 2 kademe elfrenini çektim anca durdu araba.
  • Şöyle bir husus var; frenlemenin en etkili olduğu an kaymanın başlamasından hemen önceki andır. Bu ana kadar inmeyi başardığınızda lastikten çok hafif bir cayırtı gelmeye başlar. O ana kadar ABS'li bir aracın ABS'siz bir araçtan hiç bir farkı yoktur. Durma mesafeleri de eşittir. Bu noktayı aştığınız anda tutunma kaybolur. ABS'si olmayan araç kaymaya başlarken ABS'li bir araçta da "Fren - Bırak - Fren - Bırak - Fren - Bırak" etkisi başlar. Anlık olarak fren bırakıldığı için de fren mesafesi bir önceki raddeye göre daha uzun olur. ABS'nin "Durmayacakmış" gibi hissettirmesi de bu yüzdendir çünkü yavaşlama ivmeniz bahsettiğim raddeye göre düşmüştür. ABS'siz araçta durmayacak hissi daha az olmasına rağmen (Lastiklerin ciyaklamasından ötürü psikolojik olarak) neredeyse daha fazla kayma da ABS'siz araçta yaşanır. ABS'nin farkı ve avantajı ise optimum fren noktası aşılıp araç kaymaya başlarsa, anlık olarak aracın frenini keserek "frensiz akmasına" müsaade eder, bu da direksiyon uygulandığında ön tekerlerin direksiyon yönünde yuvarlanması ve manevranın mümkün olması ile sonuçlanır. Diğer bir avantajı ise değişken bir zeminde (Sağ tekerler ıslak sol tekerler kuru zemin v.b) aracın düz bir çizgide fren yapabilmesidir.

    ABS'li aracın yokuş aşağı şöyle de bir handikabı vardır ki; anlık olarak aracın frensiz akmasına müsaade ettiği için, ABS'nin devreye girmesi durumunda yokuş aşağı araç daha fazla akacaktır. Frende olduğu zamanki yavaşlaması ile boşta olduğu zamanki hızlanması neredeyse denk olacaktır, bu durumda da araç yavaşlayamayacaktır. Tabii yokuşun durumuna göre araç aksine hızlanabilir bile.

    Ayrıca ABS devreye girdikten sonra siz freni azaltmazsanız araç durana kadar (100 metre kaysa da) ABS'den kurtulamazsınız. Freni bırakıp tekrar dozlamanız gerekir.




  • absli araç senin neyine. git trabanta bin sen.
  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Hafif eğimli karlı yoldan inerken ABS yüzünden fren pedalının etkisiz olduğunu söylemişti babam. Sadece taktaktak ses geliyor araba yavaşlamıyor demişti.

    ABS'den hemen önceki durma noktasını bayağı denedim. Ön balatalar bitikti, araç dursun diye pedala daha çok basıyoduk ama bu sefer de arka tekerler aşırı fren yaptığı için hemen ABS devreye giriyodu. Balata değişiminden sonra aynı güzergâhta aynı freni yapınca ABS devreye girmedi, hava da sıcak olduğu için yerde tekerlerin izi çıktı. Frene biraz daha bassam büyük ihtimal daha ileride dururdu araç.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • goodorevil kullanıcısına yanıt
    Elinize sağlık hocam. Anladığım kadarıyla optimum frenleme noktası mevcut. Abs ve diğer fren destek ünitelerinin esas amacı da bunu sağlamaktan öte, aracı düz çizgide tutmak. Biraz araştırdığımda eşik fren denilen bir frenleme tekniğiyle, abs devreye sokulmadan daha kısa sürede aracın durdurulabileceğine ilişkin paylaşımlar buldum. Ancak pratik isteyen ve riskli sayılabilecek bir teknik. Bunu elektronik fren kontrol sistemlerinin yapması gerektiğini düşünüyorum. Mevcut fren destek sistemleri, ani frenleme sonrası kontrol kaybını önlemeye yönelik çalışıyor. Esasında dip frende tekerleri direkt kilitlemek yerine, fren basıncını buna göre ayarlaması gerekir. Ebd/bas sistemleri olayı yaşadığım araçta mevcut. Ancak çat diye tekerleri kilitliyor. Ya bu sistemler belli sınıf araçlarda kağıt üzerinde var, yeterli işlemci gücüne sahip değil ya da fazlasını beklememek lazım.
  • 2.tekniği kar üzerinde deneyin.
    Çıkan sonuç sizi çok şaşırtacak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: stasi

    Elinize sağlık hocam. Anladığım kadarıyla optimum frenleme noktası mevcut. Abs ve diğer fren destek ünitelerinin esas amacı da bunu sağlamaktan öte, aracı düz çizgide tutmak. Biraz araştırdığımda eşik fren denilen bir frenleme tekniğiyle, abs devreye sokulmadan daha kısa sürede aracın durdurulabileceğine ilişkin paylaşımlar buldum. Ancak pratik isteyen ve riskli sayılabilecek bir teknik. Bunu elektronik fren kontrol sistemlerinin yapması gerektiğini düşünüyorum. Mevcut fren destek sistemleri, ani frenleme sonrası kontrol kaybını önlemeye yönelik çalışıyor. Esasında dip frende tekerleri direkt kilitlemek yerine, fren basıncını buna göre ayarlaması gerekir. Ebd/bas sistemleri olayı yaşadığım araçta mevcut. Ancak çat diye tekerleri kilitliyor. Ya bu sistemler belli sınıf araçlarda kağıt üzerinde var, yeterli işlemci gücüne sahip değil ya da fazlasını beklememek lazım.

    Mesela aracın gerçek seyir hızını net olarak anlık bir şekilde bilebilsek eşik fren dediğiniz, benim optimum frenleme diye izah etmeye çalıştığım freni otomatik yaptırabilirsiniz. Ancak referans alabileceğiniz gerçek bir hız bilgisi yok. Ya şanzıman çıkışını ya da tekerlerin herhangi birisini baz alıyoruz.
    Onun dışında eşik fren noktasını aracı kullana kullana öğrenebilisiniz. Fakat lastik ve yol şartının değişken olması zorluk çıkartabiliyor bu sefer de. Hava sıcaklığı ve asfalt gibi değişkenler bile çok farklı tepkiler almanıza sebep oluyor. Mesela Pendik civarı sahil yolunda kaymak gibi sıfır asfalt var, ABS asla devreye girmiyor araç rahatça yığılarak duruyor. Ancak mesela minibüs yolunda çok daha hafif frende dahi ABS devreye giriyor.
    Bir de şu var, freni tekmeler gibi sertçe basarak değil de, yine sonuna kadar ama daha yavaşça basarsanız (İtekler gibi) yine ABS daha geç devreye giriyor. Freni tekmeler gibi bastığınızda sıvılar sıkıştırılamadığı için anlık olarak çok yüksek fren kuvveti uyguluyorsunuz, bu da ABS'nin devreye girmesine sebep oluyor. ABS'de devreye girdiği zaman siz freni bırakmadıkça devrede kalıyor. Eğer daha kontrollü bir dip fren yaparsanız ABS daha az devreye girer.




  • Türkçede eşik frenleme orjininde limit breaking denir. Sorarak değil okuyarak öğrenmelisiniz. Sonrası da denemeler ile okunanı anlama... Gerçekte her sürücünün ve meraklının öğrenmesi gereken durumdur ama ileri sürüş tekniklerinde gösterilir... denemeler ve duruma göre geliştirilir. Kontra açıları gibi bu da araca ve o an ki duruma göre zamanla refleks halini alır. Eşik frenlemeyi robotize, otomatize edemezsiniz sabitleri yoktur çünkü bu his ve yorum yoluyla bulunur. Zemin, temiz asfalt sıcaklıklarından, kaliper ısısına kadar herşeyle değişir zaten ABS yardımcı sistemi de daimi aynı ölçekte devreye girmez insanların algıda yanıldıkları nokta da burası. En ideal frenleme için dış ortam kontrolü gerekli bunu da şimdilik otomobiller hatta yarış dünyası yapamıyor. Adı üstünde yardımcı sistemler yardıma ihtiyaç duyma düzeyinde kitle için oluşturulur ne kadar az yardıma ihtiyaç duyuluyorsa o kadar ehil olunmuş demektir.




  • yol kalitesi, yolun eğimi ve asfalt durumu farklıdır

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: stasi

    Geçenlerde iki defa, aynı hızlarda seyir halindeyken ani frenleme yapmak durumunda kaldım. Birinde var gücümle frene bastığımda, abs devreye girip taka taka sesiyle hiç durmayacakmış gibi hissettirdi. Bir diğer durumda ise dip fren noktasına hemen gelmeyip, sona doğru kademeli kuvvet uyguladığımda abs devreye girmedi ancak, daha fazla öne yığılmayla daha çabuk durdu. İki durumda da dip noktaya geldim ancak ikincisinde ilkinden daha yavaş.

    Ani frenlemede fren pedalına uygulanan kuvveti 1 ile 5 arasında derecelendirirsek:

    1 ..... 5 çabuk kilitlenme (abs), daha uzun durma mesafesi
    1 .....4..5 kilitlenme yok, öne yığılma, daha kısa durma mesafesi

    Tam anlatamadım ancak, ikinci durumda fren pedalı sertleşene kadar ilkindeki gibi kuvvet uygulayıp; dip noktaya daha yumuşak bir bitiriş daha çabuk durma sağlıyor. Tecrübe eden oldu mu, bana mı öyle geldi? Mevcut durum böyleyse, abs/bas (fren yardım sistemi) neden buna göre dizayn edilmiyor?

    Araç içindeki durumunuza ve trafiğe bağlı olarak hisleriniz yanıltmış olabilir. ABS fren sisteminin basit bir çalışma mantığı vardır, fizikte statik ve dinamik olmak üzere iki farklı sürtünme katsayısı tanımlanmıştır. Statik olan sürtünme katsayısı dinamik olandan daha büyüktür.

    Örneğin, ev içerisinde dolap, beyaz eşya, kanepe vb. ağır eşyaları sürükleyerek hareket ettirdiğiniz olmuştur. Dikkatinizi çektiyse yerinden kıpırdadığı anda hareketini devam ettirmek çok daha kolaydır hatta hızlandırabilirsiniz. Burada eşya hareket etmeden hemen önceki sürtünme kuvveti statik, hareket ettikten sonraki ise dinamiktir.

    Aracınızda da lastikler zeminle normal şekilde kızaklamadan ilerlerken bu statik sürtünme durumu vardır. Lastikler kızakladığı anda dinamik sürtünme söz konusu olur. ABS sistemi devredeyken fren mesafeniz daha kısa olacaktır.

    Kısacası size öyle gelmiş.

    Saygılar....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kerosen -- 28 Ekim 2016; 5:02:16 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kerosen

    quote:

    Orijinalden alıntı: stasi

    Geçenlerde iki defa, aynı hızlarda seyir halindeyken ani frenleme yapmak durumunda kaldım. Birinde var gücümle frene bastığımda, abs devreye girip taka taka sesiyle hiç durmayacakmış gibi hissettirdi. Bir diğer durumda ise dip fren noktasına hemen gelmeyip, sona doğru kademeli kuvvet uyguladığımda abs devreye girmedi ancak, daha fazla öne yığılmayla daha çabuk durdu. İki durumda da dip noktaya geldim ancak ikincisinde ilkinden daha yavaş.

    Ani frenlemede fren pedalına uygulanan kuvveti 1 ile 5 arasında derecelendirirsek:

    1 ..... 5 çabuk kilitlenme (abs), daha uzun durma mesafesi
    1 .....4..5 kilitlenme yok, öne yığılma, daha kısa durma mesafesi

    Tam anlatamadım ancak, ikinci durumda fren pedalı sertleşene kadar ilkindeki gibi kuvvet uygulayıp; dip noktaya daha yumuşak bir bitiriş daha çabuk durma sağlıyor. Tecrübe eden oldu mu, bana mı öyle geldi? Mevcut durum böyleyse, abs/bas (fren yardım sistemi) neden buna göre dizayn edilmiyor?

    Araç içindeki durumunuza ve trafiğe bağlı olarak hisleriniz yanıltmış olabilir. ABS fren sisteminin basit bir çalışma mantığı vardır, fizikte statik ve dinamik olmak üzere iki farklı sürtünme katsayısı tanımlanmıştır. Statik olan sürtünme katsayısı dinamik olandan daha büyüktür.

    Örneğin, ev içerisinde dolap, beyaz eşya, kanepe vb. ağır eşyaları sürükleyerek hareket ettirdiğiniz olmuştur. Dikkatinizi çektiyse yerinden kıpırdadığı anda hareketini devam ettirmek çok daha kolaydır hatta hızlandırabilirsiniz. Burada eşya hareket etmeden hemen önceki sürtünme kuvveti statik, hareket ettikten sonraki ise dinamiktir.

    Aracınızda da lastikler zeminle normal şekilde kızaklamadan ilerlerken bu statik sürtünme durumu vardır. Lastikler kızakladığı anda dinamik sürtünme söz konusu olur. ABS sisteminin görevi frenleme esnasında lastikleri statik sürtünme durumunda tutarak minimum fren mesafesini sağlamaktır.

    Kısacası size öyle gelmiş.

    Saygılar....

    Hocam ufak bir düzeltme yapmak istiyorum; ABS'nin amacı daha kısa fren mesafesi temin etmek değildir. Fren esnasında manevra yapabilmektir.

    Aracın doğrultusunu değiştirmek için direksiyon ile lastiklerin yuvarlanma yönünü değiştiririz. Lastikler nereye yuvarlanırsa aracın kendilerine ait kısmını da (Ön/arka) o tarafa çekerler ve diğer akstaki tekerlere göre bir doğrultu değişikliği olur. Eğer dönüşü yapan tekerlekler yuvarlanmıyorsa haliyle bir dönüş kuvveti de yoktur. Araç momentumunun yönünde gitmeye devam eder.
    ABS'nin amacı da ön tekerleklerin kilitlenmesini önlemek, en sert fren anında dahi tekerleklerin yuvarlanmasına devam etmesi ve aracın direksiyona cevap verebilmesidir. Hatta ilk nesil ABS sistemleri sadece ön frenleri hedef almışken, daha sonra sistemin çalışmasının aynı zamanda aracı düz bir çizgide tutabildiği de görülmüş ve arka tekerle de sisteme dahil edilmiştir.
    Statik sürtünme ve dinamik sürtünme arasındaki geçişin yeri değişkendir. Saptamanın matematiksel bir yolu olsa da pratikte bu imkansızdır (aslında mümkün olsa da uygulamada sorunlar olur). Dolayısı ile ABS'nin yaptığı sadece kızaklama durumuna geçen, yani dinamik sürtünmeye başlayan tekerleğin frenini bırakmaktır.
    ABS sistemi araçta bulunan 4 tekerleğin de devrini anlık olarak izler. Fren esnasında tekerleklerden herhangi birisinin hızı diğerlerine göre düşerse o tekerleğin frenini keser. O tekerleğin hızı diğerlerine eşitlenene kadar da fren yaptırmaz. Araç 3 tekerlek ile frenliyor olur. Ne zaman ki o tekerleğin hızı diğerlerine eşitlenir o zaman o tekerleğe tekrar fren uygulamaya başlar. ABS sisteminin referans alabileceği tek şey 4 tekerlektir ki 4 tekerleğin de hızı değişebilir. Bu yüzden ABS sistemi daha kısa bir fren mesafesi değil sadece kilitlenmeyen tekerler vaat eder. Peki mesela 4 tekerlekte de farklı hız değerleri okuyorsa? O zaman da en yüksek hızı hangi tekerlekte okuyorsa aracın hızını o şekilde kabul eder ve diğer 3 tekerleğin frenini keserek 4. tekerleğin hızına eşitlemeye çalışır.
    Hatta 4 tekerleği aynı anda kilitlemeyi başarırsanız ABS sistemi aracın tamamen durduğunu varsayıp devreden çıkacaktır. Yani araç 4 tekerleği de kızaklar vaziyette hareketine devam edebilir, tıpkı ABS'siz bir araç gibi.

    Ancak dediğim gibi aracın gerçek hızını mutlak olarak ölçebilen bir sistem ile entegre ederseniz ABS sistemi bahsettiğiniz daha kısa fren mesafesini vaat edebilir. Referans olarak aracın gerçek hızını alabilirse, misal veriyorum 4 tekerleğin hızını da araç hızının 3/4'ü bir hıza düşürmeye çalışabilir (Ya da araç için ideal fren miktarı ne kadarsa o değere, ya da mesela teker hızını araç hızının 3/4'üne düşürmeyi denediğinde tutunma çok azsa ve kızaklama başlarsa teker hızını 3/4 seviyesine çıkana kadar freni azaltıp istenilen değere gelince o değerde sabit tutabilir) ve böylece dinamik sürtünmenin hemen öncesinde statik sürtünmenin en üst değerlerinde kalabilir.
    Ancak aracın mutlak hızını anlık ve %100 kesinlikle ölçebilmek burada sorun.




  • Bisikletten edindiğim tecrübedir. Eğer teker kayarsa bir de topraksa bisiklet durmaz. Extra tekeri yersin kaydırırsan.
    Freni öyle ayarlıyordum ki fren tekerin dönmesine izin veriyordu gıdım fazla ayarlasam kaydırıyordu. Bunun nedeni basitçe şudur. Bir cismi hareket ettirmek için maksimum sürtünme kuvvetini geçmeniz gerekir. Maksimum sürtünme kuvvetini geçtiğiniz zaman hareket başlar ve sürtünme kuvveti azalır. Tekerlek için düşünürsek tekerlek kaymaya başladığı zaman sürtünme kuvveti azalır. Sürtünme kuvvetinin azalması demek araç daha uzun mesafede duracak demektir.

     Ani Frende Abs' den Önceki Kademe

    Resimde görüyorsunuz grafiğin maksimuma ulaştığı nokta statik sürtünmenin bittiği ve kinetik sürtünmenin başladığı noktadır. Fren pedalına öyle bir basmalısınız ki tekerlek ile yol arasındaki sürtünme kuvveti maksimum değer ile kinetik sürtünme değeri arasında olursa abs den daha başarılı bir şekilde aracı durdurabilesiniz. Profesyonel değilseniz öyle kolay değildir. Pratik yapmanız gerekir. ABS ile elde edilen sürtünme kuvveti kinetik sürtünme kuvveti ile maksimum sürtünme kuvveti arasındadır bu yüzden aslında maksimum kuvvete daha yakın şekilde fren sıkmalısınız ki bunu bisiklette yaptığım gibi iyi ayarlı fren ve bol pratik ile başarabilirsiniz. Sıcak soğuk yolun durumu gibi bir sürü etmen de olacağı için bırakın ABS işini yapsın daha iyisini devamlı yapabilecek binde bir kişidir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: goodorevil

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kerosen

    quote:

    Orijinalden alıntı: stasi

    Geçenlerde iki defa, aynı hızlarda seyir halindeyken ani frenleme yapmak durumunda kaldım. Birinde var gücümle frene bastığımda, abs devreye girip taka taka sesiyle hiç durmayacakmış gibi hissettirdi. Bir diğer durumda ise dip fren noktasına hemen gelmeyip, sona doğru kademeli kuvvet uyguladığımda abs devreye girmedi ancak, daha fazla öne yığılmayla daha çabuk durdu. İki durumda da dip noktaya geldim ancak ikincisinde ilkinden daha yavaş.

    Ani frenlemede fren pedalına uygulanan kuvveti 1 ile 5 arasında derecelendirirsek:

    1 ..... 5 çabuk kilitlenme (abs), daha uzun durma mesafesi
    1 .....4..5 kilitlenme yok, öne yığılma, daha kısa durma mesafesi

    Tam anlatamadım ancak, ikinci durumda fren pedalı sertleşene kadar ilkindeki gibi kuvvet uygulayıp; dip noktaya daha yumuşak bir bitiriş daha çabuk durma sağlıyor. Tecrübe eden oldu mu, bana mı öyle geldi? Mevcut durum böyleyse, abs/bas (fren yardım sistemi) neden buna göre dizayn edilmiyor?

    Araç içindeki durumunuza ve trafiğe bağlı olarak hisleriniz yanıltmış olabilir. ABS fren sisteminin basit bir çalışma mantığı vardır, fizikte statik ve dinamik olmak üzere iki farklı sürtünme katsayısı tanımlanmıştır. Statik olan sürtünme katsayısı dinamik olandan daha büyüktür.

    Örneğin, ev içerisinde dolap, beyaz eşya, kanepe vb. ağır eşyaları sürükleyerek hareket ettirdiğiniz olmuştur. Dikkatinizi çektiyse yerinden kıpırdadığı anda hareketini devam ettirmek çok daha kolaydır hatta hızlandırabilirsiniz. Burada eşya hareket etmeden hemen önceki sürtünme kuvveti statik, hareket ettikten sonraki ise dinamiktir.

    Aracınızda da lastikler zeminle normal şekilde kızaklamadan ilerlerken bu statik sürtünme durumu vardır. Lastikler kızakladığı anda dinamik sürtünme söz konusu olur. ABS sisteminin görevi frenleme esnasında lastikleri statik sürtünme durumunda tutarak minimum fren mesafesini sağlamaktır.

    Kısacası size öyle gelmiş.

    Saygılar....

    Hocam ufak bir düzeltme yapmak istiyorum; ABS'nin amacı daha kısa fren mesafesi temin etmek değildir. Fren esnasında manevra yapabilmektir.

    Aracın doğrultusunu değiştirmek için direksiyon ile lastiklerin yuvarlanma yönünü değiştiririz. Lastikler nereye yuvarlanırsa aracın kendilerine ait kısmını da (Ön/arka) o tarafa çekerler ve diğer akstaki tekerlere göre bir doğrultu değişikliği olur. Eğer dönüşü yapan tekerlekler yuvarlanmıyorsa haliyle bir dönüş kuvveti de yoktur. Araç momentumunun yönünde gitmeye devam eder.
    ABS'nin amacı da ön tekerleklerin kilitlenmesini önlemek, en sert fren anında dahi tekerleklerin yuvarlanmasına devam etmesi ve aracın direksiyona cevap verebilmesidir. Hatta ilk nesil ABS sistemleri sadece ön frenleri hedef almışken, daha sonra sistemin çalışmasının aynı zamanda aracı düz bir çizgide tutabildiği de görülmüş ve arka tekerle de sisteme dahil edilmiştir.
    Statik sürtünme ve dinamik sürtünme arasındaki geçişin yeri değişkendir. Saptamanın matematiksel bir yolu olsa da pratikte bu imkansızdır (aslında mümkün olsa da uygulamada sorunlar olur). Dolayısı ile ABS'nin yaptığı sadece kızaklama durumuna geçen, yani dinamik sürtünmeye başlayan tekerleğin frenini bırakmaktır.
    ABS sistemi araçta bulunan 4 tekerleğin de devrini anlık olarak izler. Fren esnasında tekerleklerden herhangi birisinin hızı diğerlerine göre düşerse o tekerleğin frenini keser. O tekerleğin hızı diğerlerine eşitlenene kadar da fren yaptırmaz. Araç 3 tekerlek ile frenliyor olur. Ne zaman ki o tekerleğin hızı diğerlerine eşitlenir o zaman o tekerleğe tekrar fren uygulamaya başlar. ABS sisteminin referans alabileceği tek şey 4 tekerlektir ki 4 tekerleğin de hızı değişebilir. Bu yüzden ABS sistemi daha kısa bir fren mesafesi değil sadece kilitlenmeyen tekerler vaat eder. Peki mesela 4 tekerlekte de farklı hız değerleri okuyorsa? O zaman da en yüksek hızı hangi tekerlekte okuyorsa aracın hızını o şekilde kabul eder ve diğer 3 tekerleğin frenini keserek 4. tekerleğin hızına eşitlemeye çalışır.
    Hatta 4 tekerleği aynı anda kilitlemeyi başarırsanız ABS sistemi aracın tamamen durduğunu varsayıp devreden çıkacaktır. Yani araç 4 tekerleği de kızaklar vaziyette hareketine devam edebilir, tıpkı ABS'siz bir araç gibi.

    Ancak dediğim gibi aracın gerçek hızını mutlak olarak ölçebilen bir sistem ile entegre ederseniz ABS sistemi bahsettiğiniz daha kısa fren mesafesini vaat edebilir. Referans olarak aracın gerçek hızını alabilirse, misal veriyorum 4 tekerleğin hızını da araç hızının 3/4'ü bir hıza düşürmeye çalışabilir (Ya da araç için ideal fren miktarı ne kadarsa o değere, ya da mesela teker hızını araç hızının 3/4'üne düşürmeyi denediğinde tutunma çok azsa ve kızaklama başlarsa teker hızını 3/4 seviyesine çıkana kadar freni azaltıp istenilen değere gelince o değerde sabit tutabilir) ve böylece dinamik sürtünmenin hemen öncesinde statik sürtünmenin en üst değerlerinde kalabilir.
    Ancak aracın mutlak hızını anlık ve %100 kesinlikle ölçebilmek burada sorun.



    Bundan 3-4 sene önce gene aynı konu gene aramızda aynı muhabbet geçmişti iyi hatırlıyorum.

    Kısacası yazdıklarına katılıyorum. Mesajımda aracın ok gibi direksiyonun herhangi bir yöne açıda olmadığı durumu varsayarak yazdım.

    Ancak testlerdeki çok ekstrem durumları saymadığınız sürece ABS fren sisteminin fren mesafesini uzattığını veya olumlu yönde etkilemediğini söylemek doğru olmaz.

    Önceki mesajım bu sistemin teorik mantığını konu sahibine anlatmak içindi. Ama son kısma bakınca tek görevi o gibi anlaşılıyor düzeltiyorum.

    Saygılar.....




  • Kerosen kullanıcısına yanıt
    Saygılar bizden hocam, maksat beyin fırtınası olsun yoksa burada ahkam kesiyor gibi olmak istemem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.