Şimdi Ara

'Allah şeytanı neden öldürmüyor?' konusu

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
876
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Geçenlerde forumdaki bir arkadaşın açtığı konuya bir şeyler yazmıştım. daha detaylı açıklama isteyenler olmuştu. sonra yazarım dedim fakat baktım ki sonradan konu kapatılmış. aşağıda, kendi bildiğim şeyler üzerine cevap yazacağım. Konuda aşırı bilgi kirliliği yapıp cevabını bilmediğiniz konularda saçma sapan cevaplar verip konuyu kirletmeyin. bunu özellikle müslümanlara söylüyorum. Ve sakın başka dinlerdeki insanların ilahlarını küfretmeyin hakaret etmeyin.

    Enam suresi 108. ayet
    Onların, Allah’ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’a söverler.

    ÖNEMLİ NOKTA: Sayın adminler konuyu yanlış yere açmadığımı düşünüyorum. yanlış yerdeyse ilgili yere taşımanızı isterim. Eğer forumda tartışma yasak ise forumu komple kapatın. Burada saygı çerçevesinde tartışacağız. Edepsizlik, hakaret yapacak olanların mesajlarını silin veya uzaklaştırma veya ban verin.
    zıt fikirlerin olması önemli değil nemli olan SAYGI.
    Başka bir şey daha konuyu sulandıran, hakaret edip konuyu sabote edenleri bloklayıp geçin arkadaşlar(ateistler ve inanlar). Amacım saygı çerçevesinde konuşmak.
    Bir insanın ateist, deist, agnostik,hristiyan, yahudi , müslüman olması önemli değil önemli olan, saygı.
    Amacım kimseyi zorla islamı kabul ettirmek değil, saygısızlık yapmak değil, burada forumda tebliğ yapmak değil. İsteyen herkes istediği şeye inanabilir, benim inancıma göre Allah herkesi serbest bırakmışken benim zorla islamı birilerine dikte etmemim bir anlamı yok. sadece forumda inanlar varsa bakış açılarına belki faydası olur. Ve forumda gördüğüm bazı sözde cevabı olmayan soruların cevaplarını aşağıya ekledim.

    Risale-i Nur'dan>>>>
    13. Lema 2. İşaret

    Soru: Tamamıyla kötü olan şeytanların yaratılması ve iman ehline(veya insanlara) sataşması ve onların yüzünden çok insanların inkara girip cehenneme girmeleri, gayet müthiş ve çirkin görünüyor. Acaba sonsuz ve kusursuz güzellik sahibi olan ve kayda ve şarta bağlı olmaksızın sınırsız şefkat ve merhamet sahibi olan ve hakkıyla çok merhametli olan Allah'ın rahmet ve cemali nasıl müsaade ediyor? Şu meseleyi çoklar sormuşlar ve çokların hatırına geliyor.

    Cevap: Şeytanın var olmasında az kötülüklerle beraber birçok büyük hayırlı maksatlar ve insana ait mükemmelikler vardır.Evet, bir çekirdekten koca bir ağaca kadar ne kadar mertebeler var; insana ait temel özelliklerdeki yeteneklerde dahi ondan daha fazla mertebeler var. Eblki atomdan güneşe kadar dereceleri var. Bu yeteneklerin ortaya çıkması elbette bir hareket ister, bir muamele gerektirir. Ve o muameledeki gelişmesini sağlayan güç kaynağı, mücadele ile olur. O mücadele ise şeytanların ve kötü şeylerin var olmasıyla olur. Yoksa melekler gibi insanların makamı sabit kalırdı. O halde insan türünde binler çeşitli hükmünde sınıflar bulunmayacak... Bir sınırlı kötülük gelmemek için bin hayrı terk etmek, hikmet ve adalete aykırıdır.

    Her ne kadar şeytan yüzünden çoğu insan hak yoldan ayrılırlar. Fakat önemli olan kıymetli olan, çoğunlukla niteliğe bakar, niceliğe az bakar veya bakmaz. Nasıl ki, 1010 çekirdeği bulunan bir zat, o çekirdekleri toprak altında kimyasal bir işleme tabi tutsa, 1010 çekirdekten 10 tanesi ağaç olmuş 1000'i bozulmuş. O 10 ağaç olmuş çekirdeklerin o adama verdiği menfaat elbette 1000 bozulmuş çekirdeğin verdiği zararı hiçe indirir. Öyle de, nefis ve şeytanlara karşı mücadele ile yıldızlar gibi insan türünü şereflendiren ve süsleyen 10 kamil insan yüzünden o türe gelen menfaat ve şeref ve kıymet, elbette zararlı böceklerden sayılacak derecedeki dinden çıkan ve küfre girmesiyle insan türüne vereceği zararı hiçe indirip göze göstermediği için, rahmet ve hikmet ve ilahi adalet, şeytanın var olmasına müsade verip musallat olmalarına meydan vermiş.


    Forumda veya başka yerlerde sorulan başka bir soru: Eğer bir insan Allah'a inanmayıp iyi bir insan olduğu halde neden sırf! sadece! Allah'a inanmadığından dolayı ebedi cehenneme atılıyor?

    Risale-i Nur'dan>>>>
    28. Lema 19. Nükte

    Cevap: sene 365 hesabıyla, 1 dakikada öldürme cinayet işleme, 7884000 dakika hapis cezası verilmesi kanunu adalet iken 1 dakikalığına Allah'ı inkar etme 1000 cinayet işleme olduğundan, 20 sene ömrünü küfürle(inkarla) geçiren küfürle ölen bir adam kanunu adalet ile 57,201,200,000,000 sene insanın kanunu adaletiyle hapse müstehak olur.
    "Orada ebedî olarak kalacaklardır." Nisâ Sûresi, 4:169.
    Birbirinden gayet uzak iki adedin bağlantı sırrı şudur ki:
    Öldürme ve inkar, yıkıp yok etme ve haddi aşma olduğu için başka tesirler yapar. Bir dakikda öldürme en az adete göre onbeş sene öldürülen kişinin hayatını ortadan kaldırır. onun yerine hapse girer. Bir dakika inkar,1001 ilahi esmaları inkar ve Allah'ın sonsuz vahdaniyetini yalanlama ve şahitlerini reddetmek olduğundan kafiri bin seneden fazla esfele safiline atar.


    Not; Neden Allah hemen cezasını vermiyor? cevap Mesneviden "Allah ihmal etmez, imhal eder."
    Ayrıca bir dua kitabından "Suçluyu elinden kaçıracak olan hemen cezasını vermek ister"

    Yine Risale'den; "Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar.Demek bir mahkeme-i kübrâya(büyük bir mahkeme) bırakılıyor."
    Ayrıca Allah, inanların zalimlerle savaşmasını ister. " Onlarla savaşın. Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil rüsvay etsin." Tevbe 14
    Sakın kimse demesin ki bizim bir gücümüz yok. insanın elinden geleni yapması gerekir gerek eliyle gerek diliyle gerekse içinden. Ayrıca İsrailoğullarındaki şu mantığa bakın; "Dediler ki: “Ey Mûsa! Onlar orada bulundukça, biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.” Maide 24
    israiloğulları onca mucizeyi görmüşler firavundan kurtulmuşlar ama vaadilen toprakların fethine gelince SEN ve RABBİN diyerek olduğu yere çökmüşler. Kelimeye dikkat edin SEN ve RABBİN, Allah'ı daha kabul etmemişler. yani diyorlar ki biz keyfimize bakalım. siz orayı emin bir hale getirin biz de keyfini sürelim.

    Not; hal böyleyken sakın, kimse ben nasıl olsa Allah'a inanıyorum. sonunda cennete girerim nasıl olsa demeyin. Cehennemde yanmayı saunaya girme zannetmeyin. müslüman olmak olmakla iş bitmiyor. bu konuyu da ayrıca değerlendirmek lazım.

    Başka bir konu>>>>
    Risale'den...
    inanmak istemeyen birisi;

    "Hiç olmazsa hayvan gibi hayatımızı keyif ve lezzetle geçirmek için meşru olmayan zevk ve eğlencelerle bu ince şeyleri düşünmeyerek yaşayacağız."

    Cevaben dedim:

    Hayvan gibi olamazsın. Çünkü, hayvanın mazi ve müstakbeli yok. Ne geçmişten acılar ve üzülmeler alır ve ne de gelecekten endişeler ve korkular gelir. Lezzetini tam alır. Rahatla yaşar, yatar, Hâlık'ına şükreder. Hattâ kesilmek için yatırılan bir hayvan, bir şey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat, o his dahi gider, o elemden ve acıdan da kurtulur. Demek en büyük bir rahmet, bir İlahi şefkat, gaybı bildirmemektedir ve başa gelen şeyleri örtemektedir. Özellikle mâsum hayvanlar hakkında daha mükemmeldir. Fakat, ey insan, senin mazi ve müstakbelin akıl yönüyle bir derece gaybîlikten çıkmasıyla, gaybı örtmekten hayvana gelen dinlenmeden tamamen mahrumsun. Geçmişten çıkan teessüfler, acı ayrılıklar ve gelecekten gelen korkular ve endişeler, senin cüz'î lezzetini hiçe indirir. Lezzet cihetinde yüz derece hayvandan aşağı düşürür.

    Madem hakikat budur. Ya aklını çıkar at, hayvan ol, kurtul. Veya aklını imanla başına al, Kur'ân'ı dinle, yüz derece hayvandan ziyade bu fâni dünyada dahi halis lezzetleri kazan, dedim.

    Yine o inançsızlıkta direnen şahıs döndü, dedi:

    "Hiç olmazsa yabancı dinsizleri gibi yaşarız."
    Cevaben;
    Yabancı dinsizleri gibi de olamazsın. Çünkü onlar bir peygamberi inkâr etse, diğerlerine inanabilirler. Peygamberleri bilmese de, Allah'a inanabilir. Bunu da bilmezse,olgunluğa sebep olan bazı güzel karakterleri bulunabilir. Fakat bir Müslüman, en âhir ve en büyük ve dini ve dâveti umumî olan Âhirzaman Peygamberi aleyhissalâtü vesselâmı inkâr etse ve zincirinden çıksa, daha hiçbir peygamberi, hattâ Allah'ı kabul etmez. Çünkü bütün peygamberleri ve Allah'ı ve mükemmeliği onunla bilmiş. Onlar onsuz kalbinde kalmaz. Bunun içindir ki, eskiden beri her dinden İslâmiyete giriyorlar; ve hiçbir Müslüman, hakiki Yahudi veya Mecusi veya Nasranî olmaz. Belki dinsiz olur; karakteri bozulur, vatana, millete zararlı bir hale girer.


    İnsan diyebilir bunca zorluğun ne mantığı var niye bu kadar stress sorun bela musibet? Amaç halis, temiz, sabırlı,üstün olanları ortaya çıkarmak ve gerek kendisini gerek diğer insanları şahit tutmak. bu örneği başka yerde söylemiştim denk gelenler bilir. atomsal olarak kömür ile elmas arasında hiçbir fark yok. ikisi de karbon elementinden oluşuyor. Biri yüksek basınç ve sıcaklıkta çok düzenli bir yapıya sahip olarak ne kıymetli maddelerden biri ve insanlarda tamah uyandıracak olan elmasa dönüşüyor. Diğeri ise çok büyük zorluklara gelmeden veya gelemeden kömür olup çıkıyor. 1000 kg kömür nerde 1 gram elmas nerde :)

    Gelelim çok önemli bir konuya, forumda genel olarak konuşulan veinsanın yapısına yerleştirilmiş olan AŞK konusuna. (bunu nerden mi biliyorum, hergün yazdığınız bayan meselelerinizin "öne çıkanlar" bölümünde gösterilmesinden biliyorum) Ne yazık ki insan şehvet ile AŞK'ı karıştırıyor. Aşk çok farklı bir şey. Aşk'ın asıl sahibi Allah'tır. Bu konuda Allah çok kıskançtır. kendi sevdiği bir kulun kendisinden başka birisine aşık olmasını istemez. Mevlananın şöyle bir söz varmış;
    "Allah, der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım... ve ekler , o'nsuz yaşayamam deme, seni o'nsuz da yaşatırım... ve mevsimler geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur.. aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya işte.. olmaz dediğin ne varsa hepsi olur.. düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın.. en garibi de budur ya, öldüm der durur, yine de yaşarsın."

    Risale'den>>>> burayı sadeleştirmiyorum, osmanlıca kelimeleri aşağıya ekliyorum kendiniz okuyarak cümleyi düşünün.
    "İnsanın fıtratında bekàya karşı gayet şedit bir aşk var. Hattâ her sevdiği şeyde, kuvve-i vâhime cihetiyle bir nevi bekà tevehhüm eder, sonra sever. Ne vakit zevâlini düşünse veya görse, derinden derine feryat eder. Bütün firaklardan gelen feryatlar, aşk-ı bekàdan gelen ağlamaların tercümanlarıdır. Eğer tevehhüm-ü bekà olmazsa muhabbet edemez. Hattâ denilebilir ki, âlem-i bekànın ve ebedî Cennetin bir sebeb-i vücudu, şu mahiyet-i insaniyedeki o şiddetli aşk-ı bekàdan çıkan gayet kuvvetli arzu-yu bekà ve bekà için fıtrî, umumî duadır ki, Bâkî-i Zülcelâl, o şedit, sarsılmaz, fıtrî arzuyu, o tesirli, kuvvetli, umumî duayı kabul etmiştir ki, fâni insanlar için bâki bir âlemi halk etmiş.

    Hem hiç mümkün müdür ki, Fâtır-ı Kerîm, Hâlık-ı Rahîm, küçük midenin cüz'î arzusunu ve muvakkat bir bekà için lisan-ı hal ile duasını hadsiz envâ-ı mat'umat-ı leziziyenin icadıyla kabul etsin de, umum nev-i beşerin pek büyük bir ihtiyac-ı fıtrîden gelen pek şiddetli bir arzusunu ve küllî ve daimî ve haklı ve hakikatli, kàlli, halli, bekàya dair gayet kuvvetli duasını kabul etmesin? Hâşâ, yüz bin defa hâşâ! Kabul etmemek mümkün değildir. Hem hikmet ve adaletine ve rahmet ve kudretine hiçbir cihetle yakışmaz.

    Madem insan bekàya âşıktır; elbette bütün kemâlâtı, lezzetleri, bekàya tâbidir. Ve madem bekà Bâkî-i Zülcelâle mahsustur. Ve madem Bâkînin esmâsı bâkiyedir. Ve madem Bâkînin âyineleri Bâkînin rengini, hükmünü alır ve bir nevi bekàya mazhar olur. Elbette insana en lâzım iş, en mühim vazife, o Bâkîye karşı alâka peydâ etmektir ve esmâsına yapışmaktır. Çünkü Bâkî yoluna sarf olunan herşey bir nevi bekàya mazhar olur."


    beka: devamlılık, kalıcılık şedit: şiddetli kuvve-i vehime: düşünme kabiliyeti cihet: yön tevehhüm: sanmak,zannetmek zeval: yokluk firak: ayrılık aşkı beka: ebedi hayata olan aşk tevehhüm-ü bekà: sonsuza kadar yaşayacağını sanma âlem-i bekà: ahiret alemi sebeb-i vücud: varlık sebebi mahiyet-i insaniye:insanın öz yapısı muvakkat: geçici lisan-ı hal: hal ve beden dili hadsiz: sınırsız envâ-ı mat'umat-ı leziziye: lezzetli çeşit çeşit yiyecekler nev-i beşer: insan türünün ihtiyac-ı fıtrî: yaratılıştan gelen doğal ihtiyaç küllî: geniş ve kapsamlı kàl: söz kemâlât: kusursuz özellikler peydâ: oluşturma esmaa: isim mazhar: nail olma, erişme

    Başka bir şey, Doktor Strange filmindeki linkini verdiğim sahnenin türkçesini izleyin ve kel olan bayanın(kadim kişi) söylediği cümleleri anlamaya çalışın.https://www.youtube.com/watch?v=ayhTVShJCt0

    "Sen dünyaya anahtar deliğinden bakıyorsun" :)

    Saygılarımla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaazto28 -- 23 Aralık 2018; 21:33:26 >







  • yıl 2018 olmuş insanlar yapay organ, marsa koloni kurmak, farklı gezegenler keşfetmek, farklı gezegenlerde yaşam bulup yerleşmek, elektrikli araçlar ve teknoloji insanlık açısından birşeyler yaparken birde sizlere bakıyorum ne kadar saçma sapan ne kadar boş ne kadar gereksiz şeyler yok şeytan allahı öldürsün yok allah şeytanı bıçaklasın ne gereksiz ne saçma şeyler insanlar nelerle uğraşıyor millet nelerle uğraşıyor ciddiyim inanamıyorum
  • Şeytan neden insanları, melekleri ya da Allah'ı öldürmüyor?
  • yıl 2018 olmuş insanlar yapay organ, marsa koloni kurmak, farklı gezegenler keşfetmek, farklı gezegenlerde yaşam bulup yerleşmek, elektrikli araçlar ve teknoloji insanlık açısından birşeyler yaparken birde sizlere bakıyorum ne kadar saçma sapan ne kadar boş ne kadar gereksiz şeyler yok şeytan allahı öldürsün yok allah şeytanı bıçaklasın ne gereksiz ne saçma şeyler insanlar nelerle uğraşıyor millet nelerle uğraşıyor ciddiyim inanamıyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 123zlatan1234 -- 24 Aralık 2018; 15:57:10 >




  • "Allah şeytanı neden öldürmüyor?" konusu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hetşat -- 24 Aralık 2018; 16:38:10 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 123zlatan1234

    yıl 2018 olmuş insanlar yapay organ, marsa koloni kurmak, farklı gezegenler keşfetmek, farklı gezegenlerde yaşam bulup yerleşmek, elektrikli araçlar ve teknoloji insanlık açısından birşeyler yaparken birde sizlere bakıyorum ne kadar saçma sapan ne kadar boş ne kadar gereksiz şeyler yok şeytan allahı öldürsün yok allah şeytanı bıçaklasın ne gereksiz ne saçma şeyler insanlar nelerle uğraşıyor millet nelerle uğraşıyor ciddiyim inanamıyorum
    yazdığım başlığı ben yazmadım, forumda bir arkadaş yazmıştı. ona cevaben yazdım. Ayrıca sanki dünyada yaşamayı başarabilmişiz ki başka gezegenler keşfedelim. dediklerin doğru ama türkiyede imkanların ne derece kısıtlı olduğunu inşallah biliyorsundur.




  • ozaman masal biter bilader...insanlar uyanir..kaderine katlanmaz kaos cikar

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Allah neden bize iş vermiyor neden neden neden ?????????????
  • risale-i nur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Belki öldürmüştür, siz fark etmemişsinizdir.
  • Bla bla bla bla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sinir oluyorum şu Arap safsatalarına.Nedir bu Türk milletindeki Arap merakı?Millet öz benliğini unuttu,Arap gibi yaşamaya başladı.Yemin ediyorum bu ülke 90'larda daha özgürdü.
  • Allah neden bizim para kazanmamıza yardımcı olmuyor neden işlerimiz açılmıyor neden para kazanamıyoruz ??
  • Çünkü ikisi de yok.
  • Öldürse dizi biter
  • Öldürse şeytanın soyundan gelen cinler isyan çıkartırlar
  • verilmiş bir vaad var. şeytan and olsun diyor insan ve cinlerden çoğunluğunu kandırıp senin yolundan alı koyacağım diyor. Bu noktada şeytan kendi yaratılışını akıl edemeyip haşa kendi yaratıcısına tabiri caizse isyan ediyor. Allah da bunun üzerine şeytanı lanetliyor ve kıyamete kadar geçecek süre içerisinde de onun faaliyetlerine karşı peygamber ve kutsal kitaplar ile yine kendi yaratmış olduğu insana yardım üztüne yardım gönderiyor. tabi şu yukarıdaki cevaplara bakınca, gerek cahilce gerekse kasti bir şekilde büyüklenme içerisine girenlerin akibeti hallerinin böyle devam etmesi sürerse şeytanın ki gibi alay, büyüklenme ve kibirden öteye geçemeyecek. teknolojiyi de insana mal edenler, teknolojinin gerçek sahibinin kime ait olduğunu bilmemesi veya kabul etmesi de isyandan başka bir şey değildir. teknoloji de sonuçta yaradanın insana yapmış olduğu yardımlardandır. kim ben yaptım buldum diyor veya yapanları üstün buluyor, onları üstün görüyorsa onlar da aynı yolun yolcusu. yaradan sadece insanı insana vesile edip yardım ediyor. ben yaptım deyip de inkar edenlerin vay haline. özellikle doktorlar ve şu ilaçları insanların iyileştirilmesinde anormal rakamlarla düşünebiliyor musunuz. bunların hali daha da vahim bence.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.