Şimdi Ara

Adağı açıklayabilir mi biri ?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
478
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • İşe gireyim şu kadar camiye para vericem demek adak mı oluyor ? Bazı siteler adağın oruç namaz kurban olduğunu söylüyor. Bu adak oluyor mu yapılması gerekir mi. 200 lira dedik 100 lira verebiliyor muyum ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • CEVABINI BULDUM BUYUR KARDEŞ

    SORU :
    Adak orucu peşi peşine mi tutulur? Adak ne anlama geliyor, niçin yapılır? Adak Allah rızası içinse, ille bir isteğimizin olmasını mı bekliyeceğiz bir oruç tutup bir kurban kesmek için?..

    CEVAP :
    On gün oruç tutmayı adarken "peşi peşine tutacağım" diye bir şart koymamışsanız ara ara tutabilirsiniz.

    Adak da yeminin bölümlerinden biridir. Ancak aralarında bazı yönlerden fark vardır. Adak, Allah'a karşı üstün saygısını belirtmek üzere mubah sa­yılan bir şeyi yapmayı kendine vâcib kılma anlamına gelir.

    Diğer bir ifadeyle adak, Allah Teâlâ'ya ibâdet maksadıyla mükellef olmadığı halde mübah olan bir işi yapmayı kararlaştırmak, kişinin öyle bir ameli kendisine vâcip kılması ve bunu yapacağına dair Allah'a söz vermesi.

    Allah rızası için yapılan adaklar Allah katında geçerlidir. Yalnız Allah'ın rızası gözetilirse böyle bir ibâdetten sevap elde edilir. Sırf Allah rızası için oruç tutmak, sadaka vermek, Kur'an okumak, namaz kılmak gibi. Ancak sırf dünyevî bir maksat uğruna yapılan adaklar geçerli değildir. "Falan bir işim olursa şu kadar oruç tutacağım." veya şu kadar sadaka vereceğim demek gibi. Buna benzer dünyaya yönelik isteklerin olması halinde yapılan adaklarda sırf dünyevî bir arzu taşıdığından ibâdetlerde aranan ihlâs ve Allah rızası özelliği kaybolmuş oluyor. Aslında böyle bir adak Allah'ın takdirini değiştirmez. Mukadder ne ise o olur. Fakat her ne olursa olsun "falan işim olsun, şöyle böyle oruç tutacağım, sadaka vereceğim..." gibi adakları yaptıktan sonra mutlaka yerine getirmek vâcip olur.

    __________________________________________________________________________________________________

    SORU : Örneğin bir kişi "Şu işim olursa bir kurban adayacağım" dedi. Kurbandan adak olur mu? Olursa böyle bir niyet karşılığında bu hayvanın kurban bayramında mı kesilmesi gerekir. Yoksa işi olduktan sonra istediği zaman kesebilir mi?

    bunada bir göz athttp://www.sorularlaislamiyet.com/qna/769/adagi-kesmeyip-parasini-fakirlere-vermemiz-caiz-olur-mu.html

    CEVAP :
    Değerli kardeşimiz;

    Kurban adayan bir kimse bunu müsait olduğu herhangi bir zamanda kesebilir.

    Türkçemizde adak olarak ifade edilen nezir, bir çeşit ibadettir. Zaten nezirin asıl mânâsı da, kişinin Allah rızası için yapması mübah olan birşeyi yerine getirmeye söz vermesi, adadığı şeyi yapmayı kendi üzerine vacip kılmasıdır. Dinen adanan birşeyin yerine getirilmesi vaciptir. Çünkü kişi Allah için söz vermiş bulunmaktadır. “Adaklarını da yerine getirsinler” (Hac, 29) meâlindeki âyet-i kerime, adak sahiplerine Cenab-ı Hakkın bir emridir. Peygamberimiz de, “Bir kimse bir şey adar da, adını koyarsa, belirttiği şeyi yerine getirmesi lâzımdır” buyururlar. (Molla Husrev, Dürürü’l-Hukkâm, (İstanbul: Fazilet Neşriyat ve Matbaacılık, 1976), 2/45)

    Ancak burada göz önünde bulundurulması gereken bir husus varsa, o da, adağın, adanan şeyi değiştirmediği, yani İlâhî takdire tesiri bulunmadığıdır. Sevgili Peygamberimiz bu meseleye şöyle işaret eder:

    “Adak kaderden hiçbir şeyi değiştirmez. Ancak cimri kişiden atağı sebebiyle bir mal çıkarılır.” (Tirmizî, Nüzûr: 10)

    Adağın, insanın saadetine ve bedbahtlığına bir tesirinin olmadığını bilerek birşey adanır, sonra yerine getirilirse, kişi sevaba kavuşur. Ayrıca adak ancak farz veya vacip olan bir şeyden yapılabilir. Bu vazifeleri yerine getirmek de, şüphesiz insana sevap kazandıracaktır. Böyle olmakla beraber adak yapmadan da bu ibadetler yapılabileceğinden, hayır hasenat işlenebileceğinden, adak âdetine fazla alışmamak en iyisidir.

    Adakta gaye Allah rızası olmalıdır. Bütün bu meselelerde Allah rızası şart koşulmalı, bir şey adanacaksa Onun hoşnutluğunu kazanmak için yapılmalıdır.

    Adakta vakit, yer, para, fakir gibi sınırlanmaya ve tayin edilmeye itibar edilmez. Ramazan ayında bir kurban keseceğini adayan kimse, onu herhangi bir ayda kesse olur. Yine, meselâ Fatih Camiinde namaz kılacağını nezreden bir kimse, adadığı aynı namazı Süleymaniye Camiinde kılsa caizdir. Falan fakire bir miktar para vermeyi adayan kimse, o parayı bir başka fakire verse de adağı yerine gelmiş olur.

    Adağın sahih olması için bazı şartlara da uymak gerekir.

    1. Adanan şeyin var olan ve yapılması mümkün olan bir şeyden olması icap eder. Bunun için meselâ, “Allah için dün oruç tutacağım” gibi bir sözle adak yapılmaz.

    2. Yapılan adak dinen yasak ve günah sayılan bir şey olmamalıdır. Meselâ, kumar oynamayı, şarap içmeyi adamak bâtıldır.

    3. Adağın farz veya vacip cinsinden birşey olması gerekir. Meselâ, oruç tutmak, namaz kılmak, kurban kesmek gibi. Yolculuğa çıkmayı, seyahat etmeyi, hasta ziyaretine gitmeyi adamak, adak sayılmaz.

    4. Yapılan adak, adak sahibinin mâli gücünü aşmamalı ve başkasına ait bir şey olmamalıdır. Meselâ bir dana keseceğini adayan kimsenin buna gücü yetmezse bir koyunu kesebelir. Fakat bir başkasının koyununu kesmeyi adayan kimsenin bu adağını yerine getirmesi gerekmez.

    Adağın bir insanın veya bir mahlûkun adına yapılması caiz olmaz. Meselâ, bir büyüğün, bir türbenin, bir yatırın adına adak yapılmaz. Yahudilere has bir âdet olan tavuk, horoz gibi kurban için caiz olmayan hayvanlar adanamayacağı gibi, mum yakmak gibi şeylerle de adak olmaz. Böyle şeylere itibar etmemeli, bütün yardım ve şifayı yalnız ve yalnız Allah’tan beklemeli, Ona iltica etmelidir.

    Bazı nezirler vardır ki, bunlar yemine girmektedir. Bunlar için keffaret gerekir. Meselha biryere gitmemeyi, birşeyi yememeyi, bir işi yapmamayı adayan kimse, onları yaparsa yemin keffareti vermesi gerekir. Ayrıca bir adak kurbanı kesmesine gerek kalmaz.

    Adanan şey eğer koyun, keçi ve sığır gibi kurban olması caiz olan bir hayvansa, bu hayvan kesildiğinde onun etinden nezrin sahibi yiyemeyeceği gibi, usül ve fürû tabir edilen yakınları da yiyemez. Yani, adağı yapanın kendisi, anne ve babası, dede ve nineleri, evlat ve torunları, karı ve koca o adaktan yiyemezler. Kadınla erkek arasında adak hususunda bir fark yoktur. Fakat kayın validesi, kayın pederi yiyebilir. Bu hayvanın etini fakire tasadduk etmek gerekir. (İbni Âbidin, 5:208)

    Adak zenginlere verilmez. Bu etten adak sahibi ve yakınları yerse, yedikleri etin kıymetini tasadduk etmeleri gerekir. Ayrıca adak etinden istfade eden kimse, o etten adak sahiplerine ikram etse de câizdir, yiyebilirler.

    Bu vesileyle bir hususa daha açıklık getirmekte fayda olacaktır. Ev, araba ve benzeri yeni bir şey alan kimse hem bir şükrâne olarak, hem de kazadan masun kalması niyetiyle bir hayvanalıp keser de etini fakir fukaraya dağıtırsa bu hem güzel bir davranış olur, hem de bir çeşit duâ sayılır. Bu kimse daha önce bir adak niyeti taşımadığından bu hayvan adak olmaz. Fakat, meselâ, “Bir araba alırsam Allah rızası için bir koyun keseceğim” diye niyet ederse, arabayı aldıktan sonra müsait olduu bir zamanda hayvanı keser, etini de fakirlere tasadduk eder.

    İlave bilgi için tıklayınız:

    ADAK (Nezir Nedir?)

    Mehmed Paksu
    Selam ve dua ile...
    Sorularla İslamiyet



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akrepyusuf -- 17 Eylül 2013; 8:51:16 >




  • akrepyusuf kullanıcısına yanıt
    Çok sağol kardeşim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evet adak oluyor dediğin. Ne kadar dediysen o kadar vermek durumundasın.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.