|
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Türkiye'de herkes potansiyel milyonerdir. Türk-islam kültürüyle yatıp kalkan bizler bu rüya ile yaşarız, buna göre etrafımızı şekillendiririz; oy kullanarak gücü paylaşabileceğimiz kimseleri seçeriz, buna göre arkadaş ağımızı kurarız.. Bu bizim için yaşam tutkusudur. Zengin olduğumuzda ise zenginliğin nasıl devam ettirilmesi gerektiğini bilmediğimizden, 21. yy kapitalizmini anlamadığımızdan(artı değerin nasıl yaratıldığı vesair) ilkel iç güdülerimizle hareket ederiz. Artı değer yaratarak, üreterek zenginlik yerine başkasının üzerinden geçinme veya "kazıklama" ya da bunlara genel olarak diyeceğimiz; bir asalak gibi "insan sırtından geçinme" ile para kazanmaya çalışırız. Belirttiğim gibi zenginlik üzerinden 1 nesil geçmemiş, toplumdaki rol-model burjuva/aristokrasi sınıfının mevcudiyetsizliğinden dayanak alınacak herhangi bir örnek de yoktur. Arkadaş ağlarından güçlü akrabalık bağlarının bağrından çıkagelen nepotizmle veya çevresindeki diğer ağlardan edinilmiş bağlantılarla girişilen ve bunun sonucu ihale alma durumuyla meydana gelebilen(ve diğer bilimum yollarla) müteahhitlik, biz türklerin en önemli zengin olma yollarından biridir. Coğrafya koşullarının izin vermediği ölçülerde yapılan binaların kâr marjı son derece yüksektir. Göz görmeyince gönül katlanır sözünün de etkisiyle denetimin de olmaması/eksikliğiyle birlikte çok kazandıran meslekler arasına girmiştir biz türklerin rüyasını süsler şekilde. İlkel İçgüdülerle üretilen binalar da aynı şekilde zengin olma rüyasını taşıyan türklere mezar olmuştur. Bu noktada kendinizi herhangi bir başka partiden başka kültürden tanımlayıp yıkılan binaları yapan müteahhitlere hakaret yağdırabilirsiniz ama bilmediğiniz bir nokta bu insanların içimizden birileri olmasıdır. Onlar biziz aslında, zengin olma ümidiyle ağzından akan salyayla insan sırtından para kazanmaya çalışanlar... Bu durumu aşmak da hiç kolay bir iş değil. Kollektif bilinçaltına insan üzerinden kurnazlık yapmanın ahlaksızlık olduğunu altın harflerle kazımak gerekir. Bu da maalesef böyle yaşadığımız felaketlerle mümkün. Akıllanana kadar kitlesel ölümler bizi bekliyor olacak. Kendi felaketimizi bizzat kendi ellerimizle yaratıyoruz. Bu bizi öldürürken aynı zamanda kalanlara bir ders veriyor. Bu şekilde öğreniyoruz, bu şekilde öğrenmek zorunda kalıyoruz. Acı ama gerçek. |
|
_____________________________
Prey. Hunt. Hunter.
|




Yeni Kayıt

Konudaki Resimler
Hızlı






