18. Taçtan kendi önüne atıp başlatılınca, taç değişirdi.
19. Maçı izleyen küçük bir grup varsa, penaltı olup olmadığına o karar verirdi, saygı vardı.
20. Maçlarda eğer iddia varsa ödüller genel olarak Algida Max, eskimo, meybuz, 2,5 litrelik kola vb. ürünlerden oluşurdu.
21. Pas vermeden sadece çalım atarak gol atılırsa sayılmazdı.
22. Frikiklerde baraj mesafesi, frikiği kullanacak olan kişinin koca bir zıplayışının akabinde 3 koca adım atmasıyla belirlenirdi... Büyük atılan adıma karşılık olarak rakip takım "sen tuvalete de mi böyle gidiyon?" diyerek ortalığı kızıştırırdı.
23. Top, oyun alanı içerisindeki herhangi bir arabanın altına kaçarsa büyük bir şevkle arabanın altına yatılıp top alınırdı. Topu ilk kim kaparsa o takımda başlardı.
24. Gol olduktan sonra eğer tartışmalar olursa ve golü yiyen takımın bir oyucusu golü kabullenirse rakip takım direk o kişiyi yüceltip "adamın gol diyo" diyerek golü alırlardı. Golü kabullenen kişi de kaleye veya defansa alınırdı.
25. Varsa hakeme yapılan en dolu dizgin hakaret: "hakeme gözlük, eline de sözlük" tü.
26. Oynayacakların sayısı eğer tek ise, güçsüzlerden biri devre değiştirerek gönlü alınırdı.
27. Penaltılarda eğer takımınız açık ara farkla öndeyse kaleciye vurdurulurdu. Ama en güçlü forvetiniz penaltıyı kullanacaksa, hemen rakip kalecinin gönlü alınırdı: "Merak etme olm, teknik vuracam."
28. Sabit bir kaleci yoksa 2 golde bir veya dakika usulü oyuncular aralarında değişirdi. Kalecilik sırası "Sonum bir Allah" diye kim başlarsa o kişiden geriye sayılırdı.
29. Dizde veya ayak ucunda top sektirerek de sıra belirlendiği olurdu (genellikle 9 aylık veya 21 aylık gibi oyunlarda). Bu durumlarda ilk sektirmek isteyen "Birim bir Allah, kırmızı bayrak, yeşil kitap" derdi.
30. Kaleci oyuncu kavramı vardı. Takımların genellikle iyi oyuncuları bu kutsal göreve kendilerini adarlardı.
31. Eğer bir oyuncu faule maruz kalmışsa ama devam etmek istiyorsa, rakip futbolculardan birinin yürümesini dahi bahane ederek: "Adamın devam ediyor." derdi.
32. Milli birlik ve beraberliğimiz mahalle maçlarında başlamıştır. Önce maçlar yapılır... Centilmenlik skora yansımazsa sopalar, taşlar konuşurdu.
33. Atan alır spor vardı. Eğer top kime çarpıp çıkmışsa topun gittiği yer neresi olursa olsun koşa koşa gidip alırdı.
34. Mahallenin abileri kaleci alıştırırlardı ve buna göre puan verirlerdi. Aralarında kavga eden çocukların puanı kesilirdi.
35. Skor ne olursa olsun akşam!? saati yaklaştığında "Golü atan kazanır." kuralı işlerdi.
36. Maçlardan sonra su sırasına girmek ayrı bir davaydı ve mutlaka koşa koşa gidilirdi. Genellikle yaşlı amca veya teyzeler, zemin katta oturanlar bu işin acımasız kurbanlarıydı.
37. El kasti değilse o top direkt kaleye kullanılmaz, "kasti değilki oğlum, gol olmaz." denirdi...
38. Eğer kaleci dahil herkes çalımlanmışsa; o top çizgiye kadar götürülür ya popo dürtmesi yada yere yatıp kafa, burun, alın gibi vucut kısımlarının dürtmesi ile gol atılırdı.
39. Kalecinin degajla gol atabilmesi bir yetenekti fakat gene de gol sayılmazdı. Karşılıklı atışmaların sonunda yoldan geçen herhangi biri hakem yapılırdı ve sonuca o karar verirdi.
40. Para o zamanlar kolay bulunmadığından maçın hangi takım tarafından başlatılacağına; bir tarafına tükürülmüş yassı bir taşın havaya atılıp, yaş mı,kuru mu seçiminde doğru tarafı bilen tarafın başlaması yöntemi ile karar verilirdi.
41.Kaleler taştan olduğu için atılan şut önce defansa çarpıp sonra taşın üstünden geçtiyse şutu atan takım gooll diye yaygara çıkarırdı.Rakip takımın gol değil kale üstü cevabına,gol yoksa korner o zaman ver topu diyerek racon kesilirdi
Hala var güzel paylaşım]
Emeğe saygı. teşekkürler.
baba süper olmuş.... daha küçüğüz abilerimiz bize pas vermezdi oynatmazdıda... şansa bala top bana gelirdi serdar abi hemen kaleye geçerdi '' Çek kahraman ol derdi'' gaza gelip bi abanırdım topu alır daha da vermezdi muahaha :)
bu şahıs tarihte ilk kez bisikletin oturma yerinin altındaki yatay direğe tiptroink vites yapan ve patentini aldığını düşündüğüm ilk insandı :)
Harbiden hepsi vardı ya Hadi Bursa dh yarın halısaha maçı var gelcek olan varsa iletişime geçsin 20-21 arası mahalle maçı kurallarıda geçerli
Penaltı kullanılır ve gol olur. Kaleci "sayılmaz direk." gibi sşeyler söyleyerek saymaz golü. Penaltı tekrarlanır ve oyuncu penaltıyı kaçırır. Bu seferde penaltıyı atan "Bunu da ben saymıyorum" der ve 3. penaltı atılır. Sonuç ne olursa olsun 3. penaltıya saygı duyulur.
quote:
Orijinalden alıntı: SilverQuasar
Off özlemişim eski günleri. Bir de ben ekleyeyim;
Penaltı kullanılır ve gol olur. Kaleci "sayılmaz direk." gibi sşeyler söyleyerek saymaz golü. Penaltı tekrarlanır ve oyuncu penaltıyı kaçırır. Bu seferde penaltıyı atan "Bunu da ben saymıyorum" der ve 3. penaltı atılır. Sonuç ne olursa olsun 3. penaltıya saygı duyulur.
Hatta sonuna bunu saymayanın anası eklenirdi
quote:
Orijinalden alıntı: ballrry
atan alır kuralına lanet olsun
Çok mu kazmaydın?
quote:
Orijinalden alıntı: EUPH[R]®[R]ATES
quote:
Orijinalden alıntı: ballrry
atan alır kuralına lanet olsun
Çok mu kazmaydın?
Küçükken her yere salak gibi uçtuğum için kaleye alırlardı,degaj da berbat ötesiydi.Her seferinde ben giderdim lan
Mahalleler arasinda maç yapilirdi... Yensekte yenilsekte her zaman mahalleye girmeden başlardik " yendik şişirdik dolma yaptik pişirdik diye " günde üç öğün maç yapardik nasil dayaniyorduk düşünüyorumda şimdi okulda yapardik öğlen gelir mahallede yapardik bide büyüklerle beraber yapardik büyüklere taş çikartirdik :D
hacı 2 konu aşağıdaki mi yeni bu mu yeni?..
Çocukluğuma gittim valla. Sağol.
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme