Evanjelikler, Luka İncili’nde (21/5-36) anlatılan ahir zamanda vuku bulacak olaylar ile Yuhanna’nın Vahyi kitabında yer alan felaket kehanetlerini birlikte düşünmektedirler. Onlara göre bunların her biri bir şekilde gerçekleşmektedir. Henüz gerçekleşmemiş ‘küresel belaların’ ise, bir an önce gerçekleşmesi için ‘yardım edilmelidir’
Yuhanna’nın Vahyi kitabının 15. ve 16. Babında anlatılan belaları gerçekleştirecek olan ‘yedi melek’ ve söz konusu ‘yedi son bela’ kısmında, ahir zamanda gerçekleşecek yedi büyük bela bütün dehşetiyle anlatılmaktadır. Evanjelikler, biri hariç burada anlatılan belaların tamamının gerçekleştiğine inanmaktadır. Bu yüzden de kıyametin kopması an meselesidir. Vahiy kitabında, Evanjelikler’in gerçekleşeceğine inandıkları yedi bela mealen şöyle tasvir edilmektedir:
Gökte son yedi belayı taşıyan büyük yedi melek görünür. Tanrı’nın öfkesi bu belalarla son bulacaktır. Yedi melek, Gökteki Tapınak’tan ellerindeki belalarla dışarı çıkar. Tanrı’nın öfkesiyle dolu olan yedi altın tas, yedi meleğe verilir. Daha sonra, Tapınak’tan gür bir ses yükselir ve meleklere ‘gidin ve Tanrı’nın öfkesiyle dolu yedi tası yeryüzüne boşaltın!’ denir.
*** Birinci melek, tası yeryüzüne boşaltır ve insanlarda acı veren yaralar oluşur. Evanjeliklere göre, yeryüzündeki yaygın hastalıklar buna işarettir.
*** İkinci melek, tası denize boşaltır ve deniz ölü kanına benzer kan rengine dönüşür ve içindeki her şey ölür. Evanjelikler bu durumu, kimyevi atıklar nedeniyle denizlerin renginin değişmesi, balıkların toplu ölümü ve özellikle denizlerde boğulan mültecilerin adedinin çokluğu ile açıklamaktadırlar.
*** Üçüncü melek, tasını ırmaklara boşaltır ve ırmaklar kana dönüşür. Evanjelikler, bunu da aynı şekilde kimyevi atıklar nedeniyle akarsularda meydana gelen toplu balık ve canlıların ölümü olarak açıklarlar.
*** Dördüncü melek tasını güneşe boşaltır ve böylece Güneş’in insanları yakması sağlanır. Evanjeliklere göre, ozon tabakasının delinmesi ve iklim değişiklikleri bunun en bariz işaretidir. Evanjelikler, Mesih’in gelişini erteleyeceğine inandıkları için, ozon tabakasının tamiri adına Birleşmiş Milletler’den karar çıkarmak için yapılan çalışmaları engellemektedir. Nitekim birkaç ay önce evanjelik olan Donald Trump’ın Amerika’nın BM’deki çevre koruma anlaşmasındaki imzasını geri çektiğini açıklaması dikkat çekicidir.
*** Beşinci melek, tasını canavarın tahtına boşaltır. Böylece canavarın egemenliği karanlığa gömülür. Evanjelikler, bu canavarın Babil bölgesindeki yani bugünkü Irak ve civarındaki ülkelerde yer alan ülkelerin yönetimleri olarak yorumlamaktadırlar. Onlara göre, Suriye başta olmak üzere bugünkü Irak ve çevresinde yer alan ülkeler egemenliklerini kaybetmekteler ve zaten birer birer yıkılmaktadır.
*** Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağı’na boşaltır. Böylece Fırat ırmağının suları kurur ve ‘doğudan gelecek orduların’ önü açılır. Evanjelikler, Fırat’ın doğusundan gelen bu savaşçı orduları Amerika’nın düşmanı olan İran olarak yorumlamaktalar.
*** Yedi belanın altısının gerçekleştiğine inanan Evanjelikler, yedinci belanın gerçekleşmesinin de an meselesi olduğuna inanırlar. Ancak bundan önce ‘ejderha’nın ağzından, ‘üç kötü ruhun çıktığı’ belirtilir. Evanjelikler’e göre bu ‘üç kötü ruh’ bugün İran, Kuzey Kore ve Çin’i temsil etmektedirler. Bunlar, ‘Tanrı’nın büyük gününde olacak savaş için’ bütün dünyanın krallarını toplarlar. Bu ‘üç kötü ruh’ kendilerine destek olacak bütün dünyanın krallarını Armageddon denilen yere toplar. Burası, bugünkü Filistin topraklarında Kudüs’ün kuzeyinde yer alan bir bölgenin adıdır. Evanjelikler’e göre, işte Tanrı’nın savaşı dedikleri büyük savaş veya Armageddon Savaşı burada yapılacak.
şimdi benim anladığım, evanjeliklerin sahip olduğu düşünceye göre insan olmak bir anlam ifade etmiyor. kan akması mutlaka şart illa ki savaş olması gerekiyor bu bölgede. barış faaliyetleri hedefe bakıldığında onlar için anlamsız hatta bu girişimlerin önlenmesi gerekiyor. bunun için mi sizce tırlar dolusu silahı suriyeye yığıyorlar? antikomuniste hayır diyorlar ama amaç için herkesle işbirliği yaparız mı diyorlar? amaç petrol vb kaynaklara göz dikmek ki? münbiçi de alıp rahat rahat akdenizden petrol sevkiyatı mı yapmak amaç? yaratıcıyı kıyamete zorlamak mı?.. dünyada barışın ne kadar kolay olduğunu ama neden uygulanamadığını veya uygulanmadığını az çok tahmin edebiliyorsunuzdur.. bu zihniyet, barış için faaliyet yapanı da deccal olarak niteler..