3. YILDA TIP KAZANMAK (YAPTIKLARIM) (4. sayfa)

3. YILDA TIP KAZANMAK (YAPTIKLARIM) - Sayfa 4

itsmyturn_ · 2019-08-17T13:14:12.0000000+03:00

Merhaba Sıralamam forum için mükemmel sayılmaz belki ama bu konuyu yine de açtım. Çünkü geçen sene biri bu konuyu açsa okumak isterdim. Ve bu sıralamayı hayal edenler de olabilir, forumda iki yıldır tyt bölümünde dibine kadar takılmış biri olarak bunu yazmak görevimmiş gibi hissediyorum. Kısa olsun isterim ama 3 yılı ne kadar kısaltabilirim bilmiyorum. Konu burada kalsın siz boş olunca okursunuz. En baştan anlatıyorum. Liseye kadar sınıfın iyilerindendim ama yine de ortalama bir öğrenciydim. Liseye giriş sınavında 380 alarak bir anadolu lisesini kazandım. 9-10'da mat ve fiziğim berbattı, 10. sınıfta mattan 8 almışlığım bile var. Kimya, biyo ve sözel derslerim çok daha iyiydi. Hayatımın belki de en büyük pişmanlıklarından biri ygs(tyt) diye bir sınava gireceğimi 10. sınıfın sonunda öğrenmiş olmam. Gerçekten 9. sınıfta beni çevirip ygs ne diye sorsanız cevap veremezdim. Ailede, akrabalarda vb hiç giren yoktu. Kuzenlerim falan benden 10-15 yaş büyük. Bu yüzden bilinçsizdim, geçtiğimiz konulara bir daha döneceğimizi, sınavda sorulacağını bilmiyordum. 10. sınıfın sonunda mattan kalmak üzereydim, çalışmak zorundaydım çünkü teşekkür alma hedefim vardı, o yıla kadar hep almıştım alamasam çok kötü hissederdim. Bir mat kitabı alıp son mat sınavına 0 temelle çalışıp geçtim. Ama bu benim dönüm noktalarımdan biriydi, çok çok az olsa da "matematik de yapılabiliyormuş" hissi gelmişti. Sayısalımız berbat olmasına rağmen tereddüt etmeden sayısal seçtim çünkü tamamen meslek odaklıydım. 11'e iyi başladım, lise hayatımın en yüksek notlarını alıyordum, 9-10'da 30'larda sürünen benim ilk mat sınavım 93'tü. Neyse ki ilk konu mantıktı ki temel gerektirmiyordu, o motiveyle diğer konuları da hallettim. Fizik hariç çok iyi gidiyordum fizik hocamın bunda çok etkisi olduğunu düşünüyorum. 11'deyken birçok arkadaşım temel liseye geçti, hoca seneye kimler geçecek dediğinde neredeyse tüm sınıf elini kaldırmıştı. O ana kadar benim aklımda böyle bir fikir yoktu ama 11'in ortasında temele geçtim. Bunun 3 tane nedeni var: - Okulda 3 sayısal sınıfı vardı: iyi, kötü, orta. Ben ortadaydım ve iyi sınıfa iyi hocaların verildiği bir gerçek vardı. Hocalarımız çok farklıydı, bu ayrımcılığa maruz kalmaktan -hele de devlet okulunda- sıkılmıştım. - Sayısal olmamıza rağmen Almanca, İngilizce gibi derslerde bize video çektiriyorlardı. Onlarla uğraşıyorduk. - Fizikçi ve kimyacı. Fizikçi 9'dan beri aynıydı, dersi fiziği iyi olanlarla işliyordu, iyi değilseniz öne çıkmıyorsanız bir şeyler anlamanız zordu. Kimyacı ise gerçekten konuları mükemmel anlatıyordu lakin hayatımda gördüğüm insanı en en en geren hocaydı. Kıyafete, geç kalana, kötü öğrenciye vb çok takıntılıydı. Derste istediğini tahtaya kaldırıp soru çözdürürdü ve insan anlamak zorundayım diye strese giriyordu çünkü adam inanılmaz gergindi, nefretle bakıyordu herkese. Güldüğünü 1 kere gördüm. Her ders gerim gerim gerilip strese girmekten de bıkmıştım. Böylece lisenin son 1,5 yılı temelde geçti. Ne yazık ki bu da ikinci pişmanlığım oldu. Temel liseyi iyi araştırmamıştık, sadece ücret ve fizikçisinin çok iyi olduğu bilgisiyle kayıt olduk. Temel lisede eğitim gerçekten berbattı. Hocaların geneli yeni mezun ve tecrübesizdi. Organik kimyayı bilmeyen kimyacı, götürdüğümüz soruları çözemeyen matçı, yanlış bilgilerle dolu kaynak kitaplar... Bu liste uzar da uzar. Ama ilk sınavdaki başarısızlıkta en büyük pay tabiki benimdi. Hadi okulu anladım da ben eve gidince de çalışmıyordum. Masam bile yoktu, koltukta televizyon karşısında günde 20-30 soru çözerek günü kapatıyordum. Bu halimle bile sınıf ikincisiydim. 12'ye geçerken kaf 1 bitirmiştim, bunun sayesinde denemelerde ortalama netler yapabiliyordum yani temel atmıştım. 2017 ygs'de 60k yapmıştım, o durumuma göre çok çok iyi bir sıralamaydı ama kötüymüş gibi düşündüm ve lys'de saldım. Şu mallığa bakar mısınız? Lys için sadece kimya çalışarak 83k'ya geriledim ve okuldan kurtulmanın sevinciyle mezun yılına start verdim. Bir diğer hatam da mezuna kalmaya 12'ye geçerkenki yaz karar vermiş olmam. Bunda instagram studyblogları çok etkili oldu çünkü onlarla karşılaşmadan önce mezuna kalma gibi bir hakkımızın olduğunu bilmiyordum, o bloglarda ise bir sürü mezun insan vardı. Onları görünce mezunluk gözüme çok iyi gözükmüştü. 1. Mezun Yılı 1 temmuzda başladım. İlk 1 ay sadece tyt fen çalıştım sonra tyt mata geçtim. Kaynaklara değinmeyeceğim çünkü o zamanlar yeni sisteme geçiş yılıydı şu an yayınlar baya değişti. Eylülde çalışmalara devam edip Kaf 2-3-4'ü bitirdim. Ömrümü yedi o kitaplar, her gün 6-7 saat onlara harcıyordum. Kalan zamanlarda da fizik çalıştım. Umut Öncül'den not alarak gittim. Sonra fiziği de salıp "kaf'ları hemen bitirmeliyim" moduna girdim ve marta kadar kaf'a çok fazla zaman ayırdım tabii bu arada diğer dersler pert oldu, geometri de dahil. İlk mezun yılının çoğu ayt mat temeli atmakla geçti ama çok iyi öğrendim. Neyse girdik yks 2018'e. Tyt'de soru tiplerinin değişmiş olduğunu ancak sınavdan çıkınca anlayacak kadar hızlı çözmüştüm ama kontrolsüz bir hızdı, 49k geldi. Ayt benim için kabus gibiydi. Özellikle matta fena patladım, denemelerde 31-32 doğru yaparken bunda 26 doğru yapabildim. Sorular bana çok zor gelmişti, geoyu yapamadım. Fiziği de tabii. Bir de size önemli bir uyarı yapayım. Ayt'de sınıfın pencereleri açıktı, ben de pencere kenarındaydım. Sınav esnasında rüzgar esti ve benim optik, kalemtraş çöpleri falan yerlere saçıldı kötü bi an oldu. Gözetmen yine de camı kapatmadı. Cam kenarındaysanız rüzgar esme durumunu hesaplayın. Neyse sınav geçmiş ben cevapları kontrol etmemiştim tabii mal gibi 20-30k bekliyorum xbsjskfjsks. Sınavın açıklanmasına az kala " nolurrr en azından 40k gelsin" moduna doğru kayıyordum. 45k sonucunu gördüğümde çok çok üzülmüştüm. Zaten ilk mezun yılım hep gergin ve üzgün geçmişti. Burası için klasik oldu sanırım, bende de okb vardı. 12de ilaç kullanmıştım mezun yılımda bıraktım. O takıntılar beni tüm sene yiyip bitirdi tabii, her gün yeni takıntılar falan ediniyordum ama bu sınav başarımı kötü etkilemedi. Hatta okb'nin beni zeki yaptığını düşündüm hep, sonuçta kimsenin dikkat etmediği şeylere dikkat ediyordum, her şeyi ayrıntılı düşünüyordum. Sonuç gecesi ağlayarak forumda gezdim, o gece 3'e kalmakla ilgili bir konu da açmıştım. Sabah kalktım ve "ben yine giricem" dedim. Babam zaten kalmamı istiyordu annem istemedi ama bir şey demedi, karşı çıkmamasına şaşırdım. 2. Mezun Yılı Bu kez yazın çalışmadım. Masaya oturacak (mezuna kalınca masa almıştım) bir gram motivasyonum yoktu. Hatta çalışmaya başlayabilecek miyim diye şüphelerim vardı. Sonra eylül geldi, okullar açıldı falan ben de başladım. 23 eylüldü. Sayısallarla kendimi yormadan önce ilk 2-3 hafta sadece coğrafya çalıştım (palme konu anlatımdan). Sonra baktım ki evde artık çalışamıyorum- çünkü 6 kişilik bir aileyiz- o zaman hayatımın en iyi kararını verdim: KÜTÜPHANE! Bizim eve 10-20dk yürüme mesafesinde küçük bir kütüphane var. Eylülden hazirana kadar çalışmalarımın çoğunu orada yaptım. Çalışma sistemim ilk 7 ay şöyleydi: 9:00 uyanış 10:15 kütüphanede derse başlama 12:30 gibi 10 dakikalık yemek molası Yemekten sonra 16:00'a kadar çalışma. 2018 ayt mattan dolayı zor bir mat bekliyordum bu nedenle kütüphanede her gün ilk 4 saat mat-geo, son 2 saat fen şeklinde çalıştım. Eve gelince moduma göre 1-2 saat daha çalışırdım. Cumartesi deneme günü. Pazar ise kütüphaneye gitmediğim tek gündü (ayrıca bazen işim falan varsa veya video izleyeceksem gitmiyordum). Pazar günleri mola gibiydi ama tam olarak değildi, türkçe ve deneme analiziyle geçiyordu. Kütüphaneyi soru çözme, kitaptan konu çalışma, tekrar için kullanıyordum. Evde ise video izleme ve yapılamayan sorulara bakma işlerini yapıyordum ( çözüm videoları+ kunduz) Son 2-3 ayki sisteme gelirsek: 7:00-8:00 arası kalkış 45-60dk fizik videosu izleme (yatarak izliyordum tekrar niyetine, biraz da sınava az kala tutuşması vardı) Kütüphaneye yine aynı saatte gidip 17:00'da çıkıyordum. Eve gelince de 2-3 saat çalışmaya zorluyordum kendimi. Bu arada telefona hep kütüphaneden eve gelince aradaki 2 saatlik molada girerdim böylece vaktimi yemezdi. Bu şekilde günlük 8-9 saat uyuyup, 8-9 saat çalışıp kalan zamanlarda da az da olsa telefonda takıldım. İlk zamanlarda kitap da okuyordum. Çok asosyal bir yıl olduğu için vaktimi çalacak pek bir şey yoktu. Tyt günü geldiğinde stresli değildim ama modumda değildim galiba. Girdiğim hiçbir sınavda fazla stres ve heyecan yapmadım, bu çok avantaj sağladı. Tyt'de türkçeyi 30dk'da bitirdim. Genel olarak taktiğim diğer dersleri hızlı bitirip mata süre vermekti çünkü matı gerçekten yavaş çözüyordum (70-80dk). Sınavda da aynen bunu uyguladım. Kendinize böyle stratejiler belirleyin zaaflarınıza göre. Denemelerde de bunları prova edin. Geçen yıl hızlı okuma uygulaması kullanmıştım bir süre, sonra kendime bir taktik geliştirdim. Paragrafları kısa değilse göz gezdirerek hızlı hızlı geçerdim. Altı çiziliyi soruyorsa bir tek onu okurdum. Tabii bunlar şap diye yapılabilen şeyler değil, uzun süre alıştırma gerektiriyor. Sonuç 16k gelse de ben 5-10k'lık çalıştığıma inanıyorum. Bence ilk 20k'dakiler genel olarak aynı çalışıyor gerisini sınav anı belirliyor. Üç yıl böyle geçti. Şimdi size bazı önemli şeylerle ilgili söylemek istediklerim var. Sınav dönemi psikoloji: Çok çok zor, şu an mezuna kalanları görüyorum ve anlıyorum. Benim size en büyük önerim sadece derslerinize odaklanmanız. Bu yıl hayatımdaki en sevdiğim insanlardan birini kaybettim, 1 gün sonra derse başladım. Babam beyin kanaması geçirdi, 1 ay hastane- kütüphane arası mekik dokudum. Hastanede bile ders çalıştım, çantam hep yanımdaydı. Burada anlatmak istediğim şey ben de çok çok ağır şeyler yaşadım. Bu olaylarda derslerimi boşlasam şu an daha kötü bir psikolojide olurdum. Çünkü ister inanın ister inanmayın, her şey geçiyor, unutuluyor. Bu yüzden her zaman geleceğe yönelik düşünün. Çevredeki İnsanlar: Kaç binden kalmışsın, neden kalmışsın? Bunlar çevredeki insanların umrunda bile değil. Sen o yıl üniversiteye gitmedin, sen onların gözünde başarısız bir insansın. Bu tepkiyi mezuna kalacak olan herkes kabul etmeli. Bunlara cevap vererek kendinizi yormayın, yolunuza bakın. Şöyle bir şey var, dünyanın en doğru işini de yapsan biri kötü bir şey deyince kendini sorgulamaya başlıyorsun. Bence 1 yıl ders çalışmak kötü bir şey değil, eziklik değil. Aile İlişkileri: Aileniz sizi biraz daha bildiğinden diğerleri kadar kötü davranmaz (bazı istisnalar da olabilir). Ama bir gün destekleyip bir gün "senden bir şey olmaz" moduna geçebilirler, buna hazır olun. Onlarla asla polemiğe girmeyin çünkü sizi rahatlıkla ezebilirler, mezuna kalarak ellerine koz vermiş oldunuz. Çok sıkarlarsa onlarla fazla yüz göz olmazsınız, benim odama sabah girip akşama kadar çıkmadığım oluyordu çünkü onları görmek istemiyordum bazen. Kendini Desteklemek: Kendinizi destekliyor musunuz? Bu en önemli şeylerden biri. Benim en büyük destekçim yine bendim. Anlık Moral Bozulmaları: Her zaman istediğiniz netleri denemelerde yapamayabilirsiniz. Bir konuyu çok kez unutabilir, sınavlarda süreyi yetiştiremeyebilirsiniz. Bunun gibi şeyler büyük ihtimalle başınıza gelecek. Bunlara karşı bağışıklık kazanmalısınız, moraliniz yüksek olmalı. Sınava 2 hafta kala tyt netlerim 70'lere düşmüştü, yılın başındaki netlerimse 90+. Ama bu düşüş moralimi bozmuyordu çünkü ben ösym sınavında ne ile karşılaşacağımı çok iyi biliyordum, çözdüğüm bazı denemelerin sınavla alakası olmadığını biliyordum. Siz de yıl içinde çok saçma denemeler çözeceksiniz netlerinize fazla takılmayın. Planlı Olmak: Muhtemelen hepiniz plan, program yapıyorsunuz. Yaptığınız hata ise ona %100 uymaya çalışmak. Ben yaptığım programlarda kendime %70-80'ini bitirme hedefi koyardım. Bu şekilde programdan kopmalar yaşamıyordum. Tüm yıl boyunca nasıl program yaptığımı da anlatayım: Her ay bir kağıdı 4 haftaya bölerdim. Ayrı bir kağıda bu hafta çözülecek kitapları, dersleri sıralayıp bunları o haftaya dağıtırdım. Haftaları ilerledikçe doldururdum. Saatlik program yapmadım sadece yapacaklarımı yazardım. 4 hafta bitince o ayın analizini yeni bir kağıtta yapardım. Analizde o ay yaptıklarım, sonraki ay yapacaklarım ve kendimde gördüğüm eksiklerin eleştirisi, başarılarmın övgüsü olurdu. Bu analiz boş bir şey değildi, insan çok yoğun bir tempoda olunca nerede yanlış yaptığını anlamayabiliyor, bu şekilde yaptıklarıma uzaktan bakabiliyordum. Uyku: Her zaman ne kadar uyuyorsanız o kadar uyumanızı tavsiye ederim. Sonlara doğru azaltabilirsiniz tabii. Enerjiyi Korumak: Son 2 ay bana sınavı kazandıran aylardı. Bu aylar birçok kişinin bıraktığı kalanlarınsa başarıya ulaştığı aylardır. Düzenli olarak kendinizi yormadan çalışın, çok çalışın ama araya hafif dersler de atarak kendinizi gün içinde dinlendirin. Son aylara mutlaka enerjiniz kalsın. Düzen: Bana sınavı kazandıran bir diğer şey. Düzen bir mezun için hayati önem taşıyor. Okullar açılınca eylül, ekimde göreceksiniz herkes çok güzel çalışacak ama ilerledikçe birçok kişi bu tempodan kopacak. Düzen sağlamak için aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanın. Aynı saatte derse başlayın, her gün aynı yerde çalışın (çok sıkılırsanız değiştirin). Aynı saatlerde mola verin, deneme günleriniz belli olsun vb. Birçok olayı periyodik yapın yoksa dağılırsınız. Sosyal Medya: Ben mezun yıllarımda sadece forum, twitter ve youtube kullandım. Zamanı iyi yönetirseniz bunlar sizi alıkoymaz ama derseniz ki "ben kendime güvenmiyorum ders çalışırken elime alır bakarım" o zaman silmeniz daha doğru olur. İradeli olun. Ben ders çalışırken elime telefonu almazdım, benim için bir kuraldı bu. Turlayarak Çözmek: Bildiğiniz derslerde soru bankalarını her konudan 1-2 test şeklinde turlayarak çözün böylece konuları unutmazsınız. MEB Kitapları: Hepimiz biliyoruz ki bu kitaplar çok önemli. Canınız sıkılınca açıp pdf'den okumak yerine konuları direkt onlardan çalışın. Ben 12. sınıf fenleri çıkartıp spirallettim ve konuları onlardan çalıştım. Her birini 2-3 kere baştan sona okudum, sorularını çözdüm. Gerçekten çok faydasını gördüm. En Memnun Kaldığım Kaynaklar: - Acil ayt mat- geo sb ve denemeleri - Apotemi lti, fonksiyon, trigo fasikülleri - Limit türkçe sb. Soruları çok iyi - Hog, 3D, 345 tyt denemeleri - Sarmal ve nihat bilgin ayt fizik denemeleri - Aydın ayt kimya denemesi - Nihat Bilgin fizik sb - 345 ayt denemeleri 2017 YGS 2017 LYS 2018 YKS 2019 YKS

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Viofo A129 Plus için 6 Metre Kablo ve Arka Kamera https://www.amazon.com.tr/dp/B09QLLQ494 6 sa. önce paylaşıldı

Logitech Lift Kablosuz Ergonomik Dikey Mouse, 57° Dikey Açı, 4000 DPI, Sessiz, Küçük ve Orta Eller İçin, Bluetooth, Logi Bolt USB Alıcı, 24 Ay Pil Ömrü, Beyaz https://www.amazon.com.tr/dp/B07W5JKHFR 12 ay önce paylaşıldı

Samsung Galaxy Z Fold7, Yapay Zeka Telefonu, Mavi Gölge, 256GB Depolama, 12GB Bellek, 200MP Kamera, 3nm İşlemci, 4400 mAh Pil (Samsung Türkiye Garantili) https://www.amazon.com.tr/dp/B0FGQQ1JV5 7 sa. önce paylaşıldı

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

2 Misafir - 2 Masaüstü

5 sn

100
Cevap

82
Favori

24.277
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

32 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 1 2 3 4 5

Giriş

Mesaj

itsmyturn_

Yüzbaşı

275 Mesaj