2012-15 Honda Civic Sedan İlk Mesajı Okuyunuz (4316. sayfa)

2012-15 Honda Civic Sedan İlk Mesajı Okuyunuz - Sayfa 4316

haluk 23 · 2011-12-24T00:57:55.0000000+03:00

NE ARABAYMIS ARKADAS BININ GITSIN ISTE Honda sübap ayarı ile ilgili bilgilerin derli toplu durabileceği bir alıntı: quote: Orijinalden alıntı: haluk 23 Hondalarda sübap ayarı rutin olarak her 100 bin km'de bir yapılıyor. Daha önceki kilometrelerde sübap ayarı gerektirip gerektirmeyeceği aracın rölantideki titreşiminden ve devir göstergesinden, stop etme eğiliminde olup olmadığından anlaşılabiliyor. Lpg li araçlarda bu süre (özel servis olarak yazıyorum) her 20 binde bir olarak öneriliyor. Yetkili servislerde bunun için önerilen bir km yok bildiğim kadarıyla. Servisler aracınız sübap ayarına ihtiyaç duymasa bile sizden daha yüksek bakım parası talep edebilmek için bu işlemi yapma yoluna gidebilirler. Ama yukarıda da yazdığım gibi aracınızın sübap ayarına ihtiyaç duyup duymaması biraz da kullanım tarzınızla ilgili. Eğer sık sık uzun yol yapıyorsanız bu kilometre çok daha uzun olacaktır. Ben eski aracım 2008 Jazz'ı Ankarada Hondacı Kadir Ustaya götürmüştüm 40 bin bakımında ve de sübap ayarı yaptırmıştım. Bu işlem için ön şart motorun soğuk olması. Yani kışın minimum 2 saat, yazın da 3-4 saate yakın bir süre geçmesi gerekiyor bu işleme başlanabilmesi için. Bunun dışındaki kısım 30 dk civarı sürüyor yanlış hatırlamıyorsam. Bunun da 20 dk kadarı motordaki ilgili kısımları sökme-takma ile geçiyor zaten. Yani sonuç olarak sübap ayarı yaptırmak kolay ve zahmetsiz bir iş ama ustanın motora müdahale edebilmesi için motor soğukken yapılması gerektiğinden zaman alıcı bir iş. Ya aracı erken saatte bırakıp öğlene doğru alacaksınız ya da aracı akşamdan bırakıp ertesi sabah saat 10 gibi alacaksınız. Tabii bu dediklerim özel servis için geçerli ama yetkili servislerde de benzer bir süreç olacaktır. Bu işlem için özel servisler 60 ya da 75 TL gibi bir fiyat çıkartıyorlar yanılmıyorsam ki bazen daha da az bir fiyata yapıyorlar. Yetkili servisler de 100 TL civarı istiyorlar ama bazen kampanya dönemlerinde özel serviste yaptırma parasına karşılık geliyor bu bedel. Başka markaların hidrolik iticili sübap mekanizmasına sahip araçlarında normalde gerekmeyen sübap ayarı lpg takılıp 50-60 bin km civarında kullanıldıktan sonra sıkıntı çıkartabiliyor zira lpg daha yüksek yanma ısısı yüzünden sübaplara hasar veriyor. Ama rutin olarak sübap ayarı yapılmadığı için uzun dönemde çok daha masraflı arızalara sebebiyet verebiliyor bu durum. Hondada kullanıcı için normalde angarya ve dezavantaj olan sübap ayarı benim anladığım kadarıyla özellikle lpgli kullanımda motorun uzun dönemde sorunsuz kalabilmesi adına iyi birşey. Ya da Honda sevdamızdan kendimizi buna inandırıp kandırıyoruzdur belki de. :) Örneğin Toyotalarda sübap ayarı gerekmiyor. 150 küsur bin km'dir lpg'li olup da bu ayarın yapılmadığı araç bizzat abimin 2010 model 132 bg'lik Auris aracı. Buyrun burdan yakın. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Honda araçların belli kilometrelerde sübap ayarı gerektirmesiyle ilgili olarak makine mühendisi "daturkishulan" forumdaşımla yapmış olduğum bir yazışmada kendisi şunları yazmıştı: 1. bazen ureticiler yuksek devirli makinelerde hidrolik yerine dolu itici kullaniyorlar. amac cok yuksek devirlere cikildiginda valf gecikmesini ve dalgalanmasini onlemek. 2. evet baktim hondanin bazi motorlarinda kati itecek kullaniliyormus. hidrolik olmadigindan kendi kendine boslugunu alamayan itecek haliyle zamanla bosaliyor. 100bin milde bir ayar gerektirenden 15bin milde bir(bazi isuzular) ayar gerektirene kadar farkli itecekler kullanilmis. 3. aslinda eger hondalarda kullanilan hidrolik iticilerle ayni captalarsa kati itecekler yerine kullanilabilirler boylece bi kere taktin mi o modellerde bi daha ayar gerekmez. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx Bunlar da sevgili Sıcakyüz'ün kendi sesinden ( ) 2.4 Accord sübap ayarı videoları: $.getJSON("https://gdata.youtube.com/feeds/api/videos/tVRC3XOAJ_c?v=2&alt=jsonc&callback=?", function(json){$("#ytbaslik_tVRC3XOAJ_c_55901362").html(json.data.title);$("#ytsure_tVRC3XOAJ_c_55901362").html(sToMinutes(json.data.duration));}); $.getJSON("https://gdata.youtube.com/feeds/api/videos/dkSQkvkiLAU?v=2&alt=jsonc&callback=?", function(json){$("#ytbaslik_dkSQkvkiLAU_55901362").html(json.data.title);$("#ytsure_dkSQkvkiLAU_55901362").html(sToMinutes(json.data.duration));}); Şu linkte konusunu açmıştı: https://forum.donanimhaber.com/subap-ayari-nedir-iceri-buyurunuz-video--67932034 Selamlar. xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx ARAÇTA HİSSEDİLEN VURUNTULAR İLE İLGİLİ OLARAK quote: Orijinalden alıntı: magicwords06 hatırlatma: aracım 2013 civic eco prem. oto. aracı aldığımdan itibaren beni rahatsız eden düşük devirlerde meydana gelen tekleme ile ilgili olarak rahatsızlığımı burda da bi ara belirtmiştim. bende bu konuyu honda servisine ilettim ve rahatsız olduğumu dile getirdim. teşekkürlerimi bir borç bildiğim servis genel müdürü aracımla hassasiyetle ilgilendi ve tüm lpg aksamını tesisat dahil değiştirdi. fakat sorun hala devam ettiğini görünce fabrikayı arayarak durumu izah etti.(bu süreç yaklaşık 2 ay önce başladı). fabrikada bir teknisyeni görevlendirerek dün itibari ile bulunduğum ile geldi(1.000 km). aracımı önceden anlaşmış olduğumuz saatte kendilerine bıraktım.(sabah 8). ve aracı tabiri caizse didik ettiler. saat 3 de servise giderek işleyişi görmek ve teknisyene aklımdaki soruları sormak üzere gittim. işleri saat 5 bitti. ama dediğim gibi aracın bakılmadık test edilmedik bir yeri kalmadı (içim rahatladı).. sonuç olarak teknisyenin açıklaması şu şekilde oldu. meydana gelen teklemenin(kendileri silkelenme v.s. başka bir isim verdiler) tamamen motorun bir özelliği olduğu ve bunu yapanında vtec olduğunu açıkladılar uzun uzadıya..bu olayın 2004 ten itibaren tüm civiclerde olduğunu, bu durumun benzinde de yaptığını lpg ye has olmadığını fakat benzinde hissedilmeyecek derecede olduğunu, manuel araçlarda daha dikkat çekici olduğunu(özellikle 1 den 2 geçiş aşamasında) belirttiler. bende bu durumu bana ispatlamaları için teste birliklte çıkmayı istedim ve araçla teste çıktık. araca bağlı bir laptop ile kendi programlarını açtılar.(araçta ne var ne yok en ince detayını dahil gösteriyor) ve vtecin devreye girip çıktığı sekmeye açtı. normal ve düşük devirlerde vtec devreye girdiği ve çıktığı an bilgisayarda beliren ikaz ışıkları ile araçta aynı anda tekleme meydana geldi. daha sonra motordan vtec aktif eden kabloyu çıkardık ve aynı yol aynı devirde devam ettik. araçta en ufak bir tekleme veya silkelenme meydana gelmedi. tekrar vtec kablosunu taktık ve yola benzinle devam ettik. evet silkelenme var. buda anlattığm gibi vtec in çalışma prensibinden kaynaklandığı, bunu engellemenin mümkün olmadığını, sadece ince ayar yaparak(konfor ayarı diyorlar) tekleme şiddetini düşürebildiklerini belirttiler ve yaptılar...şu an aracımda çok dikkatli olduğum zaman hissediyorum ama normal bir şartta kolay kolay hissedilmiyor. en sonunda canımı sıkan bu durumun bir sorun olmadığına (pratiktede uygulayarak) inandım. bu zor zaman zarfında bana faydası servisteki arkadaşlarla samimiyeti ilerletmem oldu.:)) herkes canı gönülden ilgilendiler.. eğer forumu takip ediyorlarsa da teşekkür ediyorum hepsine... benimle aynı sıkıntıları paylaşan arkadaşlarım için elde etmiş olduğum bilgi ve deneyimimi burda paylaşmak ihtiyacı hissettim. çünkü bu forumda çok şeyler öğrendim. belki birilerine bu yazdıklarım faydalı olur... iyi günler herkese... xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx 01.03.2013 tarihi itibarı ile yeni kasa Honda Civic sahiplerinin listesi: Yeni katılımlar oldukça listeyi güncelleyeceğim. Bunlar da konuyu ilk açtığım 24.12. 2011 tarihinde yazdıklarım: Bilmemkaçıncı Honda Civic konusu ile merhaba arkadaşlar; Benim için çok önemli bir marka olan Honda'nın ülkemizde üretilen modeli yeni Civic sedan ile ilgili paylaşımlarımı bu başlıkta yapmaya çalışacağım. 7 Ocak doğumgünümde bayiilerde olacağı tarafıma da e-posta ile duyurulan yeni Honda Civic için sayılı günler kaldı. Muhtemelen, ya da eskiden gittiğim bir Ustamın söylediği gibi muhtelemen bu tarihten daha önce araçları showroomda inceleme şansı olacak gibi. Bayiiden aldığım bilgilere göre yalıtımı iyileştirilmiş, donanımı biraz daha zenginleştirilmiş ve de yakıt tüketimi düşürülmüş bir Civic bizleri bekliyor. Tip olarak eskisini aratacak gibi dursa da gözlerimiz alıştıkça o kadar yadırganacağını düşünmüyorum. Fluence'a bile alışmadık mı? Gayet dolu bir konu olması dileğiyle en kısa sürede görüşmek üzere. Herkese selam. 20.02.2012 GÜNCELLEME: Arkadaşlar takip kolaylığı olsun diye Honda Civic ile ilgili showroom ve test sürüşü izlenimlerimi tek bir mesajda topladım ve de bu ilk mesajıma ekliyorum. Yeni Honda Civic'i 24 Aralık 2011 tarihinde showroomlarda yerini alır almaz detaylı bir şekilde inceledim ve de doğumgünüm olan 7 Ocak'ta da test ettim. Önce incelemelerim, peşinden de test sürüşüm geliyor. Biraz uzun olacak gibi, hazırlıklı olun: İlk foto aracın içini gösteriyor. Aracın göstergeleri eskisini andırsa da geliştirilmiş: Alttaki büyük gösterge grubu: Üst gösterge grubu: Derinlik efekti verilmiş. Ben beğendim. Arka koltukların arasından ön kısmın görünümü: Genel olarak ön konsol görünümü: Sağ taraftaki gösterge detaylı yol bilgisayarı verileri için. Recai ve diğer müzikseverler için müzik sistemi ve klima kontrollerinin olduğu göğüs kısmı. Alttaki tuşlar sadece elegance versiyonlarda olan koltuk ısıtma sisteminin tuşları. Kapıların daha koyu renk olan üst kısmı yumuşak sayılabilecek bir malzemeyle kaplı. Onun alt kısmında, dışa doğru olan kısım da kumaş. Alttaki kısım sert plastik. Sağ tarafta hız sabitleme, sol tarafta müzik sistemi ve iki tarafta da yol bilgisayarı kumandalarıyla direksiyon simidi: Sol kapıdaki cam kontrolleri ve direksiyonun arkasında sol taraftaki kontroller: Direksiyondaki kontrolleri çekmeye çalıştım ama diğer fotolar kadar net çıkmamış: Bazı rakiplerin üst versiyonlarda anahtarsız giriş ve çalıştırmayı sundukları düşünülürse katlanabilir anahtarlıklar çok büyük bir yenilik olmasa gerek. Ama en azından ikisi birden katlanabilir. Bazı markaların ilk anahtarı böyle iken yedek anahtar sadece kapıyı açmaya yarıyor. Üzerinde kumanda düğmesi bile yok. Buna da şükür: Geri görüş kamerası: Aracın broşürünün fotosunu çektim. Tüm sayfalarının hem de. Dış kapak: Dış kapağın içi yani 2. sayfa: Broşür 3. sayfa: Broşür 2 ve 3. sayfalar birarada: Broşür 4. sayfa: Broşür 5. sayfa: Broşür 4-5. sayfalar: Broşür 6. sayfa: Broşür 7. sayfa: Broşür 6-7. sayfa birarada: Ve teknik özellikler ve donanımın olduğu son sayfa: Arka fonu ve ışığın açısını değiştirip bir daha çektim. Arkada, bagaj kapağı tutamağının yanında geri görüş kamerası. Eski kasada 389 lt olan bagaj hacminin yeni kasada 440 lt olmasının en büyük gerekçesi: Artık tam boy stepne yok. Sol taraftan aracın içinin görünüşü: Arka koltukların görünüşü: Elegance donanımdaki sunroof: Sadece elegance donanımda mevcut olan mercekli xenon farlar: Mukayese açısından showroomda bulunan eski kasa Civic'in merceksiz xenon farlarını da çektim: Lastikler eskilerinde olduğu gibi elegance ve premiumda 205/55/16: Dream versiyonlarda 195/65/15 ebatta lastik mevcut. Her iki ebat da piyasada bolca bulunan ve en popüler lastik ebatlarından. Elegance versiyondaki çok kollu jantlar: Gelelim aracın dıştan fotolarına: Kişileri kenara çekmeye çalıştım ama en güzel açıları yakalayamamışım aceleden. Araca devamlı inen binen olduğu için kapılar kapalı bir pozunu yakalamak cidden zordu: Arka kısmının tasarımı ilk fotolardan çok daha güzel geldi bana. Özellikle de yandan: Bazı otomobillerde, özellikle de Fransız otomobillerinde sileceklerin olduğu kısımda camın bittiği yer ile ile kaputun ucu arasındaki bölge açık oluyor ve de o kısımda zamanla biriken yapraklar bir süre sonra o kısımdaki su tahliyesini imkansız kılıp aracın içine su girmesine sebep oluyorlar. Civic'in bu kısmının da fotosunu çektim ve de gerçekten tıkanacak, su tahliyesini engelleyecek bir dizayn yok orada: Geri görüş kamerası olarak da işlev gören ekranı paylaşayım: Müzik sistemi ayarları da bu ekranda görünüyor: Emniyet kemeri takmayan yolculara iyi gözle bakmayan araçlardan birisi de yeni Civic. Vites kolunun olduğu kısım ve altta D ve S konumları: Bardaklıklar da mevcut: USB bağlantısını kol dayama içine koymuşlar: Honda Civic'in yol ve lastik sesi yalıtımı ile ilgili birkaç şey eklemek istiyorum. Alttaki fotoda yeni Civic Bora Otomotiv önünde arka tekerlekler rampaya - platforma çıkmış olarak görülüyor: Aracı böyle görünce meraklanıyor insan tabii. Buyrun bu da alt taraftan görünüm: Fotodan da görüleceği üzere aracın alt tarafının olabildiğince kapalı olması dışında hiçbir yalıtım aktivitesi yapılmamış. Biraz daha ön kısımlar da aynı şekilde çıplak metal. Sonuç: Yeni Honda Civic Sedan araç almayı düşünüp de yalıtım konusunda endişeleri olanlar 200-300 TL civarı bir para ödeyerek aracın altından uygulanacak profesyonel bir pütür ya da Ziebert - 3M uygulamasıyla yol ve lastik sesi yalıtımını ciddi oranda iyileştirebilirler. Platformdaki Civic'in birkaç fotosu daha: Eğer maddi yönden ciddi sıkıntıya girmeyecekseniz sunroof ve başka kullanılışlı donanımların olduğu Elegance versiyonu tercih etmeye çalışın arkadaşlar. Fotodaki araç Premium. Gelelim bu araçla ilgili showroom izlenimlerime. Önce olumsuzlar: 1. Aracın dış dizaynı ilk anda herkese hitap etmeyebilir. Önünü ya da arkasını çirkin bulanlar veya eski kasanın-kasaların çizgilerini daha başarılı bulanlar olabilir. Bu aracın yeni Hyundai Elantra kadar şık olmadığını düşünenler olacaktır benim gibi. Ama çeşitli konularda bahsi geçtiği üzere Elantrayı da beğenmeyen bir sürü forumdaş var. Yani tasarım işi biraz değişik bir olay. Tasarımcı değilim ve genelleme de yapılamaz ama çabuk kabul gören dizanylardan çabuk soğunulduğunu düşünüyorum. Bu aracın şu aşamada dış dizayn açısından beğenilmeyen taraflarının ilk makyajda yumuşatılıp elden geçirileceğine dair bir fikir var içimde. Amerikan versiyonuna göre gözümüze biraz daha iyi görünmesi de benzer birkaç dokunuşla yapılmış olsa gerek. 2. Aracın iç dizaynı (da) ilk aşamada herkese hitap etmeyebilir. Özellikle de müzik sisteminin olduğu yerin köşeli görüntüsü olmamış gibi. Ama kurul forumdaşın paylaştığı altta bir kez daha bulabileceğiniz Amerikan versiyonundaki navigasyon ekranı, o kısmın çok da güzel olmasını sağlamış. Muhtemelen o kısma uygun bir ekran en kısa sürede opsiyon olarak satılacaktır. 3. Aracın iç mekan plastik kalitesi bazı Avrupalı rakiplerinin üst versiyonlarında gördüğümüz düzeyde değil. Ama Civic'in eski kasalarında bu kısımdan ses geldiğine dair bir şikayet hatırlamıyorum. Bununla ilgili şikayeti olanlar bu konuda birşeyler yazarlarsa öğrenmiş - hatırlamış oluruz. Bir de oturuş pozisyonu ve ön camın eğimli olmasıyla birlikte ciddi olarak önde kalan bu kısma uzanmak da ciddi bir efor gerektiriyor. Yani özellikle gögüste sert plastik olması kullanımda ciddi bir sıkıntı yaratmıyor. 4. Araçta (en azından şimdilik) tek bir motor seçeneğinin olması, dizel seçeneğinin olmaması bazı kullanıcıları bu aracı almaktan caydırabilir. Ama bu durum çoğu alıcı için bir sorun olmayacaktır zira önceki mesajlarda konusu geçtiği için yazıyorum, Vw marka araçlarda dizelden sonra en çok talep gören motor, lpg uyumu sayesinde muhtemelen ( ya da benim eski Usta'nın da dediği gibi muhtelemen atmosferik beslemeli 102'lik 8v Hitler motorudur. Özellikle ikinci elde altın değerinde bu motorlar. Tsi motorlar şüphesiz düşük devirlerde sunduğu yüksek güç ve tork ile devir çevirmeden performans isteyenlere daha uygun olacaktır ama bu motorlara lpg uygulaması hala sıkıntılı olduğu için ekonomi öncelikli araç tercihinde bulunanlara çok hitap etmedikleri de ortada. Tabii ki fazla yol yapmayanlar veya turbo benzinli bir motor arayanlar gidip tsi alırlar. Bu açıdan Hondadaki atmosferik motor lpg uyumu ve birkaç ay içinde uygulamaya geçecek olan garantili lpg ile bir dezavantaj değil avantaj gibi görünüyor. Ama muhtemelen seneye bu sıralar bu araçta dizel motor kullanılması gündemde olacağından işin rengi tamamen değişecektir. 5. Aracın arka koltuklarının sırtlık kısmı güncel versiyondan daha kısa ve arka koltukların dolgu sertliği güncel versiyondan daha az geldi bana. Ciddi bir durum değil ama güncel versiyonun hem ön hem de arka koltuk konforu ciddi iyi. Mevcut Civic kullanıcılarından yeni Civic'i almayı düşünenler sonradan bu durumu dert edeceklerse bu konuya dikkat etsinler derim. 6. Aracın donanımı eski kasadakinden daha iyi olsa da bazı rakiplerinde bazı veya üst donanımlarda görülen çeşitli donanımların eksikliği dikkat çekici: - Otomatik kararan ayna (eski kasada opsiyondu, bunda da opsiyon olacaktır herhalde); - Çift bölgeli klima; - Anahtarsız giriş ve çalıştırma; - Bluetooth bağlantısı; - Tek dokunuşta açılıp kapanan camlar bir tek sürücü tarafında mevcut; (Bu donanım bazen sıkıntılı olabiliyor zira camı çok az açmak isteyip de başaramadığım çok oldu. ) - Arka koltuklar için havalandırma çıkışları; (Bazı C sınıfı araçlarda mevcut) - Navigasyon sistemi; - Beklemelerde yakıt tüketimi sağlayan stop-start sistemi; - Yanılıyor olabilirim ama sanki sunroof önceki kasadaki sunroof'a göre biraz küçük geldi gözüme. Anıl ve Recai'yi tekrardan göreve çağırıyorum. Şimdilik aklıma gelen olumsuzluk - eksiklikler bunlar. Sıradakiler bu araçla ilgili olumlu noktalar: 1. VSA (ESP) tüm motor ve donanım seçeneklerinde standart. Hatta eski kasada da durum böyleydi. Hatta 3 yıla yakın bir süredir ülkemizde satılan City hariç tüm Honda modellerinin tüm motor ve donanım seçeneklerinde standart. Tüm motor seçenekleri deyince sanki 15 motor seçeneği varmış izlenimi çıkıyor ama olsun, yine de havalı duruyor. 2. Eski kasada eleştirilen ve kasislerde aracın altını yere vurmakla sonuçlanan aracın yerden yüksekliğinin az olması bu kasayla birlikte biraz arttırılmış gibi duruyor. 3. Önceki maddeyle bağlantılı olarak araç doluyken süspansiyonun yetersiz kalıp vurması da iyileştirilmiş gibi görünüyor. 4. Araçta mevcut eko modu yakıt tüketimini biraz daha düşürecektir. 5. Bagaj hacmi biraz büyüyerek yeterli sayılabilecek bir hacme ulaşmış. Tabii ki daha büyük bagaj hacimli sedanlar mevcut. 6. Eski Civic sedanlarda olmayan çeşitli donanım kalemleri premium veya elegance donanımda eklenmiş. - Elektrikli katlanabilir yan aynalar; - Gündüz farları; - Mercekli xenon farlar; - Yokuş kalkış desteği; - USB bağlantısı; - Motion adaptive EPS - Harekete duyarlı elektrikli direksiyon sistemi; - Geri görüş kamerası; - Isıtmalı sürücü ve yolcu koltukları; - Far sensörü; - Yağmur sensörü; - Lastik basınç ikaz sistemi; - Sustalı kontak anahtarı (2 tane hem de ) 7. Garantili lpg uygulaması (3 vakte kadar). 8. Fiyat fiyat fiyat!!! Bu donanımları bu fiyata sunan başka bir araç yok. Ya da üst donanımdakilerle aynı motora ve aynı güvenlik donanımına sahip yeni bir aracı 42.650 Tl'ye veren bir araç da yok bildiğim kadarıyla. Elegance otomatik 49.300 TL. Elegance düz ve premium otomatik 47.300; Premium düz 45.300; Dream otomatik 44.650; Dream düz 42.650. Unutmayınız bu fiyatlar lansman fiyatları ve bir süre sonra zam göreceği kesin. 2012 Yeni Honda Civic Sedan Elegance A/T test sürüşü izlenimleri: Test aracı: Yola çıkmadan önce yol bilgisayarını sıfırladım: Araç henüz 34 km’de idi. 5. viteste 100’le giderken 2000 devir çeviriyor alet. Eski kasa Civic otomatik ile aynı. Hız sabitleme özelliğinde ayarlamış olduğunuz hızı ayrıca göstermesi güzel olmuş. Yolda giderken aracın 2 katmanlı gösterge panelinin direksiyon tarafından perdelendiğine yönelik eleştirilere ithafen : Altgeçitten geçerken ambiyans şöyle: Direksiyon yumuşak ve tutuşu ve sertliği güzel. Üzerindeki kullanılan deri benim Megane’ın nubuk gibi olan pütürlü direksiyonundan çok daha kaliteli duruyor. Direksiyonun sol tarafında göğüste bulunan yeşil renkli “eco” tuşuna basarak Eco modunu devreye aldığınızda aracın gaza tepkisini azalıyor. Klimanın şiddetini de azaltıyor. Bu sayede performanstan kısıp yakıt tüketimine ağırlık verebiliyormuşuz. Eko modu devredeyken ekranda ağaç sembolü çıkıyor. Eko modu devrede olsun ya da olmasın araçta gaza basışınıza göre sürati gösteren üst ekrandaki çizgiler yeşil ya da mavi oluyor. Gaza az basarsanız, yani motoru çok sıkıştırmazsanız ekrandaki çizgiler yeşil oluyor. Diğer fotolarda da görebileceğiniz üzere gaza daha fazla basarsanız bu çizgiler mavi oluyor. Ekon düğmesine basınca yol bilgisayarı ekranında şu sembol görünüyor: Ekon modunu devre dışına alınca da şu sembol çıkıyor: Yol sesi yalımı eskiye göre iyileştirilmiş. Lastik yuvarlanma gürültüsü de eskiye göre iyileştirilmiş. Bu iyileştirme hala daha Avrupalı rakiplerinin düzeyinde olmasa da yine de kayda değer sayılır. Aracı pütürlü asfaltta deneme fırsatım olmadı maalesef. Aracın yalıtımı ile ilgili birkaç şey daha yazacağım ama muhtemelen bu gece ancak yetişir zira birazdan dışarı çıkacağım. Sinyal koluna dokununca 3 kez sinyal vermesi ve sinyal sesi güzel. Yol bilgisayarı çok güzel. Test süresince koltuk ısıtma hep açıktı ve yanlış hissetmediysem sadece minder kısmında değil, sırtlık kısmını da ısıtıyor. Lpg konusunu da konuştum: Mart başı gibi Bora’da garantili lpg uygulaması başlıyormuş. Sadece yetkili serviste takılan lpg kitleri aracın garantisini bozmuyormuş. Yani herhangi bir BRC servisinde taktırılanlar garanti dışı imiş. Ankaradaki diğer Honda bayii garantili lpg işine girmemiş. Sübap yağlama özellikli lpg kitleri için 2700 TL fiyat telaffuz edildi 17.1 km süren test sürüşünde test başında sıfırladığım yol bilgisayarına göre Kepekli yokuştan çıkarken ortalama tüketim bir ara 9,5 litreye kadar çıksa da dönüşte yokuş aşağı olan güzergahın da etkisiyle sonunda 6.0 lt olarak gerçekleşti: Kendi aracım Megane 3 dizel EDC’yi aynı güzergahta benzer şekilde kullansaydım tüketim 5,5 lt civarı çıkardı diye düşünüyorum. Test sürüşünden sonra çektiğim fotolarda ön kısmın genişliği: Koltuk 1.78 boyuma göre ayarlı ama koltuğu normalden bir miktar daha geriye alıp kullanırım hep. Bu da düz zeminli arka kısım ve ön koltuk kendi kullanımıma göre ayarlıyken arka koltuk diz mesafesi: Aç kollarını ben geldim pozu: Eski kasa Civic’deki sunroof’a göre biraz daha küçülmüş ya da biraz daha geriye konmuş olduğunu düşündüğüm sunroof:

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

7 Misafir - 7 Masaüstü

5 sn

88.285
Cevap

298
Favori

4.431.794
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

20 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 4314 4315 4316 4317 4318

Giriş

Mesaj

sk67a

Yarbay

7848 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

haacar

Yarbay

2455 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

YNS HOCA Y kullanıcısına yanıt

yokyere

Binbaşı

1569 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

YNS HOCA Y kullanıcısına yanıt

yokyere

Binbaşı

1569 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sk67a S kullanıcısına yanıt

sk67a

Yarbay

7848 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

yokyere

Binbaşı

1569 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sk67a S kullanıcısına yanıt

sk67a

Yarbay

7848 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sk67a

Yarbay

7848 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

yokyere

Binbaşı

1569 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sk67a S kullanıcısına yanıt

sk67a

Yarbay

7848 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

yokyere

Binbaşı

1569 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

sk67a S kullanıcısına yanıt

sk67a

Yarbay

7848 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: bjkneasy1903

Sami Hocam benim aldığım araçta tüm camlarda şeffaf film vardi. Ben gittim arkalar 2 önler 1 numara olarak üstüne film çektirdim. Hatta arkalar 3 önler 2 yapacaktım ama filmci vazgeçirdi. Keşke vazgeçmeseymisim bile dedim. Eski aracimda filmliydi ve hep TÜVTÜRK ten hafif kusurlu geçtim. Hiçbir çevirmede de sknti yaşamadım. Gorusunuzu engellemediği sürece bir sknti yok diye düşünüyorum.

Polis kardesimiz isyerime yakin yerde durdurdu;
Hocayiz falan dedik; "Hocam bari siz yapmayin"
dedi; "bu seferlik ihtarla yetinelim" dedi; yolumuza
devam ettik. Sonra ayni gorev yerinde 1-2 defa
daha gordum onu, arabayla gecerken; dostca selamlastik.
Bir daha sefere yol kontrolunde beni durdurursa
ne bahane bildirebilirim; utanc had safhada olur.
Ön kapilardaki cam filmlerini söktürmem artik
bir vecibe oldu ve yapmak durumundayim.

Bu arada cam filmlerim en acik ton olan 1 numero.
Fakat problem cam filminin ne kadar açık
veya koyu olduğu değil.

Memur Bey "kaza durumunda cam
filmi varsa, yardım ekipleri camı kırıp içeridekilere
ulaşmakta zorlanıyor, zira içeriden döşenen cam filmi
membran davranışı gösterip geriliyor ve camı
kırıp içeriye ulaşmayı zorlaştırıyor ve geciktiriyor"
dedi.

Ben torpido gözünde cam çekici bulundururum;
acil durumda camı kırmak için. Hani otobüslerde
bulunur ya bu ekipmandan. Fakat kaza durumunda,
Allah gostermesin, bu çekiçle camı kabin
içerisinden kırmaya çalışsam; cam filmi
yine camın kırılmasını güç hale getirebilir.

Memur Bey doğru söylüyor olabilir. Acil bir durumda
en azından ön camlarda film olmasın; ön camlar
kolayca kırılabilsin; içeriye ulaşabilsin yardım
ekipleri; içeridekiler de dışarı çıkabilsin. Bir kaza
durumunda kapılar sıkışabiliyor; camlardan çıkmak
çare teşkil ediyor. Bu çareyi engellememek lazım.

Güvenli sürüşler hepimize, amin.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sk67a -- 25 Mart 2017; 10:30:3 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

sk67a

Yarbay

7848 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

MehmetTolga01

Yüzbaşı

304 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

asylmn A kullanıcısına yanıt

MehmetTolga01 M kullanıcısına yanıt

Sayfa:

önceki 4314 4315 4316 4317 4318

Ip işlemleri

Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara

KAPAT X

%40
Kazan

%2,8
Kazan

%5
Kazan

%6,8
Kazan

%1,6
Kazan

%3,2
Kazan

%5,5
Kazan

%1,2
Kazan

%5
Kazan

%3,2
Kazan

%6,4
Kazan

%2
Kazan

Alışveriş Yaptıkça Para Kazan Harekete Geç »