Şimdi Ara

'10 Kasım'da tuvalete gidin.' diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma Konusu

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
53
Cevap
0
Favori
2.875
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
46 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bugün Kadir Mısıroğlu'nun ölüm yıl dönümü. 12 Eylül 1980'de Arabistan'a değil de Almanya'ya kaçan, 1983'te Kenan Evren tarafından vatandaşlıktan çıkarılınca İran'a değil de İngiltere'ye sığınan, Atatürk'e etmediği hakaret kalmayan, "Keşke Yunan galip gelseydi." diyen Mısıroğlu'nu hep beraber analım. Kendisi, Türk milletinin yas günü olan 10 Kasım için, "10 Kasım'da saat 9'u 5 geçe kenefe gidin." demişti.


    Sifonu çekin.


    "10 Kasım'da tuvalete gidin." diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma Konusu







  • 'Resmi tarih yalan söylüyor' diyerek tamamen uydurma ve çarpıtma belgelerle,anılarla ve söylemlerle alternatif bir 'yakın tarih' yazmaya ömrünü adayan kişiydi.Yazdığı kitaplardan iyi de para kaldırmıştı.Sanırım İstanbul'un en gözde yerinde restorantı falanda vardı.


    Kendisi aslında tarih eğitimi almış bir kişi değildir.Asıl mesleği avukatlıktır ancak daha sonra ne hikmetse tarih alanında kitaplar yazmaya başlamıştır.İlk ciddi tanınması Rıza Nur'un 1935'te yazdığı iddia edilen hatıraları 1968'de İngiltere'de British Museum'da bulup Türkiye'de yayınlanmasıyla olmuştur.Bilenler bilir bugün Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının baş ucu kitabı Rıza Nur'a ait olduğu iddia edilen bu hatıralardır.Halbuki hatıralar tek başına bir anlam ifade etmez.Hatıralar kişilerin kendi kaleminden çıkan yazılardır.Hatıralar'da yazarının ne kadar tarafsız olduğu ve anılara ne kadar objektif yaklaştığı tam olarak kestirilemez.Bu nedenle tarih biliminde hatıralar her zaman dikkatle incelenen kaynaklar olmuştur.Genelde o dönemde yaşamış başka tanıkların hatıraları ile karşılaştırmalar yapılarak doğruya ulaşılmaya çalışılır.Dönemi aydınlatan resmi belgeler varsa bu belgeler birinci kaynak olur hatıralar ise birinci kaynak statüsünde olmaz.Ancak Kadir Mısıroğlu ve onun gibi 'yalan yazan tarih' ekolünden gelenler bunu yapmamış Rıza Nur'a ait olduğu iddia edilen anıları olduğu gibi 'gerçek' olarak kabul etmişlerdir.Rıza Nur'un hatıralarını fanatik bir şekilde dillerine dolayan bu kesimin Atatürk'ün Nutuk'unu ve İnönü'nün hatıralarını 'objektif olamazlar' gerekçesiyle tümden reddettiklerini de hatırlatmakta fayda var.Yani bu kesimin 'merdiven altı tarihçileri' yakın tarihi sadece işlerine gelen anıları dikkate alarak kurgularlar.Bunları gerçek olarak kabul ederler.Atatürk'ün Nutkuna ve İnönü'nün hatıralarına yönelttikleri sorgulayıcı bakış açısını Rıza Nur'da göstermezler.


    Rıza Nur'a kısaca değinecek olursak kendisi çocukluğundan itibaren ciddi anlamda aile baskısı gören,okuduğu okulda tecavüze ve cinsel saldırıya uğrayan, sanırım babası tarafından hayallerine ket vurulan,yaşadığı travmalardan dolayı içine kapanık bir ergenlik geçiren,karşı cinsle fazla münasebet kuramayan,cinsel sorunları olan bir kişiydi.Bunları da hatıralarında kendisi anlatır.Hatta hatıralarında ''kadın olmayı' istediğini ve kadın kıyafetleri giymekten hoşlandığı dahi yazmıştır.Ayrıca kendisi II.Meşrutiyet yıllarında Arnavutları Osmanlıya karşı ayaklandırmakla da övünür.Hürriyet ve İtilaf Fırkasında yer alır.Hatta İttihatçılar ona suikast yapacaklar korkusuna kapılarak yurt dışına kaçar.Ardından sürgün edilir.Kendisini sürekli mühim bir kişilik olarak görür.Mesela Saltanatın kaldırılmasını ve Cumhuriyetin ilanını kendisinin sağlandığını ileri sürer.Kendi kafasında kendisine suikast peşinde olan düşmanlar yaratır ve buna inanır.Milli mücadele yıllarında ise bir şekilde Ankara'ya gelir ve mecliste yer alır.İlk başlarda Atatürk'e muhalif takım içinde olsada zamanla Atatürk'e yanaşır.Bunun sonucunda Sıhhiye vekili olur ardından Lozan'a giden Türk heyetinde yer almayı başarır.Lozandan sonra Türkiye'ye geldiğinde ise yeni hükümette görev alamaz.Bu esnada 14 ciltten oluşan 'Türk Tarihi' isimli kitaplar serisini yazar.Bu eserinde Atatürk'ü yere göğe sığdıramaz.Sürekli över ancak 1926'da İzmir Suikastinden sonra arkadaşlarından bazıları idam edilince kendisinin de idam idam edileceği korkusuna kapılarak yine yurt dışına kaçar.Atatürk Nutuk'ta onu eleştirince de ona tamamen kinlenir ve söz konusu hatıraları 1935'te yazar.Bu hatıraları yazarken ekonomik sıkıntılar içinde olduğunu,yalnız yaşadığını ve sağlık sorunlarıyla boğuştunu hatırlamakta fayda var.Hatıraları yazdıktan sonra bu hatıraları 30 küsur yıl sonra yayınlanmak üzere İngilizlere teslim eder ve 1942 yılında ölür.


    Rıza Nur'a baktığımızda ciddi görevlerde bulunduğu ve bu görevleri başarıyla yaptığı,kendisine görev verildiği zaman o görevlerin üstesinden geldiği ancak boşta kalınca normal davranmadığını söyleyebiliriz.Bu haliyle Rıza Nur'u Kurtlar Vadisindeki 'Erdal Kömürcü' karakterine benzetebiliriz.O psikolojide ve karakterde bir insandır.


    Ne yazık ki ülkemizde 1950'den itibaren ''Resmi tarih yalan söylüyor'' denilerek yeni bir 'yakın tarih' yazımı yapılmıştır.Bu tarih yazımı resmi tarihe paralel bir tarihtir.İlginçtir ''Resmi tarih doğru mu söyleyecek?'' diyenlerin alternatif bu yakın tarihi sorgulamadan olduğu gibi kabul etmeleridir.Sözde bu kesim sorgulayan bir kesimdir ama ne hikmetse Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı tüm iddiaları olduğu gibi kabul etmekten de çekinmezler.''Ya bunlar yalansa?Doğru değilse?'' demezler...Hatta bazıları hızlarını alamayıp bunun ve buna benzer kişilerin kitaplarını,yazılarını ve videoları atarak ''gerçek tarih bu'' diyerek size bir de akıl vermeye kalkarlar.Zira asıl beyin yıkama kendilerine bu kişilerin yazdıkları eserlerle/söylemlerle yapılmıştır anca farkında bile değildirler.


    Ayrıca bu kesimin 'resmi tarih' anlayışı sadece 1923 ve sonrası içindir.Yoksa okullarda okutulan 1923 ve öncesini eleştirdiklerini pek görmezsiniz.Osmanlıyı ise zerre eleştirmezler.Osmanlı denilince akıllarına sadece Fatih,Yavuz ve Kanuni gelir.Son yıllarda da anlamsız bir şekilde parlattıkları II.Abdülhamid popüler Padişahlarıdır.Bu padişahlara özellikle II.Abdülhamid'e olan ilgileri ve sevgileri 'putçu' dedikleri Kemalistlerden farklı değildir.Osmanlı öncesi Türk tarihi hele İslam öncesi Türk tarihi zerre ilgilerini çekmez.Özellikle Türklerin nasıl müslümanlaştırıldıkları üzerine hiç sorguladıklarını görmezsiniz.Ama bunlara bakarsanız tarihi en iyi onlar bilir.

  • bu insanımsıdan zaten nefret ederdim, hemen tuvalete gidip itina ile anma töreni yapıyorum şimdi, bunu bilmiyordum.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-D65A48858 -- 5 Mayıs 2022; 1:16:19 >
  • Az önce tuvaletten çıktım iyi denk geldi

  • Ateşi bol olsun "10 Kasım'da tuvalete gidin." diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma Konusu 

  • Kadir mısırlıoğlu denen insan bozuntusunun taaa. Aklıma geldikçe söver kendisini anarım.

  • Bu son düşen Mısırlıoğluna gelsin benden de.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim daha iyi fikrim var da.
    Zamanın gelmesi lazum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Hani su diyanet isleri baskaninin ziyaret ettigimi?

    Atesi bol olsun
    Hem onun hemde destekcilerinin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sanırım bebekken düşürmüşler beyni kaymış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Koy popcornsonu tencereye patır patır patlat ye derim ancak.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Videosu var:


    "10 Kasım'da tuvalete gidin." diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma KonusuÜstad Kadir Mısıroğluyoutube
    10 Kasım'da 09:05 Kenefe Gidin, Üstad Kadir Mısıroğlu Sohbetin tamamı (Cumartesi Sohbetleri, Üstad Kadir Mısıroğlu, 28.12.2013): https://youtu.be/au8htTj40qs Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ): https://www.youtube.com/playlist?list=PLPVjTgGM7W4fVkSP-XYSTpTL95-M6TVWH Cumartesi Sohbetleri: http://www.youtube.com/playlist?list=PL40C49DA713653D3B Tarih Sohbetleri: http://www.youtube.com/playlist?list=PLB7B9EAA49A5F3902 TV Programları: http://www.youtube.com/playlist?list=PL2A6B98ECEEE2F551 Konferanslar: http://www.youtube.com/playlist?list=PLFB1BF83C87705668 Dersler: http://www.youtube.com/playlist?list=PL77C9789A0E9F26F1 Kısa Bölümler ve Suallere Cevaplar: http://www.youtube.com/playlist?list=PL9DD4F69DD5AFCAD2 Osmanlıca Dersleri: http://www.youtube.com/playlist?list=PL1B9AF3FED0B77A3F İlmihal: http://www.youtube.com/playlist?list=PL2CBAA60A8E52DABF Ramazan Sohbetleri: https://www.youtube.com/playlist?list=PLPVjTgGM7W4cRkLFXbpZFat5Hx9_7WTJA Ses Kayıdları: http://www.youtube.com/playlist?list=PL9C921613BDD95E4F İthaflı Fıkralar: http://www.youtube.com/playlist?list=PLD85C4BDFF655F28A Şiirler: http://www.youtube.com/playlist?list=PL9A6D9DDEE5BA21A3 Diğerleri: http://www.youtube.com/playlist?list=PL4E286C9EC420E7C8
    https://www.youtube.com/watch?v=7C1_Fcsuh6A
  • 'Resmi tarih yalan söylüyor' diyerek tamamen uydurma ve çarpıtma belgelerle,anılarla ve söylemlerle alternatif bir 'yakın tarih' yazmaya ömrünü adayan kişiydi.Yazdığı kitaplardan iyi de para kaldırmıştı.Sanırım İstanbul'un en gözde yerinde restorantı falanda vardı.


    Kendisi aslında tarih eğitimi almış bir kişi değildir.Asıl mesleği avukatlıktır ancak daha sonra ne hikmetse tarih alanında kitaplar yazmaya başlamıştır.İlk ciddi tanınması Rıza Nur'un 1935'te yazdığı iddia edilen hatıraları 1968'de İngiltere'de British Museum'da bulup Türkiye'de yayınlanmasıyla olmuştur.Bilenler bilir bugün Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının baş ucu kitabı Rıza Nur'a ait olduğu iddia edilen bu hatıralardır.Halbuki hatıralar tek başına bir anlam ifade etmez.Hatıralar kişilerin kendi kaleminden çıkan yazılardır.Hatıralar'da yazarının ne kadar tarafsız olduğu ve anılara ne kadar objektif yaklaştığı tam olarak kestirilemez.Bu nedenle tarih biliminde hatıralar her zaman dikkatle incelenen kaynaklar olmuştur.Genelde o dönemde yaşamış başka tanıkların hatıraları ile karşılaştırmalar yapılarak doğruya ulaşılmaya çalışılır.Dönemi aydınlatan resmi belgeler varsa bu belgeler birinci kaynak olur hatıralar ise birinci kaynak statüsünde olmaz.Ancak Kadir Mısıroğlu ve onun gibi 'yalan yazan tarih' ekolünden gelenler bunu yapmamış Rıza Nur'a ait olduğu iddia edilen anıları olduğu gibi 'gerçek' olarak kabul etmişlerdir.Rıza Nur'un hatıralarını fanatik bir şekilde dillerine dolayan bu kesimin Atatürk'ün Nutuk'unu ve İnönü'nün hatıralarını 'objektif olamazlar' gerekçesiyle tümden reddettiklerini de hatırlatmakta fayda var.Yani bu kesimin 'merdiven altı tarihçileri' yakın tarihi sadece işlerine gelen anıları dikkate alarak kurgularlar.Bunları gerçek olarak kabul ederler.Atatürk'ün Nutkuna ve İnönü'nün hatıralarına yönelttikleri sorgulayıcı bakış açısını Rıza Nur'da göstermezler.


    Rıza Nur'a kısaca değinecek olursak kendisi çocukluğundan itibaren ciddi anlamda aile baskısı gören,okuduğu okulda tecavüze ve cinsel saldırıya uğrayan, sanırım babası tarafından hayallerine ket vurulan,yaşadığı travmalardan dolayı içine kapanık bir ergenlik geçiren,karşı cinsle fazla münasebet kuramayan,cinsel sorunları olan bir kişiydi.Bunları da hatıralarında kendisi anlatır.Hatta hatıralarında ''kadın olmayı' istediğini ve kadın kıyafetleri giymekten hoşlandığı dahi yazmıştır.Ayrıca kendisi II.Meşrutiyet yıllarında Arnavutları Osmanlıya karşı ayaklandırmakla da övünür.Hürriyet ve İtilaf Fırkasında yer alır.Hatta İttihatçılar ona suikast yapacaklar korkusuna kapılarak yurt dışına kaçar.Ardından sürgün edilir.Kendisini sürekli mühim bir kişilik olarak görür.Mesela Saltanatın kaldırılmasını ve Cumhuriyetin ilanını kendisinin sağlandığını ileri sürer.Kendi kafasında kendisine suikast peşinde olan düşmanlar yaratır ve buna inanır.Milli mücadele yıllarında ise bir şekilde Ankara'ya gelir ve mecliste yer alır.İlk başlarda Atatürk'e muhalif takım içinde olsada zamanla Atatürk'e yanaşır.Bunun sonucunda Sıhhiye vekili olur ardından Lozan'a giden Türk heyetinde yer almayı başarır.Lozandan sonra Türkiye'ye geldiğinde ise yeni hükümette görev alamaz.Bu esnada 14 ciltten oluşan 'Türk Tarihi' isimli kitaplar serisini yazar.Bu eserinde Atatürk'ü yere göğe sığdıramaz.Sürekli över ancak 1926'da İzmir Suikastinden sonra arkadaşlarından bazıları idam edilince kendisinin de idam idam edileceği korkusuna kapılarak yine yurt dışına kaçar.Atatürk Nutuk'ta onu eleştirince de ona tamamen kinlenir ve söz konusu hatıraları 1935'te yazar.Bu hatıraları yazarken ekonomik sıkıntılar içinde olduğunu,yalnız yaşadığını ve sağlık sorunlarıyla boğuştunu hatırlamakta fayda var.Hatıraları yazdıktan sonra bu hatıraları 30 küsur yıl sonra yayınlanmak üzere İngilizlere teslim eder ve 1942 yılında ölür.


    Rıza Nur'a baktığımızda ciddi görevlerde bulunduğu ve bu görevleri başarıyla yaptığı,kendisine görev verildiği zaman o görevlerin üstesinden geldiği ancak boşta kalınca normal davranmadığını söyleyebiliriz.Bu haliyle Rıza Nur'u Kurtlar Vadisindeki 'Erdal Kömürcü' karakterine benzetebiliriz.O psikolojide ve karakterde bir insandır.


    Ne yazık ki ülkemizde 1950'den itibaren ''Resmi tarih yalan söylüyor'' denilerek yeni bir 'yakın tarih' yazımı yapılmıştır.Bu tarih yazımı resmi tarihe paralel bir tarihtir.İlginçtir ''Resmi tarih doğru mu söyleyecek?'' diyenlerin alternatif bu yakın tarihi sorgulamadan olduğu gibi kabul etmeleridir.Sözde bu kesim sorgulayan bir kesimdir ama ne hikmetse Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı tüm iddiaları olduğu gibi kabul etmekten de çekinmezler.''Ya bunlar yalansa?Doğru değilse?'' demezler...Hatta bazıları hızlarını alamayıp bunun ve buna benzer kişilerin kitaplarını,yazılarını ve videoları atarak ''gerçek tarih bu'' diyerek size bir de akıl vermeye kalkarlar.Zira asıl beyin yıkama kendilerine bu kişilerin yazdıkları eserlerle/söylemlerle yapılmıştır anca farkında bile değildirler.


    Ayrıca bu kesimin 'resmi tarih' anlayışı sadece 1923 ve sonrası içindir.Yoksa okullarda okutulan 1923 ve öncesini eleştirdiklerini pek görmezsiniz.Osmanlıyı ise zerre eleştirmezler.Osmanlı denilince akıllarına sadece Fatih,Yavuz ve Kanuni gelir.Son yıllarda da anlamsız bir şekilde parlattıkları II.Abdülhamid popüler Padişahlarıdır.Bu padişahlara özellikle II.Abdülhamid'e olan ilgileri ve sevgileri 'putçu' dedikleri Kemalistlerden farklı değildir.Osmanlı öncesi Türk tarihi hele İslam öncesi Türk tarihi zerre ilgilerini çekmez.Özellikle Türklerin nasıl müslümanlaştırıldıkları üzerine hiç sorguladıklarını görmezsiniz.Ama bunlara bakarsanız tarihi en iyi onlar bilir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 5 Mayıs 2022; 13:17:1 >




  • Ben de diyorum sabah sabah sıçış keyfim neden yüksek.

  • Rıza nur un hatıra kitabı için ingiliz istihbaratının müdahele ettiğini iddia edenlerde var. Kara propaganda istihbarat servislerinin dünde bugünde başvurduğu en önemli silah.

    Benim anlamadığım bu saçmalıkları iddia eden fesli zatın devletin en yüksek kesimlerinden üst düzey rağbet görmesi. Yazacak çok şey var hakaret olmayan gerçekler. Ama bir kaç yobaz cimere şikayetle tehdit etti. Uğraşamam polis mahkeme. Gerçekleri duymak hoşlarına gitmiyor duyulmasın gerçekler istiyorlar tabi.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Bu insan müsveddesi kin tutmak için yaşamış resmen. Şuraya bak "hissimi tazeliyorum.", "düşmanlığınızı unutmayın" diyor. Bu ruh hastasının bir de takipçileri, izinden gidenleri var. Leş.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cimer artik eskisi gibi degil hocam

    adalet bakanligindan cikirilmisti en son

    artik savciliga gidip dilekce vermeleri lazim ki onuda yapamazlar "10 Kasım'da tuvalete gidin." diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma Konusu 


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • erkahn kullanıcısına yanıt
    Tv de reklamları dönüyordu habire son zamanlarda yok hakkaten. “Cimere yazsana”, “yamuk mevzulara dalmadan istediğini yaz, anlaştıkmı anlaştık, anlaştık.”

    Savcıylada uğraşırlar , okadar fanatikler. Devletin aygıtlarının onlardan yana olmasını kullanıyorlar. Sokak röportajına, söyledikleri için oradan biri “ ben devletin içindeyim , hakkında işlem başlatıcam “ diyen tipler türedi bunların devrinde.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • "10 Kasım'da tuvalete gidin." diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma Konusu "10 Kasım'da tuvalete gidin." diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma Konusu "10 Kasım'da tuvalete gidin." diyen Kadir Mısıroğlu'nu Anma Konusu 


    hadi beyler sifonlara kuvvet

  • Kararsız Seçmen

    Z Kuşağı gençler iyi görün bu Zihniyeti..

    BU kafa düşüncesi AKP ZİHNİYETİ DİR..

    NE DİYORUZ HAYKIRARAK..

    2023 SEÇİMLERİ TÜRKİYE İÇİN KADER'DİR VE SON ŞANS'DIR...

    BU SEÇİM TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR...

    HERKES SANDIĞA GİTMELİDİR..

    MİLLET İTTİFAKINA OYLARI ATALIM..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.