Şimdi Ara

Yeşil

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
1
Favori
1.557
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Yeşil


    Bu aralar bu kitabı okuyorum kitap çok akıcı gidiyor ancak sanki oğlu yeşilin görev arkadaşıymış gibi her şeyini biliyor operasyonlarda neler yaptığı vs vs her şeyi anlatıyor ancak oğlu o dönemde çokta büyük değil yani 15 16 yaşlarında yanılmıyorsam benim anlamadığım bu kadar şeyi nasıl biliyor ?

    Kitapta yazılanlar Yeşil'i aklama progandası mı?
    Yoksa Yeşil mi kitabı yazdırdı ?
    Ya da oğlu gerçekten bu kadar bilgiye sahip mi ?

    Kitabı bilenler okuyanlar ne diyorsunuz bu duruma.Ayrıca editör ile kitap üzerine yapılmış bi sohbet var koyuyorum videoları










  • Bence kitapdaki olayları oğlu değilde Mahmut YILDIRIM (Yeşil) anlatıyor çünkü olayları detaylı biliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MagnificenTurk

    Bence kitapdaki olayları oğlu değilde Mahmut YILDIRIM (Yeşil) anlatıyor çünkü olayları detaylı biliyor.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: ahmet.bascetin

    quote:

    Orijinalden alıntı: MagnificenTurk

    Bence kitapdaki olayları oğlu değilde Mahmut YILDIRIM (Yeşil) anlatıyor çünkü olayları detaylı biliyor.



    Noldu ?
  • Belki Yeşil'in bağlı olduğu Mehmet Eymür bir kısmını anlatmıştır. Ayrıca google da ararsan Yeşil'in hikayelerinden bulabilirsin. Mercedes operasyonu, Orhan Taşanlar'ın Yeşil'i sorgulaması. Hep medyada bilinen şeyler bunlar..
  • Dev-Sol ve devamında DHKP-C lideri olan Dursun Karataş polisle işbirliği yaptığıı iddia eden Çarkın, "Kendisini İstanbul’da gördüm. ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım çok güçlüydü. Biz onun yanında hiçiz. Çok güçlü bir ekibi vardı. Onlar bizden çok güçlüydü." açıklamasında bulundu.

    Kaynak :http://www.internethaber.com/carkindan-yeni-bomba-itiraflar-390982h.htm#ixzz1hCUrqeAX

    TBMM İnsan Haklarını İnceleme komisyonu üyesi olan CHP'li Aygün, Terör ve Şiddet Olaylarında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesi Alt Komisyonunun son iki toplantısında Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından sorgulandığı ve JİTEM tarafından öldürüldüğü iddia edilen Ayten Öztürk'ün babası Hıdır Öztürk ile 1994 yılında Tunceli Gökçek Köyü Mirik mezrasında gerçekleşen askeri operasyon sonrası kaybolduğu ileri sürülen 7 kişinin yakınları Süleyman Işık ve Cahit Sarıkaya'yı dinletti.

    Kaynak:http://www.sondakika.com/haber-chp-li-aygun-ayhan-carkin-i-cezaevinde-ziyaret-3191069/

    YEŞİL YAŞIYOR DİYEN DİĞER TANIKLAR

    Jandarma istihbarat emekli Astsubay Hüseyin Oğuz: Yeşil yaşıyor, itirafçı olmak istiyor

    07 Eylül 2011 tarihinde bir televizyon kanalına konuk olan Jandarma istihbarattan emekli Astsubay Hüseyin Oğuz 'Yeşil'in yaşadığı' iddiasını yeniden dile getirdi. 2009 senesinde Ergenekon soruşturması başladığı sırada kendisini Yeşil'in aradığını aktardı: "Ergenekon ve gizli sanıklarla görüştüğünü ve bunun ileriki süreçte çok faydalı olacağını söyledi. Tabi ben o saatte beni neden biri arasın. Ama kesin Yeşil'di. Sesinden tanıdım. Yeşil sıkıştı. Eski beraber olduğu insanlar tümüyle emekli oldu. Kaçacak, göçecek yeri kalmadı." Bu telefon konuşmasının ardından kendisini arayanın Yeşil olduğunu teyit ettiğini belirten Oğuz, Yeşil'in oğlunun da kendisini arayıp babasının itirafçı olmak istediğini yaptıklarından dolayı pişman olduğunu söylediğini belirtti.

    08 Ekim 2010 tarihinde Astsubay Hüseyin Oğuz, Star gazetesine yaptığı açıklamada da, “Yeşil’in yaşadığını ve deşifre olduğu için Ergenekon soruşturması kapsamında konuşacağını” iddia etmiş ve “Yeşil ölmedi, Ankara’da yaşıyor, bir süre önce bir lokanta işletiyordu. Biliyorum çünkü yaşayabilmek için Yeşil’i takip etmek zorundayım’ demişti. emekli Albay Arif Doğan’ın “Yeşil yaşıyor” şeklindeki sözleri sorulan Hüseyin Oğuz “Susurluk Komisyonu’na ‘Yeşil yakalanıp konuşursa iç savaş çıkar’ demiştim. Artık böyle demiyorum. Çünkü Susurluk’ta başarılamayan Ergenekon soruşturmasıyla başarılmaya başlandı. Yakalananlar daha buz dağının görünen yüzü. Yeşil yaşıyor, öldüğünü ispat edemiyorlar, edemezler de çünkü o hayatta. JİTEM’in kurucusu Emekli Albay Arif Doğan da yaşadığını söylemiş. Söyler, çünkü hala görüşüyorlar. Yeşil, Doğan’ın ekibinin bir parçası” diye konuşmuştu. Yeşil'i ilk olarak deşifre eden yetkili olarak tanınan emekli Astsubay Hüseyin Oğuz sözlerini, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın hala yaşadığını belirterek, 'Kısa sürede yakalanacak' diyerek noktalamıştı.

    JİTEM kurucusu emekli Albay Arif Doğan: Yeşil ile hala görüşüyorum

    20 Ocak 2011 tarihinde İkinci Ergenekon davasının 98. duruşmasında ifade veren tutuksuz sanık emekli albay Arif Doğan, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile hala görüştüğünü ileri sürerek, "Ancak bana nasıl olduğunu sormayın, söylemem." dedi. Doğan, "Tunceli-Muş-Bingöl bölgesindeyken, burayı çok iyi bilen, bu halkın dilinden konuşan istihbaratçıdan söz ediliyordu. Kendisine 'Yeşil' denilen bu kişiyle konuştum. Bana 'Hükümete çalışıyorum' dedi. Ben de ona 'Ben görev verdiğim zaman yapacaksın' dedim ve bunu kabul ederek bölgede kaldı. Bir iki defa görev verdim, 72 saat hiç uyumadan çalıştı" diye devam etti.

    06 Ekim 2010 tarihinde Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e verdiği ifadesinde de Arif Doğan, Yeşil'in yaşadığını iddia etmişti. Doğan, ek ifadesinde, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ve 'JİTEM' ile ilgili açıklamalar yapmıştı. Doğan ifadesinde, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın arkadaşı olduğunu ve halen hayatta olduğunu, kendisiyle Tunceli'de zaman zaman görüştüklerini söyledi. Albay Arif Doğan, Yıldırım'la aracı ekipler aracılığıyla görüştükleri yönünde bilgi verdi. 'Yeşil'in nerede olduğuna' dair soruyu yanıtlamadığı belirtilen Doğan'ın JİTEM hakkında sorulan soruya da ''JİTEM'i kendisinin kurduğu ve yönettiği'' şeklinde yanıt verdiği belirtildi.

    Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Celal Uzunkaya: Yeşil yaşıyor, operasyon yapılacaktı

    2009 Aralık ayında, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, dolandırıcılık yaptıkları ileri sürülen bir grubu takibe alarak operasyon düzenledi. Operasyonda, grubun elebaşısı olduğu ileri sürülen ve emniyete haber elemanı olarak görev yaptığı belirtilen İrfan Erbarıştıran ve bazı adamları gözaltına alındı. Ayrıca, Erbarıştıran ile bağlantılı olduğu ileri sürülen, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'nün de ifadesine başvuruldu. Uzunkaya, Gülcü, Erbarıştıran ve diğer sanıklar hakkında dava açıldı. Celal Uzunkaya duruşmada, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı yakalamak için operasyon hazırlığında olduklarını söyledi. Erbarıştıran da bu iddiaya katıldı. Duruşmada Celal Uzunkaya'nın 'Yeşil' kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ile ilgili sözleri dikkat çekti: "İrfan Erbarıştıran'ı Yeşil ile ilgili yaptığımız çalışma konusunda uyardım. 'Bak bu çok gizli bir çalışma, bir yerden sızarsa kötü olur' şeklinde sözler söyledim. Çünkü bu çok gizli bir çalışmaydı." Duruşmadan sonra basın mensuplarının, Celal Uzunkaya'nın Yeşil ile ilgili sözleriyle ne demek istediğini sorduğu Erbarıştıran, "Böylesine gizli bir bilgiyi bile mahkemede açıkça söylüyor. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yakalanması için 6 aydır çalışma yapıyorduk. Biz kendisinin yerini tespit edip yakalanması için çalışırken, beni tutuklayıp cezaevine gönderdiler" diye konuştu. Uzunkaya'nın bu konuda duruşmada söylediği sözleri doğruladı.

    JİTEM Jandarma Yüzbaşı Özcan Tozlu: Yeşil yaşıyor

    07 Ekim 2009 tarihinde Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tozlu, JİTEM'in varlığına dair medyada başlayan tartışmalara katıldı. Tozlu'ya göre 'Yeşil' de yaşıyor. Özcan Tozlu, Doğu ve Güneydoğu'da JİTEM'in kurucularından Cem Ersever, Abdülkerim Kırca ve 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile Ergenekon terör örgütünün tutuklu sanıklarından Veli Küçük ile İstanbul'da birlikte çalışmış. JİTEM yapılanması ve Yeşil hakkında geniş bilgiler veren Tozlu'ya göre Mahmut Yıldırım, o dönem ordu içinde JİTEM'ci olarak bilinmesi için boynuna (yeşil) kaşkol takardı. Daha sonra adı kaşkolun renginden yola çıkılarak 'Yeşil' olarak anılmaya başlandı. Tozlu, Yeşil'in halen yaşadığını ileri sürerek şu iddiayı dile getirdi: "Eski çalışma arkadaşım Levent Göktaş'a Ergenekon'dan gözaltına alınmadan önce Ankara'ya gittiğimde Yeşil'in ne olduğunu sordum. Bana, Yeşil'in Ankara Yenimahalle'de olduğunu ve tecrit edildiğini, normal bir hayat sürdüğünü anlattı." dedi.

    Ergenekon sanığı İbrahim Şahin: Yeşil'le Ankara'da görüştüm

    13 Şubat 2009'da Ergenekon tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Susurluk skandalıyla ilgili de sorgulandı. Savcılıkta alınan 107 sayfalık ifadesinde ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ı tanıyıp tanımadığı sorularına da cevap veriyordu. İbrahim Şahin, “Yeşil, Ankara’da yanıma geldi. Doğu’daki operasyonlardan tanıyorum. Ankara’da 1-2 defa görüştüm. Bir daha da görüşmedim."

    Kaynak:http://www.kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=3952

    "Yeşil yani Mahmut Yıldırım’ı Hacı Ali Demirel’in villasında 3 defa gördüm" Faili meçhul soruşturmasında ifade veren tanık M.E “Yeşil yaşıyor. Adını Hasan Kütük olarak değiştirdi. Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le yakın ilişkisi var. Eski Cumhurbaşkanı’na beyefendi diyor” ifadelerini kullandı.

    Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın’ın ifadeleri üzerine başlatılan ‘faili meçhul cinayetler’ soruşturmasında çarpıcı bir gelişme yaşandı. MİT eski Kontterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün ardından Özel Yetkili Başsavcı vekiline ifade veren tanık M.E. gündeme bomba gibi düşecek iddialarda bulundu. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le bir dönem ticari ilişkileri olduğunu anlatan M.E, “Yeşil yaşıyor. Adını Hasan Kütük olarak değiştirdi. Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le yakın ilişkisi var. Villasında gördüm. Cumhurbaşkanı Demirel’e beyefendi diye hitap ediyor” dedi.

    3 KEZ KARŞILAŞTIM

    Türkiye’nin karanlık yıllarını mercek altına alan faili meçhul soruşturmasında ilginç ayrıntılara BUGÜN ulaştı. Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e itiraflarda bulunan tanık M.E, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını ileri sürdü. Bu arada M.E’nin Hacı Ali Demirel’in kendisini yalanlayabileceği ihtimalini değerlendirerek Hacı Ali Demirel’le beraber görüntülerinin olduğu bir CD’yi Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e verdiği bildirildi.

    YEŞİL’İN SAÇLARI BEYAZLADI

    Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le bir dönem ticari ilişkilerinin olduğunu aktaran M.E, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’la Hacı Ali Yıldırım’ın villasında 3 kez karşılaştığını anlattı. İddia edildiği gibi Yeşil’in estetik ameliyatı olmadığını aktaran tanık M.E, Yeşil’in ismini Hasan Kütük olarak değiştirdiğini söyledi. Yeşil’i 1996 yılında ilk kez Demirellerin villasında olmak üzere en son bir buçuk yıl önce yine Hacı Ali Demirel’in villasında gördüğünü kaydeden tanık, Yeşil’in Süleyman Demirel’e ‘beyefendi’ diye hitap ettiğini ve Hacı Ali Demirel’den emir alır bir vaziyette durduğunu bildirdi. Yeşil’in saçlarının beyazladığını kaydeden tanık M.E, “Sakal ve bıyıklarını keserdi. Düzgün takım giyerdi” dedi.

    Görüntüleriyle belgeledi

    M.E’nin Hacı Ali Demirel’in kendisini yalanlayabileceği ihtimalini değerlendirerek Hacı Ali Demirel’le beraber görüntülerinin olduğu bir CD’yi Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e verdiği bildirildi.

    Kaynak :http://www.bugun.com.tr/haber-detay/177030-suleyman-demirel-e-buyuk-sok-haberi.aspx

    Dev-Sol ve devamında DHKP-C lideri olan Dursun Karataş polisle işbirliği yaptığıı iddia eden Çarkın, "Kendisini İstanbul’da gördüm. ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım çok güçlüydü. Biz onun yanında hiçiz. Çok güçlü bir ekibi vardı. Onlar bizden çok güçlüydü." açıklamasında bulundu.

    Kaynak :http://www.internethaber.com/carkindan-yeni-bomba-itiraflar-390982h.htm#ixzz1hCUrqeAX



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MagnificenTurk -- 22 Aralık 2011; 17:24:21 >




  • öncelikle şunu belirteyim.bu ülkede yeşil gibi bir çok adam var.ama yeşil ön plana çıktı medyada.ÇIKARTTILAR!1951 bingöl solhanlı (dicnik-siverek) köyünde doğmuş,babası çiftçidir.mhp kökenlidir.1973 te bingöl genç ilçe jandarma komutanlığı tarafından kullanılmış ve ilişki aynı yıl mit tatvan bölge müdürlüğüne devredilmiştir.askere gitmeden önce de derin ilişkilerinin atıldığı söylenir ta ki lise yıllarına kadar.askerdeyken kıbrısta barış harekatına katılmış,göze batıp kıbrısta devşirilmiştir.1975 te askerden geldikten sonra milli görüş hareketi içinde mit adına çalışmıştır.elazığda büyümüştür.1977 de elazığda etibank ferro krom tesislerinde puantör olarak göreve başlamıştır.bu derin devletin (yeni adıyla paralel devlet) mahmut yıldırımı gizleme operasyonuydu.işlemleri 20938 sicil numarası üzerinden yapılıyordu.tam dört yıl sonra farklı bir göreve soyunup yeni bir isimle anılmaya başlandı.YEŞİL.bazı kaynaklara göre adını operasyonlarda pkklı gibi giyindiği için ve güvenlik görevlilerince ayırt edilebilmek için boynuna taktığı yeşil fulardan almıştır.susurluk kazasından sonra ortaya dökülen ilişkiler pek çok cinayetin tetikçisi olduğunu ortaya koymuştur.herkes yeşilden söz etmiş ancak BULUNAMAMIŞTIR (acaba neden? ) dönemin başbakanı mesut yılmaz asparagas haberlerle yeşilin öldürüldüğünü söylemiştir.ancak kısa süre sonra yeşil,ihd başkanı akın birdal'ı vuranların arkasındaki isim olarak ortaya çıkmıştır.ayrıca mesut yılmaza budapeştede yumruk atanları arayan kişi olduğu ortaya çıkmıştır.susurluk raporunda yeşil 12 sayfalık özel bir yer ayrıldı.ahmet demir, mehmet kırmızı sahte kimliklerini kullanan, güneydoğu’da “sakallı” adıyla bilinen solhanlı mahmut yıldırım’ın geçmişi bir ölçüde deşifre edilebildi. bir dönem mit’te, bir dönem jitem’de görev aldığı anlaşıldı. jitem subayı ahmet cem ersever‘in öldürülmesinden, güneydoğu’daki pek çok faili meçhul cinayete kadar sayısız olayda tetikçilik yaptığı belirlendi. hatta abdullah öcalan’ın suriye’de öldürülmesi için görevlendirilen ekipte de yer aldığı öne sürüldü. afyon cezaevi’nde öldürün sabancı suikastı sanıklarından dhkp – c’li mustafa duyar’ı türkiye’nin şam büyükelçiliği’nden alıp getiren ekipte onun da adı sayıldı. ancak istihbarat birimlerinin kamuoyuyla pek de paylaşmadığı kanıya göre, aslında “yeşil” tek bir kişinin değil, birden fazla görevlinin kullandığı ortak kod adı.

    yeşil kodunu kullananlardan biri üst düzey görevlerde bulunuyor. bir dönem güneydoğu’da pkk’ya karşı yürütülen mücadelede özel operasyonlar, karşı gerilla eylemleri ve taktikleri onun yönetiminde yürütüldü. mahmut yıldırım ise yeşil kod adıyla dolaşan bir tetikçi. ankara’da bir pavyonda eğlenirken olay çıkarttığı için gözaltına alınan, götürüldüğü emniyet müdürlüğü binasında orhan taşanlar ve ekibi tarafından kaburgaları kırılana kadar dövülen yeşil’i polisin elinden alan ve mit’te tedavi ettiren kişinin mehmet eymür olduğu öne sürüldü.

    üzerinde taşıdığı telefonla aradığı yerler arasında resmi kurumların yanı sıra abdullah çatlı, sami hoştan, sedat peker gibi isimler de bulunuyor. mesut yılmaz’a budapeşte’te yumruk atanlar da yeşil’in telefonundan arananlar arasında yer alıyor. yeşil adının korkuyla anılması susurluk çetesi tarafından tahsilat amacıyla kullanıldı. susurluk çetesinin tehditle para topladığı kişileri arayan hep yeşil idi. ömer lütfü topal’ın öldürülmeden önce para yatırdığı ziraat bankası ankara heykel şubesi’ndeki hesabın sahibinin de ahmet demir kimliğini kullanan yeşil olduğu ortaya çıktı. mahmut yıldırım’ın izi uzun süredir bulunamadı. ayrıca oğlu murat yıldırımın evine yapılan baskında kıl payı kurtulduğu söylenir.bu yazdıklarım genelde medayada en çok duyulan şeylerdir.ayrıca sahte yeşil osman gürbüz de bulunmaktadır.tabi ne kadar sahte orasını devlet bilir.ondan da bahsederdim ama konumuz o değil.daha birçok belge kaynak resim falan var elimde ama onları paylaşmayacağım.şemdin sakık ayrıca bu adam tarafından tehdit edilmiştir ensesine silah dayamıştır.tilki selimden tehditle para almıştır.infazlarda cz75 marka tabanca kullanır.33 er olayının gözlemcisidir.muhsin yazıcıoğlunu takip etmiştir.bir dönem alparslan türkeşin korumalığını yaptığı söylenir.infazlarda enseden bitişik atışlar yaptığı bilinir.daha bir çok asker ve karanlık olaylarla ilgili şeylerle alakası vardır ancak onları yazmayacağım.pkk nın tunceli ve çevresine yerleşmesinde buyük rol oynamıştır.mitteki adı kırmızıdır.bir çok lakabı vardır fakat bu yazdıklarım en bilinenleridir.derin devletin öz evladı sayılmıştır bir dönem.yeşil.org sitesinin editörüdür.onun dönemi sona erince bir nevi köşeye itilmiştir.ama işin aslı bu değildir.süleyman demirelden emir aldığı ve ona beyefendi diye hitap ettiği bilinir.resmen nüfusta yaşar.ama gerçekte öldü denir.akıbeti bu değildir.devletle anlaşmıştır ve öldü süsü verilmiştir.şemdin sakık getirmiştir.apoya suikast işinde yer almıştır.suriyede ve jandarma da inanılmaz bir gücü vardır.mit emniyet ve jandarma tarafından kullanılmış ve korunmuştur.şimdi ise bulgar mafyasının elinde oyuncak olduğu ve ankara ve antalyada mekik dokuduğu söylenir.oğlu murat yıldırım babasının hakkında kitap basmıştır.ahmet demir kod adını kullanır.sağ kolu yakalanmıştır.osman gürbüze benzerliğiyle dikkat çeker.fotoğrafları karşılaştırıldığında sakal yapısı dahil aynıdır.fotoğraflar üzerinde oynama büyük ihtimalle yapılmıştır.hayali bir karakterdir bir şekilde.ve devletin tüm suçu ona atılmıştır bir taraftan.osman gürbüzün sicil numarası f.02.136412 dir.nurettin elibol sahte kimliğini kullanır.yeşilin cem erseverle arasının bir kadın yüzünden bozulduğu bilinir.ki zaten cem ersever aynı tarihte o kadınla berbaer öldürülmüştür.özet geçtiklerim bunlardır.ufak bir özettir bu anlattıklarım.ömer çakır ismiyle yeşilin intihar ettiği söylenir.ancak susurlukçuların kendisidir de denebilir yeşile.isim vermeyeceğim çünkü çok isim var bu konuyla ilgili.her şahsın derin ilişkileri vardır o dönemde bilinenlerin.

    AYRICA BEN 18 YAŞINDAYIM VE ANASINI SATAYIM YAŞITLARIM İNTERNETTE OYUN OYNARKEN BEN DAHA OKUMAYI SÖKER SÖKMEZ İNTERNETTE BU ADAMLARI ARAŞTIRIP DURDUM BE.ÖZELLİKLE DE YEŞİL DENEN HİÇ ORTAYA ÇIKMAYACAK OLAN ŞAHSI.İNŞALLAH BİR GÜN KARŞILAŞIRIZ NE DİYEYİM.DEVLET DUY SESİMİ YANINA AL BİZLERİ YILLARIN ARAŞTIRMASININ ÇEYREĞİNİN ÇEYREĞİ DEĞİL BUNLAR.NOT:daha önceden askeri lise ve polis koleji sınavlarına girdim bu sene de şansımı deneyecem e hadi bu sene alın bari

    EDİT:ayrıca mercedes operasyonunun da başrolünü yeşil üstlenmiştir.tansu çillerin talimatı ve yoğun baskısıyla planlanmıştır.fakat startı veren o dönem başbakanı mesut yılmazdır.operasyonun yöneticisi mesut yılmaz sorumlusu o dönem mit kontrterör başkanı mehmet eymür uygulayıcısı ise mahmut yıldırımdır.ilk olayda kendisi teklif dahi sunmuştur apo yu indirmek için.teklifte şöyledir: ben üstüme c4 bağlayayım.aponun yanına yeterince yaklaşayım.ve yaklaşınca da kendimi havaya uçurayım.fakat bu teklif kabul edilmemiştir.ilk olayda şam da bomba yüklü araç 100 metre öteye park edilip patlatılmıştır.fakat c4 ler ters yerleştiridiği için yere çukur açmaktan başka bir işe yaramamıştır.suriye ajanı operasyonun başarılı olduğunu söylemiştir fakat telsizden apo tekrar bağlanır ve konuşmalar dinlendiğinde aponun hayatta olduğu öğrenilir.içeride casus vardır ve sızma gerçekleşmiştir.2. olayda ise ajanlar aponun konakladığı yeri belirlerler ve operasyon başlar.operasyona tanıdık 2 isim katılmıştır.yeşil diye bilinen mahmut yıldırım (takma adı ahmet demir.bu adı bu isimdeki bir emniyet müdürüyle anlaşmazlığı sonucu onun başını yakmak için kullanır.)ve mitin operasyonel isimlerinden duran fırat.beyruttaki bekaa vadisinde bir çiftlik evinde apo her yıl bir radyo konuşması yapar.pkk nın kuruluş yıldönümünde.fakat bu operasyondan da eli boş dönülmüştür çünkü içeride tekrar bir sızma vardır ve apo şamdan geri dönmüştür.bu yüzden boş ev bombalanmıştır.sonra bu operasyonu uygulayan derin devlet mensubu kişiler bu 2 olayı sorgular ve yeraltına inmeye başlarlar yavaş yavaş.susurluk çetesini kurarlar.bu çetede medyada bilinen isimlerden(tabi bilinmeyenleri de var)sözde işadamı sami hoştan eski emniyetçi ve bakan mehmet ağar ve mehmet özbay sahte ismini kullanan abdullah çatlı vardır.susurluk kazasından sonra yeşilin varlığa açığa çıkar.aslında bu bir kaza değildir.jitemciler tehditle iş adamlarından siyasetçilerden para alan bu isimleri yok etmişlerdir.eski pkk itirafçısı jitem elemanı abdulkadir aygan (şu anda yurt dışında) ve bir kaç isim çatlının arabadan sağ çıktığını ve dövülerek öldürüldüğünü söylemiştir.önceden planlanmış bir kazadır.bu çetenin tehditle para topladığı kişileri arayan hep yeşildir.kaçakçı tilki selimi öldürecekken zafer denen doğulu bir şahıs araya girer ve bu saatten sonra yeşil bu kaçakçı ve mafyalardan haraç almaya başlar.hatta kendi adına kart bile bastırmışdığı söylenir.bu kazada dönemin emniyet müdürü ve ismini vermeyeceğim bir siyasetçi vardır.bu kaza ortaya koyar ki o dönemde emniyet-siyaset-mafya iç içedir.mit çoğu operasyonu bu eli kanlı adamlara yaptırır.özel harekat polisleri ağırlıktadır.ayhan çarkın bunun en açık kanıtıdır.bu polisler derin devlet mensupları rüzgar güvenlik denen şirketin müdavimlerindendir.hatta yeşilin jitem komutanı erseveri öldürdükten sonra uzaktan kumandalı çoklu patlayıcılarına el koyduğu bilinir.özel harekat polisi behçet oktayı vuranlar arasında şüphelidir.
    polis olmasına rağmen orduya mensup üstün liyakat ve feragat madalyasını alan tek kişidir.jitemin varlığından haberi vardır.bu yüzden öldürüldüğü söylenir.peki nedir bu jitem?jitem(jandarma istihbarat ve terörle mücadele)jandarmanın terörle mücadele için kurduğu bir birimdir.iç işleri bakanlığı ve genelkurmaydan izin almadan kurulmuştur.devlet adına devletin kaçırılan paralarını almak için infazlar yapmışlardır.terörle alakaları yoktur.her biri çok iyi kürtçe konuşurlardı.beyaz renault marka araçlarla güney doğuda gezerlerdi ve devlet,polis onların jitemci olduklarını anlardı ve araçları durdurmazdı.devletin işine gelmiştir çünkü.ayrıca uyuşturucu kaçakçıları onlardan izinsiz adım atmazlardı.paylarını verirlerdi.doğuda şehit tabutlarında uyuşturucu kaçırdıkları bilinir.diyarbakı emniyet müdürünü suikastle öldürmüşlerdir.bu birimin kötü yanı istihbarat ve operasyon timleri aynı çatı altındaydı.elamanları genelde sivil ve pkk itirafçılarından oluşuyordu.tabi daha sonra deşifre olup tasfiye edildiler.tasfiye edilmeden önce yeşil de bu birimden ayrılmıştır.çünkü kontrolü zor ve kafasına göre iş yapan birisidir.valinin makamını basıp posta koyabilecek soğuklukta yumurtalığı olan bir adamdır.mitin de bu adamı tasfiye etmesindeki etmen budur.güvenlik güçlerini zor duruma sokmuştur.elinde bir defterle dolaşan bir tiptir.mit vermiştir.kimin ne oyunu varsa yazar.ölüm listesi bile vardır içinde.çatışma sesi dinlemeyi seven bir tip ve maonun kitaplarını okur.

    NOT:eski mit müsteşarı mahir kaynak ın yazdığı 'Derin Devlet' (tanımlanamayan güç) ve eski mit kontrterör daire başkanı mehmet eymür ün sentez ve analiz kitaplarını ve murat yıldırımın yazdığı yeşil adlı kitabı okumanızı öneririm.eğer bazı şeyler hakkında kaba taslak bil almak istiyorsanız.yeşil kitabını büyük ihtimalle yeşilin ağzından dinleriz çünkü operasyonları ayrıntılarıyla anlatır.derin devlet hala himaye ediyor çünkü konuşmasından korkuyorlar.ergenekonda itirafçı olmasından korkuyorlar.çünkü kendini sağlama almış.eğer başına bir iş gelirse her şey açığa çıkacak. bu ülkede yeşil gibi pis işlere bulaştırılan ve kontrterör gladyo gibi şeyleri bilen yüzlerce adam var.
    yeşil sadece bunlardan biri. ki oğlu dahi çok sonraları öğrenmiştir babasının yeşil olduğunu.oldukça ketum birisidir.o kadar aldığı haraca rağmen gecekondu tarzında çatı katı olan bir evde oturur.yaptıklarını devlet istiyor diye yapmıştır,şahsi çıkarları için değil.susurluk çetesiyle de zamanında pkk la olduğu kadar mücadele etmiştir.öyle ki çatışmalarda yeşil bölgeye intikal ediyor anonsu yapıldığında pkk lılar kaçacak delik ararlardı diye bahsetmiştir bazı kimseler.yani anlaşılacağı üzere pkk bitirilmek istenmedi.çünkü bazılarının işine gelmedi.bu yüzden bu tür adamlar taşeron olarak,hatta ve hatta piyon olarak kullanıldılar mossad ve cia tarafından.başka da birşey değil.çetesiyle yakalanan ve yeşilin haraca bağladığı uyuşturucu baronu yeşil telefonda 'seni rahatsız edenlere (çoğunluğu pkk yı kastediyor)benim telefonumu vereceksin'diyor.pkk nın dağda baş edemediği yeşil yine pkk nın siyaset kanadıyla ve siyaset yoluyla bölgeden uzaklaştırılıyor.mercedes operasyonundan dönünce içine kapanıyor aponun kellesini alamadığı için.yenilgiyi hazmedemiyor. k.ırakta bir operasyona gidiyor.askerle beraber oraya vardıklarında görüyor ki kamp günler öncesinde boşaltılmış.bölgeye hakim biri olduğu için askerleri gönderip bir mağarada teröristlerin gelmesini bekliyor.oraya bir daha geleceklerini biliyor.geldiklerinde ise askeri çağırıp alayını imha ediyor.ve bunları da gönüllü olarak yapıyor.alparslan türkeş ona 'pkk devletin işi.sen bulaşma o işlere.görev bize verilirse yaparız.'demesine karşın dinlemiyor.ferro krom tesisinden aldığı maaşla ve mercedes operasyonu süresince aylık 500 dolar maaş aldığı için bunları yapmıyor.abdullah öcalanı kenyadan şemdin sakık ı suriyeden bunun için getirmiyor.sonra başına gelecekleri anladığı için şemdin sakık ı öldürüm ama bana isviçreye gitme garantisi verin diye mite teklif sunmuştur.bir pavyonda eğlenirken olay çıkarttığı için polis tarafından gözaltına alınmıştır ve orhan taşanlar ve ekibi tarafından kaburgaları kırılana kadar dövülmüştür.onu emniyetten alıp mitte tedavi ettiren kişi mehmet eymür dür.ayrıca ülkücüler tarafından köstebeklik yaptığı gerekçesiyle falakaya yatırılmıştır.bütün emniyetçilerle arası iyidir fakat mehmet ağar ve korkut ekeni sevmez.ibrahim şahin le istihbarat amaçlı iletişim kuruyordu.
    NOT:oğlu kitabında şundan da bahseder:kardeşim için silah ruhsatı alacaktık.sonuç olumsuz.bu devlet için bomba taşıyanların çocuklarına vermezler fakat altın bilezik taşıyan kuyumculara verirler.bu işin aslı ise şöyledir:mercedes operasyonunda yeşil ailesiyle helalleşip gidiyor.ciddi bir operasyon.beyaz mazda minibüsü takip eden arkadaki araç da 1-2 km. geriden takip ediyor.beyaz minibüste yeşil var bomba yüklü araç.gerisini siz düşünün.eski jandarma istihbarat astsubayı yaşadığını biliyor.gerekirse konuşmaya hazır.eski özel harekat polisi ayhan çarkın faili meçhul cinayetlerin mezarlarını gösterdi.yeşil çok güçlü.ekibi çok güçlü.onun yanında hiçiz vb. şeyler söylüyor.yorumu sizlere bırakıyorum.TBMM İnsan Haklarını İnceleme komisyonu üyesi olan CHP'li Aygün, Terör ve Şiddet Olaylarında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesi Alt Komisyonunun son iki toplantısında Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından sorgulandığı ve JİTEM tarafından öldürüldüğü iddia edilen Ayten Öztürk'ün babası Hıdır Öztürk ile 1994 yılında Tunceli Gökçek Köyü Mirik mezrasında gerçekleşen askeri operasyon sonrası kaybolduğu ileri sürülen 7 kişinin yakınları Süleyman Işık ve Cahit Sarıkaya'yı dinletti. Jandarma istihbarat emekli Astsubay Hüseyin Oğuz: Yeşil yaşıyor, itirafçı olmak istiyor

    07 Eylül 2011 tarihinde bir televizyon kanalına konuk olan Jandarma istihbarattan emekli Astsubay Hüseyin Oğuz 'Yeşil'in yaşadığı' iddiasını yeniden dile getirdi. 2009 senesinde Ergenekon soruşturması başladığı sırada kendisini Yeşil'in aradığını aktardı: "Ergenekon ve gizli sanıklarla görüştüğünü ve bunun ileriki süreçte çok faydalı olacağını söyledi. Tabi ben o saatte beni neden biri arasın. Ama kesin Yeşil'di. Sesinden tanıdım. Yeşil sıkıştı. Eski beraber olduğu insanlar tümüyle emekli oldu. Kaçacak, göçecek yeri kalmadı." Bu telefon konuşmasının ardından kendisini arayanın Yeşil olduğunu teyit ettiğini belirten Oğuz, Yeşil'in oğlunun da kendisini arayıp babasının itirafçı olmak istediğini yaptıklarından dolayı pişman olduğunu söylediğini belirtti.

    08 Ekim 2010 tarihinde Astsubay Hüseyin Oğuz, Star gazetesine yaptığı açıklamada da, “Yeşil’in yaşadığını ve deşifre olduğu için Ergenekon soruşturması kapsamında konuşacağını” iddia etmiş ve “Yeşil ölmedi, Ankara’da yaşıyor, bir süre önce bir lokanta işletiyordu. Biliyorum çünkü yaşayabilmek için Yeşil’i takip etmek zorundayım’ demişti. emekli Albay Arif Doğan’ın “Yeşil yaşıyor” şeklindeki sözleri sorulan Hüseyin Oğuz “Susurluk Komisyonu’na ‘Yeşil yakalanıp konuşursa iç savaş çıkar’ demiştim. Artık böyle demiyorum. Çünkü Susurluk’ta başarılamayan Ergenekon soruşturmasıyla başarılmaya başlandı. Yakalananlar daha buz dağının görünen yüzü. Yeşil yaşıyor, öldüğünü ispat edemiyorlar, edemezler de çünkü o hayatta. JİTEM’in kurucusu Emekli Albay Arif Doğan da yaşadığını söylemiş. Söyler, çünkü hala görüşüyorlar. Yeşil, Doğan’ın ekibinin bir parçası” diye konuşmuştu. Yeşil'i ilk olarak deşifre eden yetkili olarak tanınan emekli Astsubay Hüseyin Oğuz sözlerini, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın hala yaşadığını belirterek, 'Kısa sürede yakalanacak' diyerek noktalamıştı.

    JİTEM kurucusu emekli Albay Arif Doğan: Yeşil ile hala görüşüyorum

    20 Ocak 2011 tarihinde İkinci Ergenekon davasının 98. duruşmasında ifade veren tutuksuz sanık emekli albay Arif Doğan, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile hala görüştüğünü ileri sürerek, "Ancak bana nasıl olduğunu sormayın, söylemem." dedi. Doğan, "Tunceli-Muş-Bingöl bölgesindeyken, burayı çok iyi bilen, bu halkın dilinden konuşan istihbaratçıdan söz ediliyordu. Kendisine 'Yeşil' denilen bu kişiyle konuştum. Bana 'Hükümete çalışıyorum' dedi. Ben de ona 'Ben görev verdiğim zaman yapacaksın' dedim ve bunu kabul ederek bölgede kaldı. Bir iki defa görev verdim, 72 saat hiç uyumadan çalıştı" diye devam etti.

    06 Ekim 2010 tarihinde Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e verdiği ifadesinde de Arif Doğan, Yeşil'in yaşadığını iddia etmişti. Doğan, ek ifadesinde, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ve 'JİTEM' ile ilgili açıklamalar yapmıştı. Doğan ifadesinde, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın arkadaşı olduğunu ve halen hayatta olduğunu, kendisiyle Tunceli'de zaman zaman görüştüklerini söyledi. Albay Arif Doğan, Yıldırım'la aracı ekipler aracılığıyla görüştükleri yönünde bilgi verdi. 'Yeşil'in nerede olduğuna' dair soruyu yanıtlamadığı belirtilen Doğan'ın JİTEM hakkında sorulan soruya da ''JİTEM'i kendisinin kurduğu ve yönettiği'' şeklinde yanıt verdiği belirtildi.

    Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Celal Uzunkaya: Yeşil yaşıyor, operasyon yapılacaktı

    2009 Aralık ayında, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, dolandırıcılık yaptıkları ileri sürülen bir grubu takibe alarak operasyon düzenledi. Operasyonda, grubun elebaşısı olduğu ileri sürülen ve emniyete haber elemanı olarak görev yaptığı belirtilen İrfan Erbarıştıran ve bazı adamları gözaltına alındı. Ayrıca, Erbarıştıran ile bağlantılı olduğu ileri sürülen, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'nün de ifadesine başvuruldu. Uzunkaya, Gülcü, Erbarıştıran ve diğer sanıklar hakkında dava açıldı. Celal Uzunkaya duruşmada, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı yakalamak için operasyon hazırlığında olduklarını söyledi. Erbarıştıran da bu iddiaya katıldı. Duruşmada Celal Uzunkaya'nın 'Yeşil' kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ile ilgili sözleri dikkat çekti: "İrfan Erbarıştıran'ı Yeşil ile ilgili yaptığımız çalışma konusunda uyardım. 'Bak bu çok gizli bir çalışma, bir yerden sızarsa kötü olur' şeklinde sözler söyledim. Çünkü bu çok gizli bir çalışmaydı." Duruşmadan sonra basın mensuplarının, Celal Uzunkaya'nın Yeşil ile ilgili sözleriyle ne demek istediğini sorduğu Erbarıştıran, "Böylesine gizli bir bilgiyi bile mahkemede açıkça söylüyor. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın yakalanması için 6 aydır çalışma yapıyorduk. Biz kendisinin yerini tespit edip yakalanması için çalışırken, beni tutuklayıp cezaevine gönderdiler" diye konuştu. Uzunkaya'nın bu konuda duruşmada söylediği sözleri doğruladı.

    JİTEM Jandarma Yüzbaşı Özcan Tozlu: Yeşil yaşıyor

    07 Ekim 2009 tarihinde Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tozlu, JİTEM'in varlığına dair medyada başlayan tartışmalara katıldı. Tozlu'ya göre 'Yeşil' de yaşıyor. Özcan Tozlu, Doğu ve Güneydoğu'da JİTEM'in kurucularından Cem Ersever, Abdülkerim Kırca ve 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım ile Ergenekon terör örgütünün tutuklu sanıklarından Veli Küçük ile İstanbul'da birlikte çalışmış. JİTEM yapılanması ve Yeşil hakkında geniş bilgiler veren Tozlu'ya göre Mahmut Yıldırım, o dönem ordu içinde JİTEM'ci olarak bilinmesi için boynuna (yeşil) kaşkol takardı. Daha sonra adı kaşkolun renginden yola çıkılarak 'Yeşil' olarak anılmaya başlandı. Tozlu, Yeşil'in halen yaşadığını ileri sürerek şu iddiayı dile getirdi: "Eski çalışma arkadaşım Levent Göktaş'a Ergenekon'dan gözaltına alınmadan önce Ankara'ya gittiğimde Yeşil'in ne olduğunu sordum. Bana, Yeşil'in Ankara Yenimahalle'de olduğunu ve tecrit edildiğini, normal bir hayat sürdüğünü anlattı." dedi.

    Ergenekon sanığı İbrahim Şahin: Yeşil'le Ankara'da görüştüm

    13 Şubat 2009'da Ergenekon tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Susurluk skandalıyla ilgili de sorgulandı. Savcılıkta alınan 107 sayfalık ifadesinde ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ı tanıyıp tanımadığı sorularına da cevap veriyordu. İbrahim Şahin, “Yeşil, Ankara’da yanıma geldi. Doğu’daki operasyonlardan tanıyorum. Ankara’da 1-2 defa görüştüm. Bir daha da görüşmedim."
    "Yeşil yani Mahmut Yıldırım’ı Hacı Ali Demirel’in villasında 3 defa gördüm" Faili meçhul soruşturmasında ifade veren tanık M.E “Yeşil yaşıyor. Adını Hasan Kütük olarak değiştirdi. Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le yakın ilişkisi var. Eski Cumhurbaşkanı’na beyefendi diyor” ifadelerini kullandı.
    Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın’ın ifadeleri üzerine başlatılan ‘faili meçhul cinayetler’ soruşturmasında çarpıcı bir gelişme yaşandı. MİT eski Kontterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün ardından Özel Yetkili Başsavcı vekiline ifade veren tanık M.E. gündeme bomba gibi düşecek iddialarda bulundu. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le bir dönem ticari ilişkileri olduğunu anlatan M.E, “Yeşil yaşıyor. Adını Hasan Kütük olarak değiştirdi. Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le yakın ilişkisi var. Villasında gördüm. Cumhurbaşkanı Demirel’e beyefendi diye hitap ediyor” dedi.
    Türkiye’nin karanlık yıllarını mercek altına alan faili meçhul soruşturmasında ilginç ayrıntılara BUGÜN ulaştı. Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e itiraflarda bulunan tanık M.E, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını ileri sürdü. Bu arada M.E’nin Hacı Ali Demirel’in kendisini yalanlayabileceği ihtimalini değerlendirerek Hacı Ali Demirel’le beraber görüntülerinin olduğu bir CD’yi Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e verdiği bildirildi.
    Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kardeşi Hacı Ali Demirel’le bir dönem ticari ilişkilerinin olduğunu aktaran M.E, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’la Hacı Ali Yıldırım’ın villasında 3 kez karşılaştığını anlattı. İddia edildiği gibi Yeşil’in estetik ameliyatı olmadığını aktaran tanık M.E, Yeşil’in ismini Hasan Kütük olarak değiştirdiğini söyledi. Yeşil’i 1996 yılında ilk kez Demirellerin villasında olmak üzere en son bir buçuk yıl önce yine Hacı Ali Demirel’in villasında gördüğünü kaydeden tanık, Yeşil’in Süleyman Demirel’e ‘beyefendi’ diye hitap ettiğini ve Hacı Ali Demirel’den emir alır bir vaziyette durduğunu bildirdi. Yeşil’in saçlarının beyazladığını kaydeden tanık M.E, “Sakal ve bıyıklarını keserdi. Düzgün takım giyerdi” dedi.
    M.E’nin Hacı Ali Demirel’in kendisini yalanlayabileceği ihtimalini değerlendirerek Hacı Ali Demirel’le beraber görüntülerinin olduğu bir CD’yi Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e verdiği bildirildi.
    Dev-Sol ve devamında DHKP-C lideri olan Dursun Karataş polisle işbirliği yaptığıı iddia eden Çarkın, "Kendisini İstanbul’da gördüm. ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım çok güçlüydü. Biz onun yanında hiçiz. Çok güçlü bir ekibi vardı. Onlar bizden çok güçlüydü." açıklamasında bulunmuştur. yeni bir yapılanma çökertilip,yenisi inşa ediliyor.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.