YENİ CITROËN C5 AIRCROSS ANA KONU(2022 FACELİFT KASA) - TÜM GÜNCEL PAYLAŞIMLAR/YORUMAR (723. sayfa)

Far i kabullenmeyin. Arka ışıklar da olabilir, kitapçıkta da yazar ama on farlar da olmaması lazım. Daha kaç yaşında araba.

Servise gösterip Garanti den değişim isteyin.

Benim aracım 1.5 Dizel FE. Ancak 1.6 180 HP olanını kullanma imkanım oldu. Motorun sesi, gücü, hızlanması inanılmaz keyifli. Öncelik sürüş zevki ise kesinlikle benzinli. Yakıta gelirsek benim Ankara şehir içi ortalamam 7 lt. Benzinli ile bu rakam 10 lt. oluyor. Dizel - benzinli arasında %40 tüketim farkı var...

Citreon teknik özellik kataloğuna göre de %40 tüketim farkı vardı. Demek ki ortalama veri de olmasa tüketim farkında real ile katalog tutuyor.

Dizel yakıt bitecek, Dizel araçlar satılmayacak, Citroen'in dizel üretecek / üretmeyecek... kim böyle yorumlar yaptı?

Yeni gelen D segmenti SUV araçlar bile dizel motor seçeneğiyle gelmiyor Mild Hibrit geliyor dendi. D segmenti crossover ve SUV araçlardan örnekler verildi. - 1900 / 2000 kg. bu araçlar -

D segmenti bile böyle gelirken zaten C, B segmentindeki araçlar 3 silindirli ya da 4 silindirli küçük hacimli benzin / benzin mild hibrit motorlarla geliyorlar.

Dolayısıyla yeni araç almak isteyen ya da mevcut aracını yenilemek isteyen herkes 0 araç alırken benzinli, benzinli mild / plug-in hibrit ya da elektrikli araç almak zorunda olacak.

Üretici bu seçenekle getiriyor. Aracını 0 araçla yenileyeceksen evet mild hibrit / benzin / elektrik alacaksın. Gelen motor seçeneği bu olacak çünkü.

Buna rağmen bir kişi kalkıp 600K ya satıp 1.2M'a nasıl araba alacaklar der, bir kişi tarım makinelerine ne olacak der. :) - Bilmiyorum ki ne olacak o konuda bilgisi olan arkadaşlara danışabiliriz, benim fikrim olan bir konu değil.

Fiyatlarla bir işimiz yok konuyla tamamen ilgisiz, biri C sınıfı crossoverın ikinci el fiyatı, diğeri D sınıfı SUV'un 0 fiyatı, bunları mukayese etmek bile bilgi eksikliği.

Arabanı ne kadara satarsan sat. İlerleyen senelerde arabanı satıp yeni bir 0 araba alacaksan üreticilerin getirdiği motor seçenekleri belli, onlar arasında seçim yapacaksın. Bu kadar net bir konu, subjektif bir tarafı da yok aslında.

Kişisel olarak araç sahiplerinin bütçesinin yetersizliği, dizel motoru ne kadar sevdikleri, dizel motorlar gelmezse araçların hiçbir zaman satmayacak olmaları bireysel konular. Hatta üreticiler dizel motor seçeneğini getirmedikleri için dizelden başka motor seçeneğini tercih etmeyecek olan alıcılar belki önceden dizel motorla gelen araçlarda ikinci el araç talebi artıracaktır, bilemiyoruz. Aktardığım konuyla da ilgisi olmadığından bahsetmedim.

Örneğin ben de 80.000 km'yi geçirmeden ortalama 5 yılda bir aracımı 0 araçla yenilemeyi tercih ediyorum. Çok muhtemel 3-4 sene içinde de aracımı başka bir crossover ya da SUV ile yenileceğim. Bakın bu da çok bireysel bir konu mesela, o nedenle hiç yazmadım. Çünkü subjektif bir veri. Bugün dizel araç alıp 20 yıl onu kullanan da çıkacaktır illaki. Bunlar hep kişisel meseleler olduğundan ben daha çok konunun teknik boyutuyla ilgileniyorum.

Ben yeni araç alacak ya da araçlarını değiştirecek kişilerin karşısına çıkacak motor seçeneklerini aktardım. Açıp okuyup, araştırıp, bakıp, iredeleyip zaten ilerleyen yıllarda piyasaya çıkacak tüm araçların motor seçeneklerini bulabilirsiniz.

Sadece yorum yazmak için yorum yazan, okuduğunu anlamayan ya da anlasa bile kendi düşünceleriyle manupüle eden, belki de otomobil teknik bilgisi yeterli olmadığı halde kendini yorum yazmak zorunda hisseden arkadaşlarımız dolayısıyla forum sağlıksız bilgi harmanı. Bir de şunla övünüldüğünü görüyorum: Senin karşıt görüşte olduğun bilmem kim kulanıcısının bu konuda kaç yorumu var, senin ne haddine ona karşı yorum yapmak :)

Her yoruma bilgim olsun olmasın birşey yazarsam yorum sayısı artar zaten. Bu da oldukça basit bir matematik. Ama bu yazdığım yorumların bilgi verici, doğru, yardımcı olan içerikler olduğu anlamına gelmez. (bkz: nicelik / nitelik)

Hiç mevzusu dahi geçmemiş şeylerden bahsedilince, manupülasyona açık olmaması adına düzeltmek istedim. Herhalde artık net bir şekilde anlaşılmıştır.

Eminim ki bu konu altında aktif olarak yorum yazmayan ama forumu okuyup bilgi edinen arkadaşlar için bu münazaralar çok faydalı olacaktır.

Benim gibi düşünen de bir çok arkadaşım olduğunu biliyorum. Hep birlikte bilgimizi artıralım, ben de bu arkadaşlarımdan çok bilgi edindim.

Katkılarınız için teşekkürler.

Ülkemizde dizel'in veya benzinli araçların, öyle 15-20 yılda biteceğini söylemek biraz hayalcilik olur.

TOGG adıyla üretileceği söylenen tam elektrikli araç şu anda piyasaya çıksa 1 milyondan aşağı bir fiyata satılamaz. Seneye çıkacak olsa 1,5 milyon. İthalleri söylemeye bile gerek yok

Geçen biryerde okumuştum Hyundai konayı örnek vermişti. İstasyonda tam şarj için 540 tl, depoyu benzinle fullemek 560 tl denmişti. Şarj fiyatları bayağı bi zamlanmış.

Evde normal pirize bağlayarak 10-12 saat gibi bir sürede şarj edildiğinde biraz daha tasarruflu oluyormuş ama bunun için müstakil ev olması lazım. Artı devlet ucuz kullanıma da mutlaka bir çözüm üretir. Zaten elektrik fiyatları oldukça zamlandı

Bu durumda iki hatta üç katı fiyata bu araçları kaç kişi alıp kullanabilir.

Artı ülkemizin elektrik alt yapısı zaten önümüzdeki uzun yıllar boyunca bunu karşılayacak durumda değil. Sanayideki elektrik kesintilerini unutmayalım. Dışarıdan aldığımız doğal gazla elektrik üretiyoruz.

Avrupa önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde tam elektrikliye geçiş yapabilir ama ülkemiz için en azından ben ömrümün sonuna kadar bunu göreceğimi zannetmiyorum.

Ülkemiz yollarında halen 1970-80-90 lı yıllarda üretilmiş araçlar cirit atıyor.

Araçlarımızda öyle kolay kolay değer kaybetmez hatta tam tersi az üretilen şey daha değerli olur.

Bir ara okumuştum, aslı var mı yok mu bilmiyorum. Altyapi Trafo başına iki tane hızlı şarj istasyonu ancak kaldırıyormuş. Mevcut alt-yapı ile akaryakıt istasyonu gibi her tarafta hızlı şarj istasyonu beklememek gerekir.

artı olarak benzin için tartışılan tarih 2040.

motorun dizel ya da benzinli olması fark etmiyor. emisyonlar için 2040 hedefi var.

2040 sanayilerinde şimdiden levhaları görür gibiyim.

batarya tamiri yapılır. :) batarya bilindiği gibi çok büyük bir maliyet. ileride batarya üretebilen ülke kazanacak diyebiliriz.

2030 a kadar 140 milyon elektrikli aracın yollarda olması öngörülüyor. 140 milyon batarya demek. Pil üretimi için mevcut maden rezervleri de sorgulanıyor.

Geçenler de Türkiye de lithium bulundu diye haber vardı. Kuvvetle muhtemel dünyanın her yerinde maden aramaları vardır.

ben de gt line 2008'den shine bold c5a'ya gectim. ikisi de psa, cok fark olmaz saniyordum ama bariz kalite farki varmis.

3008'in c5a'dan pahali olmasinin cok bariz sebebi varmis :)

5000 de ortalama 8,2 lt. motor alt devirde yüksek tork üretiyor. daha alt devirlerden itibaren araç çok canlı. ara hızlanmalarda da çok başarılı. araç cüssesine göre çok iyi performans sergiliyor. bunun temel nedenide motor ve şanzıman uyumu çok başarılı. ben şahsen dizel yerine 1.6 benzinli motoru tavsiye ederim.

Enerji sektöründe çalışan biri olarak söylüyorum, fosil yakıtlara talebin tamamıyla bitmesi söz konusu değil. Fosil talebi bitmediği sürece de elektrikli araçların tamamen veya büyük oranda içten yanmalı motorların yerini alması mümkün değil.

Dünyalar kadar karbon taahhüttü veren avrupa ülkeleri şu anda cayır cayır kömür yakıyor. Enerji arz güvenliğinin tek başına yenilenebilir ile sağlanması şu anda mümkün değil bu sebeple e-mobilite'nin ayrılmaz ikilisi olması gereken yenilenebilir, dağıtık üretim,depolama, mikro şebekeler gibi dönüşümler için beklenmesi gerekecek.

Yani demek istediğim elektrikli araç almam ve maksimum fayda sağlamam için evimin garajında şarj istasyonum olacak, çatımda kurulu olan GES ile gündüz ihtiyacımı karşılayacağım, gece varsa depolamadan yoksa şebekeden şarj sağlayacağım, bağlı olduğum şebeke bölgedeki tüm elektrikli araçlar için aynı anda şarj sağlayacak kapasitede olacak vs. Elektrikli araçların kaderi tam olarak kendi elinde değil, tamamıyla bir enerji dönüşümünün parçası. Bu dönüşümün parça parça gerçekleşme şansı düşük.

Dönüşüm olacak ama sanıldığı kadar hızlı değil. Bizim ülkemizde dizel araçların en az 20 yılı var.

Türkiye de yakın ve orta vadede elektrikli araç dönüşümü bu kurla mümkün değil. Bunun bir ton daha sebebi var ama başlıca sebebi bu.

Öncelikle geçmiş olsun.

Normal şartlar altında bütün araçların far ve stoplarında bulunulan mevsim ve hava koşullarına bağlı olarak az miktarda su buharı oluşabilir. Buda genelde araçların kitapçıklarında yazar. Fakat su alması pek normal görünmüyor. Servise başvurup kontrol ettirmenizde fayda var. Farda çatlak yada üretim hatası olabilir. Gerekli müdahaleyi yapacaklardır.

Egzos için geri çağırma konusunda bence midenizi bulandıracak bir şey yok. Avrupa ve Amerika da her yıl binlerce araç geri çağıra kampanyaları ile; yazılım, tamirat, parça değişimi, yada kontrol edilebiliyor. Bu premium markalar da dahil olmak üzere her marka ve model araçta dönem dönem karşılaşılan bir durum. Hatta bence firmanın geri çağırma yapması bence oldukça olumlu bir durum. Yani sorun yaşadığınızda o tecrübe ile gitmektense sorun yaşamadan servise gitmek emin olun daha iyi bir deneyim sunacaktır.

Fitiller konusunda bir çok modelde kapıyı açtığınızda koltuğun üsütne 1 yada 2 damla su damlıyor. Ama cam düğmelerine damlaması konusu bence farklı bir sorun olabilir. Fitil konusunda servis bülteni vardı. Servis müdahale ederek bir işlem yapıyor. İşlem sonrası memnun olan da var sorunum çözülmedi diyen de var. İsterseniz bir servisle konuyu görüşün.