Şimdi Ara

YAVUZ SULTAN SELİM'İN KÜPESİ (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
1
Favori
8.580
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • adamın küpesiyle uğraşacağınıza yaptığı işlere bakın

    bu şekilcilik yüzünden zaten ilerlemiyor memleket
  • Hatta Yavuz Sultan Selim'in şöyle bir olayı var Tarih bilgisine güvendiğim bir öğretmenim anlattı ;
    Yavuz seferden gelir saraya geçer oğlunu görür ve oğlunun boynunda ki kolyeyi , parmağında yüzüğü gördükten sonra oğluna dediği ilk laf
    - Oğul biraz daha takışsaydın anana takıcak bir şey kalmıyacaktı . Demiş

    Zaten Bizim ülkemizde birilerini rahatsız eden insanların imajları hep bozuk gösterilir.



    Yavuz Sultan Selim Alevi Katliamı Yaptı Mı ?


    Bazı üyelerin Osmanlı Devlet-i Aliyyesi'nin Yükseliş Dönemi padişahlarından olan Yavuz Sultan Selim Han'a ahlak sınırlarını zorlayarak ölçüsüz bir biçimde Alevi Katliamı yaptığına dair bilgiden yoksun iftiralarda bulunmaları büyük bir kabalıktır.Bu arkadaşları insafa davet ederim.Herhangi bir bilgiye istinad etmeden kulaktan dolma yersiz iddiaları burada sarfederek ecdadımıza hakaret etmek, asılsız iftiralarda bulunmak ve hele bunu da fikir hürriyetinin arkasına sığınarak yapmak saygısızlığı meşru hale getirmez.

    Şunu şöylece bilmek gerektir ki; Osmanlı Padişahları müslümandırlar ve kendi idare ettikleri devlette de İslam Hukuku'nu tatbik etmişlerdir.İslam Hukuku'nda ise , kafirlerle yapılan savaşlarda dahi katliam yani soykırım yapmak haramdır.Zira, Hz.Peygamber, savaş halinde dahi, çocuklar, kadınlar, din adamları ve yaşlılar gibi 7 grup insanı katletmenin caiz olmadığını bütün komutanlarına talimat olarak vermiştir.Maneviyatı gayet derecede yüksek olan Yavuz Sultan Selim Han'ın dinin yasakladığı katliamı ve hem de müslümanım diyen bir gruba karşı yapmış olması mümkün değildir.Ancak, tarihi hadiseleri doğru bir şekilde öğrenmek şarttır.Şöyle ki ;

    Erdebil Şeyhlerinden Şeyh Cüneyd, şeyhliğine şahlık katmak istemiş ve ancak muvaffak olamayarak 1456 yılında katledilmiştir.Yerine geçen oğlu Şeyh Haydar da aynı gayeyi devam ettirmiş ve Anadolu'yu Şi'alaştırmak metodunu kullanarak şahlığını pekiştirmek istemiştir.Kucaklarında büyüdüğü Akkoyunlu Devleti'ne de ihanet edince , Yakub Bey tarafından 1488 yılında o da öldürülmüştür.Yerine geçen Şah İsmail ise , Erdebil Sofuları veya Halifelerini Anadolu'ya göndererek , hem Anadolu'yu Şi'alaştırmayı ve hem de böylece Anadolu'yu hakimiyeti altına almayı hayatının maksadı edinmiştir.Nitekim temkinli davranmayan Akkoyunlu Devleti, torunları olan Şah İsmail tarafından ortadan kaldırılmıştır.

    Akkoyunlu Devleti'ni ortadan kaldıran ve hem şeyhliğini ve hem de şahlığıyla Anadolu üzerine yürüyen Şah İsmail, halifeleri vasıtasıyla Anadolu'yu tam bir anarşiye sürüklemekte maalesef başarılı olmuştur.1507 yılında üzerine yürüdüğü Alaüddevle Bey'in mağlubiyeti üzerine Elbistan, Harput ve Diyarbakır'ı yakmış ve yıkmıştır.Bu arada Erdebil Sofuları da Anadolu'da anarşi çıkarmaya başlamışlardır.Şah İsmail'in taraftarları olan askerler , kırmızı çuhadan taçlar giydiklerinden dolayı onun taraftarı olan herkese "Sürhser" yani "Kızılbaş" denmiştir.Şah İsmail'in halifelerinden olan Rumiyeli Nur Ali Halife başkanlığındaki Erdebil sofu ve müridleri , Tokat' a saldırmışlar ve yüzlerce insanı kılıçtan geçirmişlerdir.Maalesef, Şehzade Ahmed üzerlerine ordu göndermişse de bir netice alamamıştır.

    Bu arada Antalyalı Hasan Halife ve oğlu Şahkulu veya Osmanlı tarihçilerinin ifadesiyle Şeytan Kulu (Şahkulu Baba Tekeli veya Karabıyıkoğlu da denmektedir) eliyle Anadolu'daki Alevileri Osmanlı Devleti aleyhinde teşkilatlandırmaya başlamıştır.Antalya'dan Manisa'ya dönen Şehzade Korkut'un hazinesini vuran Şahkulu,bununla da yetinmeyerek Antalya'yı basmış, baş kadı ile birlikte çok sayıda insanı katletmiştir.Bundan sonra sırasıyla Kızılcakaya, İstanos, Elmalı, Burdur ve Keçiborlu kasabalarını yakıp yıkan Şahkulu Kütahya'ya kadar gelmiştir.Anadolu Beylerbeyi Karagöz Ahmet Paşa da öldürülenler arasındadır. Amasya'da biraraya gelen 20 bin Erdebil Sofuları çevreye dehşet saçmaya başlamışlardır.Bunların yaptığı katliamla Erzurum ve Erzincan 20-30 yıl harabe olarak kalmıştır.Çubukova'da 1511 yılında Şahkulu'nun bir okla öldürülmesinden sonra da Şii'lerin Anadolu'daki tahribatları devam etmiştir. Bunların müslümanları nasıl kırıp geçirdiklerini , Diyarbakır ve çevresindeki Kürt Beylerinin mektuplarından da anlıyoruz.Şu cümleler bunlardan sadece biridir :

    "Bu muhlis ve size itaat eden bendelere yardım edesiniz.Bizim beldelerimiz Kızılbaş diyarına yakındır, komşudur ve hatta karışıktır.Nice yıllar bu mülhidler, bizim evlerimizi yıkmışlar ve bizimle savaşmışlardır.Sadece İslam Sultanı'na muhabbet üzre olduğumuz için , bu inancı saf insanları o zalimlerin zulümlerinden kurtarmayı merhametinizden bekliyoruz.Sizin inayetiniz olmazsa , biz kendi başımıza müstakil olarak bunlara karşı çıkamayız."

    İşte, Yavuz Sultan Selim Han, Şah İsmail' in üzerine gitmeden evvel, yukarıdan beri anlattığım olayları biliyordu ve Anadolu'daki Şii Türkmenlerin binlerce insanı katlettiklerinin de farkındaydı.Bu yaraya parmak basmak için, meseleyi müzakere etmek gayesiyle bir Divan toplantısı yapmış ve başta İbn-i Kemal olmak üzere büyük alimlerin de katıldığı bu toplantıda Kızılbaşlarla ilgili neler yapılması gerektiğini kararlaştırmıştır.İbn-i Kemal gibi bir alimden de gerekli fetvayı aldıktan sonra , Anadolu'yu kasıp kavuran ve Kızılbaş adı altında her yerde Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanan bu insanların teftiş ve tahkik olunarak , uslanmayanlarının katl edilmelerini ve uslanması muhtemel olanlarının ise haps edilmelerini emr etmiştir.Bunların sayıları bazı tarihçilere göre yaklaşık 40 bin kişidir ve bunlardan ne kadarının öldürüldüğü belli değildir.Ancak ,bu isyancı grupların bastırılmaması halinde , Şah İsmail'in üzerine gitmenin tamamen yararsız olduğu da gün gibi ortadadır. Hadiseyi inceleyen Uzunçarşılı, Kızılbaşların ne kadar insan öldürdüğüne dair binleri bulan rakamlar verdikten sonra ,"Yavuz Sultan Selim Han'ın başka çaresi yoktu" demektedir.

    Şunu da eklemek lazımdır ki; Osmanlı Devleti, herkesi zorla sünni yapmak için zorlamamıştır.Ancak, dini inançlar kullanılarak devletin arkadan vurulması tehlikesi karşısında tedbirler almıştır.



    Alıntıdır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Horozistan20 -- 21 Nisan 2009; 19:03:12 >




  • Uğraşacak bir tek Yavuz Sultan Selim'in küpesi mi kaldı bre yobazlar? Diyelim ki taktı. Sana ne?
  • ortama girmek için takmıştır
  • Osmanlının en acımasız ve en yakışıklı padişahları arasında olarak biliyorum..
    Yakışıklılığı dillere destanmış en azından:D yanlışmı hatırlıyorum?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Pisikopat Nuri

    ortama girmek için takmıştır





  • quote:

    Orjinalden alıntı: _Kubar_


    quote:

    Orjinalden alıntı: Ötüken_23

    Alevi Türk kandaşlarımızı katlettiği için takmıştır.

    Anadoluyu karıştırıp Şah İsmailin oyunlarına gelenler cezalarını çekmiştir.
    Alevi-Sünni farketmez ortalığı karıştıran idam edilir.Sanki durduk yerde yapmış gibi bir imaj yaratmayın.

    Her devlette böyledir isyan edip ortalığı karıştırırsanız sonuçlarına katlanırsız.
    Nasıl Atatürk din kisvesi altında halkı galeyana getirip ortalığı karıştıranları astıysa.Yavuzda aynısını yapmıştır.

    Aynen Öyle Cezasını çekmişlerdir..




  • islam ile ilk tanışan Türkler şiilik inancıyla islamı kabul etmişleridir ve göktürk ve şamanlıkla karışarak dünyada bir örneği olmayan anadolu aleviliği ortaya cıkmıştır diye biliyorum.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ötüken_23

    Alevi Türk kandaşlarımızı katlettiği için takmıştır.


    dostum sana şu kadarını söylebilirimki
    ne dinden anlyorsun ne de tarihten!

    ne yavuzu doğru tanyrsun ne de aleviliği!
  • ya neymiş bu küpe mevzusu ya sizene kardeşim takar takmaz milletin dövmesine küpesine takan insanlardan bıktım artık yok sağa takınca gay oluyormuş sola takınca erkek oluyormuş 60 yaşında dövmeli dede olacakmışsın
  • Olay küpe değil arkadaşlar yıllarca okutulan tarih kitaplarında şah ismaili bize Yavuz Sultan Selim in resmi olarak tanıtan zihniyetin bu işi ne amaçla yaptıgıdır.
    Yavuz Sultan Selim in küpesi yada üstündeki incli kıyafetler degil olay. Yanlış resmi Tarih kitaplarımızda görmek kadar saçma birşey olamaz.

    Bu nasıl rezalet ve adiliktir. Ecdadımızın resmini bile yansıtmayan bir tarihçilerimiz var. Araştırması olmayan mı demeli acaba?

    Resmin gerçekliği tartışılıyor küpe yada kıyafet degil.
    Yavuz Sultan Selim Han ın zannetmişyorum ki inci boncuklu bir kıyafetle "beni resmedin" desin.

    Yazık....
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.