Şimdi Ara

Yararlı Mutasyon Örneği (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
180
Cevap
2
Favori
40.155
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    demek istediğim genetik yapıların başka bir tür olacak şekilde değişmediğidir.


    Birkaç santimlik bir süs köpeği ile 1,5 metrelik bir köpeğin normal şartlar altında çiftleşmesi mümkün değildir. Biyolojileri buna izin vermez. Bu sebeple henüz aynı tür sayılsalar da türleşme yolunda ilerlemektedirler. Biliyorsunuz ki, türleşmenin ilk basamaklarından biri seksüel ve coğrafik izolasyondur. Bir chiuhuaha ile bir alman kurdu ne morfolojik olarak cinsel ilişkiye girebilirler. Ne de ortak bir coğrafya da yaşayabilirler. Laboratuvar koşullarında tüp bebek yöntemi uygulansa dahi, bir chihuhua'nın rahminde bir alman kurdu bebeği barınamaz. Düşük olur. Tüm bu sebepler türleşmenin başladının bir göstergesidir.

    Muhtemelen lisede öğrendiğiniz "tür tanımlamanızı" geliştirmenizi öneririm. Yoksa, köpek köpektir, at attır gibi, oldukça basit tanımlamalarla birşey öğrenemezsiniz.

    Bu arada, "mavi inek olur ama inek ata dönüşmez" sözünüz, hem biyoloji hem de evrim konularında cahil olduğunuzu gösteriyor. Cahil'i hakaret olarak algılamayın. Benim de cahil olduğum konular var. Ama o konularda "o öyle olmaz, bu böyle olmaz. Öyle kanıt olmaz" diye ahkam kesmiyorum. Lütfen.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact


    quote:

    Orijinalden alıntı: Pitx1

    @Deep Impact

    Ben paylaşim istersen. Ordaki müdahaleyle evrimsel sürede alınacak yüzbinlerce milyonlarca yıl, insan eliyle yapar evrimle birkaç yıllda gerçekleşmektedir. Ayrıca "adaptasyon ile genetik yapıya müdahale söz konusu değildir. dolayısı ile adaptasyon ile yeni türlerin ortaya çıkması söz konusu olamaz. " demekle biyolojiyi yeterince anlamadığınız söz konusu.
    Çevre şartların değişimi----------Mutasyonlar---------Adaptasyon---------Doğal seçilim olarak işler.



    ben yukarıda tek başına adaptasyondan bahsettim. siz de dizilimde adaptasyonu mutasyon ile ardışık gösteriyorsunuz.

    sadece adaptasyon ile mesela bir inek yunus olabilir mi ? halbuki evrimde yunus bir kara memelisinden evrilmiştir.

    E.coli bakterisinin özellikleri değişebilir lakin o yine de bir bakteri olarak yoluna devam eder.

    benim söylemek istediğim bu yöntemler sadece o türün farklı özellikteki bireylerini ortaya çıkardığıdır.

    mesela sarı inek, kara inek, beyaz inek vs. ama adaptasyon ile inek at olmaz ...


    İnek at olur veya maymun insan olur diyen yok lakin hepsinin atası ortaktır.Bakteriler biraraya gelerek farklı işlevleri farklı hücrelerin gerçekleştirdiği koloniler oluştururlar.İlkel çok hücrelerin atası budur(örnek: volvox)Senin düşündüğün gibi bakterinin teki ben insan olmaya karar verdim yarın insan oluyum diyip insan olmamıştır.Milyarlarca yıllık birikimle bu halimize geldik.

    İki tane harun yahya yazısı okuyan çıkıyo evrimi çürüttüm diye, asıl garibime giden nokta o.Bilim otoritelerinin çoğunun üzerinde hem fikir olduğu hergün yeni kanıtlarla desteklenen bi teoriyi bizim lise öğrencisi gençlerimiz çürütüyo helal olsun...




  • öncelikle ben İTÜ mezunu on yıllık mühendisim. biyolojiye meraklıyım. forumda siz yokken sayfalarca evrimi tartıştık. biraz düzeyli gördüğüm için tartışmanıza katıldım. eğer düzeysizlik yapacaksanız sizinle daha fazla yazışmamın manası yok. umarım düzeysiz mesaj yazan arkadaşlar mesajımı algılayabilmişlerdir.
  • gelelim konuya;

    öncelikle bilimsel olarak ortaya konan her veriye saygım vardır. ama bilimsel verilerin neticesinde ortaya çıkan yorumlara itiraz hakkımı kullanırım.

    ikinci olarak; on yıllık mühendislik deneyimim canlıları çok daha iyi anlamama yardımcı olduğunu düşünüyorum.

    bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç sağladıkları bilimsel bir gerçektir. fakat bakteri ve virüsler geçirdikleri başkalaşım nedeni ile başka bir türe dönüştüklerine dair elimizde veri yoktur. doğal seleksiyon ile başka bir tür oluştuğuna dair de elimizde bilimsel bir veri yoktur. eğer varsa paylaşın, öğrenelim. ama kendi yorumlarınız ile bilimsel verileri lütfen karıştırmayın.

    konunun daha iyi anlaşılması adına sizlere bir soru yönelttim. nedense kimse cevap yazmamış. rica etsem, bu konu hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız ?


    GDO lar hakkındaki fikirlerinizi öğrenebilir miyiz ?

    sizce yararlı mı değil mi ?

    bakınız;

    GDO lar bu konuya çok güzel örnektir. mutasyonda rastgele bir müdahale söz konusu iken GDO larda bilinçli bir müdahale söz konusudur ve canlıya müthiş avantaj sağlar.

    lütfen bu konu hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşınız ...



    edit:ncrdbl sağolsun ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Deep Impact -- 6 Kasım 2009; 23:27:37 >




  • Dostum,
    virüsler antibiyotiklere karşı direnç geliştiremezler, çünkü antibiyotikler onlara etki etmezler. Herhalde yazarken aceleye geldi.

    Biyolojiyi yakından takip ettiğinize göre biyologların ezici çoğunluğunun "evrim" konusunda ne düşündüğünü zaten biliyorsunuzdur. Nedense evrime karşı çıkanların ezici bir çoğunluğu biyolog değil.

    Not: Bu arada ben de 10 küsür yıllık mühendisim,

    Saygılar...


    quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    ...
    bakteri ve virüslerin antibiyoriklere karşı direnç sağladıkları bilimsel bir gerçektir. fakat bakteri ve virüsler geçirdikleri başkalaşım nedeni ile başka bir türe dönüştüklerine dair elimizde veri yoktur. doğal seleksiyon ile başka bir tür oluştuğuna dair de elimizde bilimsel bir veri yoktur. eğer varsa paylaşın, öğrenelim. ama kendi yorumlarınız ile bilimsel verileri lütfen karıştırmayın.

    ....







  • saygı bizden ncrdl

    sanırım mühendis olmak ekstra bir avantaj sağlıyor canlıları anlayabilmek için.
  • @Deep İmpact

    "GDO yararlı mı degil mi?"
    Ucu çok açık bi soru. Kim için? Uzun vadede mi, kısa vadede mi?

    10 yıllık bir Muhendis, "daha kesin, net" sorular sormalı.

    Not: Bir konuda mutabık kalamadan başka bir konuya geçiyorsunuz. Ne yapmak istediginizi anlamadim.
  • gdo ların zararları ile ilgili link => http://www.gidaraporu.com/genetik-yapisi-degistirilmis-urunler-gdo_g.htm

    bu bize neyi gösteriyor sayın Beyaz Rus;

    laboratuar ortamlarında bilimsel çalışmalar ile canlıların genetikleri değiştirilirse karşımıza problemler çıkaracağını, gdo nun yarar değil zarar getirdiğini. dolayısı ile ülkemizde de gdo lar yasaklandı.

    gdo nedir ? tabiatta rastgele olan mutasyonlar bilinçli bir şekilde yapılması olayı değil midir ?

    bu durumda;

    tabiatta doğal olarak yediğimiz her meyve ve sebze size göre gdo. yani bu bitkiler mutasyonlar ile bu sonuca ulaştı.

    gdo lar zararlı da neden tabiatta doğal olarak yediğimiz sebze ve meyve mutasyonlara uğrayarak bugüne gelmesine rağmen faydalı ?

    ortada bir terslik yok mu ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    tabiatta doğal olarak yediğimiz her meyve ve sebze size göre gdo. yani bu bitkiler mutasyonlar ile bu sonuca ulaştı.

    gdo lar zararlı da neden tabiatta doğal olarak yediğimiz sebze ve meyve mutasyonlara uğrayarak bugüne gelmesine rağmen faydalı ?

    ortada bir terslik yok mu ?


    Bir bitkinin evrimi sonucu etraftaki canlıların zarar görmesinin bitki açısından bir önemi olmaz. mutasyonun bitkiye sağladığı yarar önemli (diğer canlılara değil). diğer canlılar ya bitkinin yeni haline uyum sağlayacak şekilde evrilir, ya başka besinlere yönelir ya da yok olur. sonuçta ortamda yine mevcut bitkiden yararlanabilen canlılar kalmış olur (doğal seçilim). sen de "bak bu bitki yararlı, demek ki evrim geçirmemiş" demeye devam edersin.




  • @Deep Impact

    Öncelikle seviyeli bir tartışmada olduğun için teşekkür ederim. Fakat biyolojik bilgiler konusunda biraz daha bilimsel yayınlar okuman gerekmektedir. Demişsin ki "bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç sağladıkları bilimsel bir gerçektir. fakat bakteri ve virüsler geçirdikleri başkalaşım nedeni ile başka bir türe dönüştüklerine dair elimizde veri yoktur. doğal seleksiyon ile başka bir tür oluştuğuna dair de elimizde bilimsel bir veri yoktur. eğer varsa paylaşın, öğrenelim. ama kendi yorumlarınız ile bilimsel verileri lütfen karıştırmayın." burda bilimsel veri hakkında kişisel yorum söz konusu değildir olamzda zaten. Ama HIV virüsünün 1920 den bu yana 2 farklı türe evrildiği en basitinden bir örnektir. HIV 1 afrikada Somali,Gabon, Nijeryada sadece görülürken, HIV 2 dünyanın diğer bölgelerinde görülen türdür ve 2 türünde alt varyeteleri vardır. 1920 den bu yana saptanan HIV için o zamanki şartlar altında yürütülen ilaç tedavileri, yalnış teşhis ve ilaçlar virüsün 2 türe evrileceği zaman dilimini oldukça kısaltmıştır. Bu bilgide kişisel yorumum söz konusu değildir

    GDO lara gelince ortada dediklerinizin üstüne bir anlam kargaşası var. Bir bitki yada canlı organizma değişen ortam şartlarına uyum gösterebilmesi için belli bir süre geçmesi gerekir. İnsan eliyle YAPAY EVRİM diye tabir edilen insan etkisiyle bu süreç çok kısa olmaktadır. Nasıl rüzgar, deniz dalgaları kayaları belirli sürede değiştirmişse organizmanın çevresine uyumuda bu şekildedir. Fakat insan bu kayalara el attığında istediği şekli verebilmektedir. Yani uzun lafın kısası zaman içindeki değişimlerin birden ortaya çıkması söz konusudur. Canlılık tarihine baktığımızda 3.5 milyar yıllık bir süreç mekanizmanın bu şekilde olduğunu açıkca göstermektedir.

    Şunuda belirtmek istiyorum üstüne basa basa; Mutasyonlar rastgele değildir!!!!!! Mutasyonların oluşmasını sağlayan faktörler söz konusudur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: psionic

    Bir bitkinin evrimi sonucu etraftaki canlıların zarar görmesinin bitki açısından bir önemi olmaz. mutasyonun bitkiye sağladığı yarar önemli (diğer canlılara değil). diğer canlılar ya bitkinin yeni haline uyum sağlayacak şekilde evrilir, ya başka besinlere yönelir ya da yok olur. sonuçta ortamda yine mevcut bitkiden yararlanabilen canlılar kalmış olur (doğal seçilim). sen de "bak bu bitki yararlı, demek ki evrim geçirmemiş" demeye devam edersin.


    mesela otlar zararlı olacak şekilde mutasyona uğrasalar otçul hayvanların çoğunun türü kaybolur. besin zincirlerini düşünerek bu konuda fikir belirtseniz daha isabetli olur sanırım.

    ayrıca;

    eğer iddia edilen şekilde türler kendini geliştirmiş ise;

    yediğimiz bütün sebze ve meyve "doğal gdo" lu demektir ki genlerdeki rastgele değişimlerin organize bir sonuç çıkarması gibi birşey söz konusu olur, lakin bu iddia bile edilemez...




  • @Deep Impact

    Evrim kaç senedir mutasyon/seçilim uyguluyor?
    GDO'lar kaç senedir üretiliyor?

    Ayrıca, ben size "kime gore soruyorsunuz" "bitkiye mi yoksa bize mi zararli" dedim. Siz bunu cevaplamadan kendi sorunuza kendiniz cevap vermişsiniz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Pitx1

    GDO lara gelince ortada dediklerinizin üstüne bir anlam kargaşası var. Bir bitki yada canlı organizma değişen ortam şartlarına uyum gösterebilmesi için belli bir süre geçmesi gerekir. İnsan eliyle YAPAY EVRİM diye tabir edilen insan etkisiyle bu süreç çok kısa olmaktadır. Nasıl rüzgar, deniz dalgaları kayaları belirli sürede değiştirmişse organizmanın çevresine uyumuda bu şekildedir. Fakat insan bu kayalara el attığında istediği şekli verebilmektedir. Yani uzun lafın kısası zaman içindeki değişimlerin birden ortaya çıkması söz konusudur. Canlılık tarihine baktığımızda 3.5 milyar yıllık bir süreç mekanizmanın bu şekilde olduğunu açıkca göstermektedir.

    Şunuda belirtmek istiyorum üstüne basa basa; Mutasyonlar rastgele değildir!!!!!! Mutasyonların oluşmasını sağlayan faktörler söz konusudur.



    mutasyonlar rastgele derken DNA ya yapılan müdahalenin bilinçli olmadığı için söylüyorum.

    ilk paragrafınızla ilgili olarak da size bilim teknikten bir yazı koyacağım.

    http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/index.php?kategori_id=2&soru_id=910

    özetle ;

    1- Her türün DNAsı türe özgü ve türün yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan proteinlerin sentezlenmesini sağlar. Herhangi bir organizmanın DNAsında değişiklik meydana getirilmesi, yeni bir proteinin sentezlenmesi anlamına gelir. Çoğunlukla da bu yeni sentezlenen protein, organizmanın kendisine tamamen yabancıdır.

    2- Teorik olarak insanın DNA yapısıyla oynanması da mümkün görünüyor. Ancak bunun uzun vadede doğuracağı sonuçların neler olabileceği konusunda görüş öne sürmek oldukça zor. Aslında bu, biraz da ne tür bir değişimden söz ettiğinize bağlı. DNA yapısına katılacak olan özelliklerin, sınırlı sayıda gen tarafından kontrol edilmesi gerekiyor.

    3- Örneğin, insanın DNAsıyla oynayarak onu fotosentez yapan bir canlı haline getirmek neredeyse imkansız. Çünkü kloroplast oluşturacak gen yapısı sağlansa bile, evrim süreci boyunca gelişmiş olan enerji elde etme yollarının tamamının fotosenteze uyarlanması gerekir. Bunun da insana faydadan çok zararı olacaktır.

    4- Belirli olumsuz faktörlere karşı direnç mekanizmalarının kontrolünde rol oynayan proteinlerin yapılarının güçlendirilmesi, bazı bitki türlerinde denenmekte olan bir çalışma. Bunun insan DNA yapısına uyarlanması teorik olarak mümkün. Ancak bu durumda, vücuttaki diğer proteinlerin işleyişinde ne gibi aksaklıklara yol açılabileceği ve sonuçta sentezlendiği anda vücutta yabancı olarak nitelendirilecek bu proteinin başka ne gibi bağışıklık tepkilerine yol açabileceği de irdelenmeli. DNAnın tamamında değişiklik gerçekleşmesi halinde, insan türünde belirli değişikliklerin olacağı kuşkusuz. Ancak sorun, bu yeni insanın yaşam başarısının ne ölçüde kabul edilebilir olacağı.

    5- Kısacası, DNAsıyla oynayarak daha üstün nitelikli bir insan yaratmak, filmlerde görüldüğü kadar kolay değil.


    yukarıdaki linkten özetle 5 madde çıkardım.

    bir insanın üstün bir özellik kazanabilmesi için kullanılan ifade " filmlerde görüldüğü kadar kolay değil" şeklinde. bu değişimi de insanın fotosentez yapıp yapamayacağı örneği üzerinden veriyor.

    halbuki evrimi savunanlar; balıkların karaya çıktıklarından, sürüngenlerin memeli olduklarından, kara memelisinin (mesela inek) yunus olduğundan bahsediyor.

    bir insan fotosentez yapamıyorsa balıklar nasıl karaya çıksın, sürüngenler nasıl memeli olsun, inek nasıl yunus olsun ? (pat diye olmadı, milyonlarca yıl geçti de oldu demeniz yorumdur)

    beşinci maddeyi birkez daha okuyalım. "DNAsıyla oynayarak (yani mutasyon ile) daha üstün nitelikli bir insan (tür) yaratmak, filmlerde görüldüğü kadar kolay değil."




  • kesinlikle hak veriyorum,kendileri ; kimse anlamaz nasıl olsa parantezi yaparak bilimsel veri olmadan yorum yapmayı
    sadece kendilerine verilmiş bir hak olarak görüyorlar,
    bende yorum yapıyorum,
    mikro alemden pek anlamam fakat ,
    milyarlarca yılları hoyratça harcadıklarını düşünüyorum, en ufak bir çıkmazda "milyarlarca yıl içinde olacak tabi " benzetmesini yapmaları sadece basit harmonik bir harekettten ibaret, günümüze kadar sadece 15milyar yıl geçti
    bu zaman diliminden son 4.5milyar yıl içinde dünyanın oluşumu başlamış , canlılardaki çeşitliliğin kambriyen patlaması adıyla geçen yaklaşık 540 milyon yıl öncesinde başladığını biliyoruz, hatta hayvan filumlarının 5-15 milyon yıl içinde aniden ortaya çıktığını da biliyoruz, (5-10 milyon yıl canlılar dünyasında an gibidir ) size geriye kalıyor yaklaşık 500milyon yıl(yarım milyar) , güle güle kullanın diyeceğim fakat onu da yapamayacaksınız çünkü daha yakın devirlerde öyle canlılar karşınıza çıkıyor ki ; şunu sormadan edemiyorsunuz , bu nasıl bir mutasyondur,nasıl bir seleksiyondur ki , ayılar,balinalar,dinozorlar,kuşlar,mamutlar,kaplanlar,ceylanlar,akrepler,çiyanlar,yılanlar,böcekler,balıklar,insanlar vs vs ortaya çıkıyor ,hepside seçilmiş veya seçilmemiş bir şekilde evrimleşti diyerek sistematik budur diye dayatılıyor, canlıların her geçen gün yeniden keşfedilen mükemmellikleride doğal seleksiyona bağlanıyor ,Mutasyonun tesadüfen oluşması meselesi var ki , bu konuya hiç anlamlı bir cevap alamadım kimseden;
    yararlı mutasyon olmasının veya olmamasının benim için çok önemli bir anlamı yok ;
    Şu önermeyi destekliyorsanız ; ki öylegörünüyor ->milyonlarca canlıda yararlı mutasyon bir şekilde oluştu ve milyonlarca canlı mükemmel bir şekilde karşımıza çıktı,milyonlarca doğal seleksiyon yaşandı,milyonlarca canlıda evrim devam ediyor.....
    size , düşünce sisteminize ve hayata bakışınıza inanmak gerçekten zor ve anlamsız.polemik konusu yapıyor değilim, konuyu farklı bir yere çekme gibi bir düşüncemde yok,
    hepinize yararlı mutasyonlu günler,


    quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    gelelim konuya;

    öncelikle bilimsel olarak ortaya konan her veriye saygım vardır. ama bilimsel verilerin neticesinde ortaya çıkan yorumlara itiraz hakkımı kullanırım.

    ikinci olarak; on yıllık mühendislik deneyimim canlıları çok daha iyi anlamama yardımcı olduğunu düşünüyorum.

    bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç sağladıkları bilimsel bir gerçektir. fakat bakteri ve virüsler geçirdikleri başkalaşım nedeni ile başka bir türe dönüştüklerine dair elimizde veri yoktur. doğal seleksiyon ile başka bir tür oluştuğuna dair de elimizde bilimsel bir veri yoktur. eğer varsa paylaşın, öğrenelim. ama kendi yorumlarınız ile bilimsel verileri lütfen karıştırmayın.

    konunun daha iyi anlaşılması adına sizlere bir soru yönelttim. nedense kimse cevap yazmamış. rica etsem, bu konu hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız ?


    GDO lar hakkındaki fikirlerinizi öğrenebilir miyiz ?

    sizce yararlı mı değil mi ?

    bakınız;

    GDO lar bu konuya çok güzel örnektir. mutasyonda rastgele bir müdahale söz konusu iken GDO larda bilinçli bir müdahale söz konusudur ve canlıya müthiş avantaj sağlar.

    lütfen bu konu hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşınız ...



    edit:ncrdbl sağolsun ...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Beyaz Rus

    @Deep Impact

    Evrim kaç senedir mutasyon/seçilim uyguluyor?
    GDO'lar kaç senedir üretiliyor?


    zaman bilimsel bir cevap olarak görmüyorum, yorum olarak görüyorum. ikna edici bir cevap değil.



    quote:


    Ayrıca, ben size "kime gore soruyorsunuz" "bitkiye mi yoksa bize mi zararli" dedim. Siz bunu cevaplamadan kendi sorunuza kendiniz cevap vermişsiniz.



    bir önceki cevabın 1 ve 3. sü sorunuzla ilgili.
  • @Deep Impact Varmaya çalıştığınız nokta "gdo hayatta kalamaz, demek ki tüm mutasyonlar zararlıdır" heralde. Burada gdo kendiliğinden oluşmuş bir mutasyon değil. Tahminimce tek seferde olamıyacak kadar büyük bir değişiklik. Bunu normal olarak kabul etsek bile yararlı veya zararlıdır diyemeyiz. Çünkü bu tamamen insana bağlı. Eğer biz gdo tüketirsek, gdo neslini devam ettirmiş olur ve onun için yararlıdır diyebiliriz. Tüketmezsekde zararlı olucak. Yapay seçilim işte. Mutasyonun yararlı veya zararlı olucağı genelde çevreye bağlıdır. Hatta bildiğim kadarıyla bu tip bitkiler tek sene ürün vericek şekilde değiştirilmiş. Bir sene sonra intıhar ediyor sonra tekrar satın almak zorunda bırakılıyor. Böyle bir değişiklikte elbette bitki insanlar olmadan neslini devam ettiremez ve zararlıdır diyebiliriz. Ama bu zaten bilinçli bir şekilde zararlı yapılmış bişey. Doğal olayla karşılaştıramayız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Beyaz Rus

    Evrim teorisinin önemli dayanak noktalarından biri "yararlı mutasyonlar"ın varlığıdır. Toplumun genel kesiminde, televizyon ve gazetelerden elde edilen kısıtlı bilgiler sebebiyle, mutasyonların sadece zarar verdiğine dair bir yanlış görüş vardır. Bunun temel sebebi, birçok genetik hastalığın mutasyonlar nedeniyle oluşmasıdır. Ne yazık ki, genetik değişimlerin sadece hastalıklara yol açmadığı bir gerçektir.

    Evrim teorisine göre bazı mutasyonların o canlıya avantaj kazandırması gerekir. Buna ait çok güzel bir örneği şimdi vermek istiyorum.

    Sıtma hastalığı, plazmodyum adı verilen tek hücreli canlılar sebe biyle bulaşır, hastalık yapar. Bu canlıya karşı en çok kullanılan ilaç artemesinin'dir. Bu ilaç plazmodyum'a karşı en çok kullanılan ilaçların başında gelmektedir.

     Yararlı Mutasyon Örneği

    Plasmodium falciparum


    Bu ilaç yakın zamana kadar plazmodyum üzerinde gayet etkili olarak kullanılabilmektedir. Ancak son zamanlarda plazmodyum'un bu ilaca karşı direnç kazandığı belirtildi. Bu direncin temel sebebi genomu üzerinde gerçekleşen değişikliklerdi. Unutulmamalıdır ki genom üzerindeki bu değişikliklerin en önemli sebebi mutasyonlardır.

    Sonuç olarak, plazmodyum'da gerçekleşen "bir mutasyon" o canlı için "yararlı sonuçlar" oluşmasına neden olmuştur. Bu yararlı durum, o canlının hayatta kalma şansını artırmıştır. Dolayısı ile yararlıdır.

    Buna bilimsel olarak itirazı olan var mı?

    Not: "Bu mutasyonlar yeni bir tür oluşması için kafi değil" diyenler olacaktır. Ama konu şimdilik o değil. Konu, yararlı mutasyonların da olabileceği. Hatta bu mutasyonların en basit bir bakteride bile gözlemlenebilmesi.


    Var. Artemesinine karşı dirençli plazmodyumlar her zaman için vardı. En başından beri. Ama sayıları sınırlıydı. Sen onlara artemesinini dayayınca doğal seçilim yapmış oldun. Olay sadece bu. Yararlı mutasyon diye bi şey yoktur.




  • @selsan

    1.)
    Bu antibiyotige zaten direncli oldugunu nerede okudun? Bakın ben yukarida ne demisim. "bilimsel olarak karsi cikan". Dolayisi ile bi kaynak gostermek zorundasiniz.

    2.)
    Dirence sahip ve direncsiz canlilar arasinda genetik farkliliklar vardir. Ayni tür icindeki bu genetik farkliliklarin mutasyon disinda hangi mekanizma ile gerceklestigini soyleyebilir misin?

    Direncli bireyler "ilk olarak" bu dirence nasil kavusmuslardir?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Beyaz Rus

    @selsan

    1.)
    Bu antibiyotige zaten direncli oldugunu nerede okudun? Bakın ben yukarida ne demisim. "bilimsel olarak karsi cikan". Dolayisi ile bi kaynak gostermek zorundasiniz.

    2.)
    Dirence sahip ve direncsiz canlilar arasinda genetik farkliliklar vardir. Ayni tür icindeki bu genetik farkliliklarin mutasyon disinda hangi mekanizma ile gerceklestigini soyleyebilir misin?

    Direncli bireyler "ilk olarak" bu dirence nasil kavusmuslardir?

    Allah dirençli yaratmış onları
  • @Deep Impact

    GDO ile evrim sureclerini ayni kefeye koyman yanlis bir yol.

    1.)
    Bir tarafta, 4 milyar yildir suren bor deneme yanilma islemi var. Oteki tarafta epitopu 15-20 seneyi bulan deneme yanilma islemi var.

    4 milyar yil icinde "ortaya cikan zararli degisiklikler -mutasyonlar-" zaten dogal secilim ile elenir.

    2.)
    GDO henuz "insana verdigi zararlar acisindan" dogal secilime ugramamistir. Bu yuzden evrim ile ayni kefeye konmasi yanlistir.

    Mesela,
    Eger insana zarar veren GDO'lar ortamdan her defasinda elenirse, ortamda sadece "zararsiz ve yuksek verimli" GDO'lar olacaktir. Ne yazik ki, bu tur bir eleme kisa surede gerceklestirilebilmesi icin pratik degil. Dolayisi ile GDO'larda "insan sagligi" baz alinarak uygulanan bir secilim yoktur.

    Dogal secilimin gerceklesmedigi bir sistemin evrimle baglantisinin oldugunu dusunmek yanlistir.
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.