Şimdi Ara

VW ve mekatronik (DSG) sorunum ve çözümü... (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
45
Cevap
0
Favori
2.693
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ekskalibur

    Öncelikle geçmiş olsun inşallah bir daha olmaz.

    Şöyle bir şeyi düşünmeden edemiyor insan Doğuş VAG markalarını yıllardır satıyor acaba kendileri Türk insanının yaşadığı sorunları neden görmezden gelipte elin Almanını savunuyorlar.Yahu insan tedarikçisine sormazmı ben senin malını satıyorum hemde iyi derecede satıyorum, diğer ülkelerde garanti süresi 10 yıl bizde neden 2 yıl ? Koskoca firmasın ama Türk insanı bu kadar mı değersiz ki sen bunu VAG grubuna soramıyorsun.Yada danışıklı dövüşmü bu zaten millet alıyor umrumda değil olayımı ?

    Doğuş v.b binlerce şirket ağzını açınca vizyon,misyon, müşteri memnuniyeti gibi safsataları dillendirmekten geri kalmazlar ama iş gerçeğe dönüşünce ben alacağım paraya bakarım kardeşim der çıkarlar.Gerçi artık dünya sömürü düzeni olduğu için insanların gözünü para hırsı bürümüş olması bu sonuçları doğuruyor.

    Saygılar.

    Edit:düzeltme

    Dev firmalarda genelde yaklaşım "Gürültü var mı abi?" "Yok". "O zaman devam" şeklinde oluyor. Bir arkadaşım bir dönem Ford Otosan'da çalıştı. Kendi gözüyle görüp anlattığı, müşteriden gelen şikayet davaya dönüşmediği sürece Otosan'da kimse olayı sallamıyor, umursamıyor. Hoş Otosan devlet dairesi gibi çalışan özel sektör. Ama Türk firmalar da, yerli üretim yapanlar da böyle.

    Ford Amerika bir modelinde arabanın benzin deposuna 10$'lık valf koymazlarsa neler olabileceğini öngörmüşler. Arkadan kazalarda patlama riski oluşuyor. Bu sebepten ödenecek tazminat vs. hesaplamışlar. Valfi koymamanın daha ekonomik olduğuna kanaat getirmişler. Ama evdeki hesap çarşıya uymamış. Ford'un hesapladığı tazminat miktarlarının 5-6 katına ulaşılmış. Üstüne bir de bu hesabı yaptığı, şirketten dışarıya sızmış. Marka itibarı falan beş paralık oldu. Bütün emek gitti, boşa. Koca Ford 10$'ın hesabını yapıp insan hayatını tehlikeye atan firma oldu. Marka imajına zararıyla birlikte bu yaptıkları milyar dolarlık bir zarara sebep oldu. Otomotiv sektörüne örnek olan bir hikaye olarak klasikler arasında yerini aldı. Doğuş'un da bunun gibi zilyon tane örnekten ders almadığını sanmıyorum. O kadar MT, yönetici, MBA'li çocuk çalıştırıyorlar. Otomotiv sektöründen bu tarz konuları işletme lisanslarında bile case diye okutuyorlar. Kendileri de haydi haydi biliyordur. Sanıyorum mekatronik arızası olayı kontrol edilebilir boyutu aştı. Artık anlamaları gerekiyor.

    Dolayısı ile büyük şirket işleyişlerinde olur böyle davranışlar. Büyük şirketin milliyeti pek olmaz. Doğuş otomativ için VW "Elin Almanı" değildir. Türkler de uğruna her maliyete katlanılası yüce ırk değildir. Burada müşteri olarak bizim için mesele göze çarpmaktır. Adam istatistiklerinde % sorun, sebep olduğun gürültü, sebep olduğun maliyet ve kaçırdığın müşteriyi tahminliyor. Yeteri kadar gürültü çıkarır veya gözle görünür maliyetlere ulaşırsan bir önlem elbette alırlar. Bizdeki tüketici mahkemeleri ve kurullar hızlı ve efektif çalışsa, medya da tüketici olaylarının peşinden gitse sadece küçük istatistikler olmaktan çok öteye geçebilirdik. Küçücük bir kullanıcı olarak koca firmayı dize getirme gücümüz olabilirdi. Ama burası Türkiye. O yüzden başka yöntemler devreye giriyor. Bir de bana bozuluyorlar "çok iğneleyici, tiye alan bir dille yazıyorsun" diye.
    Ne yapayım?
    - Arabayı Doğuş'un önüne çekip ateşe mi vereyim?
    - Üstüne çıkıp "racking ball" klibi mi çekeyim? Çeksem nesi etkileyici olacak tavan kumaş. Göçse de hoş durmaz.
    - Sabun sürüp "Stupid Girls" klibi mi çekeyim?

    Yok yok en iyisi arabanın arka camını iptal edip poster yapıştırayım. "Araç 70.000'de motor dağıtmış, 72.000'de şanzıman bozmuştur. Servis distribütör sebebiyle utanmadan işçilik ücreti talep etmektedir." yazayım. Her haftasonu gittiğim mekanlarda valelere fazladan para ödeyeyim, "arabayı caddede tut. Kıçı caddeye baksın!" Mekana giren herkes görsün. Numnum senin, House Cafe benim, Big chefs senin, Balıkçıköy benim, Sushi-Co benim, Quick China Senin gezeyim. Q7, A6, A5, A7, R8, Porche Cayenne, Panamera'larin yanında bir zibidi cabrio A3... Arkasında koca pankart. Bence dikkat çeker yani siz bilirsiniz.

    Şaka bir yana yukardakini yapmadığım için şanslısınız. Audi'nin Ankara'daki cakasını 2 paralık edip işin içinden çıkabilirdim. Zaten altı üstü Afilli vosvos.




  • Geçmiş olsun. Doğuş'un bu konulardaki tutumu belli. Bir arkadaşım şu anda VW ile benzer bir sorundan dolayı uğraşıyor. Eğer fabrika hatası olduğunu düşünüyorsanız, ki servisler ve Doğuş yasal yollara başvursanız bile bunu kesinlikle kabul etmeyecektir, Almanya ile temasa geçmek en hızlı çözüm olacaktır. Fakat direkt yazmanızın bir faydası olmaz. Servisin teknik inceleme açıp önce Doğuş'tan uzman istemesi gerekir. Doğuş'tan gelecek ekip aracı inceledikten sonra gerek görürse dosyayı Almanya'ya gönderir. Tabii bu sıkıntılı bir süreç ve bayağı uğraşı ve beceri! gerektirir. Bütün bu süre içerisinde aracın serviste kalması ve kullanılmaması sonuç açısından daha uygun olacaktır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zeytinbey
    Hocam, doğuştakilerin bu başınıza gelenleri paylaşmanızdan alınmasına pek anlam veremiyorum... Onlar bir çeşit al-satçı... VAg dan alıp bize satıyorlar... Sorun VAG grubunda üretimde...

    Kesinlikle yanlış düşünüyorsunuz. Doğuş grubu bir al-sat'çı değil. Her ne şekilde olursa olsun araçları burada satıyor, satış sonrası destek sunuyor ve markayı temsil ediyor. Elbette hata üretimde, ama bu ürünü pazarlayanın da son kullanıcının hakkını araması şart.

    En basiti Amerika ve Çin pazarında sunulan 10 yıllık garanti kapsamının talep edilmesi lazım, ve bu talep reddedilirse de DSG'li araçları ithal etmeme yönünde bir tehdit vermeleri gerekir. Adamlar Amerika ve Çin pazarında zaten zayıflar diye, DSG'nin sorunu yüzünden iyice kaybetmemek için 10 yıllık desteği veriyorlar. Ama Avrupa piyasasında millet düşük hacimli araçlara mahkum olduğu için kıllarını kıpırdatmıyorlar. Böyle saçma iş ve iki yüzlü politika olur mu? Ha evet olur, çünkü zaten dünyanın yönetimi de bu tarz politikalarla yürüyor...

    DSG konusuna yazmıştım geçen gün, yine hatırlatayım. DSG araca sahip ve sorun yaşayan, yaşamış tüm kullanıcılar burada bir araya gelip ortak bir avukat tutup dava açsa görün bakın neler olur neler. Siz birlik olamadıktan sonra, gelenleri tek tek "halletmek" daha kolay onlar için zaten...




  • http://forum.donanimhaber.com/m_68955235/key_golf+gt+motor+problemi/tm.htm

    Motor ile ilgili yaşadıklarınızın hemen hemen aynısı benim de başıma geldi, ben çatır çatır ödedim vw-audi farkı burada ortaya çıkıyor sanırım.
    Bunun üstüne de bir sürü sıkıntı yaşadım.
    Hala aynı arabayı ilk günkü hevesle kullanıyorum benim şanzıman da DSG fakat 6 ileri henüz bir sıkıntı yok araç 91.000 de olursa da çok da şaşırmam işin doğrusu.
    Ben motor ile ilgili sorun oluştuğunda baya bir araştırmıştım, diğer ülkelerde bunlar servis tarafından lafı edilmeden yaptırılıyor ve ödeniyor, burada sorun sizin alay ettiğiniz ve %100 de haklı olduğunuz distribütör.
    Kimse kusura bakmasın kasına kasına araç satacaksınız hem de kabul edilmiş imalat hatalarını bana ne bana ne almasaydın diyeceksin, yok öyle kardeşim.
    Dalga da geçilir, yerin dibine de sokulur, sattığının arkasında duramayacaksan ne işin var piyasada.
    Onun için kimseden özür dilemeyin, yaptığınız gayet yerinde bir tepki hatta az, beğenmeyen arkadaşları 6-7 bin tl lik faturalar elde iken görmek isterim, hemde kabul edilmiş imalat hataları yüzünden




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sonofisiris

    cumhurbaşkanına tweet atsın dsg kullanıcıları. belki seslerini duyururlar.

    ben az önce web üzerinden mesaj gönderdim.. diğer arkadaşlara da tavsiye ederim..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tenekekutu

    Geçmiş olsun,elbette kimsenin başına böyle birşey gelmesin AMA

    Biz bazı şeyler söylerken siz ısrarla "geçin bunları","başıma gelse benim gelirdi","kavrama da sarf malzemedir garantiden değiştirdiler hatta benim işime geldi değiştirmek" vs vs.

    Yani buradan anladığım ücretsiz tüm parçaları değiştirirken sorun yok ama herhangi bir ücret almaya başladıkları anda yani çuvaldız biraz kendinize battığında garanti 10 seneye çıksın,demekki şanzuman sorunlu demeye başladınız. Eğer araç alıp hurdaya çıkıncaya kadar bakım hariç diğer tüm arızları iyi niyet ve ücretsiz olarak değiştirecekse bir firma arabamı satıp bende o firmadan araç alırım.

    Sizin eski yazılarınıza ve değerlendirme mantığından giderek demek ki DSG yani sarf malzemenin ömrü bu kadar ( 40bin km) eğer kullanım kitapçığında ömür boyu garantili veya 500 bin km gider diyorsa haklısınız ama bu yazmıyorsa sarf malzemeden para almamaları bile iyi niyet garantisi, elbette işçilik alacaklar sizden.Aynı mantık segmanın ömrü de bu kadar bitince değişecek olarakta revize edilebilir.Kısacası şu mal bu,defalarca arkadaşların dediği gibi.Eğer kabul eder alırsanız binersiniz ama hem alıp hem firma yetkililerini,ticari bir kuruluşu tabiri caizese ti ye almak bence doğru değil.Kimse kimseye zorla ürün satmıyor.






    Şu ana kadar bir çuvaldız ilişkisi yok. Çünkü para ödemedim. Ödememeye de niyetliyim. Enayi değilim.

    Ancak duruma bakacak olursak:

    Aracım 1.8T ve benzer bir performansı 2.0T araçla alabilirdim. MTV avantajımla yakıt avantajımı uç uca eklersek mekatroniğin 2/3'ü bedavaya geldi. Ben bu kadar çabuk bozulmaz diye umuyordum. Bedavaya getiririz diye umuyordum. Orası ayrı.

    Kavrama ile ilgili bir sorun yok. Taktıkları kavrama gayet iyi durumda. Tabii kavrama takımı 3000TL. Ben arabayı satmadan değişmesi gerekirse asap bozar.


    Kimseye DSG öneremeyeceğimi söylemiştim zaten. Ancak bence çok sorun değil demiştim. Hala da diyorum. Çünkü bir şekilde ben para ödemeden gerekli düzeltmeleri yaptırabiliyorum. Ek olarak bu aracı aldığım fiyatı falan göz önünde bulundurursak başka alternatifim de yoktu. Aracı aldığım fiyat sebebiyle gene olsa gene alırım. Ancak 2 yıl önce yakaladığım 20.000 Euro'luk avantaj gibi bir avantaj yakalamadığım sürece asla tekrar almam. Hatta bir daha asla VAG araba almam. Ama 52.000Euro'luk arabayı 32.000Euro'ya kazasız 9.000km'de bulayım, gene alırım. Daha önce de hep bu minvalde konuştum. "İkinci elde temiz, garantili, ucuza yakalarsanız almaktan çekinmeyin. Sıfırına otomatik için fiyat farkı verilmez" dedim. Lafımın da arkasındayım. Geçin bunları minvalindeki yazılarım dsg muhabbetleri içini baydığındandır. İçeriği sıfır olan, sadece iki grubun tartıştığı, birbirine hakaret ettiği 10-15 konu oldu. İçindeki bilgi: Sıfır. Kimse oturup arkadaş başıma şu şu geldi, "sorunu çözdüler", "çözdüler ama uğraştırdılar" vs. demedi. Bir iki kişi başına gelenleri anlattı. Sorunu nasıl çözdüklerini anlattı. Biri bendim. Detayları ile, belgeleri ile yaptım. Anlamsız tartışmaların sürdüğü konularda "yaw he he" tutumum bu yüzdendir. Bir dandik araba için birbirine saldıran tipler doluydu bir ara.

    Herşeyi seteris paribus düşünmemek lazım. Maliyet, alış fiyatı, beklenen performans ve bunun için katlanılabilecek aylık maliyetler de göz önünde bulundurulmalı. Benim maliyetler ve alış fiyatı kalemi o kadar başarılıydı ki, bu iki şey başıma geleceğini bilerek de olsa gene alırdım arabayı. Tabi ben arabayı alırken Euro 2TL idi.

    Ek olarak eksik bilgi ile konuşmayın. Kavrama takımı gerçekten sarf malzemedir. Şanzıman değildir. Düz vites arabada balata bitince "bu bozuldu" mu diyorsunuz? "Balata bitti" diyorsunuz. Bu arabada da kavrama var. Bu arabada da bitebilir. Hatalı üretim kavrama çok dert değil. Sarf malzemesidir, değişir. Fren balatası gibi. Dolayısı ile kavrama, yani debriyaj baskı balata bilyaları apayrı bir konu. Aracın mekatroniği apayrı bir konu. Mekatronik DSG şanzımanının vites atan ve debriyaja basan robotu. Şanzımanın bir parçası ve sarf malzemesi değil.

    Ek olarak hukuki bilgi: Fabrikada üretim hatası sebebiyle aracınızda oluşacak her türlü arıza garanti süresi bitse dahi üretici firma tarafından onarılmalıdır. Yasal hakkınız budur. Kısaca Mekatronik üretim hatası ise aracınız 4 yaşında da olsa fabrika değiştirmek zorundadır. Çünkü bu arıza üretim hatası sebebiyle ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde segmanınız üretim hatalıysa ve motor bu yüzden yağ yakıyor ise, garanti sonrası olsa dahi üretici bu sorunu ücretsiz çözmek zorundadır. Ancak üretim hatası olmayan şarj dinamonuz garanti bitimi sonrası arızalanırsa sizin ödemeniz normaldir. Bilmem anlatabildim mi? Gelecekte başınıza gelirse gidip boş yere para vermeyin. Hakkınızı bilin. "Garanti bitince adamın sorumluluğu bitti" diye birşey yok. Adamın üretip bana sattığı malın gizli ayıbı varmış. Bu gizli ayıp garanti süresinin bitmesinin ardından ortaya çıkmış. Bitti gitti. Tamamen üreticinin sorumluluğundadır.

    Yasal haklarım bu olduğu için, hakkımı almak için yasal olan herşeyi yaparım. Firmayı tiye almak yasadışı değil sanıyorum. Süreç boyunca yazdığım hiçbirşey gerçek dışı değil. Hiç bir çarpıtma yapmadım. İşçilik ücretini ödememek için çevirdiğim dümen de yasadışı değil. Ama bir konu var: Motor işçiliği konusunda kendilerine dava açsam kazanırdım. Dolayısı ile onların uygulaması aslen hukuki değildi. Ama iş o raddeye varmadan hallettik çok şükür. Kısaca müşteriye zaten hakkı olanı verselerdi kendilerini tiye almazdım. Gene de kırıldılarsa özür dilerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 16 Aralık 2013; 13:10:16 >




  • iyide abi bu arabayı parasız kızılay mı dağıtıyor? bedava mı alınıyor para verilmiş kusurlu ürünün yapılması için saygı duruşunda mı durulacak. bence özür dilenecek birşey yok..!

    geçen ay forumlarda dolanırken 15.000 km deki aracımdaki direksiyondaki lıkırtının çok kişinin başına geldiğini gördüm.direksiyon kutusunu ford değiştiriyormuş. gittim servise direksiyonumda boşluk var dedim ustaya "bu kadar boşluk normal kullanımda sıkıntı çıkmaz" dendi bende aracın km sine bakın dedim adam bozuldu bu sefer. direksiyon kutusunu sipariş etti 3 gün sonra efendi gibi değişti garantiden. olması gereken budur zaten.
  • Bizim biraz da genlerimizden gelen özelliklerimiz sebebiyle toplum olarak tepki vermeyiz, isyan etmeyiz. Türkler isyancı bir millet değildir, tarihte de olmamıştır. Her alanda yaşadığımız sorunların derinlerde sebebi olabileceğini belirtmek istedim.

    DSG konusuna gelirsek, DOĞUŞ VOSVOGENE BASKI YAPAMAZ!

    Baskıyı yapacak olan durumdan şikayetçi müşterilerdir. Bugün forum da dahil tüm internet mecrasında vosvos grubu araçlarından çok memnun ya da değil tüm müşteriler, arıza çıksın çıkmasın, toplanıp vosvogeni mesaj yağmuruna tutsalar belki bir mesafe alınabilir.

    Ama senelerdir Türkiyenin aynası bu forumda neler görüldü? Sırf arabamın değeri düşer diye sesini çıkarmayan yada sessiz kalmak bir yana karşı saldırıya geçen sayısız tip! Halbuki akılları hiç almadı, Türkler vosvogene 5-10 sene garanti için bastırsa ellerindeki araçların da değeri artacak. Her zaman ki benden sonrası tufan kopsun anlayışı, bireysel düşünce. Ben aracı kakalarım başkasına sonra ne hali varsa görsün... İyi seninki alın teri de 2. el sattığın adamın parası alın teri değil mi?

    Bu forumda "ben +2 sene garantiyi paramla yaptırır, garantisi bitmeden de satar kurtulurum" diyen tipler görülmüştür, ve aynı tipler dsg 'yi canları pahasına savunmuştur bu forumda. Yani komik geliyor biliyorum ama nerdeyse dicem ki 4 sene forumda inatlaşırcasına direnip garanti süresi bitene kadar arabasının 2. el değerini korumakmış tüm dertleri. Düşünün ne kadar ufak bencil hesaplar, ufak vizyon.

    DSG gerçekten sorunluysa eninde sonunda bu piyasada a b c gibi yayılacaktır, ki yayılmaya da başladı son 1 senedir.

    ilk eli kalem tutan internet mecrası bilgilenir, en son sanayideki eli anahtar tutan usta ve çırağı. İş o raddeye gelince de dsg li vosvogen piyasada vebalı gibi kaçılacak bir araba olur.

    Doğuş otomotiv 6-7 sene garanti verse (hadi çindeki 10 seneyi geçtim, bizim etimiz budumuz bu derim) düşünmeden bugün dsg 'li vosvos alıcak biriyim.
    Çünkü hem marka, hem distribütör parasını hak ediyor hem de dsg şanzıman sunduğu konfor ve yakıt tüketimi ile parasını hak ediyor.
    Doğuş otomotivin satış ve servislerinin kalitesinden ve profesyonellik anlayışlarından da memnunum, kendi aracım olmasada vosvos binen eşim dostum vasıtasıyla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nicknick -- 16 Aralık 2013; 13:57:42 >




  • Ben de zaten kavrama için konuştum.40 bin km önce onu değiştirmediniz mi ben mi yanlış hatırlıyorum? Ama mekatronik için görüşümü merak ediyorsanız adı değişir sadece sarf değil ana parça olur fakat sonsuza veya hurdaya ayrılıncaya kadar da garanti kapsamında olmaz.

    Ek bilgiyi biliyoruz da ıspatla,uğraş,bir ton insan ile muhatap ol ayrıca birşeyin kullanıcı mı yoksa üretici mi hatası olduğunu ıspat ülkemizde çok kolay değil hatta dünyada bile kolay değil.

    Bende kimseye al veya alma diye birşey demedim,ne alıyorsan bilerek al demek istediğim bu. Ama aşağıdaki ben de olmazsa hiç kimsede olmaz mantığı ile değil.

    İki yanlış bir doğru etmez (çok seviyorum bu sözü) , firma ile girdiğiniz diyalog doğru değil ne bilelim biz kullanıcı hatası olmadığını ( aşağıdaki yoruma bakarak diyorum arkadaşlarımda var böyle bir sorun ile karşılaşmadılar, bu cümleyi de çok seviyorum)

    quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    quote:

    Orijinalden alıntı: Coşkun

    Yakın zamanda satışa çıkan DSG'li Volkswagen araçlarda artık yeni bir özellik var.

    Şanzıman ısındığı ve kavrama iş göremez hale geldiği zaman gösterge tablosunda çıkan uyarı ile aracı parkedip beklenmeniz ve şanzımanı soğutmanız isteniyor. Bun rağmen kavrama ve mekatronik problemleri gırla gidiyor.

    Israrla DSG isteyenlere duyurulur.

    Geçiniz.

    50.000km'de Benim A3. Ankara-Bodrum-Ankara, Ankara-Çeşme-Ankara yaptı birkaç kez. Normal insan gibi zırt pırt da mola vermeyiz biz. Tek mola gideriz. Ankara-uludağ'da gitti. Her hafta Ankara-Gebze-İstanbul-Gebze-Ankara yapıyor araç. Daha sayarım bol bol. Ankara-Gebze'yi aralıksız 170km ile giderek yapıyor. Bodrum'a da 140km ortalama ile gitti geldi. Bazı yerlerde mecburen 110, bazı yerlerde 160km. O yüzden böyle bir sıkıntı yaygın olarak yaşanıyor olsa, bize olurdu inanın. O yüzden geçiniz birader. Yetti bu DSG geyiği.






  • "Yakın zamanda satışa çıkan DSG'li Volkswagen araçlarda artık yeni bir özellik var. "

    Arkadaşlar o ekstra ısınma ikazı, sağa çek bekle (gülüyorum şu anda) ikazını seni düşünerek koymuyor oraya.
    Gerekirse beyinde hafıza modülü açar, her ikaz yandığında sağa çektin mi bekledin mi yoksa kanırta kanırta yürümeye devam mı ettin ispatlar sana.

    sonra da sen dsg arızası için servise gittiğinde

    DSG ARIZASI KULLANICI HATASI OLUR.

    Biraz akıl, biraz düşünün... Bu ikaz lambası gerçekse isterse 10 sene garantisi olsun, benim işim bitmiştir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tenekekutu

    Ben de zaten kavrama için konuştum.40 bin km önce onu değiştirmediniz mi ben mi yanlış hatırlıyorum? Ama mekatronik için görüşümü merak ediyorsanız adı değişir sadece sarf değil ana parça olur fakat sonsuza veya hurdaya ayrılıncaya kadar da garanti kapsamında olmaz.

    Ek bilgiyi biliyoruz da ıspatla,uğraş,bir ton insan ile muhatap ol ayrıca birşeyin kullanıcı mı yoksa üretici mi hatası olduğunu ıspat ülkemizde çok kolay değil hatta dünyada bile kolay değil.

    Bende kimseye al veya alma diye birşey demedim,ne alıyorsan bilerek al demek istediğim bu. Ama aşağıdaki ben de olmazsa hiç kimsede olmaz mantığı ile değil.

    İki yanlış bir doğru etmez (çok seviyorum bu sözü) , firma ile girdiğiniz diyalog doğru değil ne bilelim biz kullanıcı hatası olmadığını ( aşağıdaki yoruma bakarak diyorum arkadaşlarımda var böyle bir sorun ile karşılaşmadılar, bu cümleyi de çok seviyorum)

    quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    quote:

    Orijinalden alıntı: Coşkun

    Yakın zamanda satışa çıkan DSG'li Volkswagen araçlarda artık yeni bir özellik var.

    Şanzıman ısındığı ve kavrama iş göremez hale geldiği zaman gösterge tablosunda çıkan uyarı ile aracı parkedip beklenmeniz ve şanzımanı soğutmanız isteniyor. Bun rağmen kavrama ve mekatronik problemleri gırla gidiyor.

    Israrla DSG isteyenlere duyurulur.

    Geçiniz.

    50.000km'de Benim A3. Ankara-Bodrum-Ankara, Ankara-Çeşme-Ankara yaptı birkaç kez. Normal insan gibi zırt pırt da mola vermeyiz biz. Tek mola gideriz. Ankara-uludağ'da gitti. Her hafta Ankara-Gebze-İstanbul-Gebze-Ankara yapıyor araç. Daha sayarım bol bol. Ankara-Gebze'yi aralıksız 170km ile giderek yapıyor. Bodrum'a da 140km ortalama ile gitti geldi. Bazı yerlerde mecburen 110, bazı yerlerde 160km. O yüzden böyle bir sıkıntı yaygın olarak yaşanıyor olsa, bize olurdu inanın. O yüzden geçiniz birader. Yetti bu DSG geyiği.





    Haaa, bu ısınma problemi muhabbetinde "geçiniz arkadaş!" demiştim. Süper buldunuz. Araç şu an 72.000km'de. Hala kavrama ısınma ışığı yakmadı. Patent evrağı yetiştiriyordum bir gün. Son günüydü. Yoğun trafikte çok ekstrem gaz frenler yaptım. Motor yağı sıcaklık ikazı gördüm. Bilgisayarda Kırmızı bir ibre işareti çıkıyor ve 3000 deviri geçmemeni söylüyor. Kısaca motor Yağını limitlerine ısıtmayı başardım bir kere. Ama kavrama ısındı ikazı görmedim. Kavramadan koku da gelmedi. Çok yaygın olsa başıma gelirdi gibi geliyor; ama tabi haklısınız kesin konuşmamak lazım. Belki hatalı kavramalarda çok oluyordur? Bendeki kavramada olmuyordur? Binbir türlü hal var...




  • Bu arada yanlış anlaşılma olmasın yok zamanında şöyle şöyle dedin,şöyle şöyle oldu türünde bir olay değil buradaki demek istediğim kesin yargılara ve kesin hükümlere varmamak yoksa banane milletin arızasından, arabası olan düşünsün
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nicknick

    "Yakın zamanda satışa çıkan DSG'li Volkswagen araçlarda artık yeni bir özellik var. "

    Arkadaşlar o ekstra ısınma ikazı, sağa çek bekle (gülüyorum şu anda) ikazını seni düşünerek koymuyor oraya.
    Gerekirse beyinde hafıza modülü açar, her ikaz yandığında sağa çektin mi bekledin mi yoksa kanırta kanırta yürümeye devam mı ettin ispatlar sana.

    sonra da sen dsg arızası için servise gittiğinde

    DSG ARIZASI KULLANICI HATASI OLUR.

    Biraz akıl, biraz düşünün... Bu ikaz lambası gerçekse isterse 10 sene garantisi olsun, benim işim bitmiştir.

    Eğer böyle birşey varsa VW'nın hiçbir saygınlığı kalmaz. Ne o, "motor sıcak abi sağa çek".

    Yahu arap ülkesinde yaşıyorum, V12 motora sahip araçlar bile 50 derece sıcaklıklarda çalışabiliyor, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Adama bir tarafıyla gülerler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: X-GeN

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeytinbey
    Hocam, doğuştakilerin bu başınıza gelenleri paylaşmanızdan alınmasına pek anlam veremiyorum... Onlar bir çeşit al-satçı... VAg dan alıp bize satıyorlar... Sorun VAG grubunda üretimde...

    Kesinlikle yanlış düşünüyorsunuz. Doğuş grubu bir al-sat'çı değil. Her ne şekilde olursa olsun araçları burada satıyor, satış sonrası destek sunuyor ve markayı temsil ediyor. Elbette hata üretimde, ama bu ürünü pazarlayanın da son kullanıcının hakkını araması şart.

    En basiti Amerika ve Çin pazarında sunulan 10 yıllık garanti kapsamının talep edilmesi lazım, ve bu talep reddedilirse de DSG'li araçları ithal etmeme yönünde bir tehdit vermeleri gerekir. Adamlar Amerika ve Çin pazarında zaten zayıflar diye, DSG'nin sorunu yüzünden iyice kaybetmemek için 10 yıllık desteği veriyorlar. Ama Avrupa piyasasında millet düşük hacimli araçlara mahkum olduğu için kıllarını kıpırdatmıyorlar. Böyle saçma iş ve iki yüzlü politika olur mu? Ha evet olur, çünkü zaten dünyanın yönetimi de bu tarz politikalarla yürüyor...

    DSG konusuna yazmıştım geçen gün, yine hatırlatayım. DSG araca sahip ve sorun yaşayan, yaşamış tüm kullanıcılar burada bir araya gelip ortak bir avukat tutup dava açsa görün bakın neler olur neler. Siz birlik olamadıktan sonra, gelenleri tek tek "halletmek" daha kolay onlar için zaten...

    http://www.autocar.co.uk/car-news/new-cars/vw-uk-why-we-dont-need-dsg-recall

    Linkte DSG li araçların Çin, Japonya, Malezya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da geri çağırıldığı halde İngiltere'de neden geri çağrılmadığı ile ilgili VW nin açıklaması bulunuyor. Şikayetlerin yoğunlaştığı 7 ileri DQ200 şanzımanın ülkeye göre farklı programlandığı savını öne sürerek İngiltere'den ve geri çağırma yapmadıkları diğer ülkelerden (Türkiye gibi) yeterli sayıda şikayet gelmediğini belirtmişler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ARroWCoLT -- 16 Aralık 2013; 14:36:34 >




  • Öncelikle konu sahibi arkadaş ve benzerlerinin dediği gibi , nasıl olsa 3-5 sene sonra satarım.!!! bana bişey olmasın da... ben satana kadar garantisi devam etsin yeter...
    bu ve benzeri anlayış değişmedikçe bir derece dahi ilerleyemeyiz...
  • Geçmiş olsun.. Takip edelim..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ARroWCoLT

    quote:

    Orijinalden alıntı: X-GeN

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeytinbey
    Hocam, doğuştakilerin bu başınıza gelenleri paylaşmanızdan alınmasına pek anlam veremiyorum... Onlar bir çeşit al-satçı... VAg dan alıp bize satıyorlar... Sorun VAG grubunda üretimde...

    Kesinlikle yanlış düşünüyorsunuz. Doğuş grubu bir al-sat'çı değil. Her ne şekilde olursa olsun araçları burada satıyor, satış sonrası destek sunuyor ve markayı temsil ediyor. Elbette hata üretimde, ama bu ürünü pazarlayanın da son kullanıcının hakkını araması şart.

    En basiti Amerika ve Çin pazarında sunulan 10 yıllık garanti kapsamının talep edilmesi lazım, ve bu talep reddedilirse de DSG'li araçları ithal etmeme yönünde bir tehdit vermeleri gerekir. Adamlar Amerika ve Çin pazarında zaten zayıflar diye, DSG'nin sorunu yüzünden iyice kaybetmemek için 10 yıllık desteği veriyorlar. Ama Avrupa piyasasında millet düşük hacimli araçlara mahkum olduğu için kıllarını kıpırdatmıyorlar. Böyle saçma iş ve iki yüzlü politika olur mu? Ha evet olur, çünkü zaten dünyanın yönetimi de bu tarz politikalarla yürüyor...

    DSG konusuna yazmıştım geçen gün, yine hatırlatayım. DSG araca sahip ve sorun yaşayan, yaşamış tüm kullanıcılar burada bir araya gelip ortak bir avukat tutup dava açsa görün bakın neler olur neler. Siz birlik olamadıktan sonra, gelenleri tek tek "halletmek" daha kolay onlar için zaten...

    http://www.autocar.co.uk/car-news/new-cars/vw-uk-why-we-dont-need-dsg-recall,

    Linkte DSG li araçların Çin, Japonya, Malezya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da geri çağırıldığı halde İngiltere'den neden geri çağrılmadığı ile ilgili VW nin açıklaması bulunuyor. Şikayetlerin yoğunlaştığı 7 ileri DQ200 şanzımanın ülkeye göre farklı programlandığı savını öne sürerek İngiltere'den ve geri çağırma yapmadıkları diğer ülkelerden (Türkiye gibi) yeterli sayıda şikayet gelmediğini belirtmişler.

    Bu linkle VW'nın haklılığını mı savunuyorsunuz?

    Türkiye'de ve Avrupa'da bile bu kadar kişi sorun yaşıyorsa bir problem var demektir, bu kadar basit.
    Ama bazı ülkelerde verilen ayrıcalıklı garanti süresinin manası şu: "Bu ülkelerde VW zaten çok düşük bir oran olan müşteri yüzdesini iyice kaybetmek istemediğinden uzatılmış garanti süresi sunarak müşteriyi kazanmaya çalışıyor." Avrupa'da buna ihtiyacı yok, malum emisyon değerleri, vergilendirme ve yakıt maliyeti sebebiyle insanlar küçük motorlu araçlar tercih etmek zorunda. VW da bu konuda en önde gidenlerden biri...




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    Çözüme kavuşturmanıza sevindim. araç kaç modeldi?

    bana görede, dsg deki mekatronik arızası çok ciddi ve önemlidir. Aracın yolda kalmasına hatta zamansız kilitlemesine kadar gidebilecek önemde bir parça. 2011 sonrasındaki mekatroniklerin daha sağlam olduğu görüyoruz. Ancak sonuçta bir önceki halefine göre daha sağlam. Genel sağlamlığı şüpheli.
    Araç tam otomatik olsa ve garanti süresi bitse kesinlikle üreticisi bedelsiz sorunu gidermez diye düşünüyorum.

    otomatik dünyası sıkıntılı dönemler geçiriyor.
    bir 1.4 4 ileri at corsa sürüp birde 1.2 tsi dsg ibiza sürünce aradaki uçurum "motor ve şanzıman" farkı anlaşılınca. sorunsuz diye (belkide en sorunsuzu) corsa almak öle anında verilebilecek bir karar olmuyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün sizin 1.8 tsi dsg ile 2.5 lt benzinli At farkı gibi...

    Bu örnekler, DSg de çıkan ve çıkabilecek sorunları masumlaştırmıyor. Ancak otomatik araç ve yıllarca katlanılacak yüksek tüketim ve kötü performansda bir bakış açısına göre sorun kabul edilebilir. Sorun kabul ediliyorki insanlar konvansiyolden At almıyor. Israrla yeni teknolojileri deniyor...

    Kimse bindiği dalı kesmek istemez. Ancak Büyük firmaların kendilerine öteden bakmaları daha zor olduğundan bindikleri dalı en çok kesende yine onlar oluyor. (verdiğiniz ford örneği gibi) Bu noktada tüketiciye çok iş düşüyor. Elimizden geldiğinizde yetkili makamlara şikayetçi olup. Çözüm aramalıyız. Ben sattım kurtuldum mantığı gerçekten çokda vicdani değil...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: X-GeN

    quote:

    Orijinalden alıntı: ARroWCoLT

    quote:

    Orijinalden alıntı: X-GeN

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeytinbey
    Hocam, doğuştakilerin bu başınıza gelenleri paylaşmanızdan alınmasına pek anlam veremiyorum... Onlar bir çeşit al-satçı... VAg dan alıp bize satıyorlar... Sorun VAG grubunda üretimde...

    Kesinlikle yanlış düşünüyorsunuz. Doğuş grubu bir al-sat'çı değil. Her ne şekilde olursa olsun araçları burada satıyor, satış sonrası destek sunuyor ve markayı temsil ediyor. Elbette hata üretimde, ama bu ürünü pazarlayanın da son kullanıcının hakkını araması şart.

    En basiti Amerika ve Çin pazarında sunulan 10 yıllık garanti kapsamının talep edilmesi lazım, ve bu talep reddedilirse de DSG'li araçları ithal etmeme yönünde bir tehdit vermeleri gerekir. Adamlar Amerika ve Çin pazarında zaten zayıflar diye, DSG'nin sorunu yüzünden iyice kaybetmemek için 10 yıllık desteği veriyorlar. Ama Avrupa piyasasında millet düşük hacimli araçlara mahkum olduğu için kıllarını kıpırdatmıyorlar. Böyle saçma iş ve iki yüzlü politika olur mu? Ha evet olur, çünkü zaten dünyanın yönetimi de bu tarz politikalarla yürüyor...

    DSG konusuna yazmıştım geçen gün, yine hatırlatayım. DSG araca sahip ve sorun yaşayan, yaşamış tüm kullanıcılar burada bir araya gelip ortak bir avukat tutup dava açsa görün bakın neler olur neler. Siz birlik olamadıktan sonra, gelenleri tek tek "halletmek" daha kolay onlar için zaten...

    http://www.autocar.co.uk/car-news/new-cars/vw-uk-why-we-dont-need-dsg-recall,

    Linkte DSG li araçların Çin, Japonya, Malezya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da geri çağırıldığı halde İngiltere'den neden geri çağrılmadığı ile ilgili VW nin açıklaması bulunuyor. Şikayetlerin yoğunlaştığı 7 ileri DQ200 şanzımanın ülkeye göre farklı programlandığı savını öne sürerek İngiltere'den ve geri çağırma yapmadıkları diğer ülkelerden (Türkiye gibi) yeterli sayıda şikayet gelmediğini belirtmişler.

    Bu linkle VW'nın haklılığını mı savunuyorsunuz?

    Türkiye'de ve Avrupa'da bile bu kadar kişi sorun yaşıyorsa bir problem var demektir, bu kadar basit.
    Ama bazı ülkelerde verilen ayrıcalıklı garanti süresinin manası şu: "Bu ülkelerde VW zaten çok düşük bir oran olan müşteri yüzdesini iyice kaybetmek istemediğinden uzatılmış garanti süresi sunarak müşteriyi kazanmaya çalışıyor." Avrupa'da buna ihtiyacı yok, malum emisyon değerleri, vergilendirme ve yakıt maliyeti sebebiyle insanlar küçük motorlu araçlar tercih etmek zorunda. VW da bu konuda en önde gidenlerden biri...

    Tabi ki hayır, birleşip şikayet sayısını artırarak çoğunluk olmanız için attım. Hatta yazabilen arkadaşlar durumu araçlarının şasi numarası ile birlikte doğrudan VW merkeze bildirebilirler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ARroWCoLT -- 16 Aralık 2013; 15:53:58 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ARroWCoLT

    quote:

    Orijinalden alıntı: X-GeN

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zeytinbey
    Hocam, doğuştakilerin bu başınıza gelenleri paylaşmanızdan alınmasına pek anlam veremiyorum... Onlar bir çeşit al-satçı... VAg dan alıp bize satıyorlar... Sorun VAG grubunda üretimde...

    Kesinlikle yanlış düşünüyorsunuz. Doğuş grubu bir al-sat'çı değil. Her ne şekilde olursa olsun araçları burada satıyor, satış sonrası destek sunuyor ve markayı temsil ediyor. Elbette hata üretimde, ama bu ürünü pazarlayanın da son kullanıcının hakkını araması şart.

    En basiti Amerika ve Çin pazarında sunulan 10 yıllık garanti kapsamının talep edilmesi lazım, ve bu talep reddedilirse de DSG'li araçları ithal etmeme yönünde bir tehdit vermeleri gerekir. Adamlar Amerika ve Çin pazarında zaten zayıflar diye, DSG'nin sorunu yüzünden iyice kaybetmemek için 10 yıllık desteği veriyorlar. Ama Avrupa piyasasında millet düşük hacimli araçlara mahkum olduğu için kıllarını kıpırdatmıyorlar. Böyle saçma iş ve iki yüzlü politika olur mu? Ha evet olur, çünkü zaten dünyanın yönetimi de bu tarz politikalarla yürüyor...

    DSG konusuna yazmıştım geçen gün, yine hatırlatayım. DSG araca sahip ve sorun yaşayan, yaşamış tüm kullanıcılar burada bir araya gelip ortak bir avukat tutup dava açsa görün bakın neler olur neler. Siz birlik olamadıktan sonra, gelenleri tek tek "halletmek" daha kolay onlar için zaten...

    http://www.autocar.co.uk/car-news/new-cars/vw-uk-why-we-dont-need-dsg-recall

    Linkte DSG li araçların Çin, Japonya, Malezya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da geri çağırıldığı halde İngiltere'de neden geri çağrılmadığı ile ilgili VW nin açıklaması bulunuyor. Şikayetlerin yoğunlaştığı 7 ileri DQ200 şanzımanın ülkeye göre farklı programlandığı savını öne sürerek İngiltere'den ve geri çağırma yapmadıkları diğer ülkelerden (Türkiye gibi) yeterli sayıda şikayet gelmediğini belirtmişler.

    vosvos , dsg problemlerini asya iklim ve trafik şartlarına bağladı

    ancak her asya ülkesinde sizin de dediğiniz gibi geri çağırma yapmadı.


    ülkeye göre farklı yazılım olayı tabiki doğrudur

    bütün üreticiler iklim ve yol şartlarına göre farkllı ayarlarda araç üretiyor zaten.

    dq200 ün sorunlu olmasının sebebi yeni teknoloji olmasından değil kuru tip olmasından kaynaklanıyor

    diğer üreticiler de yeni teknoloji çift kavrama şanzıman kullanıyorlar

    misal ford un getrag üretimi powershift 6 ileri ıslak tip çift kavrama şanzımanı daha az adetlerde üretilse de dq200 gibi sıkıntılar yaşatmıyor




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.