Şimdi Ara

'Uyuyakalmışım'

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
29
Cevap
4
Favori
757
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • en baştan söyleyeyim, özeti yok. ayrıca da amatörce bir yazı, herhangi edebi bir metin beklemeyin.
    okursunuz, okumazsınız sizin bileceğiniz iş.
    saygılar



    "uyuyakalmışım"

    Uyuyakalmışım.. -kendi açımdan pek rastladığım bir şey olduğu söylenemez, aksine uyuyakalanlara bir türlü anlam verememişimdir. Fakat moralim bozuktu, elimde defalarca aynı satırları okuyup odaklanamadığım kitabım, öylece uyuyakalmıştım. üst kattakilerin yatak çekiştirme sesine, gıcırtısına uyanmıştım. Bir insan bu sese nasıl tahammül edebilir ki zaten ? Gözümü açamadım, sanki tavandaki ışık beni hedef alıyormuş, beni kör etmek istiyormuş gibi davranıyordu. Oda arkadaşım neden kapatmıyor bu ışığı? Evet odada gece lambası olmasına rağmen kapatmıyordu, ders çalışıyor desem belki fakat çalışmıyordu da, -çalışsa çok şey mi fark eder belki de şehrin en pahalı masa lambasına sahipti, boşuna mı almıştı?- . Halbuki oturduğu sandalye tekerlekliydi, yürümesine de gerek yoktu tek bir hareketiyle ışığa ulaşabilirdi ama yapmamıştı . laptopta anlam veremediğim şeyler yapıyor, gereksiz videolar izleyip boş boş gülüyordu. Hıncımı ondan çıkarmak istemiyordum, sakin davrandım kalktım gözümü sıvazladım, yüzümü yıkamadım.


    Telefonum titriyordu, allahım o arıyordu, açsam dert açmasam dert. Onun o itici sesine katlanmak istemiyordum, fakat açtım. Açmalıydım çünkü öyle biri değildim. Bir insanı başınızdan nasıl savarsınız? İşin mi var deyince işim var diyemiyorsanız nasıl savarsınız? Onun o aptal sadece kendini düşünen çıkarcı sorularını yanıtsız bıraktım, onun istediği bendeydi fakat vermedim, ayrıca o ses tonu .. belki de arkadaşlığımı bitirmeliydim. Neyse sonunda kapattı.
    Oda arkadaşımı tanıdıkça gıcık oluyordum, kafa yapımız uyuşmadığından mı yoksa benden daha iyi olduğu için mi bilmiyordum. Aslında biliyordum fakat kendime itiraf edemiyordum, soranlara gerçekle ilgisi olmayan şeyler uyduruyordum, Savaş’la neden anlaşamadığımıza kendimi haklı çıkartacak cümleler kuruyordum kafamdan ve bunu da çok iyi başarıyordum. Fakat gerçek şu ki her geçen gün onun benden daha iyi bir yönünü fark ediyordum, müzik yapabiliyor, şarkı söyleyebiliyordu ve çok sosyaldi bunların yanında da yetmezmiş gibi dersleri de iyiydi.


    Bugün sinirlerimin bu kadar bozuk olmasının sebebi belki de geçtiğimiz Cuma günü olduğumuz fizik vizesinin açıklanmasıydı. Hayır söylerken utanmayacağım, 26 aldım. Yeterince çalıştım mı çalışmadım mı bunların bi önemi yok, önemli olan tek şey benim 26 almış olmam. Aileme söylemiştim, fena olmayan bir devlet üniversitesi tutarken beni yarı burslu gönderdiler ve de şehir dışına!! durumları çok iyiymiş gibi, halbuki tercihlerden önce öğrenmiştik amcamın bize nasıl bir kazık attığını, 220 bin lira borç kitlediğini, fakat ailem eğitimimi aksatmak istemedi, biliyorum kıt kanaat ödüyorlar o paraları. Neden yaptılar? Karşılığı bu mu olmalıydı? Çok üzülüyorum fakat daha da fazla bunlardan bahsedip can sıkmak istemiyorum, belki daha ileride nasıl borç batağına sürüklendiğimizi yazarım.



    Doğum günümde hediye gelen ve çok sevdiğim Beşiktaş kupasını elime aldım gittim çay koydum, doğadan’ın poşet çayları benim için vazgeçilmezdi.



    Laptopun karşısına geçtim, kulaklığımı da taktım müzik dinlemek istedim, pek müzik kültürüm yoktur fakat hiçbir şey yapasım yoktu. Ben de dizilerde gördüğüm sorunlu genç erkeklere özenip boyumdan büyük kulaklığı takıp saatlerce müzik dinlemek istedim. Fizy’i bilirsiniz orayı açtım arama çubuğuna geldim, öylece baktım. Ne dinleyeceğimi bilemedim, mood kısmını açtım ve Allah kahretsin ki ne tür müzik dinleyeceğimi bile bilmiyordum. Bu ufak sorun bile beni delirtmeye yetecek gibiydi, her şey üst üste gelmişti. arkamı döndüm ve kahrolası arkadaşımın kahrolası kulaklığından çıkan metal müziğe odaklandım. Bu nasıl müzik? Bu nasıl kültür? Anan baban metal mi dinliyorlardı? Özenti hayvan. müzik sanki çatalla beyin damarlarımı eziyordu, çektikçe çekiyordu sündürüyordu. O an düşündüm.. kulaklığın kablosunu savaş’ın boynuna dolayıp sıkmak istedim, can verişini, yalvarışını görmek istedim. Ama cesaret edemezdim, hem ailemi üzemezdim hem de yıllarca bir delikte yaşayamazdım.
    Saçma bir düşünceydi insan öldürmek fakat sürekli aklıma gelmesini engelleyemiyordum. İnsanları sevmiyordum ben sorunum buydu.
    Ne yapacağımı bilmez duruma gelmiştim üstüme çok da kalın olmayan bir hırka giydim ve yurt giriş saatine 15dk kalmış olmasına rağmen aldırmadan kapıyı çarptım çıktım Savaş adisi arkamdan seslenmişti fakat kale almadım.


    Biraz soğuktu, gözüm dopdoluydu, yaşla dolmuştu. Neden ?ah bir bilsem.
    Uzaklaşmak istedim, üniversitenin yapmacılığından, insanların zorlama gülüşlerinden kaçmak istedim.
    Kol saatime baktım 23.56-58 arasındaydı tam emin olmak için elimi cebime attım. Kahretsin! Telefonumu odamda unutmuştum, umarım savaş adisi karıştırmaz çünkü kız arkadaşımla onun hakkında büyük dedikodular yaptım ve mesajları silmeyi unuttum.
    Her şeyi boş verdim hızlıca yurttan uzaklaştım, 150 metre sonraki büfeye gidip bir şeyler almaya karar verdim. Odadaki klima boğazımı mahvetmiş, hem susatmış hem de pütür pütür yapmıştı. Klima açıldığında nem aşağılara düşüyordu, neyse konudan sapmayalım. Yürüdüm kapkaranlıktı, neden burada ışıklar yoktu? Umursamadım devam ettim.


    Bakkaldan içeri girdim, kapatmak üzereydi. İçerisi sigara kokuyordu, sigarayı içeride içmemişti kokunun yoğunluğundan anlayabiliyordum fakat üstüne sinen ve ağzından çıkan koku sigara dumanını tüm bakkala yaymıştı. Siyah kazağı üzerindeki beyaz küller de hemen göze çarpıyordu. İncelemeye başladım, o da benim gibi hayattan mı bezmişti ? dişleri sapsarıydı eminim ki dişlerini fırçalamaya mecali yoktu. Ve neden bu saate kadar bakkalı kapatmamıştı, müşterisi mi çoktu bu saatlerde ? sanmam, çünkü içki bile satmıyordu ve kuytu bir köşedeydi. Belki de onu evden uzak tutan bir sebep vardı, bilmiyorum fakat adamın o içler acısı haline üzüldüm.
    Bakkal daracıktı, reyondan zaten eser yoktu fakat eti ve ülker çikolataları bile birbirine karışmıştı. Bu karışıklık dikkatimi çekti bakındım, canım sütlü çikolata çekmişti. Sanki cam fanusa konulan sakızlar gibi karmakarışıktı çikolatalar. İçlerinden seçmeye çalışıyordum, dikkat çekmiştim bakkal gözlerini üzerime dikmişti, ürktüm ve elime gelen ilk çikolatayı kaptım. Ülker çikolatalı gofret gelmişti elime, ama ben gofret istemiyordum ki çikolata istiyordum ! bunu demek için tam ağzımı açıyordum ki adam çoktan parasını almak için elini uzatmıştı bile 1 lira dedi. 1 lira mı ????? diye bağırmak istedim içimden fakat oracıkta pıstım. Biliyorum o kötü biri değil fakat insanlara kötü biriymiş gibi gözükmek istiyor, suratında en ufak bile gülümseme ifadesi olmamasının sebebi de bu mu acaba ?


    Kapıdan çıkacaktım ki orada birini gördüm, benden biraz kısaydı erkek mi kadın mı tam seçemedim. Kafasında beresi, üstünde paltosu vardı. Dikkatimi çekmişti, biraz önce burada değildi ? nasıl oldu da … aklımı kaçırmaya başladığımı düşündüm ve yurda dönmeye karar verdim.




    İçim rahat değildi o kimdi ? o saatte ne işi vardı ? koşarak geri döndüm, çok uzaklaşmamıştım. Hala bakkaldaydı korktum yüzüne bakamadım fakat paltosunun içerisindeki kazağı gördüm, bu kazak türü son 1-2 yıldır çok popülerdi. erkek kazağıydı (betimleme gücümün yetmeyeceği tarzda bir kazak, orasını size bırakıyorum) fakat erkek olup olmadığından emin değildim. Elleri üşüyordu, 0(sıfır) yaka kazak olmasına rağmen yakası aşağı inmişti, kollarını ellerine doladığına emindim.
    Bakkal da bir yandan bana bakıyordu, hemen bir şey bulmalıydım abi 10 kuruş fazla vermişsin deyip bıraktım. Zaten aldığım gofret 1 liraydı, nasıl 10 kuruş fazla vermiş olabilir ki ? rezil olmuştum fakat bakkal umurumda değildi o kişinin sırrını merak ediyordum, kimdi ? orada ne işi vardı ?
    Saat çoktan 12yi geçmişti, normalde dönünce tutanak imzalayacağımın ve aileme bilgisi gidip üzüleceklerini bildiğim için kendimi yiyip bitirmem lazımdı fakat tek düşündüğüm oydu. Ne arıyordu ulan orda ne arıyordu ? bulmam lazımdı.
    Ankarayı pek iyi bilmiyordum fakat peşinden yürümeye başladım, tabelaları okumak için kafamı kaldırdığımda gecenin karanlığındaki sokak lambası gözümü kamaştırmıştı, tabelaya bakamadım yürümeye devam ettim, onun izini kaybetmek istemiyordum.
    O an fark ettim ki o bir kızdı. daha da meraklandım bir kızın o saatte sokaklarda tek başına ne işi vardı? Kim bilir başına neler geldi, halime şükrediyordum, içimden dualar okuyordum hem şükrediyordum hem de başıma bir şey gelmesin diyordum defalarca kez.
    İyice ürperdim, burası nasıl başkent ? karanlıktı, insanın aklına neler neler gelmiyordu ki .. hışır hışır sesler ve arkadan gelen arabalardan korkuyordum,içlerinden birinin sarhoş olup direksiyon hakimiyetini kaybedip üzerime geleceğini düşünüyordum. Pozisyonumu ona göre ayarlıyordum, hesaplar yapıyordum .bu aralar ölüm seçeneğini çok fazla düşünüyordum, allahım sen bana yardım et.
    benim derdim neydi neden peşinden gidiyordum hala, dönsene!! Ama dönmedim, her şeyden bıkmıştım, heyecan arıyordum. Belki de içimdeki korkuların gerçek olmasını istiyordum, başka bir hayata sürüklenmek istiyordum. telefonu çaldı ağlayarak bağırdı, anlayamadım. Sokak ıssız olduğu için uzaktan takip ediyordum, yakalanmak istemedim.

    Allah kahretsin noluyor !!! noluyor !!

    Birileri yardım etsin, birileri yardım etsin !

    Sanki karabasan çöktü üzerime kıpırdayamıyorum, konuşamıyorum.

    Bağırmak istiyorum sesim çıkmıyor.!!

    Allahım sen büyüksün bana yardım et, korkuyorum.

    Ne yapacağım, birisi yardım etsin birisi yardım etsin kimse yok mu !!

    Koşarak uzaklaştım, yurda dönecektim, çok korkmuştum. Koşarken ağladım,rüzgar ve soğuk adeta yüzümü çiziyordu, kaskatı kesilmiştim. Ağlıyordum..
    Yurda girmeden önce uzun bir süre ağladım kendimden utanıyordum, cesaret edememiştim. Nasıl insandım ben ? ölmesi gereken birisi varsa o da benim !
    Bir daha macera aramayacağım yemin ederim, Allah’ım bu geceyi unuttur bana..



    Tutanağımı imzaladıktan sonra odaya ilerledim, asansöre binmek istemedim tam 7 kat merdiven çıktım. Buz gibiydi titriyordum ama umursamadım hiçbir şey düşünmek istemiyordum.



    Odaya girdiğimde savaş orada oturuyordu, nereye gittin seni çok merak ettim telefonunu da burada bırakmışsın dedi. Çikolata almaya gittim canım çok çekmişti, sınav notum kötü kafamı dağıtmam lazımdı dedim. Bende vardı verirdim, neden istemiyorsun dedi. Yardımcı olmaya çalıştı, benden 2 yaş büyüktü fakat 2.senesinde girmişti, bana hem destek oluyor hem kendinden bir şeyler paylaşıyordu. Yüzüm gülmüştü.
    Utandım..

    Aklım oradaydı..

    Ne oldu sana ..







  • hiç mi üşenmedin mübarek
  • biri okuyup özetlesin üşendim şimdi
  • Okumaya basliyorum simdik

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mobilim ve kaydirdikca kaydirdim baktim, gozum korktu, okumadim ama guzel olmus + rep

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kalsın belki yararlıdır

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    otobüsteyim
    8 ay önce açıldı
    gece baş ağrısıyla uyanmak
    3 yıl önce açıldı
    Rüyamda ölüyordum
    9 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • sabah IKT 202 dersinde okuyacağım bunu, mesajım bulunsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • şunu yazmak için fareyle aşağı inerken bile üşendim biraz nerde kaldı yazıyı okuyacağımda csb çıkar mı çıkmaz mı o da belli değil.
  • 1 kişi bile mi okumaz arkadaş, canım donanımhaber

    quote:

    Orijinalden alıntı: Einheitsfront

    şunu yazmak için fareyle aşağı inerken bile üşendim biraz nerde kaldı yazıyı okuyacağımda csb çıkar mı çıkmaz mı o da belli değil.


    sol üstte de cevapla bölümü ver inmeseydin keşke



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Seviyeli Yarbay -- 21 Kasım 2012; 0:13:03 >
  • Okudum, işin üslübunu bilmem, edebi boyutunu bilmem, dil veya yapı boyutunu bilmem. Sadece sıradan birisi olarak okudum ve hoşuma gitti. Tek canımı sıkan nokta olayları anlatırken hep meraklandırdın, sürükledin ancak açıklığa kavuşturmadan veya ileride anlayacağımız şekilde bırakmadan başka bir konuya geçtin ve sonra birbirine bağlamaya çalıştın ama tadı kaçtı. Bir sonraki paragrafa geçtiğimde yine aynısı oldu. Yeni üniversite öğrencisi olduğum ve yurt hayatına yeni atıldığım için ilgimi çekti ayrıca yazıdaki yüzleşmelerde yer yer kendimi buldum kısacası beğendim devamını beklerim.

    Düzeltme : Yazım hataları.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KeanAtay -- 21 Kasım 2012; 0:16:33 >
  • Mesajım bulunsun sonra okuyacağım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KeanAtay

    Okudum, işin üslübunu bilmem, edebi boyutunu bilmem, dil veya yapı boyutunu bilmem. Sadece sıradan birisi olarak okudum ve hoşuma gitti. Tek canımı sıkan nokta olayları anlatırken hep meraklandırdın, sürükledin ancak açıklığa kavuşturmadan veya ileride anlayacağımız şekilde anlatmadan başka bir konuya geçtin sonra birbirine bağlamaya çalıştın ama tadı kaçtı. Bir sonraki paragrafa geçtiğim de yine aynısı oldu. Yeni üniversite öğrencisi olduğum ve yurt hayatına yeni atıldığım için ilgimi çekti ayrıca yazıdaki yüzleşmelerde yer yer kendimi buldum kısacası beğendim devamını beklerim.

    işte ben de işin edebi boyutunu bilmediğim için, kopmalar yaşanmış olabilir doğrudur kabul ediyorum :)
    ama sonunu bilinçli bitirmedim orada hata yok
    ayrıca teşekkür ederim :)




  • devamını bekliyorum, okudugum en iyi hikayelerden biriydi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Seviyeli Yarbay

    quote:

    Orijinalden alıntı: KeanAtay

    Okudum, işin üslübunu bilmem, edebi boyutunu bilmem, dil veya yapı boyutunu bilmem. Sadece sıradan birisi olarak okudum ve hoşuma gitti. Tek canımı sıkan nokta olayları anlatırken hep meraklandırdın, sürükledin ancak açıklığa kavuşturmadan veya ileride anlayacağımız şekilde anlatmadan başka bir konuya geçtin sonra birbirine bağlamaya çalıştın ama tadı kaçtı. Bir sonraki paragrafa geçtiğim de yine aynısı oldu. Yeni üniversite öğrencisi olduğum ve yurt hayatına yeni atıldığım için ilgimi çekti ayrıca yazıdaki yüzleşmelerde yer yer kendimi buldum kısacası beğendim devamını beklerim.

    işte ben de işin edebi boyutunu bilmediğim için, kopmalar yaşanmış olabilir doğrudur kabul ediyorum :)
    ama sonunu bilinçli bitirmedim orada hata yok
    ayrıca teşekkür ederim :)

    Sonuna lafım yok. Zaten sonunun bilerek eksik bırakıldığı belli. Devamı gelecek şekilde bırakmışsın. Benim değindiğim nokta anlatımdaki kopmalardı. Karakterin oda arkadaşına saydırırken birden telefona odaklandık ancak o yarım kaldı sonra birden geri döndük, vize notlarına, aile borcuna indik orayla alaka kurmaya çalışırken birden dışarıda bakkalda bulduk kendimizi, bakkal önemli bir karaktermiş gibi yoğunlaştık bir gizem aradık derken olay orada da terk edildi başka yöne çevrildi. Akıllarda çok soru bıraktın alaka kuramadık.

    Rica ederim takipteyim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KeanAtay

    Sonuna lafım yok. Zaten sonunun bilerek eksik bırakıldığı belli. Devamı gelecek şekilde bırakmışsın. Benim değindiğim nokta anlatımdaki kopmalardı. Karakterin oda arkadaşına saydırırken birden telefona odaklandık ancak o yarım kaldı sonra birden geri döndük, vize notlarına, aile borcuna indik orayla alaka kurmaya çalışırken birden dışarıda bakkalda bulduk kendimizi, bakkal önemli bir karaktermiş gibi yoğunlaştık bir gizem aradık derken olay orada da terk edildi başka yöne çevrildi. Akıllarda çok soru bıraktın alaka kuramadık.

    Rica ederim takipteyim

    sen deyince fark ettim, haklısın bi dahakilerde dikkat etmeye çalışacağım :)

    quote:

    Orijinalden alıntı: Luke Wright

    />




    işte bunu bekliyordum, teşekkürler

    quote:

    Orijinalden alıntı: kangalf

    devamını bekliyorum, okudugum en iyi hikayelerden biriydi.


    umarım yazabilirim devamını, teşekkür ederim :)




  • mesajım bulunsun bi boş zamanımda okuyucam
  • yarın derste okuyacağım, bulunsun
  • Okumadim ama guzel yazmissin.
    Mobil olsugum icin asagi kaydira kaydira gelsim ve kelimeler arasindaki bosluklar bir sağa bir sola gitti, cok hosuma gitti.
    Dur bi daha yapicam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.