Şimdi Ara

´´ Türkçe ile ilgili aklınıza takılan sorularınız varsa... (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
200
Cevap
0
Favori
8.763
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer


    quote:

    Orjinalden alıntı: Time2Die

    quote:

    Şura: Anlatana veya söyleyene göre biraz uzakta olan yer, şu yer.
    Şurâ: Danışma kurulu.


    Hocam, 'şura' şu yer anlamında peki ama, 'şurâ' kelimesini okurken 'a' değilde 'u' harfini uzatmıyor muyuz?

    @Time2Die,

    Teşekkür ederim.
    Ben yanlış yazmışım. Hemen değiştiriyorum.

    Şura: Anlatana veya söyleyene göre biraz uzakta olan yer, şu yer.
    Şûra: Danışma kurulu.


    Teşekkürler.




  • Sevgili Ömer, seviyemizi ve hatalarımı görmek amacıyla düz bir metin versen de biz onu düzgün yazsak buraya nasıl olur?

    Örneğin;

    ahmet mehmedide görmesine rağmen birinci tuşa basıp oyunu durdur dedi

    Ahmet, Mehmed'i de görmesine rağmen 1. tuşa basıp: "Oyunu durdur!" dedi.

    Gibi...

    Kendimizi test etmiş oluruz.
  • Mehmed'i yanlış gibime geldi ama...
  • @fuducuk,
    Aslında burada sadece sorulara cevap veriyoruz.

    İsterseniz bu şekilde bir uygulamayı siz başlatabilirsiniz. Ben bu konunun ilk iletisinde de konunuzun uzantısına yer veririm, konuyu da yakından takip ederim.

    Burada çok karışıklık olur.
  • Güncel.
  • Büyük ünlü uyumu kuralına uymayan sözcükler , aynı zamanda küçük ünlü uyumu kuralına da mı uymaz ? Bu soruyu öğretmenimiz bir ara cevaplayacaktı ; fakat unutuldu gitti Şimdiden teşekkürler
  • quote:

    Orjinalden alıntı: CatSK


    quote:

    Orjinalden alıntı: Pennywise_67

    Büyük ünlü uyumu kuralına uymayan sözcükler , aynı zamanda küçük ünlü uyumu kuralına da mı uymaz ? Bu soruyu öğretmenimiz bir ara cevaplayacaktı ; fakat unutuldu gitti Şimdiden teşekkürler

    Öyle bir genelleme yok sanırım.Örneğin; kale.Büyük ünlü uyumuna uymuyor ama küçük ünlü uyumuna uyuyor.

    Eğer bir kelime B.Ü.uyumuna uymazsa o kelimede K.Ü.uyumu aranmaz.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Pennywise_67

    Büyük ünlü uyumu kuralına uymayan sözcükler , aynı zamanda küçük ünlü uyumu kuralına da mı uymaz ? Bu soruyu öğretmenimiz bir ara cevaplayacaktı ; fakat unutuldu gitti Şimdiden teşekkürler


    @Pennywise_67,

    Türkçenin öncelikli ünlü uyumu "Büyük Ünlü Uyumu"dur.
    Büyük Ünlü (Kalınlık İncelik) Uyumuna uymayan kelimelerde Küçük Ünlü (Düzlük Yuvarlaklık) Uyumu aranmaz.
    Aranmadığı için de değerlendirmeye tabii tutulamaz.




  • @Ömer , çok teşekkür ederim
  • quote:

    Orjinalden alıntı: egebuca


    quote:

    Orjinalden alıntı: CatSK


    quote:

    Orjinalden alıntı: Pennywise_67

    Büyük ünlü uyumu kuralına uymayan sözcükler , aynı zamanda küçük ünlü uyumu kuralına da mı uymaz ? Bu soruyu öğretmenimiz bir ara cevaplayacaktı ; fakat unutuldu gitti Şimdiden teşekkürler

    Öyle bir genelleme yok sanırım.Örneğin; kale.Büyük ünlü uyumuna uymuyor ama küçük ünlü uyumuna uyuyor.

    Eğer bir kelime B.Ü.uyumuna uymazsa o kelimede K.Ü.uyumu aranmaz.

    Unutmuşum onu :-/

    Mesajımı sileyim de yanılgı olmasın




  • quote:

    Orjinalden alıntı: fuducuk


    quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius

    gereksiz bir şey.


    Sana göre gereksiz yani, ben de resmi olarak kaldırıldı sandım. Bence gerekli dilimizin zenginliğini gösteriyor. Kelimenin nasıl okunacağı hakkında bilgi veriyor. Kâhyayı düzgün okumak var, yanlış okumak var...


    bence dilimizin zenginliğini değil de arapçanın zenginliğini gösteriyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius
    bence dilimizin zenginliğini değil de arapçanın zenginliğini gösteriyor.


    Maalesef alakası yok. Bu konu hakkında tartışabiliriz tabii ki de ama benim şahsi düşüncem alakası olmadığı doğrultusunda...

    Arapça farklı bir olgudur, Arap alfabesi farklı bir olgudur, Arapçadaki bir kelimenin dilimizde yer etmesi farklı bir olgudur. Biz Arap alfabesini kullandık ve bu durumun neticesinde o seslere ihtiyacımızı bu şekilde giderdik.

    Şu an Latin alfabesinin genişletilmiş şeklini kullanıyoruz. Sizin yorumunuza göre ı, ğ, ü, ş, ö, ç gibi seslerin de başka dillerin güzelliklerini sergiliyor olması gerekir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer


    quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius
    bence dilimizin zenginliğini değil de arapçanın zenginliğini gösteriyor.


    Maalesef alakası yok. Bu konu hakkında tartışabiliriz tabii ki de ama benim şahsi düşüncem alakası olmadığı doğrultusunda...

    Arapça farklı bir olgudur, Arap alfabesi farklı bir olgudur, Arapçadaki bir kelimenin dilimizde yer etmesi farklı bir olgudur. Biz Arap alfabesini kullandık ve bu durumun neticesinde o seslere ihtiyacımızı bu şekilde giderdik.

    Şu an Latin alfabesinin genişletilmiş şeklini kullanıyoruz. Sizin yorumunuza göre ı, ğ, ü, ş, ö, ç gibi seslerin de başka dillerin güzelliklerini sergiliyor olması gerekir.


    hayır bu harfler bizim dilimizin zenginliğini gösteriyor bence çünkü bize ait harfler(ü, ö hariç). düzeltme işaretiyse (bir önceki mesajımda inceltme yazmışım yanlışlıkla) arapçada kullanılan bir işarettir. bize ait değildir ve bence bizim dilimizde gereksizdir alışkanlıklardan dolayı. örneğin pide ve mide kelimelerini okurken birinde i'yi uzatırız, birinde de kısa söyleriz. bunu o kelimelerde nasıl okumamız gerektiğini gösteren bir işaret olmadığı halde yaparız.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius
    hayır bu harfler bizim dilimizin zenginliğini gösteriyor bence çünkü bize ait harfler(ü, ö hariç). düzeltme işaretiyse (bir önceki mesajımda inceltme yazmışım yanlışlıkla) arapçada kullanılan bir işarettir. bize ait değildir ve bence bizim dilimizde gereksizdir alışkanlıklardan dolayı. örneğin pide ve mide kelimelerini okurken birinde i'yi uzatırız, birinde de kısa söyleriz. bunu o kelimelerde nasıl okumamız gerektiğini gösteren bir işaret olmadığı halde yaparız.



    Niçin bizim dilimize ait olmasın ki?
    Göktürkçede de Uygurcada da şu an kullanmadığımız sesler var. Ses farklıdır, kelime farklıdır, yazı farklıdır, dil bilgisi farklıdır.

    “Karpuz” kelimesinin aslî şekli “karpız”dır. Ancak değişim yaşanmıştır. “Karpuz” olmuştur. Örnekler yüz binlercedir.
    Elbette ki her zaman ünlülerin ve kelimelerin telaffuzunda çeşitlilik söz konusuydu. Açık e ya da kapalı e olduğu gibi...

    Düzeltme işareti sadece Arapça ve Farsça kelimelerde kullanılan bir işaret değildir aynı zamanda da yazılışları bir, anlamları ve okunuşları ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için, okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine konur.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nuri Alço


    quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer

    Konulmuyor. Yanlıştır.

    Sadece Halk Edebiyatına ait eserlerde hece ölçüsüne bağlı kalınması için aşağıdaki gibi örneklere rastlanır;

    Karac'oğlan der ki kondum göçülmez
    Acıdır ecel şerbeti içilmez
    Üç derdim var birbirinden seçilmez
    Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm





    Teşekkürler.

    Benim daha çok sorum varda şu an aklıma gelmiyor. Geldikçe soracağım.

    İşte birini buldum bile Üstteki cümlede " şu an " yazdım. Bitişik mi yazılmalı ? Ben hep ayrı yazıyorum.


    "şu" işaret sıfatı olduğu için ayrı yazılır.




  • eski türkçede büyük ünlü uyumuna uymak için karpız, yağmır vs. şeklindeydi kelimeler evet.

    düzeltme işareti ise arapça ve farsçaya ait bir kavramdır. bu işaretin kullanıldığı kelimelerin kökeninden anlayabiliriz, hiçbiri türkçe kökenli değildir.

    kelimelerin cümle içindeki anlam farklılığını anlamak için bu işarete gerek olduğunu hiç sanmıyorum. zaten cümlenin gidişatından ve gerisinden ne denmek istendiği anlaşılabilir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius

    eski türkçede büyük ünlü uyumuna uymak için karpız, yağmır vs. şeklindeydi kelimeler evet.

    düzeltme işareti ise arapça ve farsçaya ait bir kavramdır. bu işaretin kullanıldığı kelimelerin kökeninden anlayabiliriz, hiçbiri türkçe kökenli değildir.

    kelimelerin cümle içindeki anlam farklılığını anlamak için bu işarete gerek olduğunu hiç sanmıyorum. zaten cümlenin gidişatından ve gerisinden ne denmek istendiği anlaşılabilir.




    Türkçe sadece menşeyi öz Türkçeye dayanan kelimelerin bir ürünü değildir.
    Asırlar boyunca muhtelif alışverişler neticesinde halk tarafından kabul edilen her kelime artık Türkçeleşmiş ve de Türkçe bir kelime olmuştur.

    Öyleyse bir cümle yazıyorum ve bana hangi anlamda kullanıldığını siz söyleyin lütfen;

    “Ben bir hakimim.” ya da “Hala gelmedi mi?”




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer


    quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius

    eski türkçede büyük ünlü uyumuna uymak için karpız, yağmır vs. şeklindeydi kelimeler evet.

    düzeltme işareti ise arapça ve farsçaya ait bir kavramdır. bu işaretin kullanıldığı kelimelerin kökeninden anlayabiliriz, hiçbiri türkçe kökenli değildir.

    kelimelerin cümle içindeki anlam farklılığını anlamak için bu işarete gerek olduğunu hiç sanmıyorum. zaten cümlenin gidişatından ve gerisinden ne denmek istendiği anlaşılabilir.




    Türkçe sadece menşeyi öz Türkçeye dayanan kelimelerin bir ürünü değildir.
    Asırlar boyunca muhtelif alışverişler neticesinde halk tarafından kabul edilen her kelime artık Türkçeleşmiş ve de Türkçe bir kelime olmuştur.

    Öyleyse bir cümle yazıyorum ve bana hangi anlamda kullanıldığını siz söyleyin lütfen;

    “Ben bir hakimim.” ya da “Hala gelmedi mi?”


    türkçeleşmekten değil, türkçe kökenden bahsediyorum.

    ve demiştim ki cümlenin gidişatından ve gerisinden cümlenin anlamını çıkarabiliriz. önümüze durduk yere böyle bir cümle gelmez. bir öncesi olur ve anlamını çok rahat bir şekilde, kendimizi kasmadan kavrarız.

    o zaman siz de şu cümlelerde ne demek istediğimi söyleyin;

    ''duvarı yıkıyorum.'' ya da ''bıçağı biliyorum.''

    bunlardaki anlam kargaşasını yok etmek için kullanabileceğimiz bir işaretimiz de yok.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius


    quote:

    Orjinalden alıntı: Ömer


    quote:

    Orjinalden alıntı: rewanius

    eski türkçede büyük ünlü uyumuna uymak için karpız, yağmır vs. şeklindeydi kelimeler evet.

    düzeltme işareti ise arapça ve farsçaya ait bir kavramdır. bu işaretin kullanıldığı kelimelerin kökeninden anlayabiliriz, hiçbiri türkçe kökenli değildir.

    kelimelerin cümle içindeki anlam farklılığını anlamak için bu işarete gerek olduğunu hiç sanmıyorum. zaten cümlenin gidişatından ve gerisinden ne denmek istendiği anlaşılabilir.




    Türkçe sadece menşeyi öz Türkçeye dayanan kelimelerin bir ürünü değildir.
    Asırlar boyunca muhtelif alışverişler neticesinde halk tarafından kabul edilen her kelime artık Türkçeleşmiş ve de Türkçe bir kelime olmuştur.

    Öyleyse bir cümle yazıyorum ve bana hangi anlamda kullanıldığını siz söyleyin lütfen;

    “Ben bir hakimim.” ya da “Hala gelmedi mi?”


    türkçeleşmekten değil, türkçe kökenden bahsediyorum.

    ve demiştim ki cümlenin gidişatından ve gerisinden cümlenin anlamını çıkarabiliriz. önümüze durduk yere böyle bir cümle gelmez. bir öncesi olur ve anlamını çok rahat bir şekilde, kendimizi kasmadan kavrarız.

    o zaman siz de şu cümlelerde ne demek istediğimi söyleyin;

    ''duvarı yıkıyorum.'' ya da ''bıçağı biliyorum.''

    bunlardaki anlam kargaşasını yok etmek için kullanabileceğimiz bir işaretimiz de yok.



    Öncesi olmak zorunda değildir. Alıntı bir metin verilir. Sadece birkaç cümleden oluşur ya da kısa bir paragraf olur.

    Buyurun size bir paragraf alıntısı;

    ...
    Alem ne kadar değerlidir değil mi? Alem, nasıl oluştu şu an için bu hususta muhtelif görüşler vardır. Bu görüşler ve de elimizdeki bilgilerin farklılığı neticesinde farklı yargılara inanan insan sınıfları oluşmuştur. Bununla ilgili aynı zamanda da birçok mit bulunmaktadır.
    ...

    Öncesi sonrası bir arada. Burada “alem” kelimesi hangi anlamda kullanıldı bana izah edebilir misiniz?

    Siz bu yargınızı nereye, hangi bilimsel kaynağa dayandırıyorsunuz, merak ediyorum.

    Ekleme:
    Bir de yukarıda büyük ünlü uyumu demişsiniz de onunla alakası bulunmuyor maalesef. Karpuz kelimesi de büyük ünlü uyumuna uyar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ömer -- 4 Ağustos 2008; 23:45:14 >




  • Ömer öğretmenim benim kafamı bayağıdır kurcalayan bir soru vardı.

    Üzerinde ve üstünde kelimelerinin farkı. Bir tanesini masaya temas halindeki bardağı anlatırken kullanıyoruz diğerinide elimizle tutup masaya temas etmeden yukarıda tutuğumuz bardak için kullanıyoruz ama hangisi hangisi için kullanılıyor ?

    Veya;

    Karatahtada yazılı olan bir yazı ve karatahtanın üst bölümünde bulunan İstiklal Marşı. Hangisi üstünde hangisi üzerinde ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nuri Alço -- 4 Ağustos 2008; 23:50:46 >
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.