Şimdi Ara

Türk halkının cahil kalma nedenleri

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
68
Cevap
1
Favori
1.563
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ekşi'den okuduklarımı derleyip geçireceğim buraya.Alıntıları göstere basın geri kalanlar çıkıyor.Biraz uzun ama hiçbiri boş yazı değil.Okuyun.
    quote:


    rönesans'ın dışında kalmasıdır.

    dünya, rönesans'ı yaşayabilenler ve yaşayamayanlar şeklinde ikiye ayrılıyor. bugünkü dünyanın temelinde rönesans (sonrasında reform ve sanayi devrimi) var.

    rönesans akımına katılanlar, bugünün en ileri medeniyetleri. katılamayanlar ise belli. o zamanlarda buna dahil olamayan osmanlı (dolayısıyla türkiye), orta doğu ve asya ülkeleri, yani en geri olanlar...

    japonya, atom bombası travmasıyla açığını kapatabildi. türkiye içinse kurtuluş savaşı ve sonrası bir şanstı; fakat değerlendirilemedi.

    siz hâlâ insan beynini, kadın veya erkek diye ayırmaya devam edin. erkeğin kadının elini sıkmasından (el sıkışmak), kadının görevinin erkekleri doğurup yetiştirmek olduğundan bahsedin.

    türban ve pardösüler, kara çarşaflar, burkalar gibi bez parçaları kadar yer tutun bu hayatta ve bunu destekleyin. yaşamayın ve yaşamadığınızı da fark edemeyin. başka bir halt beklenemez zaten.



    quote:


    japon toplumunun yüzde 14'ü, amerikaların yüzde 12'si, fransızların yüzde 21'i düzenli kitap okurken, türkiye'de bu oran binde 1.

    bir japon yılda ortalama 25, isviçreli 10, fransız 7, türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor.

    daha fazla söze gerek var mı?


    quote:


    eğitimde bir sistemimizin ve ekolümüzün olmaması. her gelen iktidarın milli eğitim politikasını değiştirip, kendine oy verecek nesil yaratma isteği


    quote:


    öğrenmeyi öğretmek yerine ezberlemeyi ezberleten sistemin suçudur. bir insan fen derslerine merak ettiği için çalışmalı, dünyadaki bütün işleyişlere hayret etmeli ve hep daha fazlasını bilmek istemeli. oysa şimdiklerin tek bilmek istedikleri haftanın maçlarının skorları olmuş.

    quote:


    1 - osmanlı'da da öyle çok fazla okumuş, birey olabilmiş bir kitleden söz edilemezken şu anda içinde bulunulan cehaleti sadece cumhuriyete maletmemek lazım.
    2 - atatürk'ten sonraki tüm iktidarların insanları seçilmek için bir aracı olarak görmeleri ve en kolay da cahil kitleleri kendilerini seçmeye ikna edebileceklerinden halkı eğitmek yerine ezberci, sorgulamayan, düşünemeyen bir kitleye dönüştürmeleri.
    3 - bir köşe yazısında okumuştum. yabancı bir gözlemci türkiye'nin sorununun olumsuza ergi olduğunu söylemişti. batıda olumluya ergi varken bu topraklarda olumsuza ergi hakimdi. doğru olan şey ödüllendirilmiyor, teşvik edilmiyor bunun tam tersi söz konusu.
    4 - ve tabi ki din. hoşunuza gitsin ya da gitmesin malesef doğru. bu ülke insanı hala ilhamlarını gökten ve gaipten almaya devam ediyor, hayatın gerçeklerinden bu ilhamı alacağı güne kadar biz bu cehaletin eksileriyle yaşamaya devam edeceğiz.


    quote:


    (bkz: okumamak)
    cehalete başka neden aramayın..
    okumamanın nedeni ise merak etmemektir..
    merak etmemenin nedeni de sorgulamaya ihtiyaç duymamaktır..
    peki insan neden sorgulamaz da kabul eder.. çünkü kolaydır.. kolay da tembellerin işidir..


    quote:


    1) cehaletin ilk sebeplerinden biri net olarak okumamaktır. neden okumuyorlar çünkü merak etmiyorlar. merak eden insanın en büyük keyfi merak ettiği konularda araştırmalar yapmak ve okumaktır. halkımızın büyük kısmının merak duyduğu konular oynadığı iddaa kuponu için maçların sonuçları,izlediği dizinin sonraki bölümünde neler olacağı ve hayatındaki insanların neler yapıp ettikleridir. peki neden merak etmiyorlar? çünkü sorgulamıyorlar. insanlarımız her şeyin en doğrusunu bildiği için hayatlarındaki hiç bir şeyi sorgulamaz ve dolayısıyla merak da etmezler. bu sorgulamama meselesinde ülkemizdeki sorgulayıcı beyinlerin tarihimiz boyunca başlarına neler geldiğinin de büyük etkisi vardır.
    (hapse tıkılmak,kurşunlanmak ve havaya uçurulmak bunlardan sadece bir kaç tanesidir.)

    2) cehalet sadece cumhuriyet dönemine mal edilebilecek bir konu değildir. osmanlı döneminde de parlak zekalı bir avuç azınlık dışında imparatorluk tebaasının büyük kısmını her milletten yüz binlerce kara cahil oluşturmaktaydı. atatürk zamanında eğitim konusunda biraz atılım yapıldıysa da ondan sonra gelenlerin esas derdi eğitim değil oy alma kaygısı olunca ve çok eğitimli,sorgulayan insanlar siyasetçilerin işine hiç gelmeyince bu eğitim meselesi de daha başlamadan bitti. ülkemizin hastalıklarından biri olan sürekli eleştirme ve zeka parıltısı olan potansiyelli insanları kıskanıp sürekli onları yok etme güdüsü içinde olma faktörlerini de eklerseniz işin vahametini anlarsınız. yüzyıllardır bir türlü düzeltemediğimiz yanlış din algılarını da tüm bu faktörlerin üstüne eklememiz şarttır.
    (oku-ikra emriyle başlayan bir dinin kutsal kitabını ömründe bir kere bile baştan sona anlayacağı dilde okumamış "çok dindar insanlardan" bahsediyorum.sanki ilk inen ayet "sakın okumayın" emretmiş zannedersiniz.

    3) istisnasız her siyasi iktidarın mill eğitim sistemini kendisine oy verecek potansiyel nesiller yetiştirme sistemi olarak görmesi meselesi de örgütlü cehaletimizin en büyük etkenlerinden biridir.

    4) hayatta her şey gibi cehalet de bazen tercih olabilir. insanlarımızın hiç de az olmayan bir kısmı cehaleti ve cahil kalmayı bir çok imkanlara sahip olmalarına rağmen özellikle tercih etmişlerdir. evimdeki iki oda dolusu kütüphaneyi gören hem de üniversite mezunu bir iş adamının bana "ben hiç kitap okumam o yüzden hayatta başarılıyım zaten" gibi aptalca bir laf ettiğini duydu bu kulaklar. bu adam kendince başarılı olmak adına cehaleti bilerek tercih etmişti ve bunu alenen ilan ediyordu.

    5) cahil insanlarımız sadece okumamakla kalmazlar üstüne üstlük dinlemezler de. bu insanların dinleme zannettiği seni dinliyor gözüküp içinden sana laflar hazırlamaktır.çünkü insanlarımızın çoğu ezik anne babaları tarafından sahte bir özgüven duygusuyla büyütülürler ve kendilerine saçma kurallar öğretilir. bu kurallardan en saçması da kesinlikle "bilmiyorum" kelimesini kullanmamaktır. bizim insanlarımız futboldan,uluslararası siyasete oradan tutun dini ilimlere kadar her haltı zaten çok iyi bildiğini sanır. kesinlikle ağızlarından bilmiyorum kelimesini duyamazsınız. hatta bu o hale gelmiştir ki birisine adres sorsanız sırf bilmiyorum dememek için sizi acaip acaip yerlere yönlendirir.

    6) belki tartışılabilir ve sadece benim görüşümdür ancak osmanlının yıkılış döneminde önce balkanlarda sonra birinci dünya savaşı ve özellikle çanakkale'de ve hemen arkasından gelen kurtuluş savaşında ülkemizin ne kadar yetenekli ve birikimli insanı varsa kırıldı. bunların arkasından geriye kalanların içinde çok parlak insanlar yoktu ve bu insanlar normal şartlarda gelemeyecekleri çok üst düzey makamlara geldiler ve içten içe yetersizliklerini bildikleri için kendilerine rakip çıkmasın diye cehaleti ve çapsızlığı yücelten bir sistem oluşturdular. bu ağır miras günümüze kadar geldi diye düşünüyorum.

    7) insanlarımızın cehaletinin en önemli sebeplerinden biri de hala kurtulamadığımız kabileci kafa yapımızdır. buna göre insanların çoğu siyasi,ideolojik veya dini kabilelerin üyesidir ve bu insanlar kendi kabilelerinin dışında üretilmiş hiçbir bilgiyi dikkate almazlar. sadece kendi gazete ve yazarlarını okur ve sadece kendi televizyonlarını izlerler. bu sayede etrafta bir çok diplomalı ve okumuş cahil görebilirsiniz. hatta sırf kendi büyükleri öyle söyledi diye dünyanın hala düz olduğuna ve güneşin dünyanın etrafında döndüğüne inanan "mühendis" bile gördük zamanında

    8) son sayabileceğim cehalet sebebimiz de tüm eğitim sistemimiz ve hayatımıza hakim olan ezberciliktir. osmanlının medreselerinden tutun günümüzün en lüks özel okullarına kadar bir türlü kurtulamadığımız ezbercilik laneti yüzünden hiç kimse bir şeyi öğrenmek için öğrenmez sadece bir takım belgeleri,sıfatları alabilmek ve çeşitli sınavları geçebilmek için ezberler. bu yüzden eğitim sistemimize rahatlıkla "ezberlemenin ezberletildiği" organizasyondur diyebiliriz.


    quote:

    tuğla gibi ama bu sayede konuyu çok etraflı değerlendireceğim bir giri yazacağım. türkiye'nin geri kalmasının en önemli nedeni cahil bir toplum olmasıdır. cahiliz, bu nedenle düzenimiz yok. sanatı ve bilimi sevmiyoruz. o da teknolojimizin geri olmasını açıklıyor. o zaman başka üretici toplulukların ucuz işçisi veya hammade kaynağı olmamız gerekiyor. diğer ortadoğu kadar yeraltı kaynağımız olmadığı için ve ucuz işçilik için fabrikalar kurulacak kadar sulh içinde olmadığımız için tükettiğimiz kadarını karşılayamıyoruz. bu yüzden de sadece zengin bir üst zümre refah içinde yaşarken bize hep şükretmek kalıyor.





    https://eksisozluk.com/turk-halkinin-cahil-kalma-nedeni



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Emple -- 10 Mayıs 2016; 11:24:44 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • quote:

    ilk etapta cahillik şunlardan oluşur:

    1- cahil insan en başta az bilen insandır.
    2- cahil insan ne kadar bildiğini bilmeyen insandır.
    3- cahil insan birazdan açıklayacağım sebeplerden de anlaşılacağı üzere objektif olamayan insandır.
    4- dolayısıyla bu insan kendi bilgisi ve erdemi üzerine düşününce de objektif olmaya yaklaşmayıp kendi kendisini daima olduğundan çok daha büyük görecektir.
    5- bu arkadaşımız başkalarını ölçerken de daima kendi kendisiyle kıyaslayarak ölçeceği için ve objektif olamadığı için başkalarını çoğunlukla olduklarından küçük görecektir.
    6- dolayısıyla cahil insanın empati yeteneği gelişmemiştir.
    7- tüm bu sebeplerden olur olmaz her işe karışmak isteyecektir.
    8- karıştığı konuda haklılığı ıspatlandığında en basit konunun bile aylarca reklamını yapar.
    9- haksız olduğunu anladığında eğer güçlü olan taraf ise hemen güç kullanır.
    10- hem haksız hem güçsüz olduğundaysa acitasyon yapar, arabesk davranır.
    11-dolayısıyla tüm bu aşamaların hiçbirinde özeleştiri yapmaz. özeleştiri gelişimin temelidir. bir adam gerçekten özeleştiri yapıyorsa o adam boş değildir.
    12- bu adamın modern toplumda egosunu tatmin etmesi zordur. bu yüzden kutsallar edinir. cinsiyet, şehir, takım, etnisite, din, mezhep fanatizmi yapar. mümtazettin uzundozer olmak yerine fenerli mümtaz, adıyamanlı mümtaz olur.
    13- bunun bir diğer sebebi de beyninin ham olmasıdır. bu adam bir saat düşünmek yerine on saat koşmayı tercih eder. bu yüzden rasyonel bir yaşam metodu üretemeyeceği için toplumun kutsallarının birer neferi olur. mümtaz uzundozer gibi davranmaktansa şırnaklı mümtaz gibi davrandığı için şırnaklıların kabul edebileceği sınırı aşmaz, hareketleri bu sayede yadırganmaz.
    14 - belirli bir mantık süzgeci olmadığı için söylenilen şeyi tam anlamıyla sindiremez. bu yüzden söylenen şeye inanıp inanmama kararını verirken söyleyen kişinin titrine bakar.
    15- düşünmeyi sevmediği için direkt sonuç insanıdır. bu yüzden birşey onun için ya doğrudur ya yanlıştır. detaya inmek kafasını yorar. doğru dediğinin içindeki yanlışları, yanlış dediğinin içindeki doğruları görmez.
    16-bir anlamda da bu yüzden fanatiktir. doğrusunun içindeki yanlışı göremediği için doğru bildiğinin fanatiği olur.
    17- sorgulamaz, itaatkardır. bilgiye, erdeme önem vermez.
    18- dolayısıyla partisine, erdemi ne olursa olsun büyüğüne, hemşerisine torpil geçer.
    19- sadece fiziksel çabanın ciddi bir maddi güç doğurmayacağını bilir. beynini de kullanamayacağından paraya kavuşmanın en doğal yolunun kolay yoldan para kazanmak olduğunu sezer.
    `20- kolay yoldan para kazanabilmek için kandırır. yirmi yıl yaptığı için beş dakika içinde öğrenilebilecek temel teorik kısmında eksikleri vardır.
    21- tüm bu koşullarda güçlü kalabilmesi için hala da ittirilmeye, torpile ihtiyacı vardır.
    22- bu yüzden en yatkın olduğu şey bulunduğu yerde kadrolaşmadır. bu yüzden kadrolaşmada yanında olanlar(yani ortak kutsalı olanlar) dışındakileri yabancı görür.
    23- hem empati yeteneği olmadığından hem de yakınlarıyla kadrolaşması gerektiğinden kendinden olmayan görüş, ırk, din ayrımı olan herkese; hatta tipi kendi kültürüne uymayan herkese derin bir hiddet duyar. şiddet meyli ve yersiz özgüveni nedeniyle de rahatsız edici olur.
    24-fakat bu yabancılardan parası çok olana kendi usulleriyle saygı duyar. lakin onu örnek alan, ona benzeyen tanıdığı birilerini görürse taşlar.
    25- düşünmeye, eğitime vakit ayırmış; gelişmiş insanlar basit konuştuklarında onları şişirilmiş gibi görüp, onlar biraz daha derin konuştuklarında kafa şişirme/kafa açma diyerek onların anlamadıkları konulardan bahsetmelerini engellerler.
    26-karmaya inanmaz. daha doğrusu birşeyler düzelecekse kendisinin de düzelmenin bir parçası olması gerektiğini, bunun sonucunun kendisine de yansıyacağını düşünmez. mesela sokağa tükürebilir. bu sayede mikroorganizma yaydığını bilse bile tükürebilir. eğer bir düzelme olacaksa başkaları tükürmemelidir.

    teknolojinin anlamı:

    şimdi ise gelelim gerçeklere. milyarlarca yıl süren canlılığın temel sebebi canlıların temel fonksiyonunun/güdüsünün canlılığın devamlılığı olmasıdır. canlılığın devamlılığı ise güçlü olanın yaşamasına, o da rekabete bağlı. teknoloji de en ilkel dönemden bugüne rekabetin en önemli unsuru.

    taş devrinde bile teknolojisi üstün olan insan çok daha avantajlı insandır. şimdi de öyle. şimdi teknolojiye saygı gitgide daha çok önem kazandı. o zamanlar insanlar kendi klanında üretileni tüketiyorlardı. şimdi ise teknoloji birikimli bir şekilde aynı anda tüm dünyanın emrine sunuluyor.

    dolayısıyla bir toplum tükkettiği kadar pahada ürün ortaya koyabiliyorsa maddi anlamda refaha girer. sonra da bu refah güvenliğe yansır, insanların yaşam koşullarına yansır.
    peki en çok ne tüketiyoruz global olarak? telefon, tablet, fotoğraf makinası, kemoterapi ilacı, diyabet ilacı, verimli tohum, silah, otomobil, uçak, metro, beyaz eşya, enerjivs. vs.

    her ülke tabi ki bunların tümünü üretemeyebilir. ama en azından birkaçını kendisine diğer tüketim objelerine ulaşabilecek düzeyde üretir, geliştirir, satarsa maddi anlamda refaha kavuşur.

    yani bir ülke üretim vadileri, ar-ge çalışmaları; devlet eliyle desteklenen projeleri, bilim adamları, fabrikaları ne kadar çoksa o kadar refaha kavuşuyordur.

    o ülke bilim adamları çıkarabilmek için kaliteli bir eğitim sistemi, çıkan kalifiye insanlara devlet desteği sağlıyor, güvenli bir ülke temin ediyor ve dolayısıyla sermaye desteği kazanabiliyorsa gelişir. tüm bunların olması için o ülke toprağının bilim adamı ve yatırımcıyı çekebilecek şekilde güvenli olması gerekir. bu nedenle bir ülkenin kendi civarının sulhu o ülke için belki de en önemli 2-3 şeyden biridir. edineceği kar ne olursa olsun bu nedenle bir ülke kendi çevresiyle sıcak, soğuk savaş ortamına girmemeye çalışmalıdır. yine bilimin ve yatırımın en önemli koşullarından bir diğeri de bir ülkenin adaletine olan inançtır.

    dolayısıyla ezberci sistemin yerine yaratıcı sistemin geçmesi, emeğe önem verilen, adil bir sistemin işlemesi, müfredatların siyasi erkin değil de bilimin tarafında olması en önemli temellerdendir.

    yine cehalet :

    sabahtan beri en büyük problemimiz cehalet diyor, onun da teknolojiye nasıl engel olduğunu anlatıyorum. peki teknoloji ne istiyor? teknoloji aynı anda
    bilim ve sanattan köken alıyor. bilim ve sanat ise cehalet ile birbirine düşman.
    bir toprakta cahil olmayan kesimin bilim ve sanat yapması da toplumun yapısına bağlıdır. genelde bir işi bilen yapar, az bilen ise o branşın müdürü olur.

    cehalet ve sanat:

    cahillik sanata karşıdır. sanat ihtiyaçlar hiyerarşinin en alt kademesine kıyasla lükstür. sanat sınırları genişletmeye çalışır; sanatın en merkeze yakını bile marjinaldir. dolayısıyla sanat statükocu değildir. işte cahil kesinmlerin tepesinde bulunanlar da bu yüzden sanatı sevmezler. herşeyin bir dişlinin parçası gibi işlediği sistemde sanat düzeni bozabilir. sanat ikaz edicidir. resim yaparsınız, günah olur. film izlersiniz, vakit israfı. heykelin pipisi açıktır, üstünü örterler. ve bu sayede itim gücü olan şeyi cehalet elinizden alır.

    cehalet ve bilim:

    cehalet ve bilim zaten birbirinin tam zıddı, açıklamak bile komik.

    geri kalmış ülkelere ne olur ?

    a:teknoloji üretemezler. dolayısıyla hammadeleri varsa yer altında olsun, tarım ile olsun bunları ithal edebilecek seviyede barındırıyorlarsa gelişmiş ülkelere satarak geçinebilirler. ama bu ellerindeki hammaddenin yerini başka bir madde alana kadardır.
    b: yine teknoloji üretilmediği için ucuz işçi olarak kullanılarak malın fiyat performans oranına göre düşük bir miktarını alarak geçinebilirler.
    c: turizm gelirlerine bel bağlarlar.
    b ve c maddelerinin gerçekleşebilmesi için bir ülkenin güvenlik anlamında turiste sermayedara riskli gözükmemesi, savaş halinde olmaması gerekir. ve türkiyenin genel geçim kaynakları genelde bu şıklardı şimdiye kadar.
    d: hem geri kalmış hem de a, b, c şıklarını sağlayamayan ülkelerin sadece küçük bir burjuvazi kesimi dışında çoğu kötü haldedir. yıllık kişi başına gelir oranları çok düşüktür, ülke insanı kötü durumdadır.

    işte türkiye gitgide d durumuna gerilemekte olan bir ülke malesef.

    ilk etapta yapılması gerekenler:
    a:insanlara zorla kuran-ı kerim'i türkçe okutup onların yerine okuyan ve onları yöneten kesimlerin ellerindeki en büyük silahı almak. (inansın inanmasın, kendisi okusun diye)
    b: değişen iktidarlara göre değişmeyen sağlıklı bir müfredat ile reform geçirmiş bir eğitim sistemine geçmek.
    c: eğitim fakültelerini çok daha işlevsel hale getirecek atılımların başlaması ve halen faal olan öğretmenlerin roformlara göre şekil almasını sağlamak.
    d: torpil, rüşvet, adam kayırma gibi yozlaşmanın en başındaki suçlara bulaşanları siyaset üzeri bir intizamla ağır cezalara çarptırmak
    e: sanata ve bilimsel çalışmalara daha fazla bütçe ayırmak
    f : köy enstitüleri gibi bir sistemle 'yenilenmiş şekliyle' köylüyü bilinçlendirmek için sert atılımlarda bulunmak.
    g: hangi siyasi oluşumdan olduğundan bağımsız kadrolaşmayla savaşmak
    h: hem ekonomik hem turistik sebeplerden dış siyasette savaşçı uslubu sürdürmemek
    i: insanların inanabileceği bir vergi sistemi oluşturarak vergi kavramını gerçek işlemine kavuşturmak

    gibi bizim ülkemizden beklenmeyecek temel atılımlar yapılmadığı sürece bu sistem değişmeyecektir.
    insanların temel ihtiyaçlarını karşıladığı, özgürlüğe, sevgiye, sanata vakit ayırabildiği, empati yaptığı, eğitime ve emeğe önem verdiği bir insan tohumu atılmadığı sürece bu ülke geri kalacaktır. inanıyorum ki her insanın on tane klasik kitap okuduğu tamamen şu haliyle aynı olan bir türkiye bile şu ankiden küçücük bir basamak daha ileride olacaktır.

    tahminim önümüzdeki bir 100 yıl içerisinde türkiye'nin kesinlikle geri kalmışlığının üstesinden gelemeyeceğidir malesef. yeter, çok yazdım.




  • Sadece türkler değil neredeyse tüm islam alemi geri kaldı. Bunun sebebide diğer konuda ifade ettiğim gibi fikirsel olarak çok geride kaldık. Bunda moğol istilasınında payı büyük. Fakat batı bizden çok daha kötü durumda olduğu için bunu hissedemedik. Ne zaman rönesansla birlikte uyandılar işte o zaman bizim ne olduğumuz ortaya çıktı. Bunun ise dinle, bilimle falan hiçbir alakası yok eğer biz sebebi bunlara bağlarsak batıyı kalkındıran esas cevheri farkedememişiz demektir.

    İşte bugün Osmanlı yok 100 yıldır modern Türkiye var. Neden hala bişeyler değişmiyor? Bunu soralım kendimize.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Köy Enstitülerinin kapatılması. 1946'da amacından uzaklaşmaya başlayan Köy Enstitüleri 1954 yılında, Menderes döneminde kapatılmıştır. Kendisi de bir toprak ağası olan, Köylüyü Topraklandırma Yasasına da muhalefet edip "zararsız" bir hale getiren parazit Menderes ve ekibinin işidir. İnönü de bu konuda suçsuz değildir, Truman doktrini doğrultusunda 5 Yıllık Kalkınma Planlarının ve Köy Enstitülerinin kaldırılmasını kabul etmiştir.

    Bakın Aziz Sancar ne demiş

    "Maalesef biz memleket olarak, her şeyimizi tenkitten hoşlanıyoruz. O dönem okullarımız harikaydı. Olağanüstü öğretmenlerim vardı ilkokulda. Oradaki ilkokul eğitimini burada Amerika'daki en iyi ilkokullarda verirler mi vermezler mi bilmiyorum. O kadar iyiydi."

    "Çoğu Köy Enstitüleri mezunu, çok idealist insanlardı"

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cahilliğin sebebi insanların cahil olduğunu kabul etmemesidir. Cahillikten ve sebep olan unsurlardan kurtulmak için ilk adım çok basit. Sadece 4.5 TL karşılığında Populer Science dergesini alarak başlayabilirsiniz. Tabi ilk önce cahil olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor.

    Türk halkı kadar uyuşuk bir millet daha yok herhalde



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kırarım Boynuzunu İblis -- 10 Mayıs 2016; 13:13:52 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O kadar çok kere yazıp geri sildim ki. Birazdan "Batı, Müslümanların gelişmesini engelledi"ciler gelirler. Bugün halen övündüğümüz Türk ilim ve bilim insanları, o dönemde kara cahil olan ve Ortaçağın bağnazlığına gömülmüş olan Avrupa ile kıyaslandığında, fevkalade yenilikçi şahsiyetlerdi. Ancak aradan geçen yüzlerce yıl içerisinde Türk ve müslüman alemi, olduğu yerde sayarken, Avrupa Rönesans denen büyük değişimi yaşamıştır. Herşeyden önemlisi düşünce, özgür kalmıştır. İşte aradaki fark budur. İslamda düşünce özgür değildir, ne yaparsanız yapın dinin emrettiği sınırlar dışarısına çıkamazsınız. Çıkmanız durumunda ödeyeceğiniz söylenen bedel, sizi bilimden ve pozitif düşünceden uzaklaştırır. Bu düşüncedeki bir millete, Osmanlı gibi muhalefet kabul etmez tek bir aile iktidarının hükmetmesi ve şeriat kanunlarıyla bir yönetimin sergilenmesi, Türk insanının çekingen, muhalefetten uzak, sürü psikolojisine sahip, din kurallarıyla hareket eden, Batı ve yenilik düşmanı bir toplum olmasına sebep olmuştur. Atatürk'ün bana göre en büyük hatası; "Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır" sözüdür. Belki, bu sözünde olmasını istediği hayalinden bahsetmiştir. Hal böyle olunca, insanlar ne okumaya önem verir, ne bilime, ne sanata. Tam da böyle bir halkın kafasında bir iktidar başa gelirse, işte ülke şu anki hale gelir. Şu anki iktidar, Türk milleti için en muntazam yönetim şeklidir. Diktatörlük. Hiç bir şeye itiraz etmeyip, iktidarın her sözünü doğru kabul eden koyun gibi bir millete, onların dilinden anlayan bir iktidar yapısı.




  • Söyleyince kızıyorsunuz.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Kendilerinin akilli oldugunu dusunup millete cahil demek!

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben ABD vatandaşlarından daha cahil halk görmedim. İnanmayan varsa gitsin en ünlü sokakta bir sosyal deney yapsın. Türk halkı daha iyi çıkacaktır. İnanmayan varsa her türlü iddiaya varım.

    Not: Cahillik başka şey, bilgisizlik başka şey!

    Bi de cahilliğin en daniskası şu. Sen hangi deneyimle Türk halkının en en en en en en en cahil halk olduğunu iddia ediyorsun. Bıraktım başka ülkelere gitmeyi, bıraktım ülkendeki başka şehirlere gitmeyi, uleyn yaşadığın şehirdeki diğer ilçelere bile gitmemiş, bir kişi ile bile bir deneyimleme yapmamışsındır. Bütün bilgi kaynağın ve algı düzeyin internet ve basınla sınırlı. Gelmişsin bir hipotez sunuyorsun "Türk halkı cahil" diye. Bu hipotez papağan hipotezidir. Bilimsel yöntemin cahili olduklarını davranışlarıyla cümle aleme ilan eden insanlar gelmişler halka cahil diyor. Ne komik, muhaahaa

    Cahile sormuşlar, cahil ne demek diye, o da "millet çok cahil" demiş!!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 10 Mayıs 2016; 20:19:20 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: K A N U N İ

    Sadece türkler değil neredeyse tüm islam alemi geri kaldı. Bunun sebebide diğer konuda ifade ettiğim gibi fikirsel olarak çok geride kaldık. Bunda moğol istilasınında payı büyük. Fakat batı bizden çok daha kötü durumda olduğu için bunu hissedemedik. Ne zaman rönesansla birlikte uyandılar işte o zaman bizim ne olduğumuz ortaya çıktı. Bunun ise dinle, bilimle falan hiçbir alakası yok eğer biz sebebi bunlara bağlarsak batıyı kalkındıran esas cevheri farkedememişiz demektir.

    İşte bugün Osmanlı yok 100 yıldır modern Türkiye var. Neden hala bişeyler değişmiyor? Bunu soralım kendimize.

    İlk paragrafın hemen hemen hepsine katılıyorum gayet tutarlı ve doğru tespitler. 2. paragrafta ise kendi hayat görüşünü çok ön plana çıkarmışsın benim görüşüm bu yönde. Şöyle açıklamama izin ver: Avrupadaki gelişme hareketleri tabandan tavana doğru yayıldı. Yani öncelikle halk gelişti ardından halkı yönetenler değişti. Bizde ise çok farklı gelişti olaylar. Tam tersi şekilde geliştiğini bile söyleyebiliriz. Öyle ki aydınlanma hareketimizin nerdeyse tamamı Mustafa Kemalin şahsi çabaları idi. Tavandan tabana yayılan bir hareket olarak gelişti bizde. O yüzden öne sürdüğün önerme yanlış. Modern Türkiye sadece isim olarak modern. İnsanların hala daha büyük çoğunluğu 1300'lü yıllardan kalma. Tavandan tabana yayılan bir harekete göre başarılı bile sayılır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: asau

    Ben ABD vatandaşlarından daha cahil halk görmedim. İnanmayan varsa gitsin en ünlü sokakta bir sosyal deney yapsın. Türk halkı daha iyi çıkacaktır. İnanmayan varsa her türlü iddiaya varım.

    Not: Cahillik başka şey, bilgisizlik başka şey!

    Bi de cahilliğin en daniskası şu. Sen hangi deneyimle Türk halkının en en en en en en en cahil halk olduğunu iddia ediyorsun. Bıraktım başka ülkelere gitmeyi, bıraktım ülkendeki başka şehirlere gitmeyi, uleyn yaşadığın şehirdeki diğer ilçelere bile gitmemiş, bir kişi ile bile bir deneyimleme yapmamışsındır. Bütün bilgi kaynağın ve algı düzeyin internet ve basınla sınırlı. Gelmişsin bir hipotez sunuyorsun "Türk halkı cahil" diye. Bu hipotez papağan hipotezidir. Bilimsel yöntemin cahili olduklarını davranışlarıyla cümle aleme ilan eden insanlar gelmişler halka cahil diyor. Ne komik, muhaahaa

    Cahile sormuşlar, cahil ne demek diye, o da "millet çok cahil" demiş!!

    Türkiye'de yaşıyoruz ve burası Türk forumu
    Eğer Texas'ta yaşasaydık ve burası bir ABD forumu olsaydı amerika halkının cahil kalma nedenini tartışıyor olurduk.Burda tartıştığımız şey Türk halkının hepsinin cahil olduğunu iddia etmek değil cahil olanların neden cahil olduğu.

    Bilgi kaynağı internetle sınırlı çünkü birden fazla insandan bilgi alabiliyoruz herkesin görüşü farklı sadece internetle sınırlı olmasina da gerek yok etrafımızdaki insanlardan da görüyoruz.Senin etrafında bu tip insanlar olmaması böyle insanların olmadığı anlamına gelmiyor.

    Eğer insanlarımız da bir sıkıntı olmasaydı güney kore gibi bir devlet olabilirdik,olamadığımıza göre bir sıkıntı var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Emple -- 10 Mayıs 2016; 21:54:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RealW

    Kendilerinin akilli oldugunu dusunup millete cahil demek!

    Bir insanın cahil biri olduğunu nasıl anlarsın desem üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri söyleriz hepimiz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Acpertr

    quote:

    Orijinalden alıntı: K A N U N İ

    Sadece türkler değil neredeyse tüm islam alemi geri kaldı. Bunun sebebide diğer konuda ifade ettiğim gibi fikirsel olarak çok geride kaldık. Bunda moğol istilasınında payı büyük. Fakat batı bizden çok daha kötü durumda olduğu için bunu hissedemedik. Ne zaman rönesansla birlikte uyandılar işte o zaman bizim ne olduğumuz ortaya çıktı. Bunun ise dinle, bilimle falan hiçbir alakası yok eğer biz sebebi bunlara bağlarsak batıyı kalkındıran esas cevheri farkedememişiz demektir.

    İşte bugün Osmanlı yok 100 yıldır modern Türkiye var. Neden hala bişeyler değişmiyor? Bunu soralım kendimize.

    İlk paragrafın hemen hemen hepsine katılıyorum gayet tutarlı ve doğru tespitler. 2. paragrafta ise kendi hayat görüşünü çok ön plana çıkarmışsın benim görüşüm bu yönde. Şöyle açıklamama izin ver: Avrupadaki gelişme hareketleri tabandan tavana doğru yayıldı. Yani öncelikle halk gelişti ardından halkı yönetenler değişti. Bizde ise çok farklı gelişti olaylar. Tam tersi şekilde geliştiğini bile söyleyebiliriz. Öyle ki aydınlanma hareketimizin nerdeyse tamamı Mustafa Kemalin şahsi çabaları idi. Tavandan tabana yayılan bir hareket olarak gelişti bizde. O yüzden öne sürdüğün önerme yanlış. Modern Türkiye sadece isim olarak modern. İnsanların hala daha büyük çoğunluğu 1300'lü yıllardan kalma. Tavandan tabana yayılan bir harekete göre başarılı bile sayılır.

    Benim hayat görüşüm nedir hocam?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Menderes

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İlki burada ya da diğer platformlarda nedenlerini yazanların çoğunun bizzat bu sınıfa girmesi. Kişi kendinden bilirmiş misali. Ayinesi iştir lafa bakılmaz...

    Konumuza gelirsek, tembeliz, eğitimsiziz. Ben de dahilim buna, çok cahilim hala, şu yaşımda milyarlarca bilgiden uzağım. Arada tembelim, arada sistematik bir eğitim almamışım. Ülkenin özeti bu aslında, eğitimi metodoloji şeklinde sunamıyorız, uygulaması ise hiç yok.

    Sanat aşkı, spor kültürü yok. Ufuk açacak çalışmalar yok. Eğitim yok, sanat yok, spor yok ama türban var, diyanet var, imam var, hafız var, camii var, buna kanan muhteşem halk var, hatta muhteşem yüzyıl da var. Var da var. Bunlar olup da söz sahibi toplum, gelişmiş devlet var mı? Bak o yok, peki derdi neydi bunların?

    "Oku, yaratan adına" sözünü ironi sanıp tersini mi uyguluyorlar?

    Tabii bunun en büyük nedeni kültürel ve dini faktörlerin tıkaç halinde olması, sunmayı değil önümüze konulmasını istiyoruz. Hiçbir sektörde doğru düzgün bir işleyiş yok, her şeyden birazcık. Eğitim, yanında sanatı sistematik olarak bir çarka takıp döndürsek olacak bu iş.

    Maalesef bunlar için hiç kimse bir şey yapmıyor, aksine üstünü kapatıyor, halının altına süpürüyor. Zamanında Atatürk başardı bunu, sürseydi olacaktı fakat Şeyh Said torunları ülkeyi kalkındırıp, cahilliği yok etmek için başımıza üşüştüler, sanki çok matah bir kafa da bunda diretmek... Peh!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • kesin islamiyettir değil mi ateist ileri görüşlü arkadaşlar
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Darkness

    O kadar çok kere yazıp geri sildim ki. Birazdan "Batı, Müslümanların gelişmesini engelledi"ciler gelirler. Bugün halen övündüğümüz Türk ilim ve bilim insanları, o dönemde kara cahil olan ve Ortaçağın bağnazlığına gömülmüş olan Avrupa ile kıyaslandığında, fevkalade yenilikçi şahsiyetlerdi. Ancak aradan geçen yüzlerce yıl içerisinde Türk ve müslüman alemi, olduğu yerde sayarken, Avrupa Rönesans denen büyük değişimi yaşamıştır. Herşeyden önemlisi düşünce, özgür kalmıştır. İşte aradaki fark budur. İslamda düşünce özgür değildir, ne yaparsanız yapın dinin emrettiği sınırlar dışarısına çıkamazsınız. Çıkmanız durumunda ödeyeceğiniz söylenen bedel, sizi bilimden ve pozitif düşünceden uzaklaştırır. Bu düşüncedeki bir millete, Osmanlı gibi muhalefet kabul etmez tek bir aile iktidarının hükmetmesi ve şeriat kanunlarıyla bir yönetimin sergilenmesi, Türk insanının çekingen, muhalefetten uzak, sürü psikolojisine sahip, din kurallarıyla hareket eden, Batı ve yenilik düşmanı bir toplum olmasına sebep olmuştur. Atatürk'ün bana göre en büyük hatası; "Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır" sözüdür. Belki, bu sözünde olmasını istediği hayalinden bahsetmiştir. Hal böyle olunca, insanlar ne okumaya önem verir, ne bilime, ne sanata. Tam da böyle bir halkın kafasında bir iktidar başa gelirse, işte ülke şu anki hale gelir. Şu anki iktidar, Türk milleti için en muntazam yönetim şeklidir. Diktatörlük. Hiç bir şeye itiraz etmeyip, iktidarın her sözünü doğru kabul eden koyun gibi bir millete, onların dilinden anlayan bir iktidar yapısı.

    islam ülkelerini bitiren şey tasavvuf akımı oldu, düşünceye prangayı onlarda vurdu, çalışma otur, düşünme yap kuralını insanlara işlediler.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon

    Köy Enstitülerinin kapatılması. 1946'da amacından uzaklaşmaya başlayan Köy Enstitüleri 1954 yılında, Menderes döneminde kapatılmıştır. Kendisi de bir toprak ağası olan, Köylüyü Topraklandırma Yasasına da muhalefet edip "zararsız" bir hale getiren parazit Menderes ve ekibinin işidir. İnönü de bu konuda suçsuz değildir, Truman doktrini doğrultusunda 5 Yıllık Kalkınma Planlarının ve Köy Enstitülerinin kaldırılmasını kabul etmiştir.

    Bakın Aziz Sancar ne demiş

    "Maalesef biz memleket olarak, her şeyimizi tenkitten hoşlanıyoruz. O dönem okullarımız harikaydı. Olağanüstü öğretmenlerim vardı ilkokulda. Oradaki ilkokul eğitimini burada Amerika'daki en iyi ilkokullarda verirler mi vermezler mi bilmiyorum. O kadar iyiydi."

    "Çoğu Köy Enstitüleri mezunu, çok idealist insanlardı"


    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. Punk


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon

    Köy Enstitülerinin kapatılması. 1946'da amacından uzaklaşmaya başlayan Köy Enstitüleri 1954 yılında, Menderes döneminde kapatılmıştır. Kendisi de bir toprak ağası olan, Köylüyü Topraklandırma Yasasına da muhalefet edip "zararsız" bir hale getiren parazit Menderes ve ekibinin işidir. İnönü de bu konuda suçsuz değildir, Truman doktrini doğrultusunda 5 Yıllık Kalkınma Planlarının ve Köy Enstitülerinin kaldırılmasını kabul etmiştir.

    Bakın Aziz Sancar ne demiş

    "Maalesef biz memleket olarak, her şeyimizi tenkitten hoşlanıyoruz. O dönem okullarımız harikaydı. Olağanüstü öğretmenlerim vardı ilkokulda. Oradaki ilkokul eğitimini burada Amerika'daki en iyi ilkokullarda verirler mi vermezler mi bilmiyorum. O kadar iyiydi."

    "Çoğu Köy Enstitüleri mezunu, çok idealist insanlardı"







  • quote:

    Orijinalden alıntı: Miklo*

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mr. Punk


    quote:

    Orijinalden alıntı: Lews Therin Telamon

    Köy Enstitülerinin kapatılması. 1946'da amacından uzaklaşmaya başlayan Köy Enstitüleri 1954 yılında, Menderes döneminde kapatılmıştır. Kendisi de bir toprak ağası olan, Köylüyü Topraklandırma Yasasına da muhalefet edip "zararsız" bir hale getiren parazit Menderes ve ekibinin işidir. İnönü de bu konuda suçsuz değildir, Truman doktrini doğrultusunda 5 Yıllık Kalkınma Planlarının ve Köy Enstitülerinin kaldırılmasını kabul etmiştir.

    Bakın Aziz Sancar ne demiş

    "Maalesef biz memleket olarak, her şeyimizi tenkitten hoşlanıyoruz. O dönem okullarımız harikaydı. Olağanüstü öğretmenlerim vardı ilkokulda. Oradaki ilkokul eğitimini burada Amerika'daki en iyi ilkokullarda verirler mi vermezler mi bilmiyorum. O kadar iyiydi."

    "Çoğu Köy Enstitüleri mezunu, çok idealist insanlardı"






    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.