Şimdi Ara

Turbo Dizel Araclarda Turbo Ömrü

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
26
Cevap
0
Favori
17.721
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Az önce dizel pick up sahibi beyaz esya tamircisi bir arkadasa, turbo dizel araclarla kisa veya uzun mesafe yol yaptiktan sonra motorun hemen stop edilmemesi, 30 saniye 2 dakka arasinda beklenmesinin faydali olacagini soyledim, soylemez olaydim arabama demedigini birakmadi(Megane 2) , aksine hicbir fayda veya zarar saglamayacagini , bu sorunun renault gibi dandik markalara has bisey oldugunu mesela ww de bu tur sorunlar yok dedi.Turbonun sogumasi icin yaglanmasi gerektigini anlatiyorum yok oyle bisey diyo, ne diyim ben simdi buna ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Turboşarj Sistemi Nasıl Çalışır?

    Egsoz gazından alınan güçle emme manifolduna temiz hava basılır.

    Sadece dizellerde değil, tüm turbocharger sistemlerde egsoz gazının itici gücü ile dönen turbo pervanesi, bir mil sayesinde başka bir pervaneyi döndürür ki bu pervane de emme manifolduna temiz hava basar.

    Bu iki pervane tek gibi çalışır ve doğrudan birbirine bağlıdır.

    Intercooler olan araçlarda emme manifoldundan önce basınçlı hava intercoolerdan geçer ve soğutulur...


    Silindirden çıkan egsoz gazı kırmızı yolu takip ederek turbo pervanesini döndürüyor. Egsoz türbinini çeviren bu atık egsoz gazı türbinden çıkarak egsoz manifoldundan atılıyor. Egsoz gazının itiş gücüyle dönen egsoz türbini de diğer pervaneyi yani komprasör türbinini döndürüyor. Bu pervane bir tarafından hava filtresinden temiz havayı alıp, basınçla intercollera ordan da emme manifolduna gönderiyor... Bu da mavi yolla gösteriliyor...

    Yani söylenti olarak dolaşan "turbo motora egsoz gazını basıyor" gibi ifadeler yanlıştır. Turboşarj sisteminde iki türbin bulunur. Bunlardan biri egsoz gazının itişiyle döner. Bir mil sayesinde birlikte dönen diğer türbin de manifolda hava filtresinden gelen temiz havayı basar.

    Motor yeterli devirde olsa bile eğer gaz pedalına yeteri kadar basmıyorsanız turbo yeterli basınca ulaşmaz. Yani 4000 devirde giderken ayağınızı gazdan çekmenizle turbo basıncı düşer. Hatta rolanti seviyesine kadar iner.

    Bunu sağlayan parçanın ismi "actuator" dur. (türkçesini bilmiyorum ve bulamadım) Turbo yataklarının üstündeki milli parça gaz pedalının konumuna göre turbonun egsoz pervanesinde oluşan yüksek basıncı komprasör pervanesine verir ve komprasör pervanesi de motora bu havayı basar veya bu yaprak(actuator) diğer konuma gelir ve egsoz pervanesinde oluşan yüksek basınç, komprasör pervanesine gitmeden "wastegate" e verilir. Yani atmosfere salınır. Buradaki mantığın temelinde motora ne kadar yakıt gönderiliyorsa o kadar hava basmak yatar. Gaza ne kadar basarsanız motora o kadar yakıt gönderilir. Gönderilen yakıtın da verimli yanması için motora yeterli miktarda hava basılması gerekir. Fazla basılan hava fakir, az basılan hava da zengin karışıma sebep olur. Komprasör türbiniyle oluşturulan hava basıncının ne kadarının emme manifolduna basılacağını ayarlayan bu parçadır.

    Bu yaprağın veya kapakçığın veya actuator ün konumlarını, gaz pedalının açısı ve manifolda giden turbo borusunun üzerinde bulunan sensör belirler.

    Yani motor yüksek devirde olsa bile gaz pedalından ayağınızı çekerseniz veya az basarsanız bu "actuator" wastegate e giden yolu açacak ve gazı boşa salacaktır. Çünkü gaza az bastığınızda aynı zamanda motora da az yakıt gönderiyorsunuz demektir. Az yakıtın yanında yüksek basınçla hava girerse yine fakir karışım oluşacaktır.

    Burdan da anlaşılmaktadır ki turbo basıncını, motora basılan havanın miktarını belirleyen temel faktör motor devri değil, gaz pedalının açısıdır.

    Actuator ün wastegate e giden yolu açmasının bir diğer sebebi ise komprasör pervanesinden manifolda giden turbo hortumunun üzerinde bulunan basınç sensörünün motor için tehlikeli seviyede basınç algılamasıdır. Motor bu durumda halk tabiriyle "kendini emniyete alır" ve actuator wastegate e giden yolu açarak tehlikeli seviyedeki basıncı tahliye eder.


    Wastegate ve Actuator'un Çalışma Mantığı

    Wastegate bir tahliyedir. Egsoz gazının egsoz türbinine girmeden doğrudan manifolddan atılmasını sağlayan çıkıştır. Zaten gate(kapı) demektir. Actuator ise wastegate'in önündeki bir çeşit kapakçık, valftir. Actuator basınç ihtiyacına veya basıncın durumuna göre egsoz gazını wastegate'e veya egsoz türbinine yönlendirir.


    Exhaust gaz inlet diye işaretlenen yer egsoz gazının motordan çıkıp, turbo içindeki egsoz türbinine girdiği yerdir. Basınç oluşturulmak isteniyorsa egsoz gazının tamamı egsoz türbininden geçirilir. Böylelikle egsoz türbini hızlanır, ve yüksek basınç üretir. Basınç atılmak isteniyorsa, örneğin gaz kesilmişse egsoz gazı egsoz türbininden geçirilmez, egsoz türbini bypass edilerek doğrudan egsoz çıkışına, egsoz manifolduna verilir.

    Resimde "wastegate controller" diye işaretlenen yer actuatordür. İçinde diyafram gibi bir sistem vardır. Basıncın wastegate'den salınacağı durumlarda, parlak yuvarlak metal "wastegate controller" diye işaretlenen yerin içinden çıkan mil, mavi ok yönünde ileri doğru itilir. Ve bağlı olduğu kolu kırmızı ok yönünde çevirir. Bu kol da wastegate'i açar. Yeşil okun altında görülen kapakçık wastegate'dir. Wastegate'den salınacak hava yeşil ok yönünde egsoz manifolduna yönlendirilir. Ve egsoz türbini böylelikle bypass edilmiş olur. Bu sistemde wastegate doğrudan egsoz manifolduna bağlıdır. Bazı sistemlerde de egsoz gazını doğrudan açığa salar. Dizellerde sistem genelde şekildeki gibidir.

    Turbo basıncının tam istendiği durumlarda, örneğin tam gaz durumlarında işlem tam tersine döner. Mavi ok ters yönde mili çeker. Kırmızı ok ters yönde kolu çevirir. Kol da wastegate'i kapatır. Ve egsoz gazının tamamı egsoz türbininden geçer.


    Turboşarjın Yakıta ve Performansa Etkisi

    Gaz pedalının açısına göre turbo türbinleri üstündeki actuatör yaprakları açılıp kapanarak basıncı değiştirir.
    Turbonun oluşturduğu yüksek sıkıştırma oranında yüksek miktarda oksijen bulunur. bu yüksek miktarda oksijenin verimli yanabilmesi için daha fazla yakıt gerekir ki zaten bu sebeple turbo basıncı gaz pedalının konumuna göre artar.

    yani gaza ne kadar basarsanız o kadar turbo basıncı elde edersiniz.

    Peki yakıt tüketimine etkisi ne olur?

    Atmosferik, yani turboşarj olmayan bir motorda gaza çok basarsanız zengin karışım hazırlarsınız. Yani yanma odasında bol miktarda yakıt bulunur. Ama bu bol miktarda yakıtı düzenli bir şekilde yakacak sıkıştırılmış hava ve oksijen olmadığından yakıtınız boşa gider. Bunu turbo olmayan motorlarda yokuşlarda gaza ne kadar bassanızda aracın boğulmasından anlayabillirsiniz

    Peki turboşarj beslemeli bir motorda ne olur?

    Gaz pedalına yüklenmenizle turboşarjın pervaneleri motora hava basar ve normalden daha fazla hava yani oksijen yanma odasına girer. Gaza yeteri kadar bastığınız için de yanma odasında bu bol oksijenle birlikte yanacak yakıt mevcuttur. Yakıt bu yoğun hava ile verimli bir şekilde yanar ve performans artar.

    Yani turboşarj sistemi yakıtı daha verimli kullanır. Lakin turboşarj beslemeli motora sahip araç sahipleri bu etkileyici güce kendilerini kaptırıp gaz pedalına daha fazla basarlarsa yakıt tabi ki oluşan performansla birlikte artacaktır.

    Bir örnek vermek gerekirse, tanıdık vw passat 1.8 20 valve motorunun iki versiyonu bulunur. Atmosferik yani turbosuz 125 bg ve 1.8 turbo 150 bg. aynı yol şartlarında 1.8 turbo motorun az da olsa daha düşük tüketime sahip olduğu fabrika verileri ile bile sabittir.

    Aynı yol şartlarında, aynı sabit hızlarda, aynı tarz kullanımla turboşarjlı aracın daha az yakıt tüketmesi muhtemeldir.


    Turbonun Devrede Olup Olmaması

    Turboşarj sistemi aslında sürekli devrededir. Türbinler motora hava alındığı müddetce döner. Ancak yeterli devire ulaşılmamışsa veya gaza yeteri kadar basılmıyorsa turbo, maksimum torku oluşturacak yeterli basınçlara ulaşamaz.

    Yani turbo devreye girip çıkmaz. Yalnızca türbin devri değişir. Gaza basmazsanız veya motor devri düşükse yavaşlar o kadar. Turbonun verimsiz çalıştığı aralık vardır. Devrede olmadığı aralık yoktur.

    Tabi bu bakış açısı meselesidir. Türbinin yeterli basıncı ürettiği devire siz turbonun devreye girdiği devir de diyebilirsiniz. Ancak teknik olarak doğru olmaz. Gerçi bu biraz ayrıntı bir mesele ama değinmeden geçemedim...


    Soğuk Motorun Çalıştırılması

    Turbo türbinlerini birbirine bağlayan housing içindeki mil motor yağı ile yağlanır. Bu yağlama işlemi motor soğukken, yani yağ da soğukken verimli yapılamaz. Motor soğukken turbon türbinlerinin yüksek basınçla yüksek devirlere çıkmasını engellemek gerekir. Turbo türbinlerinin yüksek devirlere çıkmaması için, motor devrinin fazla yükseltilmemesinin yanı sıra gaz pedalına da fazla basılmaması gerekir. Zira turbo türbinlerinin dönüş hızını ve ürettikleri basıncı belirleyen iki faktör vardır; - motor devri - gaz pedalının konumu.

    Yani motor soğukken ortalama bir dizel araçta takriben 2500 devirin üstüne çıkılmamalıdır. Mümkünse 2000 devirde vites yükseltilmelidir. Yalnız bu durum sadece motor soğukken geçerlidir.

    Ayrıca gaz pedalına motor soğukken yarısından çok basılmamalıdır. Zira bu hareket de türbinleri yüksek basınçla döndürür.


    Sıcak Motorda En İyi Turbo Verimini Elde Etmek İçin Yapılması Gerekenler

    Dizel araçların en verimli çalıştığı aralık max tork bandıdır.

    Dizel bir araç için maksimum beygir üretilen deviri geçmek gereksiz ve zararlıdır. zaten maksimum beygirin üretildiği devirden sonra dizel motorlar karakteristik olarak tork kaybeder. yani maksimum beygir devrinden sonra dizellerde çekiş genelde düşer.

    Sonuç olarak, herkes aracının hangi devir bandında maksimum torku sağladığını bilmeli ve bu band üstünde kalmaya çalışmalıdır.

    Örneğin bir dizel motor 1750 - 3800 d/d bandında maksimum torkunu üretiyorsa bu araçta vites yükseltmek için 3000 d/d yeterlidir. hızlı ivmelenme isteniyorsa 4000 d/d ya çıkılabilir. ama normalde 3000 d/d üstü gereksizdir.

    normal sürüş için ise dizel aracı motorun çektiğini hissettiğiniz en düşük devirde kullanın. bu devir genelde turbonun yeterli basıncı ürettiği devir veya bunun 250 d/d üstüdür.

    Bir diğer nokta ise dizel araçlarda mazot pompası enjeksiyon sisteminin en önemli parçasıdır. Benzinli bir aracı rölanti devrinde kullanabilirsiniz. Yani çok düşük devirlerde vites yükselterek motoru tekletseniz bile motora ekstra kurum oluşumundan fazla pek bir zarar veremezsiniz.

    Ancak dizel bir motorda eğer rölanti devri civarında, yani 1000 devir civarında aracı hızlandırmaya çalışıyorsanız, mazot pompanızı aşırı yüklüyorsunuz demektir. Dizel aracın devirli kullanılması gerektiği sözü de burdan gelir.

    Dizel aracı viteste yol alırken veya kalkışta kesinlikle rölanti devrine düşürmemek gerekir. bu mazot pompasını zorlayabilir. Ama performans beklenmiyorsa 1500 d/d ya kadar düşülmesinde bir zarar yoktur. ama bu devirlerde ivmelenme gerektiğinde gaza yüklenmeden önce vites düşürmek gerekir.
    Sonuç olarak aracınızda eğer o anda hızlanmayı amaçlamıyorsanız 1500 devir civarında kullanabilirsiniz. Ancak bu devirin altı özellikle mazot pompanız açısından pek de sağlıklı olmayacaktır. Ayrıca kurum oluşumu hızlanacaktır. Hızlanmak için turbonun yeterli basınca ulaştığı 2000 devir civarında gaza yüklenin. Aksi uygulamalar yanlıştır. Zaten genelde maksimum tork da bu devirlerde başlar, kullanıcı da bu 2000 devirden itibaren aracın ivmelenmeye başladığını gözlemler...


    Turbolu Sıcak Motoru Durdurmak

    Herkes bilir ve söyler ki turboşarjlı araçlarda motor stop edilmeden önce bir miktar rölantide beklenmesi ve ara gazı verilmemesi gerekir.

    Ama nedir bunun mantığı?

    Turbolu araçlarda kontak kapatılmadan önce beklemek gereksinimi hızla dönen turbo türbinlerini birbirine bağlayan milin yağlamasının, kontak kapatılınca kesilmesidir.

    Turbo yağlaması motor yağı ile yapılır. Haliyle motor stop edilince de yağlama biter.

    Yüksek basınç altında çalışan turbo türbinleri, kontak kapatılmadan önce bir süre beklenirse normal devrine düşer. Kontak kapatılınca da kısa sürede durur. Böylelikle yağlamanın kesilmesinden kaynaklı mil kesme durumları oluşmaz.

    Normal şartlarda yüksek basınçla dönen turbo türbinlerinin aracı stop etmeden önce bir miktar (çoğu zaman maksimum 1 dakika yeterlidir) rölantide bekletmek gerekir. Bu sürede turbo türbinlerindeki yüksek basınç düşer. Yani yüksek hızda dönen turbo türbinleri yavaşlar.

    Türbinler durur demiyorum. Çünkü motora hava girişi olduğu sürece türbinler döner.

    Eğer aracınızı gaza fazla yüklenmeden, yani turbo türbinlerinin basıncını fazla arttırmadan kullanmışsanız bu bekleme süresi daha da kısaltılabilir.

    Ancak bu bekleme süresi aslında gidilen yoldan bağımsızdır. “Yani uzun yola gitmedim. Öyleyse beklememe gerek yok” düşüncesi yanlıştır.

    Siz evinizden çıkıp tırmandığınız ilk yokuşda turbo türbinleri yüksek basınçla dönmeye başlamıştır bile.

    Yani gittiğiniz yol kısa da olsa, eğer gaza biraz fazla basarak aracınızı devirli kullanıyorsanız aracınızı stop etmeden önce muhakkak bir müddet rölanti devrinde bekleyiniz. En azından 30 saniye beklemek çok faydalı olur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galle

    Az önce dizel pick up sahibi beyaz esya tamircisi bir arkadasa, turbo dizel araclarla kisa veya uzun mesafe yol yaptiktan sonra motorun hemen stop edilmemesi, 30 saniye 2 dakka arasinda beklenmesinin faydali olacagini soyledim, soylemez olaydim arabama demedigini birakmadi(Megane 2) , aksine hicbir fayda veya zarar saglamayacagini , bu sorunun renault gibi dandik markalara has bisey oldugunu mesela ww de bu tur sorunlar yok dedi.Turbonun sogumasi icin yaglanmasi gerektigini anlatiyorum yok oyle bisey diyo, ne diyim ben simdi buna ?

    Biz burada, elinin altında internet olan insanlara Cute-Off olayını anlatamadık sayfalarca siz beyaz eşya tamircisi olan bir insana bunu nasıl anlatmayı planlıyorsunuz ki?
  • Hem kendi yazdığım mesajımı hem de O.B.K'nın mesajını kopyalıyorum. Faydalı olur sanırım. Benim yazdığım mesaj, start stop sistemine verilmiş bir cevap ama sorunuzun cevabı mevcut içerisinde.






    Turbo beslemeli motorlarda motoru çalıştırdığınız andan itibaren turbo çalışır. Yağlamasını ise motor yağı ile yapar. Turbo, birbirine aynı mil ile bağlı iki adet pervaneden meydana gelir. Egzoz gazının basıncı ile tahrik edilen pervane, kendisine bağlı olan diğer pervaneyi de döndürerek yüksek basınçta hava emilebilmesini sağlar, ve bu havayı emme manifolduna gönderir.

     Turbo Dizel Araclarda Turbo Ömrü


    Burada en sık yapılan yanlışlıklardan biri şudur. Turbonun motor çalışmasına rağmen her zaman devrede olmadığı sanılır. Oysa ki durum farklıdır. Turbo, motor çalıştıktan stop edilene kadar her zaman devrededir. Değişen şey ise, egzoz gazının basıncı ve buna bağlı olarak turbonun basıncı ve devridir. Turbo, 150000 devire kadar çıkabilir. (Yanlış değil, 150 bin)

    Start&Stop sistemi açıkken trafiğe girdiniz. SS devreye girdiği anda motor stop eder. Motor stop ettikten sonra yağlama yapılmaz fakat, optimum kıvama gelen yağ, ne turbodan ne de motordan bu kısa süre içerisinde süzülmez. Gaz pedalına bastığınızda ise motor çalışır ve turbo tekrar dönmeye başlar, çünkü motor rolanti devri ile çalışmaya başlamış ve artık egzoz manifoldundan çıkan egzoz gazı, turboyu döndürmeye başlamıştır.

    10 metre ilerledikten sonra tekrar durduğunuzda yine aynı işlemler gerçekleşir.

    Burada sorulması gereken şey şudur : ''Araç durduğu anda stop eden motor, turbonun yağsız kalmasına neden olup, ömrünü azaltır mı?'

    Normalde yukarıda belirttiğim gibi çok yüksek devirlere kadar çıkabilen turbonun, milisaniye mertebesinde bile yağsız kalması, iki pervaneyi birbirine bağlayan milin sürtünmeye maruz kalmasına ve kesilmesine sebep olur. Fakat turbo, ifade ettiğim gibi egzoz gazının basıncına bağlı olarak devirlendiği için her zaman yüksek devirlerde çalışmaz. Rolanti hızıyla sıkışık trafikte ilerlerken turbo düşük basınçta çalıştığı için ve yağ kendi özelliğini yitirmeden ve süzülmeden tekrar çalıştığı için ömrü azalmaz.

    Sonuç olarak S&S devrede iken, turbo verimli bir şekilde çalışır, yüksek devire çıkılmadığı için zorlanmaz. Yağsız kalması ise söz konusu değildir. Yağlama durur fakat yağsız kalmaz.

    Turbo beslemeli araçların, motoru stop etmeden önce kısa süre rolanti devrinde beklemeleri tavsiye edilir. (30 sn.) Bunun sebebi, yüksek basınç ile çalışmış olan turbonun motorun rolanti hızına bağlı olarak, basıncının düşmesinin beklenmesidir. Motor devri rolantiye düşer, egzoz gazı basıncı olabilecek minimum miktara iner, turbo basıncı minimuma iner, turbo devri ise düşer. Motoru stop ettiğiniz anda ise turbo çok kısa süre içerisinde durur.





    quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Aracımızı çalıştırdık. Yol aldık. Ve şimdi de stop edeceğiz. Peki nasıl?

    Herkes bilir ve söyler ki turboşarjlı araçlarda motor stop edilmeden önce bir miktar rölantide beklenmesi ve ara gazı verilmemesi gerekir.

    Ama nedir bunun mantığı?

    Turbolu araçlarda kontak kapatılmadan önce beklemek gereksinimi hızla dönen turbo türbinlerini birbirine bağlayan milin yağlamasının, kontak kapatılınca kesilmesidir.

    Turbo yağlaması motor yağı ile yapılır. Haliyle motor stop edilince de yağlama biter.

    Yüksek basınç altında çalışan turbo türbinleri, kontak kapatılmadan önce bir süre beklenirse normal devrine düşer. Kontak kapatılınca da kısa sürede durur. Böylelikle yağlamanın kesilmesinden kaynaklı mil kesme durumları oluşmaz.

    Normal şartlarda yüksek basınçla dönen turbo türbinlerinin aracı stop etmeden önce bir miktar (çoğu zaman maksimum 1 dakika yeterlidir) rölantide bekletmek gerekir. Bu sürede turbo türbinlerindeki yüksek basınç düşer. Yani yüksek hızda dönen turbo türbinleri yavaşlar.

    Türbinler durur demiyorum. Çünkü motora hava girişi olduğu sürece türbinler döner.

    Eğer aracınızı gaza fazla yüklenmeden, yani turbo türbinlerinin basıncını fazla arttırmadan kullanmışsanız bu bekleme süresi daha da kısaltılabilir.

    Ancak bu bekleme süresi aslında gidilen yoldan bağımsızdır. “Yani uzun yola gitmedim. Öyleyse beklememe gerek yok” düşüncesi yanlıştır.

    Siz evinizden çıkıp tırmandığınız ilk yokuşda turbo türbinleri yüksek basınçla dönmeye başlamıştır bile.

    Yani gittiğiniz yol kısa da olsa, eğer gaza biraz fazla basarak aracınızı devirli kullanıyorsanız aracınızı stop etmeden önce muhakkak bir müddet rölanti devrinde bekleyiniz. En azından 30 saniye beklemek çok faydalı olur.





  • açık söyleyeyim 3 ay öncesine kadar böyle bir şeyden haberim yoktu. yani 4 senedir bunu yapmadım , aracım şu an 160.000 de bir sıkıntısı yok , ama ztn tahminimce turbonun ömrü dolacak, ne zaman olur tabi bilmiyorum
  • dün akşam okuduğum bir söz: Cahil birinin yanında kitap gibi sessiz dur.
  • kısacası uzun yok gittiğin zamana göre değil turboyu ne kadar zorladığına bağlı bekleme süresi.

    beklenmelimidir evet ha yararı varmıdır yoktur fakat parçaların zarar görmesini engeller turbo ve motorun sağlığı açısından beklenmeilidir. kısacası bozulan birşeyi düzeltmez ama bozulmasını geciktirir
  • Bu forumdaki herkes harcanıyor gidin mühendis olun bilim adamı olun yazıktır harcanmayın
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    BMW MOTOR ÖMRÜ
    19 yıl önce açıldı
    Benzinli Arabanın Motor Ömrü
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Galle

    Az önce dizel pick up sahibi beyaz esya tamircisi bir arkadasa, turbo dizel araclarla kisa veya uzun mesafe yol yaptiktan sonra motorun hemen stop edilmemesi, 30 saniye 2 dakka arasinda beklenmesinin faydali olacagini soyledim, soylemez olaydim arabama demedigini birakmadi(Megane 2) , aksine hicbir fayda veya zarar saglamayacagini , bu sorunun renault gibi dandik markalara has bisey oldugunu mesela ww de bu tur sorunlar yok dedi.Turbonun sogumasi icin yaglanmasi gerektigini anlatiyorum yok oyle bisey diyo, ne diyim ben simdi buna ?

    http://www.trcitroen.com/forum/showthread.php?t=899

    bu adreste en ayrıntılı bilgi vcar..inanmıyorsa çıktısını alın okutun..hala inanmıyorsa yapacak birşey yoktur ;)
    siz keisnlikle doğrusunu yapıyorsunuz.bende gittipim mesafeye göre en az 30 sn bekliyorum..uzun yol ise bu uzuyo...




  • Turboşarj Sistemi Nasıl Çalışır?

    Egsoz gazından alınan güçle emme manifolduna temiz hava basılır.

    Sadece dizellerde değil, tüm turbocharger sistemlerde egsoz gazının itici gücü ile dönen turbo pervanesi, bir mil sayesinde başka bir pervaneyi döndürür ki bu pervane de emme manifolduna temiz hava basar.

    Bu iki pervane tek gibi çalışır ve doğrudan birbirine bağlıdır.

    Intercooler olan araçlarda emme manifoldundan önce basınçlı hava intercoolerdan geçer ve soğutulur...


    Silindirden çıkan egsoz gazı kırmızı yolu takip ederek turbo pervanesini döndürüyor. Egsoz türbinini çeviren bu atık egsoz gazı türbinden çıkarak egsoz manifoldundan atılıyor. Egsoz gazının itiş gücüyle dönen egsoz türbini de diğer pervaneyi yani komprasör türbinini döndürüyor. Bu pervane bir tarafından hava filtresinden temiz havayı alıp, basınçla intercollera ordan da emme manifolduna gönderiyor... Bu da mavi yolla gösteriliyor...

    Yani söylenti olarak dolaşan "turbo motora egsoz gazını basıyor" gibi ifadeler yanlıştır. Turboşarj sisteminde iki türbin bulunur. Bunlardan biri egsoz gazının itişiyle döner. Bir mil sayesinde birlikte dönen diğer türbin de manifolda hava filtresinden gelen temiz havayı basar.

    Motor yeterli devirde olsa bile eğer gaz pedalına yeteri kadar basmıyorsanız turbo yeterli basınca ulaşmaz. Yani 4000 devirde giderken ayağınızı gazdan çekmenizle turbo basıncı düşer. Hatta rolanti seviyesine kadar iner.

    Bunu sağlayan parçanın ismi "actuator" dur. (türkçesini bilmiyorum ve bulamadım) Turbo yataklarının üstündeki milli parça gaz pedalının konumuna göre turbonun egsoz pervanesinde oluşan yüksek basıncı komprasör pervanesine verir ve komprasör pervanesi de motora bu havayı basar veya bu yaprak(actuator) diğer konuma gelir ve egsoz pervanesinde oluşan yüksek basınç, komprasör pervanesine gitmeden "wastegate" e verilir. Yani atmosfere salınır. Buradaki mantığın temelinde motora ne kadar yakıt gönderiliyorsa o kadar hava basmak yatar. Gaza ne kadar basarsanız motora o kadar yakıt gönderilir. Gönderilen yakıtın da verimli yanması için motora yeterli miktarda hava basılması gerekir. Fazla basılan hava fakir, az basılan hava da zengin karışıma sebep olur. Komprasör türbiniyle oluşturulan hava basıncının ne kadarının emme manifolduna basılacağını ayarlayan bu parçadır.

    Bu yaprağın veya kapakçığın veya actuator ün konumlarını, gaz pedalının açısı ve manifolda giden turbo borusunun üzerinde bulunan sensör belirler.

    Yani motor yüksek devirde olsa bile gaz pedalından ayağınızı çekerseniz veya az basarsanız bu "actuator" wastegate e giden yolu açacak ve gazı boşa salacaktır. Çünkü gaza az bastığınızda aynı zamanda motora da az yakıt gönderiyorsunuz demektir. Az yakıtın yanında yüksek basınçla hava girerse yine fakir karışım oluşacaktır.

    Burdan da anlaşılmaktadır ki turbo basıncını, motora basılan havanın miktarını belirleyen temel faktör motor devri değil, gaz pedalının açısıdır.

    Actuator ün wastegate e giden yolu açmasının bir diğer sebebi ise komprasör pervanesinden manifolda giden turbo hortumunun üzerinde bulunan basınç sensörünün motor için tehlikeli seviyede basınç algılamasıdır. Motor bu durumda halk tabiriyle "kendini emniyete alır" ve actuator wastegate e giden yolu açarak tehlikeli seviyedeki basıncı tahliye eder.


    Wastegate ve Actuator'un Çalışma Mantığı

    Wastegate bir tahliyedir. Egsoz gazının egsoz türbinine girmeden doğrudan manifolddan atılmasını sağlayan çıkıştır. Zaten gate(kapı) demektir. Actuator ise wastegate'in önündeki bir çeşit kapakçık, valftir. Actuator basınç ihtiyacına veya basıncın durumuna göre egsoz gazını wastegate'e veya egsoz türbinine yönlendirir.


    Exhaust gaz inlet diye işaretlenen yer egsoz gazının motordan çıkıp, turbo içindeki egsoz türbinine girdiği yerdir. Basınç oluşturulmak isteniyorsa egsoz gazının tamamı egsoz türbininden geçirilir. Böylelikle egsoz türbini hızlanır, ve yüksek basınç üretir. Basınç atılmak isteniyorsa, örneğin gaz kesilmişse egsoz gazı egsoz türbininden geçirilmez, egsoz türbini bypass edilerek doğrudan egsoz çıkışına, egsoz manifolduna verilir.

    Resimde "wastegate controller" diye işaretlenen yer actuatordür. İçinde diyafram gibi bir sistem vardır. Basıncın wastegate'den salınacağı durumlarda, parlak yuvarlak metal "wastegate controller" diye işaretlenen yerin içinden çıkan mil, mavi ok yönünde ileri doğru itilir. Ve bağlı olduğu kolu kırmızı ok yönünde çevirir. Bu kol da wastegate'i açar. Yeşil okun altında görülen kapakçık wastegate'dir. Wastegate'den salınacak hava yeşil ok yönünde egsoz manifolduna yönlendirilir. Ve egsoz türbini böylelikle bypass edilmiş olur. Bu sistemde wastegate doğrudan egsoz manifolduna bağlıdır. Bazı sistemlerde de egsoz gazını doğrudan açığa salar. Dizellerde sistem genelde şekildeki gibidir.

    Turbo basıncının tam istendiği durumlarda, örneğin tam gaz durumlarında işlem tam tersine döner. Mavi ok ters yönde mili çeker. Kırmızı ok ters yönde kolu çevirir. Kol da wastegate'i kapatır. Ve egsoz gazının tamamı egsoz türbininden geçer.


    Turboşarjın Yakıta ve Performansa Etkisi

    Gaz pedalının açısına göre turbo türbinleri üstündeki actuatör yaprakları açılıp kapanarak basıncı değiştirir.
    Turbonun oluşturduğu yüksek sıkıştırma oranında yüksek miktarda oksijen bulunur. bu yüksek miktarda oksijenin verimli yanabilmesi için daha fazla yakıt gerekir ki zaten bu sebeple turbo basıncı gaz pedalının konumuna göre artar.

    yani gaza ne kadar basarsanız o kadar turbo basıncı elde edersiniz.

    Peki yakıt tüketimine etkisi ne olur?

    Atmosferik, yani turboşarj olmayan bir motorda gaza çok basarsanız zengin karışım hazırlarsınız. Yani yanma odasında bol miktarda yakıt bulunur. Ama bu bol miktarda yakıtı düzenli bir şekilde yakacak sıkıştırılmış hava ve oksijen olmadığından yakıtınız boşa gider. Bunu turbo olmayan motorlarda yokuşlarda gaza ne kadar bassanızda aracın boğulmasından anlayabillirsiniz

    Peki turboşarj beslemeli bir motorda ne olur?

    Gaz pedalına yüklenmenizle turboşarjın pervaneleri motora hava basar ve normalden daha fazla hava yani oksijen yanma odasına girer. Gaza yeteri kadar bastığınız için de yanma odasında bu bol oksijenle birlikte yanacak yakıt mevcuttur. Yakıt bu yoğun hava ile verimli bir şekilde yanar ve performans artar.

    Yani turboşarj sistemi yakıtı daha verimli kullanır. Lakin turboşarj beslemeli motora sahip araç sahipleri bu etkileyici güce kendilerini kaptırıp gaz pedalına daha fazla basarlarsa yakıt tabi ki oluşan performansla birlikte artacaktır.

    Bir örnek vermek gerekirse, tanıdık vw passat 1.8 20 valve motorunun iki versiyonu bulunur. Atmosferik yani turbosuz 125 bg ve 1.8 turbo 150 bg. aynı yol şartlarında 1.8 turbo motorun az da olsa daha düşük tüketime sahip olduğu fabrika verileri ile bile sabittir.

    Aynı yol şartlarında, aynı sabit hızlarda, aynı tarz kullanımla turboşarjlı aracın daha az yakıt tüketmesi muhtemeldir.


    Turbonun Devrede Olup Olmaması

    Turboşarj sistemi aslında sürekli devrededir. Türbinler motora hava alındığı müddetce döner. Ancak yeterli devire ulaşılmamışsa veya gaza yeteri kadar basılmıyorsa turbo, maksimum torku oluşturacak yeterli basınçlara ulaşamaz.

    Yani turbo devreye girip çıkmaz. Yalnızca türbin devri değişir. Gaza basmazsanız veya motor devri düşükse yavaşlar o kadar. Turbonun verimsiz çalıştığı aralık vardır. Devrede olmadığı aralık yoktur.

    Tabi bu bakış açısı meselesidir. Türbinin yeterli basıncı ürettiği devire siz turbonun devreye girdiği devir de diyebilirsiniz. Ancak teknik olarak doğru olmaz. Gerçi bu biraz ayrıntı bir mesele ama değinmeden geçemedim...


    Soğuk Motorun Çalıştırılması

    Turbo türbinlerini birbirine bağlayan housing içindeki mil motor yağı ile yağlanır. Bu yağlama işlemi motor soğukken, yani yağ da soğukken verimli yapılamaz. Motor soğukken turbon türbinlerinin yüksek basınçla yüksek devirlere çıkmasını engellemek gerekir. Turbo türbinlerinin yüksek devirlere çıkmaması için, motor devrinin fazla yükseltilmemesinin yanı sıra gaz pedalına da fazla basılmaması gerekir. Zira turbo türbinlerinin dönüş hızını ve ürettikleri basıncı belirleyen iki faktör vardır; - motor devri - gaz pedalının konumu.

    Yani motor soğukken ortalama bir dizel araçta takriben 2500 devirin üstüne çıkılmamalıdır. Mümkünse 2000 devirde vites yükseltilmelidir. Yalnız bu durum sadece motor soğukken geçerlidir.

    Ayrıca gaz pedalına motor soğukken yarısından çok basılmamalıdır. Zira bu hareket de türbinleri yüksek basınçla döndürür.


    Sıcak Motorda En İyi Turbo Verimini Elde Etmek İçin Yapılması Gerekenler

    Dizel araçların en verimli çalıştığı aralık max tork bandıdır.

    Dizel bir araç için maksimum beygir üretilen deviri geçmek gereksiz ve zararlıdır. zaten maksimum beygirin üretildiği devirden sonra dizel motorlar karakteristik olarak tork kaybeder. yani maksimum beygir devrinden sonra dizellerde çekiş genelde düşer.

    Sonuç olarak, herkes aracının hangi devir bandında maksimum torku sağladığını bilmeli ve bu band üstünde kalmaya çalışmalıdır.

    Örneğin bir dizel motor 1750 - 3800 d/d bandında maksimum torkunu üretiyorsa bu araçta vites yükseltmek için 3000 d/d yeterlidir. hızlı ivmelenme isteniyorsa 4000 d/d ya çıkılabilir. ama normalde 3000 d/d üstü gereksizdir.

    normal sürüş için ise dizel aracı motorun çektiğini hissettiğiniz en düşük devirde kullanın. bu devir genelde turbonun yeterli basıncı ürettiği devir veya bunun 250 d/d üstüdür.

    Bir diğer nokta ise dizel araçlarda mazot pompası enjeksiyon sisteminin en önemli parçasıdır. Benzinli bir aracı rölanti devrinde kullanabilirsiniz. Yani çok düşük devirlerde vites yükselterek motoru tekletseniz bile motora ekstra kurum oluşumundan fazla pek bir zarar veremezsiniz.

    Ancak dizel bir motorda eğer rölanti devri civarında, yani 1000 devir civarında aracı hızlandırmaya çalışıyorsanız, mazot pompanızı aşırı yüklüyorsunuz demektir. Dizel aracın devirli kullanılması gerektiği sözü de burdan gelir.

    Dizel aracı viteste yol alırken veya kalkışta kesinlikle rölanti devrine düşürmemek gerekir. bu mazot pompasını zorlayabilir. Ama performans beklenmiyorsa 1500 d/d ya kadar düşülmesinde bir zarar yoktur. ama bu devirlerde ivmelenme gerektiğinde gaza yüklenmeden önce vites düşürmek gerekir.
    Sonuç olarak aracınızda eğer o anda hızlanmayı amaçlamıyorsanız 1500 devir civarında kullanabilirsiniz. Ancak bu devirin altı özellikle mazot pompanız açısından pek de sağlıklı olmayacaktır. Ayrıca kurum oluşumu hızlanacaktır. Hızlanmak için turbonun yeterli basınca ulaştığı 2000 devir civarında gaza yüklenin. Aksi uygulamalar yanlıştır. Zaten genelde maksimum tork da bu devirlerde başlar, kullanıcı da bu 2000 devirden itibaren aracın ivmelenmeye başladığını gözlemler...


    Turbolu Sıcak Motoru Durdurmak

    Herkes bilir ve söyler ki turboşarjlı araçlarda motor stop edilmeden önce bir miktar rölantide beklenmesi ve ara gazı verilmemesi gerekir.

    Ama nedir bunun mantığı?

    Turbolu araçlarda kontak kapatılmadan önce beklemek gereksinimi hızla dönen turbo türbinlerini birbirine bağlayan milin yağlamasının, kontak kapatılınca kesilmesidir.

    Turbo yağlaması motor yağı ile yapılır. Haliyle motor stop edilince de yağlama biter.

    Yüksek basınç altında çalışan turbo türbinleri, kontak kapatılmadan önce bir süre beklenirse normal devrine düşer. Kontak kapatılınca da kısa sürede durur. Böylelikle yağlamanın kesilmesinden kaynaklı mil kesme durumları oluşmaz.

    Normal şartlarda yüksek basınçla dönen turbo türbinlerinin aracı stop etmeden önce bir miktar (çoğu zaman maksimum 1 dakika yeterlidir) rölantide bekletmek gerekir. Bu sürede turbo türbinlerindeki yüksek basınç düşer. Yani yüksek hızda dönen turbo türbinleri yavaşlar.

    Türbinler durur demiyorum. Çünkü motora hava girişi olduğu sürece türbinler döner.

    Eğer aracınızı gaza fazla yüklenmeden, yani turbo türbinlerinin basıncını fazla arttırmadan kullanmışsanız bu bekleme süresi daha da kısaltılabilir.

    Ancak bu bekleme süresi aslında gidilen yoldan bağımsızdır. “Yani uzun yola gitmedim. Öyleyse beklememe gerek yok” düşüncesi yanlıştır.

    Siz evinizden çıkıp tırmandığınız ilk yokuşda turbo türbinleri yüksek basınçla dönmeye başlamıştır bile.

    Yani gittiğiniz yol kısa da olsa, eğer gaza biraz fazla basarak aracınızı devirli kullanıyorsanız aracınızı stop etmeden önce muhakkak bir müddet rölanti devrinde bekleyiniz. En azından 30 saniye beklemek çok faydalı olur.




  • @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler
  • Bir düzeltme yapmak gerekirse:

    Turbo her zaman devrede değildir. Egzoz gazından güç alan turbo kanatlarının dönmeye başlayabilmesi için gaz çıkış hızının belli bir seviyeye gelmesi gerekir. Bu seviye turbo kanatçıklarının büyüklüğü (diğer bir ifade ile turbonun büyüklüğü) ile doğru orantılıdır. Yanı turbo ne kadar büyükse devreye girmesi için o kadar çok egsoz gazına (yani motor devrine) ihtiyaç duyar. Daha iyi anlaşılabilmesi için farklı boylarda iki fan ele alalım büyük olanını döndürmek için daha güçlü üflememiz gerekir. Ancak küçük olanı da belli bir üfleme gücüne ulaşmadan (rölanti olarak varsayılabilir) dönmez.
    İşte bu nedenledir ki daha büyük turbolu motorlarda turbo lag daha belirgindir. Bunun da önüne geçebilmek için üreticiler ya değişken geometrili turbolar yada son zamanların modası (biri küçük diğeri de büyük) olan twin turbo kullanmaya başladılar.

    Yağlama olayına gelirsek:
    1.Motor soğuk iken yağın viskozitesi hem daha yüksektir hemde kartere süzülerek tüm yağ kanalları, piston sekman süpap eksantrik mili krank turbo mili de dahil, nerdeyse kurumuş olur(motor aşınmalarının %75 i ilk çalıştarmadan kaynaklanır reklamında denildiği gibi).
    2.Hava ısısı ne kadar düşükse yağ o kadar çok koyulaşır ve motorun içine o oranda geç dağılırak yağlamaya daha geç başlar. Yağın W (winter=kış) değeri ile bu bir miktar önlenir (0W-40, 5W-40 v.b. gibi) ancak çevre ısısı faktör olarak kalır.

    Bu bilgiler ışığında motoru soğuk bir aracı ilk çalıştırırken ve çalıştırdıktan belirli bir süre çevre ısısına bağlı olarak kesinlikle gaz verilmemeli. Soğuk havalarda ki benim uygulamam elimle kontrol ederek egsoz dumanının en azından ılık-ılık üstü gelmeye başlayana kadar aracı rölantide çalıştırıp öyle yola çıkmak veya yol musait ise aracı mümkün olduğu kadar az hatta hic gaz vermeden (rolanti devriyle) bir kaç yüz metre katedip motorun ısındığına kanaat getirip öyle gazlamak.

    Gazlamasına gazladık ta sıra stop etmeye geldi ama hemen etmeyeceğiz. Neden;

    Çünki eğer ne kadar yüksek devirde kullandıysak turboyu hareket ettiren egsoz gazı o kadar çok sıcak/kızgın olur bu da turbonun o derece ısınması/kızması demek. Çok ısınmış olan bir turboyu motoru stop ederek aniden yağlanmasını kesersek turbo milindeki yağ filmi yanar bu yanma milde pürüzlere,yağlamayı engelleyerek düzensiz aşınmalara bu da balans bozukluklarına sonrada turbo arızasına akabinde motoru yağsız bırakmaya kadar vardırıp komple rektifiye ye kadar götürebilmekte. Önlem mi, çok basit ısıtmadaki yöntemin aynısını uygulamak yeterli (ya bir süre rölanti yada eve rölanti devriyle yaklaşıp öyle stop etmek).




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler

  • quote:

    Orijinalden alıntı: a-anil06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler



    Hocam bir sorum olacak.aracin maximum tork gucu 450 ise 4500 devirdemi en yuksek torka ulaşır.520 aracim var chipli.450 nm oldu.hizlanmak icin vitesleri kac bin devirde atmaliyim ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n


    quote:

    Orijinalden alıntı: a-anil06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler



    Hocam bir sorum olacak.aracin maximum tork gucu 450 ise 4500 devirdemi en yuksek torka ulaşır.520 aracim var chipli.450 nm oldu.hizlanmak icin vitesleri kac bin devirde atmaliyim ?

    Motor bağırdığı zaman
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n


    quote:

    Orijinalden alıntı: a-anil06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler



    Hocam bir sorum olacak.aracin maximum tork gucu 450 ise 4500 devirdemi en yuksek torka ulaşır.520 aracim var chipli.450 nm oldu.hizlanmak icin vitesleri kac bin devirde atmaliyim ?

    dinamometre ölçümü yaptırıp aldığın çıktıya bakmak yeterli.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: a-anil06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler



    Alıntıları Göster
    .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi LionTech16 -- 1 Nisan 2013; 12:57:07 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: *President*

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n


    quote:

    Orijinalden alıntı: a-anil06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler



    Hocam bir sorum olacak.aracin maximum tork gucu 450 ise 4500 devirdemi en yuksek torka ulaşır.520 aracim var chipli.450 nm oldu.hizlanmak icin vitesleri kac bin devirde atmaliyim ?

    dinamometre ölçümü yaptırıp aldığın çıktıya bakmak yeterli.

    Hocam gaziantepte oturuyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Gösterge de ki kırmızı çizgilere gelmeden at yeter :) dizel araç ise zaten maksimum 5200 devir çevirir 1.3 mj ler 4200 rpm den sonra bitiyordu fakat suanda 1.6 Tdi 5000 e kadar rahat dönüyor ondan sonra bitiyor.Arabaya bin gazla arabanın devir çevirmesi yavaşladığı zaman bak bakalım hangi devirden sonra yavaşlıyormuş ondan sonra ona göre vites at not: dizel araç için yazdım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n


    quote:

    Orijinalden alıntı: *President*

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n


    quote:

    Orijinalden alıntı: a-anil06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler



    Hocam bir sorum olacak.aracin maximum tork gucu 450 ise 4500 devirdemi en yuksek torka ulaşır.520 aracim var chipli.450 nm oldu.hizlanmak icin vitesleri kac bin devirde atmaliyim ?

    dinamometre ölçümü yaptırıp aldığın çıktıya bakmak yeterli.

    Hocam gaziantepte oturuyorum

    Dyno imkanı yoksa aracın fabrika speclerine bak. Motor içi internaller değişmeden chip tuning ile maks tork ve hp devir bandı çok fazla değişmez.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: *President*

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n


    quote:

    Orijinalden alıntı: *President*

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n


    quote:

    Orijinalden alıntı: a-anil06

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hk@n

    @a-anil06 bilgiler için çok teşekkürler



    Hocam bir sorum olacak.aracin maximum tork gucu 450 ise 4500 devirdemi en yuksek torka ulaşır.520 aracim var chipli.450 nm oldu.hizlanmak icin vitesleri kac bin devirde atmaliyim ?

    dinamometre ölçümü yaptırıp aldığın çıktıya bakmak yeterli.

    Hocam gaziantepte oturuyorum

    Dyno imkanı yoksa aracın fabrika speclerine bak. Motor içi internaller değişmeden chip tuning ile maks tork ve hp devir bandı çok fazla değişmez.

    Hocam bilgilerini ogrendim su sekilde:
    520d 2007-2010 1,995 cc (121.7 cu in) I4 turbo (N47D20) 177 PS (130 kW; 175 hp)@4000, 350 N·m (258 lb·ft)@1750-3000

    4000 devirde mi en yuksek degere ulasiyor ? 4.000 den sonra tork yerinde saymaya devam mi ediyor ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.