Toyota, ABD'nin 90 yıldır değişmeyen liderini tahtından etti (2. sayfa)

Tarihi eser mi? %45 ısıl verimliliğe sahip tarihi eser bir motor bulup buraya koysana.

çok merak ediyorum turbo koyup soğutmasını ayarlayamadığın için yatak saran motor mu daha teknolojiktir yoksa %45 ısıl verimliliğe sahip olup 30 sene sıkıntısız çalışan motor mu?

ABD'li insanların alım tercihlerini sorgularken neye göre tercih yaptıklarını iyi araştırmak lazım.

ABD geniş bir coğrafya. Mevsim şartları çok değişken. Kutup soğuğundan çöl sıcağına kadar farklı şartlarda araç sürmen gerekebiliyor

Büyük şehirlerin merkezlerinde kiralar ve ev fiyatları uçuk. bu da insanları şehir dışında yaşamaya itiyor. hali ile günlük araç kullanma mesafeleri çok uzuyor. Senin için aylık çok yüksek km'ler olarak gördüğün mesafeler adamlar için kısa mesafe.

Yazın ailen ile bir tatile gideceksin misal, araba ile gitmen gereken mesafeler binlerce mil.

Amerika'da parça ucuz, işçilik pahalı. 50 dolarlık bir yedek parçanın değişmesi 6 saat sürüyor ise toplam işçilik binlerce dolar olabiliyor misal.

Senin ülkendeki gibi "la 2.0 motor üstü zengin arabası, daya vergiyi" mantığında vergi yok.

Bu durumda ABD'li bir aile uygun bakım maliyetli, uzun mesafeleri düşük yakıt tüketimi ile gidebilen bir araç bakıyor. Bu durumda Japon'ların eline su dökebilen bir araç yok. Misal oksijen sensörü değişeecek. Toyota için fiyat 20$, BMW için fiyat 50 $ (yabancı bir forum sitesinde okumuştum) Para değil yani. Ancak Toyota için işçilik 30dk. BMW için işçilik 8 saat. Toyota için maliyet yüz dolar bile değil, evinde kendin bile yapabilirsin. BMW için maliyet bir kaç bin dolar. Bu nedenle zaten BMW, Mercedes, Auidi gibi araçlar 3 senenin sonunda 2. el değerlerini aşırı kaybederken (%70 civarı) bir Toyota ya da Lexus değerini kaybetmiyor.

Uzun ömüre gelirsek. yüksek hacimli bir atmosferik makine bu konuda çok daha avantajlı. Turbo ile zorlanan bir motor değil, ısıtma sistemi, mekanik parçaların üzerine gelen yükler vs. Turbo makine de tabii ki uzun ömürlü olabilir. Ancak hem daha maliyetlidir, hem bakımları daha pahalıdır, hem de arıza durumunda çıkaracağı masraf daha fazladır. Atmosferik makine ise standard makine, yağını suyunu eksik etme, bakımlarını aksatma yeter. yüz binlerce mil misal 300b (580b km) boyunca sorunsuz binersin.

Kısaca ABD şartları ile senin ülkenin şartları aynı değil, bir değil. Senin tercihin ile onların tercihi tabii farklı olacak.

Bu demek değil ki bizim halkımız hatalı tercihlerde bulunuyor. Benzinden, motor hacminden eşek yükü ile vergi alan saçma sapan bir yönetimin olduğu ülkede farklı bir tercih yapılamaz. Misal Toyota Corolla, 2.0 motor ile satılıyor ABD'de. bizde 1.5. ABD'deki motor daha az yoruluyor, daha az yakıyor, aracı daha iyi taşıyor. Ama bizde 2.0 motor lüks abi, zengin arabası daya vergiyi muhabbetinden 1.5 gibi bir motor koymak durumunda kalıyorlar.

Almanlar eski tarihlerden beri karmaşık sistem üretim yapıyorlar almanların kafasında en iyisini yapmalıyız mantığı var.Mesela 2.dünya savaşı yıllarında çağının çok ilerisinde olan tiger ve panther tankları karışık mekanik sistemler yüzünden sürekli arıza yapıyordu ancak dönemin en iyi araçları onlardı.

Almanlarla japonlar 2.dünya savaşında müttefikti japon teknolojisi o yıllarda pek gelişmiş değildi almanlar denizaltılarla japonya ya teknoloji transferi yaptılar japonların eski firmalarından olan mitsubishi gibi firmalar bu transferi iyi değerlendirip daha basitleştirip sorunu az sistemler ortaya çıkarmaya başladılar.

Burada Alman'dan Alman'a fark var.

Misal 2004 yılında VW 1.4TSI 160 ve 180BG motorları çıkardı piyasaya. Nerede ise rölantide maksimum torku veren yüksek güçlü makineler. 2006 senesinde İtalya'da çalışırken termal testleri yapan bir Alman mühendis ile tanıştık. Ben VW motorundan bahsederken (överken), tabii o zamanlar çömezim Alman'ların hile hurda yapmayacağını düşünüyorum, Alman mühendis dedi ki "ben o motorun termal testlerin yaptım. Motorların ısınma sorununu çözmeden piyasaya sürdüler, hepsi sorun yaşayacak" dedi. Ben tabii içimden hadi len dedim de, sonra forumlardan takip ettiğim kadarı ile bu seri motorlardan düzgün çalışanı yok. Hepsi o veya bu şekilde arıza vermiş ve çok ciddi maliyetler açmış. Sonradan zaten motor gücü 125 ve 150 beygire kadar düşürüldü.

DSG konusunda da benzer bir yaklaşım var. Sorunlu, tasarım olarak, ancak maliyet müşteriye yıkılıyor.

Almanlar 2. dünya savaşında "over engineering" (aşırı mühendislik) denen konuyu keşfettiler. Bir tasarımı mümkün olan en mükemmel mühendislik ile çözmek. Ancak sorun şu ki o mükemmel mühendislik ile elde edilen tasarım, sahada araç arıza yaptığında yine aynı mükemmellikte bilgisi olan bakım ekibi ile giderilmesi gerek. Bu da bakım maliyetlerini ve sürelerini çok uzattı. Hatta bazı askeri donanımlar (tank, top vs) tamir edilemediğinden bizzat o aleti kullanan ekip tarafından imha edilir oldu.

Aynı şekilde üretimin de çok maliyetli ve uzun sürmesine yol açtı. Bu da kaybedilen teçhizatın yerine konmasını hem zaman olarka uzattı hem de ekonomik olarak ülkenin kaynaklarını çok hızlı tüketti.

Karşısındaki Rus'ların çözümü ise daha basit, amaca yönelik, bakımı, üretimi ve yürütmesi kolay cihazları sahaya sürdü. sonuçta Rus tanklarının Alman tanklarına karşı daha zayıf olduğunu kendileri de biliyordu ancak sahaya her 1 Alman tankına karşılık 6-10 tank sürünce Alman tanklarının o üstün mühendisliği savaşı kazanmalarına yetmedi

Kısacası Alman, Japon, Amerikan değil konu. DSG idi Turbo motor idi yeterince test edilmemiş, tasarım sorunları %100 çözülmemiş halde piyasaya araç süren bir firmadan ben araç almam. Kim olursa olsun.

Ben şahsen sıfır olarak yüz milyarlarca para bayıldığım bir arabadan sorunsuzluk beklerim. yok ısındı, yok yağ yaktı, yok turbosu, yok DSG'si sorun çıkardı, 50b ver 100b ver. bana gelmez bunlar. ben aldığım zaman uzun süre ki, uzun km boyunca aracı kullanabilmeliyim, bakım maliyeti de düşük olmalı.

Bunu Japon sağlarsa Japon alırım, Alman sağlarsa Alman alırım, Fransız sağlarsa Fransız alırım. ben paramın karşılığı olarak sorunsuzluk, düşük bakım maliyeti ve uzun süreli kullanım arıyorum çünkü.

başka biri parasının karşılığı olarak yüksek performans, lüks donanım ister o da ona göre tercih yapar. orası onun bileceği iş.

Bazi yanlis bilgiler var. TSI 2006 da cikti piyasaya ve o zaman 180 lik yoktu. 140-160 vardi diye biliyorum. TSI in yayginlasmasi Golf 6 ve MK2 Leon ile oldu. TR de 2008 den itibaren bolca girdi piyasaya.

DSG nin maliyeti sadece TR de musteriye yikiliyor. Neredeyse 6-7 sene onceki davalarla Avrupa Cin ve Amerika'da garanti sureleri 6-10 yil oldu. Geri cagirilip sanzimanlarin kontrol edildigi oldu. TR de boyle seyler olmadi.

Almanlarin 1 tankina ragmen Sovyetler 6 Tank uretebiliyordu ama Kursk savasinda 10 kat fazla tank kaybetti Sovyetler. Tabii ki Almanlarin bazi tanklari karmasik oldugu icin bozuldugunda tamir edilemedi oylece birakildi ama Almanlar 55 cephede savasmasaydi Afrika cephesi erken kazanilsaydi oradaki tanklari komutanlari Avrupa ya getirselerdi 82 Petersburg 83 Moskova olacakti :)

Ayni sekilde yuksek muhendislik Amerikalilarin Japonlari nasil ezdigini de kanitliyor. Atom bombasini demiyorum o insanlik disi bir sey.

Bu arada muhalefet olmak icin yazmadim benim aracim DSGli ve 2. El DSG arac asla almam ama Avrupa da motor veya sanziman bozulursa hatalarini kabul ediyorlar. Bizim ulkemizde her firma bizi eziyor.

Çıkış yılını yanlış hatırlıyor olabilirim. Ancak beygir konusunda yanıldığımı sanmıyorum. İlk çıkan TSI'lar 160 ve 180 beygir idi.

DSG konusunda bu ülkede garanti verilmeyip dünyanın geri kalnında verilmesi zaten ap ayrı bir saçmalık. Türk müşteriyi enayi yerine koymak anlamına da geliyor. Ancak DSG konusunda ABD'de verilen garantiler bile alıcı tercihini değiştirmeye yetmedi. Amerikan müşteriler DSG almak yerine çok daha güvenilir buldukları araçları almaya devam ettiler.

Almanların savaşı kaybetmelerinin nedenlerini ayrıntılı olarak anlatmak istemedim. Yoksa hammadde sorunu, yakıt sorunu, çok cephede savaşma, kış soğuğunda çamur deryası Rusya'ya operasyon yapmak vs. pek çok sebebi var. Ancak Rus'ların da burada hakkını yememek lazım. Savaşın başında Rus tankları Alman tanklarından çok çok geri idi. zaten kayıplar da bunu ispatlıyor ancak ilerleyen zamanlarda gayet sağlam ve ancak buna rağmen kolay bakım yapılabilen ve kullanılabilen tankları sürdüler sahaya. neyse konu çok uzar.

Burada mesele zaten tank adedi, kalitesi vs. değil. "Over Engineering" kavramı. Kısaca bir sorunu çözmek için kulllanılan mühendislik yönteminin karmaşıklığı. benzer bir hikaye daha vardır, NASA uzayda tükenmez kalem ile yazılamadığını görünce yer çekimsiz ortamda, basınç altında vs. her türlü şartta çalışacak bir kalem geliştirmek için milyonlar harcar. Rus'lar ise gider kurşun kalem kullanır. İkisi de sorunu çözer ancak bir tanesi çok daha ucuz ve güvenilirdir, üretimi çok daha basittir gibi.

Kendi adıma konuşacak olursam Alman VW group araçlardan, özellikle DSG'li olanlardan almayı hiç düşünmedim. İleride olabilir mi? %100 garanti verir, oluşacak sorunda sorgusuz sualsiz değişim garantisi verir, süre kıstlaması koymaz ise belki. Onun haricinde uzak duracağım bir zihniyete sahipler.

Son dizel skandalı ile birlikte VW'in Amerika'da fişi çekildi. Zaten satış rakamları Japonların yanında sürünüyordu, şimdi 200-300 binlere oynuyorlar yıllık.

Toyota vasatmış neye göre vasat ? sana göre mi vasat ? uzay mekiği filan mı arıyorsun.Adamların Amerika pazarı için ürettikleri arabalarda eksik olan ne ? fiyatına göre gayet dayanıklı, performanslı, konforlu, donanımlı, uzun ömürlü, sorunsuz otomobiller sunuyorlar. O kadar vasatlarsa nasıl tüm rakipleri geride bırakıp en yüksek satış miktarına ulaşıyorlar.

Vasat olan şeyin ne olduğu ortada hocam. Bu arkadaşı tanısanız sorma gereği duymazdınız

Evet hocam haklısın. Bu adamlarla tartışmak boşa zaman kaybı.

Hocam konuda ki tüm mesajlarını ilgiyle okudum...

Bilgiler ve üslup için çok teşekkür ederim...

Forumda özlediğimiz (artık pek bulamadığımız) düzeyde...

Umarim paylaşımların devam eder...

Anlattığın olay çok basit bir olay. Bence anlatmaya çalıştığın şey daha teferruatlı olması lazım.

Japon arabaları evladiyelik gibi. İstesende bozamıyorsun.

Kesinlikle dediğin gibi hocam. Teferruat zaten tüm detayları vs. Geçmişi var olayın uzun.

GM tepe taklak gidiyor zaten. 20 yılda satışlarını yarı yarıya kaybettiler. Bir sürü marka batırdılar. Böyle devam ederlerse işleri çok daha zora girecek.

1999'da ABD'de 5 Milyon araç satarken 2021'de 2,2 milyona kadar gerilediler. ABD ve Çin pazarı hariç hiç bir pazarda yoklar. Avrupa'da ve Ortadoğu'da grey market olarak satılıyor modelleri. Koca marka 20 yılda küçüle küçüle nerelere geldi. Tesla'nın da ortaya çıkışıyla daha da geriye gidecekler. Eskiden tek rakipleri Ford'du. Şimdi Tesla geldi, Japonlar ve Koreliler ABD pazarında at koşturuyor. Yakında GM koşa koşa hükümete koşup para dilenmeye gider yine.

Bana abd deki lexus toyotalardan daha konforlu bir alman aracı söyler misin?