Şimdi Ara

tirion fordring

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (2 Mobil) - 1 Masaüstü2 Mobil
5 sn
60
Cevap
1
Favori
1.431
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • selamlar arkadaşlar, tirion en sevdiğim karakterlerden biridir.geçenlerde üşenmedim hikayesini türkçe'ye çevirdim, çevirmişkende forumda paylaşayım dedim.umarım beğenirsiniz diyeceğimde hikayeyi sanki ben yazmışım gibi olacak

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    highlord tirion fordring argent crusade'in kurucusu ve yeni ashbringer'dır.

    tirion, başpiskopos alonsus faol tarafından seçilen beş silver hand üyesinden biriydi.ikinci savaşta alliance adına birçok başarı elde eden tirion, hearthglen'i koruyan mardenholde kalesinin komutanı oldu.tirion insanlar tarafından sayılan ve sevilen bir paladindi.güzel karısı ve sevimli oğluyla beraber mutlu bir hayat sürmekteydi.

    bir gün etrafı gözlemek için gezerken terk edilmiş, yıkık bir kulede yaşayan yaşlı bir orkla karşılaştı.ikili anında savaşmaya başladı, savaş saatler sürdü ama kazanan yoktu.o sırada harabe olan kulenin duvarı tirion'un üzerine yıkıldı.tirion kendine geldiğinde ağır yaralı olduğunu ama hızla iyileştiğini gördü.kendisini barthilas'ın iyileştirdiğini düşünen tirion getirildiğinde zaten tedavi edilmiş olduğunu öğrendi.kendisini yaşlı ork tedavi etmişti.bu durum tirion'u çok şaşırtmıştı, bir ork tarafından hayatı kurtarılmıştı.daha sonra tirion yaşlı ork'un yanına gitti ve yaşlı ork tirion'a hayatını anlattı.ork'un adı eitrigg'di.birinci ve ikinci savaşlara katılmıştı.daha sonra gul'dan'ın ihanetiyle orklar şeytanların etkisinden kurtulunca eitrigg gerçekleri görerek çıldırmıştı.şeytanların adeta oyuncağı olmuşlardı.kendi halkından tiksinen eitrigg bu yıkık kuleyi evi edinmişti ve avlanarak geçiniyordu.

    tirion aslında orkların şeytani varlıklar olmadıklarını, ihanete uğradıklarını ve şeytanların oyuncağı olduklarını anlamıştı.tirion ork'un zararsız olduğunu söyledi ama barthilas onunla aynı fikirde değildi.hemen saidan dathrohan'ı çağırdı.saidan dathrohan adamlarını ormana gönderdi ve eitrigg'i yakalattı.tirion kendisini suçlu hissetti ve askerlere eitrigg'i serbest bırakmalarını söyledi.askerler bunu yapmayınca onlara saldırdı.barthilas sevinçle tirion'un ihanetini üstlerine bildirdi ve tirion yargılanmak için stratholme'e götürüldü.

    tirion burada karısının yalvarışlarına rağmen oğluna örnek olmak amacıyla tüm gerçekleri anlattı.işlediği suç idam edilmesini gerektiriyordu ama tirion gibi bir adamı öldürmek halkın tepkisini alabilirdi.amiral daelin proudmoore, arch-mage antonidas, başpiskopos alonsus faol ve prens arthas menethil'den kurulu olan jüri tirion'un ışığı kullanma yeteneğinin alınmasına, silver hand'den sonsuza kadar kovulmasına ve sürgün edilmesine karar verdi.uther the lightbringer tarafından tirion'un yetenekleri bir törenle alındı ve tirion sürgüne gönderildi.

    tirion karısı ve oğluna veda etmek için evine geri döndü.bu arada bir grup ork stratholme'a saldırmış ve eitrigg'i kurtarmaya çalışmışlardı.bunu duyan tirion hemen stratholme'a döndü ve eitrigg'i zindandan kurtardı.ancak eitrigg oldukça ağır işkencelere maruz kalmıştı ve ölmek üzereydi.eitrigg bu haldeyken kaçmalarına imkan yoktu.tirion tek bildiği şeyi yaptı ve ışığı kullandı.ışık çağrısına cevap vermişti ve eitrigg hızla iyileşmişti.tirion bu duruma çok şaşırdı çünkü hala ışığı kullanabiliyordu.tirion'la eitrigg hemen stratholme'u terk ettiler ve ormanlık alana kaçtılar.burada etraflarını orklar sardı.aralarında orkları eski şamanistik köklerine döndüren genç warchief thrall da vardı.thrall eitrigg'i horde'a davet etti.eitrigg bu teklifi seve seve kabul etti ve ayrılmadan önce tirion'la birbirlerini kardeş olarak ilan ettiler.tirion eitrigg için yaptıklarından dolayı thrall'ın sonsuz saygısını kazanmıştı.zaten bunu başarabilen sayılı insanlardan biriydi.

    tirion daha sonra karısına "oğluma benim öldüğümü söyle." dedi ve gitti.karısı oğluna babasının öldüğünü söyledi ve sahte bir mezar yaptırdı.tirion oğlunu uzaktan izledi ve zaman zaman ona gizlice yardım etti.ancak oğlu scarlet crusade'e katılınca tirion beyninden vurulmuşa döndü.oğlu basamakları hızla tırmanmış ve highlord olmuştu.tirion bir grup maceracıdan (bu biz oluyoruz) oğlunun oyuncaklarını ve aile resimlerini oğluna götürmelerini istedi.oyuncakları ve resmi görünce oğlu scarlet crusade'e katılmakla hata ettiğini, babasının çizgisinden uzaklaştığını anladı ve kendi adamlarına saldırdı.o sırada scarlet crusade'in üst düzey yetkilileri tirion'un oğlu taelan'ı öldürdüler.tirion olay yerine son anda yetişti ama oğlunu kurtaramadı.

    aradan yıllar geçti ve delirip babasını öldüren, sonrada kendi yurdunu yok edip scourge saflarına geçen arthas sonunda uykusundan uyanmış ve azeroth üstüne kabus gibi çökmüştü.sonunda light's hope chapel üstüne bir saldırı düzenledi.saldırıyı darion mograine yönetiyordu.devasa scourge ordusu ışığın bekçilerini alt etmek üzereyken tirion ortaya çıktı.asıl ashbringer alexandros mograine'in ruhu gelip oğluyla konuştu ve darion lich king'in kendilerini kullandığının farkına vardı.o sırada lich king geldi ve önce darion'u alt etti, sonrada tirion'u etkisiz hale getirdi.darion lanetlenmiş ashbringer'ı tirion'a fırlattı ve ashbringer lanetinden kurtularak temizlendi.tirion ashbringer'ı aldıktan sonra lich king'i alt etti ve lich king kaçtı.

    tirion o an silver hand ve argent dawn'ı birleştirerek argent crusade'i kurdu ve komutanı oldu.artık northrend'e gidip lich king'i ortadan kaldırma zamanı gelmişti.tirion thrall'a bir mektup yazarak eitrigg'i yardım için göndermesini istedi.eitrigg zul'drak'ta scourge yanlısı troll'lerle savaştı.

    argent crusade scourge'ü neredeyse bitirmişti.geriye sadece vebanın başı olan lanetli lich king kalmıştı.icecrown citadel'de ebon blade gözlemcisiyle (tirion'un konuşmasından gözlemcinin darion olduğunu anlıyoruz) konuşan tirion onun ne kadar karamsar olduğunu görünce biraz kızmıştı.gözlemci lich king'in yeri geldiğinde en yakınında olanları bile öldürmekten çekinmeyeceğini ve onu yenmenin çok zor olduğunu söyleyince tirion "scourge'ü onların seviyesine inmeden, onurlu bir şekilde yeneceğiz." demişti.

    tirion scourge'ün dev ordularını yenebilmek için alliance ve horde üyelerini bir kolezyuma davet etti.burada oldukça zorlu rakiplerle karşılaşan maceracılar sonunda lich king'le karşılaşmaya hazırdılar.

    artık lich king'le karşılaşma zamanı gelmişti.tirion ve ona yardımcı olmak için gelen maceracılar lich king'in karşısına çıkmışlardı.lich king avantajlı durumdaydı ve tirion'u bir buzun içine almıştı.lich king tüm maceracıları öldürmüş ve death knight olarak tekrar diriltmeye başlamıştı.ancak o anda tirion buzdan kurtulup frostmourne'ü kırdı.frostmourne'ün çaldığı binlerce ruh serbest kalmış ve lich king'le savaşmaya başlamışlardı.o anda terenas menethil'in ruhu tüm maceracıları diriltti ve hep birlikte arthas'ı öldürmeyi başardılar.

    tirion o an hayatının en önemli kararını aldı.scourge'ün başı boş kalmamalıydı.helm of domination'ı takmak üzereyken bolvar onu durdurdu.artık yaşama amacı kalmamıştı ve yeni lich king olmalıydı.tirion helm of domination'ı bolvar'a taktı ve bolvar yeni lich king oldu.

    lich king'i yendikten sonra tirion memleketi lordaeron'a dönerek scourge'den ve scarlet crusade'den kalanları temizlemeye başladı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi khalef -- 25 Ocak 2013; 19:17:35 >







  • For the Sylvanas!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ichimâru Gin

    For the Sylvanas!

    hmm...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: süt oğlan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Ichimâru Gin

    For the Sylvanas!

    hmm...

  • okuycam
  • Güzel olmuş eline sağlık hocam.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rafadamn Lehte

    Güzel olmuş eline sağlık hocam.

    teşekkürler.istek olursa başka karakterlerin de hikayelerini yazabilirim.allaha şükür ingilizcem var
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Eline sağlık, keyifle okudum.
  • Güzel olmuş. WoW bölümünde daha fazla lore ile alakalı konu görmeyi Earth Mother nasip etsin.

    Not: Tirion'un Thrall'la karşılaşmasına kadar olanlar "Of Blood and Honor" kitabında(kitap mı emin değilim) geçiyor, İngilizce bilen arkadaşlara duyurulur.
    Not 2: Sylvanas'çılar yine ağzımı açtırmayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • edit: çeviriyi yaptığım kaynakta küçük bir sorun varmış.kulenin duvarı tirion'un üzerine yıkılıyor ama eitrigg onu tedavi ediyor.daha sonra tirion eitrigg'in yanına gidiyor ve hayatını dinliyor.

    bu arada teşekkür ederim arkadaşlar ilginiz için.
  • Eline sağlık ama tadı damağımızda kaldı, devamının gelmesi dileğiyle :p

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: u have to MakeMyFireOut

    Eline sağlık ama tadı damağımızda kaldı, devamının gelmesi dileğiyle :p

    getirmeye uğraşacağım.aslında bir illidan biyografisi yazasım var ama

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mobildeydim kolayca okudum. Iyi olmus. Ayrica mograine hayraniyim bende. Uu beybi ebon blade.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ferilan

    Mobildeydim kolayca okudum. Iyi olmus. Ayrica mograine hayraniyim bende. Uu beybi ebon blade.

    teşekkürler elimden geldiğince okunur bir tarzda yazmaya çalıştım, imla, boşluklar falan.
  • Saygı Ve Sevgi İle Anıyoruz Seni Büyük Üstad


    First paladin Uther the Lightbringer(İlk Kutsal Şovelye Işıktutan UTHER)

    ''Baban burayı 70 yıl boyunca yönetti,ve sen birkaç gün içerisinde toza çevirdin.''

    - Uther,Arthas Menethil'e.

    Paladin'liğe Yükseliş

    Uther İlk Savaş'ta Başpiskopos Alonsus Faol'un şovalyesi ve acemi rahibiydi.Uther gençliğinden beri Holy Light'a (Kutsal Işık) tapan biriydi.Uther başpiskoposla,sadece Piskopos Faol'ken tanıştı ve başpiskopos,Uther'ın manevi danışmanı ve akıl hocası olarak hizmet verdi.Stormwind'in düşüşü Faol'un,bazen inancın kötü ordularla savaşmak için yeterli olmadığını anlamasına neden oldu.Işık'ın hediyesi ve askeri cesaret ile düşmanla savaşacak yeni bir birlik kurmaya karar verdi.Uther'a onlara liderlik etmesini önerdi ve böylece Knights of the Silver Hand ile Paladin'ler doğdu.Stratholme'deki Alonsus Chapel'de Uther birliğin başına geçti ve liderleri oldu.O an,Holy Light'a inananlar ve Alliance için şerefli bir andı.


    İkinci Savaş'ta ve Sonrasında ki Olaylar

    Uther İkinci Savaş'ın en kanlı çatışmalarına katılmıştı,buna Orgrim Doomhammer'in (Ölümçekici) Lordaeron kuşatması dahildi zaten bu yüzden Gul'dan'nın ihaneti sonrasında Horde'un yenilgiye uğratılmasında ve ordularını dağıtılmasında yardımı oldu.Blackrock Spire'daki savaştan sonra kardeş Paladin ve Anduin Lothar'ın sağ kolu Turalyon,Uther'a ''Lightbringer'' ünvanını verdi.

    General Turalyon
    Uther,Alterac korsanları tarafından saldırıldığında Darrowmere Lake'e gidiyordu,bu komplo Alterac'ın Alliance'a olan ihanetini gün yüzüne çıkardı.Diğer kahramanlıklarından sonra Uther,Dark Portal'da (Kara Geçit) Burning Blade Clan'a (Yanan Kılıç Klanı) karşı olan savaşta Turalyon'nun yanında yer aldı.

    Lord Anduin Lothar

    İkinci Savaş'tan sonraki yıllarda,Uther güçlü bir şovalye ve halkın koruyucusu olarak hizmet etmeye devam etti.Geriye kalan Paladin'ler arasında en seçkin Paladin olduktan sonra Kral Terenas'ın yetenekli oğlu Prens Arthas'a Işık'ın gösterdiği yolda özel öğretmenlik yaptı.Ardından arkadaş oldular ve birbirlerini aile gibi gördüler.

    Scourge'un Gelişi

    Üçüncü Savaş'ın getirdiği sorunlarla birlikte Uther,Arthas'ın ona Strahnbrad'ı ölümcül kılıç ustası Jubei'Thos'un elinden kurtulup Blackrock Clan'dan çıkmış akıncı Orc'lardan korumasında yardım ettiği için onur duymuştu.Uther şehri korurken Arthas Orc'ların kamplarına saldırdı.Uther'ın yardımıyla Arthas karargâhları yoketti ve geçici olarak Jubei'Thos'u yenilgiye uğrattı.

    Uther bir gün Jaina'yla beklenmedik bir şekilde buluşana kadar herhangi bir olaya karışmamıştı.Jaina,Hearthglen'den alel acele gelmişti ve şehrin Scourge'un ağır saldırısı altında olduğu haberini verdi.Uther arkasında Silver Hand'le birlikte hemen şehri savunmaya gitti ancak şehir ağır hasar almıştı ve Arthas düşmanları zar zor uzak tutuyordu.Dehşete kapılmış,küçük düşmüş ve yenilgiye yakın olan Arthas,Mal'Ganis'le çatışmaya girebileceğini umduğu Stratholme'ye doğru yola çıktı.Uther onu takip etti ve vardıklarında Stratholme'u Plague (Veba) ile enfekte edilmiş halde buldular.Arthas bunun ne demek olduğunu bilerek Uther'a şehri temizlemesi için emir verdi.Uther dehşete kapıldı ve yapmayı reddetti,o yüzden Arthas onu vatan hainliğiyle suçladı,Order of the Silver Hand'i dağıttı ve onu yolladı.

    Arthas Northrend'e gittiğinde Uther,Terenas'a yaşananları anlattı ve birlikte Arthas'ın Hearthglen'de karşılaştığı stresten sonra ödün vermeye başladığını ve bir temsilci yollayıp ona geri dönmesini emrettiler.Arthas birkaç hafta sonra nihayet döndü ancak bi' farklıydı.Yine de Lordaeron'nun başkentinde kahramanları geri gelmesini kutlamak için festivaller başladı.Ancak festival bir vahşete dönüştü çünkü Arthas taht odasına girip babasını Frostmourne adlı kılıçla öldürdü.

    Uther'ın Ölümü

    Terenas bir törenle yakıldı ve külleri sihirli bir vazoya konuldu.Uther iki dostunu karanlığa uğurladığı için bunalıma girmişti ve Terenas'ın küllerinin olduğu vazoyu Andorhal'da korumak için gönüllü oldu.Şehir Arthas ve Undead hizmetkarlarının akınına uğradı,Arthas vazoyu sihirsel gayeleri için istiyordu.Uther,Arthas ve onun Undead hizmetkârları karşısında durdu ancak destansı bir savaştan sonra yenilgiye uğratıldı ve içtenlikle sevdiği eski öğrencisi tarafından öldürüldü.

    Uther'ın vücudu Arthas'la yaptığı savaştan sonra,Alliance üyeleri tarafından büyük bir mezara gömüldü.Mezarı karanlık topraklardaki tek ışıktır ve Western Plaguelands'daki (Doğu Vebatoprakları) Chillwind Camp'ın (Soğukrüzgar Kampı) doğusundadır.

    Mezar taşında şunlar yazmaktadır ;

    Burada Uther the Lightbringer yatıyor

    İlk Paladin - Order of the Silver Hand'in Kurucusu
    Uther the Lightbringer,Lordaeron krallığını korumak için yaşamış ve ölmüştür.Buna rağmen en sevdiği öğrencisi tarafından ihanete uğramıştır.Biz onun ruhunun yaşadığına inanıyoruz ve harap olmuş topraklarımızın etrafında gölgeler olsa bile o bizi izlemeye devam ediyor.Onun ışığı tüm insanlığın ışığıdır ve biz onu ibret aldıkça o unutulmayacak.


    Miras

    Vücudunun öldürülmesi Işık'ın büyük şampiyonu Uther'ı öldürmeye yeterli değildi.Western Plaguelands'de bulunan mezarını ziyaret edenler mezarın altına oyulmuş olan yazıları görme şansına sahip olabilirler.Uther'ın ruhu Alliance ve Horde'un üyeleri gibi maceralarda görülebilir.Hayaleti,onun anısını onurlandırmaya gelenlere Wisdom : Words of Gratitude'yi anlatır,ona zarar gelmesini dilemiş olanlara hatta ölmesini dilemiş olanlara da Words of Forgiveness'ı açıklar.
    ther çoğu insan tarafından milletine,kralına ve birliğine ölümüne sadık olan bir kahraman ve şehit olarak görülür.Knights of the Silver Hand'in kurucusu olması,İkinci Savaş boyunca komutanlık yapması ve Anduin Lothar'ın ölümüyle sarsılan Alliance'ı tekrar toparlaması Uther'ı çoğu kişinin gözünde en büyük şovalye ve kutsal adam olarak ölümsüzleştirmiştir.

    Her nasılsa övüldüğü konularda eleştiride bulunan Paladin'ler vardır.Uther'ın tahta sadık olduğunu o yüzden Arthas'ı Stratholme'un sivillerini öldürmesinde onu durdurmaya cesaret edemediğini söylerler.Bu ikilem yüzünden,Uther çoğu kişi için umut ve ilham kaynağı olarak görülsede geri kalanlar için kör fedakarlığın ve dikkatsizliğin temsilcisi olarak görülür.

    Özet

    Lord Uther the Lightbringer (Işıkgetiren) Üçüncü Savaş boyunca Horde'la savaşan Knights of the Silver Hand'in (Gümüş El Şovalyeleri) ilk Paladin'iydi.Üçüncü Savaş sırasında,Uther,Arthas'ın babası Kral Terenas'ın küllerini korurken sevgili öğrencisi Prens Arthas tarafından ihanete uğradı ve öldürüldü.Church of Light (Işık Kilisesi) tarafından aziz olarak kutsandığına inanılır.


    Alıntı :http://forum.wow-tr.com/threads/5147-Uther-the-Lightbringer


     tirion fordring



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Heîsenberg -- 26 Ocak 2013; 15:19:46 >




  • konuya destekte bulunduğun için teşekkür ederim.herkes hoşuna giden kahramanların hayatlarını çevirebilir yada başarılı çevirileri paylaşabilir.yakında illidan stormragein hayatını çevirmeyi planlıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    okuycam

    oku panpa
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SirEzioAuditore

    quote:

    Orijinalden alıntı: Uchiha Madara.

    okuycam

    oku panpa

    lan gene mi sen celal ya, bi bitmedin birader :D
  • Darion Mograine'i çeviresim var ya ama çeviride benden yetkin veya önce davranmış arkadaşlar varsa bu iddiamdan vazgeçebilirim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OIS

    Darion Mograine'i çeviresim var ya ama çeviride benden yetkin veya önce davranmış arkadaşlar varsa bu iddiamdan vazgeçebilirim

    çevir dostum çevir olmadı konunun başlığını değiştirelim, önemli karakterler ve genel lore yapalım, herkes katkıda bulunsun, konu gelişsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.