The Surge 2 (2019) [PC ANA KONU]

Oyunu 17 saat oynadım ve oldukça beğendim. İlk oyunun üstüne koymuşlar ve birçok anlamda daha iyi bir oyun çıkarmışlar. Oyun gerçekten oynaması keyifli ve akıcı bir oynanış sunuyor, ilk oyun da akıcılık bakımından iyiydi fakat The Surge 2 daha iyi olmuş bu konuda.

Harita tasarımı olarak oyunun gerçekten iyi olduğunu düşünüyorum. İlk oyun harita tasarımı anlamında Dark Souls'dan esinlenmiş ve onun küçük bir kopyası gibi olmuştu fakat 2.oyun bildiğin Dark Souls gibi birbirine ciddi anlamda bağlı ve karmaşık bölgelerden oluşuyor. Birçok bölgeyi labirent gibi tasarlamışlar ve hepsini birbirini bağlayan akıllıca düşünülmüş kısa yollar koymuşlar. Bir bölgeyi iyice hatırlayabilmek için ciddi anlamda iyi keşfetmek gerekiyor, her yerden bir yere mutlaka bağlantı çıkıyor ve bir yere gitmenin en az iki farklı yolu oluyor. En son Dark Souls'da bu kadar karmaşık ama öğrenildiğinde de bir o kadar kolay ilerlenebilen bir harita görmüştüm. Bölgeler başta her ne kadar karmaşık gelse de zaman içinde açılan kısa yollarla hakim olunabilir bir şekilde tasarlanmış. Oyun keşif hissini güzel veriyor ve etrafı araştıranları ödüllendirmeyi güzel başarıyor.

Dövüş mekanikleri ilk oyunda da iyiydi diye düşünüyorum, Souls mantığını Hack and Slash ile harmanlayıp ortaya keyifli bir oynanış sunmuşlardı. İkinci oyun bunu daha ileri taşımış ve daha akıcı ve keyifli bir deneyim sunuyor. Oyunda 9 farklı türde 80 farklı silah bulunuyor, her türün kendine has animasyonları mevcut. Ben şuana kadar mızrak tipi silahlarla gittim ve gayet memnunum, mızrakların animasyonları ve komboları oldukça akıcı ve kullanmak çok keyifli. Dövüşler ilk oyuna kıyasla daha akıcı ve keyifli geçiyor, kombolar daha çeşitli ve akıcı durumda ve hissiyat olarak daha tatmin edici bir oynanış deneyimi sunuyor. Serinin asıl olaylarından olan uzuv kesme yine oldukça tatmin edici.

Savunma anlamında oyuna yeni bir bloke etme sistemi gelmiş. For Honor'dakine benzer bir sistem ve düşmanın saldırısı yönüne göre savunma pozisyonu alıyorsunuz eğer zamanlamayı iyi tutturursanız düşmana ciddi hasar verebiliyor ve sersemletebiliyorsunuz. İlk oyunda sadece aşağıdan ve yukarıdan gelen saldırılardan kaçınma vardı, bu oyunda 4 bir yandan gelen saldırılardan kaçınabiliyor ve savurabiliyorsunuz. Oyunda saldırıların yönünü gösteren bir implant mevcut, kullanımı durumunda saldırıları savurmak çok daha kolay oluyor.

İlk oyuna kıyasla iyi olduğu noktalardan bir diğeri de dünyasının iyi bir şekilde doldurulmuş olması, bölgeler iyi sayıda NPC ve yan görevle doldurulmuş ve ilk oyuna kıyasla daha canlı ve dolu bir dünya sunuyor. Bölgeler yine ilk oyuna kıyasla çok daha iyi ve çeşitli tasarlanmış, ilk oyun belli bir alanda geçtiği için birçok bölge birbirini andırıyordu fakat ikinci oyun Jericho şehrinde geçtiğinden birçok farklı bölgeye sahip ve bu bölgeler oldukça çeşitli. Şehirde 5 veya 6 farklı bölge mevcut ve bu bölgelerde farklı gruplar hakim, mesela Liman kısmında aşırıcı tipler bulunurken, şehrin duvar kısmını hükumet görevlileri, diğer kısmını ise avcılar ve zenginler işgal ediyor. Hem tasarım anlamında hem de doluluk anlamında çeşitli bir dünya söz konusu ve kesinlikle aynı yerde dolaşıyormuşsun hissini vermiyor.

Drone ve Implant'ların kullanımı daha önemli ve etkili bir hale gelmiş. İlk oyunda Dronelar kapıları açmaktan başka bir işe yaramıyorlardı, düşmana hasarları gülünç derece azdı ve bir araç olmaktan öteye gidemiyordu. 2.oyunda ise bu durum değişmiş ve Dronelar artık çok daha güçlü ve etkili olmuşlar. Bu oyunla gelen ateşli silah kullanan düşmanların uzuvlarını keserek Drone'a silah takabiliyoruz ve bu silah sayesinde düşmanlara ciddi miktarda hasar verebiliyoruz. Hasar saldırısı yapan dronelar Omni Cell isimli bir eşya kullanıyor ve her seferinde 20 tane yanımıza alabiliyoruz, bu sayıyı implantlar ile artırmak mevcut. Özellikle zor durumlarda hasar veren droneları kullanmak bazen hayat kurtarabiliyor, ilk oyunda bu durum söz konusu bile değildi. Araç halinde olan drone'ların sayısı da artmış, özellikle etraftaki eşyaların taramasını yapabilen drone keşif olayını kolaylaştırmış, son kullanılan Medbay'e yollayan yeni bir drone eklenmiş, oyuna yeni eklenen online özellikler için 2 adet drone eklenmiş. Bunlardan ilki grafiti drone'u ve etrafa çeşitli sembollerle mesaj bırakmanıza olanak sağlıyor, ikincisi ise hologramınızı bırakmanızı sağlayan bir drone ve bu drone'u diğer oyuncuların bulamayacağı yerlerde kullanmak mantıklı çünkü bu drone ile bıraktığınız hologramınız 1 saat bulunamazsa 5 bin scrap veriyor ve oyunun başında güzel yardımı dokunuyor, hologramınızı bulan oyuncu yüzdesi arttıkça aldığınız scrap sayısında düşüş oluyor.

Implantların daha etkili olmasına sebep olan şey ise artık can artırımını sağlayan enjekte edilebilir implantlar oyunda yok ve enerji kazandıkça kullanabileceğiniz implantlar var, bu implantlar'dan ilk oyunda da vardı fakat enjekte edilebilirleri kullanmak çok daha rahat ve kolaydı. Önceki oyunda aynı implantları alıp sayıyı 18'e kadar çıkarabiliyorduk bu oyunda ise Implantları geliştirdikçe bu sayı artırılabiliyor ve yanlış hatırlamıyorsam 6'ya kadar yükseltilebiliyor. Bu durum kullanılan implantların çok daha dikkatli bir şekilde seçilmesine ve uyumlu olmalarına dikkat etmeyi da beraberinde getiriyor. Uyumlu implantlar beraber kullanıldığında oynanış ciddi anlamda daha rahat olabiliyor, mesela enerji artırımını artıran, enerji kaybını geciktiren ve enerji kaybı sırasında can artırımı yapan implantları beraber kullandığınızda çoğu zaman canınız artıyor. Oyundaki birçok implant enerjiye bağlı bir şekilde çalışıyor ve uyumlu kombinasyonlar yapıldığında oynanışı kolaylaştırıyor.

Enerji kullanımının önemi arttığı için düşmanlarla bu oyunda daha çok haşir neşir olmanız lazım ve daha hızlı oynamanız lazım yoksa enerji barı dolmuyor, tükeniyor ve implantlar etkisiz hale geliyor. Yani oyunu ilkine kıyasla daha agresif oynamanız lazım fakat şöyle bir durum daha var bu oyun ilkine kıyasla daha agresif, yani düşmanlar çok daha saldırgan ve atikler, bazen sapıtıp sizi yok edebiliyorlar. Bu yüzden de hem hızlı hem de dikkatli oynamak şart, ne hızlıca düşmana dalayım diyebiliyorsunuz ne de düşmanı uzaktan bekleyerek temkinli olayım, ikisi arasındaki dengeyi iyi bulmanız lazım.

Şuana kadar gözlemlediklerim ve aklımda kalanlar bunlar. Oyunu beğendiğimi ve oynamaktan keyif aldığımı söyleyebilirim. İlk oyununun üstüne koymuşlar ve daha iyi bir oyun çıkarmışlar. Oyun her ne kadar Souls-like olarak tanımlansa da bu oyun ilk oyuna kıyasla daha çok kendi olabilmiş diyebilirim.