Şimdi Ara

Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:) (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2.425
Cevap
82
Favori
291.221
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Haluk ve Görkem paylaştığınız sürüş izlenimleri için çok teşekkürler.

    Gerçekten çok ayrıntılı, karşılaştırmalı ve objektif yani her yönden çok yararlı izlenimler olmuş.

    Anlattığınız C segmenti araçların çoğunu ben de test ettiğim için rahatlıkla objektif olduğunuzu görebiliyorum. Yanlış anlaşılmasın kendi aracımın bile tam farkında olmadığım özelliklerini sizin sayenizde farkettim. Teknolojik ölçümler, görsel bilgiler olmadan sadece kendi deneyiminizle sürekli takip ettiğim oto dergilerinden daha yerinde ve yararlı bilgiler verdiğinizi gördüm. Tebrik ediyorum.

    Yaklaşık 1 ay önce C4, Leon, Astra, Bravo, 308 ve Ceed'in de olduğu adaylar arasından Megane HB dci EDC aldım. Tercih sebebim
    - sportif görünüm (Astraya da saygım sonsuz)
    - konforlu-ekonomik otomatik vites
    - güncel versiyon olması
    - 2. elin kötü olmadığı varsayımı kararımda etkili oldu.

    Sizin izlenimlerinizi okuyunca önem verdiğiniz detaylar arasında bulunan

    - cruise kontrol kullanım kolaylığı
    - başarılı hill holder fonksiyonu
    - ayak frenden çekilince tam otomatiklerde olduğu gibi "aracın ilerlemeye başlaması" gibi özelliklerin megane da var olması sebebiyle seçimimin isabetli olduğunu görüyorum. Zaten 1 aylık izlenimim de olumlu. Merak eden için aşağıda bir değerlendirmemi tekrar veriyorum. Yeni sürüş izlenimlerinizi de mutlaka beklerim.


    [Herkese iyi günler
    1 aydır megane edc kullanıyorum
    Almadan önce C4 ve bravo da seçeneklerim arasındaydı ama özellikle C4ün aşırı sarsıntılı vites geçişleri nedeniyle megane'ı tercih ettik. Ben zaten görünüm olarak çok beğeniyordum. Bravonun vites geçişleri C4e göre daha iyiydi ayrıca motoru da çok güçlüydü ama 2. el, üretimden kalkma gibi sebeplerle onu da düşünmedim.
    Sürüş izlenimime gelince:

    EDC gerçekten çok hızlı , sarsıntısız ve zamanında geçişler sunuyor. Şehir içinde 1 ve 2. viteslerde sarsıntı olayını ben hissetmiyorum. Bu biraz da dizellerin çalışma karakteriyle alakalı bence. Ne kadar hızlı vites değişirse değişsin 1. ve 2. viteste dizel bir araba mutlaka sürücüye bunu hissettiriyor.

    Ayrıca bravoda bile ilk kalkışta bariz yaşanan "bu araba gitmiyor" hissi megane edcde daha az. Daha homojen bir karakter var. Yani araç 1300 devirdeyken bile rahat ivmeleniyor. Ama tabi maksimum torkun geldiği anda da bir patlama yaşanmıyor(Bu patlama hissini özellikle focuslarda ve vw nin eski TDI larında hissetmiştim).

    Bir performans arabası olmadığı çok açık ama ekonomiyi feda edip gaza basıldığında da çok iyi ivmeleniyor. Almadan önceki en büyük tereddütüm ara hızlanma değerlerinin bir otomatik dizele göre fazla oluşıydu. Özellikle autoshow dergisinin testinde gördüğüm 9 sn lik 60-100 hızlanması beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama kendi denememde bu değerin otohaberin testinde olduğu gibi 7 sn nin altında olduğunu gördüm. Uzun yol kullanımında bu konuda ben sıkıntı yaşamadım ve aracın performansından memnun kaldım. Ama ben sakin denebilecek bir sürücüyüm. Yakın takipler yapan, kısa mesafelerde ani sollamalar yapmak isteyenler için çok uygun olmayabilir. Çünkü araç şehirler arası yolda 60 la giderken bile 6. viteste oluyor. Ve bu anda gazı köklediğinizde araç 1 sn civarı duruyor sonra fırlıyor. Ben böyle bir sürücü olsam turbo benzinli araçlara yönelirdim. Manuel kullanma bu konuda çözüm olur ama Bravodaki gibi direksiyondan müdahale yok ve siz vites kolunu çekene kadar otomatik işi halletmiş olur.

    Yakıt tüketimine gelince: Sadece yokuşlu ara caddeleri kullandığımda 8-9, genel şehir içi kullanım 7, sehirlerarası ve otoyol karmasında da 5,2 ortalamam oldu. Bana göre fazla geliyor ama sanırım hiçbir dizel araç kolay kolay fabrika verisine yaklaşamıyor. Benzinli otomatiğin 13 yaktığı yolda dizel otomatik 8 yakıyorsa bu bence inanılmaz bir ekonomidir. 5 lt muazzam bir fark. Benim diğer aracım avensis 1.6: ona göre yaklaşık 2 lt gibi fark var, keşke daha iyi olsa.

    Yukarıdaki linkteki arıza yorumlarını okudum. Benim de başıma birşeyler geldi. Normal bir hızda giderken otomatik vitesi kontrol ettirin uyarısı yazdı, ve gerçekten vites geçişlerinde bocalamalar oldu. Kenara çekip motoru kapatıp tekrar açınca problem kalmamaıştı. servis viteste arıza kodu bulamadı, frende arıza gördü, ve sorunun bundan kaynaklandığını söyledi, gerekli ayarı yaptı. Geçende de aracın devirlendiği halde 3. vitese geçmediğini gördüm. çok zorlamadım manuele alıp kendim 3 e attım, tekrar otomatiğe aldım sorun yoktu. tekrarlarsa ya da fırsatım olursa tekrar servise gidicem. Açıkçası böyle sorunlar olacaktır diye düşünüyorum Çünkü DSGde de duyuyoruz birşeyler. Hayırlısı diyorum. )




  • erkan uzun arkadaşım merhaba,

    Senin izlenimleri ilgili konuda okumuştum ve de oradan da borçlu olduğum bir kuru teşekkürü buradan gönderirim :))


    Bir teşekkür de güzel sözlerin için gelsin.


    92'den beri ülkemizde satılan Auto Show ve Auto haber dergilerinin yurtdışında olduğum 2 yıla yakın süre haricindeki neredeyse tüm sayılarını aldım ve okudum.

    Dergilerin hatırı sayılır bir kısmı hala bende.

    Aylık yayınlanana Auto Motor und Sport ve Autocar dergilerini de alıyorum 3-4 yıldır yanılmıyorsam.

    Yine aylık takip ettiğim birkaç yabancı dergi de mevcut.



    Elimden geldiğince önceliğim olan detaylara dikkat etmeye çalışıyorum.

    Hatta güzergah uzatma taleplerime olumlu yanıt bulduğum testlerde bile aracın ses sistemini açıp denemek aklıma bile gelmiyor.

    Yalıtım, vites tepkileri, motor tepkileri, cc performansı, işe çok yarayan birkaç özel donanım gibi özellikleri ancak test edebiliyorum.

    Fluence bir istisna oldu ama zira onda Arkamys vardı ve de görevli pek bir övdü. Gerçi Focuslardaki Sony bence daha başarılı, orası da ayrı.


    Test sürüşü yaptığım Görkem ve Janjan arkadaşlarım da görebildiğim kadarıyla otomobil sevgisi konusunda benden aşağı kalmazlar.

    Birisi Mitsubishi, diğeri de VW uzmanı ama gel gör ki diğer markaların satış temsilcilerini bile bilgileriyle bayıltana kadar dövebilirler.



    Bravoyla ilgili bir şeyi hatırlatmak isterim bu arada:

    Multijet motorlar, 1.3 ya da 1.6 farketmez, soğukken gaz pedalına çok tepkisiz.

    Ayrıca üyesi olduğum Bravo forumlarında da konuşulan bir konu bu.

    Yani bir 10 km falan gidip ideal ısıya ulaşınca gerçekten çok performanslı bir motor bu 120 likler.

    1200 devirde bile tepki vermeye başlıyorlar zira maksimum tork devri 1500 zaten.


    Sevgiler, selamlar.




  • Bugün Haluk abi ile beraber;

    - Peugoet 308 1.6 HDi 112 hp
    -Toyota Avensis 1.6 Elegant Extra
    -Toyota Corolla 1.4 D-4D Manuel
    -Fiat Bravo 1.6 120 hp Dizel Dualogic
    -Mazda 3, tüm Toyota modelleri, tüm Ford modelleri, Punto Evo, Kia Ceed'i de olduğu yerde test etme imkanı bulduk...Resimler eklenecek, izlenimleri ise yavaş yavaş yazacağım....
  • Ben sadece Avensis kullandım. Onun dışında arkada keyfime baktım ve foto çektim :)
  • silinecek



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Utku -- 20 Eylül 2011; 23:22:49 >
  • abi geçen yıl bir video vardı.1 gence vermişler passat ı değişik bir sürüş tarzı vardı sonra kalktı gitti cr-v ye çarptı falan.siz ikiniz gidince test sürüşüne aklıma gelmişti.hele bugün Haluk Abi arkada oturup fotoğraf çektim deyince.dedim aynı şey mi olacak acaba bir daha
  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    Ben sadece Avensis kullandım. Onun dışında arkada keyfime baktım ve foto çektim :)

    Hocam Avensis için güzel bir inceleme yaparsın. Almayı düşünüyoruz bu aralar.
  • Görkem Test No : 5

    Bir kere yazmış bulunduk madem, o sırayla devam edelim.....

    Peugeot 308 1.6 112 bg HDi Auto6R

    -Karşılanma-

    İstanbul Yolu, Şaşmaz Kavşağı Peugoet ABC, test sürüşünü yaptığımız mekandı...Showroom'a girer girmez karşınızda, danışma masasındaki gözler üzerinize çevriliyor. Hanımefendiler hemen yanınıza gelip sizinle ilgilenmeye başlıyor. Test sürüşü yapmak için kenarda özel olarak balkona benzeyen yerlerdeki satış temsilcilerine yönlendiriliyorsunuz. Plaza çok büyük. Yalnız büyük değil, gerçekten çok büyük. Sanırım Türkiye'nin en çok Peugeot satan bayiisiymiş. Alabildiğine modeli sıralamışlar. Bu arada dikkatimi çekti temsilciye ait masanın müşteri için oturma koltukları yarım daire şeklinde ve merkezinde hanımefendi oturuyor. Sanırım psikoloji olarak baskı altına almak için yapmışlar. Gülmeyin gerçekten ortamın hakimiyeti altına girdiğinizi sanıyorsunuz. Otomobil satmak için bir strateji bence

    -Peugeot 308 Genel İzlenimler-

    Aracın dıştan görünümü yalnızca ön profilden çok çekici. Artık biraz eskise de kaput, farlar ve ızgara çok güzel çizilmiş. Araç yan ve arka profilden çok sıradan hatta kötü duruyor. Maalesef 3008, 308, 508 hele hele 206 207 hepsi bana yamru yumru ve orantısız olarak görünüyor.. Aralarında en iyisini de söyleyeyim 5008..Aracın kapısını açıp içeri oturduğunuzda pek de hoş karşılayamayacağınız bir iç mekan mevcut. Çok sade ve gösterişsiz. Kullanılan plastik kalitesi, gerçekten aşağılarda. 308'in direksiyonu tüm samimiyetimle söylüyorum çok kötü. Gerek dizayn gerekse hissiyat olarak sadece plastikten, öyle oyuncak bir şey tutuyormuşsunuz gibi. Kapılar kapandığında tüm araç sarsılıyor ve afedersiniz odun gibi kapılara sahip..Otomobilin; konsolda, göstergeleri en çok sevdiğim yeriydi. Daha doğrusu iç mekanda beğenmeye çalıştığım tek yeriydi. Vites kolu aşırı büyük Ne gerek var o kadar heybetli duruşa. C4'ü gördükten sonra çok gereksiz geldi. Umarım makyajla beraber bu işe bir çözüm bulurlar.
    Konsol geriye daha yaslanıyor. Bu da biraz daha ferah ve ön tarafa doğru geniş bir alan bırakıyor size. Ön kelebek camı olmazsa olmazsa bir araç dizayn edilmiş. Çünkü sürüş pozisyonunuza göre A sütunu yolu görmenize çok büyük engel teşkil edebilirmiş. Onun dışında kokpit hakkında söylenecek başka bir şey yok çünkü gerçekten bir çekicilik bir numara yok maalesef.

    Arka diz mesafesini bugünkü testte değil de daha önce kuzenimin sahibi olduğu araçta tatminkar seviyede deneme şansım oluştu. Bu konuda sıkıntımız yok, ortalama mesafe ne ise 308 size bunu veriyor. Arka baş mesafesi için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Arka kapı kol dayamaları ve koltuk genişliği yeterli büyüklükte fakat arka kapılar yine çok odunsu bir şekilde kapanıyor.

    Otomobilin ön kapı kenarındaki kol dayamaları ne aşağıya ne yukarıya doğru uzanıyor. Kapıyı kapatmak için tuttuğunuz kol ise cam düğmelerinden sonra geliyor. Bunu ne için söyledin şimdi demeyin. Cam açma kapama düğmelerini erişim ve kolunuzu koyduğunuz yer otomatik araçlarda çok rahat bir şekilde dizayn edilmeli diye düşünüyorum. Daha sonra yazacağım Avensis testinde de özellikle söyleyeceğim bu konuyu...

    Klima düğemelerinde bir atraksiyon yok. Sıradan ve sade.. Haa bir de yol bilgisayarının ışığı yetersiz geldi bana. Ayrca direksiyonun üzerinde hiç bir halt bulunmadığı için ekran nasıl değiştirilir, ona buna şuna dikkatimizi dağıtmadan nasıl geçilir bilemedim...

    -Peugeot 308 Sürüş İzlenimleri-

    Araca binip marşa bastığınızda çok hafif bir sallantıyla çalışmaya başlıyor.. Motorun hırıltısı gaz pedalında yine hafifçe duyuluyor. Gazı bıraktığınızda kendiliğinden hareket edeyim mi etmeyeyim mi?? diye şöyle bir düşünüyor.. Sanırım artık otomatiğin dilinden de anlamaya başladım. Gaza bir karar bastığınızda tatlı tatlı sizi geriye doğru yapıştıran bir güçle hızlanıyorsunuz...

    Gaz pedalına verdiğiniz tepkilere göre fren kullanmadan trafiğin akışına göre yavaşlayabilir, sollama ve ani hızlanmalarda (robotize şanzımanların karakteristiği biliyorsunuz) ileri geri yığılmadan, fırlamadan ivmelenebiliyorsunuz..

    Motor çok seri, ve bence şanzımanla gerçekten çok hoş bir uyuma sahip. "Otomatik bu, gitmez" demeyin aklınızda yer edecek kadar güzel hızlanıyor.. Artık Dizel+Fransız hegomonyasına girdiğimizi kabul edelim. Adamlar dizeli yapıyor

    Motor gürültüsü az biraz içeride..Devirler arttıkça sanırım yalıtım da pes ediyor ve dizel motoru sanki kucağınızda çalışır gibi hissediyorsunuz..

    Süspansiyonlar şaşırtıcı derecede Fransız karakteristiğini yansıtmıyor. Ortalama bir C sınıfı araç gibi ne sert ne de yumuşak. Biraz ses de yanında cabası. Özellikle girdiğim çukurlarda hoplattı bizi..ama yine tak tok sesini, metal gıcırdama sesine tercih ederim.

    Biraz şanzımandan bahsetmek istiyorum...Ben doğuştan manuel tercih edenlerdenim. Belki şaşıracaksınız ama ben vites değiştirmelerine bayıldım. Otomobil işi malum biraz da zevk almaktır ve bu şanzımanın vites değiştirirken verdiği hissiyata hayran kaldım diyebilirim. Nedeni bana manuel tadı vermesi de olabilir bilmiyorum ama çok güzel..Tüm şanzıman tiplerini denemiş bulunmaktayım artık ve şunu açıkça söyleyebilirim. Ben hangi viteste nerde kaçta nerede nasıl gittiğimi bilmek istiyorum. Ben vites geçişlerini ekrandan değil aracın yolda giderken ki hareketlerinden anlamak istiyorum....CVT ve DSG bana bu yüzden uzak kaldı ve onları (yine tamamiyle bana göre) biraz daha tatsız, tuzsuz, ruhsuz buluyorum. Ha kimilerine göre şanzımanın vites değiştirirken sürücüye belli etmemesi 1. kriterdir, saygı duyarım ama benim zevkim de böyle. Öne doğru hafif hafif eğiliyoruz vites değiştirirken (1 ve 2. viteste daha belirgin tabi) ve bunları saymak ve hissetmek bile eğlenceli geldi bana.

    Malum aracımız Fransız. Şimdiye kadar kullandığım bütün Fransa menşeili araçlarda "ilk basıştaki kazık fren" dumurunu tekrar yaşadım. Fransız hassaslığı diyelim buna ve yine artık çoğu kişi biliyordur freni kullanırken daha daha daha nazik olmak gerekir.

    Aracımız hatchback olduğu için arka bagaj kapağı ses yapabilir diye düşünebilirsiniz ama merak etmeyin ses gelmedi çukurlarda.

    Direksiyon için söylenecek yegane kelime "tatlı"...Döndürülüşü ve aracın dönüş çapı ortalamanın bayaaa üstünde...

    Sonuç: Ben bile bu kadar eğleceneciğimi beklemiyordum.. Hele bu forumdaki "DSG'den başkası yalan" havası altında test ettiğim şanzımandan büyük keyif aldım. Makyajlı kasası gelecek yakın zamanda ve inşallah şu büyük iç mekandaki kalitesizlik ve sıradanlık sorunu ortadan kalkar...Şu an için C4 almak daha mantıklı hatta dahice bir fikir. Mayajlı kasası gelsin ondan sonra tekrar ikisini karşılaştırabiliriz fakat şu an dediğim gibi C4 bu aracın yanında teknoloji harikası gibi duruyor...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gorkemuse -- 1 Temmuz 2011; 19:50:19 >




  • Görkem Test No : 6

    Toyota Avensis 1.6 132 bg

    -Avensis Genel İzlenimler-

    İlk önce belirtmek isterim ki bir üst sınıf otomobil test ediyordum dolayısıyla kafamda C ve B sınıflarına ait ne kriter varsa bir kenara koydum ve sadece D sınıfında aranan özellikleri incelemeye, bulmaya çalıştım..

    Avensis bence bir önceki kasasıyla tuhaf gözüküyordu, bu kasaya çok sağlam ve ağır bir hava hakim. Ön Farlar ve ızgara kışkırtıcı. Kaput çizgileri ve çamurluklar orantılı, şık ve abartılmamış. Arka tarafı ilk başta insanlara biraz büyük gelebilir fakat stoplar ve bagaj kapağı ve arka cam yine ne düşecekmiş gibi, ne çin malı araç gibi ne de yamuk yumuk duruyordu. Abartılmadan, hoş ve heybetli...Kapıları bir Japon aracından daha çok bir Alman aracının ki gibi duruyor hatta öyle hoş bir ağırlığa ve kapanma-açılma sesine sahip. Kapı fitillerine özellikle baktım; Corolla'daki gibi değil, kapıya yapıştırılmış..

    Otomobile iniş- biniş beklenildiği gibi kolay ve dansöz gibi kıvırtmadan rahatça yerinizi alabiliyorsunuz. Kapıyı kapattığınızda sizi biraz yüksekten bakan göstergeler ve konsol karşılıyor..Koltuklar sizi biraz aşağıya doğru gömüyor ve yolla alakanızın kesildiği hissini başarıyla yansıtıyor..Gel gelelim aracın kapı kol dayamalarına.. Ben ergonomik ve pratik fikirlerle donatılmış otomobillerin D sınıfında çok daha fazla müşteri çekeceğine inanıyorum. Fakat resmiler eklenince görebilirsiniz, Cam açma-kapama düğmeleri elimizin uzağında ve aksine kapıyı tutma yerinin neredeyse bitişiğine konulmuş.. Yolculuk sırasında hiç de rahat ulaşamıyorsunuz ve insanın canını sıkıyor. Yine aynı şekilde yolculuk sırasında sol elinizi koyacak yer bulamıyorsunuz çünkü kol dayamayı ortadan kesen kapı tutma yeri yine iş başında...

    Göstergeler Sarı-Beyaz renkli ve sade. Gösterge ibreleri de keza öyle..Ön konsol bu sınıfın talep ettiği şekilde kullanışlı ve sade. Klima düğmeleri biraz fazla büyük gibi ama göze batmıyor. Vites kolu ve kol dayama yine D sınıfına ait bir araç olduğunu kanıtlar nitelikte. Kolunuzu hareket ettirmeden vites değiştirebiliyorsunuz. El freni yok bu araçta biliyorsunuz elektronik bir sistem mevcut. Dolayısıyla ne eliniz ne de gözünüz bir şeye takılmadan oynayabilirsiniz her yerle...

    Direksiyon D sınıfı standartlarında yumuşak, etli ve kaliteli bir malzemeden imal edilmiş. Açıkça söylemeliyim ki Toyota Amblem'i bana güven verdi

    Olumsuz bulduğum ve o kadar geniş bir araçta hayretle karşıladığım nokta debriyaj pedalıydı. Benim ayağım 42.5 numara ve ayakkabım da büyük olmamasına rağmen debriyaj pedalına basmak istediğimde daracık bir alanla karşılaştı ayacıklarım Pedal biraz daha sağa alınmalı ya da oradaki plastik parça daha sola alınmalıydı. Ayak parmaklarınız öne takılıyor maalesef..Rahat rahat basamıyorsunuz.

    Hepimiz biliriz Japon'larda eksik olan bir şey biraz iç mekan estetiğidir fakat Avensis bence yine bu durum inkar ediyor. Kullanılan malzeme ortalama bir seviyede, kumaşla kaplı bölümler mevcut fakat yine plastik ağırlıklı bir konsolu ve kapı kenarları var.. Koltuk kumaşları da ne rahatsız ne de çok memnun ediyor..Havalandırma ızgaraları daha iyi olabilirdi ayrıca vites topuzu da çok şık.

    Arka koltuklar "Hah işte D sınıfı araç budur" dedirtti bana. Çünkü etli ve geniş hatta Accord'u andıran koltuklarla ön kısım ile ilişkiniz kesiliyor..Bu klasmanda, arka kısımda seyahat edenlerin ne bir MPV gibi ön koltuklardan yüksekte ne de bir B sınıfı gibi sert süngerli koltuklara sahip olması gerekir. Koltuğa biraz gömülüyorsunuz ve bence rahatlamış hissederek yolculuğa çıkıyorsunuz.

    Arka koltuklardaki yaşam alanı çok geniş. Tabi bir Latitude ya da bir Superb değil ancak ben ferah buldum. Diz mesafesi de keza öyle. Kol dayamalarda yine arkada sıkıntımız var...Kolumu kelepçe vurulmuş gibi bir şeylerin arkasından geçirerek uzatmak istemiyorum..

    Bagaj'a diyecek laf yok. Gerçi bugün Mondeo'yu inceleyince diğer tüm bagajlar küçük geliyor fakat standart verileri hem kağıtta hem de pratikte sunuyor..

    -Avensis Sürüş İzlenimleri-

    Araçta anahtarsız çalıştırma sistemi mevcut ve kontak anahtarının konsola izdüşümünde Engine Start*Stop düğmesi bulunuyor. Düğmeye bastığınız anda (özellikle dinledim) benzin pompasının yarattığı ses, bir adet sıvı doldurma sesi, bir adet fren kaliperlerinden gelen ince bir vıızzzz sesi ardından marşa basma sesi vuku buluyor..Ama yanlış anlaşılmasın teknolojik sesler bunlar, "Vay anasını" bile dedirtebilir ilk binenlere...

    Debriyaj yaşanan yer problemi haricinde kaymak gibi. Engel takırtı, şıkırtı, zorlama falan yok Afyon kaymağı gibi. Gaz pedalı olması gerektiği gibi ne hassas ne de sert..Frenlere ise hayran kaldım. Pamuğa basarmış gibi hissettim. Hassasiyet konusunda mümkünse şu Fransız 3'lüsüne ders versin lütfen.

    Aracı vitese taktığınızda garç gurç ses yok. İvmelenme harika. D sınıfı bu kadar fark ediyor mu demiştim. Daha ilk harekete geçerken mest oldum. Araçta kalkışlardaki fren desteğinden deaktive olurken tuhaf bir ses geliyor sanki elinizi cama sürttüğünüzde çıkan guyyykkk gibi...Viteslere geçirmek çok zevkliydi. Kesinlikle kemikli değil aksine narin bir şekilde rahat rahat geçiriyordum...

    Göstergelerden gözümü ayırıp acilen bakmam gerekse bile her şey yerli yerinde net ve belirgindi. Bir şey söyleyeyim ben direksiyona da bayıldım. Yumuşacık pamuk gibi, hızlanınca hıza göre mükemmel ayarlanmış bir sertlik vardı... Direksiyon kenarındaki sinyal ve silecek kolları daha gösterişli ve cafcafalı olsa daha güzel olurdu. Cruise Control için minik bir kol çıkarmışlar sağ alt tarafta. Ben direksiyondan kontrolü tercih edenlerdenim..

    Aracın ivmelenişi hissedilmiyor. Hatta o kadar hissedilmez ki Avensis'i performans yoksunu sanabilirsiniz. Ben 3. viteste 60'tan yukarıya gazı kökleyerek çıkmayı denedim..Bir ara üzüldüm; "Yahu bu araba niye gitmiyor???" dedim fakat ibre çoktan 120'ye çıkmıştı..130'ları gördüğümde 5.000'lerde gibi anca motorun sesi hisedilmeye başlanmıştı..Dediğim gibi D sınıfında bu hissiyat çok önemli. Yolda hangi hızda, kaçla nerede gittiğinizi size hissettirmemesi lazım ve Avensis bu konuda çok yol katetmiş.

    Yalıtım konusunda sadece tırtıklı asfaltta biraz yol sesi alma kusur var onun dışında bu arabaya gözü kapalı binseniz Alman arabası diyebilirsiniz..Yol sesi bu bağlamda hissedilmiyor..

    Performans olarak 1.6 motor 132 bg ideal bir otomobile çevirmiş Toyota'yı.. Ben açıkçası yokuş yukarı çıkarken daha hantal bir otomobil bekliyordum fakat ivmelenmede gayet istekli.. Şanzıman 6 vitesli ve 6. vites de çok rahatlatıyor.. Düşük devirlerde gazı köklediğinizde ilk başta biraz nazlanır gibi oluyor daha sonra siz gücü hissetmeyi bekliyorsunuz. Bence bu gücü rahatlıkta arayın ve gözünüz hız göstergesinde olsun...

    Arka amortisötrerden hafif bir ses duyuyordum..Çukurlarda beklediğimin biraz altında bir performans var.. Tok sürüş hissi konusunda hiç bir durumda sorunu yok...

    Vitesin etrafını saran plastik kısımdan yüksek km'lerde biraz gıcırtı gelebilir...

    Sonuç: Bu araba, bu fiyata, bu donanımla ALTINdeğerinde.. Bir kez daha anladım ki; Toyota her aracında size bir standart kalite sunuyor ve bu kalite hiç bir zaman ortalamanın altında olmuyor Tebrikler Toyota, Japonlar'ın genel sorunlarına çözüm konusunda bu aracınla mükemmel bir cevap vermişsin..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gorkemuse -- 1 Temmuz 2011; 19:50:46 >




  • Bir aracı alırken kesin ve kesinlikle verdiği arızalara bakarım en önemlisi motorunu önce gider araştırırım, en önemlisi sonra kullanan kişilerin negatif dediklerini tartıyorum, sonra test sürüsü yaptım ve aldım, kesinlikle bir araç alırken özellikle ''0'' olunca biraz daha dikkat etmek gerekiyor, söyle bir yanılgı var bizim milletimizde 90HP ve 110HP arasında 20HP gibi görünüyor ama peugeotta özellikle 308 modellerinde bir uyanıklık var 90 kullanılan klasik Turbo, 110HP kullanılan günümüzün en yaygın turbosu değişken geometrili turbo ve buna dikkat ederek 110HP aldım, alıcak arkadaşlarda böyle detaylara dikkat etsin, motor konusu en önemlisi bence
  • Resimler nerede abi???
  • Haluk Test Sürüşü 10. Toyota Avensis 1.6 132 bg Elegant Extra.


    Görkemle buluştuktan sonra ilk olarak İstanbul yolu üzerindeki Toyota Lider'e gittik.

    Önce içeride Corolla, Auris ve Avensis mıncıkladık bolca.

    Sonra da Avensis 1.6 132 bg comfort extra test sürüşüne çıktık.

    Araç bu:
     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Ben dizayn olarak çok tutuyorum bu aracı.

    Bazı modeller vardır, ilk görüşte çok etkilenirsiniz ve de sizin gibi düşünenler sayesinde bir anda yollarda bolca görülmeye başlar.

    Ama bir süre sonra daha iddialı bir dizayn gelir ve de sizin araç gözden düşer.

    Bazı modeller de başta çok vurucu gelmez dizayn olarak.

    Ama gözünüz alışır bir süre sonra ve de ağırbaşlı dizaynıyla çok daha uzun bir süre yüzü eskimez.

    Avensis te onlardan bir bence.

    2009 model olarak piyasaya çıkan bu aracın dizaynı bana hala taze gelir ve de sınıfının gerekliliği olan "ağırlığı" taşıdığını hissettiriyor.

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)




    Aracın dışıyla ilgili neredeyse hiçbir olumsuz taraf göremiyorum.


    Ama içi biraz "mixed bag" dedikleri durumdan, yani karışık duygular uyandırıyor.

    Bu kadar koyu, karanlık renklerin hakim olduğu bir iç mekan mı olur?

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Ya koltuklara ya da göğüse daha açık renkler koyulmalı, hatta çift renk alternatifi olmalıydı bence.


    Bunlar da Görkem'in konum olarak başarısız bulduğu kapı tutamakları:

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Kapı kapalıyken kapıyı ya da camları açmak için kolunuzun pozisyonunu değiştirmek durumundasınız der kendisi.

    Zira o tutamaklar elinizin tam önünde duruyor ve de kapı mandalı ve cam açma düğmelerini perdeliyor.

    Ki çok dert ettiğim birşey değil ama dediği gibi olsa daha iyi olurmuş.



    Ben daha önce birkaç kez test etmiştim Avensisi.


    Bu sebeple Görkem geçti direksiyona.

    Çoğu test görevlisi, test esnasında öne oturmak ister bir gerekçeyle.

    Ama Toyota testinde görevli arkadaş arkaya geçmek istedi.


    Ama bilemezdi tabii benim test sürüşü esnasında arka koltuktan birkaç fotoğraf çekmek isteyeceğimi.

    Bu sebeple kendisini öne aldık ve de çıktık test sürüşüne.

    İşte köpekbalığıyla Honda ve Mazdaları avlayan meşhuuur Görkem!!!

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Aracın ön koltukları gerçekten kalıplı görebileceğiniz gibi.


    Güzergah çok uzun değildi.

    Standart İstanbul yolu güzergahı işte.

    Carrefour yanındaki bayiiden çıkıp aşağıda Şaşmazdan U çekip tekrar Carrefour yanındaki bayiiye kadar olan 3-4 kilometrelik bir parkur.

    Ama en azından dönüşte yokuş var ve de motorun performansını deneyebiliyorsunuz.

    Şaşmaz'dan dönerken...

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)



    Arka koltuktan bu kadar çekebildim kusura bakmayın.

    Yine de aracın gösterge tablosu ışıklandırması hakkında bir fikir verir.

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Aracın arka tarafı oldukça geniş.

    Bu fotoda arka kapı içindeki kolçağı, kalıplı ön koltukları ve de insanın içini karartan koyu renk iç mekanı daha iyi görebilirsiniz.

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Bu da dibi görünmeyen devasa bagajın fotosu:


     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Boşuna fotoyu büyütmeyin dibi görünmüyor dedim size





    Aslında aklımda yoktu ama Görkem'in test sürüşü sonunda bir tur da ben test ettim aracı.

    En son 1 yıl kadar önce test etmiştim ve de o zaman cruise control ve de anahtarsız çalıştırma gibi özelliklerin olmadığı Avensis Elegant modeli satılıyordu.


    Cruise control benim oyuncağım olduğundan aklım dönüş yolundaki yokuştaydı.


    Araç gerek ilk çalıştırmada gerekse de gidişte oldukça sessiz.

    Ancak dönüş yolunda bir müddet "paletli alet geçmiş yol"dan sürdüm aracı ve de benim beklentilerimin üstünde gürültü aldığına kanaat getirdim.

    Neyse neyse, cruise control'ü aktif hale getirdim ve de 2500 devir civarlarındayken yokuş yukarı hızlanmaya çalıştım cc yardımı ile.

    Alet hızlanmadı.

    En son benzer şartlarda dizel araç test ettiğimden olsa gerek devri düşük tutmuştum.

    Vites küçültüp tekrar denedim ve de devir biraz daha yüksekken biraz kıpırdama oldu.


    Sonuç: Atmosferik ve de düşük hacimli benzinli motora sahip ağır bir araç ile performans istiyorsanız 4000 devir üstünü tercih ediniz.

    Abimin aynı motora sahip Auris aracını Çanakkaleden Ankaraya getirmiştim 8 ay kadar önce.


    Eski 110'luk Toyota motorunun bağırdığı yerde 6 ileri vitesi ve de 22 bg ekstradan gücüyle çok daha başarılı bir motor olsa da artık güç elde etmek için devir çevirme olayını eskisi kadar sevmediğimi anladım.

    Benzinli bir araç alacaksanız minimum 2.0 lt olmalı bence.


    Turbo dizeller beni bile şımartmış...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 26 Haziran 2011; 0:37:47 >




  • Mesaj içeriği Avensis test sürüşüne taşındı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 26 Haziran 2011; 0:31:00 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gorkemuse

    Toyota Avensis 1.6 132 bg

    -Avensis Genel İzlenimler-

    İlk önce belirtmek isterim ki bir üst sınıf otomobil test ediyordum dolayısıyla kafamda C ve B sınıflarına ait ne kriter varsa bir kenara koydum ve sadece D sınıfında aranan özellikleri incelemeye, bulmaya çalıştım..

    Avensis bence bir önceki kasasıyla tuhaf gözüküyordu, bu kasaya çok sağlam ve ağır bir hava hakim. Ön Farlar ve ızgara kışkırtıcı. Kaput çizgileri ve çamurluklar orantılı, şık ve abartılmamış. Arka tarafı ilk başta insanlara biraz büyük gelebilir fakat stoplar ve bagaj kapağı ve arka cam yine ne düşecekmiş gibi, ne çin malı araç gibi ne de yamuk yumuk duruyordu. Abartılmadan, hoş ve heybetli...Kapıları bir Japon aracından daha çok bir Alman aracının ki gibi duruyor hatta öyle hoş bir ağırlığa ve kapanma-açılma sesine sahip. Kapı fitillerine özellikle baktım; Corolla'daki gibi değil, kapıya yapıştırılmış..

    Otomobile iniş- biniş beklenildiği gibi kolay ve dansöz gibi kıvırtmadan rahatça yerinizi alabiliyorsunuz. Kapıyı kapattığınızda sizi biraz yüksekten bakan göstergeler ve konsol karşılıyor..Koltuklar sizi biraz aşağıya doğru gömüyor ve yolla alakanızın kesildiği hissini başarıyla yansıtıyor..Gel gelelim aracın kapı kol dayamalarına.. Ben ergonomik ve pratik fikirlerle donatılmış otomobillerin D sınıfında çok daha fazla müşteri çekeceğine inanıyorum. Fakat resmiler eklenince görebilirsiniz, Cam açma-kapama düğmeleri elimizin uzağında ve aksine kapıyı tutma yerinin neredeyse bitişiğine konulmuş.. Yolculuk sırasında hiç de rahat ulaşamıyorsunuz ve insanın canını sıkıyor. Yine aynı şekilde yolculuk sırasında sol elinizi koyacak yer bulamıyorsunuz çünkü kol dayamayı ortadan kesen kapı tutma yeri yine iş başında...

    Göstergeler Sarı-Beyaz renkli ve sade. Gösterge ibreleri de keza öyle..Ön konsol bu sınıfın talep ettiği şekilde kullanışlı ve sade. Klima düğmeleri biraz fazla büyük gibi ama göze batmıyor. Vites kolu ve kol dayama yine D sınıfına ait bir araç olduğunu kanıtlar nitelikte. Kolunuzu hareket ettirmeden vites değiştirebiliyorsunuz. El freni yok bu araçta biliyorsunuz elektronik bir sistem mevcut. Dolayısıyla ne eliniz ne de gözünüz bir şeye takılmadan oynayabilirsiniz her yerle...

    Direksiyon D sınıfı standartlarında yumuşak, etli ve kaliteli bir malzemeden imal edilmiş. Açıkça söylemeliyim ki Toyota Amblem'i bana güven verdi

    Olumsuz bulduğum ve o kadar geniş bir araçta hayretle karşıladığım nokta debriyaj pedalıydı. Benim ayağım 42.5 numara ve ayakkabım da büyük olmamasına rağmen debriyaj pedalına basmak istediğimde daracık bir alanla karşılaştı ayacıklarım Pedal biraz daha sağa alınmalı ya da oradaki plastik parça daha sola alınmalıydı. Ayak parmaklarınız öne takılıyor maalesef..Rahat rahat basamıyorsunuz.

    Hepimiz biliriz Japon'larda eksik olan bir şey biraz iç mekan estetiğidir fakat Avensis bence yine bu durum inkar ediyor. Kullanılan malzeme ortalama bir seviyede, kumaşla kaplı bölümler mevcut fakat yine plastik ağırlıklı bir konsolu ve kapı kenarları var.. Koltuk kumaşları da ne rahatsız ne de çok memnun ediyor..Havalandırma ızgaraları daha iyi olabilirdi ayrıca vites topuzu da çok şık.

    Arka koltuklar "Hah işte D sınıfı araç budur" dedirtti bana. Çünkü etli ve geniş hatta Accord'u andıran koltuklarla ön kısım ile ilişkiniz kesiliyor..Bu klasmanda, arka kısımda seyahat edenlerin ne bir MPV gibi ön koltuklardan yüksekte ne de bir B sınıfı gibi sert süngerli koltuklara sahip olması gerekir. Koltuğa biraz gömülüyorsunuz ve bence rahatlamış hissederek yolculuğa çıkıyorsunuz.

    Arka koltuklardaki yaşam alanı çok geniş. Tabi bir Latitude ya da bir Superb değil ancak ben ferah buldum. Diz mesafesi de keza öyle. Kol dayamalarda yine arkada sıkıntımız var...Kolumu kelepçe vurulmuş gibi bir şeylerin arkasından geçirerek uzatmak istemiyorum..

    Bagaj'a diyecek laf yok. Gerçi bugün Mondeo'yu inceleyince diğer tüm bagajlar küçük geliyor fakat standart verileri hem kağıtta hem de pratikte sunuyor..

    -Avensis Sürüş İzlenimleri-

    Araçta anahtarsız çalıştırma sistemi mevcut ve kontak anahtarının konsola izdüşümünde Engine Start*Stop düğmesi bulunuyor. Düğmeye bastığınız anda (özellikle dinledim) benzin pompasının yarattığı ses, bir adet sıvı doldurma sesi, bir adet fren kaliperlerinden gelen ince bir vıızzzz sesi ardından marşa basma sesi vuku buluyor..Ama yanlış anlaşılmasın teknolojik sesler bunlar, "Vay anasını" bile dedirtebilir ilk binenlere...

    Debriyaj yaşanan yer problemi haricinde kaymak gibi. Engel takırtı, şıkırtı, zorlama falan yok Afyon kaymağı gibi. Gaz pedalı olması gerektiği gibi ne hassas ne de sert..Frenlere ise hayran kaldım. Pamuğa basarmış gibi hissettim. Hassasiyet konusunda mümkünse şu Fransız 3'lüsüne ders versin lütfen.

    Aracı vitese taktığınızda garç gurç ses yok. İvmelenme harika. D sınıfı bu kadar fark ediyor mu demiştim. Daha ilk harekete geçerken mest oldum. Araçta kalkışlardaki fren desteğinden deaktive olurken tuhaf bir ses geliyor sanki elinizi cama sürttüğünüzde çıkan guyyykkk gibi...Viteslere geçirmek çok zevkliydi. Kesinlikle kemikli değil aksine narin bir şekilde rahat rahat geçiriyordum...

    Göstergelerden gözümü ayırıp acilen bakmam gerekse bile her şey yerli yerinde net ve belirgindi. Bir şey söyleyeyim ben direksiyona da bayıldım. Yumuşacık pamuk gibi, hızlanınca hıza göre mükemmel ayarlanmış bir sertlik vardı... Direksiyon kenarındaki sinyal ve silecek kolları daha gösterişli ve cafcafalı olsa daha güzel olurdu. Cruise Control için minik bir kol çıkarmışlar sağ alt tarafta. Ben direksiyondan kontrolü tercih edenlerdenim..

    Aracın ivmelenişi hissedilmiyor. Hatta o kadar hissedilmez ki Avensis'i performans yoksunu sanabilirsiniz. Ben 3. viteste 60'tan yukarıya gazı kökleyerek çıkmayı denedim..Bir ara üzüldüm; "Yahu bu araba niye gitmiyor???" dedim fakat ibre çoktan 120'ye çıkmıştı..130'ları gördüğümde 5.000'lerde gibi anca motorun sesi hisedilmeye başlanmıştı..Dediğim gibi D sınıfında bu hissiyat çok önemli. Yolda hangi hızda, kaçla nerede gittiğinizi size hissettirmemesi lazım ve Avensis bu konuda çok yol katetmiş.

    Yalıtım konusunda sadece tırtıklı asfaltta biraz yol sesi alma kusur var onun dışında bu arabaya gözü kapalı binseniz Alman arabası diyebilirsiniz..Yol sesi bu bağlamda hissedilmiyor..

    Performans olarak 1.6 motor 132 bg ideal bir otomobile çevirmiş Toyota'yı.. Ben açıkçası yokuş yukarı çıkarken daha hantal bir otomobil bekliyordum fakat ivmelenmede gayet istekli.. Şanzıman 6 vitesli ve 6. vites de çok rahatlatıyor.. Düşük devirlerde gazı köklediğinizde ilk başta biraz nazlanır gibi oluyor daha sonra siz gücü hissetmeyi bekliyorsunuz. Bence bu gücü rahatlıkta arayın ve gözünüz hız göstergesinde olsun...

    Arka amortisötrerden hafif bir ses duyuyordum..Çukurlarda beklediğimin biraz altında bir performans var.. Tok sürüş hissi konusunda hiç bir durumda sorunu yok...

    Vitesin etrafını saran plastik kısımdan yüksek km'lerde biraz gıcırtı gelebilir...

    Sonuç: Bu araba, bu fiyata, bu donanımla ALTINdeğerinde.. Bir kez daha anladım ki; Toyota her aracında size bir standart kalite sunuyor ve bu kalite hiç bir zaman ortalamanın altında olmuyor Tebrikler Toyota, Japonlar'ın genel sorunlarına çözüm konusunda bu aracınla mükemmel bir cevap vermişsin..



    avensis testini özellikle oturdum okudum gerçekten dediklerine katılmamak elde değil çok başarılı ben toyotadan pek haz etmem normalde ama avensis cidden çok tatlı motoru falanda kalıbına göre iyi kaçıyor yakın bir arkadaşta var birdahaki buluşmada söleyim getirsin daha detayli inceleriz




  • Mesaj içeriği Avensis test sürüşüne taşındı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 26 Haziran 2011; 0:32:03 >
  • Mesaj içeriği Avensis test sürüşüne taşındı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 26 Haziran 2011; 0:34:03 >
  • Mesaj içeriği Avensis test sürüşüne taşındı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 26 Haziran 2011; 0:35:09 >
  • Kendi görüşüm; dış ve iç tasarımda da klasik Toyota'nın sıfır estetik anlayışı hakim. Kalas gibi derler ya, aynen öyle.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: time_keeper

    Kendi görüşüm; dış ve iç tasarımda da klasik Toyota'nın sıfır estetik anlayışı hakim. Kalas gibi derler ya, aynen öyle.


    Ben aynı duyguları Avensis için değil de Corolla için besliyorum valla.

    İşte bu :

     Test sürüşü izlenimleri ---- 60 araç test edildi --:)

    Arka tarafta Avensis çok daha güzel görünüyor gözüme.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 16 Haziran 2011; 1:01:14 >




  • Mesaj içeriği Avensis test sürüşüne taşındı...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 26 Haziran 2011; 0:37:05 >
  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.