Şimdi Ara

Tasavvuf konusu hakkındaki düşüncelerim.

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
10
Cevap
1
Favori
502
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar selam. Yaz tatili dolayısıyla ortaya çıkan boşluğu araştırma ile doldurmak istedim ve tasavvuf konusunu araştırdım. Birkaç gözlemim ve sorum olacak.
    Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin orta yaşları itibariyle başlayan Anadolu tasavvufu (1240 yılı dolayları) günümüze kadar farklı kollardan devam etti malumunuz. Ben özellikle 18. yüzyıldan sonraki kısmı ile ilgilendim çünkü İslam ve Osmanlı Devleti'nin ayrılmaz bütünlüğünün yok olmaya başladığı yıllar bu zamandan sonra başladı.
    18. yüzyılda Osmanlı'da Yahudi etkinliği artmaya başlamış. O zamandan beri Yahudiler Osmanlı'nın içinde bulunduğu tüm durumlara müdahil olmuşlar; II. Abdülhamid bile bunlara dayanamayıp kendisine karşı yapılan darbeyi (31 Mart Olayı) kabullenmek zorunda kalmış. Günümüze kadar da milyonlarca farklı komplo teorisine konu ve malzeme olmuşlar. Şimdi ister istemez insan düşünüyor; acaba tasavvuf denen şeyi başlatan, hiç değilse bugünkü formuna getiren de onlar mıydı?
    Soner Yalçın her ne kadar pek de ciddiye almadığım birisi olsa da Efendi serisinde yazdıkları bana pek mantıksız gelmedi açıkçası. Mevlevi tarikatının içinde bulunan şeyhler vs. çoğu Beyaz Türk imiş. Ne kadar ilginç ki, tasavvuf adeta lonca mantığıyla, "ustaya bağlı kalarak" Allah'a yaklaşmayı öngörüyor. İman denen şey kul ile Tanrı arasında değil mi tamamen? Bunlar ne demeye araya karışma cüreti buluyorlar? Ayrıca vahdet-i vücut olayı da şirkin din kisvesi altında gösterilmesinden başka bir şey değil kanımca. Adam güya diyor ki "Tanrı her şeydir, ben bir şeyim, o zaman ben Tanrı'yım." mantığa bak ya.
    Ayrıca son günlerde popüler olan Elif Şafak vs yazarların yine tasavvuf kisvesi altında sapıkça şeyler yazdığını da görüyorum. Buna örnek veremeyeceğim ama, "İki Cami Arasında Aşk" kitabının ismi bile yeter diye düşünüyorum. Caminin arasında aşk ne arar ya?
    1500'lü yılların gazel ve kaside yazarları da o anki otoriteye ters düşmeyecek; ama içinde yine benzer kelimeler geçen eserler vermişler. "Saçının zülüfleri kalbine ok gibi saplanmış, kirpiklerinin her bir teli kalbinde yaralar açmış" kızların orasından burasından bahsedemediği için yüzündeki görünen yerlerden bahsetmişler. Ve bu yazarlar, yaptıklarını iyice gözönünden uzak tutabilmek için naatlar da yazmışlar.
    Tüm bunlar bana saçmalık gibi geliyor. Neden nefes, şathiye okuyarak Allah'a yaklaşalım ki?
    Edit: imla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Psydia -- 29 Haziran 2012; 23:59:00 >







  • Konu up
  • Hocam bu adamların , anlatılanların din ile alakası yoktur , tamamen sapıklıktır boşa uğraştır. yav sen kimsin ki kime aşık oluyorsun haddini bil ! , düşünceleriniz doğrudur bana göre size tavsiyem ehli sünnet olmaya çalışmanızdır..
    Teşekkürler.
  • Tasavvuf, özetle islam felsefesidir. Islami Anadolu'da yaymak için geliştirilen bir metoddur. Bunda da başarılı olunmuştur ancak sonraki dönemler için bunu söylemek zordur. Dinde bid'at sayılan şeylerin, dine sokulmasina da sebep olmuştur. Bu hususta bahsettiğiniz tespitlere katılıyorum.

    Bu bağlamda mesnevinin ön sözünde geçen bir cümleye temas etmek istiyorum. "Bu kitap, dinin aslının, aslının, aslidir." Bu sözü açacak olursak; dinin asli Kur'an, onun asli levh-i mahfuz, onun asli ise Allah'tir. Sonuç olarak bu ifade de; bu kitap Allah'tir -haşa- söylemine ulaşırız. Biz biliriz ki, Allah'in yer yüzündeki tek kitabı Kur'an'dir.

    Tabi bu söylem Mevlana Celaleddin Rumi'ye mi ait bilemiyoruz ancak kitabın orjinal farsça metinlerinde dahi bu ifadelerin geçtiğini ılahiyatçılar söylemektedir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vakkas.

    Tasavvuf, özetle islam felsefesidir. Islami Anadolu'da yaymak için geliştirilen bir metoddur. Bunda da başarılı olunmuştur ancak sonraki dönemler için bunu söylemek zordur. Dinde bid'at sayılan şeylerin, dine sokulmasina da sebep olmuştur. Bu hususta bahsettiğiniz tespitlere katılıyorum.

    Bu bağlamda mesnevinin ön sözünde geçen bir cümleye temas etmek istiyorum. "Bu kitap, dinin aslının, aslının, aslidir." Bu sözü açacak olursak; dinin asli Kur'an, onun asli levh-i mahfuz, onun asli ise Allah'tir. Sonuç olarak bu ifade de; bu kitap Allah'tir -haşa- söylemine ulaşırız. Biz biliriz ki, Allah'in yer yüzündeki tek kitabı Kur'an'dir.

    Tabi bu söylem Mevlana Celaleddin Rumi'ye mi ait bilemiyoruz ancak kitabın orjinal farsça metinlerinde dahi bu ifadelerin geçtiğini ılahiyatçılar söylemektedir.

    Belki Mesnevi de daha sonra çok miktarda tahrife uğramıştır, ki ben öyle olduğunu düşünüyorum. Çünkü dediğiniz gibi, bazı şiirler okuyarak, ney üfleyerek Allah'a yaklaşmayı öngören beyitler var Mesnevi'de, bunlar tamamıyla bidattir bence.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemiKurdu

    Hocam bu adamların , anlatılanların din ile alakası yoktur , tamamen sapıklıktır boşa uğraştır. yav sen kimsin ki kime aşık oluyorsun haddini bil ! , düşünceleriniz doğrudur bana göre size tavsiyem ehli sünnet olmaya çalışmanızdır..
    Teşekkürler.

    Ehl-i sünnet olmaya çalışmak büyük bir erdemdir gerçekten de, ama Sahih-i Müslim gibi kitaplarda bile akla mantığa sığmayan hadisler var, "Çok güzel konuşan bir kadının ağzını kapalı tutması, konuşmasından daha hayırlıdır" gibi. İnsan ne yapacağını şaşırıyor bu gibi durumlarda.
  • Kısaca İslam Dini ile alakası Olmayan Sonradan İslam Dinine Eklenmiş Bidaat Bir inanç Sistemidir. Peygamber efendimiz (s.a.v) Ve sahabeler Yaşantısına Ve onların Bize Bıraktığı İslam dinin de Böyle bir İnanç sistemi yoktur..
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Türkiye de teoloji hakkında
    9 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Bu Panteizm'den geliyor, Tanrı evreni kendi ruhundan bir parça olarak yarattı, yani tanrı ile evren özünde aynı şeydir, bu nedenle yaratılanlar da aynı şeydir, yaratılmışı severiz yaratandan ötürü... gibi bir yaklaşımdır tasavvuf.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Psydia

    quote:

    Orijinalden alıntı: kemiKurdu

    Hocam bu adamların , anlatılanların din ile alakası yoktur , tamamen sapıklıktır boşa uğraştır. yav sen kimsin ki kime aşık oluyorsun haddini bil ! , düşünceleriniz doğrudur bana göre size tavsiyem ehli sünnet olmaya çalışmanızdır..
    Teşekkürler.

    Ehl-i sünnet olmaya çalışmak büyük bir erdemdir gerçekten de, ama Sahih-i Müslim gibi kitaplarda bile akla mantığa sığmayan hadisler var, "Çok güzel konuşan bir kadının ağzını kapalı tutması, konuşmasından daha hayırlıdır" gibi. İnsan ne yapacağını şaşırıyor bu gibi durumlarda.

    Müslim'de geçiyorsa o hadis sorun yoktur , ki olması gereken şeylerdir bunlar bunlar yaşanmadığında gidilecek yerde bellidir (:




  • Up

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.