Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
tarımmı? , sanayimi?
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
her ikisi de önemlidir tabi ki, nsl bi kıyaslama yapılabilir ki tarım ve sanayi arasında -
oldum olası o mu bu mu tartışmalarından hoşlanmamışımdır.
her durumun, her olgunun, her şartın kendine göre artıları ve eksileri vardır.
bu yüzden bu tip tartışmaları
tarımın faydaları
tarımın zararları
sanayinin faydaları
sanayinin zararları
diyerek analiz etmek çok daha hoş olur.
kişileri gruplarak ayırarak inanmadıkları düşünceleri savunmaları güzel bir yaklaşım gibi gelmiyor bana ... -
quote:
Orjinalden alıntı: Deep Impact
kişileri gruplarak ayırarak inanmadıkları düşünceleri savunmaları güzel bir yaklaşım gibi gelmiyor bana ...
(Konuyu açan arkadaştan özür dileyerek, pek alakası olmayan bir şey söylemek istiyorum)
@Deep;
Aslında söylediğin şey sana güzel gelmeyebilir ancak ilginç de olabilir. Ateşli tartışma ortamlarında "gülelim eğlenelim, eğlenirken belki faydası bile olabilir" tarzı bir şey.
Edit: Hatta bu yolla "paradigma değişimi" ni bile uygulamalı öğrenebilir insan.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi redstorm -- 2 Kasım 2006; 17:02:55 > -
@red
hocam bu memlekette ne çekiyorsak bundan çekmiyor muyuz ?
iktidar sahipleri yaptıkları işlerin olumlu taraflarını söyleyerek yapmak istiyor muhalefet ise olumsuz taraflarını söyleyerek yapılmasın istiyor.
biri de çıkıp bakın ey ahali;
yaoılan bu işlerin şöyle şöyle olumlu, şöyle şöyle de olumsuz tarafları var. şöyle de riskleri mevcut. bu durumda biz de yapmak istiyoruz diyemiyor.
sanki takım tutar gibi yarış yaptırıyoruz.
ben de bu duruma illet oluyorum.
herhangibir olaya tek bir açıdan bakmak bana göre zararlıdır. çok değişik açılardan ele almada fayda vardır.
not: tabii ki yukarıda ki tartışmanın da olumlu yanları mevcuttur ancak ben eleştirdiğimi kendim de yaparak olumsuzları öne sürdüm ...
vay be akşam akşam ne faka bastım
-
Her ikiside önemlidir,zira sanayisi ve teknolojisi gelişmiş ülkelerin tarım alanında ki reformalarına ve yatırımlarına bakmak yeterlidir,
Eğer sorunu bizim için ele alıcaksak,tarım politikalarımızı ivedi gözden geçirip uygalanabilir alanların iyilleştirilmesi ve kalkınmada bir iş kolu haline getirilmesi gerekmektedir.
Çünkü bildiğimiz gibi,aslında tarım da bir potansiyelimiz var,bu kadar alanı ,ekilip biçilip kullanılır bir iş kolu haline getrimek varken,nerdeyse her şeyi ithal edicek durumdayız.
bu potansiyelin doğru şekilde yönlendirilmesi veya uygulanabilir alanların daha da işlevleştirilmesi gerekmesi bir gerçek.
mesela toprak koruma kanunu bu anlamda önemlidir,
gelişmiş batılı ülkelerde miras hukukunda toprakların paylaşılmaması ve bölünmemesi,bu işlenecek alanların büyük miktarda dönümlerde kalmasını sağlamaktadır,fakat bize baktığınız da kanunlarımıza göre toprak bölünmesine onay verildiği için üretim ve ekim yapılan alanlar o kadar küçük alanlar halinde kalmaktadr ki,
babadan oğula geçen topraklar küçüle küçüle nerdeyse işlevsiz ve kullanılmaz bir hale gelmiştir.
Devletin elinde arpalık haline gelmiş olan,ve Türkiyede ki ekilebilir alanların nerdeyse 3/2 sini oluşturan tarım alanı var ki,belki doğru politikalarla tarımın gelişmesi yönündeki engellerden kurtulunabilcek,olması gereken bir tarım ülkesinde gerçek bir iş kolu halini alabilecek.
Bu arada tabiki sanayi alanında da gelişmeliyiz
-
Savaş durumunda tarım, barış durumunda sanayi önemlidir. Eğer ülkenin konumu elveriyor ise (Türkiye gibi) sanayiye ağırlık vermeli ancak tarımı boşlamamalıdır. Sanayi refahı getirir. Tarım ise insanların temel ihtiyaçlarını karşılar. Türkiye şu anda bir ambargo durumunda aç kalmaya mahkumdur. Karnı aç bir insan sanayi mallarını ne yapsın? -
İkiside gereklidir ama önceliklere bakılırsa artık devir teknoloji devri ve bu konuya daha çok önem vermemiz gerekiyor.
Güçlü maddiyatı sağlıyacak yeni teknoloji ve sanayidir bu denli büyük bir kalkınmayı sağladıktan sonra tarım'da biraz geri kalınsada problem olmaz. Ekonomisi gelişmemiş ve hala tarım ülkesi olan (şu an'ki Türkiye gibi) ülkelerden para karşılığında bu ihtiyaç giderilebilir.
En önemli şey sıfırdan bir ürün marka teknoloji oluşturmaktır ve bunu diğer ülkelere satma kabiliyetidir. -
Sanayide önemlidir ama tarım daha önemlidir bence, çünkü eninde sonunda herkes toprağa muhtaç. -
tabiyki sanayi. Türkiye ekonomisi kitaplarında çok güzel anlatılır bu tarım mı sanayi mi? konusu... -
ikiside gerekli ve birbirine bağlı faktörler. -
tavukmu yumurtadan yumurtamı tavuktan sorusu gibi birşey bu. -
kesinlikle tarım. sanayi bir işi verimli kılmak için, hayatı kolaylaştırmak için gerekli tamam. ama olmayan bir şeyin nesini kolaylaştıracaksınız. domataes çıkmazsa eğer domates işleme teknolojileri ne iş yapar. tarihi n en önemli medeniyetlerinden birini kurmuş olan inkalar, en az bugünkü kadar mükemel sulama sstemleri, yaşam sttandartları oluşturmuşlar. ama bilim adamlarının açıkladığı kadarı ile sadece susuzluğa yenilmişler ve tarih sahnesinden ayrılmaslarının en büyük faktörü olmuş bu yenilgi. -
quote:
Orjinalden alıntı: firkete
kesinlikle tarım. sanayi bir işi verimli kılmak için, hayatı kolaylaştırmak için gerekli tamam. ama olmayan bir şeyin nesini kolaylaştıracaksınız. domataes çıkmazsa eğer domates işleme teknolojileri ne iş yapar. tarihi n en önemli medeniyetlerinden birini kurmuş olan inkalar, en az bugünkü kadar mükemel sulama sstemleri, yaşam sttandartları oluşturmuşlar. ama bilim adamlarının açıkladığı kadarı ile sadece susuzluğa yenilmişler ve tarih sahnesinden ayrılmaslarının en büyük faktörü olmuş bu yenilgi.
Birine ağırlık verince diğeri yok olmuyor , tabikide tarım olucak ama öncelik sanayi hatta bana göre ondan önce teknoloji ve bilim olucak..
Sen kendini tarım'a adarsan, sana lazım olan seri otomasyon üretim ufak bir elektronik parçaya karşılık vereceğin bedel belkide tarımda sarfettiğin 1 aylık emek olucak.
Dünya'ya tek tip kültür'ü öyle bir empoze ettilerki yaşayış tarzını artık bilinç dışıda olsa sen kendin belirliyemiyorsun , mutlaka elinde teknolojik bir kaç alet oluyor yada almak zorunda oluyorsun yada çocuğun var baba bana bilgisayar al diyor yada işe giriceksin pc kullanmayı biliyormusun vb.. yani dünya'dan artık bu teknolojiyi sanayi'yi soyutluyamayız.
O yüzden öyle yada böyle bir şekilde işleri kolaylaştıran günümüz teknolojisini kullanmak zorundayız , sen %70-80 tarım'la uğraşırsan sen binbir güçlükle ailece çalıştığın tarım'dan elde ettiğin ürün'ün büyük bir kısmını o alacağın aletler için yine yabancı ülkelere vericeksin..
Neden biz o cihazları yapmıyalım neden biz böyle bir ürünü sıfırdan oluşturmuyalım , neden tarım kolay olacağı içinmi neden bizde zor olanı seçmiyelim , neden herkes elini taşın altına koymasın.
Sen ürettiğin malı ve teknolojiyi kendin dışında herhangibir ülkeye satamıyorsan hiçbir zaman gelişemezsin.
Herkes'in birbirine mal sattığı bir ortamda refah ortamı olmaz en fazla aç değiliz denir , başka ülkelerin bizim iç işlerimize karışmamasını istiyorsak güçlü bir ekonomiye sahip olmamız gerekiyor..
-
quote:
Orjinalden alıntı: mika_hakinen
Birine ağırlık verince diğeri yok olmuyor , tabikide tarım olucak ama öncelik sanayi hatta bana göre ondan önce teknoloji ve bilim olucak..
Sen kendini tarım'a adarsan, sana lazım olan seri otomasyon üretim ufak bir elektronik parçaya karşılık vereceğin bedel belkide tarımda sarfettiğin 1 aylık emek olucak.
Dünya'ya tek tip kültür'ü öyle bir empoze ettilerki yaşayış tarzını artık bilinç dışıda olsa sen kendin belirliyemiyorsun , mutlaka elinde teknolojik bir kaç alet oluyor yada almak zorunda oluyorsun yada çocuğun var baba bana bilgisayar al diyor yada işe giriceksin pc kullanmayı biliyormusun vb.. yani dünya'dan artık bu teknolojiyi sanayi'yi soyutluyamayız.
O yüzden öyle yada böyle bir şekilde işleri kolaylaştıran günümüz teknolojisini kullanmak zorundayız , sen %70-80 tarım'la uğraşırsan sen binbir güçlükle ailece çalıştığın tarım'dan elde ettiğin ürün'ün büyük bir kısmını o alacağın aletler için yine yabancı ülkelere vericeksin..
Neden biz o cihazları yapmıyalım neden biz böyle bir ürünü sıfırdan oluşturmuyalım , neden tarım kolay olacağı içinmi neden bizde zor olanı seçmiyelim , neden herkes elini taşın altına koymasın.
Sen ürettiğin malı ve teknolojiyi kendin dışında herhangibir ülkeye satamıyorsan hiçbir zaman gelişemezsin.
Herkes'in birbirine mal sattığı bir ortamda refah ortamı olmaz en fazla aç değiliz denir , başka ülkelerin bizim iç işlerimize karışmamasını istiyorsak güçlü bir ekonomiye sahip olmamız gerekiyor..
+1 Daha güzel özetlenemezdi.
Sanayide gelişmiş ülkeler, güçlü ekonomileri sayesinde kendi üretmediği tarım ürünlerini bütün dünyadan alabilecek yetideler. Hatta bu sayede kendilerindeki pahalı işgücünü tarımda çalıştırmaktansa, bir nevi, nispeten daha az gelişmiş tarım ülkelerinin ucuz işçilerini kullanıp maliyet düşürmüş bile oluyorlar. Yani hem işgüçlerini daha çok para getiren sanayi sektöründe kullanıyorlar, hem de tarım ürünlerini dışardan alarak ucuza getiriyorlar.
Ancak tabi ki bu işin teorik tarafı. Gerçekte olan (en azından olduğunu duyduğum) şeyse, sanayi ülkelerinde tarımın çok fazla boşlanmasından dolayı insanların seradan çıkma elmayı, biberi sayıyla alacak duruma gelmişlerdir. Oysa biz pazara çıktığımızda 2 kilo elma alırken satıcı "abi, 1 kilo daha vereyim mi" dediğinde "iyi, koy gitsin" diyebiliyoruz. Açıkçası, ben sanayi toplumu olalım derken bu bolluktan vazgeçmeye de karşıyım.
Sonuçta herşeyin düzgün bir dengesini oturtmak gerekiyor ama benim güzümde sanayi hep ağır basıyor.
-
Bazı şeyler,bazı olgular öyle birden bire ortaya çıkmıyor,her oluşumun,her gelişimin bellli tarihsel süreçleri ve bununla parelel düşünsel gelişim süreçleri var,
Bugün batı dediğimiz sanayileşmiş ve bilişim çağına ulaşmış uygarlık,bir anda sanayi devrimine geçmedi,feodalizm unsurları zamanla sırasını kapitalizme bıraktı.
makineşleme,üretim hammaddelerinin değişimi(çeliğin işlenmesi ve kullanılması bu anlamada belirleyicidir),ve toplumsal olarak burjuvazi ve kapitalist üretim tarzı bugünün batı uygarlığının gelişmesi ve sanayileşmesidir,ve bu devam etmektedir hala.
Uygarlığa giden adım tarımla başlamıştır,öyle ya yere bastığımız toprak parçasının üstünde yaşıyoruz,gelişiyoruz,
neolatik döneme damgasını vurun üç temel unsur tarım,hayvancılık ve çanak çömlektir.
Bu unsurlar bir sonraki toplumsal değişim ve kültürel değişimin özünü oluşturmuştur.Çünkü besin üretimi insanlık tarihinin önemli unsurlarından biridir,ve bu besin üretiminde ki oluşan artı değerle kendini güvence altına alan topluluk başka alanlarda değişimin ve arayışlarının sebebini oluşturmuştur.
İnsanlar değişerek ancak çevresini değiştirebilir,değiştirdikçe gelişir,geliştikçe ilerler,
Tarımla başlayan bir yaşam biçimi ve düşünselinin,bugünün uzay çağında ki sanayileşmiş ve bilişleşmiş noktaya gelmesinde yatan sebep budur bana göre.
Dolayısıyla bir anda sanayileşmiş bir ülke durumana gelemeyeceğimize göre,ilk önce üretimden başlamalıyız,üretimi arttırmalıyız,bu kendimizin değişmesine neden olucaktır,kendimiz değiştikçe yaşadığımız topraklar ve bu topraklar üzerinde ki toplumda değişmeye balıyacaktır,
çünkü bütün toplumsal değişimlerin temelinde toprak ve toprağa sahip olmak,onu işlemek ve üretmek vardır,üretmeden gelişmenin önünde ki engelleri ortadan kaldıramayız.
-
olayı çok boyutlu düşünürseniz haklılık payınız var. ama yakın olarak sanayi ve tarım düşünün. olmayan bir şeyin hangi sanayisi kurulur. medeniyetler bile öncelikle sulak alanlarda başlamıştır. mesela türklerin göçü (tarım olmamasına rağmen suYA dayanır) -
quote:
Orjinalden alıntı: rashamon
Bazı şeyler,bazı olgular öyle birden bire ortaya çıkmıyor,her oluşumun,her gelişimin bellli tarihsel süreçleri ve bununla parelel düşünsel gelişim süreçleri var,
Bugün batı dediğimiz sanayileşmiş ve bilişim çağına ulaşmış uygarlık,bir anda sanayi devrimine geçmedi,feodalizm unsurları zamanla sırasını kapitalizme bıraktı.
makineşleme,üretim hammaddelerinin değişimi(çeliğin işlenmesi ve kullanılması bu anlamada belirleyicidir),ve toplumsal olarak burjuvazi ve kapitalist üretim tarzı bugünün batı uygarlığının gelişmesi ve sanayileşmesidir,ve bu devam etmektedir hala.
Uygarlığa giden adım tarımla başlamıştır,öyle ya yere bastığımız toprak parçasının üstünde yaşıyoruz,gelişiyoruz,
neolatik döneme damgasını vurun üç temel unsur tarım,hayvancılık ve çanak çömlektir.
Bu unsurlar bir sonraki toplumsal değişim ve kültürel değişimin özünü oluşturmuştur.Çünkü besin üretimi insanlık tarihinin önemli unsurlarından biridir,ve bu besin üretiminde ki oluşan artı değerle kendini güvence altına alan topluluk başka alanlarda değişimin ve arayışlarının sebebini oluşturmuştur.
İnsanlar değişerek ancak çevresini değiştirebilir,değiştirdikçe gelişir,geliştikçe ilerler,
Tarımla başlayan bir yaşam biçimi ve düşünselinin,bugünün uzay çağında ki sanayileşmiş ve bilişleşmiş noktaya gelmesinde yatan sebep budur bana göre.
Dolayısıyla bir anda sanayileşmiş bir ülke durumana gelemeyeceğimize göre,ilk önce üretimden başlamalıyız,üretimi arttırmalıyız,bu kendimizin değişmesine neden olucaktır,kendimiz değiştikçe yaşadığımız topraklar ve bu topraklar üzerinde ki toplumda değişmeye balıyacaktır,
çünkü bütün toplumsal değişimlerin temelinde toprak ve toprağa sahip olmak,onu işlemek ve üretmek vardır,üretmeden gelişmenin önünde ki engelleri ortadan kaldıramayız.
Tarım'da istediğin kadar üret ve çalış elde edeceğin tek şey aç kalmamak olucaktır , hatta teknoji ve sanayide gelişmiş avrupa'lı ülkelerin senin bu teknolojik gelişimsizliğin üzerine iştahlarını kabartıcak gelişmiş savaş oyuncaklarıyla senin ülkeni işgal emelleri güdeceklerdir.
Evreler çoktan değişti , ve biz kurallarına göre oynarsak sürekli kaybederiz.
Biz tarım toplumu iken, başkaları sanayi ülkesi
Biz sanayi toplumu olmayı başaramamışken, başkaları teknoloji toplumu olmuşsa
ve hep biz yerimizde sayıp onlar, gelişmişse bu işte yanlışlık var demektir.
Üretken olalım ama farklı alanlarda , fikir üretmekte , yenilikte , teknojide , bilimde , beyin fırtınaları oluşturmakta.
Tarım basit ve kolaydır , basit ve kolaydan elde edilecek şey ise az'dır . Zor' başarılırsa gerçek gelişim sağlanır ve bunun için illa bazı evrelerden geçmeye gerek yok.. Tek ihtiyaç olan bilinçlenme..
-
@mika_hakinen
sorunda bu zaten,biz bu treni çok önceleri kaçırdık,bende bırakalım herşeyi tarıma yönelelim demiyorum,
sadece bu anlamda izlemesi gereken tarihsel bir yol ve süreç vardı,onun için bize şimdi artık bişeyleri yapmak ve değiştirmek zor geliyor,
Biz şimdi, kalkınmakta olan,moderleşme ve demokratikleşme yolunda adım adım ileryen bir ülke olduğumuz için ve şu an elde emeye çalıştığımız muasır medenniyetler sınıfına ulaşma gayretini,bir batının avrupanın geçtiği içsel evrimleşmelerden yüzyıllarca süren adımlar gibi bir doğal süreçten geçemediğimiz için,bizler adına sorunlu ve zahmetli bir noktada önümüze çıkan,vede çıkartılan bir çok sorunla baş etmek zorundayız.
84 yıllık cumhuriyet tarihin de ,uluslaşma,ulusallaşma serüvenin de ulusun yapılandırılmasında rol oynayan milliyetçilik ve medenniyetçilik arasında ki yaşanan mücadeleler ve ikilimler,batılılaşmak yada batılılaşmamak,çağdaşlaşmak yada çağdaşlaşmamak arasında ki ikilimenin de temelinin oluşturmuştur,
ondan sonra beklediğimiz,hadi batılılaşalım,çağdaşlaşalım,üretelim,düşünelim,iyi de ama neye göre düşünücen,neye göre batılılaşacan,neye göre üretecen,
neye göre çağdaşlaşıcan
Asıl sorun bu işte,bir kimlik kazanma sorunu,
bir kimlik kazanmadan neyi ne için nasıl ürettiğinin bir önemi olmayacak,belli hedefleri olan belli bir amaca yönelik hizmet edicek politikalarla,kişilikleşmiş bir birey ve toplum ancak bu sorunların önünü açabilecektir,yoksa bana göre kalkıp heryeri ekip biçmenin,her türlü üretimi düşünmenin pek de bir önemi yok
-
yani diyoruz ya hep ülkemiz bir tarım ülkesidir.
durum pek de öyle değil bugün türkiyede tarım yapılabilen alanlar çok az(%sini unuttum şimdi)
bizden çok daha fazla tarım yüzdesine sahip olan ülkeler sanayiye yönelmiş durumda
tabi bunda sanayi ihtilalinden olumsuz etkilenmesi, gereklerini geç yerine getirmesi büyük rol oynadı.
bir de sanayi için işçi sınıfı gerekir
türkiye'de işçi sınıfı özaldan sonra(liberal ekonomiye geçecez diyerekten) oluşmaya başladı aşağı yukarı
daha çok tarım işçilerinden oluşuyor işçi sınıfı halen
bu da önemli bir faktör bence
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GOKHANz -- 3 Kasım 2006; 22:42:36 >
Benzer içerikler
- hint avrupa ırkı
- hz musa'nın asası nerede
- kafasından vurulan insan ne kadar yaşar
- tanrıça isimleri
- hanfendi ne demek
- çoklu evren teorisi
- dünyada en çok konuşulan diller
- meridyenlerin özellikleri
- telepatik ne demek
- distopya nedir örnek
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
