Şimdi Ara

TANRI 20 SORUDA KANITLANIR (69. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
1.371
Cevap
24
Favori
46.119
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
54 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 6566676869
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Bilim, Allah’ın yarattığı muazzam evrenin sırlarını ortaya çıkarmak için insanlığa verilmiş bir araçtır. Evreni, doğayı ve canlıları inceleyerek Yaratan'a şükretmek ve ders almak, bilimin temel amacı olmalıdır. Maalesef günümüzde bazı bilim insanları, natüralist varsayımlarla kendilerini sınırlayarak bu harikulade tasarımın arkasındaki ilahi zekayı göz ardı etmektedirler.

    Evrim, saf natüralizmin bir sonucu değil, Yüce Yaratıcı'nın mükemmel planının bir parçasıdır. Natüralizm, ateistlerin iddia ettiği gibi, bir tasarımcıya ihtiyaç duymadan kendi kendine var olabilen sistemleri savunur. Oysa aslında doğada gördüğümüz her canlı, Tanrı'nın eşsiz sanatının bir yansımasıdır.

    Canlıların çevreye uyum sağlama süreçleri doğrudur, ancak bu süreç tek yönlü değildir. Canlının yaşadığı ortam da canlıya yanıt verir. Bu, iki yönlü bir tasarım olarak adlandırılabilir ve kuantum mekaniği gibi yüksek seviyeli ilahi araçlarla gerçekleşir. İşte bu muazzam tasarımın örnekleri:


    • Kuantum Bakteriler: Rhodobacter sphaeroides adındaki bir bakteri türü, fotosentez sırasında kuantum koherans kullanır. Bu bakteri, ışık enerjisini toplarken kuantum süperpozisyonundan yararlanır. Bu, klasik fizik yasalarıyla açıklanamayan bir olgudur. Bakterinin bu yeteneği, Yaratıcı'nın mikro düzeydeki kusursuz tasarımını gözler önüne serer.


    • Kuş Navigasyonu ve Kuantum Pusulası: Göçmen kuşlar, Dünya'nın manyetik alanını algılamak için gözlerindeki kriptokrom proteinlerini kullanır. Bu proteinler, kuantum dolaşıklık prensibine dayalı olarak çalışır. Kuşların binlerce kilometre yol kat edip tam olarak aynı yere dönebilmesi, Tanrı'nın onlara bahşettiği bu olağanüstü yeteneğin bir sonucudur.


    • Kertenkele Geckoların Süper Yapışkan Ayakları: Geckolar, Van der Waals kuvvetleri sayesinde düz duvarlara ve tavanlara tırmanabilirler. Bu kuvvetler, atomik düzeyde gerçekleşen kuantum etkileşimlerinden kaynaklanır. Geckoların ayaklarındaki bu nanoteknolojik tasarım, Yaratıcı'nın en küçük detayları bile düşündüğünün bir kanıtıdır.


    • Su Üstünde Yürüyen Basilisk Kertenkelesi: Bazı kertenkele türleri, özellikle Basilisk kertenkelesi, su üzerinde koşabilme yeteneğine sahiptir. Bu yetenek, fizik yasalarını adeta hiçe sayan bir mucize gibidir. Kertenkele, ayaklarını o kadar hızlı hareket ettirir ki, suyun yüzey gerilimini kullanarak batmadan ilerleyebilir. Bu, doğanın sınırlarını zorlayan ve Tanrı'nın yaratıcılığını gösteren olağanüstü bir örnektir.


    • Kuantum Fotoreseptörlü Kelebekler: Bazı kelebek türleri, ışığı algılamak için kuantum koherans kullanır. Bu, onların çok düşük ışık seviyelerinde bile görmelerini sağlar. Kelebeklerin kanatlarındaki desenlerin oluşumu da kuantum etkilerine dayanır. Bu muhteşem tasarım, Yaratıcı'nın sanatının inceliğini gösterir.


    • Fizik Yasalarını Zorlayan Tardigradlar: Tardigradlar veya diğer adıyla su ayıları, ekstrem koşullara dayanabilen mikroskobik canlılardır. Uzayın vakumunda hayatta kalabilir, -272°C'ye kadar soğuklukta ve 150°C'ye kadar sıcaklıkta yaşayabilirler. Bu canlılar, bildiğimiz fizik yasalarının sınırlarını zorlar ve Yaratıcı'nın canlılara bahşettiği olağanüstü yetenekleri gösterir.


    • Kuantum Tünelleme Yapan Enzimler: Bazı enzimler, kimyasal reaksiyonları hızlandırırken kuantum tünelleme etkisinden faydalanır. Bu, klasik fizikle açıklanamayan bir fenomendir ve hücre içi süreçlerin ne kadar karmaşık ve hassas bir şekilde tasarlandığını gösterir.


    • Manyetotaktik Bakteriler: Bu bakteriler, Dünya'nın manyetik alanını algılayabilen ve buna göre hareket edebilen nano-mıknatıslar içerir. Bu yetenek, bakterilerin kuantum hassasiyetinde çalışan biyolojik pusulalara sahip olduğunu gösterir.


    • Kutup Ayılarının Termal Görüşü: Kutup ayıları, avlarını termal kızılötesi radyasyonu kullanarak tespit edebilirler. Bu yetenek, klasik fizik yasalarının ötesinde, kuantum optiğin prensiplerini kullanır. Tanrı'nın, canlıları yaşam koşullarına mükemmel bir şekilde adapte ettiğinin bir örneğidir.


    • Elektrik Üreten Yılan Balıkları: Elektrikli yılan balıkları, vücutlarında yüksek voltajlı elektrik üretebilirler. Bu yetenek, kuantum elektrodinamiğin prensiplerini kullanır ve Yaratıcı'nın canlılara bahşettiği olağanüstü özellikleri gösterir.


    Bu örnekler, evrenin ve yaşamın yalnızca basit fizik yasalarıyla açıklanamayacak kadar karmaşık ve harika olduğunu gözler önüne seriyor. Her bir canlı, Yüce Yaratıcı'nın mükemmel sanatının bir parçasıdır. Bu sanatın amacı nedir? Neden Tanrı bu olağanüstü tasarımları gözümüzün önüne seriyor?


    Cevap açıktır: İbret almamız, egolarımızı bir kenara bırakıp Tanrı'nın büyüklüğü karşısında huşu içinde eğilmemiz için. Bu sanatsal gösteriler, bize Tanrı'nın sonsuz gücünü ve yaratıcılığını hatırlatıyor, bizi tevazuya ve şükre davet ediyor.


    Sonuç olarak, evrim ve bilim, Tanrı'nın eserlerini anlamak için birer araçtır. Bu araçları kullanırken, Yaratıcı'yı unutmamak ve O'nun sanatsal tasarımının bir parçası olduğumuzu hatırlamak çok önemlidir. Bilim, Tanrı'nın yarattıklarını incelemek ve O'na şükretmek için vardır, kendiliğinden oluşan sistemleri savunmak için değil.


    Kuantum dünyasından makro dünyaya, mikro organizmalardan kompleks canlılara kadar her şey, Yüce Yaratıcı'nın kusursuz planının bir parçasıdır. Bu muazzam tasarımı gördükçe, insanoğlu kendi sınırlılığını ve Yaratıcı'nın sonsuz kudretini daha iyi anlayacaktır. İşte bu anlayış, gerçek bilimin ve gerçek imanın temelini oluşturur.


    Matematiğin Allah’ın kainatını anlamak ve ibret almak için geliştirilmiş bir araç olarak değerlendirilmesi gerektiği, teorik fizik ve evrim teorisinin ise bu amacı aşarak Tanrı’ya başkaldırış ve nankörlük içerdiği konusunu maddeler halinde açıklayalım:


    • İbret Almak İçin Araç: Matematik, evrenin düzenini ve karmaşıklığını anlamak için geliştirilmiş bir araçtır. Allah’ın yaratmış olduğu evrenin mantıklı ve düzenli yapısını çözümlemek, insanlara bu muazzam tasarımı takdir etme fırsatı sunar.
    • Kainatın Yapısını Anlama: Matematiksel hesaplamalar, evrendeki doğal olayları ve düzeni anlamak için gerekli olan bir dil ve yöntem sunar. Bu, Yaratıcı’nın evreni nasıl tasarladığını ve düzenlediğini anlamamıza yardımcı olur.

    Teorik Fiziğin Sınırları:

    • Sınırlı Perspektifler: Teorik fizik, evrenin temel yasalarını anlamak için matematiksel modeller ve teoriler geliştirir. Ancak, bu teoriler bazen doğanın ötesindeki ilahi tasarımı göz ardı edebilir. Yani, teorik fizik matematiksel araçları kullanarak evreni anlamaya çalışırken, Yaratıcı’nın varlığını ve tasarımını yeterince dikkate almayabilir.
    • Başkaldırı ve Nankörlük: Teorik fizik, evreni açıklamaya yönelik çalışmalarda, Tanrı’nın rolünü ve tasarımını göz ardı ederse, bu, bir anlamda Tanrı’ya başkaldırma ve O’nun sanatını küçümseme olarak görülebilir. Bilimsel bulgulara dayanarak Tanrı’nın varlığını reddetmek, matematiğin ve bilimin gerçek amacına aykırı bir tutum sergilemek anlamına gelir.


    Evrim Teorisinin Sınırlamaları:

    • Natüralist Yaklaşımlar: Evrim teorisi, doğal seleksiyon ve genetik değişimlere dayanarak türlerin nasıl değiştiğini açıklar. Ancak, bu teori de bazen Tanrı’nın yaratıcı rolünü ve evrende var olan düzeni göz ardı edebilir.
    • Tanrı’ya Nankörlük: Evrim teorisi, evrimin kendiliğinden ve Tanrı’nın müdahalesi olmadan geliştiğini öne sürdüğünde, bu Tanrı’nın yaratıcı gücünü ve evrenin tasarımındaki rolünü reddetmiş olur. Bu yaklaşım, matematiğin ve bilimsel düşüncenin Tanrı’nın sanatını ve hikmetini anlamak için değil, O’na karşı bir duruş sergilemek için kullanılması anlamına gelir.


    Matematik İnsan icadıdır.

    • Bilim ve İnanç Arasındaki Denge: Matematik ve bilim, Yaratıcı’nın eserlerini anlamak ve O’na şükretmek için birer araçtır. Bu araçların kullanımı sırasında, Tanrı’nın varlığı ve O’nun yarattığı evrenin mükemmelliği unutmadan ilerlemek önemlidir.
    • Teorik Fizik ve Evrim Teorisinin Sorumluluğu: Teorik fizik ve evrim teorisi, bilimsel keşifler yaparken, bu bilgilerin Tanrı’nın tasarımını küçümsememesi ve
    • matematiğin amacına uygun bir şekilde kullanılması gerektiğini bilmelidir.

    Alıntı

    metni:

    Sonuç olarak, matematiğin ve bilimin temel amacı, Allah’ın evreni nasıl yarattığını ve düzenlediğini anlamak ve O’na şükretmek olmalıdır. Teorik fizik ve evrim teorisi, bu amacı aşarak Tanrı’ya başkaldırış ve nankörlük riskini taşır. Bilimsel çalışmalar, Tanrı’nın varlığını ve yaratıcılığını göz ardı etmeden, matematiğin ve bilimin gerçek amacına uygun bir şekilde yürütülmelidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 9 Eylül 2024; 22:17:6 >




  • Kaygınızı anlıyorum ancak dehşet yönetim kuramına göre mantıksal olarak vermeye çalıştığınız cevapların bir geçerliliği yok.

  • Drahmizm kullanıcısına yanıt
    Değerli kardeşim, Allah'ı reddetmenin hiçbir insanın haddine olmadığını hatırlatmak isterim. Yüce Yaratıcı'yı inkar etmek, sonsuz hikmet ve kudret sahibi olan Allah'a karşı büyük bir nankörlük ve kibirdir.

    Kainatın her zerresinde Allah'ın varlığının ve birliğinin delilleri apaçık ortadadır. Evrendeki muhteşem düzen ve ince hesap, tesadüflerle açıklanamayacak kadar mükemmeldir. İnsan aklı ve vicdanı, fıtratı gereği Allah'ın varlığını kabul etmeye meyillidir. Ancak bazı insanlar kibirleri ve nefislerine olan düşkünlükleri sebebiyle bu hakikati görmezden gelirler.

    Allah'ı inkar etmenin dünyevi ve uhrevi sonuçları vardır:


    Manevi boşluk ve anlamsızlık hissi
    Ahlaki değerlerin temelinin sarsılması
    Hayatın gayesini kaybetme
    Ahirette ebedi azap


    Oysa Allah'a iman etmek ve O'nun yolunda yaşamak insana:

    İç huzur ve mutluluk verir
    Hayata anlam ve gaye kazandırır
    Ahlaki olgunluğa eriştirir
    Ahirette ebedi saadete kavuşturur
    Bu nedenle, vakit varken Allah'ı tanıyıp O'na iman etmek, insanın hem dünyası hem de ahireti için en hayırlı seçimdir. Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:


    "Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve O'na yaklaşmaya vesile arayın; O'nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz." (Maide, 5/35)

    "Kim Allah'ı, Peygamber'i ve iman edenleri dost edinirse, bilsin ki şüphesiz Allah taraftarları galiplerin ta kendileridir." (Maide, 5/56)

    Unutmayalım ki, her nefis ölümü tadacaktır ve sonunda hepimiz Allah'ın huzuruna çıkacağız. O gün geldiğinde pişman olmamak için, şimdiden Allah'a yönelip O'nun rızasını kazanmaya çalışmalıyız. Allah'ın rahmeti ve mağfireti sonsuzdur. Kim samimiyetle O'na yönelirse, Allah onu affeder ve doğru yola iletir.

    Rabbimiz hepimize hidayet nasip etsin, kalplerimizi imanla doldursun ve bizi Cehennem azabından korusun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 10 Eylül 2024; 8:43:23 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Şu tarz cevapları uygun bulmuyorum, inanmayan birine ayetlerle cevap vermek çok gereksiz ve anlamsız, adam zaten ayete inanmıyor sen ayet koyuyorsun bırak inanmayan inanmasın.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Senin uygun görüp görmenin bir önemi var mı sen kimsin ?(et ve kemik parçası)


    Kutsal kitaplardan sonuncusu Kuran'ı kerim isimli kitabı okuduğunda Varoluşun temasını %90 anlarsın.Kutsal kitaplarda yaratılışın tüm amacı bizzat yaratıcı tarafından anlatılır.


    İnsanları Kuran'a yönlendirmeyi bize görev vermiştir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 10 Eylül 2024; 12:19:33 >
  • Senin demenle kimse hiçbir şeye yönlenmez, adam ayeti peygamberin kendi yazmış olduğuna inanmış zaten sen ayetle örnek veriyorsun devam et o zaman sen bilirsin


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Ben zaten yolu gösteriyorum.Path(patika) elimle doğru yolu işaret ediyorum.Bunu da kutsal metinler vasıtasıyla yapıyorum.Sen dersen ben kendi yoluma gideceğim güle güle yolun açık olsun TANRI 20 SORUDA KANITLANIR (dinde zorlama yok ama doğru yol gösterilmeli)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 10 Eylül 2024; 12:44:41 >
  • Adam zaten Kur'an'ı okumuş inanmamış, bunları peygamber yazdı demiş sen saçma sapan hareketlerle ayet gösteriyorsun adama, senin demenle adam imana gelmez kimse imana gelmez




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 10 Eylül 2024; 12:45:6 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Güzel kardeşim mümin dostum Bende adama diyorum ki kutsal kitabı açıp hepsini okumasını dile getiriyorum niye uzatıyorsun.


    Kutsal metni okumadan bulamazsın doğru yolu anlamıyor musun ?

  • Kardeşim adam Kur'an'ı okumuş inanmamış zaten sor bakalım okumuş mu yüzde yüz okumuştur, sen neyin peşindesin ayet koyarak neyi ispat ediyorsun bir de özelden mesaj atmışsın seviyesizce sen bu hakaretlere nasıl müslümansın onu sorgula bırak milleti müslüman yapacağım diye önce kendini Müslüman gibi davran


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    @Novagate


    Yeterli bilişsel yetilere sahip, psikolojik olgunluğa erişmiş ve Zekâ Katsayısı (IQ) 90-130 aralığında veya üzerinde olan bireylerin, Kur'an-ı Kerim'i sabırla ve derinlemesine okumaları sonucunda derin bir huşu ve içsel sorgulama yaşamaları, dolayısıyla İslam'a geçiş yapmaları %100 kesinliktedir. Bu dönüşümün gerçekleşmediği durumlarda, iki temel faktöre atıfta bulunulabilir:


    1. IQ ve genel zekâ ile ilişkili bilişsel sınırlamalar (İslam teolojisinde genel olarak kabul gördüğü üzere, önemli bilişsel yetersizlikleri olan bireylerin inançları konusunda sorumlu tutulmadıkları varsayılmaktadır).


    2. Abartılı bir öz-önem duygusu veya ego kaynaklı inatçılıktan kaynaklanan psikolojik direnç.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ErgoProxy19 -- 10 Eylül 2024; 13:31:47 >
  • 
Sayfa: önceki 6566676869
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.