Şimdi Ara

Soma (Hepimizin Başı Sağolsun)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
27
Cevap
0
Favori
668
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  •  Soma (Hepimizin Başı Sağolsun)
     Soma (Hepimizin Başı Sağolsun)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _RAPTOR_ -- 15 Mayıs 2014; 0:48:57 >







  • Bildiğin cinayet. Katiller bile belli...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Adam emekli olmuş. Tekrar madene giriyor. Demek geçinemiyor. Nerede adalet?
    Allah geride kalanlara sabır versin. 2 gündür ağlıyorum boğazım düğüm düğüm. :(

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne diyor o çok bilmiş, "maden işinin "fıkratında" varmış" Sen devlet olarak teknolojiyi takip edeceğine , madenleri özelleştir, ucuz işçi kaynağı yarat, devletin yeraltı zenginliklerini sözde yandaş iş adamlarına peşkeş çek, denetim elemanlarının maaşlarını bile o işadamı kılığındaki cellatlara ödet, sonra kalk bu için fıktratında (tabiatında) var de. Adıda iş kazası yada kader (!) olsun, ne iş kazası, ne kaderi? göz göre göre "teammüden cinayet"
    Daha çok ağlaşırız, dualar eder, adaklar adarız bu kafayla, hadi bende İslamiyet' ten değil Fransızca' dan bir kelimeyle tamamlayayım günün modasına uygun olarak (!), mantalite (mentalitê) ile.....
  • Aman hocam biz suçlu çıkarız şimdi. Paralel-maralel diye saldırırlar tosuncuklar...
  • 1200 TL maaş için canını veren yiğit gibi insanlar.. Allah rahmet eylesin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şu sıralar Soma'dayım.
    Burası yaklaşık 100bin nufuslu canlı bir yer. Şu an hayalet şehir görünümünde. Millet ya cenazelerde, ya maden de ya hastanede.
    Çok acı bir durum. Allah ölenlere rahmet etsin, kalanlara sabır versin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozturert

    Aman hocam biz suçlu çıkarız şimdi. Paralel-maralel diye saldırırlar tosuncuklar...

    @ozturert,
    Benim babamda EKİ' de başlayıp TKİ den emekli olmuştu. Bu nedenle Özellikle Zonguldak havzasını iyi bilirim. Soma Tavşanlıda bu ülkenin en önemli ve kaliteli linyit yataklarına sahip. Öyle olsun böyle olsun ister istemez tüm haberler ilgimi çeker araştırırım. Buradaki olay gerçekten teammüden cinayet. Sahibi, bakanın çok yakın arkadaşı. Övündüğü şeye bak. Devlet linyitin tonunu 130 USD' ye mal ederken bu akıllı iş adamımız maliyeti 24 USD' ye çekmiş. Nasıl çekebilmiş sorusuna da pişmiş kelle gibi sırıtarak "özel sektör" usulleriyle diyor. İş adamının hanımıda SOMA belediye meclisi üyesi. Yani işi her taraftan bağlamışlar.
    1913 yılında Soma'da linyit kömürünün bulunmasıyla üretim başlıyor. 1939 yılında Etibank'a devredilerek işletilen kömür ocakları 1957 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri'ne (TKİ) devrediliyor. 800 milyon tonluk linyit rezervi bulunan Soma'da yıllık ~ 10 milyon ton kömür üretiliyor. 1981 yılında ilk kez enerji üreten Soma Termik Santrali, linyit kömürünü kullanıyor. Bu yandaş işadamımız 2005′te Türkiye Kömür İşletmeleri’nden (TKİ) devralmak suretiyle yaklaşık 18 milyon ton kömür rezervinin rödovans (kömür payı) karşılığında işletilmesi işini üstlenmiş. Aylık ortalama 250 bin ton kömür üretiyor. İşin en garip tarafıda üretilen kömürün tamamı TKİ tarafından satın alınıp (!) sanayi ve ısınma amaçlı olarak piyasaya sürülüyor. Aynen elektrik özelleştirmelerindeki gibi. ! ! ! ! !
    Ortada 2013 de verilen sendika raporları da kapı gibi duruyor. Özetle bu raporlarda "bu sahalar TKİ'nin yönetimindeyken neredeyse kaza olmadığını, ölümün ise hiç gerçekleşmediğini, "Ne zamanki bu sahalar özel sektöre geçti, kazalarda adeta patlama yaşandı. Çünkü taşeronlaşma devlet politikası haline getirilerek önü açıldı. İnsanlar kaçak olarak ya da düşük ücretlerle madende çalıştırılmaya başladı, iş güvenliği yok sayıldı. Yeni işçiler 2 aylık eğitim yerine, 2-3 günlük seminerlerle geçiştirildiler. Müfettişler eksiklikleri görmezden geldiler. Elbette görmezden geleceklerdir. Sonuçta maaşlarını da denetimini yaptıkları kurumlardan almaya başladılar. Maliyeti düşürmek için güvenlik tedbirleri geri plana atıldı. Tek amaç daha fazla üretim yapmak oldu" denilmekte.....Meclise araştırma önergesi verildiğinde de bir sözde MM' de bu araştırma önergesi için, “Muhalefet gündemi tıkamak için eften püften araştırma önergeleri veriyor” diyebiliyor.
    Şimdi 9 ay önce yere göğe sığdıramadıkları bu işletmede ve işletme yetkililerinin bakanı “madenci babası” olarak nitelendirirken, bu olay olunca timsah gözyaşları akıtmanın da hiç bir alemi yok. En azından biz yutmuyoruz, vardır yutan tosuncuklar ! 1200 TL maaşı haketmek için yiğitlik yapmayada gerek yok. Hepsi 1200-1600 TL maaş uğruna "Niyazi" oldular, Niye? bakanın arkadaşı iş adamının ayakkabı kutuları dolsun diye !



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bipekkan -- 15 Mayıs 2014; 14:05:27 >




  • Her sene 100lerce işçi ölüyor, ceza alanlar toplasanız 15-20. Bir defa bütün firma yetkililerini toplayıp ağır cezalık yapacaksın ki diğerleri de ayağını denk alsın. Böyle yapmayıp "özel sektöre dokunmayalım, rahat etsinler, sermayenin önünü tıkamayalım" dersen biz her sene işçi ölümleri yaşamaya devam ederiz. İnşaat sektöründe kaza olunca şantiyedeki 3-4 yöneticiyi toplarlar hapse atarlar, onlar içinde de en fazla 1-2'si ceza alır dava sonunda. Peki firma yöneticisi ceza alır mı? İş şantiyede biter, genel merkeze kimse dokunamaz. Hal böyle olunca kazalar gırla gider.
    Mesela yeni boğaz köprüsünde şu ana kadar kaç kaza oldu, kaç işçi öldü? İş kazalarıyla ilgili köprü projesine dokunabilen var mı? Neden dokunulamıyor? Başbakan kızacak diye ne yaptırım var ne birşey. İsterse 100 işçi ölsün, yeter ki o köprü seçime yetişsin.

    Bu işin "Allah verdi, Allah bilir"lik bir tarafı yok kardeşim. "Gavur" dediğin ülkelerde işçi kazaları neden az oluyor, onların Allah'la gizli anlaşması mı var? Bırak kaderi alın yazısını, bırak "bu işin doğasında bu var" zırvalarını da devlet olarak sermayenin değil biraz da işçinin tarafında ol. Sermaye yeterince semirdi zaten. 700binlik saatlerin faturalarını (hem de sahte fatura!) göstereceğine...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ozturert -- 15 Mayıs 2014; 13:49:23 >




  • Artık birilerinin doğruları açık açık söylemek zamanı geldi de geçiyor.
    Bir de milletçe balık hafızalı olmayı bırakmak gerekiyor....
  • Madencinin son mektubu
    IŞIĞIM SÖNDÜ

    Karıcığım hoşçakal, ışığım azalıyor,
    Yanımda ölü arkadaşlarım.
    Artık kömür kokulu ekmekler getiremeyeceğim sanırım.
    Buraya kadarmış çocuklarım, hoşçakalın,
    Hakkınızı helal edin; anacığım, babacığım.
    Işığım azalıyor, hoşçakalın..
    Üstüme değil içime çöken ocağın sessizliğinde
    Tek tek seslerinizi duyuyorum, yüzlerinizi görüyorum,
    Işığım azalıyor, soluğum azalıyor, biliyorum,
    Yavaş yavaş dünyanın kara kalbine gömülüyorum.
    Işığım söndü, işte gidiyorum..,
    Ah, en çok da şimdi, bir bilseniz
    Nasıl da bulutları, ağaçları, gökyüzünü özlüyorum.
    Işığım söndü.. hoşçakalın, arkadaşlarım çoktan gitti,
    Artık ben de gidiyorum...
  • Abi n'aptın ya... Zaten zor duruyoru iki gündür. Böyle göğsümün üzerinde bir ağırlık. Canımı tehlikeye atmadan kazandığım paramdan, binlerce liralık fotoğraf ekipmanımdan utanıyorum sanki. Bir de senin postu okuyunca vallahi boğazımda düğümlendi, tükürüğümü yutamadım. Ne iyi dilekler-temenniler, ne isyanlar... Hepsi boş!! Giden gitti, gidiyor. Geriye dönmeyecek. Aileler dağıldı, evlerin direkleri yıkıldı. Kadınlar kocasız, çocuklar babasız kaldı. Üstüne üstlük yurdumda bir daha böyle bir şey olmaz bile diyemiyorum. Çünkü ben dahil hiç birimiz, bütün üzüntümüze rağmen hiç bir şey yapmayacağız bu düzeni değiştirmek için..

    Rabbim beni bağışla "Allah rahmet eylesin" bile boş geliyor şu anda...
  • Artık insanlık kaybetmiştir ! Makinaların yükselişi devrindeyiz. "Ben keyfime bakarım arkadaş ! Her canlı doğar, büyür ve ölür !!!" , bu işlerin piri USA'da da hızla bir robotlaşma var mesela. Amaç ne ? Senin keyifle binip sesini açıp gezdiğin ve/veya karı-kız attığın arabana koyduğun kanlı petrolün elde edilmesinde vatandaşının ölümünü minimuma indirerek halkına "E biz bunu senin rahatın için yaptık" diyerek vatandaşın "E benim eşim, kardeşim, babam öldü" dedirtmeyerek, "Kes sesini, sunduğumuz imkanları keyifle kullanırken iyi ama di mi?" demek. Şimdi bizdeki bu kadar hızlı ilerlemese de benzeri bir durum var. Bizde işin robotik-mekanik yönü çok geri olduğundan sömürülen çoğunluğun sesi ganimeti elinde tutan azınlık tarafından sansürlenerek, şiddet ile susturularak çoğunluk olan vatandaşa iyi hizmet sağlanıyormuş havası veriliyor. Havamız iyi görünüyor yani. 1 köprü, bir hava alanı, onlarca AVM, sanırsın ki Türkiye İstanbul'dan ibaret bir ülke. Sanırsın ki Türkiye hep bu köprüden geçer, hep uçakla seyhat eden bir millet. Kaldı ki bunların yapılış şekli, ihtiyaç olup olmadığı konusu da tartışılmıştır. Ordaokulda 12-14 yaşlarında bir muhabbet döner idi hatırladım şimdi. "Türkiye'nin Atoommmm bombası var ama gizli tabi oooğlum" muhabbeti. Böyle hiç faydası olmayan yada ömür boyu kullanmadan göçüp-gideceğimiz varlıklardan övünçle bahsetmek olayı vardı. Çocuktuk ve belki de eziktik ! Bunu hissediyorduk ki böyle şeyler ile avutuyorduk birbirimizi. Fakat büyüyenlerin ne kadar az olduğu bugünün durumundan belli. Geleceği görmek için "hayal perest" olmaya yada bu suçlamaya maruz kalmamıza da hiç gerek yok. Yakın geçmişimizde ve günümüzde Dünya çapında bir çok fabrikada otomasyon-robot sistemlere geçilmesi ile ne kadar çok insan gücü ihtiyacının gerekmediğini, ne kadar çok insanın işsiz kaldığını vb. görmemiş olmanız mümkün değildir sanıyorum. İşte makinaların yükselişi aynı hızla devam ettiğinden yakın gelecekte sizden istenen 3 çocuğun ne için istendiğini biraz düşünmenizin zamanı geldi de geçiyor. Bu "insan" lara, "çocuk" lara iyi bir eğitim, iş, insani yaşam koşulları sağlanabilecek gelecek görüyor musunuz ? Sistemin bunları size vaad ettiğine dair bir ipucunuz var mı ? Sistemin sizden istediği canınızdan 3 parçaya bölünüp sisteme 3'er köle vermeniz değil de nedir ?! Hele bizimkisi gibi "az gelişmiş" ülkelerde "insan" hiç şüphesiz sistem için bir "PİL" kadar kıymetlidir, kullan at !.. Hatta pil kadar bile değil. Hatırlar mısınız, bir dönem bazı haber programlarda bazı işçilerin genç yaşta düştükleri ölümcül durumlar gösterilmişti. Mesela taşlanmış kot modası, ne de güzel duruyor yahu üzerimde !.. Fakat kot taşlamada çalışan işçilerin sistem tarafından en ucuza mal edip en yüksek karı elde etmek isteyen güçleri tarafından nasıl harcandıklarını izlemiştik. İşçiler 30'lü yaşlarında 5 yıllık gibi bir süreçte bu işi yapmaktan ölümcül akciğer rahatsızlıklarına yakalanıp ölümü bekliyorlardı !.. Bizim gördüğümüz ne idi o ise perde önünde ? Türkiye tekstilde Dünya'nın önde gelen ülkelerinden birisidir !.. Sen ne görüyordun aynanın önüne geçince ? "Ooo çok güzel oldu bu kat bana" !.. Ooo çok güzel araba aldım ! Ooo benzini fulledim, haydi kızlarrr... Hem de üstelik önünüzde "Ölüm Allah'ın emri" diye bir gerçek var. Öyle ise 3 de yapalım 5 de, ne de olsa emir er-geç gelecek diye. O ise ya sistemde mevkii elde edip sistemin katili olacak ya da sistem tarafından katledilecek bir "insan"ı kendi elleriniz ile sisteme armağan edişinizdir. Hatta ve hatta süper gerileşmiş sosyal yapı ile bireyler birbirlerine gizli yada aleni baskı yolu ile de sisteme kurban vermeleri çabasına girişmişlerdir ! Evli ve çocuklu olmak sistem içinde toplumsal alanda kişiye bir mevkii kazandırır ! Yeri ve zamanı geldiğinde anne-babanız bile size baskı yapar "Bugün Sistem için ne yaptın, yarın ne yapacaksın" !.. Bütün bu gerçekler var iken, oluyor iken sen gözlerini kapar işine bakarsın ve sen de ürersin !.. O ise aklın sana takılan at gözlüğü çerçevesinde hayatı görüp, bilip, anlayıp, uymak için verilmemiştir. Üretmek için ille de candan bir parça, eten-kemikten bir varlığın Dünya'ya tarından getirilerek harcanmak üzere sisteme kurban edilmesi demek değildir !!!




  •  Soma (Hepimizin Başı Sağolsun)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 15 Mayıs 2014; 15:34:33 >
  • Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin. Gözyaşlarım kendiliğinden su gibi aktı. O çizmeleri öperim ben be öperim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: deeply_
    Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin. Gözyaşlarım kendiliğinden su gibi aktı. O çizmeleri öperim ben be öperim.

    Hocam neden ?
    Bu insanların nasıl alt sınıflaştırıldığı için mi ? Bu insanların ne olduklarını, konumlarını, yerlerini ne kadar iyi ezberlemiş oldukları için mi bu düşünce ile bu sözleri söylemeleri sizin göz yaşlarınızın akmasına sebep oldu ? Onlar kendi aralarında "insan", "dost", "yoldaş", "can" imişler ki bir çok detayda bunu görüyoruz. Fakat bazıları için onlar "rakam" ve bu sayısal değeri az göstermek için de entrikaların yapıldığı söyleniyor ! Zaten resmen hani söyleriz, vardır ya "Alıştıra alıştıra söyleyelim" deriz ya, bu yapıldı sanki. "Rakam"lar saat-saat, gün-gün yükseldi. Orada kaç "insan" olduğuna dair firmadan veya herhangi bir yetkiliden doğru düzgün bir bilgi geldi mi ? Duydunuz mu ?

    Neden kutuplaştırıldımız, neden ayrıştırıldığımız, neden taraflara geçmemiz gerektiğinin çok acı bir açıklaması aslında bir bakıma da bu olay. Ötekiler, rakamlar, sayılar !..

    Sosyal medyada görüyorsunuz, haberlerde görüyorsunuz bu konuyu "siyaset" yapmayın diyen birileri çıkıyor. Siyaset'in ne olduğunu bilmiyor yada kirli bir oyun olduğunu bildiği halde bizzat kendileri bunu diyerek siyaset yapıyor. Çünki "siyaset" devlet işlerini, işleyişini düzenleyen, yürüten anlayış. Nasıl ki o madende bir bakan 10 ay önce poz verip de iş güvenliği ön planda diye madeni överek siyaset yapabiliyor ise hepimizin de yapma hakkı fazlası ile var.

    http://haberand.com/bakan-yildiz-o-maden-isletmesini-boyle-ovmustu-h-453531.html



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jiddi -- 15 Mayıs 2014; 21:44:43 >




  • Üstad bu konu zaten genel olarak beni sarstı, dediklerinize hak veriyorum ne yazık ki değerlerimizi belirleyen statülerimiz ve konumlarımız bizlerde koyun gibi konumumuza göre hareket ettik, ettirildik bundan sonra ettirileceğiz. Benim çizme olayını görmem tamamen anlık ve o an ki yüzeysel hislerim gözyaşlarımın düşmesine engel olamadı. Tabii her ne kadar yüzeysel de olsa o kadar tezat bir olay ki madenci vatandaşımızın çizmesinin kirliliği ve bir o kadar muazzam şekilde ki iyiliği iyi niyeti beni derinden sarstı.
  • Surda ben makam sorumluluk sahibi bir insan degilim, yuregim parcalaniyor izledikce agliyorum. Bu insanlar' makamlari isgal edenler nasil bu kadar rahat nasil bukadar vicdansiz aklim almiyor inanamiyorum Adam cikmis ovunuyor organizasyon iyi hizlica dagittik ailelerine diye, sanki kurabiye dagitiyor. Allah koltuklariyla tas kalpleriyle beraber yerin dibine gomsun hepsini insallah.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Böyle kaza olmaz bu kaza değil katliam. İnsan hayatı ucuz derdik ya hep, aslında öle değil bedava. Ne hayatlar söndü göz göre göre :((

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 5 milyon dolar için 300 candan olduk. Ocak çökse, ani bir patlama olsa bu kadar zoruma gitmezdi. İnsanlar 45 dakika ellerindeki maskelerle hayata tutunup sonra havaya yetişemeden hayatını kaybetmiş. Yıllık 500 milyon dolar kazandıran maden 250.000 dolardan 20 adet yaşam destek odası alsaydı bu işçilerin büyük bölümü buraya sığınıp hayatta kalacaktı. Hava hortumunu kesip hayatta kalanlar var. Suç maden sahibi değil o yaşam destek odasını zorunlu hale getirmeyen devlettedir. Bu insanların katili gerekli tedbirler için çalışma yapmayan devlettir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi madmax50 -- 16 Mayıs 2014; 2:21:22 >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.