Şimdi Ara

Sıradan hayat

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
8
Cevap
0
Favori
163
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Başımdan geçen tuhaf bir olay

    İlk bölüm

    Gece 1-2 gibi kartal meydanından eve yürüyordum ağır bir hava ortalığa yayılmış, güneşin yokluğunda esen sert rüzgar ağaçları yerinden sökecek

    gibiydi. Üzerimde siyah kapşonum, ellerim ceplerimde, başım eğik kilisenin oraya yönelmiştim.

    Her zamanki kestirme yolumdu. Kilisenin oradan yokuş çıkıp doğruca Kartallı Kazım meydanına çıkacaktım. Ağır ağır adımlar atarak sıradan hayallerimi yolda kururken bir anda bir bağırış duydum. İlkte pek anlamamıştım ama ses gittikçe soluklaşıyor ve yankılanıyordu.

    İlkte arkama baktım karanlıktan başka bir şey yoktu. Sonra sağıma orada da bir şey görememiştim. Yerimde dururken bir anda üstüme bir şeyin koştuğunu hissettim. Yolun kenarına çekilmiş nefes alış verişlerim sıklaşmış ne yapacağımı düşünüyordum. Sokak köpekleri kan ter içinde kalmış çaresizce geldiğim yöndeki caddeye koştular. Sayıları fazlaydı. Herhalde daha deminki ses köpekler içindi diye düşündüm. Biraz daha ilerleyince bir anda sol taraftan kızıl aydınlık gözümün içini yaktı. Soluma döndüğümde eski tarihi evlerden biri çayır çayır yanıyordu. Kaderine terk edilmiş bu ahşap evlerin yıllara karşı koyduğu direncin öfkesiyle yanıyordu. Diğer yandaki evlerden insanlar çaresizce elindeki kovalarla su döküyordu ama alevler sudan güç alırmışcasına daha da büyüyordu. Bir anda alev alev yanan eski ahşap evi izlerken diğer yandan da insanların telaşlarını görüyordum. 4-5 dakika kalmadan itfaiye geldi ve yan binalara zarar vermeden söndürmeye çalışıyordu.

    Bende içimde "İnşallah kimseye zarar gelmemiştir" diyerekten yoluma devam ettim. Cadde boyu kör ışıkla aydınlanan yolun verdiği güzellikle yoluma devam ederken daha deminki alevlerin verdiği yanık kokusu ve korkusu içime sinmişti.

    Eve git gide yaklaştıkça sıradan hayatımın içinde azda olsa bugünü farklı kılan olaylardan biriydi bu sadece. Her adım attıkça boşluğa basar gibi olmuştum git gide karanlık beni ele geçirecek gibi hissetmeye başlamıştım. Yine o sırada aynı ses yine aynı his. Bu sefer ne olacak derken polisin o çarpık mavi ve kırmızı ışıkları gözlerimi alırken takla atmış arabanın içinde akan kanın yansımasında içerde kendinden geçmiş belkide ölmüş bir insan duruyordu. Daha yirmili yaşlarında olduğuna inanmadığım mahallenin gençlerinden biriydi. Daha hayatta yaşayacakları ve görecekleri o kadar çok şey vardı ki bir anda ben kendimi onların yerinde koydum. Bir burukluk bir acı içimi parçalarken bundan daha kötü yanık ve umutsuzluk dolu bir ses duydum. Git gide artıyor git gide sesin acısı kulaklarımı çınlatıyordu. Döndüğümde üstünde siyah kabanı, düz saçları beline kadar düşmüş, altında siyah pantolonu olan bir genç kızın haykırışları idi bunlar. Polisler onu tutmaya çalışırken uzaktan ambulansın sesi de gelmeye başlamıştı. Gece daha bitmeyecek gibi olmuştu. Sıradan bir hayat yaşadığım için kendime öfke duyarken bir anda fikirlerim değişmiş bu kadar acının bir gecede olmasına anlam verememiştim. Poliste telaş içindeydi ama o soğuk ve anlamsız duruşları devam ediyordu.

    Kalbim yerinden fırlayacak gibi olmuştu. Bu sefer içimde sadece ahşap binanın kokusu ve korkusu yoktu. Artık ölüm korkusuda tüm vücuduma yayılmaya başlamıştı. Bu kadar olur dercesine lanet etmeye başladım. Allah'ım ne oluyor bugün burada. Neler oluyor diyordum. Eve artık iyice yaklaşmış ve evime girip ailemi görene kadar kendimi huzurlu hissetmeyeceğimi fark ettim. Adımlarımı hızlandırdım ve koşarcasına evime yakınlaşıyordum.

    Hiç beklemediğim anda kendimi karanlık bulmuştum. Çünkü üç sokağın kesildiği noktada tek sokak lambası yanmıyordu. Bismillah derken o nefret ettiğim ses kulaklarımın içinde çınladı. Ne oluyor derken etrafıma hızlıca bakıyordum Saat iyice geç olmuş uzaktaki kısır yanan sokak lambaların sadece ben buradayım dercesine kendini aydınlatıyordu. İlk önce arkamı döndüm kendimi koşmaya hazırlamıştım artık hangi tarafta geliyorsa tam tersinde koşacaktım. Arkamı döndüm kimse yoktu sonra soluma daha sonra sağıma baktım yine kimse yoktu, rahatlamıştım. Tam yine arkama dönüp yoluma dönecekken on metre ilerimde kambur duran zar zor seçilen biri duruyordu karşımda. Ağırmış, kırışık saçları ve sakalları uzundu ve hayatın ondan aldıkları sadece bu değildi. Kamburlaşmış belinde duran yırtık pırtık rengi iyice açık kahverengiye dönen montun altında duran çelimsiz bir amcaydı. Korktuğumu belli etmemek için onun gözünün içine bakıyor o sırada yumruğu istemsizce sıkıyor, sıktıkça avucumdaki terler parmaklarımın kenarlarında fışkırıyordu.

    Hiç beklemeden emin bir şekilde "Amca bağıran senmiydin?" diye sordum. Amca hiç duruşunu bozmadan "Bağıran ben değildim evlat bağıran yüreğin idi. Yüreğin sana bir şeyler anlatmak istiyor." Şaşırmıştım ne diyor bu yahu derken fark ettim ki montun cebine sıkışmış bir bira kutusu yamulmuştu bile. Belkide kör kütük sarhoştu. İyice korkmaya başlamıştım. Ama ben daha yirmi yaşına gelmemiş güçlü bir insanken karşımdan amca hayattan bıkmış bıkkınlığı içtikleriyle gösteren kendinde olmayan biriydi. kendime korumak amacıyla ona karşı durmam bile adil değildi.

    Ben "Yanılıyorsun amca üç kere bu sesi duydum. Üçüncüde sen karşıma çıktın. Doğruyu söyle benimi takip ediyorsun?"

    Amca bana küçük küçük sallana sallana yaklaşırken "Hayat seni takip ediyor evlat." dedi.

    Yaklaşması hoşuma gitmemiştim "Yaklaşma" diye sert bir sesle kükredim. Amca duymamış gibi iyice bana yaklaşıyor yaklaştıkça suratındaki derin çizgiler belli oluyordu. "Amca yaklaşma" diye tekrarladım.

    Amca gözümün içine iyice bakıp gülümsedi. Dişleri yok gibiydi sadece sarılıklar gözüküyordu. "Daha deminde beri yaşadıkların sana bir şeyler anlatmaya çalışıyor evlat. Mesela yanan o ev. İstediğin kadar yıllara karşı koy. İçindeki öfke, hüzün, umutsuzluk kötü olan ne varsa bir gün alev alacak ve kendini yok edeceksin." dedi. Ben nereden biliyor bu diye düşünürken bir yandan da iyice korkmuştu. Gerçekten benimi takip ediyordu. Hiç üslubunu bozmadan amca devam etti "Hatırla evlat daha demin gördüğün o kaza. Bu hayatta sevdiklerinin ayrılmak istemezsin dimi?" Diye sordu. O kadar güzel konuşmuştu ki bir anda o sihirli kelimelerin büyüsüne kapılmış daha deminki korkuyla beslediğim fikirler uçup gitmişti. Bir anda kekeleyerek "Evet" dedim daha sonra nedense bu kadar şeyi bilen birinin yanında bir şeyler katmak ben istermişcesine "Herhalde çaresizlikle ağlayan o kız kazada ölen birinin sevgilisi olabilirdi." diye devam ettim.

    Amca yüzüme tekrar baktı "Sevgi, aşk bunlar güzel şeylerdir evlat. Ne kadar sevsen de ölüm seni ayırır bu fani dünyadan. hayat böyledir bak bana hiç bir şeyim yok. Olan tek şeyim ne biliyor musun?" Diye tekrar sordu. Bu sefer hazırlı şekilde bilmiyorum "Bilmiyorum amca nedir?" diye soruyu ona çevirdim.

    Amca konuşmanın verdiği yorgunluk iyice bu saatte belli etmeye başlamıştı. Daha çok sürmedi dinlenmesi "O yanan evde kalırdım evladım bu güne kadar hep yalnız yaşadım. Şu Allah'ın belası sigara tutuşturdu evi ne yapacağımı bilemeden bağırarak kaçmaya başladım. Çok korkmuştum. Sonra senin geldiğin yoldan geçerken şu takla atan arabanın bir anda önüne çıktım. O genç çocuk bana vurmamak için direksiyonu kırdı ama olan olmuştu. Araba çok hızlı şekilde takla attı. Korkum artık korkum bir cinayete dönüşmüştü. Aptallığım ahşap bir evin canını almakla başladı bir kaç gencin canını almaya kadar devam etti" derken ağlamaya başladı. İçinde bir parça kopmuş gibi öne eğildi düşmemek için caba göstermesi boşunaydı. Kolundan tuttum kaldırama oturtturdum.

    "Amca niye polisi beklemedin polise anlatsaydın olayı" dedim. Amca suratıma baktı bir tarafı pişmanlık bir tarafı ise yaptığının istemeden oldu ne yapabilirdim dercesine bakıyordu.

    Öksürdü ve biraz durakladı. "Hayatımın hep sıradan olduğu için kendimi yıllarca harcadım. saçma bir hayat yaşıyorum diye yıllarca bütün malımı mülkümü yedim. Evlatlarım suratıma bakmaz oldular. hayatta bir şeyler beklerken o bende her şeyimi aldı. Evlat daha gençsin sıradan hayatın için kendini öfkeyle bakma. hayat senin hiç beklemediğin kadar sıradan değil. Çünkü aldıkları ve verdikleri hiç bir zaman bir olmayacak" dedi. kaldırımdan kalkmaya çalışırken yardımcı oldum. Oda artık farkındaydı eskisi gibi olmayacağının. İlk önce polis arabaların acımasızca yanan ışıklarına baktı bir de yüzünü ters çevirip loş karanlığa. Kararını vermiş gibiydi. Bana anlatıklarının aynısı polislere anlatacaktı. Vede öyle oldu ağır ağır yürümeye başladı o tarafa. Bende arkadan bakıyordum. gerçekten de gidecek mi diye. Biraz vakit geçtikten sonra amca yorulmuş olacak ki polis diye bağırdı. Bir anda yere yığılan amcanın yardımına polis yetişti.

    Bende gizliden gizliye izlemeyi bitirmiş evime gidiyordum. Bu gün yaşadıklarım çok fazlaydı benim için. Artık evimin önüne gelmiş terlemeyi bırakmış ellerimle doğru anahtarı ışık tutarak buldum ve kapıyı açtım. Ağır ağır merdivenlerden çıkarken korkuluktan güç alıyordum. Hiç bırakılmayacakmış gibi sımsıkı tutuyordum korkulukları. Sonunda o güzel evimin kapısını görünce içimde bir zafer coşkusu vardı. Evime girmiştim eli yüzümü yıkadıktan sonra üstümdekileri çıkardığım gibi o sıcak yaz günün soğuk gecesini düşünmeden uyuya kaldım.







    Not: Herşey hayal ürünüdür İlk cümleye aldanmayın gerçekçi olması için koydum

    İlk hikaye denemem sayılmaz ama ilk kez oturup ciddi anlamda paylaşmak istedim. Okuyan herkese şimdide çok teşekkür ederim. İyi kötü her türlü yorumunuza açığım.


    İyi geceler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alper# -- 6 Kasım 2013; 19:27:50 >







  • Okuyan olmadı mı?

    Neyse artık uyuyayım yarın ola hayrola
  • Bu ilk bölüm mu okumadım

    Edit:Hayatın anlamı temasını işlemiş yazar burada galiba



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi semender96 -- 5 Kasım 2013; 0:28:02 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ilk bölüm hocam

    olabildiğince güzel yazmaya çalıştım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Alper# kullanıcısına yanıt
    Basarılarınızın devamını dilerim yazar kardeşim ama pek ilgi yok galiba

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Görüldüğü gibi

    Küsmeyeceğim, bir kaç bölüm daha yazacam. İnşallah ileriki günlerde azda olsa ilgi artar
  • Olaylar çok hızlı gelişiyor bir betimleme falan yap.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • lightsword5 kullanıcısına yanıt
    peki hocam betimleme kısmını biraz geliştirmem gerek

    yorumunuz için çok teşekkür ederim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.